7 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

7 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türkiyey Berlin 6 (AA.) — Folkişer Beobahter gazetesi, «Fransa Türkiyenin metaliba- tını kabul etti» bağlığı altında yazdığı bir makalede Türk - Fransız dostluk müuahe- desinden bahsederek diyor ki: İskenderun Sancağı her zaman Türki- yeye ald bulunmuştur. Fakat Fransa Su- riye ile bozuşmak istemiyordu. Ancak 'Akdeniz vaziyetinin gösterdiği inkişaf Fransayı Türk dostluğunu elde etmeğe sevketti. Hususile ki Hatayın Türkiyenin elinde bulunması İngilterenin de menfa- ati iktizasındandır. Börsen Zeltung ve umumiyetle diğer Bütün Alman matbuatı Türkiyeyi tebrik etmekte va Hatay ihtilâfının Türkiye les hinde olarak bu suretle halledilmiş olma- Çin - Japo ELGRAF HABE “İskenderun sancağı her zaman SÖON POSTA AA e aid bulunmuştur,, Fransızlar Türk dostluğunun ehemmiyetinden bahsederlerken Almanlar Türkiyeyi tebrik ediyorlar —a ae sından dolayı memnuniyet — göstermek- tedir. Paris 6 (A.A.) — 'Türk - Fransız dos'- luk muahedesini mevzau bahseden De- bats gazetesi diyor ki: Bu muahede gösteriyor ki Fransız _sl- ynetlhımhmmıçhvıhtndımlh—ın tarsini yolunda pek ziyade memnunl'yet verici bir veçhe almıştır. 'l'ımpıpmzddoıbylıyınynr:. M Nazik bir safha arzetmiş olan bir işi hüsnü suretle neticelendirmiş ve mevzuu bahs meşru menfaatleri anlamak husu- sunda gösterdikleri realizmden dölayı ve keza müzakerelerde mülhem !o:ldu.ldın dostluk zihniyeti için, gerek eyi, ge- rek Rüşdü Arası tebrik etmek İâzımdır. Türkiyenin Balkan Amantında oynadığı n harbinin birinci yıldönümü Japon Başvekili ecnebi gazetecilere, harbe edileceğini bildiriyor sonuna kıdııf_ devam Londra, 6 (Hususi) — Yarın, Çin - Yapon harbinin birinci yıldönümüdür. Bu münasebetle ecnebi gazoteci ka bul eden Japon Başvekili Prens Ko ye, nihat gaye tahakkuk edinceye dar Japonyanın harbe devam edeceği- ni ve her hangi yabancı bir tavassul b büsünün red cevabile karşılaşaca- gini söyledikten sonra, Mareşal Çan « Kay - Şek'in siyasetini şiddetle tenkid etmiş ve onun Sovyetlere âlet olduğu- nu ilâve eylemiştir. Japonların zayiatı Japon Harbiye Nezaretinin neşret- tiği bültene göre, bir senedenberi de- vam eden harb esnasında Japonların Zaylatı 36 bin kişi olmuştür. Ayni bül- lene göre Çinlilerin zaylatı bunun bir- kaç misli fazladır. Çan - Kay - Şek'in beyannameleri Diğer taraftan, harbin yıldönümü Münasebetile Mareşal Çan - Kay -« Şek de iki beyanname neşretmiştir. Biri Japon halkına hitab eden bu be- Yannamede, aklı selimlerini kaybetmiİş olan Tokyo ricali üzerine nüfuz edile- Tek harbe nihayet verilmesi istenmek- tedir. İkinci beyanname ile de dost devlet- » lere hitab edilmekte ve Japon istilüsı- p men'i için müşterek bir harekete geçmeleri istenmektedir. Hava muharebeleri Kanton, © (A.A.) — Dün Anking ve Nanşang'da mühim hava muharebeleri olmuş, Çin avcı tayyareleri, beş Japon tayyaresini düşürmüştür. n tayyareleri dün, Japon gemileri- nis bulunduğu Anking üzerinde yeni bir cevelân yapmışlar ve bidayette üç düşman gemisini hasara uğrattıktan sonra ayni gün içinde akşam bir kurg daha gelerek dört başka Japon gemisi- ni batırmıya muvaffak olmuşlardır. Çinlilerin taarruzu | Hankov, © (A.A.) — Tienshanda mu- kabil taarruza geçen Çin kıt'aları, düş- manın mukavemetini kırmışlar ve Ja- ponları, çekilmiye metbur etmişlerdir. | Ukidho ve Taohvapu, Çinlilerin eline geçmşitir. * Matantsen civarında da şiddetli mu- 'beler olmuştur. H Hankov mi? 'Tokyo, 6 (AA.) — Bugün resmen bildirildiğine göre Japon kıt'aları Han- kov sokaklarında dolaşan sön Çinli mü- dafileri de imha ettikten sonra dün sü- bah merasimle şehre girmişlerdir. İspanya bankasına aid 40 ton altın Fransız bankasında hifzediliyor Paris 6 (A.A.) —— Paris mahkemesi 1931 de Mont-de-Marsanda Fransız ban- kasının kasalarına yatırılan İspanya ban- kasına aid 40 ton altının, bankanın kııı— larında hıfzedilmesine karar vermiştir. Burgos ve Barselön makamları, kendi idareleri altında bulunan İspanya ban- kasının hakiki yegüne İspanyol bankası #Olduğunu iddia etmekte ve Barselon cum- Pul ve kıymetli evrak — hakkında Vekâletin tâmimi Ankara, 6 (Hususi) — Senebaşında tedü- Yüle çıkarılacak kaymetli evrak ve — pullar hakkında Maliye alâkadarlara — şu tâmimi göndermiştir: Pul ve kıymetli evrak talimatnamesinin 12 nci maddesi mücibince resmi daireler bey'iye memurları nezdinde bulunan pul ve Kiymetli evrak meyeudunun her mall yılın birinei günü tadât heyetleri tarafından S- şilması lâzım gelmekte ve bu husus her sö- Hebaşından ervel Mâliye Vekâletince yapı- lan tobilglerle teyid ve takib edilmekte ol- Mazına göre her hangi vilâyet ve kaza mer- huriyet hükümeti, Barselon İspanya ban- kasının müdürü vamtasile bu paranın kendisine verilmesini istemektedir. Bur- gos hükümeti ise ayni şekilde mürarmat- ta bulunmaktadır. Hâkim, bu işi hallet- mek salâhiyetini kendinde pulmadığı Viçin Barselon hükümetinin müracaatı Ü- !urine mesele Pariş mahkemesine akset- |miş ve mahkeme de altınların Mont<de- Marsanda kalmasına karar vermiştir. Macar nasyonal sosyalist- lerinin şefi mahküm oldu Budapeşte 6 (A-A.) — Budapeşte isti- naf mahkemesi bu sabah Macar nasyo» nal-sosyalistlerinin şefi Zalassiyi üç sene müddetle kürek cezasına mahküm el miştir. j -— —e kezlerindeki tâdât heyetleri, nüfus müdür | we memurlarının ellerindoeki pul ve kaymetli evrakı saymak üsere gelmedikleri takdirde bu heyotlerin vali ve kaymakamlar tarafın- ' gdan getirttirilerek sayımın yaptırılması icab edecektir. İbir rolü, Yunanistanla olan eski kavgalarını nasıl hallettiğini ve kiyasetli siyaseti sa- yesinde Şarki Akdenizde nasıl bir müvaâ- zene kuvveti olduğunu herkes bilir. Bü- tün bunlar Türk dostluğuna lâyık oldu- Bu hakiki kıymeti verdirecek birer un- surdur. Hiçbir sultefehhüme meydan bırakmı- yacak bir şekilde bugün Türk - Hransız Mükarenetinin tıpkı Türk - İngiliz mu- kareneti gibi artık bir hakikat olmuş bu- lunması umumt vaziyette bir hercümer; vukubulduğu gün, tesirini göstermekten hali kalmıyacaktır. Fransız diplomasisini kiyasetli ve res- list bir siyaset takib ederek bu neticeyi araştırmış olduğundan dolayı tebrik ede- Filistinde kanlı bir çarpışma Londra 6 (Hususi) — Filislindeki ka- rışıklıklar tekrar vahamet kesbetniştir. Bu akşam Hayfanın en büyük cadde- ginde mühim bir hüdise çıkmış ve hakixi bir ihtilâl mahiyeti almıştır: Şehrin merkezinde çarşı içinde — kala- balığın en fazla bulunduğu bir anda bir bomba patlamıştır. On sekizi Arab ol- mak üzere 20 kişi ölmüştür. Ayrıca 50 kişi de yaralanmışlır. Bunlardan 38 inin yaraları ağırdır. Kadıköy vapurunda tabanca sesleri Yüz bulamıyan bir âşık sevgilisini vurmaya kalktı Dün saat 12,15 de Köprüden hareket - den Akay idaresi vapurlarından birisi tam Haydarpaşa iskelesine — yanaşacağı sırada vapurun makine dafresi önünde duran genç bir erkek birdenbire taban- casını çekerek biraz ilerisinde duran T Hayrünnisa isimli bir kızın üzerin2 üç el ateş etmiştir. Silâh sesleri bütün vapür halkına korkulu ve heyecanlı dakikalar geçirtmiştir. Vak'anın tafsilâti şudur: Beşiktaşta Yenihamam sokağında 17 numaralı evde oturan Hasan Fahreddin, Şişlide Bamonti caddesinde 61 numarada oturan Mehmed Alinin kızı Hayrünnisa ile iki aydanberi münasebet peyda etmiş bulunmaktadır. İlk zamanlar Fahreddine kargı çok müsaadeklir davranan Hayrün- nisa her nasılsa son günlerde yüz ver- memeğe başlamıştır. Kızın bu hareketini neye hamledeceğini bilemiyen PFahrei- din mektublar yazarak ve tesadüf ettikçe yalvararak münasebatın eski — vaziyete ircanı rica etmiş ise de bunların hiçbir faydası olmamıştır. Nihayet — delikanlı dün Haydarpaşada bir arkadaşını gör- meğe gideceği sırada Hayrünnisanın da iskelede dolaştığıhı görünce kendisini sessizce takib etmiştir. Kızın Haydarpa- şa vapuruna bindiğini görünce o da va- pura atlamış ve onü vapurun makine da- iresi önünde sıkıştırarak gene kendisi ile konuşması için yalvarıp yakarmağa büş- lamıştır. Tam vapur iskeleye yanaşacağı Bıtada kızın hâlâ inad etmesinden bir- denbire tehevvüre kapıları Fahreddin ta bancasını çekerek üzerine ateş etmeğe başlamıştır. Şayanı hayret bir — tesadüf eseri olarak atılan üç kurşundan hiçbiri kıza isabet etmemiştir. Fahroddin vapur- da bulunan polisler tarafından yakalan- mış ve Haydarpaşa iskelesine çıkarıldığı zaman fazlaca sarhoş olduğu ve bu yüz- den kurşunları hedefe isabet ettiremediği Hâdise, hakiki bit muharebeye başlan- gıç teşkil eylemiş ve Arablarla Yahudi- ler birbirlerine tabanca atmaya başla- miştir. Polis, meseleye müdahale etmiş| ve bunun üzerine halkın hiddeti polisle- re dönmüştür. Polisler, taşlanmıştır. Gece dışarı çıkmak yasak - edilmiştir. Sokaklarda devriyeler gezmektedir. Türk-Fransız anlaşma müzakereleri Ankara, 7 (Telefonla) — Hariciye Ve- kilimizle Fransız sefiri arasında başlıya- cak müzakerelerde bulunmak üzere Su- riye mandater idaresinin bazı eksperleri bugün Toros ekspresile Ankaraya gele- ceklerdir. Bu müzakerelere bugün öğleden sonra başlanacak ve alâkadar Vekâletlerimiz- den mütehassıs müşavirler de iştirak ede- ceklerdir. Limanda 250 amele işi bıraktı Denizbankın - teşekkülünden — sonra Denizbanka bağlanan liman işletmesi evvelce mevcud —usulü değiştirerek liman tahmil ve tahliye amelesinin yaptığı iş tutarını bütün işciler arasın- da taksime başlamıştır. Bu usul ameleyi memnun etmemiş- tir. Liman işleri amelesi, çalışanlarla iş çıkarma kabiliyeti az olan kimselerin &yni mikdarda yevmiye almalarının doğru olamıyacağımı ileri sürmüşlerdir. TLiman işletme idaresi de bu noktai nazarı kâbul etmeraştir. Amelenin ikinci bir müracaatı Üze- rine, aralarından bazılarının işten çı « karilması mevzuu bahsolmuş, ve bunun üzerine ikl yüz elli kişi protestâ mahi- yetinde olarak işe başlamamıştır. Hâdise grev ve lokavut mahiyetinde görülmüş, valinin riyaseti altında top- lanan bir komisyon meseleyi tedkik et- miş ve işi terk eden ameleden müracaat edeceklerin yeniden işe alınmalarına karar vermiştir. Amelenin ileri sürdükleri noktalar teğkik edilecektir. Liman işleri normal kilde devam etmektedir. anlaşılmıştır. “ingiliz - italyan — anlaşması ne zaman mer'iyete girecek? Londra, 6 (AA.) — Bugün Avam Kamarasında işel muhalefet meb'us!la- rından B. Davidsonun bir sualine ce- vab veren Başvekil Çemberlayn demiş- tir ki: İngiliz - İtalyan anlaşması, bazı şe- rait daha evvelden husul bulmadıkca fcra mevkiine konulamıyacaktır. Maamafih, hükümet, bu şeralt hu- sul bulur bulmaz anlaşmanın mümkün olduğu kadar çabuk tarihte mer'iyet Mmevkiine girmesini görmek arzusunda- dir, Yraadenaka ke aa ne sessekeme ee edAR e vesamsE Na LesAe Sabahtan Sabaha: Majorka adasını İstihdaf ettiği: ise de, bilhassa Fransız hükümetinin bu Mülkiyede hukuku düvel hotamız bize imparatorluk facia anlatmıştı. Osmanlı devletinin Lorando ve Tubini adında Fransız tehaa- — sından iki tüccara borcu varmış, Memurlarının maaşını bile Üç ayda bir ves — ö €© İspanyanm yarattığı harb tehlikesi hâlâ devam ediyor Yazan: Selim Ragıp Emeç spanya hükümetinin hava bambardi- manlarına karşı mukabelede bulun - mak ve bu bombardımanlardan — mes'ul addettiği bazı yabancı memleket liman ve şehirlerini bombalattırmak tasavvurunda olduğuna dair İngiltere ile Fransaya yaptığı tebliğatın Avrupa sulhuna ge - çirttiği tehlike hepimizin hatırındadır. Böyle bir hareketin, kastedilen İtaiya ile Almanya tarafından son derece şiddetle mukabele görmesinin tabii olacağını bil- diren Fransa ve İngiltere, böyle bir harekette bulunmaktan kat'i surette tahzir etmişlerdi. Nitekim, İspan- yanın bu teşebbüsünü öğrenen İtalya, alâkadar devletlere baş vurarak hükü « metçi İspanyol tayyarelerinin bu — nevi düşmanca bir harekoti karşısında büyük bir şiddet göstermekten çekinmi- yeceğini bildirdi ve hâdise, hükümetçi İse panyanın vaziyeti tavzih etmesile kapan. mış oldu. Şu farkla ki İspanya hüküme- ti İngiltere ile Fransaya yaptığı müra - —— caatın yanlış anlaşılmış olduğunu iddia etti. Ve yapmak tasavvurunda bulundu- İspanyayı, ğu bava bombardımanlarının sadece ni ilân ottü hususta nöşrettiği tebliğ, hükümetçi İs « panyanın İtalyan ve Alman şehirlerini kasdetmekte olduğunu meydana çıkardı. Hâdisenin bu suretle kapanmış telâk- ki edilmesine rağmen bir kısım Avrupa mehafilinin endişesi henüz zall olmuş" değildir. Çünkü: Bu mehafilin iddiasına göre hükümetçi İspanyanın kontrolü al- tındla bulunmiyan beş tayyare merkezi vardır ki bunların idaresi beynelmilel küvvetierin elindedir. Bu merkezlerde: Yetmiş beş hafif, yirmi beş ağır bom - bardıman, yüz avcı tayyaresi ve on beş tane de en son sistem deniz tayyaresi vare dır. Eğer bu merkezler beynelmilet bi hidise çıkarmak için hükümetçi İspan - yol başkumandanlığının muvafakatini ve müsaadesini almadan her hangi bir İtalyan limanına taarruz edecek olurlar- sa, İtalyanın mukabelesi derhal kendisi- ni gösterecektir. Böyle bir — harekete Fransa müsaade edemiyeceği için İtal - yanın mukabtlesi, Fransanın karşılığını davet edecek, derken işe Almanya ve İn- giltere karışacak ve mücadele umum! bir şekil alacaktır. İspanyadaki beynelmilel küvvetlerin elinde bulunan bu tayyare 4 merkezleri İtalyaya karşı mukabele ta « rihi olarak on temmuzu tesbit etmiş ol dukları için, atlatıldığı zannolunan tehe like henüz zail olmuş değildir. Yani dün- ya sulhu, şu günlerde tesadüfe bağlı bu- Tünmaktadır. Bir küçük hareket bir bü- yük infilâka stbeb olabilmek kabiliyetini hâlâ muhafaza ediyor. Selim Ragıp Emeç — Bir hatıra devrine gid bir siyasi — rebilen saray bükümeti bu tüccar borcunu ödiyemediği için günün — birinde Fransız filosu Midilli adasını işgal etmiş. Gümrüklere el koymuş ve devlet gelirini kendi hesabına tahsil ederek iki ecnebi tüccarın hakkını almış, çes kilip gitmiş. 2 a Hukuku düve! hocamız bunu heyecanla anlattıktan sonra boynunu büküp ilâve etmişti: — Hukuku düvel böyle bir hareketi protesto eder, FPakat süngüye istinad etmiyen haklar bu Akıbetten kendilerini kurtaramazlar, Osmanlı devrinin siyasi tarihi böyle facialarla dölüdür. Bugünün Çocukla. rı yaşadıkları devrin haşmeti içinde bu tarihf faciaları hayretle dinliyebi. lirler, Fakat biz frenk elçilerinin sarayı ve Babıâliyi kukla gibi oynattıkları devri bildiğimiz için bugünün siyasi zaferlerini susuzluktan dudakları çat- lamış bir çöl yolcusu gibi kana kana içmenin zevkini daha iyi anlar, dahâ loz- zetle tadarız. : Son gelen Paris gazetelerini karıştırırkön metin bir siyasetle kazandığımız Hatay zaferinin Avrupada bıraktığı izleri daha İyi görüyoruz. Afyonkarâhi- sar önlerinde başlıyan yeni Türk tarihi Lausanne'da, Montreux'de ve nihâ- yet Türk Antakyada daima yürüyen cevval ve hükim bir siyasetin nesillere örnek olacak eserlerini kaydetti. Mağrut olmakta haklıyız. Türk milleti ancak bu şerail içinde yaşıyacak bir millettir. Biz baş eğecek insanlardan — değiliz. — Eğer tarihin karanlık bir devrinde boyunlarımı2 bükülmüşse bunun mes'u: lü biz değil, bize medeniyet yollarını kapayıp kafamıza frenk yumruğunu in« dirmeye sebeb olanlardır. Atatürk devrini idrak edenler o mes'ud insanlar- dır ki hayata yeni doğmak gibi şayanı hayret bir mucizenin kahramanı ol- muşlardır. Bürhan Cahid îz

Bu sayıdan diğer sayfalar: