19 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

19 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gerer re SON POSTA DD SERBEST SUTUN Jİ ( İstanbulun süt derdi nasıl halledilebilir? Spiker buhranı Konuşmasını bilen ve güzel sesli gpike” bulmak imkânı olmuyormuş e eme pe Sütleri siselerle sattırmak, çocuklara ve hastalara mahsus olan sütleri diğerlerinden| — ayırmak ve süt firmaları meselesini ele almak lâzımdır Bu, bir ineğin yavrulamasını müteakıb | talara mahsus» ilh... olarak ayrılması - Son gün'erde Istanbulun süt derdi ye-| : Yeni dır. Çünkü çocuklar için en sağlam süt hiden tazelenmiş bulunuyor. Hilesiz süt daha değişik bir vaziyet arzeder. satılmasını temin için gerek belediyenin.' yavrulamış bir ineğin sütü daha yağlı - gerek sütçüler cemiyetinin yaptıkları, dır, fakal kazein miktarı azdır, vakit geç- teşebbüsler akim kaldı. Şehrin bu ezeli| tikçe kazein artar ve yağ azalır. Diğer ta- derdinin önüne geçilmesi yolunda da bir çok şeyler yazılıp duruyor, fakat ortada yapılmış hiç y yoktur. Gene sütten zehirlenme tehlikesi mevcud, gene susuz. süt bulmak imkânsız... © Süt, çocuklar için bir ikinci anne va - Zifesi görür, Hastalar için şifa kaynağı, sağlam insanlar için ise inkişaf memba « dır. Sütün bugünkü sanayide de büyü yeri vardır. İpekten düğmeye kadar bir- raftan bir sütçü güğümünü doldurduk - tan sonra satışa çıktığı zaman kendisin: den ilk olarak süt alanlar iyi ve yağlı sü- tü temin ederler, Çünkü süt bir kab içine girdikten sonra yağı yukarıya doğru çi- kar, altı sulu kalır ve bu da yağsız bir süt meydana getirir. İstanbul sütlerine su katılıyor mu? Bu belki de variddir. Ancak yukarıda kısaca izah ettiğimiz keyfiyet yüzünden, satacak çok şeylerin sütten imali kabil olmuştur. | sütü az kalmış bir sütçünün sütü sulu ve Şu vaziyet mevcuddur ki sağlam bir) yağsız görülür ve buna su kattığı sanılır. hayvandan, meselâ kuvvetli bir inekten | Gerek müşteriyi, gerek süt satıcısını müş elde edilen sütte mikrok mevcud değil -| kül bir vaziyette bırakân bu meselenin dir ve böyle bir sütü içmek çok büyük! halli için yapılacak çarelere bir göz gez- fayda temin eder. Fakat böyle bir sülün direlim: kaplara nakli esnasında çeşid çeşid mik-! | — Sütleri şişelere doldutmak, 60 » r0bun da beraber içeri girmesi ihtimali Buttuktan sonra ve kapalı olarak satmak. uzak değildir. Gerek çocuk için, gerek © Bunun için mutlak suretle fabrikalar büyükler için en kuvvetli, emin ve iyi süt, | kurmak lâzım gelir, Çünkü pastörize de inek sütüdür. İnek sütü çocuğun dişlerine, mek hâlis süt demek değildir. Bu usul saçlarına ve bütün vücudüne emsalsiz Sütü çök dayandırır. Prof. Soksletin yap- bir kuvvet verir, # Bu kısa izahatı verdikten sonra bahsi İstanbul sütlerine getirebiliriz: İstanbulda halk niçin süt içmekten kor- kar ve neden sütlerde hile mevcuddur? Bu sualin cevabını vermeden evvel şu - nu da kaydedelim ki İstanbul çok az süt garfeder. Bunun sebebi aşikârdır. Süt di. ye alman maylin büyük bir ekseriyetini «sü» teşkil eder. Şu cedvele bir göz atınız, Sütlerin yüzde 87 si su 35 u yağ 3.2 si kazein 0,6 sı han.pen 4.0 u süt şekeri, di, Ertesi günden itibâren panlalonunun ütüsüne, boyunbağına, gömleğile ço - raplarının renk itiberile imtizaç etme- sine dikkat etmeğe başladı. Bahçeye artık yalınayak © çıkmıyordu. Saçları daima taranmış, yüzü, gözü, elleri ba- kımı idi. Akşam, yemekte, Hafizeye sordu: — Bitlşiğinizde oturanlar kimler, bi- Hiyor musun? — Hangileri soruyorsun, beyim? A- ğaca çıkan kızınkileri mi? — Evet. — A! Onlar çok iyi insanlar. — Ben senden kim olduklarını sor- dum. Tezkiye etmeni istemedim ki! — İşte söylüyorum. Bâbaları kay - makam. tekaüdmüş şimdi. Amma, aş- lanlar gibi, maşallah! Neden tekaüd ei- mişler, aklım ermedi. — Adı ne? — Remzi mi, Ramiz mi? Öyle bir Şey. Ha.. hal Ramiz.. Ramiz! Ramiz bey diyorlar. Hanımı, sizlere ömür mefat tığ bir tetkike göre postörize edilmiş süt- lerden: 31 derece 19 saat, | 6 » izgün a , 4 gün 3 saat 18 » oO14 gün 3 sant dayanmak tadır, İar'da fazla pahalıdır. Beher süt Şişesi 20- 22 kuruştur. Çok s2 kullanılmasıdır ki süt şişelerini böyle pahalı yapmaktadır. Meselâ 9 kuruşluk bir sütün 20 kuruşluk bir şişeye konması her halde mantık di - şında bir hareket olmuş olacaktır. 2 — İstanbulda süt meselesi ile uğra - gırken Üzerinde durulacak noktalardan biri de sütlerin «çocuklara mahsus», «has dım eder. Biz böyle biliriz. Ne var bun- da kızacak, beyim? Hepimiz insan de - ğil miyiz? çi — Neler konuş. tun, orada? Kim bi- lir ne boşboğazlık « lar, gevezelikler et. mişsindir? — Etmedim. Ha » şal Sade, bey sizl sordu; ben de söyle dim. — Ne dedin? — Çok okumadan olmuş. Biricik kızı var. İşte o kiraz top- hyan yavrucak. Babası üstüne titri - yor. Evvelki sene Erenköy lisesini bi - tirmiş. On sekizini tamamlamış da on dokuzunu' sürüyormuş. Adı Neriman. Beybabasına o bakıyor. Evi çeviren de ©. Görseniz, her yer güller gibi. Allah bağışlasın, hayırı kısmet kadın, çok tirandaz. — Bu kadar tafsilâtı nereden biliyor. sun? Hafize nazarlarını yere eğdi: Bir suç işlemiş de, itirafa cesaret edemiyor - muş gibi. — Evlerine gittin mi yoksa? — Ne münasebet? — Geçen, siz gezmeğe gitti idiniz. hizmetçileri hastalanmış da, küçük ha- nım beni çağırıverdi, bulaşıkların yı- kadım. — İyi halt ettin! — Komsu ko-uva her zaman yar. yana hasta olmuş da, — tebdilihavaya gelmiş dedim. Uzak bir yerde mektek hocası imiş dedim. —Eyn — Eysi bu kadar. o O Ramiz beyde yi.. dedi çok ağır başlı, efendiden adam Çok okumuş olduğu halinden belli. Ya- zik kl hâlâ (o görüşemedik.. dedi. ben kusur ettim, gelemedim amma, rahat- sız etmekten çekindim. Yoksa bana düşerdi.» dedi. — Aman, gelmesin! İstemem. — Neye? Çok rabıtalı, kibar, gönlü gani adam. Dört kab bulaşıklarını çal- kayıverdim diye #vucuma (zorla bir kaime sıkıştırdı. j Ahmed Ercan güldü: gi — HA! Onun için demindenberi met- hini ediyorsun?. Tevekkeli değil! — Asla! Ben insanı para ile methet - yeni yavrulamış inek sütüdür. 3 — Süt firmalarına da fazlasile ehem- miyet vermek lâzımdır. Çünkü herhangi bir hadisede - geçenlerde vukua gelen zehirlenme hâdiseleri gibi - mes'ul tu - tulacak bir kimse meçhul kalmaktan kur tulmuş olacaktır. Böylece mes'ul, yani herhangi bir firmayı taşıyan bir inekçi şehre sevkedecaği sütü çok büyük bir | dikkat ve ihtimamiz hazırlamış olacak - tar. Süt tevziatının da şöyle yapılması müm kündür: Sütçüler sütleri kapalı olarak 3- ilarak alırlar, bu suretle vakit te kazan - miş olur, çeşidli süt satmak imkânlarını «ide ettikten sonradır ki, her firma İyi ve güzel süt hazırlamak, müşteriyi mem- nun etmek gayretine düşer Ziraat Ve - kâleti bile bu husus için mükâfatlar tev- zi edebilir, 4 — Süt, bazı semtlerde gene güğüm - lerle satılabilir. Fakat böyle bir güğüm cinsten yapılmalı, ağızları firmalar ta rafından kapatılman ve mühürlenmeli «- dir. Bu güğümde sütün alınmasına mah - Sus yapılacak musluk, sütün boşalması - ni temin edecektir. Hattâ hastanelere, mekteblere ve muh telif müdsseselere giden süt güğümleri de mühürlü olmalıdır, Bu şekilde sayfi- yelerden de şehre süt getirilebilir. Fakat bu sütler İstanbul sütlerine rekabet e - Diğer taraftan piyasada süt şişesi bul. |demez. Çünkü tâzeliğini kaybeder, Az mak çok gücdür ve alominyom kapak -| ineği olanlara gelinos, bunların sütleri şişelere koyup mükhürlenmeleri belki güç olabilir, Buna da çare şudur: Bu gibi inek- çiler sütlerini başka #irmalata satabilir - ler ve mes'uliyet te sattıkları firmaya âid olur, Yahud da böyle az inek sahibi birkaç kişi toplanarak bir firma teşkil e debilirler. Daha doğrusu, bu firmaların iştiraki ile birkaç fabrıka kurulabilir. Böy- Yeni Yazan: (Devamı 11 inci sayfada) Hafize durduğu yerde sallan maş gibi idi, kımıldamıyordu. mem. Gören göz kılavuz ister mi? Git- versin, çok |dedi ki: «Çok beğeniyorum sizin be -|tim, gördüm. Bir iki dakika hiç bir söz teati etme- diler. Hafize durduğu yerde mıhlan - mış gibi idi. Kımıldamıyordu. Dilinin ucunda daha söyliyecekleri vatken, kâ- fi cesaret bulamadığı © anlaşılıyordu. Sonunda, dayanamadı. — Bir şey diyeceğim amma, bey, de- di, darılma sakın. E mi? — Ne imiş o? — Neriman hanım sizin için biçilmiş kaftan. Şununla evlenin, ne olur? Ra- hat edersiniz. Ahmed kızdı; — İşin yok mu, senin?! Defol ora - dan! Haydi, git de bans bir kahve pi « Hollywoodda yeniden vücude getirilen radyo binası Kanada radyosu müdürü umumisi bin-| wood tarafından radyoda yep başı Giadstone Murray mükemmel ve) talebi neticesinde 33.000 İngiliz ideal bir spiker bulmak için arkadaşları | lanmıştır. ora WE ile birlikte iki sene zarfında yapmış ol-İ Hayırsever bir adam olen |: baş dukları çalışmalar hakkında bir rapor)larak verilen her Ingiliz lirası neşreylemiştir. Bu iki sene zarfında spi-| şilin vermeği taahhüd eylemiş “ ker olmak için müracaat etmiş olan 1500! dan bu yekün bir hayli kabarm$” kişiden ancak 15 i kabul edilebilimiştir. ir g” Bü on beşin kabulünün de syokluktan, | /ansız radyosunun bir a ileri geldiği bildirilmektedir!.. Hakikatte) Fransız radyosu, «radyo» ii on beş spiker de hep kusurludlar. ça kadar dinlendiği hakkında 5 Edebr Romanımız: KARLI DAĞA GÜNEŞ Ercümend Ekrem Talu Binbaşı Gladstone Murray'e göre göz. | rasında bir enket açmıştır. teriş yapmadan alelâde bir surette konu- şan ve güzel tonlu sese malik bulunan spiker ender tesadüf edilir bir mahlük- fur. Gene bu zata göre spikerlerin çoğu vermekte oldukları en basit havadisi ti- yatro sahnesinde dram yapan san'atkâr- lar gibi okumaktadırlar, Kadınlar bu zâ- fa daha fazla meyyaldirler. İngilterede âmalara bedava radyo İngilterede, fakir Amalara radyo dağıt- mak işi ile uğraşan bir cemiyet vardır. Bu cemiyetin ismi; «Let the blind hears- dır, Bu cemiyet bundan sekiz sene evvel kurulmuştur. Bu müddet zarfında 45.000 fakir âmaya radyo ahizeleri dağıtmıştır. Geçen Noel yortutarında Lord South- YURDU Ankete iştirak eylemiş olan yg mi şu cevabları vermişlerdir? 9.300 kişi saat 24 e kadar, 1: 2230 a kadar, 1.900 kişi sent dar dinlediklerini bildirmişlerdif” Amerikada radyoya aid Amerika ziraat nezareti çifti yle, Iunarlar ve 2500 nüfustan #7 kamet edenler arasında bir a! tır. Anket radyonun buralarda M9 taammüm ettiğini tesbit eylemek yapılmıştır. Elde edilen neticeye göret 18721000 aileden 9470000 ae derinde radyo bulunmaktadır. 1.269.101 ailenin de radyolu © bulunmaktadır. lerdenberi inziva ile imtizaç e — Biliyorum, efendim, — bil. Lâkin bendenizin düşünceleri? da hodkâmlık karışıyor. İr sohbetinizden müstefid oğhak Ben de, refikamın vefatını MÜ şu gördüğünüz eve gelip v) kaüd oldum. Merhumeye idim. O ölünce dünyadan el Hafize beub o-| Bir kızım var. Onunla larak dışarıya çık - rum. Hayatımın faal de tı. Arkasından, Ah-| ce de kitab toplamıştım. Bazi med söylendi: — Münasebetsi - ze bak! İstesem, Ni'melcelis demişler. Ne doğr kim? Hem, | İnsan, bu fani dünyanın eni gelir de, benimlelden, üzüntülesinden uzaklaşın köyde oturur mu?)| vince mütaleaya dalmalıdır. vakti Onun baharı benim| öyle yapıyorum. Ve bana wi karlı dağımla imti -| zevki vermiş olanları rahmeti veren eder mi? İç gün sonra, ka- ; mütaleaya dalarım. Malâmü ei vab hakkında Arablar: ayri “j | z diyorum. Ahmed Ercan dinliyor, pıda yoğurt alıyor -İ miyordu. Ramiz hey ilâve eti du. Bitişik köşkün bahçe kapısı ars - — Her ne zaman arzu 5 tübhenem emrinize hmadedi” mi “İmen daima evdeyim ya? — Ben de, komşunuz mütekaid kay- mâkam Ramiz. Ne vakittir ziyaretini - xe gelrek istiyordum. Elim değmedi. mahcubum. Affınızı dilerim. — Estağfürullah, o beyefendi! Niçin mahcub olacaksınız? — Yok. Doğrusu vazifemdi. Burada yapayalnız, kimsesizsiniz. Sizi birak - mamalıyız. Sıkılırsınız. — Alışığım, efendim. Ömrüm sene - sam da, kızım Neriman sizi O da okumayı çok sever. -İkütbümdür.. — Teşekkür ederim, be — Estağfürullah! Gerçek rum: Teşrif edin. Sık sık. X mi, içtima mevzular üzerinÖf, ederiz. Gerçi bendeniz ilim ilim. Lâkin bahri ben açar ra sizi dinlerim. Olmaz mi? — Hay hay, efendim. istifade ederim. # — Beklerim o halde. şimdi hasmarladık. Teşerrüf etti” “yi — Beni şereflendirdi Ramiz bey uzaklaştı. yoğu 5 da evine girdi. Eüindeki eği j ğını masanın üstüne biri g çark

Bu sayıdan diğer sayfalar: