19 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

19 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞİR a İK — eği TARİHİ TETKIKLER B— | MESELELER | Osmanlı sarayının içoğlanları teşkilâtı ey, dan çıktıktan sonra birçokları) resinde en yüksek makam » m getirilen Osmanlı sarayının “anın günlük hayatı, bir tarih! Ur, kada, dan beki için, VZt olur, mi bugü « hme Binde dl EH, sa ortasın it bir Bazı ke bağl Mklayiı saydım, Son dim, Posta Osman, 8: ve im ini Görürü Mâhet edi kinet aki zülü ani, da k ul, Kari. Si ka Altıncı va ei anıp, di nr Ye e kızı Li ye İki, çe ine agi bir a Yunun züj k si hizmeti Zama le Oedk, “arda kırk o ardı. By e SİYdikleri Şa «küçük g2dYük o Silm; Si. Bük Akşım Kız San'at mekte vim ve ; aydan çıktıktan sonra birçokları devlet idaresinin yüksek makamlarına getirilen içoğlanları kimlerdi, nasıl yaşarlar, nasıl yetiştirilirlerdi ? herhalde şayanı dikkat bir m, kendi; ndisi de Enderunü Hü- üflü ağalarından biri olan lifenin «Tarihi Gilmanb al E Parça naklediyarum ki, Os- Sayı içoğlanlarının on y ndaki hayatını gok yedinci 1 canlı ve üslüb ve ifade ile anlatıyor. me ve tâbirleri, anldşıma - se buğünün dilindeki kar- yam:yarak, bu sayfalafı ütunlarma aynen geçirir - arayın İçoğlanları; mev « lerine göre «ocak» kovuş. edilmişlerdi. Mehmed Ha- nında, Dördüncü Mehmed —— Şunlar idi: : arın en şereflisi idi. ae içoğlanı bulunur - EL. id Padişahın hizmetle - e İN Şerif de onlara 5 bazine kovuşu tdi. Bura- siltcanlar ni akarları, yalnız hazine ie kilar kovuşu idi. Bun - yi ri Yediği çerez ve mey Keteği şeyleri hazır - kovuşu idi. “Arna şahın çamaşırlara bâka lardı. ahinciler kovuşu ğlan idi. oğanla; ğı t 3 Ta, şahinlere ba - $ Odamın gilmanların, için «kaftanlılar, de” da», yedinci denilirdi. Bu iki Padişah hizmetleri eri okuma yazma dolm. ük odas ani u işl binde» devirlere Yaptıkları elbiseleri gös“ in İsaliyeli hakkında bir ; zere dün mekteb salonun- eetib edilmiştir. Vali ve Belediye Reisi Lât- “ti Şehir Meclisi azalarından Sazeteciler bulunmuşlardır. imiz muhteli v3 ahtelit ktebi , |lerinde oturup Vali ve mektebin bir kısım talebeleri dünkü t Bir sçoğlam Bütün bu odaların içoğlanları, me mur oldukları hizmetleri âdab ve er kânı gördükten sonra her biri mu syyen yerinde, bir dakika kaybetme hüsnühat ile Kur i de ulümü şer'iye l eri hifzı il i meşgul olurdu. Yaz ve kış akşam namazından bir sa- at kadar evvel hepsi abtest alırlar, yer- akşam ezanına k&lar Kur'an okurlardı. Akşam namazından sonra, yatsıya yakın Kur'an tilâvetini bırakır! ne kendi yerinde edeb ve terbiyesile oturup yatsı ezanını beklerlerdi. Ezan okunduğu gibi ikişer #kişer olup hün - kâr mescidine giderlerdi. Her kovuşun İ gilmanları, mescidde kendilerine ayrıl- mi r, abdesi tatzeleyip herkes ge-| , İkalkıp dua ederdi. Sonra hepsi kovuş- larına varıp &yak üzerinde padişahın ti ve geçmiş padişah - ların ruhları için üç ihlâs ile bir fatiha okurlardı. Sonra yatarlardı. k e kalkılırdı, âdet üze - lip abdest alıp, herkes gene yerinde oturup sabah namazına kadar Kur'an okurlardı. Sabah nama - zından güneşin doğmasına kadar her - kes kalfasının önüne: varıp Kur'andan ders alırdı. Bu sabah v#ktinde ders 0- kuyan bazı gilmanlar, kendileri güzel olduklarından başka sesleri dahi güzel ve şirin olup yüksek sesle, âlâ ve nefis davudi sesle muhtelif makamlarda Kur'an okuduklatında işiten canlara can katardı. Bu vakitlerin haricinde, padişah biz meti olmadıkça yazı ile, muhtelif ilim- 1 aşırlardı. Bütün bir yıl bu prog geçerdi. Yalnız iki bayramda padişahın izni ile iki bayram gecesi tâ sabaha kadar türlü türlü oyunlar icad edip eğlenir - Ve herkes kudretine göre, mi kimi atlas, kimi serenk ve anlar, bun göre ince ve selâmet ve sıhi ram içinde sonra hös oda önünde kurulan tahta turur, içoğlanlarının tebriklerini ka - bul ederdi. Bu merasimde hâs odafı küf giyerlerdi. Diğerleri iş meli takke giyerlerdi. Hepsi sıra ile padişahın eteğini öperlerdi. Sonra her- kes kovuşlarına gider, kend! kovuşla - İrında bayramlaşırlardı. Sonra dört gün dört gece şenlikler ederlerdi g5 muriyet ile saraydan çıkarılırsd4, boşa- lan yerine, diğer odaların en ge- len, kıdemli gilmanı hâs odaya alınır - dı. Bazan da diğer odaların en başta bu İunam şilmsni, hâs odaya gönderilm. mevkiine kadar bir vazife ile saraj çıkarılırdı. Saraydan çıkarılmaya, gil- manlar «murade ayırma» derlerdi. Ba- (Devamı 11 inci Genç kızlarımız, o bizzat yaptıkları san'atkârane ve çok cazib kıyafetleri gi- yinmiş olarak davetlilerin önünden geç- mişler, birer tur yaparak kostümlerin da- ha yakından tetkikini mümkün kilmışlar- dır. Bir asır evvelinden başlıyarak bugü- ne kadar gelen millt Kadın kıyafetleri, A- merika sergisindeki pavyorumuza gön- toplantı esnasında derilen diğer eşleri gibi çok beğenilmiş ve takdir edilmiştir. Davetliler kostümlerin tetkikini mütea- kib mektebin çalışkan Direktörü Bayan Sevengil tarafından büfeye davet edjie- rek izaz edilmişlerdir. Genç kızlarımızın ve mekteb Klaresi- nin bu muvaffakiyetini takdir ederiz. | His oda gilmanlarından biri bir me- İmasın ' İcra dairelerinde kısa bir tetkik Halk nelerden şikâyet ediyor, şikâyetlerin hangileri haklı, hangileri haksız, derdin devası nedir? Halk dilinde, «Allan kımseyi hekime, hâkime muhtac etmesin!» diye bif vardır, Buna son zamanlarda bir ye e edilmiş bulunuyor: «Allah i icraya düşürmesin!» ne dereceye kadar haklıdır? Bunu dün icra dairelerinde tetkikat ic- rasile anlamak istedim. çhi peşin elde Adliye Vekâletinin den getirilen bir icra mü niş olduğu rapor ve bazı mürekkeb a) denen evcüdiyetini kabul etmek . Şu halde üzerinde yürünecek bir »meveud demektir, yürüyelim, hacet yok, icra daireleri adliye a iki İs ki kini bilmem. Fakat merkezdeki - ler cidden kötü şartlar içinde çalışıyorlar. İ Bir defa memurların bulunduğu yere İyer 2. Haza bakkal tezgühi... Tik bir yere sıkıştırılan ba teşkilât mühim miktardaki me- bbe altında. Bir de buna & ederseniz hâsıl olen dersin zahata bakar - mden senede sanız, icra daireli çe de artıyormuş. Es- iye nisbetle işlerin çok muntazam ve murlarm gittikçe bu çapra leke kesbettiği söyleniyor. Taşı relerinin kadro ve teşkilâr noksanlığı zünden işleri muntazam yürütememeleri İstanbulun faaliyetini “de aksatmaktadır. Meselâ yaşlı bir kadın, Edirnekapıdan on beş gündür, yaya olarak buraya ka - dar geldiğini, her seferinde; — Yok, daha gelmedil., Diye savulduğunu yana yakıla, önüne gelene anlatıyordu. Tanıdık bir arkadaşa sebebini sordum: — Gayet tabil, dedi.. Bu kadının kızına kocasından nafaka gı Geldiği ma - hal icrasınca paranın vaktinde yatırıl- ması ve vaktinde buraya sevkedilmesi icab eder, Bunlar olmszsa halile paranın gelmesi gecikir, Bu gecikmeden halkça burasi mes'ul tutulur, Memur atlatıyor, sına bakmağa üşeniyor, zehabı hâ- * Bir avukat, cübbesinin kolile asabi asa- bi oyniyarak, diğer bir avukat arkada - şına derd yanıyordu. — Müekkilime bu adamın borcu var. Kendisini aratık, tarattık, müteaddid ilânlara rağmen bulamadık. Sonra ken - isinin Avrupada bulunduğunu öğren * dik. Söyledikleri şehre baş vurduk, Ora. da olmadığı cevabı verildi. Şimdi gıya - bında haciz kârarı aldık. Bu kararı alın cıya kadar da &ylar geçti Biz her şey ol« du, bitti sanıyorduk. Meğer gene bu haciz, 25,000) iyormuş, İstanbul icra dai - iğ İcra dairele rinde faaliyet kararının nerede olduğu meçhul Borçluya ildiritmesi lâzımmış.. Aylarca da bunu bekliyeceğiz. Arkadaşı bunun kanunt bir lüzum ol * duğunu söylerken, o: raz k siye Hükmünü verdi. * — Alâkadarların mürâcaati Üzerine icra harekete geldiğine göre işlerin çık. ndan mütevellid kabahatin doğ * İrudan doğruya icra dairesine atfedilme İmesi lâzım gelir. İcra dairesinin vazife İsinin esâsı, alâkadarlarrı taleb ve mü ! racaatidir, Bunu bana söyliyen icra işlerinde uzun müddet çalışmış bukukçu arkadaşa, de « İdim ki: aba müracaatten sonra, harek gelişte et mi var? , kabahat n cra mer ne çullanmıştır. İ memurla bü iş görülmez. İ Filhakika, icra dairelerinde memur az- dır. Van bu küçümencik salona doldu. İrulan bütün teşkilât kalabalık bir kadro İle ça ad zatında memur â eği V dir. veriyor amma, »tiyaca kâfi memurların İşi vardır. ve icra me pek mahdu/ kemeye İmaktadır. Kantır: ki, bu, işi uzat * imzanın inkâp refedi gönderiliyor edip bir kararı taraflar için de, muamelât için sühulet olur, fh icra konunu tadil edilmek & İsvü mütehassısın yor, Rapog, muhtevi « hâkimlerine, TicaYet odasina siumumiliğe sorulmuş, omütalealgi alınmıştır. Bu mütalealar karşılaştırıla * İ bağlasa de Maam zetedir, raporu yatı icra mü den gelen kik edi rak temyiz reislerinden birinin riyass » tnden kkfil eden komisyon tadila muhtac yerleri değiştirecektir. İcrada tebliğ şekilleri de geridir. Öde- me, icra, tahliye, yapma veyahud yap * mama gibi emirlerin tebliğinde müddet - lerde çok tenevvü vardır. Kırtasiyeci * ğe yol açmaktadır. Kısaca, hukukçularımızın fikirlerile ne. ticeyi çerçevelersek, icra işleri çok me » rasime boğulmuştur. Bunu basitleştir » mek iktiza eder. Bununla berabör en müs him nokta, bir an evval İstanbulun bir adliye sarayı binasına kavuşmasıdır. Bu gayri muntazam vaziyet şüphesiz ki, mes muru da, eshab; mesalihi de rahatsız et » mektedir. İcrayı bir çıkmaz soksk, memu- Tu mütemadiyen şikâyete marux bir suç- lu, halkı kapı diplerinde saatlerini, gün - le geçiren bir pesde çavuşu vaziye « tinden çıkarmak, yaptığımız acizane tet- kikatla şu iki şeye bağlıdır. İcra musmelâtını basitleştirmek, me « rasimden kurtarmak; bir an evvel İstan bula, içerisinde icraya şerefile o münasib bir yer ayrılacak » sarayı inşa ef * mek!. Bizce era derdi bu iki nokta ara - sında halledileh Müsret Safa Cuşkun

Bu sayıdan diğer sayfalar: