23 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

23 Şubat 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TÇT .;hlihehılımışu. SELER TRAMVAY BİLETÇİLERİ VE YABANCI DİL ramvaya binen bir yolcu, derdini bir türlü anlatamı- yordu. Çünkü, beriki türkçe bilmiyen bir ecnebi idi. Bu sıra - da ön sıralarda oturan ukalâ - meşreb bir zatı şerif, yanındaki ar- kadaşına şöyle mırıldandı: — Etendim tramvay biletçileri yabancı dil bümelidir. İstanbul büyük bir seyyah çehridir. Ya - bancı dil çok lâzımdır. Bu sözleri biletçi duymuştu. O adama dönerek: — Birader, dedi, ecnebi dil bil- sem tramvay - biletçiliğinde işim Bu söze ilâve edecek bir şey bulabilir misiniz? UYGUN OLMIYAN KAÇ NOKTA VAR?. —— Dünkü sabah gazetelerinden bi- ri Etrüsk vapurunun şartnameye uygün olmıyan yerlerini yazıyor- du. bilmem 60 - 70 noktadan uy - gun değilmiş.. Bir arkadaş: — Yahu, öyle ise, şarinameye uygun taraflarını aramalı.. Daha kolaydır, dedi.. Bir arkadaşda ilâve etti: — Şartnameye bu kadar nokta- dan uygun olmıyan bir vapur, ar-, tık vapur değil, demektir. Deni- Şehrin | İmarı Taksimdeki Taksim stadyomu -| nun kaldırılması ve Taksim kış- dasının bulunduğu arsada da: Şehir tiyatrosu, otel ve gazino, şe- hir kulübü ve gazinosu, konferans salonu, Halkevi ve muhtelif dük- kânlar inşa olunması kararlaş- tırılmıştır. Belediye imar müdürlüğü; bu maksadla mütehassıs Prostun ha- zırladığı avan projeyi esas tutarak bir tatbik plânı hazırlamıştır. 'Taksim kışlasının emlâki milli- yeden belediyeye devri takdirinde de bütün bu inşaat 3 milyon 645 bin liraya malolacaktır. 'Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kır düt Ankarada gerek bu iş ile ve gerek Establâmire binasının yı- kularak yerine büyük bir stad - yöm yapılması işile meşgul ol - maktadır. V;;';er Arasında Adana valisi ve eski emniyet iş- leri umum müdürü Tevfik Hadi Baysal görülen lüzum üzerine Vi kâlet emrine alınmıştır. Yerine eski İstanbul vali mua- vini, Gazianteb valisi Ali Riza Çevik tayin olunmuştur. Gazlanteb valiliğini de Elazık valisi Şefik Bicloğlu ifa edecektir. -— Tarihi Roman : No. 3 Elhâris'in mişti. Fatma, biraderi gibi cesur ve atılgan bir kadındı; kocası İb- rahim Mekkede Abdullah Zü - beyr'in adamları tarafından şehid| yanına sokuldu: edildiği gündenberi Halifeye faz- la bağlanmıştı. Bütün emeli Ab- dullah Zübeyrden — intikam al - maktı. O günlerde Mekkeden Şa- ma gelen bir adamın ahvalinden şüphelenen Fatma - Halifenin a- damlarına haber vermeden - anu “Fatma bir akşam bu şüpheli a- Halifenin Sarayında Bir ispanyol Güzeli hemşiresi bu arada | şılaştı. Kırk yaşlarında, şeytani Halifeye bir yararlık daha göster-| İSARŞ!SİNDA Son Telgraf zin üstünde nasıl gidebildiğini doğrusu düşünmeğe başladım.” SULAR İDARESİNİN MASRAFLARI ÇOK MUT Şehir meclisine bir aza takrir |İMutlaka tesbit edilecek, m İkinci nevi ekmek denemeleri | bir masraf kapısı olduğunu iddi- | devam etmektedir. Belediyede bu a ederek, bu idarenin herhangi bir “hususta dün de bir deneme yapıl-| vermiş, sular idaresinin kizumsuz Belediye şubesi gibi devam etti - rilmesini istemiş. Bu zat galiba, tecahülü arifane yapıyor.. Sular | idaresinin bugünkü hali, zaten bir sarfiyat kapısı olarak kurulma - maş mıdir?. Maksad, su gibi sar - fetmek değil miydi?. KADIN MODASI VE KAR VASITASI Şimdi kadınların etekleri kısa.. İki sene evveline kadar uzundu. Etekler kısa olunca, bacaklar ol- | duğu gibi görünüyor. Çorabın - yisi, bacağın biçimlisi lâzım. Yal- Taz meselâ, mantoluk kürk ve ku- maş satanlar ziyanda.. Çünkü kı- sa etekte az kumaş gider. Kadın modalarile yakından meşgul bir arkadaş dedi ki — Fakat şimdi de çorab fabri- kaları çok kazanırlar.. Kısa, uzun etek modası, çorab ve kumaş fab- rikatörleri arasında sıraya kon - muş bir kâr işidir. Bir yıl kumaş- gılar kazanır, öteki yıl çorapçılar.. Kadınlar da, anların keyfine gö- Te eteklerini uzatıp — kısaltırlar.. İşte, moda budur.. AHMED RAUF KÜÇÜK HABERLER * Kanadalılar tarafından De- nizbanka teklif ve red olunan ve Amerika zenginlerini içki içmek üzere Kanadaya taşımak maksa- dile içki yasağı zamanında yapı - lan 2 lüks gemi, İstanbul - İsken- deriye hattında işletilmek üzere Mısır Hıdivye kumpanyası tara - fından satın alınmıştır. konağı cad- yısile Kızılay cemiyeti reisliğin - den istifa etmiştir!. e Şirketihayriye ve Haliç va- purları bilet ücret tarifeleri ayneni ipka olunmuştur. * İstinye fabrikalarındaki iş - lerinden çıkarılan ameleler; iş da- iresine müracaat etmişlerdir. * Hatay malsandıklarında Türk| parasının kabulü kararlaştırılmış-. tır. Hatay Maliye Nezareti de te- diyatı Türk parası üzerinden öde-| yecektir. * Muallimlerin mesken bedel- lerinden yalnız muvazene ve Tan vergisi kesilecektir. * Tepebaşı bahçesinin arkasın- daki <üşiklar» mezarlığının bir çocuk bahçesile bir gazino haline Hrağ olunması kararlaştırılmıştır. Yazan: GELAL CENGİZ bakışlarile Fatmayı ölde etmek is- tiyen bu adamın bir casvs oldu- gu muhakkaktı. Fatmanın şüphe- leri gittikçe artıyordu, Adamın — Geç vakit burada kimi bek- liyorsun? Diye sordu. Mekkeli yolcu gülümsedi: — Senin yolunu bekliyorum. . — Beni nereden tanıyorsun? — Yolda gördüm.. Çok sevdim. Evli misin? ' caktır. İkinci Ekmek Tipi Pazartesiye Kadar miştir. Fakat henüz kat'i netice elde edilemediği için bu işin bir kaç gün daha ürzerinde durula - İkinci nevi ekmek tipinin, pa- zartesi gününe kadar kat'l olarak belli — dlacağı — anlaşılmaktadır. İkinci ekmeği tekmil fırınlar mı, yoksa bazı fırınlar tarafından mi yapılacağı da ancak ondan sonra tayin edilecektir. Şoförler ve Müskirat Âmilleri Cemiyetlerinin Yıllık Kongresi Şaffirler - cemiyetinin — birinci koöngresinde ekseriyet temin edile-| mediği için ikinci kongre dün, saat, 3 de cemiyetin Taksimdeki idare merkezlade yapılmıştır. Cemiyetin bir müddet evvel tan-| zim edilerek bilâhare tasdik ve kabul olunmuş olan yeni nizam - namesi mucibince yeniden heyeti idare intihabı yapılarak şu zevat azalıklara seçilmiştir: Hakkı, İsmail, Zülfü, Ekrem. Ahmed, — Kadri, asli azalıhklara, Avni, Veli, Niyazi, Vedad, Cemal, Osman yedek azalıklara intihab olunmuşlardır. Şoförler cemiyeti önümüzdeki hafta içinde cemiyet başkanını se- çecektir. Bundan başka, yine o gün, Tür- bede esnaf cemiyetleri birleşik idare merkezinde müskirat âmil- leri cemiyeti senelik umumi kon- gresini yapmış, evvelce ilân edil- miş olan ruznamesi — mucibince müzakerat yapılarak senelik ça- Tışma — raporu okunmuüş he sabat tetkik edilmiş ve heyeti ida-, renin nısfı yeniden intihab olu- narak toplantıya nihayet veril - miştir. Hak Partki Ülemter bağıla Tz Ka Halk partisi Akbıyık ve Alem- dar ocakları dün akşam toplan - mıştır. Partiye aid bazı işler gö- rüşüldükten sonra profesör Maz- har Osman doğum ve nüfusun çoğalması hakkında ve çok kıy - metli bir kanferans vermiş ve bun-| dan sonra projeksiyonla akıl has- tasının ilk şeklindenberi geçirmiş olduğu istihale çok esaslı bir şe- kilde gösterilmiştir. Müteakıbea gençler tarafından alaturka milli havalar çalınmış *A karagöz oynatılmıştır. | ee * Mürelle bağcıları; hazırla - zerine binlerce lira zarara girdik- lerini alâkadar makamlara bil- POLiSs Ve.. Mahkemeler Atina Kuvvetlidir Beraet Edecektir Sonrasını Sen Düşün,, andevuculuktan suçlu ma- dam Atina ve Katina lehin- de şehadette bulunmaları için, bazı kadınları tehdid sure - tile yalan söylemeğe teşvik eden Dimitri, Marika, Eleni ve Katina- nn muhakemesine dün asliye bi- rinci cezada devam edildi. Dünkü celsede, İzzet Muhiddin ile, Servet ve İsmall Sarıcan — şahid sıfatile sorguya çekildi. İzzet Muhiddin, şu ifadeyi ver- di: — O gün, Madam Atina, Ağırce- zada muühakeme olunurken, ben de Ağırceza koridorunda bulunu- yordum. Bir aralık, bilâhare ad - larının Servet ve Şükran olduğu- tum. Kadınlar bana: — Madam Atinadan korktuğumuz için, mah- kemede yalan şehadette bulun - gduk..* dediler. Ve kendilerini ya- lan söylemeğe teşvik edenlerin de Marika, Katina, Eleni ve Dimitri olduğunu söylediler. İzzet Muhiddinden sonra sor - guya çeklien Servet de dedi kiz — Katina mahkemeden çıkınca yanıma geldi ve kindar nazarlarla| 'yüzüme bakarak: — Eğer, içerde bizim lehimizde ifade vermezsen, sonunu sen dü- gün!.. dedi. Ve sözlerine ilâve ettik — Mâahkemede; hiçbir şey gör- medim, bilmiyorum, diyeceksin!.. 'Biz madamla kömuşurkön, Ma- rika, Eleni de yanımıza sokuldu ve Marika bana hitaben: — İster Atinanın lehinde, ister aleyhinde ifade ver, o muhakkak beraet edecektir. Buna eminiz! Fa- kat, şayed aleyhinde şahitlikte bu- dunursan, Madam senden intika- mını alır, artık Türkiyede yaşıya- mazsın!. Marika, yanımızdan ayrılırken de: — Madam bu işi yapabilecek kadar kuvvetlidir. Düşün ve ona göre hareket et, sanra pişman o- lursun!.. dedi. Marika ayağa kalktı ve titrek bir sesle hâkime: — Yalan sü;lüyor bay hâkim, dedi. O zaman ben kendi derdimle meşgüldüm. Kadının gözleri doldu, uğlama- Ba başladı: — Hem şaşıyorum, hayret edi. yorum! İki sene evvel çocuğunu muhakkak bir ölümden kurtaran, bir kadırı aleyhinde nasıl söz söy- lüyor?!. Kendisine yülik yapan ve masum olan bir kadını ateşe dirmişlerdir. Şama mal almıya geldim. — Şamda kalsaydın, varırdım sana! — Bâana varırsan, ben de Şam- da kalırım. Ve konuşarak çeşmenin başın- dan ayrıldılar. Fatma bu adamı evine götür- müştü. — Bu gece bizde misafir kal! Yarın görüşürüz. Ben de senden gok hoşlandım, dedi. Halil... Bu, onun adıydı. ©O gece Fatmaya içini döktü: — Burada görülecek mühim iş- lerim var. Paramı sana emanet e- diyorum. Yarın mal almağa bir- Hikte gideriz, Fatma cali bir muhabbet gös- tererek, Halilin gizli emel ve dü- şüncelerini anlamak istiyordu. — Mühim işlerinde sana yardım. edebilir miyim? Diye sordu. Halil başını salladı: Sen zeki bir kadına benzi - | tarken gebertmeyi yakmağa vicdanı nasıl razı olu - yorsun! Yardımıma ihtiyacım ola- cak sanıyorum. Halifenin sarayı- na girip çıkanlarla da dostluğun var mı? — Başkalarının dostluğuna ih- tiyacım yok. Halifenin sarayına ben istediğim zaman girebilirim. Hâalilin gözleri ışıldadı: — Çok âlâ. O halde hemen ni kâhlanalım, Fatma, şüphe uyandırmamak için fazla birşey sormamıştı. Halil » gece ayrı bir odada yattı. Fatma gece yarısı Halilin heybesini ve eğyasını karıştırırken, şöyle bir mektub buldu: «Halil! Şamdan eli boş olarak dülmelikin kafasını kopardığın gün, seni Şama vali nasbedece - Himt.. Abdullah bin Zübeyr Fatma bu mektubu okuyunca tüyleri ürpermişti. Misafirini ya- “düşündü. Pa ( Ağırcezada Velinimetindir Bir İdam Kararı! « Onun Lehinde Söz Söyle!/Genç Sevgilisini ve Babasım O, Dediğini Yaptırtacak Kudar/Öldüren Çifte Katil Bu Kararı Gülerek Karşıladı Ağırceza mahkemesi dün yıl - lardanberi ilk defa olarak bir i kararı verdi!.. , Bu kararı alan Büyükçekmece- nin Anarşa köyünden Ahmed Doe laşan isminde bir çifte katildir. Kendisi bir gün pusu kurarak, kendisine verilmiyen mezkür köy| halkından Zülfiyenin ve babasının| yoldan geçmelerini beklemiş; son- Ta baba kız yoldan geçerken kızı çalılıklar arasına çekmiştir. Fakat genç kız mukavemete kal- kınca da hemen bıçağını çekip ge- | lişi güzel ona saplamağa başlamış- tır. Yavrusunun feryadlarına koşan, babası Ali ise, derhal yerden bir taş kapıp gözleri dönmüş olan bu adamın üzerine fırlatmıştır. Lâkin Ahmed Dolaşan, kızı bi- rakıp bu sefer de babasına koş - muş ve kanlı bıçağını zavallı ada-i n iki yerine var kuvvetile sap- lamıştır. Zülfiye ile babası, aidıkları ya- raların tesirile biraz sonra ölmüş-| yort!. Şaşıyorum, hayret ediyo - rum bunal... İsmail Sarıcan: — Madam Atinanın eskidenberi müşterisiyim. Cümlesi ile söze başladı. — Gerçi onun sayesinde birçok kızlarla, kadınlarla tanıştım, hu- Bust defterime bakarsam, bunla- rın isimlerini de söyliyebilirim.. Atinanin bana çok iyiliği dokun- muştur. Bununla beraber buradâ yemin ettiğim için hâdiseyi, gö- Tüp işittiklerimi, olduğu gibi doğ- ru söyliyeceğim: O gün, ben de muhakeme başlamadan evvel A- garcezanın kapısı önünde, Hayata tesadül ettim. Kızın gözleri yaşlı idi. — Niçin ağlıyorsun? Diye sordum. Hayat anlattı: — Demin, Dimitri bana: «— Eski #adeni değiştir, onun tehinde söz söyle.. Atina, senin velinimetin - dir. Ona hıyanet etme, yarın yine madamla yüz yüze geleceksin.. Sonra, seni evine de kabul etmi- yecek, sokaklarda sürüneceksin, rezil olacaksın!..» dedi. Duruşma bir marta bırakıldı. M. kat, Halifeye sormadan bu işi yap- mak istemedi. Gece yarısı sara- yya koştu. Abdülmelik henüz uyu- mamıştı. Fatma koynundaki mek- tubu halifeye göstererek: — Sizi öldürmek istiyen adamı hile ile evime aldım.. Uyuduktan sonra eşyasını karıştırdım.. ve bu mektubu buldum, dedi. Abdülmelik birdenbire şaşırdı. Fatmanın sodakatinden- emindi, Derhal muhafızlarından dört kişi- ye emir verdi. Halili gece yarısı yatağından tutup saraya getirdi- ler. Bereket versin ki, Halil, ufak bir tazyik bile göremeden: «Evet.. Ben seni öldürmiye gelmiştim!» dedi. Bu itiraf üzerine halife, Fat- manın alnından öptü ve Halili » dam ettirerek, başını saray kapısı önünde yedi gün teşhir etti. Adli Tebligat Hazırlığı |Posta İdaresi Tertibat Almaya Başladı Kamutayca kabul edilen bir mün mucibince, şimdiye kadar başirlere gördürülmekte olayı tebligat işlerinin posta telgraf zesi tarafından yapılacağını yaz - mışlık. Kanun önümüzdeki hazi - zandan itibaren meriyete için şimdiden icabeden tertibatın alınmasına başlanmıştır. Posta graf idaresi, bu ihtiyaet tam ve esaslı bir şekilde karşılamak için icabedn ihzaratta — bulunacaktır. Liğlğei Müdürler Tekrar Toplanıyor Lise ve orta mekteblerle san'at mektebleri müdrleri pazartesi gü-, nü saat 1430 da Beyoğlu Akşam kız san'at mektebinde toplanacak-| lardır. Bu içtimada mektep mü - dürleri mekteblerinde, kendi riya-, setleri altında yaptıkları bütün iç-| timacılrda tesbit ettikleri mual - | 1 ! Hamza adında iki genç henüz an- | kaşılamıyan bir sebebden kavgaya| tutuşmuşlardır. Kavga büyümüş ve iki genç düğüşürlerken Hamza düşerek sol ayağı kırılmıştır. Hamza Cerrahpaşa — hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınmış Akif yakalanarak tahkikata baş- lanmıştır. KISA POLİS HABERLERİ * Thtakalede oturan — sabikalı Safa Şehzadebaşından — geçmekte olan Şehimenin mantosu cebin - den paralarını çalarak savuşürken | yakalanmıştır. * Yeniköyde 218 kahveci Ahmedin çırağı Şerif us-, tasına ald çekmeceden — paraları çalarak savuşürken — yakalanmış- tır. * Ortaköyde oturan Vehbi ve alacak yüzünden çıkan kavga ne- ticesinde Samoel isminde bir yaralamışlardır. & Gedikpaşada oturan Soren 3- dında bir dokumacının bir müd- det evvel kardeşi ölmüştür. Bun- dan mütcessir olan Soren dün şam fazla miktarda içmiş ve sar- hoşluk saikasile camları kırmaya başlamış ve kırılan cam parçala- rile ellerinden yaralanmıştır. — tiyen Abdullah Zübeyrin Şamdaki kolu bu suretle kırıldıktan sonra, Hicazdan Şama casuslukla — hiç kimse gelemez olmuştu. Abdülmelik Şamdan ayrılırken malyetine yeniden birçok muha- rib aldı. Ve tam vaktinde Iraka yetişti. Masab ordusunu alarak, Irakın en meşhur kalelerinden bi- ri olan «Dirülcaselik, e indi. Bu- rada Abdülmelikin ordusunu bek- lodi. Masab kendisine ve ordusuna çok güveniyordu. Gerçek, islâm âleminde onun kadar cesur bir kumandan yoktu. Fakat, o da çok iyi biliyordu ki, mücadele ettiği halife de çok değerli ve harbde mahir bir askerdi. Balkanlılar Arasındi | yalmız bu sarsıntılara göğüt f Dostluk Tezahürlef Yazan: Ahmed Şükrü Bükreşte toplanan Balkafi tantı konseyinin içtimaları d eimektedir. Evvelki gün azası şerefine — verilen ziyaft” Romanya Hariciye Vekili G ko ile Elen Başvekili Metaksif rafından söylenen nutuklar BAlİ kan milletleri arasındaki dü namına samimi bir tezahür Bi hiyetini almıştır. Esasen hef nutuktan da anlaşılacağı Üf Bükreş içtimamın resmi müse relerinde de dört devlet aratff daki samimi — münascbetlerin | zahüründen başka bir mana #f mıya mahal yoktur. Elen kilinin, nutkunda çok güzel dediği gibi, «Bükreşte hiç bir anlaşma müzakere edilecek V€ zalanacak değildir. Zira gM anlaşma takviyeden müstaği Romanya Hariciye Vekili © fenko da geçmiş bir sene İf Balkan antantı devlel daki bağların kuvvet bulduğt söylerken hakikati ifade eti Filhakika geçen sene Balkâf tantı konseyi Ankarada timamı akdettiği zaman, AYŞ turya henüz müstakil bir & Çekoslovakya — parçalanmaz Küçük Antani da orta Avrupt litikasında müessir olun bi liktı. Bir yıl içinde çok şeyltf muştür, Avusturya ortadan mıştır. Çekoslovakya parçali Küçük Antant yıkılmış 4 orta Avrupadan elini kolunü miş ve Almanya da — hegetif) kurmuştur. Fakat Balkan çsif| mekle kalmamış, Bükreş Zi tindeki nutuklarla tobarüz © diği gibi, sn'.nuuuın»ıım'-ıj politikasının anlaşmasını den istihalesi içinde bunü Üj görmek lüzımdır. Münihtefi ı Balkan antantının iki uzvik " çi goslavya ve Rornanya, küçü tanta da dahil olan iki Bu, Macaristana karşı yap kombinezon iken, Macaristif y ve hatta İtalyadan da değik Üf başka cepheden gelen tazyik gasında yıkıldı. Bundan sörfÜğ manya ve Yugoslavyanın #lâkaları Balkan antantı da toplanmıştır. Filhakikâ | caristana karşı teşkil edilefi "i antanttan farklı olmak ü bir devleti istihdaf etmeni Beş sene evvel kurulduğu bütün Balkan devletlerine bir pakt olması düşünülmüf son dakika Bulgaristanın # mesile dört taraflı olarak tır. Bunun Balkan antantı zâf teşkil ettiği hiçbir z kür edilmemiştir. Ve beş $ S 5| beri, dört Balkan devleti, BUĞF| ristanı paktın içine almıy$ maktadir. Geçen sene paktın bu

Bu sayıdan diğer sayfalar: