6 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

6 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Devam kında Kars vaisinden ma- lümat rica etmiştik. Dağerli İdere adamımızın vaziyeti tamami e aydın'alan ve dün gece te'grafla gaze'emize Verdiği beyanatı aşağıya - Yazıyaruz:) Kars, $ Ayın birinde saat 13 te yakın 4 Merkeze merbut Digor nahiye- sinde şiddetli ve az devamlı yer Sarsıntısı oldu. Şimdiye kadar 80 ölü, 70 yaralı tesbit olundu. 900 kadar ev yıkıldığı anlaşıldı. Açıkta kalan muhtaclara yar- dim için sıhhi heyet gittiği gibi, her gün iaşe heyetleri de gön - derilerek ekmek, un, şeker, çay Ve bir kasmına para verilmek su- - Tetile yardım — olunmaktadır. Kars halkı aynı günde 500 lira Vermiştir. Kars un f>bılkası 30 Çuval un vcdı. Hilâliahmerin Wwerdiğir2500 liraya vardı. Yar- devam etmektedir. Sarsın- Digor merkezi tnın merkezi, Atalüirk' Kurultayı için “Fin Pirka merkezlerince Müesseseler donatılacak, 9 mayis saat 15 te, nin yeptı Tultaya bil mi” hi Mal dahilindedir. leri ti Te lüyet #fBiteleri e Bönderilecektir. Ankara, $ (Tan) — Bakan- , t' Mahallesinde yapılacak İn- Genel Direktörlüğü bi- Ması " şkanlığı orkestra- Kars Valisinin Yer Sarsın- tisı Hakkında Gazetemize Telgrafla Beyanatı Sarsıntı Hafif Olarak GECE YAR'SI ALDIĞIMIZ TELGRAF Kars y'oı- sarsıntısı hak- | civarındadır. Yer — sarsıntısının u“_htkik.ımıı bitirirse lâyıhanım yarın Kamutayda görüşülmesi Adxîllanç vergisinin, cezaf hükümler bulunan maddeleri evvelce İnhisarlar genel direktürlüğü binası KA | Ediyor çöküntüden husule geli anlaşılmıştır. Bilhassa ve Digor köylerinde yarıklar husule gelmiştir. Sarsıntt, ma- hallinde, hafif olarak elân fası- la ile devam etmektedir. Bu na- hiyenin civarına tesadüf eden Kars, Kağızman, Arpacay köy- lerinde dahi evler yıkılmış ve 20 kadar insan zayiatı vardır. | Sular bir müddet kesilmiş, bi- lâhara bulanık ve sarı olarak ak- İ mağa başlamıştır. Köprüler bo- zulmuştur. Bozulan telefon hat- | tı yapılmıştır. Kars merkezinde dahi bazı binalarda sarsıntı te - sirile yarık husule gelmiştir. Sıhhat vekâleti Erzuruma dok- tor ve sıhhiye memuru gönder- mek suretile yardım etmiştir. Askeriden çadır alınarak muh- taçlara verilmiştir. Hilâlinhmer dahi Erzurumdan 30 cadır gön- dermist'r. Nalıa datresinden yü- zer kazma ve kürek köylülere verilmiştir. Kars halkına bil- hassa teşekkür olunur. Kars valisi Cevdet Ertoğrol Nütku er Yerden Duyulacak Ankara, S (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Fırka Partisi u çin merkezce hazırlıklar bitmiştir. Kongre başlayaca- İ &! günden itibaren bitinceye kad" satılacak crgara kutularında « FPirka bayrağı etiketleri bulunacakuır. Kurultay müzakereleri bü- Bit / meri radyolarla dinlenecektir. Kongre günü İt sehirlerin fırka merkezleri, Halkevleri ve Partiye ait diğer gece tenvirat yapılacaktır. : bütün şehir ve kasahalarda Parti ve Halk- €Vi kuraklarında toplantılar yapılacaktır. O gün Ankara ve İstan- ! radyoları birleşerek Atatürk'ün , Mühtelif yerlerde halk hatipleri konferanslar verecekler, Par- ği işleri anlatacaklardır. Parti merkezi umüumisi, Ku- lirilmek üzere bir program hazırlamıştır. Merkezi umu ni Parti programı projesinde eskiye göre ehemmiyetli ç ler yapmıştır. Programdaki bir çok maddeler daha acık BHkle mkuımuçzpr. Kunultay açılınca yeni program projesi teşkil Olunacak olan nizamname ve prorram encümenine verilecektir, k ğ © © 8 — Avukaiların Kazanç Vergisi Ankara, 5 (Husunsi muhabirimiz bildiriyor) — Kamutay yarın t üçte toplanacaktır. Ruznamede terbest meslek erbabından Almacak kazanç vergisi lâyıhası yoktur. Mamafih Adliye enctime- büyük nutkunu verecektir. bi “ye encürnenine verilmiş ve mütaleaları alınmıştı. Encümenin defaki tetkikatı, söylendiğine göre, bilhassa avukatların vere- çeri vergi etrafında olacaktır. Kazanç vergisinin Kamutayda Setin görüşmelere yol açacağı muhakkaktır. 8600 D,'Ş İşler Bakanının Seyahati ra, 5 (Hususi muhabirimiz bildiriyör) — Dış İşler Baka- Vfik Rüştü Aras yarın Ankaradan İstanbula gidecektir, Ba- tır, VN sekizinde de İstanbuldan Bükreşe doğru yola çıkacak- 9 o o Kars felâketzedelerine yardım Karaköze, $ i d ü » 5$ (A.A.) Kars deprentisine uğrıyanlara yarı irm için Vilâyetimiz içinde ateşli bir çalışma devam etmektedir. Vi- Ve kızılay kurumu tarafından her tarafta kurulan .yardım çalışmaya geçmiştir. Toplanan paralar yakında Kar- yapflacaktır. Halen mevcud bi- na yıktırılmak üzere münakasa- ya konulacaktır. Yeni binanın yapılmasına derhal başlanacak, kışa kadar bitirilecektir, d e Hnaya git Z HLA b Ğ, d c e LÂR Memurların Aylıkları Ankara, 5 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Bugün Bütçe encümeni geç vakte kadar çalış. mış, bütçe müzakerelerini ta mamen bitirmiştir. Fakat Kamu tay yarın Parti kongresi için Lo- til yapacağından bütçe müzake- releri Mayısın yirmisine doğru başlıyacaktır. — Müzaekerelerde Bakanlar tendi bütçelerine ai izahat vereceklerdir. Bütçe zakeratı beş, altı günde bitirile- rek ait olduğu makamlara te! . grafla bildirilecek, memurların vaktile maaş almaları temin e - dilmiş olacaktır. İs'enografi kur- sundan çıkan.ar Ankara, 5 (Husust muhabhiri- mizden) — Ekonomi Bakanlı - gınca kendi memurları için aç- tığı lisan, ticar? muhaberat, dak tilografi, istenografi kurslarınız diğer bakanlıklardan da memur lar girmiştir. Bunlardan iste - nografi kursuna giren 120 me - murun imtihanları Ankara Ti - varet metkebi salonunda yapıl- dı, İmtihana girenlerden sekse- ni dakikada 160 hece yazmak îurcıile muvaflakıyet gösterdi- er. a İlâm harcı Ankara, 5 (Husust muhabiri- miz bildiriyor) — Adliye harç tarifesi kanununun yedinci mad desi mucibince davaların açılı- şında ilâm harcının Göörtte biri nisbetinde ; k alıman harcın davanım. s: harcına malısup edilerek faz! nın alâkalrlara geri verilmesi lâzım geldiğini finans bakanlığı Yâzım gelenlere bildirmietir. Kızılayın yardımı Ankara, $ (A.A.) — Kızılay genel merkezi Kars civarındaki deprenmeden zarar gören yurd- daşlarm yiyecekleri için iki bin lira göndermiştir. Genel merkez yurddaşların evlerini yapabilme leri için de bu kez 20 bin lira da- ha göndermiştir. Ayın üçünde yo la çıkarıları bir sağlık kolu cu - martesi sabahr — felâket yerine gelerek işe başlamıştır. Münhal valilikiler Ankara, 5 (Tan) — Münhal buluna! liliklere tayin oluna- cak valiler Haziranda tesbit e - dilecektir. Parti Idare heyeti Ankara, 5 (Husus? muhabiri- iz bildiriyor) — Cümhuriyet Halk Partisi Genel Yazganı Re ceb Peker bu sebah - şehrimize dörimüş nı özğleden sonra parti- nin umumi idare heyetin > kanlık etmittir. aa Moskovada Türk heyeti Moskova, $ (A.A.) — Dün Voks sosyetesi başkanı Aros- sev, Moskovada bulunmakta o - lan Tlırk saylavları ile Türk ga- ıtec!len şerefine bir ziyafet vermiştir. Ziyafette başlarında Muzaffer Göker bulunan Türk I:[m_ı?lı'ıı-fı ile Türkiye büyük el. çisi Va 4 dış işleri i- İİZ Mçmır dış işleri komi. Sovyet Rusya ziraat komiseri sıcak memtleketler fen işleri mer kezi idare Lejava, dış ıg!gn' komiserliği, Voks sosye- tesi ileri gelenleri ile bilgi evle- ri ve-basım delegeleri hazır bu- Tunmuşlardır. Geceleyin Türk — konukları | Dinyeper elektrik santralını ger mişlerdir. Konuklar, Harkof ve Kiyef'i de gördükten sonra O desa yolu ile Türkiyeye döne ceklerdir. Büyük elçi Vasıf Çı- nar, konuklarla birlikte Ukray- KA R SIYASAL KONUŞMA Tefsir Meselesi Kamutayın son toplan - tısında saylavlardan Bay Şeyket'le Maliye Bakanı Bay a- rasında dikkatc değer bir deyiş- me (bahis) çıkmıştı Maliye Bakanı kanunun tefsirini Kamutay'dan istemiş tir. Saylav ise, Bakanlığın sık sık bu gibi tefsirler istemesini hoş görmemiş ve bakanlığın kendi başına hareket etmiyerek Kamutayı çetin vaziyetlere sok- tuğunu acı bir dil ile söylemiş - tir. Bakan da nomal olarak kar- şılıkta bulunmuş ve doğru hare- ket ettiğini beyan eylemiştir. Bizce ortadaki yasalarımıza göre her iki yan (taraf) da hak- hıdır. Saylav haklıdır ki, çünkü; doğ rudan da sık sık Kamutay'dan tefsir istemenin bir cok mahzurları vardır. Başta bakan- ların mes'uliyeti geliyor. Her yasanın tatbiki için Kamutay' - dan yol gösterilmesi istenilirse, bu mes'uliyet hiçe iner, bakarilı- ğın kendinden teşebbüs alarak BK S e L AĞALI ı iş görmesi imkânı kalmaz. Sonra bir mesele bhakkında verilen tefsiri basca ve aynı a- landa olan ve lâkin başlca bir ge- kilde çıkan meeeleleri de içine alır mı, almaz mı? Bu da bir x- rum (sual) dur ki gene, açılma- sı için Kamutaya gitmek lâzım- gelir. Bu suretle meseleler biri: bir zincir halini alabilir. Fakat öteki yandan Bakan da haklıdır. Çünkü bir maselenin tatbikinde Bakanın görüş tarzı- na karşı gelinir ve itiraz edilir - se, Bakan icin, kanunumuzun is- teğine göre Kamutay'a gelmek- ten başka care yoktur. Hele ver- Zi ÇDT YAyAYIEM her yanı ile ili- şiği olan bir işi idare eden ba - kanlığın bu vaziytte çokluk kal- ması pek nomaldir. Bu gibi iş - İlerde avukatların “Şikan,. çi karmak kabillyet ve ıpğfm:?nfb kendisi de avukat olan saygıde- ğer Bay Şevketçe elbette ki ma- Tümdur. O halde Bakan ne yapa ? Kanunumuz açık ve keskin - dir: Bir kanunun tatbikmda ka- nunun iyi anlaşılmamış olduğu ve kanuna karşı hareket edildi- ği ileri atıldığı zaman, ana yasa- mız, kanunun tefsir hakkını, yalnız Kamutaya veriyor. Başka ülkelerde başka başka kaideler vardir. Meselâ Ameri- ka'da bu gibi hallerde hâkime kanunu tefsir etmek salâhiyeti verilmiştir. Orada o kadar ileri gidilmiştir ki yalnız nomal (a - lelâde) kanunları değil, ana ya- saya ait maddeleri bile hâkim tefsir edebilir. Şöyle ki: Tarai- lardan birisi, karşı tarafın da - yandığı kanunun ana yasaya uy madığını ileri süsrerse, hâkim meseleyi hemen araştırır ve me- seleyi çıkaran tarafim görüşünü kabul ederse, dâvaya bakmaz. Fakat garibi şudur ki, ayni ül- kede bir mahkemenin bu suretle birinden çıkarak sonu gelmez | is ğ > | $irler. Sonra, ayni Kamutayda, | kantnun müzakeresinde bulu - | nanlar her zaman ayni adamlar vermiş olduğu karar. diğerini bağlamaz. Başka hâkim de ayni mesele hakkında tamamen ter - sine hüküm verebilir, Başka ülkelerde, meselâ Fran sa'da, İngiltere'de bu hususa a- it başka kaideler vardır. Meselâ Fransada, Devlet Şüra: sının kantın tefgiri alanında bü- yük salâhiyetleri vardır. Ve ü- mumiyetle bu büyük kurum Fransız hukuki zihniyetinin ku- rumunda büyük roller oyna maktadır. İngilterede ise, İngiliz jüris prüdansının dörtte üçü, hâkim- lerin verdikleri kararlardan ve büyük hukukçuların ötederiberi vazedip âmmenin duygüularında yer tutmuş prensiplerden iba - rettir. Hülâsa pek az yerlerde kanu- ntin tefsir yeri, bizdeki gibi Ka- mutaydır. Bizi bu yola götüren mütalea şudür: Kanunu yapanlar karu nun ne demek istediğini elbette ki herkesten iyi bilirler, Zâhirde pek temelli görünen bu düşüncenin her yarıdan tet- kik edildiği halde onun da zorlu olmadığı anlaşılır. Bir kere Ka- müutaylar her zaman ayni adatm- lardan kürulmaz. Kamusal se - çimlerle değişirler. Ve hattâ aynı Kamutay'ın üyeleri, top - |lanti müddeti esnasında, ölüm, istifa vesaire gibi yollarla deği- olmazlar, Bunlar durmaksızın değişirler. Bütün kanunların müzakerelerinde bulunmuş üye- ler pek azdır. Demek ki"kanunu yapanlar i- le kanunüu tefsir edenlerin aynı | adamlar olduğu iddiası her za: man doğru değildir. Bundan başka, kanunun çık - uğr zamanla tatbik olunduğu zaman a yaşayış şartları tüm (tam) olarak değişmiş ola- bilir. Kanunun filân mânada an- laşılmasım ic4> ettiren şartlar değiş oldu! undan bu kere & na yaşayışın yeni şartlarına uy- gun mâna vermek lâzımgelir! Çürnkü hayat kanuna değil, ka - nun hayata uymalıdır, düsturü bir temeldir . Binaenaleyh en doğrusu ve en münasibi, kanunun tefsirini işi gücü kantunla uğraşmak ola- rak değişmeyen ve yaşayış şart: ları içinde yürüyen kurumlara vermektir. Bu gibi kurumlar, ayni zamanda meselede doğru - dan doğruya ilişikli olmadıkla - rından ve siyasi kaygılardan u- zak kalarak bitaraf oldukların- dan, kanunun tefsirini sırf hu - kuk esaslarına bakmak endişesi ile verirler ve bu suretle bir yan- dan memlekette hukuki zihni - yet yerleşir. ve bir yandan da kanunu yapan Kamutay ile ka - nunu icra eden hükümet arasın. daki anlaşamamazlıklar azalır. Ahmed Ağzoğlu Bursada bir Dolandırıcılık — Uydurma bir Viyana seyahati ? Bursada başlayan, Istanbul - da son bulan garib olduğu ka - dar, meraklı bir dolandırcırlık vak'ası olmuştur. Vak'a etrafın- da Bursa muhabirimiz dün ge - ce telefonla şunları bildirmiş - tir: Bursada birkaç gündenheri a- gızlarda dedikodusu dolaşan bir dolandırıcılık vak'ası olmuştur. Vak'anın kahramanı burada bir gazetecidir. Bu gazeteci Yatak- l1 Vagon Şirketinin Viyana ve Peşteye bir seyahat tertib etti: gini ve kendisinin bu seyahat i- <cin bilet sattığını ilân etmiş, ba zı kimselere baş vurmuştur. Sö- züne inanan altı kişi seyahati gavet cazib bulmuşlar, anlaşmış lardır. Bu suretle 515 lira dolan: dırmıştır. Fakat dolandırıcılık — Bur: sada bitmiş değildir. Cüretkâr dolandırıcı, ağına düşenlere ta: mamile emniyet vermek için bunlarla bizzat Mudanyaya ka- dar gitmiş, kendilerini İstan - bula giden bir vapura bindire - rek: ; “— İstanbulda Vagon Li Şir- ketine başvurun. Biletlerinizi o tadan alacaksınız.,, demiştir, Dolandırılan yolcular İVIayı sın birinci günü İstanbula var rı_nşlar'_ dojzmcı Vagon Li şirke tine gitmişlerdir. Şirket bu mü- Tacaat karşısında şaşırıp kal - mış, 6 yolcuya; e Bizim Bursada ne acente- miz, ne de mümessilimiz var dir. Böyle bir şeyden haberimiz yoktur.,, cevabını. vermiştir. Bunun üzerine yolcular, do - landırdıklarmı anlıyarak zabi - $ eeei ELEK|) AY VE YILDIZ Dikkat etmişsinizdir. Eski - den aya rağbet ziyade idi. — Ay gibi adam — Ayın ön dördü gibi güzel... Derlerdi... Şimdi aym, aylık- la münasebeti olmasa kimse ağ- zına almayacak. Hele elektrik, çoktan mehtabı edebiyat tari - | hine karıştırdı.. Zaten söz ara- | mızda susuz mehtap da metelik | etmez... Keçi boynuzu gibidir.. Çiğner çiğner tükrüğünüzü yu- tarsınız. Sulusu da her yerde bu lunmaz. Lâkin yıldız öyle değil.. Şimdi her yükselenin adına yıl- dız denir. Sinemada, tiyatroda, müzikde, spaorda ve belki hayat ta, —- Eski ayları ne yaparlar.. Diye sorunca hoca: — Kırpar kırpar yıldız ya e Doğru sözi gün görüyorum. Dikkat etseniz siz de görürsünüz... Günün bi - rinde bir de bakıyorsunuz ki; | bayram ayı gibi birini kırpryor- | lar, kırpıyorlar... Yıldız yapıyor lar.. İlk günleri biraz yadırgıyo- ruz, sonra yavaş yavaş alışıyo - ruz. Ş Yalnız şurayı unutmayın ki, her ay kırpılıp yıldız yapılamaz. Yıldız olacak aylar ziyasından bellidir... Sönük ve sinsi olur. Apaçık, berrak bir ayı kimse kırpmaz. B. FELEK Türk Arması Gökte Dün akşam saat 20 de gökte bir yıldız ayın ortasına ve biraz uzağına rastlar vaziyette görül- müştür. Türk armasının sema- ya işlenmiş bu manzarası bir çak kimseler tarafından zevkle seyredi sa il onla gö Rasathaneden bize şunları söy « lediler: — Hâdise, rasathaneleri ilmif surette alâkadar etmez. Görü « len yıldız Venüs yıldızıdır. Gö- rünüş icabr yanyana gelmiş gi- bidir. Fakat aydan oldukça u - zaktır. Grupa yakın yıldız, ayın kuyruğu istikametine gelecek » tir. Buna benzer bir hâdise Ka « nuni devrinden sonra da Avrt. para görülmüş, bazı Avrupalılar bunu Türklerin yeni bir istilâsı- na alâmet zannederek heyeca « na düşmüşler... Tatil Günleri -Pazar Oluyor (Bam 1 incidej ki işçiler ayni gün saat on üçten itibaren vazilelerinden ayrıla - caklar ve pazar günleri de halta ntıa resmi tatilinden istilade ede ceklerdir. Projeye göre bugüne kadar diğer bayramiar münase- betile kabul edilmiş bulunan res mi tatil günleri olduğu gibi mu- bafaza edilmekte, Cümhuriyet Bayramı tatili 28 linciteşrin öğ- leyin baslıyacak ve 29, 30 olmak üzere iki buçuk gün sürecektir, |1 Mayıs Amele Bayramı olarak kabnl edilecektir. Yılbaşları için bir buçuk gün ratil teklif edilmektedir. F Aörmmz) kat devam ediyor. ( Bursa muhabirimizin telefo - nu Üzerine dün gece telefonla Vagon Li şirketi müdürü Sa - Arka vak'ayı sorduk, Bize dedi kit “— Evet, Böyle bir vak'a ol- taya müracaat etmişler, şirketin | u- Mayısın Birinci günü birkaç de yardımını istemişlerdir. Za kişi bize geldiler, Viyana - Peş- bıta hemen işe el koymuş, olar: | teye seyahat icin biletlerini is- hiteni Bursa zabıtasına bildir - | vediler. Kendilerine böyle bir mistir, Bunun üzerine Bursa 2> | seyden haberimiz olmadığını, brtası dolandırıcı gazeteciyi ya- Bursada acentemiz ve mümessi- kalamıştır. Üzerinde bir de mek | timiz bulunmadığını bildirdik. tub bulunmuştur. Merkum ken dine deli süsü vermektedir, has Zabıta işe el koymuştur. Şimdi- lik fazla bir şey bilmiyorum, tahaneye kaldırılmıştır. Tahki | Bizim bu işle ilişiğimiz yoktar.,, ni SĞ

Bu sayıdan diğer sayfalar: