21 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RADYO — Alaturka musiki iki kısma ayrılır. Halk musikisi ve klâsik musiki. Fakat balk musikisile klâsik musi birbirin- Gden ayırd etmek imkânı yoktur. Bir gün halk musikisi denilen bir purçaya, ertesi gün klâsik musiki diyorlar. Anlatıyordu: — Halk musikisinde ve klâsik müsiki- Geki parçalar ancak on şarkıdan ibarettir. Anlatıyordu: Alaturka şarkıları erkekler söyliye- mezler. Bunları söylemek yalnız bayan - lara hâs bir iştir. - Dünyada bulunan alafranga ve sla- turka plâkların sayısı ancak yirmi tane- dir. Ve bunlardan başka plâk yapımı - acaktır. Anlatıyordu: — Türkiyede tiyatroculuk bir meslek değildir. Derme çatma bir kaç kişi bir araya gelirler v& bir tiyatro kurarlar. Ve şimdiye kadar yazılmış, oynanınış piyes- lerin sayısı da dördü, beşi geçmez. Saordular: — Sen ne söylüyorsun, bütün bunlar yanlış. Cevab verdi: — Hayır doğru. Siz benim kadar hbile- bilecek misiniz? Benim evimde radyo var ve daima İstanbulu dinlerim!. İsmet Hulüsi (— Bunları biliyor mu idiniz? —| Dünyanın ilk bankası Babilde kurulmuştur Dünyanın — ilk bankası, eski Ba - bilde — milâddan (700) sene evvel kurulmuştur. Bu bankanın adı Eji - “bi ve mahdumu bankası idi. * Hattâ bu banka- hun muhtelif şubeleri vardı. Avrupada ise, llk banka 12 nci asırda Venedikte kurul- muş olan Venedik bankasıdır. Sonra Bar- selon ve Stokhölm bankaları tesis edil - miştir. İlk kâğıd parayı Stokholm ban - kası 1668 de ihraç etmiştir. * Cenabıihakka — mektub gönderen terzi Bundan bir kaç sene evvel TLeh posta idaresi, Üze- rindeki adresi «Ce nabıhak» — olmak Üzere yazılmış bir mektuba — tesadüf etmiştir. Bu mek - tub Leh postaları gmum müdürü tarafından açılmış ve ©- kunmuştur. Mektub bir terzi tarafından yazılmıştı ve bin zeloti vergi borcu ol - duüğu İçin dükkânının satılacağından Şİ- Bu A, kâyet ediyor ve yardım istiyordu. mektub Mareşal Pilsudekiye — gönderil- miş, o da, şahsan terziye (500) zeloti yol- lamıştır. » Fakat az sonra gene Cenabıhakka hi « tab eden ikinci bir mektub ele geçmiş - Yuvasını ağacın dibine kuran kuş Yeni Ginede bir i küçük kuş vardır ki yuvasını büyük ağaçların — dibine yapar ve sonra, bu yuvayı çiçek ve yeşil dallarla süs- ler ve çiçekler sol- dukça bunları ta- zeler. Bu sebeble yerli halk, bu kuşa «süs seven kuş> der- ler, * Yanmıyan ağaç Amerikada AL- mis Rubla adlı bir ağaç vardır. ki yanmaz. — Ameri- kan orman idaresi, büyük orman yan- gınlarına mâni ol- mak için, büyük 8- Baçların — arasına bu ağaçları dike- rek perde germek- . te ve böylece muazzam yangınların önü- ne geçmektedir. * İlk elektrik lâmbası Tik elektrik Tümbası, 1846 da Paris ©- perasında kullanılmıştır. Bu lâmba, Pey- gamber adlı piyeste güneşin yükselişini r için kullanılmıştır. tir. Mektubu, gene bu terzi yazıyor ve Cenabıhaktan, yardımımı, Mareşal Pil - sudski vasıtasile yapmamasını tazarru e- diyordu. «Çünkü, diyordu, Mareşal, sizin yolladığınız paraların yarısını alakoyu - yor.> * LİSLER — Bir meselede iki Görüş şekli Geçenlerde bir mektub almıştım. Bana bu mektubu yazan okuyucum: — Ben, diyordu, bir kadın — yüzünden Kurulmuş yuvamı bozdum. “Fakaş şimdi haksız oldutumu anlıyor ve vicdan azabı duyuyorum. — Haki atleme dönmek arru- tundayım. Yalmız, onun beni affedebile- eeğini hiç sanmıyorum. Siz benim vazi- — yetimde olsaydınız, ne yapardınız? — Ben bu okuyucumun mektubuna aşağı yukarı şu cevabı vermiştim: «— Bir hata işlemiş, bir yuva yıkmışsı- mız. Fakat şimdi bir yeni yuva kurmuş . bulunuyorsunuz. Buğgün, birinci hatanızı #amir etmek için, ikinel bir hata daha İş- leyip bu Ikinci yuvayı da yıkmayın!ı Dün, imzasız bir mektub aldım. Bu mek- tubu yazan meçhul okuyucum, yukarıdaki — gaâli ve cevabı okumuş: © —« Ben, diyor, verdiğiniz nasihati haklı — ve yerinde bulamadım. Vakıâ, o adama, cski allesine dönme- — Hüni tavsiye etmemekte çok haklısınız. — Pakat, kurduğu bu yeni yuvaya bağlı kal- — Masıni tavsiye etmenize bir türlü mana veremedim O adam size, sevcesine ihanel ettiği ka- dinla mes'ud olamadığını yazıyor. Demek ki o kadınla yaşamasının imkâ- Şu halde nası! olur da siz o adama: — Het şeye rağmen, elindeki kadına sa- dik kalt.. diyebilirsinie? Bana sorarsanız, bu adamın, kendisine #adece geçlei bir hevesle ve muvakkalen bağlanmış olan o uğursuz kadından da ayrılması lâzımdır. Bu, hem © adamin, hem © kadının iyi- Bği için elzemdir, Çünkü aralarinda baş- göstermiş bulunan geçimsizlik illeti, on- Jarı nasıl olsa bedbaht edecektir. Bu halde siz onlara geçinmelerini tav« siye etmekle yanılmış olmuyor musunuz? * Ben, bu meçhul okuyacumun, bu dava- ya bu derece yakından alâka gösterişine bir türlü mana veremedim. Hattâ ne yalan söylüüyeyim, bir aralır kendi kendime: — Acaba, dedim, bu mektub sahibi, ö- teki okuyucumun eski allesi midir? Maamafih, ben, ne kendi cevabimi, ne de bu meçhul okuyucumun muhakemesini tamamen hakmz bulamıyorum. Zaten her muhakemenin, aksayan bir tarafı vardır. Fakat, her dimağ, bunu bile bile, kendi hükmüne sadık kalmayı tercih eder. Ben kendi cetnbımda musırrim. Buna, okuyucumun noktal nazarını da Nâve e- giyorum. Bu iki noktal nazardan birini tercih et- mek de, o ilk mektubun sahibine alddir. TEYZE t  Bluz, bolero ve etekten ibaret bu gü- zel takım en basit bir örgüdür: Üç sıra bir yana, üç sıra öbür yana doğru jerse Örgüsü, yani düz örgü. Bu sıraların mey- dana getirdiği çizgilerin en büyük 'gık- lığı verev görünmelerindedir. Bunun için örgü verev örülmüştür. Jüp — Yukarı sol köşeden başlanmış- tır. Önce 3 ilmik, sonra her iki sırada iki yandan birer ilmik arttırılır. Tâ şişin üs- tünde 68 ilmik toplanıncıya kadar. Bu- nun tıpkısı ikinci bir parça daha örülür. (Esasen etek iki parçadır.) Her iki parça ayni şişe dizilir. Ortaya Üüç jerse ilmiği daha ilâve edilir ve bundan sonra her iki sırada bir bunun iki yanlarından birer İlmik eksiltilir. Dikiş yerleni ise her iki sırada birer tane arttırılır. * Bluz türkuaz rengindedir. Yakası, kol ağızları bir ters, bir yüz lâstik, diğer ta- raflar ete; l e. v e. . Aşcının öğüdleri Pirzolanın nefis olması için pişmeden önce üstüne zeytinyağı sürmelisiniz. Bu yağ kanı içeride saklar. Tadı arttı- rir. * | Bütün ızkara et- — | lerinin iyi pişme- —| sini istiyorsamız e- — | ti koymadan evvel N ızkarayı birkaç da- — t kika kızdırınız. * Kızartma etleri tencereye koyma- dan Üstüne tereyağı, tuz, biber sürülürse bu yağı pek güzel içer ve kızgın yağda kazartilmıştan daha güzel olur. * Ete hiçbir vakit - yanmak tehlikesi ol- madıkça - su konmamalıdır. Kendi yaği- le kızaran et daima suda haşlanandan çok daha nefis olur. Su koymak icab e- dince suyu birdenbire dökmemeli, Kaşık kaşık ve sıcak olarak ilâve etmelidir. * Hafif ateşte pişirilen bir etin iyice pi- Ş$ip pişmediğini anlamak için çatal batı- rınız. Tereyağına batırır gibi kolayca gi- riyorsa et pişmiştir. Yoksa, biraz daha kaynatılmalıdır. Rostoluk eti sıkı sardırmayınız. Çabuk pişmez, kabarmaz. Şekli de iyi olmaz. ararr — — Şişhane faciası davası dün neticelendi Tramvayı idare eden vatman Fahreddin 2 sene hapse, 200 lira para cezası vermeğe ve tramvay şirketi ile beraber 800 lira tazminat ödemeğe mahküm oldu Uzun müddettenberi Ağırcezada gö-|kında karar verilmesine mahal görüle | rülmekte olan Şişbane tramvay facia- İsınım muhakemesi nihayet dün netice- lenmiştir. Verilen kararda kazaya uğrıyan ara- 'banın, hâdiseden evvel Şişli - Tünel a- rabasına çarptığı, elektrik freninde bir |sahte bir vekâletname tanzim ederek, | ârıza olduğunun anlaşıldığı, fakat es- iyazinin basit bir muayeneden sanra arabanın yoluna devam etmesin- de bir mahzur bulmadığı zikredilmiş- tir. Biraz sonra Şişhane yokuşunda feci kaza vukua gelmiş ve espekiör Niyazi ile kontrol İsmailin ölmesi, birçök kişi min de yaralanmasile neticelenmiştir. Vatman Fahreddin, şirket atölyesi müs- tahdemininden Lokman Hasan, tesvi- yeci İsmail ve mes'ulübilmâl olarak tramvay şirketi kazanın suçluları ola- rak muhakeme edilmişlerdir. Ancak faclanın vukuundan evvel ya- pıdan seferlerde arabada hiçbir ürıza sı dolayısile, hâdisede Lokman Hasan ve İsmailin mes'uliyetleri görül- memiş, beraatlerine karar verilmiştir. Vatman Fahreddin 2 sene müddetle hapse, 200 lira para cezasına mahküm edilmiştir. Hüdiseden yaralanmak suretile kur- tulan Hasan Hepgülere 300, duruşma sırasında vefat eden Mehmedin miras- cılarına da 500 lira tazminat verilmesi karar altına alınmıştır. Bu tazminatı tramvay şirketi ile vatman Fahreddin vereceklerdir. leri şahsi haklarım hukuk mah- nde aradıklarından, bunlar hak- Poliste : Kartalda bir deniz kazası Burgaz adazında oturan İzmall relsin sa- hip olduğu Ceylân adlı yelkenli kayık Kar- |(talda Kumlar mevklinde Kirkorun bahçesi- ne gübre getirmiş, gübreyi boşaltırken bir- denbire bir bora çıkmış ve kayık bağını ko- pararak kendi demiri üzerine yüklenmiş ve delinmiştir. Kayığın içinde bulunanlar ken- dilerini dışarı atmışlar, batmak üzere olan kayığı, Adalardan gelen, 6u motörü sahibi Ahmed reis kurtarmış ve llmana getirmiş- tir. Bir kadın bir erkeği yaraladı Beyoğlunda Lâle sokağında 6 numarada o- turan Kürd Düberle bir müddettenberi be- raber yaşadığı dostu Dimitri arasında Xıs- kançlık yüzünden çıkan bir kavgada Dilber eline geçirdiği bir çakı Ie Dimitriyi sağ ko- landan yaralamış, suçlu yakalanmıştır. Bir hasta, doktor muayene ederken öldü Beykozda oturan gümrük memurlarından Eyüb birdenbire hastalanarak Yeniköydeki gdoktor. Kasparyanın muayenehanesine gö- türülmliş ise de doktor kendisini mnayene et- mekte iken düşüp ölmüştür. Hastanın kalb sektesinden öldüğü tesbit edilmiştir. Otomobil kazaları Botör Ahmedin idaresindeki 0 numaralı Maltepe otomobili Bağdad caddesinden ge- çerken Bostancıda Cami sokağında oturan 12 yaşında Cemale çarparak bacağından ya- ralamıştır. #Şehremininde Toprak sokağında oturan Osman oğlu Sefer Ayazma caddesinden ge- gerken 2589 numaralı otomobilin sademesine maruz kalmış, yaralanmıştır. memişti İKuıdisine paşazade süsü veren Mevlüdün duruşması Mülga İstanbul 2 nci noterliğinde Şerife Kamer ismi: bir kadının Fi- ruzağadaki apartımanını dolandıran ve Halid paşazade Ahmed Rıfat olduğunu söyliyen Mevlüdün muhakemesine 25- Hiye | inci cezada devam edilmiştir. Dünkü celsede İzmir müddelumumi« liğinden gelen cevab okunmuş, maznu- nun sirkat, dolandırıcılık ve iskati ce- nin suçlarından muhtelif mahkümiyet- leri olduğu anlaşılmıştır. Manisadan celbedilen Halid Paşa âi- lesinin nüfus kütüğünde — suçlunun kaydına rastlanamamıştır. Suçlu, İzmirdeki mahkümiyetlerini kabul etmemiş, bunun üzerine davaci vekili Nazmi Nurinin isteğile, İzmirden gelen bir dosya içerisindeki resmi ken- disine gösterilmiştir. Tüccardan Suad Karaosmanoğlu dün- kü celsede şahid sıfatile dinlenilerek maznunun ailesi ile bir alâkası olmadı- için tâlik edilmiştir. Hırsız bir kadının marifeti ana girmiş, şekerci kadın arada cüzdanından 50 aşırmıştır. Bilâhare yakalanan bu şık ve güzel sabıkalı kadın hakkında Fatih za hâkimi tevkif kararı vermiştir. Şehir işleri: Floryaya 30 bin fidan dikildi Floryada yapılan teşcir işlerinin BU 7mevsime mahsus olan kısmı tamamlan- mıştır. Eylülde tekrar yirmi bin fidan dikilecek böylece bu sene içinde elli bin fidan d ş olacaktır. Fidanları sulamak üzere su tesisafi inşaatına başlanmıştır. Orman mühen- dislerinden Sabit Floryaya tayin edil- miş ve vazifesine başlamıştır. Evkaf yeni bir han yaptırıyor Eminönü meydanınım açılması içiri belediyece istimlâk edilen evkafa âid Valide hanının yerine evkaf idaresinir Yeni postane karşısındaki arsada yap' tıracağı «Yeni Valide hanısın keşfi yar ipılmakta ve projeleri hazırlanmakta * dır, Bir adam metresine tabanca çekti — Akbıyıkta Keresteci sokağında WW numar ralı evde oturan Hikmet ismindeki kadın İf Aki senedenberi beraber yaşadığı Devlet Nat baatı bekcisi Osman arasında geçimsizlil İyüzünden çıkan bir kavgada Osman Hikme ti evden dışarı atarak matbaaya gitmiş, b raz sonra Hikmetin de arkasından matbaâ* ya geldiğini görünce tabancasını çekerek Ü” gerine hücum etmiş ise de tesadüfen oradafi geçmekte olan bir polis memurunün — tafi vaktinde müdahalesi sayesinde - bir hüdist — Çıkmasına moydan verilmemiş, Osman tâ- bancası ile yakalanarak müddelumumilğt teslim edilmiştir. — a l Bacakhsızın maskaralıkları : Tel örgüler arasında I

Bu sayıdan diğer sayfalar: