23 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

23 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| MEMLEKETTE TAN —am | büyük bir toplantı Çanakkalede itfaiye Teş- kilâtı Büyültülüyor Çanakkale, (Özel aytarımız bildiriyor) — Yeni Şarbay Ös- tnan Gürel, şar işleri hakkında bana şu izahatı verdi: “ Bu yıl belediye bütçesi 102 bin lifadır. Bu para ile bir. çok işler başarılacaktır. En başta mevcut su şebekesinin tami- ri ve genişletilmesi kararlaşmıştır. Rıhtımsız yerlere rıhtım yapılması, itfaiyenin takviyesi, mezbahanın genişletilmesi bu aradadır. Su'dağıtma işi bu arada halledilecektir. Hastane bayırmın en yüksek yerine büyük bir su deposu yapılacak, tazyikle su ve- rilecektir. Şarın her tarafında ayrıca, yangin muslukları yap- tırılacaktır. Su makinesi, elektrikle işliyecektir. Ayrıca süzme havuzları yapılacaktır. Elektrik santralının ıslahı. ve kilovat fiyatının indirilmesi *mkânlarını tetkik ettiriyoruz. Belediyenin gümrük iskelesi genişletilecek, betonla yeniden yaptırılacaktır. Sivri ve kara $i- neklerle mücadeleye girişilmiştir. Belediye, birikinti sularr ku. rutturmaktadıf, Bu gibi yerler, mazotla dezenfekte edile. çektir,” Yozgatta Mahsul Alınıyor Yozgat, (Özel aytarımız bildiriyor) — Ova içinde bulunan köylerimizde orak işlerine başlanmıştır. Kısa süren kuraklığa rağmen, ürünün (mahsulün) sapları kısa kalmıştır. Fakat ba- şakları ve taneleri pek iyi ve dolgunrur, Birakç gün evvel ya- Zan yağmurun dağ kısımlarındaki ürünlere faydası olmuştur. Bu senenin ürünü geçen yıllardan farksızdır, " Merzifonda Tifo Vakaları Merzifon (Özel aytarımız bildiriyor) — Son günlerde şarı- mızda tifo vak'aları görülmeğe başlamıştır. Sıhhat direktörlü- gü, halka aşı tatbik etmeğe başlamış, gereken tedbirleri al- mıştır, Fasıla ile Doğan Çocuklar Merzifon, (Tan) — Bura dispanserinde Belediye Ebesi Be- hire Aşkın garip bir doğum yapmıştır. Bir kız çocuğu dünyaya getiren Halime isminde bir kadın sancılarının kesilmediğini görerek belediye ebesine müracaat etmiştir. Ebe, muayeneden sonra kadında ikinci bir çocuk bulunduğunu anlamış, buda güçlükle alınabilmiştir. Bu doğumun hususiyeti fasılalı olu - şudur, 1 Izmir Panayırında Ecnebi Firma İzmir, (Özel aytarımız bildiriyor) — İzmir panayırında hum- malı çalışmalar devam ediyor. Şimdiye kadar 138 pavyon muh- telif firmalara satılmış, 22 pavyon da peylenmiştir. Yunan, Yu- goslav, Sovyet, İtalya ve İran Hükümetleri, panayıra iştirake karar verdiklerini resmen bildirmişlerdir, Fransızlar altı firma» Jı kbir grup halinde iştirak edeceklerdir. No, 65 — Bana karşı saygın olsaydı sinirlenmezdin, — Benim yerimde kim olsa, YOSMA! Etem İzzet BENICE Doktor: — Hiç şüphe etmiyen koca, karısını benim gibi sınır tanı - mayan bir sevgi içinde görme- ğe alışık olmıyan kocadır. Dedi. Güney böyle düşün- müyordu. Konuşmaları sürdü: — Bence hiç böyle değil, Bir koca karısını her şeyden üstün sevebilir. Fakat, yine her şey- den önce ve her şeyden üstün ona güvenir, Bunlar biribirin. den ayırtlı konular. — Seven şüphe eder, — Şüphe hakarettir. saygı eder, — Hiç te öyle değil, — Tabii söylediğim gibi. Te- lefonda bana söylediklerin haka retin başka türlüsü mü idi? — Aklımdan böyle birşey geç medi, — Geçmedi ama yaptın! > Sinirliydim., Seven başka türlü yapamazdı. — Yapmalı ama, mahcup olmamalı, Güney böyle söyleyince dok- tor, yatağın kenarina “oturdu. Karısını alnından öptü: — Bütün söylediklerimi geri alıyorum. Dedi. Güney gene dudaklarını büzdü, suratmı astı: Bu işbu kadarla bitmez Fazıl! Dedi, devam etti: — Bugün yaptığını yarın da yaparsın. Onun için ben bü işin sonunda ! kökten bitmesini istiyorum. Fazıl şaşırarak sordu: — Ne gibi Güney hiç biçimini bozmadan, bütün soğuk kanlılığıyle cevap verdi: — Senin gidişin değişti. Bu değişiklik içinde her gün bir haksızlık yapabilirsin, Bugün yaptığın belki daha ağırları ile karşrlaşabilirim. Benim böyle şeylere katlaımama imkân yok. Boğazköyde Tetkikler Yozgat, (Özel aytarımız bildiri. yor) — Yozgat yakininde bulunan tarihsel Bt yıkmtılatını görmek üzere halkevi üyelerinden bir grup Boğazköye gitmişler ve dönmüşler. dir. Ktilerin en büyük şarı olan Bo- ğazköy, birçok eski izerleri (eser) taştmaktadır. Yukarki resim, üyele- rin bu gezintisinden bir görünüştür. Portakal, mandarin | Bahçelerinde Mersin, (Özel aytarmız bildiri- yor) — Şarımız tarım direktörlüğü portakal ve mandarina bahçelerinde» ki kırmızı bitlere karşı savaşa başla- mıştır, Küçük fidanlara voik ilâcr ile pülverize edilmekte, büyük ağaçlara çadırlar geçiriletek zehirli gazler ve- rilmektedir. —— | Bekçilere yazlık elbise Mersin, (Özel aytarımız bildiri- yor) — Ekonomi ve araştırma kütu- mu tarafından getirtilen yerli mallar piyasamızda iyi bir rağbet kazan mıştır. Emniyet direktörlüğü bu ku- maşlardan bekçilere © yazlık elbise yaptırmağa karar vermiştir; Kasaplığın verdiği Alışkanlıkla... | Çanakkale, (Özel aytarımız bildi- Yor) —“Çimikkeei “Kayıkçı Mehr met, Saime isminde bir kadının evin» de kasap İbrabimle kavga etmiştir. Kavga hızlanınea Kasap İbrahim,» alışkınlıkla bıçağını sıyırmış, Meh- medi sol koltuk altından yaralamış- tır. Ağır yara alan kayıkçı hastaneye kaldırılmış, kaçan carih tarlalar için. de yakalanmıştır. İKÜÇÜK TELGRAF İ HABERLERİ | * Mersin, o (Tan) — Şehrimizde bil yıl karpuz bolluğu vardır. Köy- lerden her sabah yüzlerce araba kar- puz gelmektedir. * Mersin, (Tan) — Evvelki gün toplanan yönetim kurulu, başkanlık- tan çekilen Mahmut Develiyi yeni- den başkanlığa seçmiştir. > * Çönakkale, (Tan) — Buğday ve arpa ürünü iyi sonuçlar vermiştir. | Buğday 4 kuruşa alıcı bulmaktadır. Ziraat bankasının da alıcılar aratın- Onun için sana derim ki biz ay“ rılalım, Genç kadın bunu söyler söy- iemez doktor odanın içinde ken disini kaybeder gibi oldu ve bir- den bir baş dönmesinin sorunu duydu, Kekeliyerek: — Ne diyorsun, ne diyorsun? Diye sordu, Güney gene çok Soğuk kanlı cevap verdi: — Ayrılalım... diyorum! Doktor * şaşkınlığı büsbütün artarak * — O da ne demek? Diye yerinden kalktı, — Gerçek mi, Yalan mı?.. Der gibi bir bâkışla karısmın gözleri içine baktı baktı, titre » yen, ağulu, sızılı bir sesle sordu: — Nereden çıkardın bu söz - leri?., Ne demek istiyorsun? Ve., karısmın ağzından çıka « cak sözü korkarak dinledi. Gü- ney gene soğuk kanlı idi, gene en sade birşey anlatıyormuş gi- bi idi. — Tabi, her vakit bugün TAN Lozan Günü Üniversitede yarın yapılacak Üniversite hukuk fakültesinde 24 temmuz Lozan günü için dün bir taplantı yapılmıştır. O gön Ünüver- site konferans salonunda söz söyli- yecekler tesbit edilmiş ve bir prog- Tam hazırlarımıştır. Bu programa göre Üniversite rek- törü o gün saat 15 te bir söylevle me rasimi açacak, bundan sonra hukuk fakültesi iktisat profesörü. Şükrü Baban Lozan muahedesi hakkında bir konferans verecektir, bunu tale- belerin söylevleri takip edecek ve merasimden sonra otombilie Taksi- me gidilerek âbideye çelenk kona- Büyük Lozan sulhünün yıldönümü 24 temmuzda Üniversite konferans salonunda yapılacak törenin progra- mı şöyledir: 1 — İstiklâl marşı 2 — Açış söylevi: Ordinaryüs Pro fesör Rektör Cemil Bilsel 3 — Lozanın iktisadi ahkâmı: Ord. Prof, Şiikrü Baban 4 — Lozan ve biz! Yeni mezunlar. dan Halil Rifat Onat 5 — Lozan: Muzaffer 6 — Lozanın kıymeti: Bülent Esen * Hukuk Talebesi cemiyeti genel sekreterliğinden: Lozan bayramın 24 temmuz 935 çarşamba günü saat 15 te Üniversite konferans salonun- da yapılacak kutlulama törenine bü- tün vatandaşları saygılarımızla çağı- tiriz, * 24 Temmuz çarşamba günü saat on dokuzda Cumuriyet Halk Partisi Kadıköy Halkevinde Lozan günü kutlulanacaktır. Yurttaşların gelme- leri rica olunuyor. Halkevinde İstanbul Halkevinden ş “7778 1. — (24 Temmuz Lozan günüğ o- nuruna bugünün akşamı saat 21 de Evimizin Gülhane parkı içinde Alay- köşkündeki Temsil şubesinde bir mü- samere düzenlenmiştir. Çağrı yoktur. İsteyen herkes gelebilir. 2.— Yine bu günü kutlulamak o- nuruna bastırdığımız (Lozan) posta kartlarını da isteyenler. her gün 17 den sonra Cağaloğlu merkez ve Alay köşkü şubemiz e Direktörlüklerinden alabilirler, ———— a an da bulunması piyasada çok iyi tesir. ler yapmaktadır. * Merzifon, (Tan) — Hükümet doktoru Ahmet Bilgin kendi isteğile tekaüde sevkedilmiştir. Yerine İsma- il Hakka Kental atanmıştır. * Sıvas, (Tan) — Malatya spor sahın deyeti&eerime Sivas spor futbol takımı bir maç ya; üzere Malatyaya gitmiğtir. 15 kişilik olan bu kafileye Sivas spor komitesi baş- kanı Fahri başkanlık etmektedir. * Yozgat, (Tan) — Yozgadın Di- vanlı köyünde önümüzdeki yıl içinde dözt sınıflı yeni bir köy okulu açı caktır. Bu okulun temel atma töre- ni birçok köylülerin iştirakile yapıl- mış, ilbay Baran ilk kazmayı vurmuş- tur, * Yozgat, (Tan) — Halkevi yeni bir biçki, nakış ve dikiş kursu açmış- tır. Kurs bir ağustosta başlıyacak, birinci devre üç ay sürecektir, * Malatya, (Tan) — Parti Başka « nı Hilmi Taner, parti işleri için. ku - zey ilçesine gitmişlerdir. * Sürmene, (Tan) — Kaza fındık mahsulü bu sene oldukça boldur. Muntazam ve faydalı-yağmurlar yü zünden artan fındık, hattâ Trabzon- dan bile müşteri çekmiştir. Yeni mah sul üzerinde şimdiden siparişler ya- pılmıştır. Ekmek parasını bahçesin. deki fındıktan tedarik eden fakir halk, mahsulün bolluğundan ve fiat ların olgunluğundan çok memnun « dur. saktır. | * Üniversite talebe cemiyetinden: yaptığınm eşini yapmaya kal - karsan seninle yaşanmaz artik... Dedi ve., anlatmaya koyul » du: — Ben kendisinden şüphe e- dilmeye asla dayanamam; Şüp- benin girdiği yuvadan gönenç gider. diyen sizdiniz. O halde saadetimizi yıkan, yuvamızı da- gıtacak olan da gene sizin şüp- heleriniz olacak, Güney sinirli sinirli, dik ko- nuşmaya başladı: — Benim neyimden şüphe e- diyorsun?... Bir kadınm genç.gü zel olması, ondan şüphe etme - yi gerektirmez, Her güzel kadr- nın kötü yola sapabileceğini, ka nacağını size kim öğretti?. Bu böyle olduğu gibi her çirkin ka- dmın da mutlaka namuslu oldu- gu söylenemez. Demek kina » musluluğun ölçüsü ne güzellik, ne e şirkinlik değildir. ©... Güney daha açık söyle- meye başladız 7 — Ben güven isterim doktor güven. Sonuna kadar güven. Kıs kanmak, şüphe etmek, hayale kapılmak benim için ağır olan evi Acemi çaylak Bazı evlilerin karılarını güya yola. getirmek, idare etmek, huysuzluklarına mâni olmak için acemice uydurulmuş oyun- ları vardır ki, çok defa bunlar kendi aleyhlerine çıkar. Mese- lâ karısını kıskandırmak için ir kadına kur yapar gi- ürken bir taraftan on- dan, bir taraftan karısından pa- para yiyenler az mıdır? Şu mek- tupla bize dert yanan Küçük Parmakkapı Ali Veli de acemi çaylâklardan . biri. Bakmız ne anlatıyor: “Eline 115 lira geçen yeni ev- lenmiş bir gencim. Refikam bir zamanlar çok zengin iken son- raları emlâkini satıp yiyen bir ailenin kızı olduğu için evliliği yarıda kalan bu müsrif hayatın devamı sanmış olacak. Evlen- diğimiz gündenberi — yani aşa- ğı yukarı bir sene — maaşımı yalnız süsüne, tuvaletine has- retti, Ev idaresini ona vermek istediğim için her ay aylığımı götürüyor, beş on lirasını ken- dime ayırarak refikaya teslim ediyordum. Fakat bakkala, ka- saba, hattâ terziye öyle borçlar yığıldı ki, bunların altından na- sıl çıkacağımı -düşünmeğe baş- ladım, Bütün maaşım değilse bile, her halde yarısını refika kendine ayırmış. Bu halin önü- me geçmek için bir iki kere na- sihat ettim. Fayda vermedi.| Bunun üzerine düşündüm, ta- şındım. Ona bazı arkadaşların bana ihtarlarda bulunduklarını, | gözünü aç; senin karın bu para- yı nereden buluyor da bu kadar lüks yapıyor? dediklerini söy - lemeğe karar verdim. Fakat, Birler Büy ty Olim Üyee olursa cevap veremem korkusi- le, daktilo ile yazılmış, imzasız bir mektup uydurdum. Mektup evdeki adresime, bana geliyor- du. İçinde karımın bana ihanet ettiği yazılı idi. Delil olarak ta onun tuvaletleri gösteriliyordu. Akşam üstü hizmetçi mektubu bana getirir getirmez ateşler püskürerek karıma koştum: — Bak, işte isralının netice- si. Sana elâlem ne der? diye birkaç kere ihtar ettim. Dedim; Karım mektubu oku- yunca o derece bozuldu, o.dere- ce kızarıp morardı ki, birdenbi- re ben de şaşırdım. O zamana kadar duymadığım bir şüphe, onun atan rengi, şaşırması, he- yandı. Hâlâ bu şüp- henin tesiri altındayım. Ne ben ona bir şey söyliyebiliyorum, ne o bana. Bir haftadır; dargınız. Fakat onun dargınlığı birdenbi. şeylerdir. Hayatta her şeye kat- lanırım, fakat, bu üçüne asla. Bir insan karısına Ya inanır, ya inan maz. Bunun ikisinin orta: k tur. İnanryorsan bana büti genliğimi verirsin. İnanmıyor- san ayrılırız. Benim gibi hayat yolunda herşeyden önce ve her şeyin üzerine namusuna titre - yen bir kadına böyle laflar söy. lenmez. Ben bu yaşıma kadar hep namusumu korudum. Bu na muslu olmak davasından artık kendi şahsiğ onurum içindi. Se- ninle evlenmeden önceki haya- tım meydanda, Be türlü gördün. En küçük bir hafifliği - mi, hoppalığımı sezdin mi?, İs - teseydim bin bir erkekle sevişe- bilir, gözüme kestirdiğim genç bir.erkekle her vakit evlenebi » lirdim. Bunların hiç birisini yap madım. Yapımamama da tek se- bep kendi benliğimin yüksekli- gini korumaktı. Özgen bir kadmken yapma- dıklarımı şimdi yapacak deği - lim. Sen bana yap... desen, en geniş hürriyetleri versen ben ge ne birşey yapmam, yapamam, lar | lenve. 28-T7»535 ze cürmü, İhaneti ortaya $ bir kadının korkusundan, cından ileri geliyor, sani yapmalıyım ki, bu şüphel Ir olup olmadığımı anlıyafış Eğer bu mektup kar ötedenberi şüphelenen bif€ tarafından bu şüphelerin rece yerinde olduğunu için tertip edilmiş olsaydi? ustaca bir tertip olurdu. karısının israfına set için başka bir yol bulami hakkında başkalarının ti dialarını uydurması o kağ cukça ve gatilce bir tertip bugün çektiği süphe az8 iyi bir ders demektir. heden kurtulması da ko mıyacaktır. Çünkü “ gösterdiği şaşkınlığı yolu şırmış bir kadın kadar bu ta hiçbir şüphe ve tel olmıyan kadnr da göste! Bugüne kadar kadmcağı#" fettiği paranın kendi p duğundan emin olmıj genç evli için yapılacak rısını kontrol etmek, bul ceremezse yeni ve eski H larını kontrol etmektir. o ( Kedi seven kadın Si 22 Bazı erkekler, daha dınlar çiçeğe, kediye, K9E bahçeye, el işine o kadar öğ olurlar ki bu düşkünlük sıkar. Halbuki onların | künlüğü aradıkları sevgifi rinde bülamayışlarında gelmektedir. İşte Topkapi reyya imzalı bir mektup” ... Altı senedir evliyis sene evvel dul olarak aldığ' kadının benden başkasına © rece merbut olacağını bil$t emin olunuz tereddüt bu nikâhı reddederdim. Mimim kerimi, serkrler. Zu onlara doktor getirir, benden esi” ğini onlara verir, İhtiyar çimizin işi gücü iki kediy€ Jık etmektir. Bu yüzden © kahvede; eş dost arasında oynamakla, ikide bir uzu” © firliklere gitmekle geçiy0” Dul olarak alınan bu anlaşılan ömründe koca ni tatmamış, bütün gönlü dilerine vermiş, hayatımı “4 hasretmiştir. Süreyya kO kahveye, tavlaya, arka” karısının bu hali sebep 9 nu sanıyor. Burası şüphe kat muhakkak olan ŞU bu kadın geçmiş günleri” kalarından beklediği se" lamamış; bu sevgiyi keö den beklemiş, onlara alış ni kocası da kendisine la bir düşkünlük göster kedi aşkı devam etmiştif”” Güney ateşli ateşli b sözleri söylerken doktof © önüne eğmiş süt döl gibi hiç ses çıkarmada” yordu. Genç kadınm sesi gevşer ve sona ererkef Güneyin gecelikten tf lak kollarını avuçlarını “8 dı, onları okşaya okşay8” — Karıcığım. Bu sof & aramızda böyle hiç birşefi yacak... Dedi, yalvarmaların ee — Ben bir sinir tutuldum. Seni çok sev? gin böyle yapdım. Hiç bi bir şey olmasa bir yer€ Se bir yerde geç kaldığın © kaza olmuştur... diye *X rum, sinirleniyorum. Diye uzun uzun birçot söyledi. En sonunda: © $ — Bir kere daha birşey yaptığımı, sö işitir, görürsen o vakif ni yap! Dedi, Ancak bundan © dır ki, Güney : p , Güney arkasi ..

Bu sayıdan diğer sayfalar: