15 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

15 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bizim “Sağlık öğütleri” veren Lokman hekimimiz, hekimlik bakımından, kadınlarda kol çıp- laklığının aleyhinde görünüyor. Hele koltuk altları yüzbinlerce mikrobun ovücutlara dalması için mükemmel birer anafor ka- Pısı imiş. Ben çıplak kollara ve bacak- lara hekim gözile değil, kadın- larımızın kışın ipek kumaşlar ve çoraplarla etlerine yapıştırdık- ları cazibeyi yazın kendi ellerile nasıl söküp attıklarmı düşüne- rek, iyi kötü bir estet gözile ba- kıyorum: Nadir güzellerine di- yeceğim yoksa da plâjlarda, say fiyelerde, hattâ köprü üstünde rastladığım sakallı bacaklar, bı- yıklı kollar, battâ pala bıyıklı koltuk altları tüylerimi ürperti- açık dekolte iskarpinler birer ta- kunya haline giriyorlar; çıplak topuklarla ökçe arasındaki me- safe, geviş getiren, yahut sakız çiğneyen bir ağız gibi çarpık ve yayık, açılıp kapanıyor; ayağın bütün il ayrılarak is - karpinin ucundan sipsivri çıkan parmaklar, nekadar itina gör- müş olurlarsa olsunlar, vahşi ve iptidai vücutları hâtıra getire - rek, doğrusu, tiksinti uyandırı - yorlar, Kadın vücutlarını en güzel hayvanlarınkinden ayıran şey, iskelete ve adaleye ruhun kat- tığı ürperişler, titremeler, utanç lar ve tereddütlerdir. Kadın vü- cudü ruhun içeriden verdiği bu boyasız renklerle güzeldir. Bir ağaç kütüğü kadar cesaretle, çe- kinmeden kendini güneşe, hava. ya ve insan bakışlarına arzeden kadın azaları, bu ruhi makyaj - dan mahrum kalarak cesetleşi- Şarbaylık imar şubesi müdürü Yu suf Ziya vazifesinden istifa etmiş - ği henüz kati olarak belli değildir. Yusuf Ziyanın yerine, Berlin be- lediyesi imar şubesi müdürü Vagner vekâleten bakmaktadır. Bir müddet evvel şehrimize gelen bu mütehassıs, İstanbulun muhtelif yerlerinde tet- kiklerine başlamıştır. Vağner yük - sek bir ücretle daimi olarak belediye imar şubesi müdürlüğünde çalıştır lacağı söyleniyor. Floryanın imarı fikirlerinden j Erik Çiçekleri hiç başka bir şey değil, > kaldırmak, götürüp yemiyorlar. Emel'i, şiddetle ittim: TAN Doçentler Eylülde ! Türk Hiristiyanlar imtihan edilecekler, Dün toplandı Üniversite doçentleri önümüz deki Eylülde üç kademeli bir imtihana tâbi olacaklardır. Bu imtibanlarda rhuvafiak olanlar doçemtlikte alıkonacak, olma- yanlar çıkarılacaktır. İmtihana, Üniversitenin yeni teşkilâtında kadroya alınan doçentler tâbi tutulacaktır. Henüz doktora imtihanlarını vermemiş olan doçentler de o | tandaşı vakte kadar Avrupaya giderek, evvelce okudukları Üniversite- lerde tezlerini müdafaa edecek- ler, doktora diplomalarını ala- caklardır. Doçentler şu şekilde imtihan edilecektir: Evvelâ, her doçen- din, kendi ihtisası dahilinde yaz mış olduğu ilmi eser Fakülte profesörler meclisi tarafından tetkik edilecektir. Eser muvafık bulunduğu takdirde, bu doçent, profesörlerin de bulunduğu bir dershanede tal. bir ders takrir edecektir. Ders de muvaf- fakıyetle takrir edilirse, bu se - fer doçent, profesörler meclisin- de muayyen bir iki mevzu üze - rinde, ilmi münakaşalar yapa- caktır. Doçent meclisteki bu im- tihandan da muvalffakıyetle çı. karsa doçentliği tasdik edilecek tir, “D,. grupu beşinci sergisini açıyor Temmuzun yirminci cumartesi gü nü saat beşte şehir tiyatrosunun ope ret kısmı olan Fransiz tiyatrosunda “D., grupu sanatkârları beşinci plâs- tik sergilerini açacaklardır. Resmi küşattan evvel şair Necip Fazıl bir konferans verecek ressam Elif Naci "D.. grupu nâma bir mü sahabe yapacaktır. Sergiye memleke tin tanınmış simaları, üniversite lise ve orta mektep gençliği ile bütün muallimler davet edilmişlerdir. Ser- gide Bedri Rahmi, Cemal Sait, Elif Naci, Nurullah Cestikl, Turgut Zaim, heykeltriş Zübtü yüze yakın eser teş | çabık hir edeceklerdir. ”D,, grupunun bütün sergileri pa- rasız gezilir. Bu beşinci sergi de her- kes tarafından parasız gezilecektir. $ ”D. grupundan: grupumuz tem muzun yirminci cumartesi günü tam beşte açılacak olan beşinci plâstik sanatlar sergisine Üniverte, yük - sek tahsil, lise ve orta mektep genç- liğini davet eder. —— Haliç şirketi mukavelesi Haliç şirketi hakkında fesk kararı verildiği yazılmıştı. Fakat Ekonomi Bakanlığı, bu kararı henüz şarbaylı ğa bildirmemiştir. Diğer taraftan Ha liç vapurlarınm Akaya devredilece - ği de söyleniyor. Şarbaylık kati vazi yeti anlamak için Ankaradan bu işi sormuştur. Çanakale şehitlerini ziyaret Her yıl olduğu gibi, bu sene de Ça- Dakkale şehitleri ziyaret edilecektir. Ziyaret günü henüz kat olarak belir- tilmemiş ise de, Ağustos ayı içinde yapılacaktır. Bu hususta hazırlıklara başlanmıştır. Şehitlikleri ziyâret için ber yıl okluğu gibi, büyük bir vapur ayrılacaktır. mek, hem de benden ayrılmamak İs- tiyordu. Şumu anlamıştım. Fikir, ilim adam- lat, değişikliklere kolay alışamıyor, yadırgıyorlar. Bana, alışmıştı; ben, onun hayatına; hayatının sayılı alış- kanlıklarından biri haline girmiştim. Benden ayrılınca, o, eksiklik duya- caktı. Atılgan, becerikli, açıkgöz olsaydı, bu eksikliği #emen giderebilirdi. Lâ- kin ©, bir bir alışkanlı ğa geçebilmesi, kendini alıştırabilme- si için, kafasınım, sinirlerinin mihve- rini değiştirebilmesi lâzımdı. Halbu- ki onun için bu. öyle güç, öyle güçtü ki. Fakat Avrupa'da “ikmali tahsili de feda edemiyordu. İki arada, bir derede kalmıştı. İş başa düştüğünü anlıyordum. Onu, bana alıştıran, bendim. Demek ki alıştırdığım gibi, soğutmak, uzak- laştırmak ta bana düşüyordu. Benden nasıl soğuyacak, nasıl uzak- laşacaktı? Bu cins insanları kırmak, gücen- dirmek, çok kolaydır. Kendi görüş lerinin, inanışların biraz tersine gi- divermek yetişir. Hemen ağa vurmuş keleç balığı gibi küserler, Buna rağmen, yine merak ediyor- dum. Sarsılacağı muhakkaktı. Lâkin, bu ağır, temkinli ruhun, bu ölçülü duygularm nasıl yıkıldığını, sarsıldı. İ bağlanarak yükselmeleri lâzmmadır. Lâyik Türk hıristiyanlar birliği | dün saat 14 de Halkevinde ilk toplan» tısmı yapmıştır. Dünkü toplantıya birliğin azası ekalliyet mektepleri mü tevelli heyetleri, müdürleri, muallim. leri, bazı avukatlar, doktor ve tüccar- lar gelmişlerdir. Toplantıyı, birliğin müessislerinden ve birlik reisi Tavit Savul Yılmaz açmış ve birliğin gaye ve programını izah etmiştir. Başkan sözlerine devam ederken demiştir ki: — lik amacımız, tam bir Türk va- Takıştır. Hıristiyan azanın dini akıy delerile alâkadar değiliz. Her fertten beklediğimiz şey. evvelâ, Türklüğü kendisine şeref bilmek ve bu duygu ile mütehassis olmaktır.,, Bundan sonra eski muallim ve mü» dürlerden Serkis Donik kürsüye gele- rek birkaç söz söylemiştir. Bir İran generalinin yur- dumuza dair düşündükleri Şehrimizde bulunan Iran General. lerinden Rıza Han Abidin dün sabah- ki Toros ekspresile memleketine dön- müştür. Rıza Han Abidin hareketinden ev- vel kendisile görüşen bir muharriri- mize seyahati, ve memleketimiz hak- kındaki intibalarını şöyle : Many ela OE mek ve bazı bulunmak onun terakkilerini yakından görmek ve tetkik etmek için buraya geldim. Ben Avrupanın her şehrini dolağtı- ğım halde İstanbul kadar cana yakın bir şehir görmedim. Burada oturdu- Zum müddetçe kendimi sanki kendi memleketimde oturuyormuşum zan- nettim. İran dost Türkiyenin yaptığı terakkileri ve inkılâpları pek yakm- dan takip ederek onun yolunda yürü- mektedir. Asyanın bütün kardeş milletlerinin bu şekilde dostluklarla biribirlerine Memleketiniz. ve bilhassa Istanbul tabii güzellikleri noktasından insanı hayran edecek derecede çok güzeldir. Şehrinize ber gelenin bu güzellikler karşısında mest ol, ası ve buradan sa methini Avrupada isittiğim. Ankarayı da götmeği çok arzu eder. dim, Fakat vaktimin darlığı yürün- den bu güzel memleketinizde daha fazla kalamıyacağımdan çok mütees- sirim. İlerde müsait zaman bulduğum takdirde memleketinize gelerek uzun müddet kalmağı düşünmekteyim. ——u— 50 Fırın kapatıld Belediye şimdiye kadar 50 trrmr küpatmıştır. Bu fxrınlarm bozuk ve eksik ekmek çıkardıkları anlaşılmış tır. Şarbaylık bundan başka cezalan dırılmak üzere (40) fırm hakkında tahkikat yapmaktadır. Kapatılan fı - rmlar ayni suçu üç defa işlerlerse, büsbütün icrayi' sartattan menedile - ceklerdir. M.T. T. Birliğ'nin İzmir seyahati Milli Türk talebe birliği İzmir se- yahatine 20 temmuzda çıkacaktır. U- Biversite gençlerini İzmir ilbaylığı davet etmiştir, , Gençler, Eğe-havzası köylerini ge #ip, tetkik edecektir. Seyahat bir ay sürecek, ve sonra İstanbula dönüle - cektir, İncitmeğe de içim razı olmuyor» Günlerce düşündüm, çok hafif, çalıştım. korkak bakıyordum: — Burada durmıyalım, çıkalım. O, büsbütün şaşırmış, ayağa kalk- — Ne var? Kolundan çekiyordum: — Burada durmıyalım. | Ekmek narhı | Değişmiyecek mi ? Buğday ve un piyasası gittikçe cs ki vaziyeti aldığı halde, fiyatların en yüksek zamanında ekmeğe konan İl kuruş narhın halâ yerinde sayması hayretle karşılanıyor. Bugün yine narh günü olduğ hiç olmazsa fiyatları bir mikdar olsun indirmek için belediyenin davranacağı Ümit e dilmektedi Ekmekleri ucuzlatmak için alâka - darlar tarafından gösterilen başlıca sebepler şunlardır: . Bir defa bundan on be$ gün ev - velki vaziyetler yani ekmeğe 1i ku - ruş narh konduğu zamanla bugünkü fiyatlar arasında ekmek yapılan buğ- daylarda kilo başına 30 para ve un - larda da çuval basıma 40 - 50 kuruş kadar bir düşüklük vardır. Sonra fı- tıncılacın belediyeye yapma ve pi- şirme masrafı diye 215 kuruş olarak gösterdikleri masrafın senelerce ev- vele ait olduğu ve bugün bu pişirme 180 kuruş olduğu anlaşılmıştır. O - nun için belediyenin bu seferki narh ta dikkatli davranıp bir an evvel, her gün bir çok İstanbullunun cebin den fazla olarak giden yüzlerce Ji- Fanın önüne geçmesi lâzımdır. Buğday mahsulu bu sene iyidir Dün sabah tecim borsasına memle- ketin ber yanındaki genel ürün duru- mat (umumi mahsul vaziyeti) hakkın» da malümat gelmiştir. Bu malümat bu sene kuraklıktan ötürü hububat ve buğdayın az olacağı hakkında ortaya sulan iddiaları çörütecek mahiyette- dir, Halkı çok yakından ilgilendirecek olan bu malümatı aynen koyuyoruz: “Bu yıl hububat ve kuru sebze re- koltesi Marmara mıntakası ve Trakya da normal senelerin üstünde ve gayet iyidir. Çukurova hububat rekoltesi geçen yılınkinden çoktur ve Ürün ve bilhassa buğdaylar geçen yılınkine gö re daha iyidir. Karadeniz sahili ve Or ta Anadolu mübalâğa edildiği kadar kuraklıktan müteessir olmuş değildir. Yarıdan fazla mahsul elde edildiği gok görülmüştür. En çok kuraklıloi- duğu iddia edilen Konya evasinın bu sene verdiği mahsul geçen yılın 1,5 mislidir. zili olanlar bu yıl yeni Buğ öy mahsulünün yurdun ihtiyaçlarını #edeki stoklara hiç dokunulmadan) İzzlasiyle koruyacağım o muhakkak — Yalnız fazla buğday Yapmak imkanı olmıyacaktır. | Fransızların m'liT bayramı Dün Fransızların milM bayramı “Al Het yal M temmuzda kutlulanan ba bayram, dün de kurlulendi. Fran sanm Türkiye | seferi Kamerer dün sath saat (İl) â Fransız tabaasının tebrikâtını, şearimizleki eski sefa - #eimmne b nasmla kabil etmi; ve | Filistine sokulacak Hayvanlar Türkofisten bildirildiğine göre: Fi- listine sokulacak tavuklardan gümrük Tesmi almmaz. Yalnız bin yumurta için 20 Filistin kuruşu gümrük resmi alınır. Suriyeden Filistine sokulan yu murtalar gümrük resmine tâbi değik dir, 196-935 tarihinde tavuk piyasası: 3 kilo tavuk 24 Filistin kuruşudur. (Pilistinde tavuk ratıl yani üç kilo üzerine satılır). 1440 Tik yumurtanm sandığı iki Filistin lirası 80 kuruştur. Filistine en çok İraktan otomobillerle tavuk getirilmekte (en consignation) yani vadeli satışla satılmaktadır. Yu- murtalarımız cins İtibariyle Suriye yumurtalarından yüksek olduğu için müşteri bulabilir. — m Asgari mükellefiyet kanunu Asgari mükellefiyet kanunu için Maliye şubelerinde hümmalk bir faaliyet vardır. Bu kimler- den alınacağı hakkında yeni izahname tahakkuk müdürlüğüne gelmiş ve şu- belere tamim edilmiştir. —>—— Yeni Tramvay arabaları Usküdar, Kadıköy Tramvay Şirke- ti Kadıköy - Suadiye hattma Alman- yadan yeni aldığı dört arabayı dün- den itibaren e başlamıştır. Ziraat Bankasına memur aliniyor Türkiye Ziraat Bankasmın bazı servislerinde açılan münhallere me pap atınıaktadır. Bü memurlarda. bir ikınmı servislerde şef ve bir krs mr da müfettiş muavini olarak alına KUÇUK HABERLER : i zi ye aittir. Bu aralıklar, arsa sahipleri tarafından hiç bir suretle işgal edile mez. Bazı inşaat sahipleri bu aralık ları işgal etmektedirler. Şarbâylık alâkadarlara tebliğat yaparak inşa - atm iyi komtrol edilmesini bildirmiş die . * İstanbul mmntaka sanat mektebi yıllık talebe sergisi bugün açılacak» tır. Sergide, talebenin bir yıl içinde yaptığı eserler gösterilecektir. Ser - gi ayı 28 inde kapanacaktır. # Diş tabipleri cemiyeti kongresi dün toplanacaktı, Ekseriyet olmadı- ğımdan, bu toplantı 28 temmuza biza- kılmıştır. # Güzel sanatlar akademisinin yıl. rk talebe işleri sergisi bugün saat 14 de Fındıklıda mektep sergi salo - nunda açılacaktır. * Dün hava güzeldi. Bir kaç gün muhtelif fasılalarla devam eden yağ mur ve şimşekler, yaz günleri insanların keyfini Kazlardan , ve ze birli gaz maskelerini öğ - retmek İÇİN iki uzman (mütehasss) getirtmeğe karar vermiş, ve bütçeye tahsisat . Yeni gelmez, mütehas- srslar — Peki, ne var? Kısık bir sesle kulağına fısılda dım : — « Korküyorum.. Korkuyorum... Uşüyormuşum gibi ona sokuluyor- dum: — Allah aşkına, burada durmıya- lim, çıkalım. Korkuyorum, diyorum sans... Benim mahvolmamı mı istiyor- sun? O, büsbütün telişa düşmüştü, kapı" ya doğru giderken, sordu: — Neden mahvoluyorsun? Sevgilim, benim telâşımdan, kede- rimden, korkmamdan, yine şaşırımış, senli benli olmuştu. Ben. mendilimle gözlerimi kurutuyor, vakit vakit bıç- — Sus... Bir kere buradan çıkalım, sonra söylerim. Sokakta, acele acele yürüyordum, bir kapalı otomobil çevirdik, şoföre: Maslağa — , Dedim. Maslak yolundaki kahve- İer, gazinolar daba kapanmamıştı; cralarının tenhalığı, oynıyacağım ko medya için en uygım bir sahne idi. Genç “Doktorum”, otomobilde, el- İerimi tutmuş, soruyordu: — Ne oldunuz? Neyiniz var, Ak lah aşkına? Ben, ona vereceğim cevapları ka- famda iyice tasarkyordum: hiç aksat- madan rolümü oynyacaktım. Oto- mobilde sessiz #€ssiz hıçkırmakta de- vam Sevgül, Maslak yollarını hilmi yordu!.. Neye durgun durgun baktın, çöcu- Zum? Sen de galiba Maslak yollarını bilmiyorsun? Yoo, öyle gibi bakma... Is- tanbullusun. elbette Maslak yollarını bileceksin, oradan bir kere, belki bir- kaç kere geçmişsindir. Fakat benim için Maslak yolları, senin bildiğin Maslak yolları değildir. Maslak yollarmı, hovardalar, para yemesini bilir, para yemenin zevkini çıkarmasını bilir hovardalar tanırlar. Maslak yollarının, kışı vela yazı başka türlüdür. Kışın, kar, bu- Tam buram yağarken, otomobille Mas. lağa açılmak bir zevktir. Yazım, havadar rüzgârlar eserken, Maslak yolundan geçmek bir keyftir. Bunları tatmak lâzımdır. Tipiden gözü görmüyor. Oto. mobi” pimin ei silerek ka- ranlığı bulandıran beyaz, alaca boş- luğun içinde, ok gibi ilerliyorsun. ürgörlar, karları savu-uyor; kuru dal- İı ağaçlar, çırpına çırpına uğulduyor- lar... Yol üstündeki kapal gazinolardan birini açtırırsın... i Beraberinde çalgı da olacak. çocuğum! İçki ve çalgı, #0- ğuğu, karı, tipiyi, rüzgârı unutturur... Yazım, şehirde yaprak kımıldama- dığı gece yarılarında, gür yapraklı İstanbulu Uçakla Seyretmeli Evvelki gün Brendiziden tayf reyle şehrimize gelen ve Elinâ daki en büyük müslüman gi Star of İndia'nın sahibi olan A Refik dün otelde kendisini Zİ) eden bir muharririmize seyahati kında şunları anlatmıştır. — Ben aslen Hintliyim tahsili İngilterede Kembriç üniversitesi! yaparak felsefe doktoru olarak tım. Altı senedenberi de İngiltei bir çok İngiliz ve Amerikan gâ lerinin muhabirliğini yapmaktayın şimdi artık fen ve medeniyetçe selmiş diyarlardan topladığım m İümatları, gazetemde neşrederek $ ri kalmış bir çok Hintli müslüm kardeşlerime ilerleyişin ve yükseli © şin yollarını göstermek Üzere meni leketime gidiyorum. Hindistandaki bütün müslüman © lar Türkiyede Atatürkün göste! ği yoldaki ilerleyişleri ehemmiyeti takip etmektedirler. Şehrinizi tamamen görmediği halde ilk bakışta fevkalâde buldum, bilhassa şehrinizi gö ve germeğe geleceklere İstanbul kında tam bir fikir vormek istiyo! niz bunları benim gibi bir tayyareğf bindirerek İstanbulu tam ve to bir halde görebilmeleri için havad 935 Şehrimizin bütün güzelliklerini VE Boğazın, Marmaranın ve H8 icin umumi manzaralarını bu sufi İc bir tablo halinde seyredip te ba) ran kalmamak mümkün değildir. Memleketinizde kalacağım müd zarfında yeni Türkiyenin pek bir zamanda birçok Avrupa de rini bile geride bırakabilecek dei cedeki önemli ilerleyişlerini yakın. dan takip etmek ve bunun için kabil olursa Bursa, Ankara ve İzmif civarında bir seyahat yapmak isti rum. Hintli gazeteci bugünden itibare' matbuat cemiyetinin hazırladığı s€ yahat proğramına göre şehrimizi müzelerini ve diğer görülecek yer lerini gezmeğe bâşlıyacaktır. x — ma Kilyas, civarında bir şaki Yâkalandı Bir seneden beri Âvndol, em W kavaklar civarile Küyen köylerini eşkıyalık eden Rizeli Mehmet öğl Mustafa dün Jan pi e çe ir danmıştar. çifte, ri açmağa mahsus müteaddit anahtarlar, öğelerle sağında ve 80 Junda tabancalar bulunmuştur. —— Halkevleri teşkilâtı İstanbul Halkevi, yeni teşkilâtınöi Eminönü kaazsına merbut ol Kaza idare heyeti azasından bir # yeni Halkevine reis tayin edilecek tir. Maliye teşkilâtı Kamütayda gelecek devreye maliye memurları teşkilâtı iâyi kamutaydan çıkıncaya kadar görül Tüzüm üzerine İstanbul maliye lerinde bazı tebeddüller yapılacak tr. Bu cümleden olarak mükel! çok olan bazı şubelere diğer den memurlar gönderilecektir. —— Nüfus sayım işleri Teşrinievvelde yapılacak oh sayısı için istatistik genel direk lüğünce şehrimize bazı memurlar Şi derilmiş, şimdiden faaliyete b muşta. ağaçlar, esrarengiz bir “Iyr”* gibi Sarı parlak yıldızlarla işlenmiş # kubbe, ışıl ışıl ışıldar, yeşilliklere; denize vurduğu gibi maz. Ay ışığının sular, dalgalaf çırpıntıları üzerinde tamozli başka, toprağın kıvrımlarında, lerinde, oynaması, kamaşması dir. Ay ışığı ekin tarlaları ö sazlıklar üzerinde, öyle kılıç bi parlar ki, güneşin bol, bu kadar menevişli, büyülü pe yaratamaz... Genç “Doktorum”, yanımda & lu Suçlu, korkak korkak bana * ken, ben, hem hıçkırıyor, hem & yanımızdan akıp geçen ağaçlarda ma da şaşmıştı.. “Doktorum” ve dediğim gazino görünmüştü. “Doktorum”, şoföre sesi mebil durdu. Kahvenin bahçe içeri girerken içim burkul zinecu, beni. gayet iyi tamrö” I naam Wa a e razcasss

Bu sayıdan diğer sayfalar: