29 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

29 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nazilli'de Pamuk Nazilli, 23 (Hususi muhabi- | rimiz bildiriyor) — Geçen se- neye nazaran iktisadi hareket biraz durgundur. Kazanın en mühim zenginlik membar olan incir mahsulünün piyasada istih sal fiatına muadil bir fiatla satılması müstahsili sıkmıştır. Nazillide mevsimine göre 3,5 milyon kilo incir yetişir. İncirin en İyi cinsleri Avrupaya ihraç e- dilmek üzere İzmire gönderilir. İkinci sınıf incirler Anadoluya sevkedilir. " Zeytincilik te Nazillide bü- yük bir istikbale namzettir. A- Baç miktarı ve bilhassa yabani ağaçlar çok fazladır. Bunlar il - Mi ve fenni esasat dahilinde 15 lah edilecek olursa, mımtaka da hilinde yağ istihsalâtı az zaman da iki üç milyon kilo arasında yükselebilir. Kaza merkezinde Sultanhisar da yağ fabrikaları mevcuttur. Fakat bunların daha asri teşki- lâtla mücehhez olmaları Şart. tır, Bu sene bir milyon kilo yağ istihsal edilmiştir. Pamuk istihsalâtı Nazilli kazasının 934 - 935 pamuk rekoltesi 1,5 milyon ki- lodur. Gerek pamuk ıslah istas- yonunun yapılması ve ahaliye gösterdiği kolaylık dolayısile ve gerek kumaş fabrikasının açıl- ması yüzünden pamuk ekimi art tırılmıştır. Pamuktan, müstah - sil oldukça istifade etmişse de Almanların pamuk almaması yüzünden fiyatlar üçte bir nis - | betinde düşmüş ve mutavassıt ihracat tacirleri bundan mühim zararlar görmüştür. Bu gelen yıl pamuk mahsulü- nün üç milyon kilo raddesinde olacağı tahmin edilmektedir. Nazilli çevresi dahilinde zirat kooperatifleri vardır. Müstah - silin ekserisi bu kooperatife da ür. Pirinç ist'hsalâtı Nazilliden on beş kilometre mesafede (Azizabât), (Yama- lak) ve (Girenis) ovalarında üç bin beş yüz ile dört bin dönüm- lük saha ekilmekte olan pirinç, köylere yakın bulunmasından dolayı isıtma tevlit etmiş ve ölüme sebebiyet vermiştir. Hal- kın müracaatı üzerine, hükümet tedbir almış ve pirinç ekimi ka: yıt altma girmiştir. Hükümetin bu tedbirinden sonra, rençber birinç ekmekten vazgeçmiş, e- sasen pamuk mntakası olan bu Ovalara tekrar pamuk ekmek #üretile, bu ziraat, bir misli da- ha genişlemiştir. güğ(aç l.?nclı;umı Normets İn- iz şirketi, bu mıntakada pek eskiden beri yerleşmiş bir mlf:ı- sesedir. Bütün mülhakatta teş - | lar kilâtı vardır, Sosyete Nazilli muhitinden Menderes sahillerin de senede 8, 10 milyon kilo yaş meyan kökü satın alır. Bunun yaş olarak kilosunu 30 paradan sakladığı kadın onu yoksa hiç mi sevmemiş!” Öğle yemeğinden sonra ma- dame de Rönal, ziyarete gel- miş olan Bray ilçebayı M. Charcot de Maugiron'u ağırla- mak üzere salona girdi. Haylı yüksek bir gergef başında bir iş işliyordu. Madame Derville de yanında idi. İşte böyle bir sırada, hem de odanın içi gü- neş dolu iken, Julien koca ayak kabısını uzatıp madame de Rö- mal'in zarif ayağına basmağı yerinde buldu; kadının ajurlu çorabı ve , Paris'ten getirttiği güzel iskarpini de her halde o zendost ilçebayın dikkatini çek mişti. Madame de Rönal son dere- ce korktu; elinden makasını, yün yumağını, — iğnelerini dü- şürdü ve böylece Julien'in ha- | reketi, düştüğünü gördüğü ma- Ü, — e KIRMIZI VE SİYAR oltesi alır. Meyan kökü, binlerce işçi- nin geçimine bir vesiledir. Bu şirketten maada (Şerbetçi zade H_üuyirı Galip) firması da az miktarda meyan kökü satın al- maktadır. Üzüm ve kükürt Nazilli yaylaları yaş üzüm ihracatile meşhurdur. Burada halk dilinde salaman üzümü de- nilen razakı ve emsalinden se - nede 250 bin kilo ihraç edilir. Yapılan bütün — vaitlere rağ- men, bağcılar, kükürtsüzlükten müştekidirler. Bir hafta evvel gelen 130 torba kükürt derhal kapışılmıştır. Havalar iyi gidi - yor. Fakat, bilinmez, değişebi - lir. Vakit geçirmeden kükürt ihtiyacı temin edilmelidir. Mintakanın, bilhassa, merkez kazanım, şarkında sebze yetiş- tirme istidadı ziyadedir. Yılda kırk elli bin liralık sebze satıl - maktadır. © Kazanın ümumiyet itibarile, toprağı çok verimli olduğu için, çalışma tarzı ıslah edildiği tak- dirde istihsalât ta artacaktır. Halk çalışkandır. Yalnız nü - fusu azdır. Milli mücadeleden evvel,merkez kaza 17 - 18 bin ve bütün kazada bundan fazla nüfüus mevcut iken gayri Türk anasırın buradan ayrılması bu - rada nüfusu çok azaltmıştır. Ya kında, kazaya, ihtiyaca kâfi, nüfus iskân edilecek olursa, mm taka çok zenginleşecektir. Esa- sen, yapılacak olan yeni mensu- cat fabrikası da bu nüfusla çok alâkadardır. Bunun küçük bir delili: kaza mıntakasına yerleş- tirilen (Grebene) ve sair mahal ler muhacirleri, çalışmaları sa- yesinde müreffeh bir hayat ge- çirmektedir. Toprağın zenginliği ve “her türlü istihsalâta kabiliyeti, yeni gelecek kolları, çok kısa bir za- manda refaha kavuşturacağın - da şüphe yoktur. Bu söyledikle- rim, Ekonomi Bakanlığımızı da alâkadar etmelidir. E. Hamdi Üstel Yumurtalarımızın nakil ücreti Yumurtalarımız Almanyaya iki yoldan gönderilmektedir. Biri Şark Demiryolları ile doğ- rudan doğruya Almanyaya, di- ğeri de Lloyd Triestino sosye- tesinin vapurlarile Triyesteye ve oradan trenle Almanyaya gönderiliyor. Şark Demiryolları sosyetesi Özel bir tarife yaparak yumurta TImızı çok ucuz taşımaya baş- yınca deniz yolile yapılan gön dı_rrmgler azal ustır, Müşterisi- nin azaldığını gören Lloyd Tri- yestino acentesi müdürü Banet- ta Türkofise baş vurarak vapur STENDHAL için yapılmış, erememiş bir şebbüs sayılabildi. lııgşıiı ç:ı: ğinden yapılmış olan o makas- sıl;açok şi“t;re HLkırdxverdi ve ame de Rönal, Julien'in ha yakında — bul ü aü esef ettiği üzerine haylı şeyler söyledi. — Siz makasın düştüğünü benden önce giârıl'unüzı.lş önüne geçebilirdiniz;. bunun yerine bütün gayretinizin bana bir tek- me atmaktan başka bir netice- si olmadı. Bütün bunlar ilçebayı aldat- tı ise de madame Derville kan- madı. İçinden: “Bu güzel deli- kanlının ama da budalaca İşle- ri var!” dedi; bir taşra şehri “adabı - muaşeret” inde bu gibi suçları bağışlamak yoktur. Ma- dame de Rönal bir sırasını bu- lupi, — a BORSA BEARANAAAAAAARARI 28 MAYIS SALI PARALAR dame de Rönal'e sıkılmış oldu- Dolar 20 Fransız Prangı 167 — 20 Liret 203— 20 Belçika Frangı 8l— 20 Drahmi d 20 İeviçre br. Frm 20 Leva Bi Florin Ülem 20 Çek Kuron — 96— Avusturya şilin — 22 Mark - n Zloti İlen Pengo ee 20 Ley 16— 20 Dinar Süm Yen ee İsveç Kuron 3l— Altın 933— Mecidiye tü Banknot 228,— ÇEKLER Kapanış Fransız Frangı İngiliz lirası * Dolar 0.79,36 Liret 9,6462 Belga 4,64.32 Drahmi 83,71,50 İsviçre Frang 245 Leva 640810 Florin LATAK Çekoslovak kuronu 19,08.50 Avust 4,23,40 Pezeta 58143 Mark 1,9706 Zloti 4Ü Pengo 4.5140 Ley 78,5443 Dinar 349633 Yen 27830 Çernovets 10,98 İsveç kuronu 3,10,50 ESHAM Iş Bankası Mü. d— - . N 9.50 CA 9,70 Anadolu 96 60 2475 » 90100 M Şirketihayriye Yü Tramvay 29,50 Bomonti - Nektar d— Terkos l Reji 2485 Aslan İ | Mam * Merker Bimkast 5825 Ostmanlı Bankasi 2),50 Telefon 12,75 İttihat değirmencilik T.AŞ, 715 $Şark Değirmenleri 0,70 Şark merkez eczanesi 4B0 İSTIKRAZLÂR. —STIKRAZLÂR. Türk Borcu | Kupon Kesik — 2625 #i <e OB e 26.40 Pa gn AM : a Bi Ergani d İstikrazi dahili Bi TAHVILÂT Rihtim 10,78 Anadolu | ve TI 43.10 » , İT Kupon Kesik 4250 Anadolu mümessil 514330 ——— larının himaye edilmesini iste - miştir. Banetta müşterilerini tekrar elde etmek için Demir - yollar sosyetesinin yaptığı ten- zilâttan fazla tenzilât yapacağı- nı söyleriştir. Vapurların, taşı- ma ücretleri ucuzlarsa, yumur - taların sarsılmadan daha uzun yolda kalabileceyi gözönünde tutularak tecmenlerin bu yolu seçeceği muhakakktır. — İhtiyatlı olun, emrediyo - rum! diyebildi. S? T n Julien toyluğunu farkediyor, sinirleniyordu. — Emrzediyorum sözüne kızması gerekip gerek- mediğine karar vermek için haylı düşündü, Oldukça ahmak Lık gösterip şu neticeye vardı: ların terbiyesi ile ilişiği olan bir işde emrediyorum di- yebilir; fakat aşkıma cevab ve- nrkuıE qi'tlkiği kabul etmesi la- zım. Eşitlik olmayınca da Olmaz...”; artık ık);mı h:pşk eşit- :İ.kg*ı'.îî“î;- İı:hğı düşüncelere iri ün ö İ dame” Deı-villî' Bün önce ma- Fait les Epalit et ne les sözünü (2), öfke ile tekra €herehe pas. duruyordu. KP dx]uğıın, ömründe bir tek ka- n bile €le geçirememi: Julien, bir don Juan rolü :yu'lıı.:_ı makta ısrar ettiği akşama ka- dar gülünclükten gülünclüğe düştü. Aklma biricik doğru şey geldi;. hem kendine, hem ma- e0 ÜYELER DÖNÜYORLAR Recep Peker Dün Gazetecilerle Konuştu (Baş tarafı birinci sayfada ) sele üzerinde iyi bir uzlaşmaya varacağız. Gazeteci arkadaşlardan — Fu- ad kısa zamanda demiryolu alanında elde edilen başarıklar ve hele yabancı sosyeteleri key- fi ve kamu anıkına uygunsuz ha reektlerinin önüne geçilmesi i - İç Bakanı Şükrü Kaya Basın kon- gresinde kapanış nutkunu söylüyor — Meslek komisyonu son toplantı- sında — Ziya Gevher fikirlerini izah ediyor çin almmış çok yerinde karar - lJardan ve bu kararların doğur - duğu iyi sonuçlardan dolayı hal kın bir hoşnutluk duyduğu- nu anlatarak kamunun hisleri - ne dilmaç olmuştur. Ali Çetinkaya kendisine kar- şı söylenilen güzel sözlere te - şekkürlerini bildirdikten sonra demiştir ki: “Taltim beni ilkönce yurd savgası alanında çalışmağa sev ketmiştir. Bu bakımdan yurd savgasının büyük krymet ve ö - nemini çok değerlerim. Ben bu işleri görmekle ancak ödevini yapmış bir adamın haz ve zevki ni duyuyorum.,, Ekonomi Bakanlığında Gazeteci arkadaşları kendile- ri için hazırlanan dondurmaları yedikten sonra Bakana teşek - kür etmişler ve Ekonomi Bakan lığını gezmişlerdir, Köy kahvesinde Saat 16 otuzda bütün basın ü- yeleri Keçiören köy kahvesinde toplanmış bulunuyorlardı. Bir az sonra Parti Genel Sokreteri Recep Peker de gelmiş ve saat 18 € kadar çok içten ve candan bir tava içinde konuşulmuştur. Recep peker'in önemli sözleri Recep Peker bu konuşmada demiştir olarak köyümüze ğu için vakit ilerledikçe korku- yordu, çünkü akşam yine bah- çeye çıkıp ihlamurun altında, karanlıkta o kadınım yanma o- turmak lazım gelecekti. M, de Rönal'e, papası görmek için Verriğres'e gideceğini söyledi; akşam yemeğinden sonra ev - den çıktı ve gece yarısından sonra döndü, Julien Verriğres'e vardığı za- man papas Chölan'ın taşınmak- la uğraştığını gördü; M. Che- lan azledilmiş, yerine de papas muavini M. Maslon getirilmiş- ti. Julien ihtiyara yardım etti ve Fougus'y. bir mektub yaz- mağı düşündü. Bu mektubda, papaslık için duyduğu Tanrı çağırısı yüzünden, onun pek el- verişli tekliflerini reddetmeğe her ne kadar mecbur olmuş ise de şimdi pok büyük bir haksız- lığın şahidi olduğunu ve tari- kate girmemeği ruhunun sela- meti için daha hayıtlı sandığı- hi anlatacaktı. — (Arkası var) (2) Aşk, eşitlik aramaz, onu ken- | C1 bir eksiksiz ve bütün başka di meydana getirir, (Eşitlik — Mü- Sayat). N. ATAÇ' biz doğmlara değil, hayata be- 29 5.) —e Hava Tehlike- sine Karşl (Baş tarafı birinci sayfada| merkez şubesine 300 lira gl%“' dermiş, hava tehlikesini - bilet ü ine yazılmıştır. Bütün hâ- rümü mensupları maaşlâ” rından yüzde 2 sini bu hayırl! işe bırakmağı kararlaştırmışlar” dır. hoş geldiniz. Sizi bu karşılayı- şım kendi adıma olduğu kadar bütün Keçiörenliler adınadır da. Köyümüzün gazinosundaki bu toplanışta realite. bakımından ayrı değer alan bir taraf var - dır, Onun üstünde durmalıyım. Biz sadece bir gösteriş, bir mManifestasyon yapmak için de- ğil bir ve beraber gidişte öz a- maç alan karşılıklı anlaşmamızı kuvvetlendirmek için toplanmış bulüunuyoruz. — Toplanmamızın konusunu önce de belirtmiştim. Bu Keçiören köşesindeki ko- nuşmamız üç gün önce parti ça tısr altındaki konuşmamızın bir devamıdır. Benim tarafımdan söylenecek yeni bir şey olma- mak ve arkadaşlarımın söyliye- ceklerini dinlemek gerekti. An- cak bir kaç sözle bugünkü ko - numamızı açmak istedim. Gözleri kamaştır:cı bir hız Arkadaşlar, Biliyorsunuz ki, yeni Türkiye bütün dünyanm gözünde şim - şek gibi çakan, kafaları şaşırtı. cı ve gözleri kamaştırıcı bir hız almış, bu hızla ileriye, öne doğ- ru gitmektedir. Her varlık gibi bir yuce dev- let ve ulus varlığı bakımından yeni Türkiyenin kendine has bir ana prensiplere sahip olması lâ- zımdır. Fert, bütün hayta te - maslarınm, deneçlerinin ve gö- rüşlerinin sonunda bir inana va- rır ve o adamın — varlığını bu i- nan besler. Karşılaştığı güçlük- lerde bu inandan kuvvet alır. Büyük varlık Bir cemiyette de sosyolojik bakımdan müşterek bir takım a kideler vardır. Hele bir devlet ve ulusta büyük varlığa daya - narak olacak inan özünün öi mi büyüktür. Devlette bu özü politika yapar. Yeni Türkiye varlığının dayanağı olan Türk fertlerini birbirine bağlayarak kütleleştiren, ona karşı varlık - lar üstünde zinde bir kuvvet ç- karan Kamâlizmdir. Kamâlizm bir ruhtur. Onu ruhlaştıran ana | doktrinler vardır ki her hangi | bir masa başında yazılmış cüm lelerden ibaret değildir. Savaşlar içinde Yeni Türkiye doğuşundan bu güne kadar savaşlar, çeşitli hâ- diseler ,çalışmalar ve çatışma - lar içinde büyümüştür. İşte yıl sayısı bakımından kısa, fakat Yurdun her yanında hareket başlad! Ankara, 28 A.A. — Türk ha* va kurumuna yılda en aşağ? 20 lira vererek “ Hava tehlikesim bilen üye,, yazılanların sayisf günden güne artnıaktadır. Memleketin her — tarafındâ çoşkun hazırlıklar vardır. Pe& yakında illerimizin ve ilçelerir mizin üyelerini yazmaya başlâ yacağız. , Gayretler geniş'eyor — Ankara, 28. A.A, — Hava tel likesine karşı korunma çareli aramak üzere yapılmağa başla” nan gayretler yavaş yavaş ge nişletmektedir. Bir taraftafl memleketini seven ve bu tehli keyi yakından gören pek çok * damlar Tayyare Cemiyetint kaydolundukları gibi' başbakan* lık da bütün bakanlıklara gön” derdiği bir tebliğde bu yardım” ların daha esaslı ve bütün memi* lekete şamil bir surette yapıla" bilmesi için kendilerine merbut bütün dairelere ve taşra memur larına lâzım gelen emirlerin Ve* rilmesini istemiştir. 4 ——— Lehistanda ulusal — balonuçuşlari Varşova, 28 A.A. — Ulu: özgür balon uçuşlarına girel 11 balondan doküzü yere inmiş* tir. Bunlardan - ikisinin uçı 600 kilometreyi aşmıştır. Öteki | iki balondan ise daha hiç bif | haber almamamıştır. karak ileri gidiyoruz. Ne Parti bir tekkedir, ne dö onun vücüde getirdiği prograff | bir âyet. Biz gidişimizde zama” nin icaplarına sıkı sıkıya' bağı” hyız. ğ Yarın, zaman gereklikleriniü bizi ne gibi şartlarla karşılaşti ” racağını bilemeyiz. Yalnız şey biliyoruz. Yurdun ve ulusu önde ve ileride olması için de * neç ve sağduyu neyi gösterirsi onu yaparız. Onun için hiç bit zaman değişmiyecek olan Ka * mâlizm ana ruhunun dışında tf bik gekilleri üzerinde iyiyi, dOğ7 | içine sıkışan hâdiseler bakımım- | Tuyu, güzeli nerede — bulursaf dan çok kesif ve olgun olan bu | almak ve benimsemek yolun zaman parçasının kristalize ol- | yız.,, müş neticeleridir ki Cumuriyet Halk Partisinin programma e- sas teşkil eder, deniyor. Kaynak Her cemiyet için, her ulus i- çin bir müşterek inan ve ülkü bağı, bir müşterek hız alma kaynağı vardır. köklü ulus- ta bu ülkü birliğinin esaslarına rastlarız. İşte yeni Türkiyenin de böyle bir köklü ve kolları bir tek hedefe doğru yürüten ülkü bağı vardır ki adına Kamâlizm diyoruz. Bir ulusun bütün idare eden- leri, yazanları, söz liyenleri o ulusun menfaatleri için böyle bir kutsal ana fikir etrafında birleşmiş olmalıdır. Karanlık nokta kalmadı Biz şuna inanıyoruz ki, hele bıı_ı.lb'rdüncü kurultayda kabul ed!_lmiş yeni, geniş programla rejimimizin takip ettiği yolda hiç bir karanlık nokta kalmamış ve bizim kendimize has ve ken- dimize en uygun hayat formülü- müz bu programda saptanmış- tır. Her hangi bir aykırı fikir bu doktrinlere çarptığı zaman onun kendi hayatiyeti ve ken - dinde mevcut olan kuvvet önün de hafif bir dalga gibi geri çe- kilmeğe mahküm kalacaktır, Program Kurultayın onadığı son prog ram bugünkü hayat icap ve şart larına göre hele kendimize uüy - güunlük bakımından en mükem- Parti genel sekreteri bu söf” lerden sonra arkadaşları kol' mağa çağırmış ve basın üye rinden bazılarının soruları ÜS" rinde açık, duru, inandırıcı C€ vaplar vermiştir. Memleketin her — köşesinde? gelmiş olan gazetecilerin pâ! nin yetkili bir ağzından verildi | izahları dinlemesi ve Ankart' devlet ve parti adamlarile Hal arasındaki sonsuz içtemliği, kından görüp tanıması çok yırlı olmuştür. Bunun iyi eti 'ğ rini yakında gazetelerimizde receğimize inanıyoruz. & Üyeler geç vakte kadar Iı’;!, | kerle konuşmuşlar ve İstan! le lu arkadaşlar bu akşamki tft harcket etmişlerdir. Diğer * den gelmiş arkadaşlar da yâr ve daha sonraki günlerde F ket edeceklerdir. Ankaradan ayrılırke* Ankara, 28.A.A., — Bire kurultaymna iştirak etmek l ri gelmiş olan İstanbul gazti” sahip ve baş muharrirlem':;dı kısım üyeleri bugünkü ? şaif” İstanbula dönmüşler - ve :ın'“!' yonda iç işleri bakanı Ve Wi tay başkanı Şükrü Kaya, * " çar li saylavı Necip AK Küçükâ g, nakkale saylavı Ziya Gevhi ye tili, Kütahya saylavı Nü9 ye luğ ve basın genel mü*_i, :t!' dat Nedim Tör ile bütül Öcug — teciler tarafından — uğur K lardır. Aynı trenle cenup © gazetecileri de şel ği formüllerden üstündür. Ancak

Bu sayıdan diğer sayfalar: