2 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

2 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bulgarıstanda meyva ihracatına I_ıuyukw BON POSTA debıyat Şıır bir elıemmıyet verılıyor 650,685 kilo Bulgaristanda taze meyva ihracına | büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Son âki hafta zarfında Bulgarların Alman pi- yasalarına 635,000 kilo taze çilek sevket- tiklerini söylemek gösterilen faaliyetin ehemmiyetini göstermeğe kâfidır. Bu mikdar geçen sene yaptıkları ihraç mik- Garının dört mislini bulmuştur. Alman pazarlarına sevkedilen çilekler 100-120 kuruş arasında satılmaktadır. Bulgaris - tan yalnız Alman piyasalarına meyva ih- Taç etmekle de kalmıyarak gene iki haf- ta içinde Çekoslovakyaya 14,760 kilo ve Polonyaya 925 kilo taze çilek sevketmiş- “letdir. Memleketimiz mahsulleri arasında ih- Taç sahasında mühim bir yer tutan yaş meyvalar elma, üzüm, portakal, kavun, karpuzdur. Bunların içinde gerek uzun | müddet dayanması itibarile ve gerekse yabancı ülkelerde İstihlâkinin — fazlalı - Bı itibarile elma ihraç imkânları en ileri olan ürünlerimizdendir. Memleketimizin Pelma rekoltesi 100 bin ton tahmin Mmektedir. Halbuki yalnız İngiltere s D de 282 bin ton ve Almanya 119 bin ton el- ima idhal ediyor. Ve bu iki memleke! İnc- boludan başlayıp Hopada nihayet bulan | Karadeniz mıntakasile Gümüşhane, A - —masya, Niğde, Malatya ve Sapancada ye- Dtişen elmalarımıza her zaman iyi birer Müşteri olmaktadır. Hattâ yakın şark —memleketlerinden Mısır listin de mebzul mikdarda elma istihlâk etmekte ve bünları Kaliforniya, Avus - tralfa, Kanada gibi uzak memleketlerden elma almaktadırlar. Yalnız bu memle - | ketler kokulu ve tatlı Amasya çe malara rağbet ettiği halde Alm | İngilterede daha ziyade kokulu m — €lmülar aranmaktadır. Her ne kadar Elma nakliyatında uzun Mesafelerin büyük bir kıymeti yoksa d “âyi standardize edilecek elmalarımızı piyasalarda büyük bir rağbet göreceğine | şüphe edilmemektedir. Meyva usarelerinin muhafazası için yeni bir usul keşfedildi Amerikada üzüm usaresinin lezzet ve tazeliğini bozmadan tenekeler ıçinde sa- tışa çıkarılmasına başlanmıştır. Bu u- garelerin malın nefaselinden hiç bir şey kaybetmeden müstehlike arzedilebilmek- tedir. Amerikalılar bu tecrübenin verdiği Âyi neticeler üzerine ayni esaslar dahi - | linde diğer meyvalar üzerinde de eti lere devam etmektedirler, Yakında bun- dan da iyi neticeler almacağı ve her çe- şid meyvanın yalnız şekilleri değişerek e fakat lezzet koku vesair evsaftan bi: /— gey kaybetmeden uzak pazarlara arzına muyaffakiyet hâsıl olacağı ümid edil - mektedir. Bu neticeden bilhassa yaş mey- - walarının mühim bör kısmı istihlâk edile- meden mahvolan memleketimiz müstah- silinin istifadesi noktası araştırılmakta- dır. Buğday standardı toplantıları devam ediyor 'Ticaret Odasında, İktisad Vekâletj iç | ticaret müdürü Mümtaz Rekin riyase- | tinde, buğday ihracı standard nizamna- mesi hazırlıklarını yapmak üzere topla- | nan buğday tacir ve komisyoncuları dün sabah ta toplanmışlar, nizamnamenin ce- İlik bira sarfi; |cak, gece “zal müeyyideler kısmını müzakere etmiş- “lerdir. Bu toplarıtı ile buğday hakkında- | ki müzakereler bitmiştir. Buğday komi- tesi, öğleden sonra zabıtların tanzimi ve| saire ile meşgul olmuştur. Pa: — bahı buğdaycılar tekrar - topi | zabıtları imzalıyacaklardır. Pazartesi günü arpa hakkındaki stan- dard nizamnamesi üzerinde müzakcrele- |. re başlanmak üzere, arpa tacir ve komis- | yoncuları toplantılara başlıy: İktısad Vı—k;':lcti im.r.bn Font hık m—vkııne korm:emdın annra, bxr.(ııç klşilıl. bir ilâve yapılacaktır. Bira sarfiyatı gittikçe artmaktadır K | — Mevsim dolayısile bira sarfiyatı bir hayli artmıştır. Memleketimizde — daha | *—>1>-'se birası kullınılın_ı_ı_kııdır. Piya- çılek sattılar sada gerek şişe ve gerekse fıçı b tiyacı karşı dur, Ankara bira fabrikası dü yılı mükemmeliyette techizatite 70,000 hektı te bira imal kabili. dir, Buna mukabil Türkiyeni tı ise ancak 25,0 Ltreyi bulmaktadır. Bu fabrikamız imal kudret bile sarfedilemediği cihetle inh daresinin yeni bir bira fabrikası kuraca- ği hakkindaki haberler doğru değildir. Bira fabrikası elli santilitrelik bir şişe birayı her tarafta 30 kuruşa sattırmak su- retile tek fint sistemini tatbike de mu- vaflak olmuş bulunmaktadır. Yerli Mallar Pazarlarında ucuzluk Yerli Mallar Pazarları, dün sabahtan itibaren tenzilâtlı satışlara başlamışlar- in yarısı dar J- i|dır. Dün, satışlar bir misli artmış, bir gün evvel e kadar yapılan satış'a dün öğleye kadar yapılan satış bir misli fark arzetmiştir. (Yerli mallar sergisi hazırlıkları Onuncu yerli mallar sergisi hazırlık- ları ilerlemektedir. Se ak için yeniden birçok firmalar müracaat etmiş- e yer kalmamış olmakla bera- i Birliği, bu firmalarla bun- dan sonra iştirak talebinde bulunacak firmaların da iştiraklerini temin için ted- birler almaktadır. Bu sene serginin her senekinden bü- yük olacağı bu alâka ve müracaatlardan da anlaşılmaktadır. Ziyaretçilerin de bu nisbette fazla olacağı gözönünde tutula- rak serginin gece geç vakte kadar açık bulundurulması kararlaştırılmıştır. Ser- gi, sabahları saat dokuz buçukta açıla- irmi bir buçukta kapanacak- tır. Yirmi ikiye kadar da halkın sergiyi boşaltması beklenecek ve kapılar yirmi ikide kapanmış olacaktır. Serginin hergün açık kalacağı müddet on iki buçuk saat olacaktır ki, bu, geçen senekine nazaran iki saat fazladır, Ankara hursası' ÇEKLER Açılış 6.23 126,76 3,0025 6,6176 28,815 69.6) 60,61 21,3125 Kapau, Londra 628 Nev-York Paris Milâno Cenevre Amsterdam Barlin Brüksel Alina Sofya Prog Madrld Varşova Budapeşte Bükreş Belgrad Yokohama Stokhalm e21,4075 DEL L.B375 4765 6,9226 2568 24 92 049375 2,8B7 36-37 SA 1225 43 Tzü0 peşin A, Şim. 9660 vadeli Bomonti » Noktar Aslan çlzento Merkez Bankaşı İş Bunkası 'Telefon İtlihat ve Değir. Şark Değirmeni 'Terkos İSTİKRAZLAR E&Blll K ÜST BB g Dr. İRFAN KAYRA Röntgen Mütehassısı Hergün öğledn sonra saat 3ten 7 ye kadar Blediye, Binbirdirek Nuri Conker sokak No. 8-10 telâkkileri (Baştarafı 9 ncu sayfada) fında devam ettirebilir? Her günlük ha- yatın samimi bir müşahidi olmak iddiası çok su götürür. Çünkü, şairin yalnız tepesinde fırfır dönen hava fırıldağı, gülleri ve o gü salyangozları değil, bü lelik — teferrüata b la en küçük şeyi kıymetlendirerı döşemesindeki çatlağı, yatak oda: komodini, hattâ rin ayaklarından çıkardığı çorap- ları da o mahremiyet, o samimiyet içeri- sine almak lâzım gelir. Çünkü gökten inecek olan şilr yıldızının parmağamızın .| ucunda bir cep feneri gibi parlıyarak bize ayrı ayrı bütün bu şeyleri göslermesi de bu tezin, bu telâkkinin tabil bir neticesi- dir, Ama denecek ki, şair bunların için- den seçecektir. İlk bakışta güzel ve ikna (edici gibi görünecek bir cevab ama, me- sele © kadar basit görülmemelidir. Seç - mek, san'at eserleri için, her şeyden ev - vel bir hatıradır. Hatıra olmıyan hiç bir şey seçilemez. Her günkü hayat levhaları ü ine, bilhassa evimizin ve bahçemizin üzerine eğilmekle büyük şlir nasıl doğa- bilir? Gözlerimizi böyle dört açarak ba- kışla sadece eşyayı bir koleksiyoncu gö- zile görmüş ve tedkik etmiş oluruz. Bü - yük bir estetil ün, Eugöne Veton'ün de- diği gibi, a n gövdesine yapışmakla o- nu göremeyiz. Oradan çekilmek, cpeyce uzaklaşarak o ağaca karşıdan bakmak ve | sonra arkamızı dönüp gitmek lüzimdır. Tâ ki, dimağımızda yer edecek olan bir kaç mümtaz vasfı beraberimizde götü - relim. İşte ancak 0 zaman, ağacı hayalimizde iz bırakan ağacı görür ve gösterebiliriz. Tristan Deröme ise buna imkân bırakmıyor ve şairi, her gün, göz- lerini oltasının suya değen ucuna sapla - maş bir balıkçı gibi odasının eşyası ve tavan arasının hırdavatları üzerine eğil- miş görmek istiyor. Ahmed Haşim sağ ol- saydı da bu yeni Akademi şiir mükâfatı | kazanan şairin sözlerini okusaydı, muhak- kak ki biraz derin nefes almak ve ruhu- nun acı ürperişini dindirmek için sev - gili sembolist şairlerinin cildleri başy 'na | koşardı. Çünkü o, Haşim: Seyreyledim eşkâl-i hayatı Ben havz-ı hayalin sularında Diyor. Tren, tayyare şöyle dursun, ha- yalen bir eski zaman posta arabası ile bi- le başka diyarlara ve iklimlere gitmek is- temiyen ve bütün dünyayı, bütün tabla- ti bahçesinin tarhları arasına sıkıştıran Tristan Derâme ise, her türlü eşkâldi ha- yatı evindeki yatak odası ile banyo oda- 81 arasındaki dar koridorda araştı Acaba, başta Fransa olmak üzere, g p ülkesi şür notion'unu büsbütün kayıp mı ediyor? Öyleyse buna acımamakt elden gelmez. Halid Fahri Ozansoy Devlet kapısında 50 yıl (Baştarafı 7 inci sayfada) «— Küreklerin ucundan sular, gü - müş tepsi üzerine dökülen inciler â - |hengile göle damlıyorlardı.. cümle - İsindeki egümüş tepsi», «gümüş havuz» şeklinde tercüme olunmuştu. Ve ayni tercümede, buna benzer bir çok tuhaf- lıklar bulmak işden bile değildi! Fransızcayı ilerletmeme en elvı li gelen muhit, İzmirde içine girdi; muhitti. Fakat ben, işden — güçten, ve gece gündüz paşayla Meşgul olmak - tan, kimse ile görüşmek fırsatını çok az bulabiliyordum. O sıralarda maruf edibimiz Zade Halid Ziya bey, İzmir bankasında kâtibdi. Ben, ilk fırsattan istifadeyle, Halid |Ziya Beyin, vilâyet ecnebi işleri mü - düriyeti başkâtibliğine tayinine delîılm, ettim. Kısa bir zaman içinde müdür ol masına da uğraşacaktım: Çünkü Halid Ziya, Fransızcayı fevkalâde iyi bilen, ve türkçeyi olduğu gibi, — bu lisanı da çök güzel söyliyen bir gençti. Fransızcayı ilerletmek için, ondan çok istifade edebileceğime kamidim. Fa kat maalesef, buna imkân — kalmadı. Çünkü vilâyet ecnebi işleri müdüriye- ti başkâtibliğine tayin edilişinden pek az zaman sonra, Tütün rejisinde teklif olunan bir memuriyeti kabul — ederek İstanbula gitti. Onun İzmirden uzak - laşması beni son derece mülteessir et - |t. Bu bahtsızlığımın acısını hâlâ çe - |kerim. Uşaki | Osmanlı | (Arkası var) Kendisinden hamle beklenen bir tip M. Gülen isim « p K okuyucumua SOTUYA — Muvajfak o Tacak mıyım? Bundan — evvel yapılan tahliller » de — muvafiakiyet derecelerine — te « mas etmiştik. Mu ayyen bir zengin lik, yapılacak hamlelere bağlıdır. Az ka- zanıp çok sarfetmek arzusunu da yen « mek lâzımdır. yir e Doğruluk zenginliğe tercih edilmelidir Boludan “Meh- med de karakteri- nin tahlilini wtiye- vek soruyor: Zengin ve mes'ud olacak mt- yım? Doğruluk — duy- guları, dıştan gele- cek zenginliğin üs- tünde kalarak saa- e Sık sık iş değiştiren bir tip Süleyma- niyeden Sâlih :0 « TUyYOT: — Muvaffak o - iacak mayımn? Kendisine göre işini seçenler, se « sayesinde o İş- muvaffak olur- lar. Sik sık iş değiş tizrmek — arzusunu yenmek lâzımdır. e Tok sözlü bir genç Ankaradan Mu hiddin de karak - | terini soruyor: * Kendisine ya pılan müamele leri cevabsız bi « rakmak — istemez, kendisile şaka « - denlere karşı — sö- zünü — esirgeme - dea tok söyler. Ne kadar takdir edilir ve muhiti tarafındı.. iyi muamele görürse o kadar iyi olmağa çalışır, | dete yol açabilir. e Sözünü geçirebilen bir tip Ankaradan Hü- seyin Yoldaş ta ka- rakterinin - tahlili- ni istiyor: Herkesle iyi ge- çinmek ve müş- küllerini anlaşarak halletmek — ister. Başkalarının derd- lerini dinler, elin- den gelmezse bile dilile teselliye çalışır. Kadın ve aile bılı- sinde yumuşak davranır. Bir fikri mü- dafaada ve sözünü geçirmekte ileri Bi- demez, ln!izama riayet etmesi beklenen hir tip tile muvaflakiyet 6; — ğ ı ihtimallerini ço ğaltmak daima mümkündür. e Yumuşak başlı bir tip Oskar imzalı o kuyucumuz da kü- rakterini soruyar. Başkalarının iş- lerine koğar, söz dinler ve yumu - şak başlı davranır, Parayı sarfeder « ken dikkatli olur ve az para ile ide- Te etmeğe çılışır ıçıkgüz bir tıp Pındıklıdan Ar- tin de karakler 'HMHCYI med de şunu so « ruyor: — Muvajfak o - lacak mayım? İatizam — kayıd- latına riayet et - mek ve kitablarla meşgul olmak şar- soruyor: Açıkgözdür. İşi- ni görmek ve gör- dürmek için lâzım gelen çarelere baş vurmasını, — eline para geçerse ye- mesini bilir. e Pek güzel bir tip Çerkesköyden Hüseyin soruyor: — Muvaffak ola cak mıyım? Gözü pek - olar lar kanaatkâr da oldukça lâzım ol duğu kadar mu- vaffakiyet edebilirler, temin e Nikbin olması beklenen tir tip Kırıkkaleden K. Güven reşminin der- cini istemiyerek soruyor: — Muvafjfak olacak muyım? Henüz genç çağda olanların, ufak te- ok muvaffakiyetsizlikleri bütün hayat müddetince devam edecek bir şansızlık- la izaha kalkışması, ebedbinlik» gibi ma- razi bir halin meydana gelmesine sebeb olabilir. Mücadele mevzuu olan hayatlan yılmamalı, gençliğin kudret membala- rından istifadeye çalışmalı, bu takdirde muvaffakiyet mutlaktır. * Bay 8. Zerey ve A. Tunca: — Sıradasınız. Yakında size ald tahlil ya ması da intişar edecektir. Son Posta Fotograf tahlili kuponu DİKKAT Fotograf tahlili için bu kuponlardan $ adedinin gönderilmesi şarttır. N a O ı eee Denizciler Bayramı dün sevinçle kutlulandı (Baş tarafı 4 üncü sayfada) bayramı burada güzel bir merasimle kut- Radyoda denizciler marşı çalınmış, Li-|lulandı. Atatürk heykeline gelenk bıra- | manlar Umum Müdürü ve Deniz Ticaret|kan ve heyecanlı tezahürat yapan deniz- Müdürü Müfid Necdet Deniz tarafından | ciler eğlencelerle dolu bir gün yaşadılar. kabotaâj hakkının ehemmiyeti hakkında bir konferans verilmiştir. İzmitte İzmit (Hususi) — 1 temmuz Genizciler Elektrik şirketi tarihe karıştı Nafia Vekâleti Elektrik İdaresi dün den itibaren İstanbulun elektrik işle - rini fiilen idareye başlamıştır. Bu mü- nasebetle Metro hanı ve elektrik idare- sine aid fabrika, depolar ve bütün me- bani, gündüz bayraklar, gece de elek- triklerle tenvir edilmiştir. Elektrik Umum Müdürü Kadri, fen müdürü Emin ve diğer müdürler dün- den itibaren yeni vazifelerine başla - mışlardır. A n lı—k vapurunda Gece İzmir vapurunda verilen hal iyi bir surette geçmiş, — davetliler geç vakte kadar eğlenmişlerdir. Fatih sulh 3 üncü hukuk hükimliğin- den: 38/8642 — Karagümrük — Karabaş M. si İşkembeci Malik So. 24 sayılı ha- nede oturan ölü Hasandan olma ve Za- rifeden doğma Rabia Erküne aynı ha nede oturan kardeşi Aziz — Erküni V7/938 tarihinden jtibaren vaş edildiği ilân olunur. — (1103 bi DA »Ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: