2 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

2 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇUA DU G UA SA L SA G G L # a v 4 f ' . g A g t A ) t ; ” ; ? . , B e A a CA Su Gibi Ayaküstü Bir Duble Bira 7,5 Kuruş! Komisy l'âlıifaturacılar oncular, | sonra istihlâk bir kat daha ço galacaktır. Bu itibarla İnhisar- lar İdaresi şimdiden tedbirler almaktadır. İstihlâk fazla olursa Bomonti fabrikasını da çalıştırmak mee- buriyeti hasıl olacağı anlaşıl- .maktadır. Bu takdirde İstanbul ve civarının bira ihtiyacını Bo- monti fabrikası temin edecek- tir. O zaman suculara da bira satmak müsaadesi verilmesi ü- zerinde durulmaktadır. Birçok Avrupa şehirlerinde olduğu gi- bi, halk kolay ve ucuzca — bir bardak su gibi bir duble bira tedarikine imkân bulacaktır. Hülen 12,5 kuruşa satılan bir duble biranın 6 zaman 7,5 ku- ruşa - satılabileceği — kuvvetle tahmin ediliyar. 176 Kaplıca — İşletilecek Umum Müdürü| — Herkes En Yakın “aların Dileklerile Kaplıcalardan İstifade- Meşgul Olacak &:&: Umum Müdürü "'"'Mumn yarın Ankaradan Gür çüRe gelecektir. Umum Mü- lt üklerde yapacağı tetkik- .,q"::un:: bilhassa gümrük ko- h ının kendileri için da- açi Tüllü bir kanun hazırlan- Ve manifatura eşyası itha - d nn da san'1 pamuk kar- .:':uu.u itbali sırasında ken- Mh N ceza alınmaması üze tüi Gleklerile meşgul ola - mm ve gerek tu- Tükleş den birer heyet güm- ler , Omüum müdürünü gümrük- d Şömüdürlüğündeki bürosun- de ŞV8ret ederek dilekleri üzerin- q,::—l verecekler ve hazırla - Terdip :;wrhn takdim edecek - Tin y Gümrük komisyoncuları - ı,_:':“klm kanunun hazırlan- tümu Sümrükler umum müdü- A yayaalara Ankaraya avdetinden son- aai Scaktır. Kanunun hazır Seğinş ' Hirasında Ankaraya gide- N::ıh haber verdiğimiz aa Acular heyeti de o zaman Ğnhıwm.n dilekleri İk- lr a Cüret ve Gümrük, İnhisar- ı.,,;:lhl-rı arasında görüşme Teşkil edecektir. Bu hu- :.' Vekületler arasında yakım- —m'"'lın başlanacağı haber | —— RÜŞVET ni P'lllışmeınıı'lırmdın N,_':_'t birisi, mıntakası Tüyvet Ömerden 3 lira Gizg v Üfmz, dün asliye üçüncü '—.:?—ım yapılan du- Tüğgtiş, dan sonra tevkif edil- No. 56 — Artık 6 zamandan itibaren ı:' tek emel için yaşıyor- » Ve bu cezayı verdim. " Yumruğunu — göğsüne "ti ye bağırdı: a U—.:“Lıouhnm. Sarı Yanisi Her im, ban $ Güdaktan bir hayret say - i üuı-" Fakat bu söz Mere - '—._m"ıdo hiçbir tesir hasıl -40 — Ceni Tönter, li Sin kata bir fasıladar sonra BBi YMA devam etti: & &ıw'ın-. BSarı Yanisin şatosun- Üüüzg BO İsminde bir adamın Nü anlatmıştım. Bu a Küreğ SETUDİ İtalyada müebbed Pu :"'Hım edilmiş birisidir. yakı, YAPMUŞ. yapmış, küçük çmağa muvaflak c- 1 Yanise elimle cezasını | ye İmkân Bulacak Yalova kaplıcaları Sıhhat Ve - kâletine geçlikten sonra ilk iş o- larak her sınıf halkın istifade ede- bilmesi için otel fiatlarını ucuz - latmak olmuştur. Fakat yol çok vzak olduğu ve müteaddid nakil vasıtaları değiştirildiği için hur- kes kaplıcalardan istifade edeme- mektedir. Bu cihet ehemmiyetle nazarı dikkati celbetmiştir. Memlekette 176 tane kaplıca menbaı tesbit e- dilmiştir. Fakat bunlar hâlkın is- tifadesine arzedilememiştir. Bir- çok vilüyet ve kazalara giden kap- hca yolları da geçilmez bir ha dedir. En ehemmiyetlilerinden işe baş- lanarak kaplıcaların peyderpey açılması hususunda — teşebbüsata girişilecektir. Bu suretle memle- ketin birçok yerlerinde yeniden kaplıcalar açılmış olacak, herkes €n yakın kaplıcalardan istifadeye imkân bulacaktır. zi Mülga Donanma Cemiyeti Tahvilleri Temmuzun beşinden — itibaren mevkli tedavülden kaldırılmış o- dan mü'ga «Donanma Cemiyeti tahvilleri» bedellerinin tediysine dün sabahtan itibaren şehrimizde de başlanmıştır. İş Bankasının Ga- lata, Beyoğlu ve İstanbul şubele- rine dün ekserisi sarraflar olmak üzere müteaddid kimseler müra- enatla ellerindeki her tahvil için 1 lira almışlardır. Değiştirme işi- ne 31 mayısa kadar devam edile- cektir. O tarihten sonra tahviller tamamile kıymetsiz addolunacak- tır. Tarak, Arnavutluk sahillerine çık- mıştır, Sarı Yanizin bu adamı ne suretle kendi hizmetine aldığını öğrenemedim. Yunanlı mıdır, İ- talyan mıdır, arasını da bilmiyo- rum. Yalnız bildiğim birşey varsa bu adamın Sarı Yanisten daha çok alçak birisi olduğudur. Bu adamın harikulâde bıçak kullandığını göz- lerimle gördüm. Bir gün bana mu- taddan fazla yemek getiren bir yuşağı gözlerimin önünde bıçakl- yarak öldürdüğünü gördüm. Bu faclanın yüzümde de bir h: tırası kalmıştır. Bakınız yüzümı Şu çizgi benim de o esnada aldı- Bum bir bıçak yarasından kalmiş- tir. Salvolyo, efendisi şatoda olma- diğh için, onun üsüllerini, fakat daha zalimane bir şekilde tatbik ediyordu. Hattâ bana karımın na- &l zulüm ve işkence içinde — bir hayaş geçirdiğini tafsilâtile an- lattı. Herkesin bir huyu vardır. Benim Temizlik Amelesi ve Temizlik Telâkkisi - Şehrin pisliğinden, gıda madde- lerinin bozukluğundan şikâyet e- | derken, bir haleti ruhiyeyi, bir te- lâkki, bir seviye, bir görgü me- selesini asla hesaba katmayız. Meselâ, temizlik yapmasını iste- diğimiz vatandaş acaba, hakiki temizliğin, sıhhatin, olduğunu biliyor mu?. Evvelki gün, matbaaya gelir - ken, Nuruosmaniye caddesinde çalışkan bir. temizlik nmelesinin Fakat, matbaaya gelebilmek i- çin, yolu değiştirmeğe — mecbur kaldım: Çünkü, bu çalışkan de - mizlik işi amelesi vatandaşın fazla gayreti, bu caddeyi, toz bulutları ile kaplamıştı. Göz gözü görmü - yordu. Ayda eline 16 lira maaş verdi- ğimiz ve temizlik telâkkisinden bihaber, bu günahsız vatandaş - tan, şehrin temizliğini beklemek ne kadar garib oluyar! BURHAN CEVAD Sinemalar Hakkında Yeni Tedbir Yaz münasebetile şehrin muh- telif semtlerindeki bahçe ve ge- zinolarda bu sene 100 e yakın si- nema ve tiyatro açıldığı anlaşıl- mıştır. Bunların arasında haftarın muayyen günlerinde seyyar kı panyalar tarafndan filim göste renler olduğu gibi daimi olarak her gece çalışanlar da balunmak- tadır. Evvelki akşam Ortaköydeki bu kabil bir sinemada vukua — gelen yangından sonra bütün yazlık si- nemaların sıkı bir kottroldan ge- çirilmesi dün alâkadarlara bildi - rilmiştir. Bu kintrollarda; muhafaza ter- tibatı olmiyan kapalı gazinolarda #aade edilmiyecektir. eeliğie, Bu Sene Pancar Bol Memleketimizin muhtelif mın- takalarından şehrimizdeki alâka- darlara gelen malümata göre bu yil fazfa mikfarda pancar ekilmiş ve yapılan ilk tetkikler mahsulün çok zengin olduğunu göstermiş - tir. Buü vaziyet karşısında şeker fab- Tikalarımız şimdiden işleme ha- zırlıklarına ehemmiyetle başla - mışlardır. Ezcümle Alpullu, Eskişehir ve 'Turhal şeker fahrikalarımızın İs- tanbulda — bulunan — memurları peyderpey yerlerine gitmektedir- ler. * Bu sene şeker İstihsalâtımızın pancar bolluğu sebebile çok ola- cağı anlaşılmaktadır. Binacnaleyh harieden, her yıl- dan daha az miktarda şeker ge- tirtilecektir. karım da köpeklerden hiç hoş'an- maz. Hattâ tevahhuş eder. — Sarı 'Yanis bunu bildiği için, benim hapishanemder. daha iyi olmakla beraber, karımı kapattığı ödaya dört tane iri köpek getirmiş. Kö- peklerin ayaklarına bağladığı zin- cirler, karıma kadar uzanmı na müsald imiş. Bu adamın karım hakkında söy- | lediği bir söz beni hiddetten çıl - gırtacak gibiydi. Üzerine doğru yürüdüm. O zaman bıçağını çekti. Bu darbeden bir mucize kabilin- den kurtuldum. Herhalde beni de- ll öldürmek, kılıma bile dokun- filim gösterilmesine kat'iyyen mü- | Çeviren: MUAMMER ALATUR Mes'ud Çiftler Senelerce İyi Geçinditer Fakat Evvelki Gün... 'Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuştu. Kanber ile Meliha, bundan on sene evvel evlenmişlerdi. Her iki- si de birbirinden memnundu. Ga- yet iyi geçiniyorlardı. On yıl için- de bir defa bile birbirlerile kav- ga etmemişler, birbirlerinin kalb- lerini — kırmamışlar, - birbirlerini incitmemişlerdi. Kanber karısını çok seviyordu. Melihanın da kocasına karşı sev- Bizi ve saygısı vard. Mes'ud idi - ler. Bütün günlerini saadet için- de geçiriyarlardı. Her ikisi de içiyordu.. Kanber her akşam evine bir iki şişe rakı veya şarabla dönüyordu. Kocası eve gelince; Meliha beş on dakika zarfında rakı sofrasını hazırlıyor ve sanra karı koca kar- Şi karşıya oturarak içmeğe baş- hyorlardı. Pazar günü akşamı Kanber ber- mutad evine yine iki şişe ile dön- dü. Genç adam yemek odasına Birdiği zaman, içki sofrasının ha- zırlanmış olduğunu gördü. Yüzü güldü. Karısını çağırdı. Meliha geldi. Kanberin karşısına oturdu. Demlenmeğe başladılar, — içtiler, tA göç vakitlere kadar içtiler, iç- tiler... Her ikisi de adamakıllı sarhoş oldu Hele Kanber içkinin tesiri ile kendinden geçli, müvasenesi- ni kaybetti, Saçmalamağa, abuk sabuk konuşmağa başladı. Kocasının bu bareketi Melihayı biraz sinirlendirmişti, — Kanber, dedi. Yeter, fazla gevezelik etme, canımı sıkıyorsun! Kanber karısınım bu ihtarma akirış etmedi. Söylenmekte de- vam etti. Bunun üzerine Meliha kızdı. İlk defa olarak kocasına ha- karette bulundu. | — Alkolün tesiri ile ne yaptığını bilemiyen Kanber kalkt, eline | geçirdiği rakı şişesini karısma doğru fırlattı, fakat bereket ver- sin, şişe Melihanın bir yerine isa- bet etmedi. Kanber, döğmek için genç ka- dımın üzerine saldırdı. Kadın kaç- tı ve soluğu Küçükpazar karako- lunda aldı. Keyfiyeti haber verdi. Biraz sonra Kanber ikarakola getirtildi. Meliha karşısında koca- sım görünce, birdenbire tekrar öfkelendi. Adamın üzerine hücum eti ti. Kanberi döğmek istedi. Fakat polis araya girdi, onları ayırdı. Meliha, kocasını döğmeğe engel olduğu için polis memuru Meh - med Aliye de hakarette bulundu. Vazife esnasında polise haka - ret eden Melihanın muhakemesi- ne dün asliye dördüncü ceza mah- kemesinde başlandı. Mahkeme, duruşma sonunda, Melihayı suçlu buldu. Onu bir ay 20 gün hapis ve 31 lira ağır para cezasına mah- küm etti. Meliha 3005 numaralı cürmü- mamak için emir almış olmalı ki, ı bıçağı fırlattıktan şgonra yüzümün kesilerek kan akmağa başladığımı görünce şaşırdı. Filhakika Sarı Yanis Avrupa - dan dönüşünde yüzümdeki yara izini görünce tahkikat yaplındı ve Salvolyonun beni yaraladığını öğ- renince, herifi birkaç gün ayağa kalkamıyacak halde döğdü. İşte bu adam da, Sarı Yanisten ziyade benden nefret ediyordu. Karım öldükten ve Sarı Yanis şatodan gittikten sanra ben bu herifin elinde kalmışlam. Artık bu . Fena sözlerle ona hakaret et- | Çeşmede Kavga.. Sucu da, Genç Kızda Mahküm Oldu Bir hafta, on gün evvel, Edirne- kapıda, bir çeşmede galiz küfür- lerle birbirine hakaret eden ve birbirini döğen saka Hasan ile Nüski isminde genç bir kızın du- ruşmasına, dün Sultanahmed ü- çüncü sulhoezada devam edilmiş ve muhakeme neticelenmiştir. Dünkü celsede Nüski kendisini müdafaa ederken, şunları söyle miştir: — Hâdise günü, bir desti ile su almak üzere, evimize yakın bu- lunan çeşmeye giltim. Sucu Ha- san da arada idi. Sıra bekliyordu. Biraz sonra sıra ona gelince: — Amez, dedim. Acele işim var, Müsaade et, önce ben destimi do- durayım, sonra da sen tenekele- rini doldurursun! Hasan kaşlarını çatarak, sert bir tavırla: — Benim de işim var, daha ye- di sekiz eve su götüreceğim.. Sı- ranı bekle!, Ona yalvarmağa başladım: — Tencereyi ateşe koydum, bu- raya geldim. Eğer geç kahırsam, beni bekletme... Hasan ayni sert tavırla: — Senin tencerendeki etinden bana ne?, dedi ve bağırdı: — Haydi fazla söylenme! Çekil karşımdan, yoksa canını yakarım. Hasanın bu sözleri beni kızdır- muştı. Ona ben de hakaret etlim, Hasan üzerime saldırdı, döğüş - meğe başladık. Biraz sonra yöl- dan göçenler bizi ayırdılar. Nüski ile Hasanın suçları mah- kemece sabli görükdü. Birbirle- rine hakaretten dolayı her ikisi de 3 er gün hapis ve döğmekten de 25 er lira para cezasına mah- küm edildi. Hakaret karşılıklı ol- düğü için hapis cezalarının iska- tına ve para cezalarının da teciline karar verildi. KISA POLİS HABERLERİ * Kadıköyde Kurbağalıderede geşmeden su alımak yüzünden çı- kan kavga neticesinde 9 yaşında Perihan odında bir kız teneke ile Ömer adında bir çocuğu başından yaralamıştır. * Karaköyde simitçi fırınında çalışan Hazım adında biri bir para meselesinder çıkan kavga netice- sinde Adil adında bir kahveciyi yaralamıştır. * Halâskârgazi caddesinde 97 numaralı apartıman kapıcısı Ni- şanın 8 yaşındaki oğlu Karabet a- partıman merdivenlerinden yu - varlanarak mühtelif yerlerinden yaralanmıştır. meçhud kanununa göre de derhal tevkif edilerek hapishaneye gön- derildi. ÖLÜM ÇENBERİ ZABITA ROMANI cak diye düşünüyordum. Halbuki karım öldükten sonra, başlıca se- beb ortadan kalktığı için, Sarı Ya- nisiv de bana karşı kini azalmıştı. Salvolyo ilk iş olarak bana ve- rilen yemeği azalttı. Berekel ver- yemek yemeğe hiç iştihaı yoktu. Fakat yiyeceğim mütem diyen azaltılınca, bende de mecal- | sizlik başlamıştı. | | | Bir gün hiç ummadığım bir hâ- dise oldu ve bu hâdise bana selâ- met yolunu açtı Salvolyo hayatı patronu gibi sefer'küenbilir nasıl intikam ala - | düşünmüyordu. Şutoda sık sık se- | İPOLİS VE MAHKEMELER | 3 —80N TELGEAF— ı.ıııı Ucuzluyor İnhisarlar İdaresi Bunun İçin Tedkiklere Başladı Dünden itibaren piyasaya çıka- rılan 40 derecelik yeni çeşid rakı- yı her tarafda bulmak mümkün oluyor. Birçok kimseler yeni ra- kıyı fena bulmamışlardır. — Alkol derecesi düşük rakıların rağbet bulacağı anlaşılmaktadır. Rakı ile mücadeleye devam eden İnhisar- lar İdaresi bu gaye ile, evvelce de yazdığımız gibi, alkol derecesi da- ha düşük rakılar yapacaktır. Biranın ucuzlatılması gayele - rinden en mühimmi de rakı istih- lâkinin azalmasına yardım et - mektir. İnhisarlar İdaresi yine ayni maksadla çarab fiatlarını da ucuzlatmak için tetkikata başla - mıştır. Muhtelif inhisar işleri üze- rinde tetkikat yapan Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz şarabın ucuzlatılması için tetkik- ler yapılması hususunda alâka - darlara bazı direktifler vermişlir. Varidatta mühim noksanlık mey- dana gelmemesi için ucuzluğu na- sıl temin etmelidic? İnhisarlar - daresi bu nokta üzerinde duruyor. Şarabi ucuzlatabilmek için sürü- mü temin etmek lâzım geleceği ilk tetkikler sırasında anlaşılmış- tır. Bugün şarab istihlâki pek faz- la değildir. İstihlâk ucuzlukla ar- tacak ve bugün temin edilen va- ridat, fazla sürüm dolayısile o za- man da elde olunabilecektir. Bü- tün bunların neticesinde halka ko-| laylık gösterilmiş, varidat azal - Şarap da i | madan ucuzluk temin edilmiş ve nihayet rakıya karşı açılan mü - cadeleden de iyi neticelere varıl- mış olacaktır. | Sürümü arttırmak için de bir- çok tedbirler almak icab edecek- tir, Şarab bir buçuk bardaklık su gişelerinde de satılacak ve her le- kantada içilmesine müsaade edi- lecektir, Yeni Meccani Plâj Kumkıpı——gamıtyı Arasında Açılacak Belediye tarafından Selimiye civarında yapılan halk plâjı bü - yük bir rağbet görmüştür. Bilhassa şimdi © civardaki çocuklar ve gençler pis ve tehlikeli yerlerde denize girmiyerek bu plâja git - meğe başlamışlardır. Bu rağbet üzerine Belediye Reisliği yeni bir meocani helk plâjı daha açmayı kararlaştırmıştır. Bu plâjın Kum- kapı - Samaltya arasında tesisi mü- nasib görülmektedir. Diğer taraftan önümüzdeki yaz mevsiminde de Beşiktaş ve Bakır- köy ile Boğaziçi ve Anadolu sahil lerinde yeni halk plâjları açılarak meccani plâjların adedi çoğaltı - dacaktır. fahet âlemlej tertib ediyor, Dra- cın dansözlerini ve şarkı söylü - yen en meşhur kızlarını şatoya getiriyor, Sarı Yanisin gıyabında, onun bile yapamıyacağı şekilde keyif sürüyordu. Bahsettiği mi hüddinden fazla uzun sürmüş- tü. Sabahın ilk ışıkları pencerem- den içeriye girdiği zaman höcre- ün kapısı birdenbire açıldı. Sal- volyo tam manasile sarhoş Bir İralde içeriye girdi. Bileğinden ya- Kaladığı bir kızı da içeriye soktu. Kızın kim olduğunu bilmiyor - n gece, eğlence âle- | dum, Fakat halinden sön derece korktuğu belliydi. Mümkün ol - duğu kadar Salvolyodan uzak kal- müağa çalışıyordu. Demek ki Sal- völyonun —mütad davetlilerinden geğildi. Sonradan — İşkodrada bir tüccsrin kızı olduğunu öğrendim. Babası ilk Balkan muharâbesi — | | HALK ©07 İstanbul Limanında İngiliz Gemileri Dost ve müttefik İngilterenin Akdeniz donanmasına — mensub — Verstik dirednotu ile dört torpi - do muhribinden mürekkeb filo bu sahah limanımıza gelmiş bulun - maktadır. İzmir limanımız da, ay- ni müttefik ve dost memleketin yine Akdeniz filosuna ' mensub Malaya zırhlısını, bugün misafir etmektedir. İstanbul limanını bugün ziyaret etmiş olan misafir filo ile birlikte, İngiliz filosu başkumandanı Ami- ral Sir Kaninghan da memleketi- mize gelmiş bulunmaktadır. Astanbul ve İzmir limanlarını | ziyaret eden İngiliz gemilerinin seyahati çok mühim ve manali - dır. Bilhassa İzmir limanı, kurtu- luş harbindenberi ilk defa, — bir yabancı devlete aid harb gemisini — mavi sularında selâmiryor. ü Şarki Akdenizde emniyet ve sulh koruyuculuğunu beraberce üzerlerine almış bulunan Türk ve İngiliz donanma ve kuvv-tle - — rinin bu dostça temasları, bağlılık ve sağlam ittifak yakınlığı üze - tinde yeni ve samimi tezahürlere — vesile olacaktır. Bu sabahtanberi İstanbul — ve İzmir, dost devlet deniz filolarına — karşı en candan sevgi ve sempati- yi göslermektedir. Şu dakikada İstanbul topraklarına ayak bas- mış bulunan Büyük Britanyanın centilmen mümessilleri, asil 'Türk millet €n halisane ve an'anevi misafirperverliği ile ağırlanmak- | tadırlar. İki eşsiz. kuvvetin sulh idenli için birleşmeleri, dünyanın niza- mında, mühim rol oymyan, isti - | kamet ve müvazene değiştiren bir ümil olmuştur. a İngiliz misafirlerimizi hararetle | selâmlarız. REŞAD FEYZİ Birimizin Derdi —— Hepimizin Derdi Biranın şişesi cuzlıyacak, Fakat.. K. M. imzalı bir okuyucu - muüz yazıyori «Gazeteler bira şişesinin w cuzlıyacağını yazıyorlar. 20 kuruşa veya 17,5 kuruşa ine- cekmiş. Bu ucuzluk başla - dıktan sonra da, yine gazino- larda, bazı bahçelerde, meze- İsiz birayı 70, S0, 90 kuruşa mı) içeceğiz?. Bu fiatlara karışan, bakan bir daire çıkmıyacak mı?. İnhisarlar İdaresi — bu ucuzluğu yaparken, Belediye de, hiç olmazsa, bahçelerde, gazinolardaki fiatları indirse.. Yoksa, bakkalda biranın şişe- &i 20 kuruş olmuş, fayda ver mez. Çünkü, bizim memle - kette, bakkaldan bira alıp da evine götürüp içen çok az in- san vardır. Daha ziyade, her- kes bir gaziniya oturup buzlu bir şişe bira içmek ister..» ralık kızı da kandırarak babası nin evinden kaçırmış. yordum. Herif ne diye kızı höcres me getirmişli. Orasını anlıyamaz dım. Sarhoşluk bu! z olduğunu genç kıza bilfill göster- mek istiyordu. Bunu isbat etmek içinde sallana salana bana doğ- | rü yürüdü. Bıçağını çekti, küfürler savurmağa başladı. Ben hiç sesimi çıkarmıyordum. — Kütfür faslı bitmeden kaburgalar | rıma doğru şiddetli bir yumruk öndirdi. Artık karbaçlara, yumrula | dara alışmış olduğum için, dişle'» © riMi sıkıyor, sadece sabrediyör « dum. #Devama var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: