18 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

18 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa Türkiyenin Sulh politikası Yazan: Muhittin Biryon —# n kinci Refik Saydam hükümetinin on gün evvel Büyük Mille: Meclisinde okuduğu programın harici siyasete dair olan kısmı, Türkiyenin sulh politikası 0. zerinde ehemmiyetle ısrar eder Dünya- bın bugünkü vaziyelinde Türkiyenin mev. küni ve muhtelif harb ihtim sında onun tutacağı yolu iyi tetkik et - , hesablarını tamam yapmıya vakti an veyahud by/gibi > geniş bir görüş ve hesab melekesi bulunmıyan sanlar, programın bu kısmını bakkile anlıyamazlar. Hattâ, zann lirler ki, bu sözler, bu gibi ahvalde, hiç bir şey söylemek istemiyen bir siyasetin, bir şey- ler söylemek mecburiyetinde bulunduğu zaman, gelişi güzel kullanabileceği, iyi kelimeli bir tekerlemeden ibare Halbuki e zannedenler eldanırlar. Bilâkis, Türkiyenin, o programda sağlam ve kabil olduğu kadar vazıh kelimelerle Wade edilen siyaseti, bizim vatanımızın dünyanın bugünkü mevklinde şerefle oy» nıyabileceği bir rolün samimi bir ifade- sidir. Türkiye hükümeti, bugünkü ah - valde, gerek Türk vatanına, gerek dün- yaya karşı ifasile mükellef olduğu vazi- feleri uzup uzun hesab etmiş ve bu he - sablardan sonra, sulh yolunda Türkiye- nin ifa edebileceği hizmetleri gözönüne getirip siyasetinin esasını tesbit etmiştir. * Bu siyaset hakkında şu mülâhazalar &- zerinde düşünmek her Türk vatandaşı için birçok bakımdan faydalıdır; “Türkiye, sulhe muhtac olan bir mem- Jekettir. Hiç kimseye karşı taarruz fikir. İeri bolunmıyan bu memleket, sulh için- de, inkişaf tekimülünü takib etmekte kendisi için büyük faydalar görüyor. Şu halde Refik Saydam hükümetiniğ Tür - kiye için bir sulh siyaseti yapması kadar tabit bir şey olamaz. Herhançi bir deli çıkıp ta Türkiyenin hayat haklarına, em. niyet ve selâmet şar'ları z et» meğe kalkışmadığı müddetçe Türkiye, evvelâ kendisi sulhçüdür Ancak, bugünkü dün de bugün- kü Türkiyenin vaziyeti öyledir ki Türki. ye, mukaddes bir hodgâmlıkla, keni sul-| bünü temine çalışırken bu vazifeyi üzeri- ne alan sivaset, ayni zamanda, dünyanın ri srâ -| İnsanın ömrü iki liman arasında geçen #ine benzer, ilk liman beşik, ikinci liman meğzardır, Insan bu iki liman arasındaki mesafeyi bazan dümdüz bir deniz üs- tünde, ekseriya da coşkun dalgalarla sarsılarak, fakat her İki takdirde de ilk ve son noktalarını hissetmeden geçirir. soz Amerikanın 1 numaralı kadın Haydudu yakalandı İ İ Amerikanın 1 numaralı kadın haydüd sulhüne de hizmet edebilir. Asi izah edilecek nokta burasıdır: Avrupayı arada bir buhranlarla sar -| sam ve daha da mütemadiyen sarsacak| olan ha ile İngil -| tere arasındaki ir. Bu| mücadelenin hudu me selâ, Almanyar: n bunu yapması ve İngi rada şunu, burada bunu istemesi gibi, bir takım te- ferrüsla aid hâdiseler arasmda deği, bü tün dünya çerçevesi içinde mütalen edi-| mek icab eder, Meselâ, Arnavudluk hâ » disesi, İtalya için bir toprak kazancı da, Almanya İn Hindistan yolunda mi demektir. İngilterenin, w Yikten sonra nihayet gayrete Masinın ketin, ya hiç bir zaman gö takım hedefler vardir ki aradaki müca - dele de hep bu hedeflere bakılarak yapı- iyor. | İşte, bu dünya mücadelesi içinde tarih ve tabiat Türkiyeyi öyle bir oturt- muş ve onu öyle bir milletle iskân etmiş ki, işler dönüp dolaştıkça, Türkiye politi- kada da, silâhlı maçta da dalma hakem) mevkiinde bulunacaktır. Coğrafya bakı. mından, Türkiye, Avrupa ile Asya ara - gında yegâne köprübaşı mevki! de fakat, milletler bakımından, moğrafi itibarile Türkiye, da, taarruz için de her kendi yanında görmek is Dü aramıya mu orta kuvvettir. O ka tur bile rabiliriz: «Hi taarruz ederse, kend kendi muvüffakiyet şi Je taarruz etmiş olu Bu düsturda ne veya fazla bir unsur vardır. Şu ha Türkiye bu vaziyetinden ve bu kuvvetinden, “hem kend: hesabına, hem de dünya hesabına hesabsız faydalar çıkarabilir. Bir sergüzeşt politikası değil, bir nizam ve intizam, bir sulh ve sükün olsa bakımından | gı ks gelmiş ol - bi de budur. Bu iki mem him bir yani de müdafaa için ne de eksik| 16 yaşlarında Estel Dikson Nevyork po- İisi tarafından (yakalanmıştır. Haydud kadın bankalar soymuş, türlü türlü .ka- çakçılık vak'aları yapmış, dağa adamlar kaldırmış, ye kendisi gibi bir haydud o- lan, ve geçenlerde de öldürülen kocasile birlikte birçok cinayetler işlemiştir. ——— siyaseti takib etmekle biz, evvelâ kendi - mize, bizce kıymetli olan temin & deriz. Bu sulh, her şeyden eyvel bir Türk| Bundan sonra, Türkiye sulhçü| , diğer memleketler de harbe ka - rar vermek için çok düşünmeğe mecbur kalırlar; bu sayede Türkiye dünya sul - büne de dolayısile hizmet etmiş olur. Türkiye, kendi siyasetini iyi idare ettik- çe ve rolünü hesabla oynadıkça, hiç kim. bir büyük dünya kuvveti Türkiye- ısına dosiluktan başka bir çehre sul olunca se, daşlarım, bu hakikati iyi bilme- dirler. Ben herkesi rahat rahat uyumıya davet ederken, son günlerde, yalnız e- debiyat yapmış değilim. Dünya hâdise « lerini iyice tetkik eden ve her ii gözden geçiren bir hesabdan sonradır ki herkesi rahat olmıya sevkettim. «Yangın var!» diye yaygara yapanlar, ya politi - kanın a'mali erbaasından bihaber insan- lar, yahud samimi olmıyan yaygaracılar- ! dır, Muhittin Bi İSTER İstanbula Türk idaresine geçt de muhtelif »simler altında 150 ünüz. Fakat bütün bu eslâf arasında İstanbul şehrine en hizmet eden bir Belediye reisi değil, bir de Ona evvelce Nafıa Vekili diyorduk, bugün Münakale Vekili adıni veriyoruz. Tramvayı alan.odur, elektriği alan odur, telefonu odur, ve bütün bunları kısa bir müddet sonra şehre terkede- INAN, İSTER r taşır. 6 yaşında olmasına rağmen, Tar -|sonra nasıl avdet edeceğiz!.. zayın oğlu filminde; Yaysmüller'in çocu-| yaz gelinciye ğu rolünü yapacaktır. Con, doğduğu gün-| kalacağız?..» denberi balık gibi sudan dışarı mıştır. INAN, gündenberi, 496 yıl için- n fazla Belediye reisi gel- di. birkaç düzünesinin resimlerini Belediye salonunda gö- bir vapur seyaha- Hayatın başlangıcında ve ilk senelerinin iyi geçp geçme. mesinde hiç rolümüz yoktur, esasen bunu hiş te etmeyiz. Bi- zim için büyük muamma hayatın çocukluk kısmını müteakib başlar, sonunun iyi gelip gelmemesi de bu kısımlarda alaca» ğumuz tedbirlere bakar, Vazifemiz kısa olan bu yolculuğu sü- künla, uyuyarak değil, her dakikasını hissederek geçirmektir. ARASINDA Ailece hava ! Seyahatine Bıkanlar Bir mizah muharrini banliyö tre - Karşısında oturan zat arkasından ce- ketini ve gömleğini çıkardı. Bir çanta âştı. Çantada bir yün fanilâ vardı. Fanilâyı aldı ve giydi. O giyinirken mizah muharriri de dikkatli dikkatli bakıyordu. Adam onun kendisine obaktığının farkına barmıştı: — Galiba, benim bu halimi garib buluyorsunuz, dedi, “Mizeh muharriri cevab verdi; — Hayr, üşümüş olduğunuza şük- rediyorum, Ya terlemiş olsaydınız. Zi Doğduğu gündenberi İ Sudan Çıkmıyan çocuk Amerikanın (Uçan ailesi) diye mâruf olan tayyareci Haçinos ile karsi ve iki kızından mürekkeb Nevyorklu aile takriben 100 bin kilometrelik bir seya- hate çıkmıştır. 68 memleketi ziyaret etmek tâasavvurunda bulunan Haçinos ların küçük kızı tayyarenin telsizcili- Bini yapmaktadır. İsveçte doktorların paraşütçülük öğrenmeleri emredildi ları ve teşkilâtına mensub doktorların behemehal paraşütçülük öğrenmelerini emretmiştir. Hükümetin bu husustaki emrinin esası şudur: İsveçin şimalinde bulunan mınta- kalara kış mevsimlerinde tayyareler &0- ferler yapmamaktadırlar... Çünkü kona- cak yer yoktur. Her taraf kalın kar taba- kaları ile mestârdur! Bu yüzden oralara gidecek doktorlar tayyarelerden paraşüt ile allıyacaklar- İşin buraya kadar olan kısmında bir fevkalâdelik yoktur. Hükümetin makul görülmektedir. ki: «Doktor her yere gitmelil,.. Doğru. Fakat tayyareden paraşüt De Laponyaya Gördüğünüz çocuk Con Sefild isminilatladık!.. kadar burada mahsur mu çıkma » cektir. INANMA! rek şehrin varidalını artırmayı vâdeden de odur. Sonra meşrutiyetin ilk günündenberi bahsedildiği halde bir türlü yapılamıyan bir teşebbüsü başararak Eminönünü genişleten. Gazi bulvarını açmayı temin eden, Boğaziçi yo- luna el koyan gere odur, ve yarın Sirkeci, Süleymaniye bul- yarları açılırsa, yı mını göreceğiz. Ş nettardır. Fakat Ali Çetinkayarın damgasını taşıyan eser. lerden birine onun adını koymak suretile bu minnettarlığını henüz izhar etmemiştir. INANMA! İSTER fazla adamıdır. alan İSTER İsveç hukümeti tayyare kumpanya -|d emri| i Fakat alâkadar | 77 ve seferde kara nakil vasıta doktorlardan biri hükümete hitaben bird8 açık mektub neşretmiştir. Doktor diyor) * a İ mükellefiyeti, » Hastaları tedavi ettik... Fakat) VE ahtropolarında, silolarda, » İlkbahar ve | mMağazlarda ve sairede bulunan tüc « Hükümet şimdi bu meseleyi hallede-|“ Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı sarsananansassasanasasasana sarasaresmnsurmassnmsensmsssssani Mahkme sabık avukatın sırtından paltosunu çıkarttı ve müsadere etti (Baştarafı 1 inci sayfada) sırasmda, haklarındaki iddianın Ohilâfı hakikat olduğunu söylemişlerdir. Davacı Yani ise, iddiasında ısrar etmiş bu sırada suçlulardan Gülbaninin sırtın daki pardesöye dikkat ederek: — İşte, bay relş demiştir. Bu zat tındaki pardesü, apartımanımd; n IN çal İnan eşyalardandır. Bu pardesüyü evvel ce 44 liraya yaptırmıştım, Bunu pardesü yü diken terzi ve diğer şahidlerle isbat hâzırım. Bu söz üzerine iddia makamı söz ale» rak, ezcümle: - Davacı bu pardesünün kendisinden çalınmış olduğunu ve bunu isbat edeces ğini söylüyor, Mesruk malın, mahkemece hılzedilmesini taleb ederim, demiştir. Mahkeme pardesünün müsadere ve mahkemece hıfzedilmesine karar ven miş, Gülbani de pardesüyü sırtından çi kararak, teslim etmek mecburiyetinde kalmıştır. Duruşma, hâdise şahidlerinin çelbi için talik edilmiştir. Milli Müdafaa bütçesi artırılıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) misyon reisliğine Diyarbakır meb'usu General Kâzım Sevüktekin ve mazbata muharrirliğine Erzurum meb'usu Fus ad Silmen seçilmişlerdir. İhzari encümen haftada en az üç de fa toplanmak suretile lâyiha üzerin « de tetkiklerini en Kısa bir zamanda ta» mamlarmağa çalışacaktır. Yaz tatilinden e Meclis umumi heyetinde müzakeresi ve kanun olma» sı mukarrer bulunan bu lâyiba umu « mi ve kısmi seferberlik ilânı halinde ordu ihtiyaçlarının temini için hari tekâlifmin nasıl tarhedileceğini göste ren ehemmiyetli esasları ibtiva etmek tedi Lâyihanın birinci maddesine güre W mumi vey kısmı seferberlik halinde ve fevkalâde hallerde yapılacak sefer. berlik hazırlıkları ile kıt'aların tecem» ü Nelâde vasıtalarla el « askeri ihtiyaçları kanun hükümleri veya yapmağa her bikina b aç: ekil leri heyeti tayin edecektir, Devlete bu meksadia verilen herşey veya yapılan her hizmet için sahibine kıymeti tarınca tazminat verilecektir. kelle letiyeti yolile iskân ve konaklama, ha- z ve höva vasıtalı harb ir tbiki. mahrukat maden - lerine ve sınai müesseselere aid harb gümri ambarlarında umumi car mallarına harb mükellefiyeti tat « biki hakkında geniş hükümler var - ir. smmeremesesemesasmssemsas sara sess

Bu sayıdan diğer sayfalar: