31 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

31 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Montekarloda rulet Jarımdan biridir; briç, domin9, bilârdo, | nılır. » veya bu oyun beni hiç sarmaz: Da sk dedim ya, ona hiç yüzüm yok. Günde dokuz saat oynamak şartile, on iki bin franga mukabil bana yirmi frank kazandıran Martingal bilyami var tabii, Belki siz bu parayı az görür de, işçiler Güresunun yapmış olduğu tarife muci> dince, bir muşambalerim parlatmak ü- zere bir yerde çalışsam günde kırk dört İrank kazanabileceğimi söylersiniz! Lâ- kin bu oyunu hiç oynamadınızsa, o küçü- cük sihirli bilyanın insanda yarattığı he- yecanı kestiremezsiniz! İsterseniz size Martingalimin esrarını faş edeyim. Evvelâ her çift üzerine on frank; Şa- yed çift çıkarsa iki oyuna İştirak etme- den ikırmızılar üzerine yirmi frank; boş Jar kazanırsa bu sefer dört oyuna iştirak etmeden siyahlar üzerine altmış frank (ih. oynarsınız. Bu şekilde belki yedi ve- ya sekiz frenk kaybedersiniz. Fakat saat elinizde, baştadığınızdan dokuz saat son- ra kaybettiklerinizi, yirmi frank kazanç- Ja telâfi edebilirsiniz. Geçen kış, ben, bu Martingalimle, sa- rışın bir kadınım hayatını kurtarmıştım. Kumarın da arada sırada insana iyi taraf- larının dokunacağı tutuyor. Bu sarışın Kadınla bir masada yanya- na idik. Bir aralık fişlerimden biri kaza- minin açılmasına sebeb oldu. Sarışın ka- dın bana: — Görüyorum, elinizde bir Martingal var, vi — Evet madam, — Bunu bilirim. İnsanın mahvmı çâ- buklaştıran sahte oyunlardan biridir. — Fakat benimki hiç şaşmaz madam, — Herkes böyle söyler. İ — Hayır efendim, on iki bin frankla,| riyazi bir heşeb neticesinde yirmi frank kazanıyorum. — Demek, ki yüz yirmi bin frankla iki yüz frank kazanılıyor. Baloda bir şarkı söylemesi için meç- hul bir milyarder tarafından hayir ce- miyetine bin liralık bir çek verilmiş o- Jan genç kızı artık bütün İstanbul ta- nımak istiyordu. Balo hakkında malümat veren gaze- teler, nasıl da bu hâdiseden dallandıra, ballandıra bahsetmişlerdi. Emine farkına varmadan bu sene yalmz Adanın değil İstanbulun en meşhur bir kızı oluvermişti. Reklâmın ne demek olduğunu İyi bilen ve züppelerin o pisikolojisinden bir üstad gibi anlıyan doktor Oğuz işte bunun için sada Eminenin o müsame- rede şarkı söylemesini istiyor. Geri Kalan numara ve eğlencelerin hiç bir kıymet ve ehemmiyeti oolmıyacağını hissediyordu. Artık Emine evde de mühim bir şahsiyet olmuştu. Müsamere günü ge- inceye kadar nezle olmaması ona tav- siye ediliyor. “Son Posta, nn Hikâyesi Arjantin Aşkı Çeviren : Faik Bercmen oynamak günah-İbin frankla da günde iki bin frank se var ya.. bütün hesablarınızı 6- — Bir milyon İrangınız var mı? Sarışın kadın gülümsiyerek oyunumu seyrelmeğe daldı. Arasıra on frank üze- rine oyuna girip numaralar kaybediyordu. Bir aralık, — Sisteminiz başıma ağrı verecek, — Daima üzerimde, başağrılarına mü- essir olabilecek aspirin bulundurmak â- detimdir. — Allaha ısmarladık mösyö, Pepilo, beni gazinoda bekliyor. — Pepitoya tarafımdan selim söyle meği unutmayın! — Alay etmeyin! Zira Pepito bir kap- lan kadar yırtıcı, sert ve kıskanç bir io- cağır, şökaya gelmez. » üzerine Hinizde gördüğüm küçücük bir ceb defte- rine yazıyorsunuz. İşte bu defteri bana verebilir misiniz? Kırk sekiz sart sonra iade ederim. Mekşadım, defteri Pepitoya göstermek ve: «Gördün mü, kumar oy- nadım ve kazandığım para İle bu elması aldım» demektir. Çok rica ederim, bu arzumu kabul ederseniz beni minnettar etmiş olacaksınız! — Peki madam, madem, ki şu ufacık İfedakârlığımın hayatımızı kurtaracağını söylüyorsunuz, emrinize amadeyim. Def- deri size veriyorum; buyurun! Ertesi günü kumar salonların». Sari- şın kadını (beyikude yere aradım. Oyun oynarken, defterime göre, miktarı azal tip çoğaltacağım için, yanımda defter olmayınca tabiatile oyuna İştirak edemi- Sekiz gün sonra, gazinonun holünde| yordum. sarışın kadı — Evet, Pepito,. — Tamem.. işte kocam Pepitoyu di- ra dekvitesinden içeri yuvarlandı. Tabii|ğer bir Arjantinli ile aldatmış bulun bu hâdise aramızda bir mükâleme zemi-| maktayım. Sevgilim, Buenos Ayrese git meden önce bana kırk beş bin frank kıy- metinde tek taş bir yüzük hediye etmek lütfünde bulundu... — Yaşamasını ve ikram elmesini bilen bir adanamış doğrusu. — Dahası var.. bu hediye beni sevin- direceğine üzüyor. Çünkü, bunu kocama nasıl yutturacağım bilemiyorum. Küçük bir şüpheye bile düşse beni boğazlar val- lahi,, — Şu halde. — Aklıma siz geldiniz!, — Teşekkür ederim iltifatınıza.. fakat tatlı canıma Pepito tarafından kıyılması- na pek gönlüm razı değil, — Hayır maksadım o değil. ladım. Pek telâşlı #ikintih görünüyordu. Yanıma yaklaşa- rak: — Size bir şey söyliyeceğim amma 8i- kılıyorum, dedi, ne olursa olsun anlata” cağım. Size itimadım var. Sizi ilk gördü üm zaman, üzerimde bir sempati uyan- dındınız. Benim de size karşı.. tasavvur edemezsiniz, ne kadar sıkıntıdayım.. size kocamdan bahsetmiştim. veİ Daha ertesi günü de kadına raslıya- madım. Yavaş yavaş canım şıkılmağa ve hiddetlenmeğe £ başlamıştım. — Böylece dört gün daha geçti, Beşinci gün itiyadın sevkile kumar salonlarından içeriye dak dım. Salonun bir köşesindeki masada se- yirci adedi nazarı dikkatimi celbedecek kadar çoktu. Hepsi de ruletin solunda o- turan önüne hadsiz hesabsız fiş toplamış olan $ir oyuncuyu seyrediyorlardı. Bu- nun Ohm olduğunu görmek üzere şöyle biraz eğildim; bu, alelâde bir-elbize giy- miş, pala bıyıklı, kalın kaşlı bir adamdı. O masaya biraz daha yaklaşınca herifin önünde oyun defterimi görmiyeyim mi? Herif, defterdeki hesablarımdan ilham alarak kâh kırmızının, kâh siyahın Üze- rine oynayıp duruyordu. Ha, anlaşıldı, bu Pepito idi. İlk aklıma gelen şey. elimi herifin 0 muzuna koyup defterimi almak düşün- cesi oldu. Lâkin böyle bir hareketin w andırdbileceği tafsız neticeler gözümün önünde canlanınca vazgeçtim. 'Tam bu sıradaparkadan birisi kolumu tuttu, Başımı çevirince sarışın kadını ta» nıdım. Sessizce beri, kalabalığın arasın dan çekerek bahçeye gelmemi işaret et- ti. Bahçeye çıktığımız zaman: İte bakım, güzel değil mi? Trabzon, (Hususi) — Şehrimizin en Jedi spor Klübü olan Necmiati Karadeniz sahilinde Bafra spor klübünün daveti ü- zerine seyahate çıkmıştır. İlk maçı Baf- rada yeapacıik olan Necmlati takımı dö- nlişte Samsun, Ordu ve Giremında da bi- — Karaman, (Hususi) — Geçen Pazar günü Karaman İdmanyurdu sahasında Konya Genglerbirliği ile Karaman İd- manyurdu arssında yapılan maç 3-1 Kon- di, hâlâ defterinizi iade edemedim. Ku- marda ne şekilde kazandığımı söyleyince kocam da, defterinizie şansını denemek istedi, Heosablarınızda ne tadilât yaptı bilmiyorum; İskat üç gündür her seans ta otuz bin frank kazanıyor. Hattâ dün o kadar sevinçli ve memnun görünüyor- du, ki tasavvur edin, bana on beş bin frank kıymetinde bir inci hediye etti; iş- Nakleden: Hatice Hatib kerrem şimdi ilk günlere nisbeten o-İrünmiye çapalıyordu. Fakat Emine ©- na daha az sokuluyordu. İnun badbaht olduğunu tahminde güç- Hayri bey yeğeninin daha fazlallük çekmiyor. Hem bunu gözlerile de deli Halası: — Kovaföre bu defa saçını nasil yap- masi lâzım geldiğini ben söyliyece - im; diyor. Eniştesi bile bu işe lâkayid görün - memek için: — Azıcık ekzersiz yapsan! Diye söyleniyordu. DE Mükerrem Alp Emine ile konuştuğu akşamın ertesi günü Ha — Burada kalayım yim mi? Diye sormuştu. Hayri bey ona: beye: — Ne istersen onu yap oğlum; de - kal; yoksa İstanbulun başka bir tarafına gitmek niyetinde isen gidersin... Fa- kat burada kaldığın müddetçe benim mişti. Keyfin istiyorsa burada misafirimsin. Mükerrem burada kalmağı ?. Yoksa gide- tercih Fakat yeğeni hakkındaki bütün kö- tü fikirlerine rağmen onun biç bir za“ man ecnebi kadınların hakikaten baş- xa maksadları varsa bunlara âlet o! - mıyacağı merkezinde idi. Mükerrem Alman kızlarına hiç ehemmiyet vermiyordu. Daha, ince ve zarif İnsiliz kadınım adım, adım takib ediyordu. Eğer ecnebilerle hanlcive memur - larının evlenilmesine müsaade edilmiş olsaydı. Muhakkak Mükerremin bu kadınm parasına tamâ ettiği zannedi- lebilirdi. Emine İn etra leri farketmiyor gi lisile flört etmekte devam ediyordu. Ve o ihtiyarile konuşur, şakalaşır, gülüşürlerken Osman 'Tezcan ona müşfik ve kederli gözlerle bakıp du- ruyordu. ta olan, biten şey- Tady Salikokla meşgul olduğunu görü. | görüyor. Birkaç gündür Osman Tez - yordu. Olgun kadıncağız acaba bu alâkayı o bir hariciye memuru olduğu için mi göstermekte idi. Yoksa hakikaten Mü- kerrem haşüna mı gidiyordu. Oteldeki Alman kızları da o kadar lı) içinde Mükerremi tercih etmişlerdi. Hepsi birden uzaktan ve yakından o- nunla alâkadar olmakta idiler. can epeyce kilo kaybetti. Boyu daha uzun, omuzları daha düşük görünüyor. Yanakları hemen, hemen koyboldular. Şimdi çök daha enteresan, çok daha güzel bir Osman Tezcan meydana çık- ti. İ Bu değişiklik Emineyi derin bir te- essüre gömüyor ve büyük bir esef ve ayni zamanda minnettarlıkla; — Onu bu kadar üzen ona bu keder- leri veren ben miyim? Diye düşünüyor. Baz: kerede içinden şöyle konuşu - yor: — Koca gibi hoşuma gilmemezlik etmese idi de, bayan Tezcan ismini dahi taşımıya razi olsam onunla evle- nemem. Çünkü o çok zengin bir adam herkes bu işi parası için yaptığımı söy- #yecek. Kendimi satmış gibi bir şey olacağım, Mükerremin yaptığı gibi.. Mükerremin bir uçurumun kenarın- da olduğunu hissediyor ve o günahsız tertemiz, ilk aşkının bu egoist ve ah- tan utanıyor. * İ Müsamere gününe kadar hiç bir hâ- dise olmadan geçti. O günün sabahı ise Kadriyenin de- etmişti. Kadriye Ertekin, Mükerrem-|münasebetin değişmiş hiç bir tarafılnizden kurtarmak için Eminenin sev- Te meşgul görünüyordu. Halbuki Mü »-İyoktu. Ona karşı tabii ve lâkayid gö“İgilisi Hadi beyin ceketini atıp kendini denize atması ve genç kızı muhakkak bir ölümden kurtarması bütün Adayı heyecan içerisinde bıraktı. Hele hâdise yerinde biriken insanlar arasında bu- hunan bir adamın Hadi beyi görünce: — A... Bu Amerikaya gençliğinde giden ve oradan milyarder olarak dö- nen Hadi Ağiz deyişi herkesi gaşırt - miişti. Hadi Aziz.. meşhur zengin Hadi A- ziz bu ihtiyar adam mıydı? Kaöriyeyi sulardan kurtaran bu ih- viyar ki bir genç kızın hayatını kurtar- mak için ancak kendi hayatını tehlike- ye attığı zamana kadar bütün otel hal- kının yaşına bile'hürmet etmediği bu basit ve mânasız adam, serveti bütün İstanbulun dilinde destan olan ve te- ( Konya - Karaman maçı ) ver meç yapmak şuretile bu seyahatten #wdet edecektir. Tramzonun gerek spor bayatarkia ve gerek içtima! hayatında faydah çalışmaları görülen Necmistinin bu seyahatte çok iyi neticeler alması bekleniyor. İya Gençlesbirliğinin galibiyetle netice- İenmiştir. Resim Konya Gençlerbirliği ile Karaman İdmanyurdu oyuncularını bir ârada göstermektedir. Sarışın kadın ayni zamanda tatlı ba- Kışlarla şu sözleri ilâve etmeyi unutmadı: — Beni dinleyin mösyö, ben hiç te narikör değilim. Hayatımı kurtardığınız ve bununla beraber Pepitoya da yüz bin İranga yakın paru kazandırdığınız için size ne kadar teşekkür etsem azdır. Bökişları çok tatlı idi, onun tatlı ba- kışları karşısında, bir şey diyebilmem mümkün olamamıştı. yük bir yeis ve dehşet içinde seyreder- ken birdenbire Kadriyenin bütün fe na -ahlâklarım unuttuğunu ve onu hakiki bir kızkardeş gibi sevdiğini hissetti. Kadriyenin babası çılgın gibi bir halde ve küçük çocuklar gibi Mmç- kırarak ağlıyordu. Kizı denizden çıkarıldığı zaman Ha- di beye teşekkür etti amma asıl Kad- riye ile meşgul oklu. Belkisle, Aysel de öyle yaptılar. Yalnız Emine ihtiyarın yamna gi derek, onun üşümemesi 'için bir an evvel otele götürdü. Otelde öğle yemeğinde ihtiyar Hadi bey kendi daima oturduğu masada yer aldığı bütün gözlerin kendisini süz düğünü farketti. Ve bunu bugünkü kurtarma hâdisesinin yarattığı teces - süs ölarak' telâkki etti: Herkes onu birbirine göstererek ku- laktan Iulağa bir şeyler fısıldayorlar- dı. den leşmişti. Küçük adımlarla Hadi beyin reddüdsüz Türkiyenin en zengin ada-|masasma doğru giderken Hadi bey: mı denilecek olan Hadi Aziz miydi?. Buna otelde hiç kimse inanmıyordu. Fazlı Şakir: — Bu ihtiyar mı, diyordu. Yok ca - nım onu benzetmiş olmalılar. Onun O hakikaten bu kadar güzel bir kı- zın ölmesi pek yazık olacaktı.» Diye düşündü: Ve Kadriyenin kendisine teşekkür smi zülen Hadi sadece Hadi. Hadi A. (etmek Için yaklaştığı hissettiğinden 2iz di Sal — Bir milyarder mf diyordu. Ona düşündükçe sırtımdan kaynar boşanıyor. yerinden doğruldu. Ve ona elini uzat- mak istedi. İ Fakat Kadriye hakikaten pek min. idi. İhtiyar sev-İlâkı zayif gence karşı duymuş olmak-|bugüre kadar ettiğimiz muameleyi |netter ve müteheyyiçti. Şimdiye kadar sular | çok kötü muamele ettiği 'bu adama yaklaşınca birden kollatım açarak k: Herkesin ona karşı olan düşmanlığı boynuna doladı ve iki yanaklarından öperek; geçmişti. Buna sebeb biraz Kadriyeyi kurtar- İmilyarlarının rivayeti idi. | Emine, s#hilden kaza sahnesini bü- — Çok teşekkürler ederim, beni ö- Görünüşte, genç kızla arasındaki nizde geçirdiği bir kaza ve bu onu de-İmış olması, fakat muhakak ki fazlası|lümden kurtardınız, çok iyi bir in - sansınız. (Arkas var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: