20 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

20 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kinin İLİNİN ME PE mm PA aa “Son Posta,, sın Hikâyesi “MMMMMMMMMDRMAMEAMAMENA KE KLEOPATRANIN KOKUSU LD LG El, Valeder : Meşhur müverrih Bay Hasan Bilir, çok| Fakat karısının her soruşta, menfi cevab | © nazik bir koca idi. İdeal bir koca. Bunun için karısı küçük Meliha fran “sızca bir moda gazetesini okurken, bir enbire başını sayfalardan kaldırıp ta “ kendisine: © — Hasan, Kleopatranın par "sevdiğini şimdi okudum. O kendisin gladığı erkekleri kendi güzelliğ kada arfümlerin harikulâdeliği il Sen müverrihsin, elbet | diği kokuyu buldum. Onu sana yaptıra -| » Kleo-| cağım. te bilirsin... bakayım bana. palra nasıl bir koku kullanırdı?, müsbet bir cevab vere İmediği için pek üzüldü: ahi ka ar okuduğum kitablar ara 1 bir koku kul a tesadüf etme nı kaldırdı prek içinde bırakan, ma ailenin farelerini bizim odalara doldu İran şu kitabler bu işe de yaramazl ındığı kokunun ne olduğunu bilmek is #iyorum. Bay Hasan Bilir, baktı. Bir reüddet düşündü ve sonra: — İppolonius İterophilusun bir kitab vardır. Diye 6 dal başlarken karısı — Oh çok şükür hele dilin çözülmeğe| adı. » Dedi, Kocası sözüne devam ediyordu. © — O kitabında şipr esansından bahse - der, Faka Meliha artık onu dinlemedi. — Şipr daha fazla erkeklere bir kokudur dedi. Ben şimdi ke: kendime uygun bir koku inliyor musun? iâ Kleopatranın kokusu rını araştır, bul reçetesin! orum anlıyor musun?. Meliha incecik burnunun incecik şef - f kanadları sinirli, sinirli çırpınıyordu. 0cası: — Peki, peki şekerim, sen üzülme, dedi. Ve fırtınanın önüne geçti, * © Bay Hasan Bilir. soyadının Bilir olma. sina rağmen Kleopatranın vaktınin za - “manında kullandığı parfümün ne oldu - ri bilmiyordu. Ve bunu hiç bir tarih kitabında da bulamıyacağından emindi.İ mama *Son Posta,,nın Edebi Romanı: 53 Ben ilk günleri onun annesile abla »|X â karşı takındı bu sert tavırları diyordum amma küçük gibi, hattâ eskiden da - werek şımarttığını o görünce büyüklerin haksız olduklarına kanaat tirdim. Benden Belkis hanım hakkında ma - ayrıldığı vadın etra - farkında oldu - geçen gün tenisten — İlk fırsatta Be ni anneme Belkis hanımla bir daha görüşmiye- ceğine, beni derhal £ Bu hanımı evinden uzaklaşt: ayni zamanda Muali bir kadına karşı yı da sevm hoş yüz göstermeğe ümleri pek cığım, dedi bilmiyorum n dalgın önüne ü kes yaraşan me gö- arıyorum yeni bir koku, hiç bir kadının kullandığı kokuya benzemiyecek, palısıma yakışacak, güzel bir koku.. Me- Aç kitab e) gar ğin geleceğim, az bir şey. Beş y alınca: *İ — Zaten sen ne işe yararsın?. *| bilirsin? Güya verrib... Filân gibi tezyifkâr mukabelelerine uğ- ramamak ve onun günlerce sızlığına bir nihayet vermek için günün © | birinde karısına hat ile yazıl - T | mış eski bir kitab gösterdi. Ve: e | — Buldum, dedi. Kleopatranın kullan. Meliha, kocasının Yy: *İnindan, yüzünden, gözünden öptü n büyük bir Jâ - lâvantalardan Onl birbirine -İ karıştırdı, Ve bu - muayyen büyü elere ayır - iki - şişe seçti, amber, bağlatarak Ve ora: Bundan bir hafta rinde Hasan Biliri, Atıf tıf genç bir çocuktu, M meslekdaşının çocuğu idi. 4 : ete gili A rihin eski bir baba yardımı göst Atıf dalma para sıkı olduğu derdi. ; Bay Hasan, Atıfı görünce: — Açıkça söyle dedi, Uzun lâfa, mu kaddimeye hacet yok. Gene kaç paraya ihtiyacın var? Atıf kıs, kıs gülüyordu. — O kadar çok değil, dedi, Atinaya Hira... — Beş yüz lira mı?... — Şimdi pamuklar satılınca siz kendi -| niz, elinizle o parayı hesabumdan alırsı - nız... Zaten bütün hesablarımı siz almı - yor musunuz?,. Onlarla siz meşgul olu - yorsunuz.... — Bu gidişle bir senelik değil. iki se -| delik pamek satışlarını bana bıraksan, borcunu ödiyemiyeceksin. Atıf, onun her zaman böyle söylediğini ve her zaman İstenilen borcu verdiğini naklerlen £ Muazzez Tahsin — kurtarıyor, Zavallı iğ yle düş-| man ve kıskanç kadınlar vâr ki... Fa- kat kocasının gözleri hep onun üstün- de, her zamân bir kalkan Hatice Hatib 49 Sen ne| klarından, al -| teylini gene! zaman gelir Bay Hasan Biliri ziyaret e-| İRomaya, n İiçin buraya ge SON POSTA J dersin? — Az derim. 'en surat -| m üverrih değil, değil, ayni zamanda da zen; olan Bay Hasan Bilir, pesini çıkardı. Ve üstür yazdı. Ve delikanlı çeki elinden almalı na biraz daha yaklaştığı zaman Bay Ha an Bilir kuvvetli bir parfüm du elile hazırla Antuvan!., nın kullandığı koku yalnız profe: «kar dört yü adı Mark Kleops böy — Ben mi?. yakı — O halde sokulmuş o rerim. müsaade edersen bizim Fazıla canım mekteb arkadaşı aya gidiyorlar. Bet likte götürmek istiy mümkün deği, bili var... Ne olur bana müsaade et, lira bol, bol yeter... Müsaade et te. la... n beş gün Senin Meliha kocasının kaşlarını hafifçe çat - -İtağını gördü muyacak mısınız? ded — Bir iki gün de elbette orada kalırız... — Peki d Pâsaportlarımızı yarın çikartırız.. de beraber mi gelmek ig- tiyorsun? — Hayır sevgilim... Üzülme... Sen ar- liyelim. bizim Atıfla ister Atinaya, ister ye istersen git... Ben de bir kaç hafta için Bükreşe gideceğim. Geldi. ğimiz zaman, evde bir tek eşyanı görmi - yeyim, Bir daha karşıma çıkma... Biz ho- şandıktan sonra Atıfla «vlenmeni tavsiye jrağmen kocasından böyle uzak dur - ması hafif te ib 2 doğrusu! hnimi kekıştırmıyor da değil ne dersin Naile? Bura özile. onun kalbini daha a ak» ini bıkmışsan birkaç çün sene | en Bu son cümleyi yazmıyorum. nız kendi nd da Mu ip duruyorlar. Muallânın babas. ile kardeşi de dün iler. Nedim bey görsen miş! Gençleşmiş dersem E rada bir rüyada yaşıyormuş dafan e | ha iyi bir adm dağ söylemekle yanılmamışım Naile. Hele onu İhabbete ne dersin? Amcası olduğum için beni ber zaman severdi amma şimdi bu sevgisine biraz da minnettar- lık karışmış, Mutlaka ona Muallâ gibi Cevad bana karşı böy-| le minnettar göründüğüne göre karısı- na tamsmile âşık... | Ya 0? Onun da kocasını sevmediğini| vur edebiliriz? Cevadın onâ #l bir koca olduğuna, o- ına, bakıp da rini gizlemekte mahir, m yanımızda bile Cevadar bir| adım yaklaşmıyor: Onun hepimize kar- 41 bu kadar candan muamele etmesine ıd günler geçi tevkalbeşer bir meağı ber zamanki gibi ; fakat hamdolsun ki oğlu e güzi ş çe- İenni tıpkı ablası gibi Ahiâ Gelelim av eğlencelerine... bu sene de parlak bir şekilde devam ediyor. Cevad her zamanki ateş- soyumuzun bütün ji Dİ ciftlikte ne kadar av eğlenceleri yap dığını sana anlatmıştım Cevada gösteriş olsun diye bir sabah Güzide ile Belkis hanım da erkeklerle beraber &va çıkmak istemesinler mi? Muallâ hayretle onlara bakarken Ce- vağ soğuk ve mağrur tavrile şu sözle- — Kadınların daha hassas ve ince olmaları yakışmaz mı? Bence kadınlar çok heyecanlı oyunları sevebilirler; fa- kat 1 —l — Beş yüz veremem, dedi. Üç yüze ne ört yüz kâfidir. Seni zaten bu ka- .İler ki büralarının, İngilterece daima el r adam — Atıf nasıl bir lâyanta kuljanıyorsun|. Ben parfüm kullanmam, “idim Benberi kalesinin al kadaşın Fazıla ile, yahud daha acıkça söv-| söyler-| - İlerle dolu; sen ne yapıyorsun? ih... Her se-|. özlerinin karşısında zavallı bir) ”(Baştarafı 9 uncu sayfada) çok ehemmiyetli sevkulceyşi yeri herhan- gi bir devlete ve bahusus Almanyaya kap- tarmamaktı. Boğazım cenubunda kusur kalan yerler İspanya Fasını teşkil eder. yıl bir İspanyanın elinde kalmasna ve Fransızlar tarafından Yransız Fasına e lenmemesine dikkat olunmuştur; çünkü.| kuvvetli bir Fransanın buraları hükmef- mesile, bir gün, İngilterenin Cebelüttarık hakimiyetine gelebilecek zarar pek bü- yük olabilir idi. Onun için be sahiller “İkem ona verilmemeli, hem de lüyor ki, İngiltere, Septe b ve sevkülcr İngiliz Cebelüttarıkına gelince, butası isinin şimalinde, İspan-| ; & toprakla rmdan uzum bir dü halinde lâ nize, cenuba doğru uzanıc. Dilin boyu 6 Km. ve en dar yerindek genişli edir, Dilin berzahında, sında 600 metre gen mu parıvol sınırları liğinde bitarat İki bunun İngilizler tarafındaki pârmaklıklı kapısı her akşam kapanır. | Cebelüttarık kasabası dağın betı yam, cın'n eteklerinde yani Elcezire körfezine r. Limanın rıhtımından o kademe aka bar: *) karşı: me 80 metreye kadar yükselir ve k; fezin di olduğ $u kıyısile dağ arasınd. için du şehir ancak pek lında ancak 15,554 ten ibaret olan nüfusu 1911 de 19,600 bund sivil ederim vatdir. .Fena çocük değildir. Biraz ha - Nezaketle karısının önünde eğiler — Kleopatranın kokusunu kullanarak| elde ettiğin bu muvaffak'yeti tebrik ede-! | rim, dedi ve sonra in ihanetini meydana Bk şu parfümü icad ettiğim için de ayrıca ken- di kendimi tebrik etmeme müsaade et... Ve başka bir söz ilâve etmeden odadan çaktı Bay Hasan Bilirle karısı Meliha bir | hayvanın öldürülmesine taha et-) için onların ker is olan incelikten mahrum olmaları Muallânm yanında iken. İ Bize gelince, bütün ateş ve belki vahşetimizle avlamakta devam edi -1 Bu hafta, birkaç gün köyden ileriye yahud na eilceğiz., m hep buraya ald havadis- de| * Mulla aşağı salonda b vizeli an - rdu, Babasının, 1 iliştirmiş, on Ş rla gelip yanına oturduğunu gör - — Seninle konuşmak istiyordum ki- z meşmulsün galiba? — Hayır, mek u bitirdim. Bu- vurunuz, sizi dinli Nedim bey etrafı bakarak koltuğunu a hayran gözlerle| ızının yanına çek- — Bütün bu güzel şeylerin sahibi benim kızımdır; Bunu düşündükçe 1 - cim açılıyor. Ceva eninle evlenmek teklifini yaptığı zamanı “ hatırlıyor mu: |sun? Şimdi ona vardığına pişman me Jsın? Ellerini oOuğuşturarak (gülüyordu. Muallâ yeisle başını öteye çevirdi. Fa- kat babası onu görecek halde değildi. Sözüne devam ediyordu. — Sen buranın kraliçesisin ve ben Boğazın tarihi, coğrafi ve askeri vaziyeti günkü Cebelüttarıkın miştir. Kasabada i Fransa | almak için da kalır, Kör. | FIdIĞI için oku İnu, bal ,. | girmek vesikası telâkki ederler, . İlemek imkânına malik olmuş ve 1840 yı- mük kat asıl sebe derhal ceva mak | bağladığı ma: tında gittim; bana bir Nisan 20 — -— te 18,000 kişiye inmiştir. O halde, normal olarak, (4000) sskerden ibaret olan mu- hafız kuvvetle beraber mecmu nüfusu bugün ancak 20,000 raddelerinde addolu- nabilir, İngilizler burasını zaptettikleri zaman vatansever İspanyol halk hemen tama- ida göçmüş olduğu ısmı İtalyan ırkından i. Zamanla ge- için buraya büj srışk halkı üre e halk dili ispany zarasında bir Cenubi arsa da resmi Ayni zamanda ılkta derince nüfuz etmiş bir İngiliz in- İtiban görülür kendilerini İn- Ibuki hemen hiç biri mümkün olanı buraya gelen t burada iki defa a çıkan 40,000 İngiliz bahriyelisi. ve garnizon zsbitlerinin paralarını her türlü şaklabanlığı yapar. arık ile İspat: sında tüt ılığı yaparak fazla para demir) olmazsa hergün moto: cihetinden gelen balıkç rek onlara Cebeli başlığını bir başlık İng ra doğru gide ırık gazetesinin bir ro mukabili satarlar. Bu iz armasile beraber Cebelüt. tarık serbest limanmın da marka k bilmiyen Faslilar bu bilmek için, ame ta- limana (Sonu var) H. Emir Erkilet , Cebelüttarıkı buhran günlerinde gezdim | (Bastarafı 9 uncu sayfada) Bu levhanın yerleri sık sık değişir. Herkes bu levhadaki yazılara son de- rece riayet eyler... İçerdeki levh Boğazının cephesine hakikaten : No Entrance! Diye bir levha asılabilir... Çünkü dünyanın en müstehkem mevkii olan bu kaleye kimse giremez... imdi senin kudretinden istifade ede cinslerine mah-| ci eğim. Kızım. Bu yaz İstanbula geldi- gim zaman kiüpte biraz kumar oyna * mış ve ta kle kaybetmiştim. Ce vada bir mektub yazarak bize her ay erdiği para üzerinden bana bir ar avans vermesini rica ettim; fa- söylemedim. Cevad ı gönderdi ve (ailemiz: dokunmamak üzere, bu parayı bankaya havale ettiğini bil dirdi — Ne yaptınız baba Bunu na- sıl. yaptınız? Muallâ babasının yüzüne acile, 17 - *le dolu nazarlarını çe Nedim be nirler kızının bu bakışları a. eme di ar, düşüncesizlik et kirci defa. ün evvel tekrar klübke tekrar kaybettim Muallânın “triyen dudaklarından bir feryad çıktı — Alacaklı kibar bi r bey olduğu için iki gün mühlet verdi; fakat la bekletemem ve iyetten kurtaracak kocandır. Ondan bu parayı isteme - 4n Muallâ Genç kadın iki elini uzatarak itiraz bundan daha (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: