24 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

24 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KILAVUZ GT YUD L 8 Baki zamanlarda Göksu, İstanbulun en iyi gezeklerinden biri idi. Het ertik, ahlâk işter. Hiçbir iş uyuntularla yürümez. Büyük hareket adamı soravdan yıl- maz. dİmeli b 'asarruf etmek — Evilenmek Kimse başkasının malma esilene- Mmez, « . Tasavvur — :_ııı_v b Gerçeklenen bir iş, hayalde kalan bin tasara öneydir. . Tasvir — Sınay Bu yazı dünkü açım töreninde can- h bir sınayıdır. . 'Tavaf — Çevrin Çevrin, islümlar için bir borç değil, Mekke gehri için iyi bir tecimdi. Kaleleri bekitmekten Vicdanlar sağ, kalplar sağlam e “Tebeyyün etmek —- Belgirmek —ı—..—ı-uıı.v— adamın sucu | . Tedfin merasimi — Gömme alayı Zavalir Vasıtın gömme alayında bulunacağımızı düşünür mü idik? Tefahür — Övünç Ortaya eser koymadıktan sonra, boş yere övünç neye yarar? . Bütün Parti adamlarının başlıca Öödevi halka Partinin prensiplerini durmaksızın oydamaktır, * Tenakus — Tutmazlık İkinizin söyledikleriniz aranında Butmazlık var. Biz sımıflar arasında karşıtlık iste- meyis, —— y '—i0— Her ana çocukları için sevgen efur. Yoksullara sevgenlik göster. Bir şehri mühendis değil, urbanist Şapar, Urbanism başma bir uzuğdur. Urbanik ı,i:':ı 'san'at büyük rol ar. .'nıı.u divan metinlerini genitmek No. 36 YOSMA! Etem İzzet BENİCE birden kazandıkları paranım de- lisi olup nasıl yiyeceklerini şa- Şırıyorlar. Safiye güldü: — Amma vicdanlı kadınsın Hanife Abla. Bana acımıyorsun da onlara acıyorsun. Ne olü- Yorsun? Biz de o Allahın yarat- tığı değil miyiz?, Onlar parayı tan savurmazsa biz ne ola- tağırz, kimin parasını yiyece- &iz?. Moruk parasız durur mu?, parasız ne yaparım?, Ben kazanmazsam sen ne yersin?. Hanife Kadın işi gayet ağır- dan alıyordu: Sen de baklısın, haklısın ama, tün, Ne ayrılabilirler. Ne kim- Seye dert yanabilirler. Ne koca- larının bu uçarı çapkınlığına da- Yanabilirler. O bir derttir ki, şenin başına gelmesin. Yer- ST7 İNCİ LISTE 1 — İbda — Yaratı Örne'c: Yaratı kuvvetinden yokı::;hıınndın büyük eser bekli iz, 2 .— İhale etmek — Üstermek Thale — Üsterim Ömrnek: Bu yolun kime üs- terildiğini biliyor musu » nuz? $ — Güzergâh — Geçek Örnek: Vasıf Çınar bütün demiryolu geçeğinde ken - dini tanıyan ve tanımayan- lar tarafından selâmlanmış- tir. 4 — Seyahat — Geri — Gezen Öj * Gazetecilerimiz son ova gezisinden çok iyi duyuşlar getirdiler, 5 — İntiba — Duyuş Not: Gazetemize gönderilecek ya- sılarda bu kelimelerin osmanlıcaları kullanılmamasını rica ederiz. ——— için büyük bilgi ister . Genit ve yora (tefsir) arasında ne ayrım olduğunu söyler misiniz? Kötüğenlerin yolu zindandır. Utanç genç kızı güzelleştirir. iÇiN DERSLER göre “şarbaylık — belediye riyaseti” olmak lâzımgelir. Bu listeye göce asil terimler şunlar. dır: wbay — Belediye reisi ylık — Belediye viyaseti iray — Belediye Şar Kurulu — Belediye Meclisi —-il— Alaca verece — Teslim tesellüm Fabrikayı dün devraldım.â Fakat henüz alaca verece işini bitiremedik. . Dolan — Tezvir Dolancı — Müzevir Politikada dolan ancak ahlâksızla- rın silâhı olabilir. Halkı politika ve dolancı elinden yız. e 'Türlüç — Tuhafiye Böyle şeyler ancak türlüç mağaza- larında bulunabilir. e Danak — Ucube Gazetelerde yaratılış danaklarının İ resimlerini görmekten iğrenirim. e Hinti, düğüm — Ukte Dünkü sözleriniz, içimde, büyük bir Dinti brraktı. Bu şüpte, içimde; çözülmez bir dü- gümdür. e Büyük Petro'nun bir tutsu bırak » mış olduğu tarihçe belgin midir? Cumuriyette kimsenin malına si- konmaz. Her şeyde en büyük uyasımız ÂAta- türk'tür. İsmet İnönü'nün hava güvenliği için söylediklerinin herbiri, başlıba- şına bir uyaktır. Bayla yaraşır. Bu ..Jî:—ı-m kokşadan geçil- mez. ÖOlü, kokuşmadan gömülür. Kamuğası SaLau Sürsal gütçesi ile yapılan andlaş - yetesinin Urbanist — Şehirci Urbanism — Şehircilik malar, Uluslar Sos! yasasına aykırıdır. Bu misallerde geçen kelimeler karşılıkları: y Sevgenli teallik Uram Geçenlerde resmiğ terimler hakkm- da bir liste çıktı. Bu liste kılavuzun şehir orunları hakkındaki kelimelerini düzeltmektedir. Biz “belediye” karşı- lığı “şarbaylık” diyorduk. Halbuki 'garbay — belediye reisi” olduğuna ağır kadın için hiçbir şey yok- tur, Hele yok gününde bütün yüklere katları da, var gününde kocı_ııın kucak kucak dolaştığı- nı gör. Allah sana da versin, seni de kurtarsın ! Yosma'nın yüzündeki güneş ışığı parlaklık birden soldu, en sızılı yarasıma dokunulmuş bir hasta gibi inledi: K üK , Ve.. bi ğazmı tıkayan bir hıçkırık yükseldi: — Hanife Kadın, Hanife Ka- dın! Ben de bir kocanın iyi, na- muslu ve temiz karısı, çocukla- ramın annesi olmak — istemez miydim?. Ben de o değil mi idim?, Suç benim mi?, Bu daki- kada bile yüreğimde o duygu katılmıyor mu sanıyorsun. Fa- kat ,ben ne yapayım?, Ve., bü hıçkırık anun girtla- gında söner, boğulurken ikisi de gözgöze geldiler, işlenmesi ellerinde olmıyan — suçlarının ödeme adağını yapmağa hazır iki günahkâr gibi biribirlerine bakıştılar, Ve,, bu iki gözde de Hükümet Istanbulun taşın ve rıh- tam işlerine elkodu. Bir özsöz, bin lâftan üstündür. Atatürk'ün sözleri lakonik ve ke- BUL Bulmacalarımız öz türkçedir. Şek: limizin böş gözlerine karsılıklarını yer leştiriniz. Yedi gün açka - kaya bul- macamızı doğru çözülmüş olarak gön. derenler arasnıda kurga çekiyoruz. Armağanlar veriyoruz. Bulmacaları mızı istediğiniz gün çözmeğe başlaya- bilirsiniz elverir ki yedi gün arka ar- kaya çözülmüş olgun. Karşılıkları “Ts- tanbul (Tan) bulmaca servisine yol layınız, MACA | Birinciye: Gümüş saat. İkinciye: Maroken bir cürdan, Üçüncüye: Bir stils. Dördüncüye: (Tan)jın bir senelik abonetsi. Beşinciden onuncuya karar: (Tan) im altı aylık abonesi armağan edile. cektir. 12345367 891011 SOLDAN SAGA : 1 — Öksürük ilâcı (6).Bir renk (1). 2 — Şaibe (8 3— Genişlik (2). Meyan (3). 4 — Bir maden (6). Öküzün karısı (4). $— Beyaz (2). Tir (2). 6 — Efsane (8). Kamer (2). 7 — Bir takam (2). Takunya (5). şindir. Dostum büyük yazarlardandır; bir kuşsuru, doğurgan olmamasıdır. Anadoluda eski eserlerin yıkılarını söyledi. Bu misallerde geçen yeni kelime- lerin karşılıkları : Tütsu — Vasiyet Elkomak — Vaz'ıyed etmek Ozsöz — Vecize Lakonik — Veciz Doğurgan — Velüi Yılı — Harabe Ören — Virane Yeysi — Zahire Göretci — Zair Kılavuz kelimelerile bunları şöyle söylüyeceksiniz: Barta 3 B. Bekso 3 eşit 2. e Kılavuz dersleri — burada bitmiştir. Bu derslerde 'ılavuzda — bulunan bü- tün kelimeler —kullanılmış değildir; fakat geriye kalanlar, misalle izahlan- mağa ihtiyacı olmayan basit kelime- İler, bir de ancak Jire ve üniversiteler. de kullanılacak olan ve bütün ardala- rı ile birlikte saptanması lâzımgelen terimlerdir. Son ders olarak şunu söylemek is- söndü: MOÖRUK. Onun hayali, onun yüzü. Ve.. yine sanki bu parlayış, o sönüşteki sızı güçlü bir pınar olup bu karşılıklı suç ortaklarının yüreklerinden şe- lâleleden taşıp boşanır — gibi çağlaya çağlaya aktı, İKINCİ BÖLÜM SAD Çases MASLAK YOLUNDA... ş_lıüönm Pazarlığı — İnan Ferit.. 8— Nota (2). Körüklü piyano (3). 9 — Utanmaktan emir (4). Alrika- ga bir yer (3). 10 — Erkek (2). Kurnaz bir hayvan 5). 11 — Erkek (3 Nota (2).Notü' (2) TURARDAN AŞALI 1 1 —r Bir sahil vilâyetimiz (9). 2 — Mahsul (4). Ücret (3). 3 — Şömendifer (4).Ceml edatı (3). #—letifham (2). Şair (9). S- Kırmızı (2). Bir aza (3). U- zak nidası (2). 6 — İstifham (3). İktisat (): 7 — İstasyon (3). Nota (2). $ — Koleksiyon (4). İptida (39). 9 — Valide (3). Büyük bir hayvan (3). 10 — Nota (2). Akıl (2). 11 — Seyriselajnin yeni adı (4). Şart edatı (3). ae teriz; İyi ve öz türkçe yazmak — İçin dar imkânlı ise o kadar çabuk kurtu- lunuz. Kök bellemeğe çalışınız. Kök- ler bellendikten sonra, kelimeler ko- lay anlaşılır. Gerekirse yeniden yapı- l Kılavuzdan büyük lügate geçmek için kılavuz esasları “-üzecinde bütün yazarların, düşünenlerin bir iki yal elbirliğile çalışmaları, elde bulunan- darı işlemeleri, muhtaç olduklarımızı aramaları, bulmaları veya yaratmaları lâzımdır. babam hem beni çocukluğundan di çıkarır, hem de bulduğu y kıtır kıtır keser. Ne kadar de! dolu, fanatik bir adam olduğu- nu sana kaç kere anlattım. — Hiçbir şey yapamaz, En sonunda bu benim kızım değil der, çıkar, Başka ne olur?. Eşi yok değil ya. Yüz tane, bin ta. ne, Beni a en yakın bir arkada- şum da geçen gün öyle evlendi. Babasr kızı istemiyordu. Onu alırsan sana çocuğum., demem dedi, Çocuk hiç dinlemedi. Kız- la kaçtılar, evlendiler. Biz de öyle yaparız. Baban bir kızar, iki kızar, sonra da en çok en cok benim kızım değil.. der, unutur!, — Orası kötü ya? — Nasıl inangyım Nesrin'ci- ğim? —- Basbayağı! — Zorla böyle şey olmaz. Sen istemedikten sonra kim ne yapabilir? — İşte olmuyor! — Sen istersen her şey olur, | Gitme, Kal benimle. Hemen bağlantımızı yaptırırız. —— İyi, Ben kalayum, Ama, | karışma — Neden?., — Beni kızlığından çıkarır: GSN e Cal arım hepsini h betmek var. PD — Benim epey gelirim var, — Yalnız senin gelirinle olur mu cicim?, — Vünız benim bu sansüz sevdam seni besler. Ust yanına İ osmanlıca karşılığı aramaktarı ne ka- | ITANJIN ÖYKÜSÜ (HİKÂYE| Kaplanlar Ülkesinde Savaş Gözlerimi kapadım. Yüz elli, yüz yıl önceki mağara ve taş ça- gının: kaba, sert, acımaz ve yır tıcı hayatına baktım. Sonra Âv- rupa ve Amerikanın: Yüz katlı konaklarile, ili andıran Ey- fellerile, telli telsiz, görünür gğ rünmez ağlarile hegemen'lik sü ren yirminci yüz yıl soysallığı - nr da inceledim. Güvenilen ve kıvanç duyulan - bu ıoyu_llık: bütün parıltısına, endüstri ve fen bakımından gözler kamaştı- ran evrimlerine lıaıkılu—ıı)_ııı'ıkr (rağmen), yüz, yüz yıl önceki kaba yaşayıştan temelli bir a - yırt (fark) göstermiyor!.. Bü - tün insan işlerinin kükün:. va « rınız, psikolojik sebeplerini Faktör, hep ayni kaygu, hep ay- nt duygu!l.. İnsanı sürükleyen iki temelli ihtiyaç var: yemek ve çoğalmak.. Tabiğa'nın hük - mü budur. Didişmelerin, çarpış vi geei 7"')"”':'7I q'ulı.'.u ve şuursuz her hareketimizin, her kararımızın, her adımımızın psikolojik sebe bini araymız: Freud'un pansek- süalite'sinden başka bir şey bu - lamazsınız. Kabalığın da, soysal inceliğin de, her devre özgü (mahsus) ya şama töreninin de (âdap ve mu- aşeret), sosiyetelerin kurulma ve gelişmesi de hep bu derin ve katiğ itke'nin izeridir. İnsanlar, sosiyete haline: güç lü yaşamak ve sövgü (düşman) ye göğüs gerebilmek kaygusu - le girdiler. Bu: Nefsin korunma sı ve çoğalmak ihtiyacının tabiiğ bir sonuçudur, Güçler, savaşlar, büyük salgın (istilâ) lar, impa- ratorluklar, hep insan oğlunun aç karrımı doyurmak, susmaz sevgisini söndürmek içindir. . Hayvanlar dünyasında da, bu boğuşmanın, acı sertliği sürdü- | Otamobilden Maslak yolu- nun bir kenarında inmişler, ko- nusuyorlardı. Bu konuşmaktan goök, bir gönül pazarlığı idi, Nes- rin uzun günlerden sonra yine bir kart yolladı, Ferit'le bu sa- bah Şişli'de buluştular. Nesrin ürkek, korkak; T şmencecik bir otamobile atlıyalım Ferit.. Dedi. Otomobile bindiler. Buraya kadar geldiler. Neşrin otomob'lde üzüntüden yaşlanan gözlerini saklamağa çalışa çalı- şa; — Felt, Gabam beni zorla evlendirmek istiyer, Dedi. Bu adamın zengin bir halı tecimeni oldı. Şunu, otuz se- kiz yaşını geçtiğini, babasının parası için ken ” ini zorla o ada- ma ver k istediğini söyledi ve bir aralık 'sendisini tutamıyarak başını Ferid'in * acağına koydu, hüngür hüngür ; ladı, Ferit bircen şaşkına döndü; böyle bir evlenmeğe: —— Peki.. Diyemiyeceğini söyledi,kızdı, yınız, görürsünüz ki, hep ayni. | isa- | ğü bellidir. Ancak insan oğlu yır tıcılıkta kaplanlara, sırtlanlara taş çıkardı. Neronlar, Kaligüla lar, haçlı savaşçılar, yırtıcılıkta acaba hanki yabani hayvandan geri kaldılar. Açık gerçeklik şudur: İnsanlık, henüz bir kardaş ku Tulu halinde yaşayacak çağa gel medi. Kardeşlik, insanlık, da - yanışma (tesanüt) gibi yaldızlı sözleri kaldırınız. Apaçık görü- nen şey büyük Fransız şairinin dediği gibi (hostilitt göndrale) dir. e Kaplanlar ülkesi Afrikaka kız gin çöllerin kumsal eteklerine, havanın sıcaklığına bakmaya - rak, yakında kanlı bir boğuşma başlayacakmış.. Dört bin yıldan beri, Mısır firavunları zamanın- dan bugüne kadar, erkinliğin ku rumuş, kendi yolunda yı=nlı I-ıı-ı=i ulus ile batı soysalların 3:: başka bir uruk (ırk) dükin. bir ulusla çarpışacakmışl.. Sanki ilk çağ ile yirminci yüz yıl arasında bir uruşma!.. To - pun, ocağın, tekniğin üstünlüği ne karşı, kızgın Afrika: deriden kalkanlar, yabancı mizraklar, eski sistem tüfekler çıkaracak.. 'Top ve uçak ateşine karşı: Yü « rek ateşi, yiğitlik üstünlüğü, tinel güç!.. İnsan oğlu değişmez ve belki hiç değişmiyecektir. Kaplanlar ülkesinde hazırlanan bu savaş, herkese güzel bir derşs oldu. Bir ulus, kendinden başka hiç kims seden yardım beklememelidir. Kutlu topraklarını korumak çin kendinden başkasına güvenme- melidir. Yurdumuzu korumak için, her şeyden önce havaları - mızı korumak, uçak ordumuzun sayısını artırmak gerekliği bü » tün ulus anladı, Her türlü öz » veri (fedakârlık) ye hazırdır. Geleceğe güvenle bakabiliriz. Yusuf Osman BÜKÜLMEZ kabardı, coştu: — Sen benimsin, benim ola» caksın. Biz biribirimizden ayrı- lamayır.. a Dedi. N .srin bir yandan korku içindeydi: — Aman bizi görmesinler, Çabuk dönelim.. Annem bekliyor!. Diyordu. Onun içindir ki, Fe- rid'in; — Blüyükdereye kadar gide- lim. Orada bir yerde de oturu- Tuz, Demesi elvermedi. Maslak yolunun bu en koruluk kenarm- da indiler ve.. ne yapacaklarını konuşuyorlar, Nesrin: hep kor- kak, ivedik, sızılı idi. Babasın- dan çok çekiniyordu. Onun de. diği adamla evlenmek istemedi- ği kadar Ferid'e de: — Ne olursa olsun seninle ev. lenirim. İstersen kalırım, ister- sen kaçarım. Diyemiyordu. Ferit: -(Arkası var) ME SĞ AY

Bu sayıdan diğer sayfalar: