27 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

27 Mart 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankaragücü Vefayı 3 - 1 mağlüb etti Oyun ilk anlarda Vefanın hakimiyeti a'tında idi. Bilâhare Ankaralılar vaziyete hakim oldular ve maçın | Devrenin 10 uncu dski sonuna kadar güzel cynadılar Vefa ve Ankaragücü oyun- culam General Ali Hik » met için süküt ediyorlar. parak dışarı çıktıysa da hekem bunu Bunu takib eden dakikslar Ankara“ nın hâkimiyetile geçti ve birinci dev- re 1-0 lehlerine bitti, İkinci devrede oyun daha seri ve ge- ne Ankaranın hücumüe oyyanıyar. sında Muzaf- ferden pas alan ve sağ açığa geçmiş 0” lan Ali Rıza, sıkı bir vuruşla Ankara” Dün, 'Taksim stadında milli küme skınında Sulhinin falsolu şütünü kale- nın ikinci gölünü attı. Bundan bir da- deplasman maçı Vefa ile karşılaştı, Bir gün evvel Fe - nere 4 - İ yenilen Ankara takımının Vefaya karşı ne yapacağı leniyordu. Maç takriben 3000 seyirci| ünde oynandı ve güzel oklu. (Hası -| sağ 4çı lât: 820 lira), Maça başlandığı vaki büyük bir gayret göze çarpıyordu üncü dakikada 18 çizgisi frikiki, Vefalılar kalecinin eline &lti - lar. Vefanın ilk anlardak nu pek çabuk güzel oynamağa başl! aç fırsattan sonra sağ açık Fikretin pasını Muzaffer güzel bir şütle kaleye soka - rak Ankaranın ilk golünü yi - kasından gene Muzafferin şütüni n Vefa kalecisi önledi. Bir Vefa Vefalılarda px ardı Kaçan bi apur vakti olmadığından bir ka- yığa atlayıp karşıya, Kuruçeş - meye geçti. Oradan da bir paytona bine- rek Aksaraya, Yeşiltulumbada İshak bâ- banm kahvesine gitti. Hergün. öğleyin, ahbabları burada toplanır tavla oynarlar- dı. Kahveden içeriye girince, kendisini aşina bir ses karşıladı: — Oo, İrfan ağabey! Hoş geldin! — Hoş bulduk Sadık bey! Ne o, yal - hizsın?. — Ne yapayım? Kimsayi bulamadım. Bir başıma pmekleyip duruyorum. Ne - rede ise, gitmeğe bile hazırlanıyordum. canım sıkıldı. Karşı karşıya geçip oturdular, İrfan kendine okkalı bir sade kahve ısmarladı.|. Kahvenin şekerlisini içmek onun ind de, karıların harcı idi. Fincanını bo tıktan sonra, arkadaşına derdini açtı. O- lanı biteni tefsilâtile anlatıp, racon kes- mesini istedi. Sadık, işi ciddiye dan derin düşünceye daldığına delil ol rak, bıyıklarını ağzma alıp bir müddet kemirdi. ve nihayet: — Peki, İrfan ağabey! dedi. Merak et- me. Ben Rânânm yanına bu işi komam Sen bana hele biraz meydar ver. İyice düşüneyim; ne yapacağımı kestireyim. Senin namusun benim namusum. Man - sür paşa da bizim babamız sayilir. Onun ırzma dokunmak istiyen eli koparmak, boynumuza borçtur. Ben herhalde biçi- mine getirir, karıye töbe ettiririm. Râr zorludur, ha! Onu da unutma - mah... — Zortudur da — Koskoca zaptiye nazırını mat etmiş. hbe, Sadık, İrfanın yüzüne sit baktı ne halt edebilir? Bazan ufacı teh olur. me meden yapı Bana Bitti! Lâfa yekün tut gayrı İstanbulda oturamaz edeyim de, sen de güvendin mi yapan Ankaragücü |ci Ni ı merakla bek-' dır. O' #İyr üzerinde olan |; ı|Kâstro beye Ben Rânâyı!& tutmağa muvaffak oldu ve hâkim oynuyor. sahasında - 30 uncu da- rib bir vaziyet oldu: Ankara m çok sıkı bir şütü direğe | çarpıp geriye fırladı, Vefa bekine çar pan top kaleden girip üst ağlara çar * Ankar Top, kada £ Dünkü maçların neticeleri Ankaragücü 3 - Vefa 1, İ.Spor - Pera muhteliti O - Topkapı » Arna vüdköy muhteliti 2, Beykoz, Kur - tuluş 2 - Kasımpvja, Galataspor 2, Bozkurd 5 - Demirspor İ, Anado Tuhisar 2 - Galatagençler 1. | kika sonra boş bırakılan Vefa sol açığı Mehmedin çektiği şüt köşeden Anka - ra kalesine girdi. Ankaralıların yaptığı tehlikeli bir akında ayaktan ayağa ge” çen top bir türlü Vefa kalesine girme“ İdi. Sol açık Hamdi, fazla çalım yaptı - ğından netice slamıyor. Nihayet 35 “a, İnci dakikada Ali Rızanın ortaladığı topu Muzafle; yerden üçüncü defa Ve- fa kalesine soktu. Son dakikalarda Hamdi bütün Vefa müdafaasını geçti- ği halde topu kaleye atamadı. Vefalı * lar tamamen müdafaaya çekil: bir halde ve sert bir oyun tutturdular, Or- tafık epeyce karardığı bir sırada maç 3-1 Ankuragücünün galibiyetile neti - İİ celendi (Devamı 11 inci sayfada) Son Posta'nın Romanı : “Ah .ne baygın | — Öldürmeğe falan kalkma sakın! Başı - vuza iş açarsın. Eh, artık onu işi bir hacamat icab eder. İnsanları akıllandırmak © çin kan almaktan iyi ça: İre yoktur. İnanmaz « hekimi git de san deliler sor! — Artık, sen bilir. sin, Sadık bey bira der. Bu ği üzeri. mizden temizle de nasıl edersen, et, — Hiç merak etme ağabeyciğim! Yalnız. Delikanlı göğsüne dayanıp onu içeriye doğru ütü. bakışı Mart Fenerbahçe dağılmaktan kurtuldu 27 Dün altı saat süren bir içtim Yeni idare heyetine Zeki Rıza alınmadı. a yapıldı Umumi kaptanlığa eski milli takım kalecisi Nedim seçild Müli küme maçlarından lâflar dolayısile Fenerbahçe doğan ihti - müessesan| ler mü; Jbeyeti dün saat 10 dan akşara saat 16 ya'ri İkadar devam eden uzun bir toplantı muş ve vaziyeti etraflıca tetkik etmiştir. p| ettiğini gör için Ankarada Bütün âzanın iştirak ettiği bu mü -| ye bala ler neticesinde m jyetin ikihakile aşağıdaki kararlar ittir (edilmiştir 1 — Müessesan heyeti kl ne ria e İ esaslı bir lözime olduğunu bir ke: ba teyid ederek birinci futbol takımı ta-| İrafından karar hilâfına tavrı hareketi şayamı ve bunu teessür ve tascüble karşılamış. tar. Böyle bir hareket atiyen tekerrür et. İiği takdirde o müzebbibleri hakkında susta idare heyetinden istizahı muahaze görmüş| söz zuuba futbolcu ara limelerini şayanı di a bulun 4 e nizamatı mucibince en şiddetli çe-| muş ve idare heyeti buradaki masraf kes za tatbiki mukarrerdir. 3 — Müessesun heyeti bazı dileklerinm! İlimesi futbolcuların nakliye ve yemeli (Devamı 1l inci sayfada) Bir Ankara oyuncusu Veya kalecisi ile mücadelede Işın var, uârasını attığı gibi, Linga takımı yaydan fırlar koğuştan alesta fırlar, başka hiç bir takımda gö - rülmiyen bır mü - kemmeliyette, kurt dingili tabir edilen! nizamis, afisi, cakası tamam olarak halkın hayran nazarları ö - nünde yangına ko - şardı. İstanbulun bu takıma ayrwa mu - habbeti vardı. Lânga uşakları © yangında çepula © yanaşmaz, kurban, bahşiş dü » şönmez, hakkile va - zifesini yaparak, ger- çekten hizmet edef - gibi deminden de dediğim gibi bana meydan| der, düşünür, taşınır, olacak gibi değilse:)di. ver. Bir haftaya kalmaz, tekmil haberini benden alırsın. — Gözünü seveyim anam! Himmetin varolsun! İrfan oradan payanda'arı çözdü. gönlü rahat olarak eve döndü. —6— Sadık On İkilerden değildi amma, on- tı vardı. O azılı ka - tefek işler için bunu kul- li idi. Bir kimsenin başına belâ kesil. mi, kolay kolay koyuvermezdi. Ken- ine havale edilen vazifeyi mutlâka ba- ırdı. Zaten, aklının kesmediği işe atıl- İL in anım bim Hakildi Öne: sPakile «Buna bakmayın. ben vazgeçtim bu da- vadan!.» demekten de aslâ çekinmezdi. Fakirdi. On İkiler ona, öteden beriden İtopladıkları haraçlardan pay âyırırlardı. Maamafih parada gözü yoktu. O külhan- beyliğini, kabadayılığını ve zorbalığını şan (1) için yapıyordu. Bütün gayesi, idenli, İstanbul içerisinde : esamesini o- kutturmak, parmakiş gösterilmekten iba Lânga tulumba takımının ihtiyar reisine vekâlet ediyordu. Bir kaç ay zar- fında takımı muma döndürmüştü. Omuz- daşlar onun karşısında tir tir titriyorlar- dı. Sık sık talim ettire ettire hepsini tığ gibi yetiştirmişti. Köşklü, iie: rerginde- ki slhiseaile köse b Sadık bu eserile son derece müftehirdi. Lâkin bu onun şöhret (htirasını kâfi de. recede tatmin etmiyordu. O, aylarca, yıllarca dillere destan olacak bir iş, okka. h bir iş başarmak sevdasında idi, Cafer paşaya oynadığı oyundan sonra, pâşaya hasım olanlar tarafından minnet ve himaye gören Rânânın hakkından ge mek kolay şey değildi. Karının zap kapısında arkası, adliyede eli, aşağı yu karı bütün devsirde hâmileri vardı. O onların şeheviğ zevklerine hizmet ediyor, onlar da buna muksbil kendisini gözeti - yor, koruyorlardı. Mantı pek iyi bilen Sadık, diğer taraf - dışarıya | .İbenz İ basmış değildi. Onun gibi fakir bir in nım o taraklarda bezi yoktu. Canı hovan dalık etmek istedikce ya Galataya, Bey oğluna geçer, veyahud ki Yenicamideli sürtük yosmelarla düşer, kalkardı. İrfanın teklifini bir kaç gün zihnindı | ölçtü, biçti, oldurdu. Sonra Rânânın ne rede oturduğunu öğrendi, Evini göz hap İ sine aldı. Peşine düşüp, karıyı takib etti k Kimlerle oturup kalktığını, eve kimlerla gelip gittiğini tahkik etti, Bütün bü hazırlıkları ikmal edince de, bir akşam kafayı hafifce tütsüleyip oraya damladı, Hem tembihli Nem de ayni zamanda tecrübe olan Beberuhi yabancılara pek kapı açmazdı. Dalma hürmete lâyik bir sofla kıyafetile göründüğü için, karşısı. na çıkanlara: — Affedersiniz efendi oğlum!. Yanlı. şınız var, Burası benim fakirhanemdir. Deyip de inandırmak ona kolay olu « yordu. Sadığa'da ayni komediyi oynama» ğa kalkıştı, Fakat bü sefer yutturamadı. Sadık, bile bile gelmişti. Dönecek takım- dan değildi. Balta olacaktı. Beberuhi gayet tabii görünen bir hay- retle: — Yalmış, evlâdım! Aradığınız kimge burada yok.. der demez, delikanlı göğsü- ne dayanıp onu içeriye doğru itmekle be. raber: —K latıyotsun? Di bur m kur'asıyız be moruk? Kimi at- fena halde tersledi. Zavallı kam- aşırmıştı. Bu adam zorlu du. Kendisini tatlılıkla defedebilirse, edecekti. Yoksa, tesinden ancak bizzat züne bir halâvet verme — 'Tosunum! dedi; sak salik vermiş olmasınlar? gelebilirdi. e çalışarak: size yanlış 'Arkası var,

Bu sayıdan diğer sayfalar: