9 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

9 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. İle görüp fikir Zirat Kredi Ve Zirai Satış Kooperatifleri * Ankara 7 Mayıs Kamutayda çiftçilerimizi çok yakından alâkadar eden mühim iki kanun ası vardır: Ziral Kredi ve İ satış kooperatil- leri teşkili lâyihaları, Lâyihalar İktısad encümenin de tevhiden müzakere edilmek- tedir. Kanun lâyihalarının Ka- mutayın bu devresinde heyeti umümiyede müzakere edilerek kanuniyet kesbedecekleri anla- şılmaktadır. Geçen devrede hü- kümetten gelen kredi koopera- tifleri teşkili hakkındaki lâyiha nm müzakeresi esnasında, İktı- sad Bakanlığının bu lâyihayt ta- mamlar mahiyette bir de satış kooperatifleri teşkili lâyihası hazırlamakta olduğu anlaşıldı - gımndan bu iki lâyihanın biribiri- ne sıkı alâkası dolayısile bera - ber müzakeresi muvafık görül - müştür. Gene bu noktadan bu- gün her ikisinin de müşterek bazı ahkâm ihtiva etmesi yüzün İ den zirai kredi ve satış koope- | ratifleri teşkili diye bir lâyiha şekline konulmaları da ihtimal dahilindedir. Zirat Kredi kooperatifleri teş kilini mucib sebeblerin ana hat- larını aşağıdaki surette çizmek kabildir. Zirai kredinin her nok- tadan verimli ve ehemmiyetli olabilmesi için gayri mahdud ve müteselsil mesuliyet prensibine bağlanması mümkün olabilece - ği düşünülmüş ve diğer memle- ketlerdeki inkişafının da bu e - saslar dahilinde yapıldığı netice sine varılmıştır. İşte bunun için- dir ki vaziyetleri ve varlıkları, müsald bir istihsal kredisinin verilmesine imkân bahşetmiyen çiftçileri bir araya toplıyarak gayri mahdud ve müteselsil me- suliyet ve tesanüdün küvvet ve temit rine zil İ yaçları bulunan ikrazatı yapabil mek çareleri aranmıştır, bu halin Kanun lü ında ticaret kanunumuzun k tifler hakkındaki h gözönünde tutularak mahdud mesuliyetli ortaklık kooperati lerine de engel olmamak, bi kis bunları teşvik edici bir mahiyet Verilmek yoluna gidil - miştir. Zirat kredi kooperatiflerinde esas, buna aza olacakların bu işi kendilerine geçim vasıtaları yap maları lüzümudur. Bundan başka ayni gayeye matuf bir hü- e kredi kooperatiflerine a- za olanların satış kooperatifle- | tine de aza olmaları tasrih edil- miştir. Lâyihalar kabul edildik- ten sonra Ziraat Bankası Kredi ve satış kooperatiflerinin zirai kredi sistemimizin tatbikat u - zuvları olarak milli iktısadiya - tımıza çok faydalar yapacağı muhakkaktır. Ziral fiyatın çok oynak ve hava şartlarına çok - Na V. bir işin bile sözünü açmağa ce- Baret etti; onu kitabcıya abone etmek istiyordu, bu da bir ta- raftan bir liberale para kazan- dırmak olacağı için M. de Rö- nal'in işine gelmiyordu. Gerçi belediye reisi, büyük iqğlunu“n_ Harbiye Mektebine girince söz arasında adlarını duyacağı hıı-—' çok kitabları bir kere de gözü edinmesi lüzü- munu kabul etmişti; ancak da- ha ileri gitmemekte Israr edi- yordu. Julienbünun giz- li bir sebebi olduğunu anlıyor- €a da o sebebi bir türlü bulamı- yordu, Bir gün: — Bence, dedi, Rönal'ler sa yundan bir asilzadenin adını, bir kitabcınım pis defterine yaz- | dırması hiç de yakışık almaz. M. de Rönal'in gözleri parla- dı. Julien, daha alçak bir per- deden devam etti: | kan heyetleri | lardır: ANKARA HUSUSI bağlı bulunması zirai istihsalin istikrarsızlıklarına — tamamen mâni olamadığından kanüni re- hin, tahsili emval kanunu hü - kümlerinin yanında bazı cezai müeyyedelerle mahsulün kaçı - rılmamasını temin maksadile Ziraat Bankası Kanununun koy duğu hükümler bu kanuna da a- lınmıştır. Lâyihanın ana hatla- rından biri de; en yüksek kredi Himitedinin 1500 lira olarak ka- bul edilerek elde mevcud kredi membalarınım mahdud şahısla- ra ve zümrelere inhisar ettiril - mesi ihtimalinin ortadan kaldı- rılmış bülunmasıdır. Bir istisna ile de ödünç para verme kanunu | mucibince kredi alacakların ver meğe mecbur tutuldukları be - yannamenin kaldırılması kabul edilmiştir. Kredi tevziinde memleketin en uzak köşelerinde kurulacak bu teşekkülleri elde edecek o - ilmi iktidarlarile mesleki tecrübeleri henüz iste - nildiği derece yer bulmadığı dü ünülerek Ziraat Bankasının sa lâhiyet ve müdahaleleri tevsi e- dilerek kooperatifler üzerinde kuvvetli bir kontrol tesis edil - miştir. Bankanın salâhiyetleri şun - 1— Kredi hadleri bankaca tasvib edildikten sonra ikrazat yapılması, 2 — İdare masraflarının ban: kaca tesbiti, 3 — İdare heyetlerine karşı bankaya bir veto hakkı verilmesi 4 — Kooperatiflere ait tali - matnameler hazırlamak ve ta - dillerinin bankaca teklifi, 5 — Kooperatiflerin ancak Ziraat Bankasından istikraz ak- tedebilmeleri, __J - AY YETL AA veeeranese la paraların münhasıran Ziraat Bankasma yatırı! 7 — İhtiyat sermayenin isti- ye olması, 8 — Gayrikabili tahsil adde- dilen matlüpların ancak banka- ca tasdik edildikten sonra ihti- yat sermaye ile itfa edilebilme- si, Yukarıda saydığımız banka salâhiyetleri kurulacak koope - ratiflerin iyi neticeler vermesi- ni temin ve yeni teşekküllerde birtakım zuhuru muhtemel vol- suzlukların önünü almış olacak- tır, Bundan sonra yalnız istih - salde bulunmanın - başlı başına zirai hayatımıza fayda veremi « yeceği mütaleası zirai kredi ko- Gperatiflerinin mesaisini tamam ltamak üzere satış kooperatifleri teşkilini de icab ettirmiştir. Ve yapılan istihsalin beynelmi'el piyasaların verdiği irmkân dabi- linde verimli şartlarla bu mah- sulâtr satabilmek cihetine gidil. miştir. KIRMIZI VE SİYAH STENDHAL — Ben de rahib olacağım; a- dımın kira ile kitab veren bir adamın defterinde görülmesi benim için de iyi bir şey olmaz. Liberaller beni, kitabcıdan en alçakça kitabları alıp okumuş olmakla ittiham ederler; kim bilir? belki de işi, adımın arka- $1 sıra o hayasız yazıların adını yazmağa kadar vardırabilirler. Fakat Julien bu son sözleri ile, anlamağa çalıştığı gizli se- bebi bulmak yolundan yine u- zaklaşmıştı. Belediye reisinin yüzünde kararsızlık ve sinir alâ metlerinin yeniden - belirdi; gördü. Julien sustu ve içindi *“Herifi ele geçirdik!” dedi, Bü ün sonra çocukların ü M. de Rönal'in ya- | nında, Ja Ovotidienme'de ilânını gördüğü bir kitab hakkında Ju- Hen'den malümat istedi. Genc J| Taürebbi: | aldıkları mahsulleri en müsaid olan mahsullerini bu-teşekküle MUHABIRİM!IZDEN Bununla beraber kanun her - hangi şekilde olursa olsun hari- ci ticaret monopolu veya ziraf mahsüller satış inhisarı gibi bir gaye gütmemektedir. Şirketin | esas maksadı Türk müstahsili - nin yetiştirdiği mahsulleri ha - kiki değerinden daha düşkün bir fiyatla vaktinden evvel sat- maşsımna ve bu satışlarım müstah- sil ve memleket aleyhine suiis- timal edilmesine imkân verme- mektir. Satış kooperatiflerinin mu - vaffak olabilmeleri için lâyiha - da düş n noktalar şu şekil- de tesbit dilmiştir: A — Mahsulleri alıcı piyasa- ların arzularına uygun kabiliyet ve tiplerde yetiştirmek, B — Her seneki fiyat temev- vüçlerini nazarı itibara almıya - rak müstakar devamlı mahreç - ler elde etmek. C — Birliğin mahsulleri alıcı ların arzularına göre satıştan evvel zararlı bazı ameliyata tâ- | bi tutmak, Bu noktalardan başka satış kooperatiflerinin müvaffakıyet ve memlekette yapılmasını te . min için azalarında bulunması derpiş edilerek konan ahkâma gelince onları da şöyle hülâsa e- debiliriz: 1 — Ziral kredi kooperatifle- rindeki gayri mahdud mesuliye- te mukabil mahdud mesuliyet esası. 2 — İhtisas, teşkilât ve tesi - sat ve mali kudretle mücehhez olmaları, 3 — Bu teşekküllerin teslim fiyatlarla satmalarını ve spekü- | lâsyor katiyen uğraşmamala vermeleri mecburiyeti, 5 — Yurdun muhtelif ekono- mik şartlar arzeden mıntakalar. da tedrici surette kurulacak o - öveç kuromt 8 MAYIS Çarşamba PARALA R Alış Sterlin G0 — Dolar 12250 20 Franse Frangı 165— 20 Liret Bd 20 Belcika Prangı S3— 20 Drahmi Ezmm 20 İsvicre Fr. —— 807 20 Leva Tz Florin 82.50 20 Çek Kuron — 8— Avusturya şilin — 22— Mark M Zlati — Kroş Bimn 20 Ley Uğem 20 Dinar B Yen 3 lsveç Kuron SÜ Altım $e Mecidiye 4R— Bankact 288 Fransız Prangı İngdiz İirası Dolar Liret Belga Drahmi İstiçre Frangı Leva Florim Çekoslovak kuronu AÂvusturya Pereta Mark Zloti 'engo Ley Dinar Yen ernovete DESHAM I4 Bankası Mü- N. İ Ti MK Anadolu e 60 .. , 1008 Sirketihayriye , Tramvay Boroat « Nektar Ter Balya Reji 230 Aslan Çimento Merkez Ban'tısı Osmanlı Bankası Teleian Ttühat değirmencilik TA.Ş. eğirmenleri 480 19 TİRRAZLARV —STIKRAZLAR Türk Borcu I 30,57.50 Rihtim 1050 Amıdolu V 43.20 Bd Adörm Anodolu mümess'! 5115 lan bu teşekküllerin umum ser, |——eaaaaraaaar maye vaziyetleri. 6 — Örtak olmayan müstah- sillerin mahsullerini de alarak satışına tavassut etmek, 7 — Müstahsilin istihsaline yarayacak her nevi mevad ve malzemeyi toptan ve en müsaid şeraitle almak, 8 — İhtiyat sermaye, 9 — Gayri menkullerin koope ratiflerin faaliyet mevzularma yaraması prensibi, 10 — Himaye tedbirleri, Hülâsa yukarıda konan bütün ahkâm ile ülkü, büyük küçük Türk müstahsilinin en müsaid şeraitle istihsal ve gene en mü- said fiyatlarla satabilmesini te- min edecektir. Kamutay ziral ve binnetice . — Liberalleri üstümüze sıç- ratmadan da M. Adolphe'un | suallerine cevab — verebilmem | için aklıma bir çare geliyor, de- | di; kitabcıya — abone oluruz a- ma bu aboneyi uşaklarınızdan en aşağısının adına yazdırıve- rirsiniz. Bilmem siz ne dersiniz? M. de Rönal'in buna pek se- vindiği belli idi, — Bu fikir hiç de fena değil! dedi. Julien, bazı kimselerin, çok- tan beri istedikleri bir şeyi-ar- tık elde ettiklerini gördükleri Zaman kendilerine yaraştırması nı pek bildikleri şu ağırbaşlılık ve adeta bahtsızlık tavrı ile: — Bununla beraber uşağın, gidip roman istemeğe hakkı ©- lTamıyacağını da kitabcıya söy- lemeli, dedi. Bu tehlikeli kitab- lar bir kere evden içeri girince belki madame'ın hizmetçile- rinin, uşağın bile ahlâkını bo- zar, M. de Rönal, eda ile: Elektrik ucuz atılacak Elektrik tarife komisyonu, toplanmış, tarifede tenzilât ya - pılmasını ileriye sürmüştü. Ko- misyon elektrik ücretlerinden on para tenziline karar vermiş- ti. Buna, şirket itiraz etmiştir. | Tenzil takdirinde 15 Kş. olan e- lektrik 14,75K, olacaktırMesele Nafta Bakanlığının hakemliği - ne bırakılmıştır. Bu son tenzi- lât ta yapılırsa, bir yıl içinde e- lektrik tarifesinden (90) para indirilmiş oluyor. milli iktisadiyatımızda çok mü him rol oynayacak olan bu ka- nun lâyihalarını azami süratle ikmal ederek filiyat sahasma geçirecektir. — Adil Rıza nin bulduğu hal çaresine ne ka- dar hayran — olduğunu belli et- memek istiyordu. z Julien'in hayatı böylece bir- takım küçük işleri yoluna koy- mağa çalışmakla geçiyordu; bu işleri başarabilmek kaygusu o- nun zihninde, madame de Rü- nal'in gösterdiği alâkadan daha çok yer etmişti. Öysaki o kadı- nın kalbinde ne büyük bir değe- ri olduğunu, gözlerini bir çevi- rip bakmakla anlıyabilirdi. © vakte kadar içinde yaşadı- ğı hissi hava, Verriğres beledi- ye reisinin evinde de yine onu sarıyordu. Babasınım kereste fabrikasında olduğu gibi orada da, her gününü beraber geçirdi- ği adamlara karşı içinde derin bir nefret duyuyordu, onlar da ona kin besliyorlardı. Gerek il- çe bayın ve M. Valenod'nun. gerek bu eve daima gelen öbür kimselerin. gözleri önünde ge- yukarıdan bir | çen şeyler hakkında söyledikle- rini dinliyor, onların fikirlerinin — Siyasal hiciv yazılarını u- | hakikate hiç de uymadığını gö- nuttunuz, dedi, rüyordu. Julien'in ni, aptesanelerde, hamamlarda çük bözekleri, tırtılları kümes Tzerindeki — tırtılları behemehal VERNEYİNİZ tesri daha ar kuvvetli ve daha ucurdur. Taklitlerinden sakınınız. misyonundan: — Evlerinizi Sineklerin ;eöcekleriâ istilâsına Karşı Muhafaza Ediniz sinek, Sivrisinek, güve, arı, kürınca, örümcek ve kökünden kerer yuvalarına ve eşyaların üzerine ve odaların havasına ve tahtaların, duvarların kenarlarına, arala- rına bolca, FAYDA serpiniz, ve tahta kuru yuvalarını FAYDA ile tahrip ediniz. Bütün yaz bu muzir edeceksiniz. Bilhassa apartımanlarda, mutfaklarda yemeklerinizi. erzaklarınızı telvis eden hamam böcekleri: köpeklerde bulunan pireleri, hayvanlarda bu- lanan geneleri, bitleri, nebatat ve ağaçlar imha ediniz. Kutusu 30, büyük SO kuruştur. Bir kiloluk kutu 80 kuruştur. FAZLA PARA olduğu halde ecnebi malı diye fazla para koparmak istiyen- lerden sakınınız. FAYDA imaline nazaran daha Hasan Deposu ! Ankara, Istenbul. Bevoülu - Harbiye Mektebi satınalma kı;- arattan kurtulacak hat bulunan küs hayvanatında FAYDA ile 1 — Harbiye Mektebinden bu sene yarsubay çıkacak talebelere MP. te müteşekkil komisyondaki nümune evsafındaki kumaş ve malzemeden kaput, elbise, Çizme, Fotin, getir, Portatif karyola, Bardaklı matra, manevre, kemeri, eldiven, manevre sandığı, battaniye, Sırma, Kı- lınç yaptırılacak ve alınacaktır. Şetaitini ve kumaş mal- zeme nümunelerini görmek arzu edenler her gün mektep Levazımına müracaat edebilirler. 2 — Alım kapalı zarf usuliyle olacaktır. Mayısın 11 inci günü saat onda kaput, saat on birde elbise, saat on üçte Manevre sandığı, saat on beşte getir ve fotin Mayı- sın 13 üncü günü saat onda battaniye saat on birde portatif karyola saat on dörtte manevre kemeri, saat on beşte çizme. Mayısın 16 ıncı günü saat onda sırma, kı- lımnç, saat on bir de bardaklı matra saat on dörtte eldi- ven. (2196) Vrdfeğ!er diye karşıladığı ;;m;el— etrafındaki adamların en acı ve en ağır tenkidlerine uğruyordu. Önların sözlerine içinden dai ma :“Canavar herilfler., veya“Bu dala alayı!,, diye cevab verirdi. Işin tahaf tarafı da, Julien'in, bu kadar gürürlü olduğu halde, çoğu vakit SÖzü edilen şeyler- den hiç bir $ey anlamaması idi Bütün ömründe yalnız bir tek kimse ile, ihtiyar cerrahbaşı ile içini gizlemeden konuşmuştu . o vakte kadar edinebildiği bir kaç tanecik fikir de ya Bona: parte'in İtalya savaşı, veya cer- rahlık üzerine idi. En ıstırablı ameliyatların bütün tafsilâtı ile anlatılmasını dinlemekte, genc lik gürürünü okşıyan bir haz duyar Ve içinden: “Ben gözleri- mi bile kırpmazdım ' âerdi. Madame de Rönal onunla, ço cukların terbiyesi - ile ilişiği ol mivan Şevlerdi söz açıp ko nuşmak istediği ilk gün, Juli- en ameliyat hikâyeleri anlatma ğa kalktı; madame de Rönal sa “,"f!î Ve ondan bu sözü kesmesi- ni rica etti, 3259 Julien bundan öte bir şey bil- mezdi. Madame de Rönal ilç bir evde yaşayıp onun gördıikle: rinden başka bir şey görmedi; için de, yalnız kaldıkları za- manları garib bir süküt içinde geçirirlerdi Salonda Julien, her — ne kadar gayet mütevazıca bir — tavır takmırsa da yine kendisı- ni, bu eve gelen herkesten f kir, zekâ hususunda çok üstün bulduğunu madame de Renal gözlerinden okurdu Bir an | onunla Yalnız kalınca da sıkıe | Lp ne yapacağını bilemediği pek belli olurdu. Bu hali ma: —| dame de Rönal endişe ile kar- | şılıyordu, cünkü bu sıkılmanın —| hiç de hissi bir sebepten gelme- diğini kadınlık insiyakı ile se- zip anlıyordu. A İhtiyar cerrahbaşının Juli: en'e kibarlar âleminden, kendi — görün an adığına söre hahset” — tiği de olmuştu; Ju'ien bu hikâr — velerle o âlem hakkında kendi- ne bir fikir edindi&inden kadın — (Arkası var| N. ATÇ İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: