21 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

21 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Meş'um kadın,, var mıdır? Meşhur sinema yıldızı William Powell bu Bir <meşum ka- © din> sözüdür gidiyor. Falan yıldız meş'um kadındır, filân san'at- kâr meş'um kadındır diye söylenilip duru- yor, Halbuki genç ol- sun, ihtiyar — olsun, herhangi bir erkeği görür — görmez onu kendine bendeden bir emeş'um kadın> yok- tur. Bu bir hayalden | başka bir şey değil- dir. Böyle bir kadın | olamaz. Böyle bir kadın dünyaya da * gelmemiştir. Tarihşi- | nasların mübalâğala- yı Kleopatranın şöh- katmerleştir. miştir. Metin adam- lar olan Sezar ve Mark Antuan'ın Kle- opatranın cazibesino kapılmaları bu kadı- na bir <aşk tacı> bah . Şelmiştir. Ben Himdiye kadar beni bendedebilecek bir emeş'um kadın> a hiç rastgelmedim. Böyle olmakla beraber kâaba bir adam değilim. Çok hassasım. Kadın güzelliğinin müvacehesinde hay- retini iddianın doğru olmadığını söylüyor hayatımda, William Powell, güzel Fransız yıldızı Annabella ile çevirdiği son filmin bir sahnesinde kalmalı, dedikodu yapmamalı, dedikodu- nun zekâsızların malı olduğunu anlama- lıdır. Böyle bir kadın o kadar müşfik olmalı- ran kalırım doğrusu. Fakat böyle güzel | dır ki kimseyi incitmemelidir. Kendinden bir kadın karşısında hemen onu bir ilâholaşağı olanlara karşı faikiyet eseri gös- telâkki 6d Erkekler cek kadar idraksiz değilim çin «her şeyi cem'eden» kadın | viyesinde göstermeğe gayrot termemelidir. Bilâkis kendini onların se- etmelidir, olamaz. Bir kadın her erkeğin iedali ola- | Böyle bir kadın bir erkeğe hâkim olabi- maz. Yeryüzünde henüz bir ilâhe yok-|lecek kadar zeki olmalıdır. Fakat bu hü- tur ve gelmemiştir. Bir kadında hoş bulduğunuz bir karak- ter diğer bir kadında kaba gözükür. Bu mühim ve ezeli kaidedir. Erkek üzerinde tesir yapabilecek kadın onun meziyetlerine tekabül eden; onun şahsiyetini itmam eden kadındır. «Moeş'um kadın» olmadığını kuüvvetle iddia ederim. Fakat erkekler üzerinde tehlikeli tesirler yaratacak kadınların mevcud olduğunu kabul ederim. Bu «kadınlar» çok cazibdirler. Hayatı tam bir surette bilirler, iyi kavramışlar- dır. Erkeklerih hafızlarında kalan işte bu kadınlardır, Bir kadındaki bazı meziyetler erkeklerin hoşuna gider. Bu saydığım meziyetlere sahib bulu- man bir kadın <«meş'um bir kadın» sayi- labilir. Burada «meş'um kadın» dedim ise kasdım huzurunda bulunan erkeği cidden «cezb> eden kadındır. Böyle bir kadın her şeyi inceden ince- ye kavramalıdır. En saf adamlar bile o- mun karşısında kendilerini «zeki> sanma- hdırlar. Böyle bir kadın, en müşkül vaziyeti hemen benimsiyecek kadar anlayışlı ol- malıdır. Böyle bir kadın dedikodulardan uzak bütün kimiyeti sade olmalıdır. Neş'eli, samimi, nükteli olmalıdır... İşte böyle bir kadın yalnız «meş'um kadın» olmakla kalmaz, Büyük bir kadın, ideal bir kadın olur. Fakat, siz hiç böyle bir kadına rast- geldiniz mi? Ben rastlamadım... William Powell Jon Kravford'un yıldızı sönüyor Meşhur sinema yıldızlarından Jon Kravfordun istikbali Hollywoodda endi- şeler uyandırmaktadır. Bundan - bir iki sene evveline gelinciye kadar çevirdiği her filmde pek büyük bir muvaffakiyet kazanan Jon Kravford son filmlerinde gerilemeş görülmektedir: Bu filmlerin isimleri şunlardır: The Bride wore red, Rain, Manken. Bunlar Amerikada hiç beğenilmemiştir. Amerikan münekkidlerinin kanaatlerine göre bu san'atkâr böyle filmler çevirme- e devam ettiği takdirde hemen şöhreti- ni kaybedecektir. Şimdi çevirecek olduğu film büyük bir sabırsızlıkla beklenmektedir. Bu filmin ismi Sadakatsizliktir. Rolün kendisine göre yapılmış olduğu ileri sürülmekte - dir. Wiltiam Posell «Çarın Casusu» filminde Dikkat, gözleriniz sizi aldatıyor! Gözlerinize mutlak bir itimadımız var. Bu itimadın yerinde olduğundan emin ni ? Sizi tecrübeye davet ediyouruz. ukarıya koyduğumuz şekillere bakınız. İVe şu suallere cevab veriniz: — Birinci ve 3 üncü hanelerde kafes- erle katedilen şakuli hatlar yekdiğerine üvazi midirler, değil midirler? — 2 nci hanenin söl tarafındaki iki izginin siyah amudu geçerek sağa doğru levam edeni hangisidir? — * numaralı hanede A, B. C, D zavi 'yelerini büyüklük sırasına göre nasıl tas 'nif ediyorsunuz? — 5 inci ve ? nci hanelerde gördüğü - nüz iki daireden muhit itibarile büyük çlanı hangisidir? | — 6 nc ve 8 inci gördüğünüz çt tıhlar murâbba mıdır, mustatil — 9 ve 11 inci hanelerin sağında gör- | düğünüz siyah kafesler sola doğru siyah Wlıatlsrlı mı, yoksa beyaz hatlarla mı de- vam ediyorlar? — 10 ve 12 nci hanelerde gördüğünüz beyzi şekiller doğru mu, yanlış mı çizil- 'mişlerdir? Bu suallere cevab vermek için size ha- ne başına yarım dakika müsaade ediyo- 'Tuz. Neticeyi öğrenmek için 14 üncü say- '!ıyı bakınız! 38 — Bir başka odada, danse- diyorlardı. Cun Harold ile başbaşa konuşuyordu. — Flosi ile Enid dansediyor, İris te 2 — İris pudralanır- ken pomponunu yere düşürdü. Cun: — Bels yok. Yarın te- mizlerler. Haydi gel 1 — Cun, doğumunun' 21 inci yıldönümünü kutlulamakta- dır. Bu münasebetle bir çay vermiştir. Yandaki odada bulu- nan davetlilerden bir kaçını görüyor.. Flosi plâtin ve elmas bir kol saatini gözden geçirerek gıpta ile: «Bazı insanların talihi var!» diyordu. Misafirler gelen hediyelere bakarak oda- dan dışarı çıkıyorlar. Cun ile İriş odadan en son ayrıldılar. gramofonla meşgul oluyordu. dansedelim, dedi. 6 — Cun, bir eğlence fi- 1ân oldu mu, 'odasına kapa- nan babasına koştu ve me- seleyi anlattı. Babası he* men telefona sarıldı. 5 — Cun, Flosiyi geçirdi ve ötekilerin yanına git- meden evvel hediyelerin bulunduğu odaya — geçti. Masaya bir göz atınca ne- fesi tutulmuş gibi oldu; - — Eyvah saatim yok öl- muş! diye mırıldandı. 8 4 — Bu sırada, Flosi, şiddetli bir başağrısına tutulduğunu söyliyerek «eve gitsem iyi olacak» dedi, ; i 7 — Mülettiş, V | miserle birlikte geli- * | rek misafirleri sor- Zuya çekti. Hepsi de saatin bulunduğu ©- daya © vakittenberi bir daha girmedikle- rini söylediler. Mü- fettiş delikanlıyı, Cu- nu ve diğer misafir- lerin üstlerini aradı. Fakat saat buluna- madı. 8 — Komiser, müfet” tişi yalnız odaya çalif” dı: — Buraya bakınız © Tendim, dedi. Birisi PÜ pudraya basmış. M—', kabıları bir. muayt? etsek, Müfettiş yere 'î'*d: Pudrayı - muayene SÜÜ ve dışarıya çıkarak v nu tekrar sorguya ** v ' Mütalea: Biraz sonra müfettiş hırsızları yakalamağa ve aati meydana çıkarmağa muvaffak aldu. Saati çalan kimdir. l-:l M Bunu bulmak gayet kolaydır. Arayınız. düşününüz.. bulamassanız (13 üncü) sayfaya bakınız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: