2 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

2 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ — — Muhittinin lüksü hakkında ne dü- — M Sayfa «Son Postav nin zabıta remanı: 3 Varda A Yazan: Sapper Türkeeye çeviren: Hasmın Uşaklığil - Bu adam nasıl zengin oldu? Evvelki günkü ve dünkü kısımların hülâsası Entellicens Servis'in çok sevilen memur- Jarından Jimmi Latimer dinlenmek üzere Fransaya gitmişti. Bir gün şefine telefon ederek mühim bir meseleyle karşılaştığı- nı söyledi. Fakat İngiltereye dönerken vapurun kamarasında ölü olarak bulun- du. Entellicens Servis'in şefi Albay Tulbo, cesedde hiçbir iz bulunamamış olmasına rağmen memurunun zehirlenmiş — olma- sından' şübheleniyordu. İstihbaratta kul- landığı yüzbaşı Drummond ile Standiş'i gağırdı. Vaziyeti anlattı. Münakaşaya , başladılar. Hakikaten bir cinayet bahis —mevzuu ise caninin yolcular arasında bü- dunması lâzımdı. Bu — düşünceyle Albay kumpanyadan yolcu listesini almıştı. Yolguların arasında Çaris Burton is - minde bir zat vardı, zengin”*bir adamdı. Fakat müzisi meçhuldü, Hayatı esrarens giz görünüyordu. Bu zatın — fayyare ile seyahat etmek mutadı iken son yolculu- Bunu nisbeten sönük bir hat olan Nevha- ven postası İle yapışı bütün diğer husu - siyetlerine iİnzimam edince — miralayın #üphesini mucib olmuştu. Entellicens Bervis şefi ile ikl memuru bu noktayı tesbit ettikten sonra Jimmi Latimer'in Fransadayken ne yapmış ola- cağını tedkike giriştiler. Jimmi — Latimer en son olarak Kan şehrindeydi. Metropol otelinde kalmıştı, fakat ne vakit ayrıl - dığı belli değildi. Miralay sorarak öğrene- ceğini söyledi ve memurlarına bu mese - lede tahkik işile uğraşırken çok müte - yakkız bulunmalarını tenbih etti. İki arkadaş miralayın evinden ayrı - larak sokağa çıktılar, bir taksi çağırdı - lar. İnce soğuk bir yağmur yağmaya baş- lamıştı. (Roman devam ediyor)| AA Drummond şoföre: — Spor klübüne, emrini verdi. Oto- mobilin içine girdikleri zaman da ar - kadaşının hesabına' ilâve etti: — Takib edeceğimiz hareket hattını birer bardak biranın önünde daha iyi kararlaştırabiliriz. * Standiş: — Hareket güç olacak, diye söyien- di. Hem de pek güç. İşin asıl sıkıntı ve- rTen noktası, Burton'un İngiltereye dö- nerken Nevhaven yolunu ihtiyar et - mesinde haklı bir sebeb olup olmadı- ğinı öğrenecek vaziyette bulunmayışı- mızdır. Adamın muhik bir sebebi o'a- bilir. Bu takdirde şefin faraziyesi du- man olup gidecektir. Buna mukabil Burton bu yolu ihtiyar etmekte haklı bir sebebe malik değilse.. Drummond müdahale etti: — Olmasa da jcad edebilir. — Eğer ileriye süreceği sebeb hayal mahsulü ise muhakkak bir zayıf nok- tası vardır, onu da biz bulabiliriz, yal- mız bu takdirde de Burton'un gözünü üzerimize çekmiş oluruz. 'Taksi klübün önünde durdu. İçeri girdiler. Sigara odası hemen hemen boş gibiydi. Birer koltuk alarak şöminenin önüne geçtiler. Standiş arkadaşına: — Çarls Burtan hakkında neler bi- liyorsunuz? diye sordu. Drummond: — Kendisini beş altı defa gördüm, cevabını verdi. Bir defası Mary Vetersi poon'un Ritz otelinde verdiği o berbad kokteyl partilerinden birindeydi, beş on gümle teati ettik. Bana lâlettayin bir adam gibi göründü. Maamafih böyle birisile ıssız bir adada yalnız kalmak istemem. — İngiliz olmadığı intıbamı sizde bıraktı mı? — Vallahi, hatırımda kaldığına göre ingilizceyi dili yabancı şivesine çalma- dan konuşmaktadır. Aksi halde kulağı- mı tırmalardı, açık söyliyeyim: Adamı kâfi derecede tanımıyorum ki hakkın- da bir fikir sahibi olayım. — Park Lane semtindeki evine hiç gittiniz mi? — Dostlarımdan bir kadınla bir defa bir diğer kokteyl münasebetile gitmiş- tim. Maamafih o gün kendisile konuşup konuşmadığımı bile hatırlıyamıyorum. — Aklıma bir şey geliyor; Algi — Bana öyle geliyor ki, gösterişi sevmektedir: Zengin mobilya, kiy- metli tablolar. — Bana da öyle söylenmişti. Şef birdenbire kazanılmış bir servetten bahsediyordu, bu hareket tarzı fikrini teyid eder. Drummond biraz ihtiyatlı: — Öyle ama, bu yolun bizi götüre- ceği neticeyi görmüyorum. Ben birden- bire zengin olmuş, bir ev alıp zengince döşemiş birçok kimseler bilirim. — Park Lane'deki evi ne vakit sa » tın almış olduğunu biliyor musunuz? — Ben evine takriben bir yıl evvel gitmiştim. O zaman aylardanberi yer- leşmiş bulunuyordu. — Demek ki Cityde belirir belirmez sut_m almıştır. — Öyle olacak. Standiş sözüne devam etti: — Bu adamın daha evvelki hayatını öğrenmeli. Anlıyorsunuz ya maksadı- mı? Mes'ud bir spekülasyon neticesi mi zengin oldu, yahud Londraya zengin olarak mi geldi? Bu nokta merak edi- lecek bir noktadır. — Bu nokta hakkında kolaylıkla malümat alabiliriz. — Şef, bize söylediğine göre buna muvaffak olamamış. Maamafih tahkik | için fazla vakit bulamadığı da meydan- da. Bizim keşfetmemiz lâzım olan şey Bay Çarls Burtonun mazisidir. Muaz- zam servetine tevarüs tarikile mi sâ- hib oldu, kazanç yolu ile mi elde etti? Yoksa?... Drummond merakla sordu: — Yoksa... — Londraya bizim bilmediğimiz hu- susi sebebler dolayısile mi yerleşmiş- tir? — Ve Jimmi bu sebebleri keşfetmiş olmıya mı kurban gitmiştir? — Evet. Zaten şefin kafasının için- de dolaşan şübhe de bu olacak. Eğer hakikat bu düşündüğümüz gibi Allahın belâsı Çaris şimdiden tet zerindedir. Zira yolcu listesinin polise v_erıldiğinı işitmiştir. Hugh Drummond koltuğuna uzana- rak bir sigara yaktı; — Ben herifi az tanıyorum. Siz ise hiç tanımıyorsunuz, sırrını keşf için kendisine nasıl yapışacağız? Şübhele- necektir. — Vasıta bülmalıyız. Unutmadan Borayım: Acaba Çaris Burton'un Park Lane'den başka bir ikametgâhı var mı- dır? — Bilmiyorum. Drummond birdenbire doğrularak: — Aklıma bir şey geliyor, diye ba- ğırdı. Algi Longvorth, bu zatı oldukca tanır. Ve o sırada geçmekte olan garsona seslendi: — Hemen Bay (Longvorih) a tele- fon ediniz, derhal gelsin. Ve tarafım- dan ilâve ediniz Gecikirse mukahele Longuorth bu zatı oldukça tanır! Sonra garson dışarıya çıkarken ar- kadaşına döndü; — Hatırlıyorum ki Burtonun bir sayfiyesi vardır ve Algi Longvorth ge- çen sene oraya davet edilmiştir. Bana havuzlardan, tavuş kuşlarından filân bahsetmişti. Garson geri gelmişti: — Bay Longvorth gelmek üzeredir. — Mükemmel. O halde bir üçüncü bardak getiriniz, bunları da tazeleyi- niz. Ve arkadaşına hitab etti: — Algi Longrorth tatlı bir sersem- dir, amma tek gözlüğünün arkasında ince bir zekâ saklıdır ki işimize yarı- yabilir. « Standiş: — Her ne olursa olsun bizimle Bur- ton arasında bir temas vasıtasıdır, bu da hiç yoktan iyidir. On dakika sonra Algi Longvorih gel- di ve Drummond koltuğunu biraz geri çekerek. söylendi: — Hem de süvare elbisesile, fazla olarak beyaz yelekle, ne şerefe bu böy- le? Maamafih çirkin mi çirkinsiniz! — Siz de lütüfkâr mı lütüfkârsınız. O derecede de nazik. Bonsuvar Sonald. DA Yeni gelen tek gözlüğünü çıkardı. Gülümsüyordu. Ona: — Bir sandalye alımız, dediler. O: — Eğer yanlış anlamadı isem bey- nelmilel mühim bir mesele hakkında derin zekâma müracaat etmek arzu - sunda imişsiniz, baylar hizmetinize ö- mâdeyim. — Dinleyiniz Algi, havada şübheli şerrareler var. Onun için sizden bu muhavereyi kendinizde saklamanızı rica edeceğim. Şimdi bize Çaris Bur- ton hakkında ne biliyorsanız söyleyi- niz. Algi Longvorth, gözlerini mond'a dikti: — Çaris Burton hakkında mı? Ne yaptı ki? Doğrusu bu akşam bana bu suali soruşunuz garibdir. Zira onun e- vine gidiyorum, süvare elbisesi ile ge- lişimin sebebi de budur. — Hangi evine? Park Lane'dekine mi? — Hayır, Bot'dakine, — Ha, şu yeni açılan klübe.. Burton bu klüple âlâkadar mı? — Evet, Bütün diğerlerini o derece sıkınlıla buluyordu ki yeni modelde bir tanesini kendisi tesis etmek hevesine düştü. Tabil bu akşam orada buluna- caklır. Her ne olursa olsun hakkında ne öğrenmek istiyorsanız? — Ne biliyorsanız onu. Bir defa ne cins adamdır? — İyi bir adam.. mükemmel ziya- fetler verir, Muazzam bir serveti var- dır. ç — Bu serveti nereden edinmiştir? — Ne bileyim ben. Hem neye soru- yorsunuz? Drum - (Arkası var) Atletlerimizle karşılaşmak üzere şeh- rimize gelmiş olan Mısırlı atletler ük mü- sabakalarmı bugün Kadıköy stadında yapacaklardır. Büyük bir alâka ile bek- lenen müsabakaların bugünkü programı- nı sırasile yazıyoruz: 110 metre maniahı, 100 metre, 5000 met- re, 400 metre, 800 metre koşular. Gülle atma, uzun atlama, sırık atlama, cirid atma ile 4><400 bayrak yarışı. Müsabakalara saat dört buçukta başla- nacaktır. ORSE Mısırlı atletlerle bugün ilk müsabaka yapılıyor Dün atletizm federasyonu tarafından atletler şerefine Tarabyada bir çay ziyafeti verildi Cai Tommuz 2 | â | | Atletler şerefine ziyafet Mısırlı atletler şerefine atletizm fede- | rasyonu dün akşam Tarabyada mükellef | bir çay ziyafeti vermiştir. Ziyafet samimi bir hava içinde geçmiştir. Bugünkü ve yarınki müsabakalar T. S. K. Atletizm Federasyonu Başkane lığından: 2-3 temmuz 1938 cumartesi ve pazar günleri Mısır ve Yunanlı atletle: iştirakile Fenerbahçe stadındı pılacı ola atletizm bayramı için biletler stad gişesinde talebe ve küçüklere 10 kuruş, | büyüklere 25 kuruşa satılacaktır. | Merkezi AvruMVehab tekrar * futbol maçlarının ilk neticeleri Dünya kupası maçından çıkan Avrupa takımları «Merkezi Avrupa kupası» maç- ları için tertib edilen turnuvanın ik ©- yunlarını yapmışlardır. Zideniç: 3 - Ferensi Varuş: 1 Birçok Macar milli oyuncularının bu- lunduğu F. T. C. klübü bu maçta ümidin fevkinde bozuk bir oyun göstermiştir. İlk devre sıfır sıfıra bitmiştir. İkinci devrede Çekler 3, Macarlar bir sayı yapmışlardır. Müsabaka da 14000 kişi önünde Çekos- lovakyada oynanmıştır. Kladuc: 3- H.A S.K: 1 Küçük Kladuo klübü Yugoslavların H. A, 8. K. takımını kolay bir oyundan sonra 3-1 mağlüb etmiştir. Bu maçta 8000 kişi bulunmuştur. Cenava: 4 - Sparta: 2 İtalyanların Cenova takımı Merkezi Avrupada en güzel futbol oynıyan ve Çek milli takımına sekiz oyuncu veren Spar- ta takımını büyük bir mağlübiyete uğ- ratmıştır. İlk devre 46-1 bitmiş, ikinci devrede Sparta bir tek sayı yapabilmiş- tir. Ambrosiana: 4 - Kispeşt: 2 Milanoda yapılan bu maç İtalya takı- mının galebesile sona ermiştir. İtalya şampiyonu ilk devreyi 1-0 mağlüb bitir- diği halde ikinci devrede dört sayı yap- mağa muvaffak olmuştur. * Macarlar son devrede ancak bir tek sa- yı yapabilmişlerdir. Upeşt: 4 - Rapid: 1 bir oyunla ezel! rakibi Avusturya takı- maı Rapidi büyük bir mağlübiyeta uğrat- mıştır. Maç Budapeştede oynanmıştır. Juventus: 3 - Hungarya: 3 olmuştur. parlak bir oyunla üç mükemmel gol yap- mak suretile beraberliği elde etmiştir. Müsabaka Budapeştede yapılmıştır. Slavya: 3 - Beoğradski: 2 Çoklerin Slavya takımı Belgradda yap- tığı bu maçı biraz güçlükle kazanabil- miştir. Almanya futbol şampiyonası Almanya futbol şampiyonası ıçin kar- şılaşan Shalhe ile Hannover takımları a- andaki müsabaka 3-3 berabere — bit- Mmiştir. Müsabaka olimpiyad stadinda 100.000 kişi önünde yapılmıştır. N3 bahçesinde B Porşembe: Beykoz İskelö tiyatrosunda Büyük operet 3 perde Macarların Upest takımı çok yüksek ü Hungarya takımı ikinci devrede pek | Necati amatör sporcu olarak kabul edildi Meşhur futbolcularımızdan İzmirli Vehab birkaç sene'evvel Fransaya gi - derek bir Fransız klübünde çalışmıştı. Vehab İstanbula döndükten sonra Şiş- li Ermeni klübüne intisab — etmiş ve profesyonel oyuncu — addedildiği için federasyon teşkilâtimızda çalışmasına İ müsaade edilmi Spor Kurumu Dü Mesele etrafında İ tedkikat yapmış Ve Vehabın — Fransız l klübünde meuyîg bir sporcu ola - rak çalı adığını tesbit etmiştir. Bu ci- het klüpde yapılan tahkikat netice - sinde tecy)'üd etmiştir. Bu sebeble İzmirli Vehab —amatör | bir sportmen hak ve salâhiyetlerinden | istifade edebilecektir. — Kadınlar Yüksek atlama dünya Tökoru kırıldı İ Berlinde Yapılan bir atletizm mü - ; sabakasındâ Âlman atletlerinden Do - | raratzen 1-088 metre atlamak suretile yeni dünya Tökoru tesis etmiştir. Eski dünya rökoru gene ayni kadına ald olup 1.65 Metre idi, Emekli Sporcuları davet istanbul Süor Klükğ : B Başkanlığından Takbol MAfina iştirak etmek — üzere i yazılı €mekli futboj — üstadlarımızın saat 9440 YAPITUNĞA bulunmak üzere Köp - rüde kendilerine Mahsuz Yevazımlarile hazır uuıınl!';'s“: Âti rica olunur. Bay e Kolen, Muvaffak Ben - derli, Şükrü Hali) Lâtü Kaleci, Mü- hendis Kemal, Ali Bohteriz, — Fahri Aykut, * Yarınki. Halkev: maçları Egminönü Halkerinden: Evimizin — Pazar İlk devrede İtalyan takımı büyük bir| yakü futbol llg maçları; hâkimiyetle üç sayı yapmağa muvaffak y Karagümrük Akınspor - Demirspor m. saat 1030 hakem Demirspor A. saat 15 hakem atı, saha komlseri: gi Birol. Beişpeaoğlu Alanı: Tz Alemdar - Haltoğlu m Saat 15 hakem Nüri. - Halıctağlu A Baat 17 hakem Nuri,, Saha Kümlseri: Yekta Anıl. Bakırköy İsltiklâl k Rami - İSTİKlÂl B. Baxı 14 hakeni Faik Uğur. Rami - İStİKlÂl A. Saat 16 hakem — Faik Coe Louis ey:ülde "UM_FM Eski dünya şampiyonlarından A - merikalı Max Baer ile yeni dünya şam- piyonu Coe Lovis arasındaki — dünya böks şampiyonluğu Müsabakası Eylül- de Amerikada yapılacaktır. -Saha ve müsabaka tarihi bilâhare tesbit edile - Beşiktaş - Güneş maçı esnasında çı- kan bir hâdiseden dolayı Güneşli Me - Hey'etine

Bu sayıdan diğer sayfalar: