29 Nisan 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

29 Nisan 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T 20.4.928 Ankara TAPLAR Mülkiye Ankaraya gidiyor Mektebin adı değiştirildi, kadrosu Kamutaya verildi nkara, 28 (Hususi muhabirimiz ğildir_iyo_r) z Meclise gelen bir kanun lâyihasile devlet işleri için yüksek tah- sil görmüş memur yetiştirmek üzere kurulmuş — olan Mülkiye mektebinin adı “Siyasal bilgiler okulası,, na çevrilmek- te ve mektep Ankaraya nakledilmektedir. k Siyasal bilgiler okulasının talebe kadrosu her yıl ilk sınıfa alr hacak talebe adedi 140 1 geçmemek üzere 420 olarak tesbit edil- Miştir. Okulaya lise mezunları müsabaka imtihanı ile alınmacak- tır. Her yıl imtihanı kazananlardan en az dörtte üçü ileride Ma- liye Bakanlığı emrinde çalışmak üzere ayrılacaktır. — Siyasal bilgiler okulası talebesinin yedirilmesi, içirilmesi, ya- tırılması devlete aittir. Üİ n Z Siyasal bilgiler okulasında tahsilini bitiren talebeden maliye ayrılanlar Maliye Bakanlığı emrinde, diğerleri hükü- Metçe kendilerine gösterilen yerlerde ve işlerde bu mektepte ge Çirdikleri müddetin iki misli çalışmağa meburdurlar. Mektebin kadrosuna gelince; 1 profesör 125, 2 profesör 100, . 2 profesör 90, 3 profesör 80, dört profesör 70, 12 profesör 55 li- Ta maaşlı olmak üzere tesbit edilmiştir. .0<2€ Vekiller heyeti dün toplandı Ankara, 28 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Heyeti-vekile gün saat 4 te İsmet İnönü'nün başkanlığında toplaridı. Bu top> lantıda dış işleri üzerinde müzakereler cereyan cttiği tahmin o- uyor . o00 Merkez Bankasından avans Ankara, 28 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Merkez Ban- kası heyeti umumiyesi bugün toplandı. Rapor olduğu gibi kabul edildi. Vazifeleri biten iki mürakibin yerine eski maliye müfet- tişlerinden İsmail, Demiryolları muhasebe müdürü Cemil seçil- diler, Banka tarafından teklif edilen nizamname tadilâtı da kabul o- lundu, Bu tadilâta göre, Merkez Bankası, hazineye tahvilât ve bono mukabili evrakı nakdiyenin ödenmiş karşılığından yüzde (80) e kadar avans vermeğe salâhiyet istemiş ve bu istek kabul Olunmuştur. © © © Hava kuşu. kursu açıldı 'Ankara, 28 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Hava kuşu kursu, bugün açılarak tayyare cemiyeti merkezinde talebeye bi- Tinci nazari ders verilmiştir. Sahanın açılma merasimi, cuma gü- Nü yapılacaktır. : Rusyadan İstanbula gelen tayyareler — yarın buraya getiri- lerek kurulacaktır. Cuma günkü açış resminde motörsüz tayya- reler de uçacaklar ve paraşütla atlama tecrübeleri de yapıla- Vtre Liselerin imtiîıa?ı 'ğünü seçildi Ankara, 28 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Maarif Ba- kanlığı imtihan zamanlarını tesbit etmiştir. Orta mektep ve li- selerin imtihanları 11 mayıstan 26 mayısa kadar yapılacaktır. Sözlü yoklama 10 hazirandan 25 hazirana kadar devam edecek- tir. 26 mayıstan 10 hazirana kadar geçecek 14 gün içinde yazılı â:klımı kâatlarını okuyacaklar, muallim meclisleri yapacaklar a Bu aralıkta, talebe ders görmiyecektir. Ayrıca bir imtihan ta- limatnamesi de hazırlanmaktadır. e © Hilâliahmer A.dını Değiştirdi, KIZIL AY Oldu Ankara, 28 (Hususi muhabirimiz - bildiriyor) — Hilâliahmer Törükreyi Si AMAD Kçamur oe 1 Sıhhiye Bakanı doktor Refil y açmıştır. Top- h::.:ı:ykmhğmıy:mulyı saylavı doktor Cemal Tunca, ikinci ğ_lşkınukı.n 'da doktor general Ali ile Edirne - saylavı doktor 'atma seçilmişlerdir. , Raporl:r okîındukm sonra kürsüye gelen Sıhhiye Bakanı doktor Refik Saydam, Hilâliahmerin yardımlarını saydı, Hilâli- in ya) a olduğu gaz maskeşi fabrikasının kışa doğ- Tu açılacağını söyledi. Sıhhiye Bakanı bütçeye 180 bin lira zam edilmesini istedi ve bu dileği kabul edildi . Çorum saylavı doktor Mustafa Cantekin, tüccardan Hasan, Saylav Şakir Kesebir, Siirt saylavı Mahmud Soydan, İ_ıpşm Saylavı Mükerrem tekrar merkezi umumi azalıklarına seçildiler. Bundan sonra Türk dilinin büyük kurucusu Cumhur başkanı Atatürk'ün, katına sunulan dilek üzerine, Hilâliahmer admı P. Y, adına çevirmiş olduğu hakkımda okunan takrir sürek- Hi alkışlar arasında kabul edilmiştir. Hilâliahmer Cemiyeti, tem- Muzun birinci gününden itibaren “Kızılay,, adını kullanacaktır. Atatürk'e, Kamutay İsmet İnönüne heyeti umu- Miyenin en yüksek saygılarının sunulmasına karar verildikten #Onra toplantıya son verilmiştir. * Ankara, 28 (Tan) — Mayı- sın on beşine doğru Nazilli fab- rikasının temelatma merasimi yapılacaktır. Başbakan General İsmet İnönü temelatma merasi- minde Nazilliye gidecektir. ll. Ankara 28 (Tan) — Yarın ste Türkiye Karasuların - d.:'*ln gemilerin yıkıntıların- Ve harice gönderilecek pâr- ==ndın alınacak Gümrük res tir kkındaki lâyiha ile iki tef- i konuşulacaktır. Zırai satış Kooperatifleri Ankara, 28 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — Meclise raj satış kooperatifleri hakkın - da bir lâyiha gelmiştir. Buna gö re, çiftçi ve büyük çiftçi hakkı- ni haiz bulunanlardan en az 12 kişi aralarında mütedavil ser - mayeli ve mahdud mes'uliyetli bir Zirat satış kooperatifi teşkil edebilirler. İkinci maddede: | “ayni mahsulün satışı için bir yerde birden fazla kooperatif kurulamaz.,, denilmektedir. Bu kooperatiflerin vazifesi şunlar - dir: 1 — Ortakların ve dolayısile memleket mahsullerinin devam lr ve kuvvetli mahreç ve müşte- ri bulması. 2 — İcabında bu mahsülleri ham madde olarak işlemek, bu suretle elde edilen maddelerin satışını yapmak. 3 — Dahil ve hariçteki muta- vassıtlara giden kazancı müs - tahsillere mal etmek 4 — Memleket mahsullerinin standardize edilmesinde müs - tahsillere ve ihracatçıya düşen vazifeleri devletleştirmek. Ekonomi Bakanlığı ötedenbe ri düşünmekte olduğu ihracatı- mızı teşkilâtlandırmak tasavvu runa bu lâyiha ile ilk adımı at- mış bulunmaktadır. Bakanlık bu lâyihanın Meclisin bu içtima devresine çıkarılmasına çalışa - caktır. — ANKARA KÜÇÜK ı HABERLERİ * Ankara, 28 (Tan) — * Ankara, 28 (Tan) — Incesu kaymakamlığına Beyşe- hir kaymakamı Faik, Seydişe - hire Sımav kaymakamı Ömer Fuat tayin edilmişlerdir. * Ankara, 28 (Tan) — Tokat sorgu hâkim vekilliğine Kars adli ihtışas mahkemesi müstantiki Ahmet Hamdi, E - dirne sorgu — hâkim vekilliğine Sinop adli ihtisas — mahkemesi müstantiki — Mustafa, Bilecik müddeiumumili; Lülebur - gaz ititisas mahkemesi müddet- umumisi İbrahim, Kuşadası hâ> kimliğine Ovacık hâkimi Faik, İzmir müstantikilğine Muş müd deiumumisi Mümtaz tayin edil - mişlerdir. * Ankara, 28 (Tan) — Posta, telgraf ve telefon teşki - Yâtı hakkındaki kanunun 14 ün- cü maddesine aşağıdaki hükmün ilâve edilmesi Kamutaya teklıf edilmiştir: “İdarede makbuz ve mektüp- lara yapıştırılan damga ile Hi - lâliahmer, Himayei etfal ve em- sali pulların bev'iyelerinden şim dive kadar toplanmış bulunan - larla badema toplanacakların posta ve telgraf memurlarının muavenet sandığına sermaye o- larak verilmesi.,, * Ankara 28 (Tan) — Basha kan İsmet İnönünün oğlu Ömer Tnönü yarın saat ücte Ankara Palasta cocuk bavramrı dolavısi. le arkadaslarma bir danslı cav zivafeti verecektir. Bu cava her mektepten murahhaslar secil - | mek suretile 500 çocuk çağırı! - mıstır. * Ankara 28 (Tan) — Birin- citesrinde vaprlacak süfus savr- mı icin bütün Bakanlıklar mü - messillerinin de istirakile 1 Mavısta istatistik genel müdür- lüğünde bir komisyon toplana- caktır. Kamisyon vapılacak sa- vım islerinin şekli kararlar ve- recektir. * Ankara 28 (Tan) — Mali- ye encümeni buetinbüi sonlantı- sında hazı maddelerden alma - cak istihlâk ver, isi hakkındaki kanunu müzakere ve kabul et - mistir, Büitce encömen.. vyarınki istimamda kazanc verrisi tadi- lâtını müzakere edecektir. * Ankara. 28 (Tan) — Talim ve Terbiye Heyeti bugünkü top TAN BÜKREŞTEN SON MEKTUPLAR G RBİYE Bir erkek veya kadın için terbiyeden üstün güzellik ola - bilir mi? Alman filozofu Layp- niç, insanı insan eden bilgi de - ğil, terbiyedir, derken ne doğru söyler. Hattâ insanı yalnız in- il, hayatta muvaffak ük nisbette, belki eden de, terbiyedir. 'Terbiye, vücudun güzelliğin - den daha yüksek, rulhun güzel - liğidir. Çirkin bir insana, terbi - yeli ise, tahammül edilir ama, terbiyesiz insandan, güzel de ol- sa, mümkün oldukça - kaçınılır, Mecbur kalınmadıkça konuş - mamak tercih edilir. Güzel yüz- lü bir terbiyesiz, münasebetsiz sözleri, kaba hareketlerile bir taraftan içine girdiği havayı ze- hirler, öbür taraftan, konuştuk- ça, kımıldadıkça güzelliğini kay- beder. Halbuki, bazan, kemik - leri fena çatılmış, çizgileri kaba düşmüş en çirkin yüzü, terbiye güzel bir kılıf gibi örterek, tabı- atın kusurlarını bile göze fark ettirmeyebilir. Hulâsa, terbiye, yaradılıştan daha kuvvetli, da - ha müessirdir. Bükreşte yaşayan bir yabancı Romen milletinin en karak- teristik vasıflarından biri ola - rak, her şeyden evvel terbiyesi- ne hayran olmak lâzımgelir. Devlet adamımdan, millet veki - linden başlayarak, memurlar - dan ve sanat erlerinden geçe - rek, kahve garsonuna ve tram - vay vatmanma kadar, herkesin, bir sevki tabit ile terbiyeli ol - dukları göze çarpabilir. Bir sev- | ki tabif ile şu demektir ki, kim- se, zoraki terbiyeli değildir. Ya- ni terbiye, günün şu veya gece- nin bu saatında, keyfinin o ânı- na göre, ve görüştüğü adamın da filân veya falan olmasına na- zaran ayârı aşağı yukarı değiş - tirilen, bazan ilerliyen, bazan duran, kalp ölçü değildir. Ro- men, terbiyeli — görünmek için değil, esasen terbiyelidir de o - nun için terbiyelidir. 'Terbiyenin umum miyetim navasını: — öyle bir halc getirmiştir ki, nereye giderse - niz gidiniz, ağır bir söz işitmek, kaba muameleye rastgelmek, â- deta müşkülleşmiştir. Nezaret - lere girdiğiniz zaman en yüksek hükümet âmirlerini en küçük memurları ile konuşurken, bi - rinciyi ikinciye karşı gayet na - zik, ikinciyi de birincinin ehli « yetine, mevkiine mutlaka say - gili görürsünüz. Memur âmiri - ne karşı küstah olmağı bilmedi- ği gibi, âmir de memuruna kar- şı sandalyasından alınmış âriyet ve muvakkat çalımların tepele- rinden nihayetsiz — uçurumlara bakar gibi, kuşbakışı ile bakmaz. Biri daha yukarıya, diğeri daha aşağıya oturmuşlar, fakat ikisi de, muamelelerinde, ölçülü ve saygılıdırlar. En dikkate değer nokta şudur: Hükümet memu - ru, bilhassa halk ile temasında, her şeyden evvel o halkın verdi. ği vergi ile geçindiğini anlamış gibidir ve bu anlayışını, sözü ile, ve hareketile hissettirir. Ken' | sine iş için müracaat eden ada- ma surat asmaz, kafa tutmaz ve... atlatmaz, Romen memuru ve Romen halkı, vatandaşı veya yabancısı, her temas ettiğine Fransızların serviablitö dedik - leri hizmet etmeği, yararlı olma ğı tabiat edinmiştir. O kadar ki, işiniz olan dairede, yanlış uğra- dığınız memur önünüze düşer, sizi işinizin asıl memuruma ka - dar götürür, ve ondan sonra se- lâmını yerir, çekilir. Sokakta her hangi bir kimseden bir yol sor - sanız, kızmaz, suratınıza dik dik bakmaz, biliyorsa, gösterir. Ya- bancı olduğunuzu anlarsa, hat- tâ sizinle beraber gelir. Bir tre- ne bindiğiniz zaman kontrolö - rün tavrı, bir tramvaya bindiği- niz zaman paranızı bozan bilet kesicinin bakışı, kumpanyanın hakkını çalmağa azmetmiş bir sabıkalıya karşı bütün — dik- katini uyanık tutmağa — ha- zır olmak vaziyeti değildir. Fazla olarak, soracağınız her malüâmatı size verir. Bilmiyor - sa, cebindeki “guide” e baka - rak, yahut bilen birinden anla- yarak söyler ve muamelesinde daima yüzü güler. Suratmı as - maz, kaşlarını çatmaz. Bükreşe her hangi bir yabancı gelince,Romen, vazifedar olma- yan Romen dahi, hemen etra- fmı alır. Parkları, müzeleri, ti - yatroları ve bir yabancının gör- mesinde fayda umdukları her yerlerini gezdirir, gösterir. Bü - tün bu zahmetten sonra bir si - gara ikram ederseniz, âdeta minnettar olur, gözleri gülerek teşekkür eder ve gene gezdir - mek üzere tekrar önünüze dü - şer. Vaziyetlerini kafalarında bi mesele yapmamış nice ne müdürleri ve n tiş Teri gördüm ki, yabancı talcbe- lerin önünde, günlerce, geceler- ce, Kuk acentesi rehberi gibi yol göstericilik ettiler ve böyle yapmakla da alçalmadılar, bilâ- kis yükseldiler, Bir kahveye veya lokantaya girdiğiniz zaman, en yüksek bir memuru, eğer — tanımıyorsanız, tavrından, “ben falanım ha! O. na göret,, demek isteyen hususi BZ N A ei $ —— » AĞZINI AÇMAZSAN... Bir İngilizce kitaptan almış. Arkadaşın biri bana, bizde ol- mıyan bir darbı mesel söyledi; “Ağzını açmazsan içine si- nek kaçmaz..,, Mükemmel lâf değil mi?.. Bu darbı mesel Filipin adalarında söylenirmiş. Sineğimiz bu ka- dar bol olduğu halde neden bu darbı mesel bizde geçmiyor di- ye düşündüm, biraz düşününce de bu darbı meselin bizim için lüzumsuz' olduğunu hemen an- ladım... Çünkü: bizde sinek ağ- zını açmasan da kaçar; kahve i- le, çâyla, yemekle. Onun için ağzımızı kapalı tutmak bu mak- sadı Flipindeki kadar temin et- mez. İkincisi: zaten biz ağzımızı pek açmayız... ki; bu tavsiyeye lüzum olsun. Bundan dolayı bu güzel dar« bı mesel — ama gerçekten gü zel lâf — bizim için mânâsız ve lüzumsuz oluyor . Sinek lâfı edilince bazılarının gönlü bulanır. Ben öyle deği- limdir, Sinek pisliğini saklamır yan yegâne mahlüktur. Ve he- pimize nümune olacak bir hay- vandır. Geçenlerde bir gazetede “Or- han Selim,, in (İki inatçı keçi) başlıklı bir yazısını okudum. Bi- lirsiniz; şu dere üstündeki dar | geçidin biri bir taraftan, öteki diğer tarafından gelen ve hiç biri ötekine yol vermek istemi- î'er:k ikisi de suya düşen keçi- eti Orijinal yazıcı, bunu, bunu değil ya inadı hoş görüyor, lâ. kin böyle suya düşen inadın de- ğeri neresinde? Ben ise kara si- neğe bayılırım, Burnunuza ko- nar, kovarsınız... Bir — dakika sonra tekrar konar, gene kovar- sınız... Biraz sonra gene konar. Hatırımdadır, bundan — ne kadar olduğunu söylemiyelim — seneler evvel hukuk mektebi imtihanma hazırlanırken başı- ma musallat olan bir kaç kara sineği tepelemek için bir saat uğraşmış, bitap düşmüştüm. Benim beğendiğim işte bu karasineğin sebatıdır. (Ama i- nadı değil). Ona da ağız kapa- makla mâni olamayız. Cenabr Hak cümlemize karasinek se- batı versin. B. FELEK Geri verilecek bakışından tanıyamazsmız. Ce - m'yetin içine karışmca, hususi tavır, alelâde fânilerinkinden farklı bakış yoktur. — Böyle bir tavır, kalabalığın içinde, sakat bir manzara gibi, hemen gülünç olmağa mahkümdur. Ali Naci KARACAN ——— —e — e Mülkiye ve Hukuk mezunları Ankara, 28 (Hususi muhabiri miz bildiriyor) — İç Bakanlığı, Dahiliye memurları ks nununun ikinci maddesini değiştiren bir kanun projesi hazırlamıştır. Bu projeye göre mülkiye ve hukuk mezunları namzetlik devreleri ni nahiye müdürlüklerinde, ba- kanlık veya vilâyet maiyet me- murluklarında geçireceklerdir. Ancak Bakanlığın tayin edece- ği sair memurivetlerde de nam- zetlik devresinin geçirilmesi bu lâyiha ile tesbit edilmektedir. ——— lantısında Gazi Terbiye Enstitü sü imtihan talimatnamesinin müzakeresini bitirmiş; yeni e - saslara göre hazırlanan İzciler talimatnames'nin tetkikine baş lamıştır. Talim ve T-rbiye He- yetince bakaloryz imtihanları ders programlarının hazırlanma s; bitmek üzeredir. * Ankara, 28 (Tan) — Kur - ban Bayramında Seyfullah Ne - | | cektir. cib biraderler mağazasını soya- rak Zenith saatlerinden 5-6 bin liralık saat ve kıymetli eşya ça- lan hırsızlar nihayet yakalar - mışlardır. Bunlar, Ivan, Yorgi ve Kolo isminde üç Bulgar usta ve ameledir. Gümrüklerde Islâhat Ankara, 28 (Telefonla) — İs- tşnbul gümrüğünde yapılan ser vis teşkilâtını gözden geçirmek üzere Gümrük ve İnhisarlar B. kanı tetkik müdürü Mustafa Nu ri bu akşam İstanbula gitmiştir. Nuri servis teşkilâtını gözden geçirdikten sonra şu işlerle de meşgul olacaktır: I — Gümrüklerdeki muame - lelerin azaltılması ve bu suretle bir mal için verilen beyanname- nin mümkün mertebe az yere uğrayarak muamelesinin bir an evvel bitirilmesi, TI —Mükellefler ile gümrükler arasında ihtilâf doğuran işlerin iyi bir tarzda bitirilmesi. III — Muhavere uüsüllerinin basitleştirilmesi, IV — Turistlere ve umumi - yetle yolculara kolaylık göste - rilmesi çareleri. Bay Nuri tetkiklerini bitirdik ten sonra Bakanlığa bu husus- lar hakkında tesbit edilecek tet- birler gümrüklere tebliğ edile - * Ankara 28 (Tan) — İtfaiye için Avrupadan getirtilecek mal zeme ' ve arazözlerin gümrük resminden eskisi gib' muaf ola- rak geçirilmesine Şürayi Devlet karar vermiştir. Olan paralar Ankara, 28 (Hususi muhabi. rimiz bildiriyor| — Teşviki sa- nayi kanununun 9 uncu mad - desinin A, C, D fıkralarında ya- zılı eşya ve malzemenin gümrük resim ve müamcle vergisi mua - fiyeti kaldırılmış, sonradan bir kanunla bu muafiyetler iade e - dilerek, kanunun neşrinden ev - vel ılm verginin 3 ay zarfın « da sahiplerine iadesi şart koşule müştu . Üç ay sonra müracaat eden - lerin paralarının verilip verilmi- yeceği hakkında hükümet, me -« selenin tefsirini Kamutaydan is temiştir. Bütçe encümeni maz - batasında, kanundaki 3 ay kay- dının, alman vergilerin en kısa zamanlarda sahiplerine iadesini temin için konulduğunu, bina « enaleyh sonra vâki müracaatla- rın da nazatı dikkate alınması lâzımgeldiğini kararlaştırmıştır. Türk - Alman ticaret anlaşması Ankara, 28 (Telefonla) — 15 Nisanda Berliude imzalanan ye ni Alman Ticaret anlaşması 1 Mayıstan itibaren bir sene müd- detle meriyete #irecektir. An - laşma 10 uncu ayın sonunda fes- hedilmediği takdirde bir sene daha meriyette kalacaktır. Ye - ni anlaşmaya göre halen mer'i olan asli tarife Estesi yerine ye. ni bir liste kaiin olmaktadır. Bundan başka tatbik mevkiin- de bulunan serbest ithal listesi- le köntenjan listesi verine bir liste kaim olmaktadır. Anlaş - manın | Mayıst. meriyete gire- ceği, anlaşmanım bir hülâsasile birlikte bügün telgrafla gümrük , lere bildirilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: