17 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mengen köylerinde petrol aranıyor Maden arama mühendisi erinin çalışmaları iki yıl sürecek, şimdiden bazı ocaklarda petrol bulunduğu neticesine varıldı Mengendon yazılıyor: Geredeye bağ” lı «Pazarköy» ihtiyarlarının anlatışına bakılırsa 300 senelik nahiye merkezi - dir. Nahiyeye bağlı köylerden olan Türk beyli ve Beşler halkı kendi gayretlerile bir pazar meydana getirmişlerdir. Beş senedir kurulan bu pazar halkın ihtiyaclarını her hususta temin etmek- tedir. Ankara, Zonguldak ve Adapazarı 0“ tomobil yolu nahiyenin ortasından geç- tiği için «Pazarköy» mülhakatına bir istasyon vazifesi de görmektedir. Dört köyün iştirakile vücude getiri- Ten ilk mekteb ayni zamanda yarı ley- Yidir. Nahiye merkezinde köyleri birbirine bağlıyan noksansız bir telefon santralı, orman koruma evi ve radyolu gazino. dar vardır. Maden arama endisleri İzmir i racatçıları Balıkesir Akşam Kız San'at Ankarada İzmir (Hususi) — Ticaret odas ve borsa reislerile başlıca ihracat tacirle - rinden sekiz kişilik bir heyet hüküme - timizle temas eylemek üzere Ankaraya gitmiştir. Başvekâlet ve Ticaret (o Vekâletlerile temas ederek diş ticaret işleri hakkında hükümetimize izahat verecek ve direktif alacaklardır. Ankaraya giden heyetin üzerinde du- racağı esaslar şunlardı 1 — Sigorta primleri yüzde 5.10 rad. desindedir. Bu ise ihracat mallarımızın maliyetini yükseltmiştir. 2 — İngiliz lirasının temevvücü ve di- Ber para kurlarının ihdas eylediği husu- si vaziyete, dış ticaretle istikrar teminini gayri mümkün kılmaktadır. 3 — Takas şirketinin, takas primlerini ödemekte ocele etmemesi, ihracat imkân larını azaltmaktadır. Lisansa tabi ihracatta Jisansların da- ha pratik bir şekilde hazırlanması M zımdır. Menedilen ihracat maddelerin » den bazılarına müsaade verilmesi lâ - zımdır, Lüleburgazda iki yangın Lüleburgaz (Hususi) — Bu hafta için. de Lüleburgazda iki yangın olmuş ve bir hasara meydan verilmeden söndü - rülmüstür. ir Eskişehirde hayvan ıslahı çalışmaları ) Eskişehir ( Husu - si) Memlekette At materyalı itibari. le zengin, ıslâh ve teksirine müsaid o . lan EFekişehir-Çifte » ler havalisinde hay “wancılık hususi bir teşkilâtla idare edil. mektedir. . Vilâyetin an sekiz muhtelif yes rinde köylerde açı » Man sıfat istasyonla - rında Zıraat Vekâle- tinin emirlerile Çif » © #eler aygır deposun. dan verilen yüz baş kıymetli damızlık ay» £ ile köylümü kısraklarının tabir ve sun'i tohum - laması yaptırılarak temiz kanlı tay alın- ması faaliyetine devam edilmektedir. Köylerde bulunan bu on sekiz sıfst is - tasyonunun her birine ayrı âyrı memur edilen veterinerler yetiştiricinin hükü - tarafından (o Hacıahmed ve Sarıkızlar köylerinde tetkikat yapılmaktadır. Bu araştırmanın fki yıl devam edeceği söylenmektedir. Şimdiden iki koldan açılan bazı o- caklarda, petrol bulunduğu neticesine varılmıştır. Bu işde bugün için 50-60 amele faaliyete geçmiştir. Zonguldaktan 150 amele isteterek tetkik sahasının sür'atle genişletilmesi düşünülmüştür. Maden sahası baş mühendisi ve me. sal arkadaşları nahiye merkezinde O- turmaktadırlar. Hafriyatı büyültülen mahaller ihti- yacı için tertibat alınmış ve bu arada ray ve yüzden fazla vagon getirilmiş. tir. Bu iktisadi faaliyetlerin güzel ve| mamur Pazarköyünü kısa bir zamanda bir kaza merkezi haline getireceğinde | okulu Balvkesir, (Hususi) — Bu ders yılın . dan itibaren açılacak olan Akşam Kız! San'at okuluna girmek isteyenlerin ka.| yıd ve kâbullerine 6 Eylül ilk okulunda başlanmıştır. Bu okula 12-45 yaşları arasında bulur nan bayanlar alınmaktadır İzmitte bira buhranı İzmit (Hususi) — Şehrimizde başlıyan bira buhranı bâlâ devam etmekiedir. Birçok bayilerde bira bulmak imkânı ol. mamasina rağmen bazılarında dâ bol miktarda vardır. Bu İkilik İzmit gibi bü. yük bir şehirde derhal göze çarpmakta - ta ve bazı dedikodulari mucib olmakta- dır. Halk eskiden olduğu gibi 35 kuruş verip bira almıya şu vaziyet karşısında çoktan razıdır. Gemliğin kurtuluşu Gemlik (Hususi) — 11 Eyldi, Gemliğin kurtuluş günüdür. Bu mes'ud yıldönü - mü ber yıl olduğu gibi civar köylülerin de iştirakile ooğkun tezahüralla tesi olunmuştur. Belediye önünde sabahtan toplanan binlerce insan hep birlikte istiklâl mar. şımızı söylemişler müteakiben gençler - İden Ahmed tarafından çok canlı bir hi- tabede bulunulmuştur. mıyan aygır ve erkek tayları Mhsaet. mektedir, Gelecek senelerde de devam edecek olan bu çalışmalar sayesinde o vilâyette adedi on bine yaklaşan kısraklarla iste- İnilen evsafı haiz st materyeli elde edile. İzmir itfaiyesinin kadrosu genişletiliyor İzmir (Hususi) — İzmir itfaiye kad- rTosuna bazı ilâveler yapılması meçburi- yeti basili olmuğtur. İtfaiyenin yaptığı tecrübelerden müsbet neticeler alınmış ise de elemun hoksanı göze çarpmıştır. Bu itibarla kadro bir misli arttırılacak. tır. Resim İzmir itfaiyesini bir manevra da göstermektedir. İzmirde pasif korunma tecrübeleri İzmir (Hususi) — Halkımız hava teh- likelerine karşı pasif korunma tedbirle- rini büyük bir sükünet içinde tamamla. maktadır. Halk tipi gaz maskesi satışında en ilerde bulünan vilâyet İzmirdir. Bütün resmi daireler memurlarından başka, fabrikalarda çalışın memur ve ler de gaz maskeler! tedarik etmiş. rada umumi binalarda korunma ri alınmış, bilhassa umumi şehir rini gören müesselerin her türlü korunma tedbirleri tamamlanmış bulun- maktadır, Pasif korunma talimatnamesine uygun olarak muhteli derde o çalıştırılacak kollar ayrılmıştır. Sığnak işleri İkmal edilmiş olduğundan, şehrin bu bakımdan korunması, şehir halkının emin yerler-i de bulundurulması temin edilmiştir. Yeni yapılan evlerin hepsinde hususi sığnaklar mevcuttur, Yukarı mahstlât halkı, İzmir şehrinin altında mevcud kapılardan girerek mah- fuz ve tabii sığnaklardan istifade edebile ceklerdir. Nazillide mahsul salış kooperatifleri Nazilli (Hususi) — Mahsul satış koo- memlekette müstahsilin © - fiatını temin etmekle beraber düşük fi - atla müstahsil elinden çıkmasına mani olmaktadır. Bu faydalı teşekkül bilhassa; üzüm, cir, pamuk gibi memleketimizin mü - him. ihraç malları üzerinde nâzım bir rol oynamaktadır. İzmirden Boddoğana kadar yayılmış! ve kurulmuş olan incir tarım koopera ratiflerinden Nazilli ve Kuyucak bölgesi şimdi istitade edememektedir. aziyet tam mahsul idraki sırala - rında bulunan mahalli müstahsili ara- tilccarlarına muhtac bırakmaktadır. E da mahsulün şün bir fiat üzerinden satrmasına sebeb olmaktadır. Köy Nazilli Kuyucak ve civarı müstahsillerini sinesinde toplıyacak bir satış kooperatiğinin burada da tesisini is- temektedir. Bu haklı ve çok yerinde isteği İzmir kooperatifler merkezinin tetkik eder Nazillide de bir mahsul satıs Xoope! finin teşkiline Karar vermesini dileriz, Kalecik panayırında güreşler ve koşular Çankırı, (Hususi) — Bu yıl Kalecik - te 27 Eylülden Birinciteşrine kadar de- vam edecek olan panayırın iyi geçmesi hususunda lâzım gelen tedbirler alâka. lılar tarafından alınmaktadır. Ru arada pehlivân güreşleri ve at yarışları yapı - lacaktır. Panayır her türlü alışveriş ve bilhas- met aygırlarından azami istifadesini te- cektir. Resim bu işte çalışmakta olan ve.|sa hayvan satımını üzerinde toplıyacak-! in ayni zamanda damızlığa yara. teriner grupunu göstermektedir. Pazar Ola Hasan Bey Diyor k — Sorma başıma gelenleri Hasin Bey. b Bizim bayanla dün gece az atıştık.. ss. Bana Kizarak e layıp gitti. Nereye sordum, (Cehenneme) wvden ftr» Hasan Bey — O hâlde me gittiğini rak etme! Şöyle A ) dedi. orupa seyi yal «Son Posta» nın tefrikasr: 21 Eylâl 17 CASUS KADININ HATIRALARI — Yazan: Martha Richard Çeviren: Hatice Hatib Patronların hususi kâtiheleri — Hayır hiç zannetmem. Bu isim bana hiç bir şey hatırlatmıyor. — Rocgel hakikatte Boh Wornerden baj- ka kimse değildir. — Ne diyorsun? Kabil değil, — Gayet doğru söylyüyorum. Boh Werner casusların en büyüğü, ele geç- miyen bir hayaldil Son harbde, deotiand Yardın adamlarını bile ele alan yegâne Al- man casusu © ML 1917 de üniformalı, Kanadalı bir sabit 0- larak İngütereye yelmişti. Kâğıdiarı mü - kemmeldi. Uzun müddet sonra oyunu anla - İsılmıştı. Yakalanacağı zaman bir İngiliz harb | tayyaresile kaçmağa muvaffak olmuştu. Jor- İmana: — Şimdi Boh Werner bu ajansta ne İş gö- rüyor? Diye sordum. — Harb zamanında yaptığı gibi memleke- ti için Fritz Felden ile birlikte çalışıyor. — Ne? Bernli Felden mi? — Evet. Makaslı adam. Bu da pek meşhur bir casustu! Demek Al- man ikinci bürosunun şeflerinden biri olan! bu adam da F... sokağındaki ajansta çalı - şıyordu öyle mi? Jormanın verdiği bu son melömat benim bü işe girmeğe karar vermekliğime bir amil olmuştu. Çünkü Felden'in şölreti casusluk âleminin bir efsanesi idi, Harbi Umumlide, Alman dostu bir İsviç - reli kadının evine saklanarık Pransadan ge- len bütün gazeteleri, mecmnaları birer birer okuyup, sonra bu suretle ken&'me mahsus bir sistem icad ederek, bütün harb müddetince Fansız kuvvetlerinin mevkilerini ve Uerle - Yişlerini tesbit etmişti. Demek şimdi bu iki meşhur casus, Felden ile Werner P... sokağında 83 numarada bir iş ajansını idare ediyorlardı öyle mi? On - arın işi şimdi metalurji müesseselerinin aliyetini öğrenmekti. Fransanın her büyük brikasında, gayet Iyi iş gören bir adamları bulunuyorda, belki de tabrikada çalışan bir memur, haberi olmadan ve istemeden onla- İra istediği malümatı veriyor, kendi vatanına ihanet ediyordu! Nicolas Jorman'ın bana anlattıkları yalan değildi. Çünkü, Fransada birçok gizli malü- matın harice aksetmiş olduğunu ben de duy- muştam. Kimden şüphe etmek lâzımdı? Bu- İnu yapan kimdi? Benebi teknisyenlerden imi rini düşünüyordum. Kâtibeler meselesinde, Fransız-zabiti kılığında meçhul bir adam ve- ya adamlar vardı! Bunlar kimlerdi?. Bura- da Berlinde bir ajans bürosuna, Fransız fab- rikalarının sırları satılıyordu. Jorman bana; — Büroda bir üçüncü sahıs daha vardır ki, onu hemen hemen orada kimas tanımaz. Bu adamın bütün teşkilâtı idare ettiği muhak- kaktır, Bu harbden sonra Alman tebaasına geçmiş bir beyaz Rustur. Bıkiden Çarın za - bitlerindenmiş. İsmi Carl Wonsvore olmuş” tu. Bir matbvat ajansının direklörlüklerin - den birine geçti. Zannedersem bu ajans bil- bassa Sovyet Rusyada çok yayılmış olan Deutsch Ost Presse Bureandır. Bu teşekkül P. Sirasseden ayrıdır. Bunlar birbirlerine is tihbaratlarım bildirirler — F. Sirasse ajansında sadece sınai istih- barat mı alınır? — Hayır, arazi alım satımı, emlâk işleri, emlâk üzerine borç para verme, hususi poli - geler, memurlara para İkrasi öşlerile de meş- gul olurlar, Hatlâ bir de matbaaları bile var- dır. Tamamile ticari olan bu cephe ardında veşaik hazırlar, mukayese eder, tecrübe ©- der, muhakeme ederler, tahmin ederler, teahhüdlere girerler, birçok beynelmilel ca - susları kabul veya reddederler. Oraya hakiki veya sahte evrakı almak veya satmak İçin Ceneveden veyahud dk daha başka bir yer- den insanlar gelir. Oruda çalışan Insanlar mahduddur, Fakat hepsi de hakikaten seçme insanlardır. Alman ajanlarile F. Sirasse erküniharbi- yesi arasında irtibat vazifesini bir kadın gö- rür, Harbden evvel Louise Walter, Ruhrlu bü - yük bir sanayicinin kâtibesi idi. O akıllı bir kadın için böyle bir işin çok allka verici bir fanliyot yapınasına müsait? olduğunu derhal Anlamıştı. Patronun bütün muhaberatı onun elinden geçiyordu. O ayni zamanda şefinin bülün münasebetlerini de pek iyi biliyordu. O da şayanı istifade dostluğun tesisine im- kân bulabiliyordu. Harb sirasında Roulse Walter Alman gizli teşkilâtı hesabına çalışabilmek için bu dost- luklarından büyük istifadeler temin etmişti. ©, Bertinin ikinci bürosu caruslarının yetiş - #irilmekte olduğu casusluk mektebinden Çık- mamış adedleri mahdud casuslardan biri idi. Jorman bana, Fransiz fabrikalarından alın- mak istenilen malömatın kâcibeler vamtasile olmasını Loulso Walterin teklif etmiş oldu- şüphe etmek icab ediyordu? Yoksa Fransız mühendisleri mi vatanlarına ihanet ediyor- ardı? Jorman benim sözümü kesmişti: — Hayır, gizli malümatı harlee aksetti - ren patronların hususi kâtibeleridirleri — İmkânı yok. Böyle mühim bir işte çalı - şan hiç bir kadın vatanına bu türlü ihanet edemez! Jorman gülmeğe ba ta: — Canım onlar bu işi yaparlarken vatan- larına ihanet ettiklerini zannetmiyorlar. Bir Fransız zabiti, daha doğrusu Fransa zabiti kılığına girmiş olan Bir odam, mühim fab - rikalarda, direktörlerin, hususi kütibelerini gidip buluyor. Onlara, fkinei büronun bir kartını gösteriyor. - Tabil bu kartların sahte olduğunu anlıyorsun - bu kartları gösterdik-| ten sonra onlara: | «Ben diyor, hükümet tarafmdan, direk -| törünüz ve bazı mühendisleriniz hakkında tahkikat yapmağa memurum. Bana lâzım olan malümatı gizlice, kimsenin haberi ol -| madân yermenizi sisin vatanınıza karşı his.” setliğiniz merbutiyetten bekliyorum» — Oh... Sahi bu suretle hareket ederek muvaffak olmuşlar mı? — Ribette, Otuz bir fabrikaya yapılan böy- le bir müracaatian yirmi ye mu - vaffak olmuşlar. — Fakat sen bütün bu şeyleri nasıl bili - yorsun Jorman? Jormar tebessüm etmişti. Sahi ben onun, bara da malimat safınekla olduğunu tama- mile unutmuştum. Daha doğrusu bu malü - matı bana, ona yapacağım bir hizmet muka- bilinde veriyordu. Jormandan ayrıldığım zaman çok müte- idim, Bristul oteline gelince soğuk - & bâtün bu işittiklerimi düşünmeğe başlamıştım. Jormanın bu şeytanca proje - lerine kendimi kaptırmak bir delilik deği mi 16? Harbin nihayetindenberi artık ikinci büro ile alâkamı tamamlle kesmiş bulunu - yordum. Bin güçlükle Rodwel ile Verdenin elinden kurtulmuştum. Bütün eski hatıra - larımdan ne büyük müşkülâtla sıyrılmıştım. Won Krohn e Ah. Berjin hayalleri tam yakamı bırakmış olduğu bir sırada, kendi ar- zumla yeniden bu kâbaslara mı girecektim? Jormanm bana verdiği rol çok tehlikeli bir şeydi! Kendimi çok tanıtmış olduğum bir memleketin payitahtında, bir politika işine karışmak akıllı bir adamın yapacağı şey mi 141? Öyle bir iş ki, içinde ikinci büronun gefi miralay von Bredow, Schleicher kabinesin- den von Sx, ve rahib Constantinopp gi- bi adamlar vardı. Evet hakitalsa böyle bir işe girişmek tam manaslie bir delilik (di. Buna mukabil Jorman hana bazı malümat veriyordu. Jorman aramızda «kâtibeler me- selesi» ağını verdiğimiz Alman gizli teşkilâ- Unin en mühim bir tesekkülünü öğreniyor- du. Bir taraftan böyle düşünürken bir ta - raflan da aoele ile giyinmiştim. Yürüme Xa- İlin bir vualet koymuştum. O Constantinopp meselesi beni hiç alâkadar etmiyordu. ! «Kâtibeler meselesine, gelince: Bu iş te,| memleketim için pek mühim olduğu halde son derecede nazik bir işti Sonra da ben ar- tık casuslukla meşgul olmamağa yemin et- miştim. Böyle olduğu halde »cele ile giyinip otel- den çıkmıştım. Otelin önünde duran otomo- billere ihtiyaten binmedim. Unter den Jin - denin tâ öbür ucuna kadar yürüdükten son- ra bir otomobile atladım. Jornanın sözle » ğunu söyledi. Werner ile Felden bu fikri çök güzel bul - mujlar, ve ekâtibeler mesele» si bu surette meydana gelmiş. Cirkas var) aremararari e saramansn seren saanen Pam EL a ler Bir doktorun günlük notlarından Siyatik... Siyatik denilen şey esâsen kalçadan iti- baren bacağın arka kısmında boydan bo- ya nşağıya kadar imtidad eden büyük hareki ve hissi bir sinirin iemidir. Bunun ağrısına elem siyatik veyahud mevraiji siyatik derler. Siyatik birçok sebeblerden ileri gelir. İİ Başta romatizma gelir. Romatizmal ve İİ artritik insanlarda en ufak bir sebeble bir. denbire şiddetli ağr cin siyatik başlar, Biyatik ya büd bir seyir takib eden, müd- deti tahminen İki ay kadardır. Bazan da milizmin bir seyir takib eder. Bu da ay - larla ve hattâ yıllarla devam edebilir. Ba zan şiddet kesbeder, bazan da hafifleşir. Siyatik amudu fıkari âfetlerinde de gö- rülür, Nuhai şevkinin herhangi bir se - beb tahtı tesizinde tazyik altında Kalması da siyatik ıztırabını synen veren Ârâz güsterir. Siyatik eski firengiden de Heri gelebilir. Bütün bunların sebeblerini ba - yin ve tesbit etmek ve ondan sonra ta - daviye başlamak icab eder. Her hangi sekli olursa olsun siyatik hastaları gec?- lerce uyuyamaz, vazifesine gidemez, işln- den, gücünden olur, çektiği ıstırab da rıdır. Siyatik şeker hastalığının bir nO- ticesi de olabilir. Her hangi bir siyatik ile karşılaşırsak mutlaka idrar tahini, kan tanımı, röntgen muayenesi yaptırmak M- sımdır. Tedavisinden yarın behsederin. Cevab istiyen okuyucularımın porla rica ederim. Aksi iik- pulu dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şun » lardır: İstanbul cihetindekiler: Behzad»başında: © (Üniversite, E - minönünde: o(Bensason), | Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Abdülkadi), Be- yandda: (Cemi), Failhte: (Hüsamed - Gin), Bakırköyünde. o UMUAD, Eyöbde: (Arif Beşir). Keyoğlu cihetindekiler: İstiklii caddesine: 'Kanzul büşindea. (Kinyoli), Takalmde: sim), Tarlabaşında: (Nihad), ta: (Necdet), Beşiktaşta! Boğarisi, Kadıköy ve Adalardakiler: Kudıköyünde: (Sıhhat, Rifat, Üskü - darda: (imrelorı, Sarıyerde: (Osman), Adularda. (Şinasi Rıza).

Bu sayıdan diğer sayfalar: