18 Ocak 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

18 Ocak 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 İkincikânun KORKUNÇ SON POSTA İR SEYAHAT Buz dağları arasında kalan on üç kisi Kutub kâ şifi meşhur Nansenin en heyecanlı hatırası Yazan: Roger Vercel - Çeviren : K. Neyyir G; dolayı İnd Eakimoları sahilde başıboş #ğidi, iken içlerinden biri birdenbire ler aldı. mer kumların üstünden bir şey- ke diye haykırdı. Mia sesini duyan arkadaşları yö- Uştular. Bu küçük adamın bul > Maşkın şaşkın baktılar: Rengi kâğhd parçam, muşamba bir Skuyuy yesin bir şapka siperi. Bunla- "kahya Yazmak bilen melez bir Dani- İzan e Eötürdüler. Kâğıd «De Longs İslong, * erzak listesi idi. Muşamba pan- “us Noras» markası vardı lon, apk, İm; , Perinde de çakı ile «Nidemans| Bu iki isim kutbün öte)” ti zl idi. Kİİ Sibirya adaları civarında İİ la te adındaki vapura aid iki UZ Barça * İL. Bu döküntüleri getiren aninda Se Şimal kutbunun hemen ya- Vszte iy Üç senede (3000) mil Meri ki” sonra Grocnland sâ- Nansenin fikri Sl kâşit (eriyor Nansen) dukları bu döküntüler; iye Yaptığı tetkikatı teyid &- i ler Me düşündü: a ayıp şima $ da Groenlandın garb sahil yük bir cereyan var. Yi kurduktan sonra şu kut Dazariye, erdi; şa Bitmiyeceğim. g imkani Yapmad aptıracağım. Buzlara uzaklaşacağım. İcab e- arla berâber akâcağım. kendi si Nay. lariş on) du.ç — kutu Dante “land Yüz yn b kesti işlerile uğraşıyor. < kı, yakasında büyük buz trede, > kisim aşarak dört en fazla vol yapmıştı Dünyan in va abi en dayanıklı gemisi kaş mek Mr Projesini tahakkuk ke “ağların, Yanıklıkta eşsiz, yıllarla k bir hirpalamasına dayanabi- bu maki e İşte (Pram) adım- ida sadla inşa olundu. Bu vr Arasında bir me Ayıverecek - vek az Yürlak ve çok ger > sen sant me Püyan, > lere, dak Uğryacağı en derecede Si keçe ile kap; © elektrik yva çe- pare sas AYA Nacak 1Ydı. (220) tertibatile İnanmıyan v (Nan Şi $ahıs olarak bind eyi 28 Teşrinievvel Bemini, verisiminde şam, Pram) N Provanda kırar. Meri; diye haykır sen) MN ad “İmiy! durduruyor. Bu bangizleri sürükl | Ba isim en açık bır programın, en 8-İ yor. Bir saat salonda oturuluyor, ! rih bir maksadın ifadesi idi. sigara içmek memnu olduğu için mut Müthiş bir seyahatin başlangıcı |fakta birkaç pipo ve sigara içiliyor. Bir AN ” İsnat öğle uykusundan sonra akşamın ai- 24 Haziran 1893 yaz bayramı günü). kadar tekrar çalışılıyor. İskambil Frâm kendini dünyanın en korkunç kuv,| 15128 nz ş YEDİ r oyunları, geceleyin mütaleâ, erganun v e teslim etmek üzere yavaş yavaş! , ilkan , ; nağmeleri. Yahud (Yohansen) in armo- Kristiyanya sahillerinden ayrılıyor. Yol-| tn i - sz YS) mi yayaları duyuluyor. Bu adam Nor- cniarın beş yıllık ihtiyaçları yanlarında, | ie sekiz Mühim bi iş buluna) Norveç. daha sonra Laponya sahilterini| S0 bir zabittir. Mühim Sr iş : is bir ve geçip enginlere açılıyorlar. Büyük a ig Se > a a dan sonra dalgalarm üstünde dık | ite ile #lınmıştır. İnsanı rahatsız etme. p den mütemadiyen Suzanne ve «Napolyo- or. Fakat uzaklardan Alpleri di k KN er gene farkediliyor. nun Alpleri geçişin şarkısını çalıyor. | | Avrupa bırakılarak şarka doğru geçi Yalancı renkler diyarı r, işte Şimali Asya, Kabarovada du-| Nsnsen hayalâta dalıyor, fecri şimal ruluyor, Geyik derilerinden uzun elbise-| karşısında höyran kalıyor. Burası rüya- lerine bürünmüş Samoidlerin getirdik. | lar, hülyalar, yalancı renkler diyarı. Me- İleri 34 köpek te gemiye alınıyor. Köpek-| v. cesim bir kubbe gibi duran sema; ye- lerin çekme kabiliyeti tetkik ediliyor. İşi, leylâk, menekşe renklerine bürüne- | Kızaklara koşulan bu hayvanlar, Obaş/rek ufuklara doğru yayılıyor. Buz dağla- döndüren bir hızla #leri atılıyorlar, Bu | ron sivri tepeleri, pembe ziyalar içinde bir #ahhayır! pırlıyor ve geniş buz ovalarına arduvaz Kara deniz! masmavi, güneş p pırıl İrenginde soğuk gölgeler salıyor. Adalardan sonra fiyorlar geç: Fa-| Nansen kat 30 Ağustos günü, buzlar ilk defa ge. | tiren Arzımev'ud! diye düşünüyor? Aca- ba bu düstinceden maksadı te? İnsanın böyle dünyanın anım hemen hemen & ucunda, cek fırtınanın çıkması tam dokuz gin bu su- bekleniyor. 6 en) in doğu-| dür şında, en geliyor. | ali sorması için mukadderat fikrini sev« olmasi lâzım, Müthiş bir fırtına munun yildönümü burada Bu da ik'nci bir uğur! 10 Eylül günü saat dörtte Asyanın en| şimal zoktası olan Closkin burnu alkış). Teşrinlevvelin dokuzuncu güni on üçe ezahürat ârasında geç ” tor” şapı kamarâda gülüp eğleniyorlarken bir- sesleri -| denbire bir yıldırım gürlümesi artalığı| alak bullak ediyor. Buzların ilk hücu-| en; İmile gemi baştanbaşa sarsılıyor. (Nan-| «— Bundan dahâ iyi bir deniz volcu-İ gop) sn üm'd etliğ: gibi buz parçalari, ge- luğu görmedim, diye bağırıyor. Rüzgür| minin. yusyuvarlak olan yanlarına çar- ve vskurur £ e gemi da'ma yol &h-! yiyor, kayıyor ve kendi ağırlığila parça- yo”, Deniz daima mü Bakalım ne | Janıyurlar. Kâşifin tarifine göre, bu müt- kadar zaman böyle d k?> hiş fırtına önce geminin yanlarına çar- en 78 arzı şimali derecesine kadar! pan küçük buz parçalarile bir inilti gibi böyle gidilebileceğinden memnun görü-| p, , gittikçe perde perde yüksele- nüyor. Vapurun süvarisi Sverdrup rek bir erganunun bütün borularından çil haris. O RO, 84, hatlâ 85. derecelerden) an gürülülere benziyor. Gemiciler tit-| ahsediyor, N İlreşiyor, bazan yerlerinden fırlıyorlar, Yılmaz geminin yarlarına çarpan buz kütleleri, parçalanıyor, yayılıyor ve yı kılıyor. Başka gemileri param parça ede- İcek bü sademi (Fram) a pek tesir et- mıyor, gene olduğu gibi duruyor. Şimdi ertik buz hücumu durmuştur. Beyaz buz ovaları #üküt içinde, yalnız »İfrtınanın topladığı yeni sivri buz tepe- lerile bezenmiş görünüyor, (Nansen) ile arkadaşları bu müthiş fır. İtnayı, bu devler harbini bir balkonda İgibi seyrediyorlar. Yarı karanlık içinde çatladıklarını, şekillerini değiştirip ge- İmiye doğru yıkıldıklarını görüyorlar. Bu İrmithiş çatırlılar kainarada, konuşulan sözlerin duyulmasına mâni olacak kadar kineler çıkarılıp bağlanıyor. Gi şiddet ve gürültülerle koptuğu zaman da anastırda gibi intizamla geçiy: erganun durmadan (Bülbül sesleri beni u bahleyin saat sekizde kalkılıyor, kahval | yutmuyor) melodisini çalıyor. tı ediliyor, öğle yemeğine kadar çalışılı- (Devamı 10 uncu sayfada) mis Nansen; am > en onunla «Kutub denizi | ald geçeceğini mi sa- nıvorsunuz?. diye şakalaşıyor. Bir gemi süvarisi Kutbun ne demek o'duğunu nasıl anlar ? Ve ertesi günü vapurun şiddetle büz- rpması kutbun ne demek ol Şimdi Eyl (Nansen) in plânına göre lara çi nu süvariye anlatı yirmisi yeni Sibirya adalarının şımalir İde (Fram) kendini buzlara kapıp koyu- verecek. - Nansenin yazdıklarına bakılırsa - bu rindeki gibi neş'e içinde geçir purun dümeni yerinden kaldırılıy doğru söylü ya var, ya yo Yeni bir yıldız : Michele Morgan Güzel Fransız san'atkârı: “ Henüz dört yaşında iken bana artist olacağımı söylemişlerdi. ,, diyor Mishele Morgan, bu genç ve güzel , Fransız sinema yıl » dızı bugün deği yal niz (omemleketinde, diğer memleketler - de dahi şöhret kazan- mıştır. Oynadığı film lerde pek büyük bir muvaffakiyet gös - termiştir. Bugün (© Mic Morgan ismi sinema- nın en gözde sima » ları arasında yer ak mış bulunmaktadır. Yeni çevirmiş oldu - Bu filmlerinden biri olan ve İstanbulda (Son Buse) adı altın da gösterilmiş olan Ouat des Brunes film deki omuvaffakiyeti bilhassa üzerinde du- rulacak kadar mü hiradir. Kwwa bir zaman de kazanmış ol - ğu muvaffakiyet lerden zerre kadar marmamış olan bu güzel Fransız yıldın bir gazeteciye haya » tını şöyle anlatmak- tadır: — Şaşarsınız amma, emin olunuz Ki ri Henüz dört yaşında m, Artist olacağımı bana söylemişlerdi!.. Sinemada Tol almak, sinema hayatına dahil olmak en büyük emellerimden bi- rini teşkil ediyordu. Arkadaşlarımdan bi- ri beni Marcel Acharda takdim etti. Kü- çük bir prova filmi çevirdim, beğenildim. Babam muhalefet etmeğe başladı. Be - rekel versin ki annem bana vâsi mik - yasta yardım eylemeğe karar vermişti! Onunla birlikte babamı atlattım ve stüd- yoya gittim. Ben prova olacak sanıyor- dum. Halbuki bana adamakıllı bir rol tevdi eylediler ve fevkalâde muvaffak İşte ölümle güzelliği birleş-| 4 oldum. Bu rolü çok beğenmiştim. Çün- kü her hususta bana uygun geliyordu. Michele Morgan Ondon sonra filmler çevirmeğe başla « dım. Candan oynuyorum! Hoş arkağaş- larımdan da pek büyük yardımlar görü- yordum ya! Esasen rol san'atkâra uyma» lıdır. Şahsiyetine uymıyan rolde san'at kâr ne kendini gösterebilir, ne de mü » vaffak olabilir... — Amerikaya gitmek arzusunda mı « suz? — Guai des Bruhes filmini çevirmeden evvel bu niyeti beslemekte idim. Fakaf bu film çıkınca hele filmde çök beğen « diğim san'atkâr Jean Gabin'e partönerlik edeceğimi öğrenince seyahatim gecikti, Ben Amerikaya müptedi olarak değil, fa. kat tekemmül eylemiş bir san'stkâr ola- rak gitmek arzusundayım. (Devamı 10 uncu sayfada) (Ufaj nın yeni ve güzel yıldızlarından İlse Perr;

Bu sayıdan diğer sayfalar: