23 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

23 Şubat 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Makineye Verirken: |—Japon Ordusunda — İsyan mı Çıktı? Paris 23 (AA.)— Ocuvr gazetesinde Bn. Tabönlis, yazıyor: Dün akşam Çin sefareti, Çin Cumhuriyeti Hariciye Nezaretinin. göndermiş olduğu haberleri vermiştir. Bu haberlerde cenubi Çinde Hon Kong ile İkin arasında harb etmekte olan japon ordusunda çok eiddi bir isyan zuhur etmiştir. Birçok kişinin öldüğü ve bin kadar as- kerin isyan etmiş olduğu söylenmektedir. Bu mıntakadaki japon as- kerlerinin kuvvel maneviyeleri pek çok kırılmıştır. Strase'de Yeni Bir Toplantı Olacak Paris 23 (Hususi)— Strasede Hitler, Musolini, Franko arasında bir toplantı olacağı, buna diğer bazı devletlerin de iştirak edeceği ha- ber veriliyor. İngiliz İstikbarat - Dairesi Müdür Muavini Şehrimizde ngiltere - Harbiye Nezareti #stihbarat şubesi umum mü- dür muavini Tuğge- neral P. Beaumant Vesbitt bu sabahki ekspresle saat 7.20 de şeh- Timize gelmiştir. General, Sirkeci istasyanunda İstanbul Merkez Komutanı — ve mihmandar olarak tayin edilen Aziz Ulusan tarafından karşılan- miş ve Sirkeci garından doğruca | teşyi edilecektir. Denizbank ve İmpeks Meseleleri enizbank işleri etrafındaki ı tetkiklere devam edilmek- tedir. Yolsuzluklara aid İş- lerle uğraşan heyetler, eski umum müdürden de bazı izahat almış - lardır. İktısad Vekâleti müfettişlerin- den mürekkeb heyelte evvelce Krupp müessesesine sipariş edil- miş olan altı tane 5300 er tonluk Karadeniz tipi vapurun üçünün Krupp'tan alınarak Blohm und Voss'a verilmesi içinde 200,000 li- Ta komisyon alındığı şeklinde bir ihbar yapılmıştır. İhbara göre bu işte en mühim rolü Münib oyna- mıştır. Bu büyük komisyon işi e- hemmiyetle tetkik edilmektedir. Diğer taraftan Satye binasının satınalınma işinde de bir şirketin mutavassıtlık yaptığı ve mühim miktarda komisyon aklığı anlaşık miş, tahkikat bu bakımdan da de- rinleştirilmeğe başlanıfıştır. Diğer taraftan bir müddetten- beri «İmpeks» işi hakkında Anka- ra müddeiumumlliği — tarafından yapılan tahkikat tamamile ikmal olunmuştur. Ankara müddelumumisi Baha Arıkanın dün gazetelere verdiği izahata göre hâdisede bir «cürüm> vasfı bulunamamış ve bu sebeble takibat icrasına mahal olmadığı anlaşılmıştır. Ç (1 inci sahileden devam) Londra 23 (A.A.) — Çember - layn dün akşam Lancashire'de kâ-. in Blsckburn'da bir nutuk irad et- miş ve ezcümle şöyle demiştir: «Her tarafta mühtiş - silâhların teraküm ettiğine şahid olduğumuz. huzursuzluk | bir sırada bir nevi hissetmenin önüne geçmemize im- kân yoktur. Zira ehemmiyetsiz de olsa herhingi bir hâdisenin ölüm makinesini harekete getirmesin- den korkuyoruz. Nifakları ve nmizaları ortadan Kaldırmak için hiçbir fırsatı ihmal etmiyecek, fakat avni zamanda dostlarımızın yatdımile hakları - muzin ve hürrivetlerimizin bunla- ra tastruz etmek kadar kendisin- de cür'et görecek olanlara karşı * Vhafazasını — temin için ortaya müthiş bir kuvvet çıkaracak olan | k bir kuvvete müstenid sulh) dalma gidişimize hâkim olacaktır. Dönvanın üç bucağından mü - setlâh olarak gelsinler. kendilerini; karşılayacağız.. Londra eıhberlay’nin Nutku unu sorması üzerine Butler, şu Kayın—lşi;aderinî | Vuran Enişte Perapalas oteline gidilmiştir. O- | rada bir müddet İstirahat eden General saat 11 de vali ırmavini | Hüdaf Karatabanı ve İstanbul Ko- mutanını ziyaret etmiştir. Sayın misafirimiz bu akşam 19,10 trenile yanlarında bulunan zevatla birlikte Ankaraya hare - | ket edecek ve Haydarpaşa garın- | da Merkez Komutanı tarafından Şakir Seden ve Kemal Seden | bu şirketi kurduktan sonra İngil- tere piyasasile alâkadar olmak ü- zere; öledenberi iş yaptıkları Lond- rada «Kertermul» ismindeki zata müracaat etmişlerdir. Bu müra - eaat üzerine de mumaileyh Lond- rada diğer üç şeriki ile - birlikte Anglo - Turkiş namında bir şirket tesis etmiştir. İmpeks bu şirkete vekâletini | vermiş ve bilmukabele de bu şir- ketin de İmpeks vekâletini almış- tır. İşte bu sıralarda Anglo - Tür- kiş şirket! İmpeks müessislerin- den Şakir Sedenden icabında hak- larında malümat alımabilecek bir kaç isim sormuş Şakir Seden de Etibank, Denizbank, Merkez Ban- kası ve havzal fahmiye gibi yer- lerde mevki işgal eden zevattan kendilerinin sorulabileceğini be- yan etmiştir. Lâkin bir müddet sonra Anglo- | Türkişten İmpekse gelen bir mek- | tubun metninde evvelce kendile- | rine «tezkiye» için verilmiş olan bu isimlerden 5 inin şerik imiş gı- bi yazıklığı görülmüş ve Şakir, Kemal kardeşler, hemen bu yar- lışlığı tashih için telgraf ve mek- tubla İngilteredeki mezkür şir - kete müracaat eylemişlerdir. Ankamı müddeiumumiliği cihetleri tesbit etmiştir. bu marasında Henderson, halihazırda| şarki Afrikada mevcud olan İtal- | ya naskerlerinin miktarı ne oldu- | cevabı vermiştir: «İngiltere hükümeti, şarki İta- yan Afrikasında bulunan — kıtaat mevcudunun 69,6544 olduğunu res-) mi bir membadan öğrenmiştir. Fa:) kat bu rakam, tabif zaman zaman değişmektedir. Son beş ay zar- fında bu miktarın biraz arttırı! - miş olduğu zannolunmaktadır.> (Birinci sahifeden devam) dükkânını satmak istemiş, ortağı esi Ali ükkânın salılmasına razı ol mamıştır. Dün akşam bu yüzden aralarında çıkan kavga büyümüş ve Ali bıçağını çekerek kayınbi- raderini tehlikeli surette yarala- | bulanık suda balık avlamak isti- Balkanlılar Arasındaki| Dostluk Tezahürleri | (& inci sayfadan devam) lanan Selânik anlaşmasile Bulga-| ristan, beş senedenberi kendisi için açık bırakılan pakt kapısının eşiğine kadar gelmiştir. Bulgaris- tan Başvekili Köseivanof, geçen gün bir Türk gazetecisine verdiği beyanatta Bulgaristanın filen pak-| 'ta dahil bir devlet telâkki edile - bileceğini bile söylemiştir. Demeki ki Gafenko ve Metaksas evvelki gün Bükreşte söyledikleri nutuk- larda Ankara içtimaındanberi a- rada geçen bir sene içinde Balkun devletleri arasındaki bağların sağ-| laşlaştığını söylemekte haklı imiş- ler, Ve bu, yalnız Balkan paktımı imzalıyan — devletler acasındaki münasebetlere münhasır — değil, Bulgaristana da şâmildir. Filha - | kika Bulgaristan geçmiş beş sene | içinde paktı teşkil edgn dört kom- şusuna karşı son derece dürüst ha- reket etmiştir. Bazı şarki ve orta Avrupa devletlerinin yaptığı gibi, geçen sene ansızın çıkıp da Av - rupa sulhunu tehdid eden vazi - yetten istifade etmiye kalkışaydı, yenleri memnun ederdi. Bulga - ristanın bundan keçınması ve bu- günde kıymetli Başvekilinin ağ - zile Balkanlara ald bütün — ihti - lâfların ancak Balkanlılar arasın- da müzakere ile halledileceğini iade etmesi, Balkan —paktını il- ham eden düşünceleri bu. komşu | devletin de takdir ettiğini ve daha| iyisi, onları benimsediğini anlat - maktadır. Esasen Balkan paktının Tuhu da bundan ibarettir. | Bükreş Toplantıları Sana Erdı (1 inei sahifeden devam) İçtima sonunda şu resmi tebliğ neşredilmiştir. «Balkan Antantı daimi konseyi Bükreşte Romanya Hariciye Na- | zarı Gafenkonun riyaseti altında 20, 21 ve 22 şubat 1939 tarihlerin- de toplanmıştır. Yünenistan Me- taksas, Türkiye Saracoğlu ve Yu- goslavya da Cincer Markoviç ta- rafından temsil ediliyordu. Daimi konsey azaları - şimdiki enlernasyonal vaziyetin muhtelif veçhelerini tetkik etmişler ve Bal-| kan Antantı devletlerinin men - faatlerini bilhassa alâkadar eden meseleler üzerinde geniş noktai mazar teatisinde bulunmuşlardır. Daimi konsey azaları — Balkan Antantının kurulahıdanderi mük hem olduğu sulk idealine derin bir| surette bağlı olarak tekib ettiği siyaseti” her birinin tamamile ay- ni tarzda derpiş ettiklerini mütte-! fikan müşahede eylemişlerdir. Daimi konsey Balkan Aantantı azalarını birbirine — bağlıyar sıkı tesemüdü bir kere daha teyid e - devek gayretlerine ayni zihniyet içinde devam hususundaki mütte- hid azimlerini ehemmiyetle kay - deyler. Bu hususta, daimi konsey | 31 temmuz 1938 de Selânikde ak dolunan anlaşmadan dolayı mem- muniyetini beyan etmek fırsatımı bulmuştur. Bu anlaşma, antani a- zası bulunan devletlerin — bütün | Balkan yarımadası devletleri ara-) sında tam müsavat ve hududları- na kat'i riayet esasına müstenid itimadlı bir teşriki mesai aramak hususunda hiçbir şeyi ihmal et - memek azimlerinin canlı bir de- Daimt konsey, son toplantışını İstanbulda 1938 misunında yapmış| olan Balkan Antantı. ekonomik konseyinin kararlarını tasvib et- miş ve 1939 misanında Bükreşte toplanacak olan ekonomik konse- yin yedinci içtima devreri mesa - isinin Balkan Antantı memleket- leri arasındaki ekonomik bağların daha ziyade sıkılaşmasına ve bu memleketler arasındaki münakalüâ- tın daha ziyade iyileşmesine im- mıştır. Yaralı Ali hastaneye kal- dırılmış, AH de yakalanarak tah- kân vereceği ümidini izhar etmiş- tir. 'Rezalet Bankası talya - Fransa nın yardımına çok güveniliyor, — | Filistinlilerin Son | edilmesi Jâzım gelen vaz Seye işa- B (1 inci sahifeden devam) ile ve uasıl teksir edilebilir?. Bunun içindir ki, çorab söküğü gibi ortaya konan israf, sulisti - mal, komisyon, ihsan hareketleri yanında en ağır, en elim ve asla | Bgayrikabili hazım bu vapur işle- rini görüyor ve.. buluyoruz. Eğer, hilmediğimiz için kötü vapurlar aldık, kötü vapurlar 1s- marladıksa bu büyük bir ayıb ve kusur; komisyon almak için böyle yaptıksa en büyük, konuşulması bile gayrühtiyari insana milli hi- cab veren bir ayıb ve suçtur! Her halde ve muhakkuk ki, bu işi bir an önce tasfiye etmek ve hakikati aydınlatmak gündengüne — milli vicdanda artan ve kabaran ztı - rab ve teessürü dindirmek — için hayırlı olacak. Meğer, Denizbank değil de bir rezalet bank kurmuşuz ve en bü- yük, hayırlı bir teşebbüs ve hüs- müniyeti maskara etmek için eloğ- | huna ne fırsatlar bırakmışız' lııy-ı ret! ETEM İZZET BENİCE | Münasebatı (4 Gacü sabitedea devam) İtalyanın büyümesi için Alman- ya müzaheret edecek, buna karşı İtalyan kıtaatı da İspanyada Wran- sayı meşgul ederek zayıf düşüre- cekler ve istikbal harbinde Fransa | Avrupada çok müşkül bir hale uğ- | rıyacak diye İtalyanlar arasında şimdi yerleşmiş bir kanaat vardır. Onlara göre Fransa, bir taraftan Almanya ile, diğer taraftan İtalya ile uğraşmağa mecbur olcağı gibi İspanyada da İtalyanlar buluna- rak Fransızların cenubi Afrika ile olan irtibatların) kesmeğe çalışa- caklardır. İtalyadaki haleti ruhiyeye dair verilen mâlümattan çıkan şu ne- Üdeyi Unulmamak İâzım: He İtalyanın noktai nazarına düşünülmekte, her hesab nikbin- likle yapılıyor. Bilhassa Almanya- Kararı (1 inel sahifeden devam) diği zaman İngiltere hükümetinin bir itilâf akdi mükün olmamasına, binaen takib etmek tasavvurun - da bulunduğu siyaseti ilân ede- ceğini beyan etnek.edir. Mutedil Arabların murahhası Ragıb Beyin kardeşi Medhi Ma- şaşibinin tethişçi Arablar - tara- fından ağır surette yaralanmaş olduğuna dair Filistinden gelen haber konferans mehafil'nde bü- yük bir tesir icra etmiştir. Ayni mehatil, Filistindek A - Trabların istiklâli projesini tahak- kuk ettirmeden evvel harekâtına nihayet vermek için mandater devlet tarafından — ifa Tet etmektedirler. Hüşüğülln Hamamlara Verilecek Su Meselesi Belediye Datmi Encümeni ha- mamlara verilecek suyun — daha ucuza verilmesi işini inceden in- ceye tetkik etmiştir. Bu tetkik ne- ticesinde suyu hamamlara 7,5 ku- Tuşa vermek için Belediyenin beş yılda 75 bin lira bülçeden feda- kârlık yapması lâzım geleceği gö- rülmüştür. Bu, hayli mühim bir miktar ol- duğundan karar karar Valinin av- detine talik edilmiştir. de içtimar Belgradda şubat ayında! yapılacaktır.. MATBUAT KONGRESİ Bükreş 23 (Hususi) — Balkan matbuatı köngresi içtimalarını bi- tirdi. Bu kongreye iştirak eden - der bugün Kral tarafından kabul edileceklerdir. Denizbank Değil:| Bu Genç Kadını Kim Biçakladı? (5 inci sahifeden devam) Yalnız söylendiğine göre ken- ! disini ziyarete gelenler — çoktu. Maktulün cesedi üzerinde yapılan tetkikat bu cinayetin geçen cu - martesi günü akşamı, yahut pa- zar sabahi yapılmış — olduğunu tahmin ettirmektedir. Çünkü da- ha sonraki günlerde onu kimse görmemiştir. Diğer taraftan ihtiyar adamın ölümü etrafında yapılan tahkikat sırasında ortaya şöyle bir ihtimal konmaktadır; İhtiyar adam bahçesinde çalışı- yordu. Kendisi bahçede meşgul iken eve birisinin girdiğini duy- muş; bunun kim olduğunu anla- mak için gittiği zaman birdenbire vurularak öldürülmüştür. Bu ci- nayeti yapan adam kimse ihtiya- rTın tanıdıklarından — olacak diye | MEŞHUR EDİB (3 inci sahifeden devam) du ve bağırdı: — İki perde kaldı, mösyö... Yal- maz iki perde... İki kısa perde... Birkaç dakika fazla sürmez.. Baron, derin derin içini çekti. Ve genç Dümaya beklemesini işa- ret etti. Sonra Yeniden banyonun sularına gömüldü. Muharrir, piye- sini okuyup bilirdikten sonra kalk- ta, gitti. Bu müddet zarfında banyonun su-| yu soğumuştu. Baron titreye tit reye çıktı, hemen yatak odasına geçti, karyolasına yattı ve Dümayıl yanına çağırdı. Buridan sonrasını Dümanın ağ- zından dinliyelim. «İçeri girince büyük bir yelsle: si bir zamanda geldim. Bu| hâdiseden sanza piyesimi dinle - yemiyeceğiniz muhakkak. Müsa- ade ederseniz başka bir gün veya gece geleyim — Yok. yok!.. Mademki geldi - niz okuyunuz... Titreyerek cebimden defterimi çıkardım. Koskocaman bir şey. Baron, bunu görünce hayretten kendini alamadı. — Kaç perde bu piyes?... — Üç, fakat kâğıdların yalnız yüzüne yazıldığı için çok gö- Tünüyor. Geniş bir nefes aldı. Okumiya RADYOLİi ile SABAH ÖĞLE ve AKŞAM Her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız tahmin edilmektedir. Evin het | tarafı arandığı “anlaşılıyorsa da kâtilin aradığı parayı bulamadığı | da zannedilmektedir. İhtiyar a - damcağız bahçesinde yetişlirdiği bazı çiçekleri satarak birkâç para alıgış. Bir de kendisine hükü - met tarafından muhtaçlara edilen yârdım tertibinden para veriliyor- du. Zavallı ihtiyarın para birik - tirdiğini zannederke bu cinayeti işliyen katil, yamıldığını anlamıç ise de iş işten geçmiştir. Maznun olarak zabita Henri Vilis isminde ve yirmi sekiz yaş- larında bir adamı yakalamıştır. Fakat bu adam: — Benim vicdanım rahattır, ben kimseyi öldürmedim. Altı ay- danberi çalışıyorum, geçiniyorum demektedir. | başladım. Okurken bütün — vücu- düm titriyor, arasıra sesim kısı - | hyordu. Nihayet birinci perdeyi | bitirdim. Gözlerimi kaldırıp bak- miya Cesaret edemeden sordum. — Ne dersiniz, devam edeyim mi mösyö?... — Evet, devam ediniz. Çok en- | teresan bu... İkinci perdeyi, sonra üçüncüyü, dördüncüyü ve beşinciyi okudum. Defteri kapattım. Taylor yatağın- | dan fırladı: | — Benimle beraber — tiyatroya | geliniz dedi. Piyesinizi —okumak | için... | — Nanıl, mösyö, komitenin hu- | zurunda mı okuyacağım?. — Evet, bu cumartesi — günü... | | Tebrik ederim sizi... Piyesiniz cid-| den güzel... * Kristin, Komedi Fransez komi --| tesi huzurunda okundu ve büyük bir takdirle kabul olundu. Fakat, bazı hâdiseler yüzünden sahneye vaz'ı tehir olundu. Bilâkare büs- bütün vaz geçildi. Düma bundan Müteessir oldu mu? Hayır!.. Bilâ- kis intikamını almak istedi. Yeni bir eser hazırladı: Üçüncü Hanri. Bu piyes fevkalâde bir takdir ka- zandı, alkışlarndı. Aleksandr. Düma, yirmi dört Baatte, devrin en büyük en meş. hur muharrirleri sırasına geçti. (3 üncü sahifeden devamt) San'atı öğrenmeden hilesini Ü renen insanlar çoktur. Esasen ÜÇ babımın yokluğundan şikâyet P ğimiz bu gibi küçük san' memlekette fazlaca yaymağaı f buruz. Bunun için tedbirler mah! REŞAD FELİ HİKÂYE: f KORKAK! bir adamı niçin eve alıyor, vasına sokuyordu? Çünkü içkiyi ve sohbeti Bununla beraber kalbi fesad lâksız değildi. Sağlığında, bi | adamın hiçbir kötülüğü gört | Mmişti. Fakat şimdi?.. O zamaf koymuş oduğunu — açıktan meydana vurmuş ve tecavi” bir-hal almıştı. Kadına birkaç defa itiraflü hindu. Kadın reddetti, Sarbdtf | rif bir zaman sustu, sesini $ madi. * Bir gece.. Kapı vuruldu. dın odada meşguldü, çocuk kapıyı açtı, Karşısında o hi kılıklı herifi görünce irkildi ö) şey diyemedi, adam yukarı £ çokcuk da arkasından O Birdiler. Kadın birdenbire karşısl abus çehreli adamı görünct rinden fırladı, adam sorhü dili ağzına dolaşarak. o — Dur be. Ne telâş edişt” | Yabancı mıyız?.. ? Kadın: 4 - Rica ederim çıkınız, $ | | evimden diyorum size! Yakif — Yoksa ne yapacaksın? j — Avazım çıktığı kadar * var!» diye bağırırım. i — Ne bağırır mısın? Seni rim!. 4 Haydud kılıklı adam, bu F, söylerken belinden bir kafif kardı ve havada parıldat! — Bağırırsan öldürürüml” £ seni öpeyim... Kadın korkudan gözleri V müş, adamdan kaçmak istiy çamıyordu. Sarhaş herif yerek kadının üzerine yürül 4 — Bu sırada bir şangırtı - koPUĞE — sarhoş boylu boyunca yere Yü Küçük korkak, konsulun ? rinden eline geçirdiği bü vazoyu, olanca kuvvetile $#'9 | gun kafasına indirivermiştil ” giğ en garibi, onun baygın olar#i; tan pis, murdar vücudüne BF irkilmedi bile... İ Bekçiler, polisler geldi. SŞ alıp götürdüler ve... — MukfğİR şeylere tecavüz, bir korkâk' şahlandırabiliyordu!.. İstanbul Gümrükleri M. K. N. 5401 AZOA marka 210 numaralı kanuni sıkleti 304 kilo Başmüdürlüğünden: ağırlığında 2012 lira 30 kuruş değerinde *& 30 nisbetinde sun'i ipeği havi yün ipliği MKN 844 TY 1 M ve N GS 10 K 500 G 41 LD radyo| Tâmbası MKN 5316 440 G 22 LD yün kadın robu MEKN 5306 640 G 53 LD deri kadın çantası MKN 5311 2 K 220 G ipek kadın eibisesi MKN | 5353 1 K 540 G 115 LD ipek mensücat MKN 5349 420 G 37 LD ipek mensücat MKN 5351 400 G 31 LD ipek mensucat MKN 5352 1 K 430 G 113 LD safi ipek mensucat MKN 5355 560 G 41 LD ipek mensucat MKN 5360 500 G 25 LD ipek sabahlık 846 60 K 30 LD İktiyol MKN 5361 460 G 34 K ipek kadın elbisesi MKN 1213 ASA 3 M ve N GS 215 K S1 LD müstahzaratı kimyeviye MKN 5465 4 K 100 G yün fanile ve ceket MKN 5524 00 G ipek kadın elbisesi MKN 5458 M K 34 LD zuruf sepet MKN 151 42 K 47 LD mukavva kutu MEN 5525 7100 G 55 LD ipek kadın elbisesi MKN 152 29 K 30 LD mukavva kutu MKN 169 36 LD 36 KD mukavva kutü MKN 5453 3 K 200 G 41 LD işlemeli keten) yatak takımı MKN 5459 4 K 32 LD kullanılmış yün elbise MKN 5324 ipek elbise MKN 5452 7 K 500 G 30 LD sade pamuk karyola takımı 24/2/939 gününde saat 13 buçukta Sirkecide Reşadiye caddesindeki gümrük satış salonunda 1549 sayılı kanun mucibince ve 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde açık arttırma ile dahile ve harice satıla- caktır. İsteklilerden 96 yodi buçuk pey akçesi makbuzile maliye unvan tezkeresi aranır. Pev akçelerinin saat 12 ye kadar vezneye NL ĞE 939 deniz yer filotillâs ile 20 mı Ve 1 tayyare gemisi vardır. tezgâhlarında henüz yi olan 6 tayyare gemisi Ğ dır. Bundan başka yine teif gi da yapılmakta olan 4 ağıf F, g| zör ile ikinci derecede birif — | miler bulunmaktadır. İ Hava kuvvetlerine gelif ) mart günü İngilterenin k Pi ramına göre birinci İ tayyaresi olarak tam 1780 resi olacaktır. Halbuki b recedeki tayyarelerin mik* çen 938 mayısında anlaşılıyordu. — Bunlar iS€ Üü İngiltereye mahsus 0'UP Sg) deniz aşırı memleki faası için 500 tayyare şeeeeeen eee |340 G 25 LD deri kadın çantası MKN 5460 1 K 700 G 43 LD kullanılmış| anlgşılmıştır. Donanmayâ İf dımcı olarak yapılan tayYE gf miktarı ise sayısız dene€' çoktur. — 1038 teşrinisa$if” Cyil — İn dkümeti bu mil b yaz daha artacağını e€ gl Mişti. 1909 da — ise muhtelif çeşidii tayyarel

Bu sayıdan diğer sayfalar: