1 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

1 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: Şubat SON POSTA LAKİN i Hitlerin nutuk söyliyeceği halka son dakikada bildirilmiş Nutkun söylendiği Sporpalasda mühim ihtiyati tedbirler alındı, Göring toplantıda bulunmadı Bern 81 (A.A.) — Neue Zurcher Zei-- tuhg Yazıyor: Dün Hitlerin Naziler tarafından ikti- dar mevkiinin ele geçirilmesinin yedinci Yıldönümü münasebetile Hitlerin bir nu- tük ööylemiş olduğu Sporpalasta mühim fhtiyat tedbirleri alınmış idi. Hitlerin nutkunu irad edeceği Alman halkına Salı günü Öğ'eden sonra haber verilmiştir. Son dakikaya kadar Hitlerin mulkunu söyliyeceği mahal tayin edilmiş değildi, 10 binden fazla samiin, halk arasından fbtimamla seçilmişti ve na gök, Gazete muhabiri, Hitlerin söylemiş ol- duğu nutkun bilhassa dahili işlere inhi- sar etmiş olduğunu yazmaktadır. Muha - bir, ecnebi müşahidlerin Hitlerin geçen senelerde yaptığı gibi «Bolşevik tehdi - diş nden bahsetmemiş olduğunu, yalnız| «Nihilist umsurlaras müphem bir telmih- te bulunduğunu ilâve etmekti, Nutukta İtalyaya aid bir nokta Alman hududu 31 (A.A.) — Havas a- jansı bildiriyor: Hitlerin nutku, Zurih matbuatında, ba- nal.sosya -- !zı şayanı dikkat mülâhazalara mevzu teş- 1is* hareketin, muhafız ve hücum kıtaa -| kil etmektedir; tanın eski muhariblerinden ve fırkanın diğer taşkilâtları azasından o mürekkeb bulunuyordu. Ecnebi matbuatı mümes -İdan doğruya Fransayı kasdettiğini söy - silleri, propaganda nezaretine davet e -|lemektedir. İtalyaya vâki olan hitab bu dilmişler ve müteakiben bu nezaret me. | itibarla mühimdir. İtalya, «sıkı dosta tâ- Mur'arı tarafından içtima mahalli ken -|birile tavsif edilmektedir. Halbuki, Hit- a gö -İler, kral Viktor Emanuele gönderdiği ye- türülmüşlerdir. Hitlerin etrafında Gö -İni tebrik telgrafında, müttefik milletler bulunuyordu, | tâbirini kullanmıştır. İskat buna mukabil Göring toplantıda bu |da kayda şayandır ki, «Roma - Berlin mih dilerine bildirilmeksizin Sporpal bels, Himmler, Ley, Rust Yunmuyordu. Çemberlaya İngilterenin harbi kazanmak için sarfettiği gayreti anlattı (Baştarafı 1 inci sayfada) bim bir nutuk söylemiştir. Başvekil, evvelce yapılan tahminler hi- lâfına Hitlerin dünkü nutkuna biç temas etmemiş, ancak son dakikaya kadar ne - t#ede ve ne vakit söylei ktum tutulan bu nutka telmih — Yeri ve saati evvelee ilân edilmiş olan bu ziyafete riyaset edebildiğimden dolayı çok memnunum. Başvekil sözüne devamla demiştir ki: Hâdisat, yalnız m fevkalâde büyük gayretler sarlettiğimizi değil şimdiye ka- dar fevkalâde büyük neticeler elde © ğimizi de göstermiştir. Hali hazırda İngilterede, Hindistandı ve denizi daha memleketlerde, impsratorluğun muva - salaları için hayati ehemmiyeti lar boyunca bir milyon 250 bi caviz asker silâh altındadır. Deniz aşırı memleketlerdeki bu kıt'alar, İngi'terede, külliyetli kuvvetlerin seferberliğine ve techizine devam etmemiz imkânını ver- mektedir, İngiliz bahriyelilerinin faaliyeti Çemberlayn, bahriyeye aid meselelere temas ederek demiştir ki: Harbin ilânındanberi, kruvazörlerimiz- den biri 34 bin mil mesafe katetmiştir. Diğer bir kruvazör 102 gün, bir torpido muhribi 103 gün denizde dolaşmıştır. Propaganda nazırınım en cür'etkârane iddialarına göre, Alman'ar bizden deniz- r) Fransada, , başka ini almışdardır (Alkışl Gerçi müdafaasız balıkçı gemileri: ner gemilerine, tecavüz etmek için tay yarelerini kullandıkları ve tayyareleri - miz ateş açar açmaz aleldce'e geldikleri yere döndükleri doğrudur. İnsan hayatı- na ve gemilere hiç kıymet vermedikleri doğrudur. Kaçakçılığın kontrolü Balıkçılarımızın ve ticaret gemilerin - deki gemicilerimizin büyük vesaretlerini ditayişle anmalıyız. Muhakkak olan bir şey var ki oda, Britanya filosu, kendi ge- md kafilelerini, bitarafların bi'e taklid et- inek istedikleri derecede muvaffakiyetle himaye etmekle kalmayıp, denizlere ha - kimiyetin verdiği kudreti kaçakçılığın Milessir surette kontrolünde kullanabil - mektedir. Bir tahtelbahir tahrib edildi. Dün, gemi kafilelerimizden biri, bir Al iman denizaltının tecavüzüne uğramışsa da, bu deniza'tı, kafileye refakat eden de- &iz ve hava kuvvetlerimizin müşterek gayreti sayesinde tahrib edilmiştir. Şu Gheti ilâveyi faydalı görüyorum ki, Ak Man propaganda nezaretinin âdeti olduğu Üzere bu beyanatı tekribe kalkışması ih- timeline binsen, Alman usulleri hilâfına olürük, denizaltı tayfasının büyük bir kıs- — İdurası smal etmektedir. Muhasematın ba - Neve Zurher Zeitung gazetesi, Hitleri; tasarladığı taksim keyfiyetinin doğru - Ve nihayet şurası veris sözü zikredilmemektedir. mini kurtardığımızı size beyan edebili - rim, (Alkışlar). Başvekt!, bundan sonra, bu harbde Bü- yük Britanya tarafından sarfedilen gây- tetin ehemmiyetini gösteren uzametli rs- kamlar zikretmiş ve sözüne şöyle devam etmiştir: İrgilterede sarfedilen kuvvet Hava kuvvetlerimizin inkişafına mü -| teallik tam rakamları söylemek âmme menfaatine mugayir olur. Fakat, söz ara- sında şu kadar söyliyeyim ki, halen tay- yare imalâtında istihdam edilen amele| ve fencilerin sayısı 1935-1936 dakinin ye- di mişlidir, Elbise ve kundura Bine yakın fabrika ayda bir buçuk milyon yarda kaputluk kumaş ve yarım milyon as - keri elbise kumaşı çıkarıyor. Kundura fabri. ırımız her hafta, 130 bin çift asker kun. sxıdanberi, tüfek ve top imalâtımız bir mis, M artmıştır. Ve bası ahvalde, ilk zamanlar. daki istihsalân #ekiz misline çıkmaktadır. Ecnebi memleketlere verdiğimiz tüfek, sair el sllâhları, cephane, infilik maddeleri, te. keriekii vesait, tezgâh vesair malzeme sip. rişiarinin mecmuu 200 milyon İngiliz Urası,| na yatlaşmaktadır. «Her millet için harbediyoruz.» Gnbinlerle ton malzeme kontrolümüz İ tındadır. Yüz binlerce İngiliz Mrası sarledi -| yoruz, Atide, tarafımızdan, daha büyük me. şal sarfına Intizar edilebilir. Bununla bera. biçbir gayri mullarib millet yoktur ki, bu muazzam “kuvvek topluluğu © karşısında kendisini tebdide maruz hissetsin ve hiç bir mibet yoktur ki, istiklâlinin, bizim elleri mizde tehlikede olduğunu sansın, hiç bir m'i let yoktur ki, toprsğından bir karışına göz! dikdiğimizden şüphelensin, Müttetiklerin he| def; izah edildi. Maamafih, bir şey var ki her| İgün biraz daha bedihi hale gelmektedir. Bi, zim söylemediğimiz, fakat bizzat Almanla rım, hareketlerile aşikâr kıldıkları bir gey vardır bu da, bizim, yalnız kendimiz için de. 8ll, belki günün birinde, Çekoslovakya, Po - lonya ve nihayet Finlandiya vaziyetinc düş. mekten korkan ber memleket için harb et , Uğlmizdir. «Bitaraflardan — istediklerimiz.» Bitarafların, harbe girmek, yahud bitaraf. lıklarını nasıl kullanacaklarını tayin etmez hususundaki karar hakkına sahib bulunduk. larından bir an bile şüphe etmiyoruz. Bunun la beraber, küçük, büyük ne zayıf, ne kuv - vetii, bütün bu bitaraflardan istiyebileceği , mir ve istediğimiz yegâne şey, muharib sı . fatile sahib olduğumuz münakaşa kabul el. imsz haklarımızı kullanırken, Kendileri için mahzurlu ve zararlı olabilecek tedbirler al . mskla beraber, aslâ bir tek bitaraf gemi bo, tırmış ve bile bile hiç bir bitarafın ölümün sebeb olmadığımızı nazarı dikkate almı dir. Diler taraftan, düşmasımız çok küçük, gok zayıf, yahud kendisine meydan okuya mıyacak kadar fazla yakın olan devletlerin hayatını, tehdld ediyor. Almanlar, yalnız bu devletlerin menfaatine değil ayni zamanda en İptital beşeriyet prensiplerine karşı da tam bir kayıdaıslıkla devam ediyor. Bize gelince, bu hödiseleri bir milletin .İbir tahlisiye gem ingiltere zalzele felâketzedelerine 133 bin sterlin tahsis etti Londra 31 (A.A.) — Ahiren kabul e- dilen kredilerden 100 bin İngiliz lirası - nın bitaraf memleketlerdeki Polonyalı mülteci'ere, 133 bin İngiliz lirasının da Türkiye zelzele felâketzedelerine ald ol- duğu öğrenilmiştir. Mısır hânedanının teberrüleri Lendra 31 (Hususi) — Mısır Krali. çesi Feride Sultan ve Valide Krali Nazlı Sultan Türkiye zelzele felâket - zedeleri için yüzer İngiliz lirası teber- rü etmişlerdir. Kral Faruğun iki hem- şiresi de ellişer lira vermişlerdir. Garb cep'esinde fazliyet arttı Paris 31 (A.A) — Dün cephedeki karlı ve buzlu havaya rağmen Alman kıtaatı, sene başındanberi karakollarının yap - makta oldukları harekâttan daha geniş mikyasta hareketler yapmışlardır. Bu hareketler, şiddetli bir topçu ateşi ile j başlamış ve gene böyle bir ateşle hilam bulmuş olan iki hücumdan ibarettir. Bu hareketler, Sarre ile Varndt or - manı arasında Sarre'ın garb mıntakasın- da cereyan etmiştir. Bu mıntakanın kala- balık olması ve birçok münferid evlerin mevcudiyeti, karakolların harekâtını na- zik'eştirmekte olup İlkteşrin oortasın - danberi Almanlar, müteaddid taarruzlar. la Fransızların küçük ileri mevzilerini buraya doğru sürmeğe uğraşmaktadır - lar. Dün Alman topçu ateşi, Fransızlar tarafından mukabele görmüş ve Fransız bataryaları, mütekabil abeşlerile Alman hücum kıtaatını dağıtmışlar ve ric'ate ic- bar etmişlerdir. Bu mıntakadaki topçu faaliyeti, gece oluncıya kadar bütün gün devam eimiş- tir. Tayyarelerin faaliyeti, hemen hemen hiç mesabesindedir. Bir Alman tayya - resi, Fransanın şark ve şimeli üzerinde uçmuş ve sonra Belçika üzerinden uça- rak Almanyaya dönmüştür, Fransiz tebliği Paris 31 (A.A) — 31 Kânunusani ek - şam tebliği: Keşif kollarımız muhtelif noktalar - dan, düşman hatlarma, girmişler ve va- zile'erini muvaffakiyetle başarmışlardır. Denizda harb siddletlendi (Baştarafı 1 inci sayfada) ketzede vapurun imdadına koşmuştur. Zannolunduğuna göre. mürettebatın kâffesi, bir kişi müstesna olmak üzere, kurtarılmıştır. Diğer taraftan şark sahiline mensub evvelki gece Hull Bombarde'in iki balıkçı gemisinin 17 tayfasını araşlıfmağa çıkmıştır. İli sandal içinde sahile gelmeğe mu- vaffak olmuş olan diğer fki balıkçı ge- isinin 15 tayfası, pek bitkin bir hal- de hastaneye nakledilmişlerdir. Diğer taraftan 2178 ton hacminde - ki ve Giralda adındaki İskoçya vapı - Aresdes açıklarında batmıştır. Bir sandal ru, sandala binmiş olan 16 tayfa, .İsahilden bir çeyrek mesafede alabora olduğundan boğulmuşlardır. (A.A.) Londra 31 (A.A.) — 2094 tonilato- Tuk Fredensborg Danimarka vapuru, İskoçyada Moray civarında bir infilâk neticesinde batmıştır. Bu vapur mü - rettebatının tamamile kaybolduğu sa - nılmaktadır. caretinde husule gelebilecek muvakkat her. hangi bir bozukluğundan çok daha ciddi bu. Yuyoruz. Ayni zamanda, bitaraf memleketler tica . retinin; bu yüzden oelddi kay.blara maruz kalacağını tamamen tasdik ediyoruz. Çemberlayn; misali olarak harbin; Büyük Britanra ile Birleşik Amerika arasındaki (i. caret üyerinde yaptığı tesirleri zikretmişti Bu barb bittikten sonra en ziyade Imtiya. za mazhar millet prenşibe avdet kararında. yız. Bunun işin de nihal bir sulhün akdine mâni. olmakta ve harbe sebebiyet vermekte büyük dahli olan iktisadiyatın. millileştiri! - mesi ve olarşi siyasetini ortadan kaldırın. mız İhzımdır, Başlıca (Ogayelerimizden biri beynelmilel ticareli Ihya etmektir. Sulh ak. dedildiği yaman yapmamız icab eden şöyir. rin en başında bu gelir, Finler yeni bir taarruza geçtiler (Baştarafı 1 inci sayfada) hakkında yapılan bir bilânçoya göre, Sov yetlerin şimdiye kadar verdikleri zaylat - ölü ve yaralı olmak üzere - 250 bin ki- ş$iye baliğ olmaktadır. Buna mukabil Pinlerin zayiatı hiç de- necek kadar azdır, Bu akşam Helsinkiden alman haber - lere göre Fin kuvvetleri, Suomisalmi mın takasında yeni bir taarruza başlamış ve daha ilk hamlede bâzı inühim muvaffa- kiyetler elde etmişlerdir. Sovyetlerin bu mıntakada tahşid et - tikleri kuvvet, 20 bin kişi tahmin edil - mektedir. Bir Finlândiya karakolu, birçok Rus yüksek zabitini hâmil olan bir otomobili berhava etmiştir. Fin tebliği Helsinki 31 (A.A.) — 31 Kânunusani tebliğ Kareli Berzahında, Sovyetlerin yaptık- ları bir taarruz püskürtülmüş ve Sovyet- ler Taipali nehri üzerinde 60 ölü bırak mışlardır, Ladoga gölü şim! telif noktalarda yapılan Sovyet hücum - ları püskürtülmüştür. Dokuz Sovyet tan- kı tahrib edilmiştir. Diğer mıntakalarda topçu ve keşif kolları faaliyeti olmuştur. Havalarda, Sovyet tayyareleri, harekât sahasına münhasır kalmak üzere mahdud İnaliyetlerde bulunmuşlardır. Finlândiya tayyareleri müteaddid keşif ve bambar - dıman uçuşları yapmışlardır. Beş Sovyet ayyaresi düşürü'müştür. Helsinki 31 (A A.) — Sovyet tayyare- cilerinin, Finlândiya Kızılhaçı işareti ta- şıyan hastaneleri bombalamak emri al- dıkları teyid olunuyor. Hastaneye sevke- didsn Rus esirlerinin korkak tavırları bu haberin doğruluğunu göstermektedir. Finlerin cür'etkârlığı Helsingin Senamat gazetesinin Talin - den aldığı bir habere göre milliyeti me bul8 tayyare bir Estonya şehrine 30 bom ba utarak bazi hasarlara sebebiyet ver -! mişlerdir. Bir İsveç harb muhribine göre, cüretkâr Finlândiya keşif kolları Beyaz deniz sahiline kadar ulaşmışlar ve mü - İhimmat depolarına ateş vermişlerdir. Kayakçıların muvaffakiyetleri Helsinki 31 (AA) — Karpinen Kurrikâla gibi maruf şampiyonlar tara- fından sevk ve idare edilmekte o'an kâ- yakçılardan mürekkeb bir grup, Kuola - jerden hareket etmiş idi, Bu grup, şimal merkezi sahillerine vâsıl olmuş, iaşe ve mühimmat antrepolarını ateşe vermiş. 0- rada bulunan küçük Rus garnizonu ef- radını itlâf etmiş ve üssülharekesine dön- müştür. Bu kayakçılar grupu, 24 saat zarfında 140 kilometre mesafe katetmiştir. Bir senede Amerikadaki kazalarda 93 bin kişi ö'dü Şikago 31 (A.A) — 1989 yılında Ame- rikada vukubulan kazalarda ölenlerin #- dedi 93 bin, yaralananların adedi de 8 milyondur. Listenin başında seyrüsefer (kazaları gelmektedir. Bu kazalarda ölenler 32,500 yers'anarlar ise 1,150,000 dir. Bununla beraber bu rakamlarda 1938 ran yüzde bir eksiklik vardır. Sabaltan Sabaha nde muh - ve| © Hitlerin nutku ne ifade ediyor? Yazan: Selim Ragıp Emeş M uharib devletler ricalinin bazan | kendi efkârı umumiyelerine, bas zan da cihan efkârı umumiyesine zaman zaman hitab etmeleri bir itiyad halini al- dı. Bu sayede hem belki tezelzüle uğras İmiş mâneviyatı kuvvetlendiriyor, hem de cereyan eden harbin seyri hakkında ha'k kütlelerini imkân nisbetinde ve sır işa Jetmamek şartile aydınlatmış bulunuyor- lar. Hitlerin evvelki akşam döylemiş ol - Guğu nutuk bu cümleden olduğu gibi İn- giliz başvekilinin buna vereceği kaydo - Junan vevab da gene bu fasileden sayıls- bilir. Umumiyetle nasyonal sosyalist Alman- ya ve faşist İtalyada bu gibi bitabeler daha evvelden bildirilmek ve bunun için İuygun bir dekor ve bir hayli Kesif sâml | hazırlanmak mutaddır, Hitlerin bu defaki İnutku gene yirmi binden fazla bir kala « balık huzurunda irad edilmiş olmakla bes râber tarihinin evvelden ilân edilmemiş olması, son Münih sulkasd teşebbüsünün bir eseri intibahı olduğu ( farzedilebilir, Birinci dela yarım kalmış böyle bir ha- İreket, bir başka defa tamam olabilir. Bu rasimenin birdenbire tertib edilmiş gibi ortaya çıkarılmış olmasını da, işte böyle bir ihtiraza hamledebiliriz, Şimdi gelelim nutkun eda ve muhtevasına: Bu nutukta kullanılan mutad keskin lisan ile karışık bunun nükteli mahiyeti gösteriyor ki Hitler bir hayli zamandan- beri muhafaza edegelmekte olduğu sükü- tün herhangi bir aciz veya tereddüd ma nasma alınmaması için bilhassa Alman jefkârı umumiyesini tenbih edip onu o- yalamak ve nasyonal sosyalist rejimin â- jeiz bir vaziyette bulunmadığını ilân et - mek istemiştir. Bunu yaparken de müt- tefiklere karşı ötedenberi kullanageldiği mantık ve muhaköme sistemine sadık kal- mış, Versayı itham etmiş, İngiliz ve Frans sız İ atorluklarımın sonu gelmez iş - |töhasından şikâyet etmiş ve açılan harbin bir hürriyet davası değil, sadece A'man- yanın asıni istihdaf eden dar bir men- fast harbi olduğu üzerinde ısrar göster - miştir. Hitlerin, esasen malüm bulunan jb noktai nazarı, bize, siyasi bir vesika ve bir iddia olarak yeni bir şey öğretmiş değildir. Fakat sözlerinin iki noktasıdır ki, bugünkü durum içinde, ayrı bir hu - suslyet ve bir ehemmiyet arzediyor. Bu noktalardan biri Fransiz başvekili- ne karşı yaptığı doğrudan doğruya hitab | ve onu, şimdiye kadar ilk defa olarak Al man kuvvetile tehdiddir. Malüm olduğu üzere Almanya, bu harbde, İngi'tere ve Fransaya ayrı ayrı gözlerle baktığını id - dia ediyor ve Fransanın İngiliz desise ve iğfalâbna kurban gittiğini iddla ederek Fransaya karşı hiç bir düşmanlık hissi beslemediğini söylüyordu. Bundan mâk- sad Fransız efkârı umumiyesini, hükü - İmetinin siyasetine karşı muarız bir vazi- İyet aldırmak ve mümkünse iki müttefi - (Devami 11 in ; e iy Sitem değil şikâyet Holivuda haçan çocuktur, Gil ke gelen çoruklar, sokaklarda birbirleri, ne çirkin küfürler eden çocuklar, yazım bahçelere, bağlara girip hırsızlık eden çe. cuklar.. Vak'a üzerine konuşuyoruz. Saydığım hareketlerin vâki olmadığını biç bir maa, rif adamı inkâr edemez, Maksağımız da bu hareketlere karşı ne düşünüldüğünü ve ne tedbir alındığını gene maarif adamlarından sormaktır. Bu da hakkımızdır. Bu sütunda hâdiseder vesilesile birkaç kere temas etmiştim. Evinde ve semtinde sağlam ale ve cemiyet terbiyesi görmiyen çocuğun zayif ve çürük taraflarını düzeltecek mektebtir. Halbuki bugünkü terbiye sistemimizle bu davayı halletmiye imkân yoktur. Çünkü sistem zayıftır ve sakatlar. Çocuğun kafasına bilgi namile yerleştirmiye çalışılan tarih, coğrafya, hesab, hen. dese vesalre; 6 kafada zoraki izler bırakabilir. Bir orta mekteb talebesi umumi bilzi seviyesinin Ek basamağına çıkabilmek için bu sade bilgileri © dnha çabuk edine. bilir. Fakat terbiye seviyesi ile bilgi seviyesi arasında dâima bir uçurum kalır. Ganj nehrinin Hindistanda olduğunu bilen hir genç sokakta terbiyeli insan gibi yürümesini, umumi yerde medeni insan gibi oturup konuşmasını bilmezse kaç para eder. Her lâkırdıya: — Ulan! la başlıyan gençlerimizi gördükçe içimiz kakta itişip kakışan mekteb talebesini gördükçe sızlıyor, Sa, yürümüz kızarıyor. Vapurard tramvaylarda ağza alınmıyıcak küfürlerle birbirlerine bitab eden gençleri gördük çe utancımızdan biz sıkılıyoruz. Arasira hocasına saldıran, yazın bağlara, bahçe, lere dalıp bir çakal eriği icin dallar, alarak, silâha sarılan çocuk ve genrleri deri de görüp işlttikçe yoruz. ağaçlar, kıran, sinema faclalarından İlham ümüdsizliğe düşü, On beş yıllık yeni terbiye ve talim hayatımızda henüz bu acıklı levhaları smut. turacak metod bulamadık. Askeri lise ve orta mekteblerde yetişen çocuklarımız çok şükür bu dalâletlerden kurtuluyorlar, © mektehlerdeki terbiye sistemi çocukları. miri pek İyi forme ediyor, Fakat sivil maarif teşkilâlimızın bu zâfı devam ederis halimiz harab doğrusu. Balan Cali

Bu sayıdan diğer sayfalar: