13 Ağustos 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

13 Ağustos 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Niyetli çikolata E vin erkeği an yaşındaki oğlunu çağırdı: — Sen desene çalışmıyor muşsun?.. — Evet baba! — Evet mi diyorsun; bunu ıöylpmi!e' utanmıyor musun? — Neye baba, çalışıp ta ne olacağım? Evin erkeği hidde' âşti, - caktı. Fakat kendini tuttu. Oğlunu gü - zellikle yola getirmek istedi. — Bak oğlum, çalışan büyük adam ©- lur. y — Ben de büyük adam olacağım. — Çalışmazsan olamazsın işte. — Çalışayım, çalışmıyayım, ben büyük adam olacağım.. Bunu şimdiden biliyo - rTuUm. — Şimdiden mi biliyorsun? — Evet, işte.. Elini cebine götürdü, Ufak bir kâğıd çıkardı. Evin erkeği kâğıdı aldı. Kâğıda vezni bozuk, kafiyesi bozuk iki mısra basılmıştı. «Bir anda sen pek çok para bulacak- sin; «İlerde bir büyük adam olacaksın!» Evin erkeği sordu: — Bu ne bu? » — Çikolâtadan çıktı. Baba, büyük a - dam olacağımı bundan öğrendim. Evin erkeğinin canı çok sıkılm Bir şey söylemeden odadan çıktı. Bir ağla - ma gosi duydu. Sesin geldiği tarafa yü - Tüdü. On dokuz yaşındaki kızı başını yas- tıklara gönmüş, hıçkırıyordu. Evin erkeği merak etti: — Baba baba mahvoldum. D Bunları biliyor mu idiniz? | Şeker kellesi dağı Rio de — Jenelro körfezinin ağzında bulunan 3300 met- dağa bu isim ve « rilmiştir. Çünkü eskiden — yapıla - F BEDrTR a gelmekte olan büyük şeker kellesine zi- || yadesile benzemektedir. * İngiliz Üniversiteterinin talebe sayısı 1938 yılında İn « giliz üniversite - lerine 55 bin er - kek ve kızın de - vam ettiği anla - j şılmıştır. Eş arıyan Bir genç «Mersin» den bir mektub aldım. Al- tında S. harfile başlıyan bir imza ile sarih bir de adres.” var, Anlattığı hikâ- yye beş on satırla bülâsa edilebilir: — 23 yaşındayım. Hayatımın sun & senesi binbir macera içinde geçti. Zev- kin ve eğlencenin binbir çeşidini görs düm, fakat nihayet uslandım. Şimdi muntazam bir hayat yaşıyorum — ve epeyee de kazanıyorum, artık hedefim evlenmektir, bir yuva kurmaktır. Fa- kat kime müracaat etsem red cevabı alıyorum, başta kendi silem olmak üzere: «Kızın başını ateşe yakamayız, diyorlar. Baktım olmuyacak, gazeteye ilân vererek Kendime bir eş aramaya karar verdim. Lütfen tavassut eder misiniz? Diyor, » * Ben gazeteye ilân vererek eş ara- yanları umumiyetle iki sınıfa ayır- rım, Bedbinler ümidsizler, bir derece- ye kadar da hayat hakkında malüma- ti olmıyanlar ilk sınıfı teşkil ederler. 'Teşebbüsleri bir tecrübe mahiyetin- dedir. Dimağlarından bakalım ne çı- kacak istifhamı geçer. Bu yolda ekseri — Ne oldun, kızım, neye ağlıyorsun? — Daha ne olacağım baba, ben ağla -|. mıyayım da kimler ağlasın... Bedbahtım, ne diye yaşıyorum bilmem ki. Kız daha yeni nişanlanmıştı. Acaba ni- |. şanlısından fena bir mektub mu gelmiş- 1? Yoksa nişanlısı hakkında dedikodulu haberler mi vermişlerdi? — Al, oku baba! Evin erkeği, kızının verdiği kâğıdı al- di, okudu: «Hayatın geçecek ağlamakla için için;> «Dünyada saadet yoktur bilmiş ol se- nin için'» — Bu ne? — Çikolatadan çıktı baba... Evin orkeği ne diyeceğini şaşırmıştı. Kızının yanından ayrıldı, karısile kar - şılaştı. — Alçak. — Ne diyorsun karıcığım? — Bana ihanet ediyorsun ha! — Ben mi sana ihanet ediyarum? — Sen ya, daha ' gizliyorsun öyle mi?.. Söyle o sarışın kadın kim? — Hangi sarışın kadın, sen çıldırdın mı? İki — renktir. Ceketi — eteğin açığı veya zıddı olan bir. Tenk- ten yapılır. Ya- ka, kol, cep. ke- narma — eteğin parçasından ke- nar geçilir. Jile, — Daha da söz söylüyor, ben bilmez| kolsuzdur. Önü miyim.. Adını öğrenmek istiyorum, adı-| enine; nı. — Al oku! Bir kâğıd uzattı, Evin erkeği aldı, oku- dü: «Sevdiğin adamın artık unut adını,» «Çünkü o seviyor bir sarışın kadını..» — Bu da ne? — Ne olacak, çikolatadan çıktı. İsmet Hulüsi Yer yüzündeki izci mikdarı 1937 de yapılan bir istatistiğe göre dünyada 2,855,698 izci varm dır. Bunun en bü- yük kısmı Avru - a — kıt'asındadır. İzcisi en fazla o - lan memleket te İngilteredir * Taç giymiyen kraliçe Birinci — Şarlın karısı kraliçe Han riyet, taç giymek istememiş olan ilk ve ağlebi ihtimal son kraliçedir. Bu- nun sebebi şimdi- ye kadar bir türlü anlaşılamamıştır. yetin gördüğü hayal sukutudur, iyi tesadüf azdır. Fakat nihayet işte bu azr, zayıf nisbete ümid bağlıyanlar da görülmektedir. İlânla eş arayanların ikinci kısmını, eğlenmek istiyenler teşkil ederler, da- yılmasın ama ben bu okuyucumu ha- yatı hakkında verdiği tafsilâta baka- Tak bu ikinci kısma kaydedeceğim, Binbir avantür yaşamıştır, bir tane- #sini daha tecrübe etmek arzusundadır. Binaenaleyh arzusunu yerine getire- mezsem ümid ederim ki beni mazur görecektir. Kendisine tavsiyem de esasen kendi arzusundan pek farklı olmiyacak: Biraz daha eğlensin, biraz daha yo- rulsun, o zaman gözü dışarıda kalmı- yan bir aile reisi haline geleceğinden hiç şübhe etmem. * Ankara Bay R. C. ye: Bahsettiğinizi size lâyık bulmadım, onun için mektubunuzun hülâsasım kendisine iblâğ etmenin çaresini de aramadım, bu sütunları takib ediniz, tesadüf istediğinizi karşınıza çıkara- caktır. Maamafih bu tesadüfü tacil etmek te elinizdedir. İsterseniz ikinci bir mektubla müracaat ediniz, adresi- nizi mahfuz tutarak bahsedeyim, TEYZE yanları İle arkası boyu- na doğru çizgi« lidir. Jile çizgi- lerile, şapkanız ve — garnitürü nün — renkleri tayyöre uydurulursa pek şık görünür. Floş - Yün karışık örgü çoçuk elbisesi Bu pantalonu ipek bir şömizle ile giy- dirirseniz günün her saatinde çocuk için pratik bir elbise olur, Serin zamanlarda da hem biraz ısıtmak, hem de fazla sık- mamak için şu kolsuz ceketi ilâve eder- sİniz. Esas örgü ters - yüz örgüdür. Yolları uzunluğuna doğru gelecek şekilde örül- müştür. Pantalonun paçaları, ceketin kol ağızları, yaka, etek kenarları pirinç iğne- dir. Pantalonun beli iki ters - iki yüz lâs- tiktir. Bir kordenla bağlanmaktadır. Mevsimlik olması için yalnız yün yerine floşla karışık yünden örersiniz. Cekete beyaz sedef düğme koyarsınız, Her kadın bilmelidir: Yemeği çabuk soğutmak için Bilhassa zeytinyağlı yemeklerin so- ğumasını beklemek bazan pek uzun sü rer. Çabucak soğuması — için yemeği koyduğunuz kabı sade soğuk su dölu bir kaba daldırmak kâfi değildir. Bu suya bir avuç iri tuz da serpmeli, Bu suretle soğuması istenilen yemek pek kısa bir zamanda soğur. Sermayesini hırsızlıkla tedarik eden seyyar satıcı Son bir defa hırsızlık yaparak satıcılığa başlarken işler yolunda gitmedi, yakayı ele verdi Zabıta, garib bir hırsızlık suçlusu - nu yakalıyarak, müddeiumumiliğe tes- lim etmiştir. Suçlu Kosti oğlu Yani, evvelce bir- kaç hâdiseden dolayı, sabıkalıdır. Fa - kat o, artık dürüst bir vatandaş olma- ğa karar vermiştir. Bunun için düşün- müş ve kendisinin müddeiumumilikde anlatlığına nazaran, seyyar satıcılık et meği kararlaştırmıştır. Fakat bunun için sermaye tedarik etmek üzere son bir hırsızlık daha yap ması lâzım gelmiştir. Yani, bu maksadla — evvelki gece, sabaha karşı, Yüksekkaldırımda, — bir şapkacı dükkfnına girmiştir. İçerde ça lmabilecek bir sürü şey varken, o sa - dece kendisine kâfi olan, 14 lira kadar bir parayı çalmakla, iktifa etmiştir. Bununla bir elbise tedarik — etmiş, bir çuval da fırdık alarak, perakende satmağa başlamıştır. Fakat, talihi yaver gilmemiş, iş an- laşılarak, yakalanmıştır. Yani, 4 üncü sorgu hâkiminin ka - rarile, tevkif edilmiştir. İdamı istenilen bir katil müdafaa için mühlet diledi Unkapanında hamallar kâtibini öl- düren Yusufun Ağırceza müddeiumu - misi idammı istemiş, dava müdafanya kalmiştir. Yusuf dün mahkemede müdafaa - namesini hazırltıyamadığını beyan et - miş, duruşma talik edilmiştir. Eldenele dolaşan çalınmış bir caket Dün, Sultanahmed 3 üncü sulh ceza mahkemesinde garib bir ceket hırsız - lığının muhakemesine başlanmiştır. Durmüş isminde bir köylüye aid ce- keti, arkadaşı Abidin çalmış, götürüp koltukcu Ziyaya satmıştır. Ziya ceketi dellâl Mehmede havale etmiş, o da bir başka dellâla vermiştir. Ceket bir sürü ellerden geçtikten sön- ra, nihayet Nuri isminde bir müşteri - nin sırtında yakalanmıştır. Davacı Durmuş, mahkemede: — Ben ceketi 2 liraya almıştım. A - bidin 2,5 liraya satmış. Elden ele geç- tikçe, fiatı da yükselmiş. Bak, bir ke - re işe, demiştir. Mahkeme, — kararını bugün verecektir. Karakolda gürültü çıkaran biri 15 gün hapse mahküm oldu Evvelki gece, Arabcamii karakolun- |da bir hâdise olmuş, Cafer isminde bir |genç karakola girerek, gürültü çıkar - |nıştır. Hâdisenin -mahiyeti şudur: Suçlu Cafer kız kardeşile ayrı ya - şamakta, fakat, ara sıra kız kardeşinin sebebden hernşiresi Caferi zabıtaya şi- kâyet etmiş, delikanlı karakola çağı - rılarak, kendisine ihtar edilmiştir. Fakat Cafer, bu vak'adan — alınmış olacak ki, ertes; akşam bir hayli rakı içtikten sonra, Arabcamli karakolun - dan içeri girmiştir, Orada bulunan bir masaya yumruk- larile vurmuş ve memurlardan Ziya, evine giderek gürültü etmektedir. Bu | Ali ve Bayrama karşı hakaretâmiz söze ler sarfetmiştir. Suçlu derhal adliyeye sevkedilmiş, Asliye 4 üncü cezada yapılan muha - kemesi sonunda 15 gün hapse, 15 lira para cezasına mahküm edilmiştir. Karısını ölümle tehdid eden Kasımpaşada, kendisinden ayrılmaki isteyen karısını ölümle tehdid ederek bıçak çeken Yunus Enver isminde bi - ri adliyeye sevkedilmiştir. Suçlu, derhal Asliye 4 üncü cez da muhakeme edilerek, 3 gün müdd tle hapse mahküm edilmiştir. Poliste : 1S yaşında bir çocuk 13 yaşındaki arkadaşını yaraladı Şişlide Ekmek fabrikası sokağında otu « ran — Mustafa — oğlu — 13 — yaşında A< bidin — ile — arkadaşı — 15 — yaşın « da Kemal arasında oyun yüzünden bir kavs ga çıkmıştır. Kemal, Abidini çakı ile koluni dat yaralamıştır. Yaralı, çocuk hastanesine do tedavi altına alınmış suçlu çocuk da yas kalanmıştır. Bir araba 4 yaşında bir çocuğun bacağını kırdı Sürücü Halilin idaresindeki yük arabası Sirkeciden geçerken ( yaşında Eşrefe çar - parak sol bacağınım kırılmasına — sebebiyeğ vermiştir. Yaralı Şişli çocuk hastanesine kal dırımış, suçlu yakalanmıştır. Bir ocakcı ocak temizlerken yaralandı Sirkecide Hocapaşa caddesinde — oturm, ocak temizleyicisi Buyram, kulaksızda bak< kal Fuadın ocağını temizlerken başına dü < şen bir taşla ağırca yaralanmıştiır. Ocakei Beyoğlu hastanesinde todavi altına alınmış- fır. Piyango gişesi sahibi Bayan Nimetin * — arabası bir kadına çarptı Eminönünde Nimet piyango gişesi sahihi Bayan Nimetin idaresindeki tek atlı tenez- züh arabası, Sirkeciden geçerken — Gürbüz lsminde bir kadına çarparak başından ağır- :a yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Yas râlı Haseki hastanesine kaldırilmış, — suçlu yi Bir çocuk pencereden düşüp bacağı — kırıldı Ortaköyde Sünbül sokağında oturan Ri- zanın kızı bir buçuk yaşında Yüksel, evin ikinel kat penceresinden aşağı düşerek sağ bacağı kırılmış, cankurtaranla çocuk hastar nesine kaldırılmıştır. Bir otomobil 13 yaşında bir çocuğu çiğnedi Beşiktaşda Dizi sokağında oturan İhaa - nın oğlu 18 yaşında Ziya, Beşiktaş tramvay caddesinden geçerken şoför Muhsinin idare- sindeki 1805 numaralı otomobilin sademe « sine maruz kalarak başından yaralanmış - tır, Yaralı berayi tedavi Şişli çocuk hasta» nesine kaldırılmıştır. Bir çocuk incir ağacından düştü Boşlktaşda Valideçeşmesinde olturan Ah- medin oğlu 7 yaşında Kâmll, Maçka mey - danındaki incir ağacından düşerek başından ağır ve tehlikeli bir suretle yaralanmıştır. Yarah, çocuk hastanesine kaldırılmıştır. Bir otomobille araba çarpıştılar Sürücü Dursunun İdaresindeki yük ara - baslle, şoför Hüseyin tarafından idare edi « den 935 nümaralı Sirkeci - Rami otobüsü a- rasında Şehradehaşında bir çarpışma olmuş, olomodilin camları kırılmış, arabanın muh- telif yerleri hasara uğramıştır. SaaR LA aN a n SN ge aşan ge SAa S geee aü Aalan ada lll ada aa aa aa GS Bacaksızın maskaralıkları : , Denizde

Bu sayıdan diğer sayfalar: