20 Ocak 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

20 Ocak 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ea Atıc—ı aktır, Polf, Yvelâ, İzmirdeki Atıcılık p Hte gibi atıcılığı Bilhassa bu pol teminine çalışılı Piz malzeme Fkilde tertib olunacaktır. | — Diğer taraftan, “Piz nişancı Maya alıştımak Özere testi İEtmmektedir. Geçi Olnnan ok atıma h Olünacaktır. Ayrıca diğer Aj nadolu Hlştbrılacaklar ve lik, Nişancılık!... Şehrimizde ve İzmirde, 2 latış poligong) inşa ediliyor Halkımız ve gençler sportine “hş__lara teşvik ve her tarafda ımabaka tertib olunacak !. İ ş Ankara'da inşa etmiş olduğu gibi, şehrimizde ve z'"';î' e 2 ÇAtıcılık Poligonu) inşa etmeyi kararlaştırmıştır. beheri için; 15 er bin lira kadar bir para sarfoluna- Bonlar kapalı ve 50 şer metreden fazla u (Atıcılık Poligonu), Şehir stadyomunun arkasında der- Unacaktır. Bu maksadla şehrimiz Atıcılık Ajanı, İzmire hares tir. İzmirdeki poligonlardan daha büyük olacak olan şehri f Sİn, en münasib ve merkezi bir yer taharti olunmaktadır. aliş laş sportif atışlar, nişan alma, silâh atma ve & a ve ayrıca avcılığa ald hareketler ve oyunl igonlara halkın, gençliğin, talebelerin iştirak ve acaktır. Bu münasebetle atış ücretleri; gâyet ucuz ve y: maliyet flatına hiç bir yeni kâr ilâve olunmadan chven ” €n eski yıllardanberi mükemmel bir atıcı ve en usta olan Türk halkının yeni çocuklarını ve genç nesli de ok at- Ve yaylı silâhlar sporunu ihya ve taammüm ettirmek (4 olunmuş olan Okspor klübü, çalışmalarına faaliyetle devam enlerd Okmeydanındı gençler arasında tertib ve icra müsabakası; daha büyük bir şekilde yakında tekrar ter- şehirlerimizde de gençler ok atma - spol ——klar ve bu maksadia her tarafta geniş faatiyetle çalışıla Selediye yasakları!... lukta olacaktır. İlk Ze âar yapı Kt Yangına karşı alınacak tedbirler ve alış veriş !, Bu iki hususda belediyece ko- ” 5nn geeç trsim nulan esaslar ve yeni hükümler .| b a Malisus yerlerde ve T ? Ni Eerek selâmet a Sıihhat,, intizam Sükünetin Sek husuy, ve gerek K ve huzur ve femini için dikkat edile - 'ati ve Belediyece men o- ye hd."-“kluı Yazmıştık. Şimdi- M"ırı: Yangına karşı yapılacak Tma n GÜŞ veriş ve nakil vasıtala- Tifeleri hapı ENTüsefer va ücret at- ü :kkında itina olunması lâ- Uele.ı;,e" #eylefi ve bu hüsüsüki 3 l)'lı:ak!ın—mı yazıyoruz: D, imalâth: ( &lre vöni ane, fabrika ve ha ":rîıîîı?um açik yerler yangı- Tün ddiir İhtiyat tertibatı olarak bu- türlü vasıta ve tertib- b ve tertil kel "'"mevı © kabil müesse- ler Tatcburdurlar. & ı“n Ve bez parçalariyle fırınlar- Ot, talaş, tahta Pparçarı, Bibİ kolayca parlıyan ve Oplu 9 :"f Kkârşı uh:ı: Yermiya T, Belediyeye haber Talınde Ve Mütehassış aa VEöslerilen noksanları ta- 3 mecburdurlar. bulunduranlar, öğebir içerisi ;'ş“mın yasaktır. çi ni Nâ, benzin, ot, Ve zin, ot, her he <“Te kabilinden olan şeyleri Mak yazışKöadla olursa olsun yak - lan y::'h'— Sayfiyelerde ve bina- İğerinden en az 15 metre mal Açık, ay odamın için- Onunla Oküdi başbaşayız.. ta ü m bile bu tırları, “î' Sana yazabilirdim şu sa- bengiğiç T dökmek, urun uzun Yim İihay “Matmak Mecburiyetinde- Nelee İlk Oldu bir biülsen?.. keey M—_ Olup biten. 'hâmıınonı:;. Çaltyorum da, Işik lerimin tün da birleşti, “dâ?."'.,ğ,“"'“ Ne echıı::.:_""" haklısın! O gazip, İ Mağlüb ettim b erke İMası izi g Erıiım_ ;:Um talimatnamede ve- olan tertibatı ol Mmemurlar ta- ardinlık ki bu akşam, ma- sey- |malümat verilmek şartiyle yakılabi- (var lir. Bunu yakanların civardakilerin kokrudan ve dumandan mütcessir ol- mamaları ve ateşin etrafa sıçrama- ması için icabeden tedbirleri alma- İları şarttır. ALIŞ VERİŞ İŞLERİ Ücret tarifeleri: Umumun yiyip iç- mesine, yatıp kalkmasına, laranıp temizlenmesine mahsus yerlerin müş; terilerinden Belediyooce tedkik we tas. |di kedilmiş olan ücret tarifelerinden fazla para alınması veya tarifeletin |Belediyeye tasdik ettirümemesi ve itasdik edilmemiş tarife kullanılması yasaktır. İşbu tarifeler, karşıdan ko- |layca okunacak kadar büyükçe harf- lerle yazılmış veya basılmış olarak, İmüessesenin münasib yerlerine ası- Jlacağı gibi bunların küçük kıt'adaki- |leri de masaların üzerine konacak- tır. JNAKİL VASITALARINA MAHSUS SEYRİSEFER VE ÜCRET TARİFELERİ Belediyece nakil vasıtalarına mah- sus alarak tanzim edilmiş olan sey- Tüsefer ve ücret tarifelerine aykırı harekette bulunmak yasaktır. Ücret |tarifeleri arabaların göze görünecek ler Tiya konfarans Bu akşam saat (17,30) da Eminö- nü Halkevi merkez salonunda mu- İharrir Selâmi İzzet tarafımdan umum nda İş arayan, işçi İsteyen veya bir müşkülü olup bizden fikir soran ve şikâyetini bildirmek arzu eden muh- terem karilerimizin mektublarını her gün bu sütunda muntazamen ve (ptrasız neşredeceğiz. Bize gönderi- lecek iş ilânları 2 gün üstüste tek » rarla neşredilecektir. 119 — $0 yaşlarında bir kadınım. Otellerde, evlerde, her hangi bir 'yerde hizmetçilik, apartırman bekei- İliği, kapıcılık, — odacılık — arıyorum. Adresim için Son 'Telgraf gazetesi iş ve halk sütunu vasıtasile (Safi- ye) ye müracaat olunmasını rica e- derim, 120 — Öz Türk evlâdıyım. Bir al- İtemle bir çocuğum vardır. Kondile. İrini, sokaklarda (Kundura boyacı - İbii) yaparak günde kazandığım 25 kuruşla geçindirmiye çalışıyorum. |Bin müşkülütlü kazandığım — ve üç canın bütün bir istinadgâhı olan bu para İle ancak bir parça ekmek ve (peynir alabiliyoruz. len okuür ve yazarım. Bizi bu vaziyet- ten kurtarmak için her ne iş verilir- se verilsin memnuniyetle ifaya ha- zırım, Apartıman kapıcılığı, bekci- lik gibi işleri bedava kabul ederim. Yoter ki kiradan kurtulayım. Bana iş verecek muhterem hayır sahible- rine şimdiden medyunu şükran öl- duğumu bildirir ve arzu buyuranla- rın (Şişli Osmanbeyde 245/1 No, lu |kahveci Ziya vasıtasile A. Çakır'a |müracaat) etmelerini çok rica ede m., | 121 — 15 yaşında genç bir Kızım. Ortamekteb derecesinde — tahsilim vardır.. Fransızcaya —mükemmelen vâkıfım, Gerek eski ve gerek yeni yazıları biliyorum, Müessese yeya İticarethanelerde kanaatkâr bir üc- retle seve seve çalışmıya âmâdeyim. |Kefil verebilirim. Biraz daktilo da vasılasile (Hicran) namına müraca- at etmelerini rica ederim, 72 — Lise derecesinde tahsilim , Eski ve yeni Türkçeleri mükem- |melen okur yazarım. Her ne gi$i bir vazife olursa olsun büyük bir mu - vaffakıyetle başarabileceğimi — teah- hüd ediyorum. Bilhassa Adliye işle- rinde vukufumun fazla olduğunu, uhtere miş şöhiblerine arzederim. Ücret hususunda müşkülpesend de- ğilim. Son Telgraf vasıtasile Bayan 'at namma cevab gönderilmesini İrica ediyarum. & tenyirde edecekleri. | Ahkara Yüksek ziraat enstitüsün- İden diploma alarak mezun olan zi- (rsatçilerin tâbi tutulacakları staj hakkındaki talimatname, Vilâyete gelmiştir. Ziraat enstitlisü mezun - ları, Ziraat mekteblerinde, Devlet çiftliklerinde, mücadele işlerinde ve istasyonlarda üçer ay staj gürecek- İlerdir. Mezunlardan - bic kısmı da Vilâyet Zirsat idarelerinin nezdin- de çalışacaktır. Ziraat monunları, köylerde, köylüyü — ışıklandıracak mevzular üzerinde konferanslar ha- zırlayacaklardır. Edebiyat Fakülteleri talebeleri !. Üniversite - “zezn fakültesi talebe- lerinden 10 kişilik bir grup, evvelki gün İzmir vapurile İzmire hareket etmişlerdir. Gençler, sömeter tatilin- den istifade ederek Ege havzasında- | DELİ GÖNLÜM YAZAN Eski ve yeni Türkçeyi mükemme- | buna kurban gitti !.. Mezarlıklar içinde yaşamaktan bıkan kadın; kendi öz evlâdını ... .. nasıl sütsüz bırakmış ?.. Mutad karı koca kavgalarından |cuk; üstü de kalın iki yorganla ka- biri, İzmirde acı bir sonuçla neti- |palı olduğu için ağlamış, haykırmış celenmiş ve 15 günlük bir masum |ve öylece katılıp kalmıştır!.. Ş iyavrucuk; annesile babasının mü - | Nihayet; terkedilen zevç, çocuğ nazaasına kurban gitmiştir, nu hatırlıyarak koşa kaşa eve İzmirde Altın köyü civarında Mu- |müş ve odaya girip de çocuğunun Ü- sevi mezarlığı bekçisi Dayı Tevfik İzerindeti yorganları kaldırdığı vakit, İile karısı Nazmiye, mezarlıkta bir 'masu myavrucuğu; çoktan ölmüş ve |kulübede hayat sürmektedirler. soğumıya baştıyan küçücük vücudü- Genç ve güzel bir kadın olan Naz- İnü; cansız bir taş bebek gibi hare » 'miye; bir kaç defa kocasına; gece, İketsiz bulmuştur!. gündüz mezarlıkta geçen bu müte- | Biçare koca, karısından soni madi ve karanlık hayattan şikâyet |rucuğunun da elinden gitti İetmiş ve koyu siyah servilerin, 30- iıiınce çılgın gibi onun kü; ğuk mezar taşlarınm ve taze mezar- İnün üzerine kapanmış ve saatlerce Tarın arasında ölmeden öldürüldüğü- (gmüş; öpmüş, ağlamıştır! nü ve gençliğinin; güzelliğinin sö- | Uzun zaman bu vazl 'nüp çürüdüğünü söyliyerek mahal- |Dayı Tevfik; neden sonra bir 2 vak' jle aralarında bir eve taşınmalarını |dan zabıtayı haberdar ötmek ihtiya- İrica etmiştir. | issetmiş ve hemen Jandarmaya | Evvelki gün mesele tekrar taze - koşarak ağlaya ağlaya vaziyeti nak- lenmiş ve Nazmiye; artık daha faz- |Jetmiştir. İ la bu hayata tahammül edemiyece- | Hâdiseye müddelumumilik ve za- ğini bağıra çağıra anlattıktan sonr, |brta vazıyed etmiş, zabıta doktorun- başını abıp gitmişler!.. Fakat; daha 45 (ct yapılan muayene neticesinde; he- İgün evvel dünyaya getirdiği erkek |Hüz daha ismi bile konmıyan mı İscenli üstü ör- İSum yavrunun yukarıda yazdığımız çocuğunu odada, üstüne 2 yorgan ör- y YA ü şekilde boğulup öldüğü, tesbit ölun- tülü olarak bırakmıştır. T ei R -. 4 K muştur. Dayı Tevfik'in bu hâdisede Bekçi Dayı Tevfik de, genç karısı- İsuçu olmadığı anlaşılmıştır. endini ve küçük çocuğunu; ter- |'YSU olmadığı an 5 ğ | Genç karısı Nazmiyenin, kavga'ya iketmesine mütressiren evden çakar | L LA D L rsizlik nee rak mezarlıklar arasına dalmış ve sa- ticesinde çoctğunm ölümüne sebeb 6l- atlerce orada gezinmiştir. Bu müd- | asından dolayı hakkında kanüni ta- det zarfında biçare çocuğun meme |kibat icrasına başlanmıştır. Fakat 've süt emme zamanı gelmiş, geçmiş; |genç kadın; 0 akşamdanberi kayıp- tek başına saatlerce adada memesiz, itır ve nereye gittiği; nerede olduğu ütsüz ve annesiz kalan zavallı ço - (henüz anlaşılamamıştn Hapishanelerdeki —— | .. DANS, MUALLİMI | San'atkâr kat — Nasyonal » | 1Beyııeımıu—ı cemi- |yetinden kazanmı İ sına muvaflfak ol- duğum dans pro- Fesürlüğü ve 1938 senesi- için yine |Beynelmilel ce - miyetinden umum Türkiye devleti mümessili olarak seçilmiş bulundu- Birçok yerlerde yeni | hapishaneler de inşa | ediliyor |. Memleketimizin en modern ha - pishanesinirteşkil eden (Edirne Ceza Evi) nin kadrosu gün geçtikçe art - İğumdan bu kerre muühterem valan- tırılmaktadır. Ayni zamanda hapis- |daşlarıma karşı terbiyei içtimalye - hayatı erbiye sis- (Min icab ettirdiği bütün Mmeelikleri- :;Tl;î;:;[ e!nk'ıîd:r. K le hakiki bir dans dersi almasını ar- ç İzn edenler aşağıda yazılı adresime Yeni verilen bir kârarla, diğer ba- Düttt mübaak bur l el z hapishanelerdeki san'atkâr mah- | erem halkımızın yüksek teveccüh- kümların Edirne Ceza Evine naklo- İlerine güvenerek İlân olunur. Beyoğlu İstiklâl caddesinde No. 69 da dans profesörü ve Türkiye mümeesili Kemal B.yer Tunmaları kararlaştırılmıştır. — Bu İcümleden olmak üzere İspartı Ceza (Evinde stej görmekte olan mahküm 'halıcılar, bugünlerde tezgâhları ile birlikte Edirne Ceza Evine naklolu- nacaklar ve bunu diğerleri takib e- H E. decektir. Nİ Ç Diğer taraftan, bu yıl içinde, Adli- | ğ N ye Vekâleti, yeniden birçok şehirle- rimizde asri ve muazzam hapisha « (B D neler inşa etmeyi kararlaştırmıştır. Bu cümleden olmak üzere Çorlu ve Manisada da yeni birer hapishane inşa olunacaktıı gönde 3 ka N:O.S RETİSAFA.COŞKUN DEBİ ROMAN:20 'Tam bir aşk Becesi yaşadık. Muh- a :h':l:l dekor içinde bhir aşk öyü- U te ettik. Ban nasıl söyleya - bildiğime hâlâ şaştığım bir myasıyl o- k!ıdum Ona.. Meğerse biz kadınların l iğimiz birtakım meziyelleri- Miz varmış, Ben, tam yarım Saat sü- Ten bir yalan söyledim. O, bir keli. Mesini kaçırmadan, nefes almaktan bile çekinerek beni dinledi. Ve.. i- nandı.. Sana ilk mektubumda trenden Ü- diğim zaman onun peşimsıra geldi- Gini yazmış, trende benimle meşgul Olmadığı için içerlediğimi de Nâve €tmiştim. Tyenden beraber indik, 'mdan gelmesinin nazandikksti celbetmesinden karkuyordum. Hızlı kızlı yürümiye başladım. Köşeleri dönerken hissettirmeden arkama ba- kiyor, ağır ağır ilerlediğini görü « yordum. Yürüyüşünde, birini takib eden insan hali yoktu. Yoluna devam eden lâslettayin bir geçici gibi tabit ilerliyardu. Eve girdikten sonra hemen cadde üzerindeki odanın penceresine koş- tum, Yavaş yavaş geldi, evin önün- den geçti. Nazarıdikkati celbetmemi- ye çalışarak evi, pencereleri ve ka- pıniın numarasını süzdüğünü hisset- tim. Evimin kapısıma kadar gelmesin- den korktuğumun bir ikinci sebebi de, her hangi bir kimseye beni so - yor, arasıra kaçamaklı nazarlarla ;=SI')I'.I;.CRA ı| İş arıyanlar sütuu |Bir karı koca kavgas ! İDaha henüz ismi bile kon- mıyan 15 günlük bir çocuk; ! Mahkümların nakli|. | T teriit tepriaları, İspenye harbiniş Tup, evli olduğumu anlayabilmesi ihtimali idi. Bu takdirde onun böyle bir maceraya girmekten çekineceği- ni kuvvetle tahmin ediyordum. Ertesi gün yine İstanbula indim. Annem : — Ayol Semra, diyordu.. -böyle her gün her gün İstanbul. ne var ku- zum !?.. Canımın sıkıldığından, terziye in- diğimden, bi rarkadaşa uğrayacağım- dan bahsediyor, velhasıl her gün bir yalan uyduruyordum. Akşam üstü yine ayni trende idik, Daha henüz hâreket etmemiştik, ©, karşı pencerenin önünde oturu - KT beni süzüyardu. Vagona yeni binen bir yolcu iler- lerken onu gördü; şapkasını çıhxfiı, fevkalâde hürmetkâr bir tavırla se- Tâmladıktan sonra : — Beyefendi artık köye erken mi teşrif buyuruyorsunuz, diye sordu. İlk defa konuşuşunu duydüm : — Bugünlerde işler erken bitiyor da... — Niçin birinet mevkide teşrif e- ae ci gözül yoruz sizi vallahi.. tatlı tatlı konuşu: şunuzu özlüyoruz... U — Teyekkür ederim, eli sömü- 26 ıııııcınııııııı i-Halk Flilozofu diyor kI : ———MMMMMM—Lm— Kaybolan vakitler Mümkün olsa da her gün kaybet- tiğimiz zamarların bir muhasebesini yapabilsek, istatistikli bir cedvel ha- linde gözümüzün önüne koysak kor- kunç bir netice ile kerşılaşacağımız- İdan emin olmalıyız. Tıraş olmak, kundura boyatmak gibi şu herkesin mecbur olduğu ve mecburlyeti miz- betinde de şikâyet ettiği müz'le ve berhavâ olmuş vakitlerden başka daha kaybettiğimiz öyle anlar var- der ki onların farkıma bile varmayız (da hesabını yaptığımız zamnan ancak ürkeriz. debilirim. Yemek, uyku ile kısa bir çalışmayı yirmi dört saatlik vakti - mizden şöyle bir tayyedersek geriye kalan zamanların hepsinin birer ba- hane ile elimizden istifade ıdzmd_:- İsizin uçup gittiğini görürüz. Beşerin İhayatına ve vaktin ölümüne henüz İçare bulamıyan medeniyet, bu kay- 'bolan, höbâ olan vakitlerin - ecrini İödeyememiş bulunuyor. Sabahleyin kalkarız. Yüz yıkamek, diş fırçala - İmak gibi lüzumunu asla inkâr ede- miyeceğimiz işleri bu Tisteye dahil etmesek bile çamurlu yollardan ge- çerken viayete mecbur alduğuı'nıı_' ilhtiyat ve itinadan, tramvay bekle- mek ve bir kaldırımdlan ötekine geç- |mek için Hesaiti aakliyeden birinin altında kalmamak için göstereceği- İmiz dikkatten, alışverişte sıra bek- lemekten, para bozulup sayılmaktan, tramvayların, yük arabalarına yol vermek için kaybettikleri zamandan başka bir de çivili geçitlerin yol ker- mesinden, taksilerin Belediye tara- fından muayenesinden, bayram güü- den, randevusuna geç ge İletmelerinden, llzunisuz yere lâfi iuzatan gevezelerden birtürlü iktisad ledemediğimiz vakitler böylece bo - şune harcanıp gitmekte ve bunların önüne geçmek henüz beşerin iktida- et dahitinde bulunmamaktadır. Bu- 'nun içindir ki işte «Evdeki heşab çar- şıya uymazı derler. Bunlara, gazetelerde okuduğumuz tafsilâtam vesaireyi de katmak müm- künse de herkesin, üzerinde ittifak- la birleşeceği en büyük kayıh her İhalde berberlerde geçer zamandır. /Saçı sakalı uzamış adamları artık 6- gaplamaz oldum. Zira bu saydığım kayıblarımız içinde ancak bunlardan iktısad edebildiği vaktine sahib ol - mak isteyen o adam ki beşeriyet on- lara da «Derbeder» ismini veriyor. Halbuki o, bu hesaba göre tıraştan vakit iktısad etmesini bilmiş akıllı bir adam olması lânmgelir. Fakat çok kere dikkat ettim, Bu kabil tip- ler de tıraş olmaktan tasarruf ettik. leri zamanlarını tıraş etmekle geçi- rirler, Halk Filozotu Baş, dis, nezle, P, romatizma, nevralji, kırıklık :'o hîıılnn ığ'ı-ış:-ıı,vı:ı derhal keser, icabında yın.. çok yorulduğum için hemca ilk rastladığım vagona oturuveriyorum. Bu sözleri söylerken de hafitce gülümsiyerek bana bakıyordu. — Fazla rahatsız etmiyeyim be - yefendi.. görüşelim inşaallah... Adam çekilip gittikten sonta göz- göze geldik. Bu seler bakışı: — Bütün bunlar sizin için! diyen bir konuşmanın dili idi. Temrisi bilirsin!.. t tesadüf etmiştin hani. pek soğuk buldunda. Hatırlıyor musun.. deliş- men, çok konuşan bir kız? Betil görür görmez : — Ooo. sanımın içi, diye geçti karşıma otuzdu. — Nerelerdesin ayol, insan senin kadar vefasız olur, hayırlı arkadaş- mışin doğrusu. Bu sözlerin arkasından : — Kocan nasıl ?.. Diye bir sual çıkacağımı bildiğim için, ikaz ettim : , (Devamm var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: