23 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

23 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a 10 Otomobil Yarışlarında Feci Bir Kaza Oldu (Baş tarafı 1 incide) Burhan Cahit, dün akşam kendisile Otomebilin makinesinde, di - reksiyonda hiç bir ârıza yoktu. Ka- zanın sebebi yolun iyi temizlenmemiş olmasıdır. Virajlara kum dökülmüş tü, Bunlar iyi temizlenmemişti, Ara- ba virajda patinaj yaptı. Esasen 140 kilometre süratle bareket ediliyor. du.,, Yaralar nerede Samiyenin sol kolunun büyük ke- miği ortasından kırılmış, damarları kesilmiştir. Başmda da yaralar var - dır. Kolundaki kırık başındaki yara- lardan daha ehemmiyet Dün akşam hastane başdoktoru ile görüştük. Dedi ki; “— Sol kolunun üst kemiği orta- sından kırılmıştır. Başmdaki yaralar o kadar mühim değildir. Hasta şimdi- Ek normal bir vaziyettedir. Kolda bir ameliyat yapılıp yapılmıyacağı, şi di belli olmaz. Yaraların tabii seyri, yapılacak işi gösterecektir. Fakat bir Bu müessif hâdise hakkında ilgili | memurlar tahkikat o yapınaktadırlar. Kazanın vukubulduğu yerde keşif Motosiklet'yarışlarında bir başlangıcı Tutör Suat tarafından daimi bir kon- trol altında bulunmaktadır. Bu çok feci kazadan dolayı arkada» şunız Burhan Cahide ve eşine büyük geçmiş olsun deriz. törde eksentriklerin hareket ettirdi dürtücü tijler Yarışların tafsilâlı Evvelâ bisiklet yarışları tır. Birinci keteğori (büyükler) ara- saniyede sında Tanaş. dakikâ 15 i gelmiş, ikinci Kirkor gelmiştir. İkinci kategori (küçükler) arasın- da yapılar yarışta Andon 16 dakika 45 saniye ile birinci ve Dimitri İkin- ci gelmiştir. Motosikletler Yarışlara dört mctosiklet (iştirak etmiştir. Bunlardan birinin silindir hacmi 350 santimetre mikâbı, diğer üçünün de 500 santimetre mikâbı İ- diler, Yarışa Yakob'un bindiği 350 Sm. lik Ariel markalı motörle başlı Bunun rakibi yoktu, Kendi kategori- sinde birinciliği elde edecektir. Fakat motörde bir ârıza olduğundan Yakob arışı bitiremedi. Arıza şu idi: Mo- eğrilmiş, dürtücünün biri kırılmış ve motör bittâbi işliye- memiştir. Bu eğrilme tedrici surette olduğundan ir 7 kilometre kadar gitm Bundan sonra Tacewinin sürdüğü Sayd - Kar'li motosi - dı. Tacettin her sen rsi mükemel sur kika 19 12 gelerek yeni bir T b Silindir hacmi 500 santimetre mi- kâplık tek motosikletler iki tane idi. yapılmış- | Otomobil yarışında yaralanan şoför Ali Evvelâ Ahmedin bindiği Ariel motö- rü koştu ve yarışı 5 dakika 35 sani: | yede bitirdi, Sonra Süleymanın bindiği syor motörü koştu ve mesafeyi 5 kika 20 saniyede katederek birincili- gi kazandı. Otomobiller Bundan sonra otomobil yarışlarına başlandı. Aynacıoğlunun bindiği ara- ba yarışı 6 dakikada bitirdi. Samiye Burhan Çahidin kullandığı | otomobil kazaya uğradı. Ziyan binmiş olduğu Ford oto- #öbili mesafeyi 4 dakika 57 saniyede kâtederek büyük bir farkla yeni Tür- kiye rekoru tesis etti Eski rekor 5 dakika 16 saniye ile Ekremde idi Yarışlar çok muntazam geçti. Yol- larda alınan zabıta tertibatı çok mü- kemimel idi. Polis ve belediye memur larını gayet iyi tevzi eden ve hiçbir kazaya mahal bırakmamak için pek çök gayret sarfeden Büyükdere za - Eksel: | TAN | bati belediye komiser muavini Fai- gin fanliyetini burada zikretmeden geçemiyeceğiz. Hacı Osman bayı- rında bir otomobil Faciası Dün sabah saat altıda man virajda feci bir otömebil ka- zast olmuştur. Şoför o Seyfeddinin ettiği 2105 numaralı taksi iki yolcu ile Büyükdereye giderken Derbent #a- rakolunun 300 metre ilerisinde yo « lun solundaki Hendeğe yuvarlanmış ve taksi harap olmuştur. Yolcular. dan ikisi ağır yaralar almıştır O esnada otomobil yarışları için tertibat almak maksadile oradan ge- gen Sarıyer jandarma komutanı dev- rilen otomobil vakasını haber almış ve hâdise yerinde hemen tahkikata başlamıştır Yapılan tahkikatta otamobil için: dekilerin kendilerini" bilmiyrerk de- recede sarhoş ve yoleulatın 18 yaşın- da Asteki ve kardeşi Rovesim olduk- ları anlaşılmıştır. İncelemeler — sürm Seyfettin tutulmuştur. Hacı Os- idare dir, Şoför £ mim KAN | Gündelik Siyasal Gazete TELEFON ( geziyi TELGRAF; “TAN , istanbul ABONE Türkiye icin Dışarı için | Lira K. Lira K. Bir'aylık 10 —— o » .— s— © 19 M- 1 ylk M— 3 — İ ILAN Mlünlar için öncelik Şirketlerine esö: racaat edilmeli: Küçük ilkler. doğrudan doğruya İdaremizce #lmabilr. e Küçük ilânların $ #atırlığı bir detalık 30 kuruştur. 5 satırdan fazlası için sar tir başma 5 kuruş alınır Bir defadan | fazla için velündan 9410 korus indirilir N İ si kurulmuştur. ONANAN KAYAR ANLARLA AKLA AAA RADYO DUYUMLARI | ! | Berlinde Propaganda Bakan- liğr tarafından bir radyo müze- Bu radyo mü- zesinde radyonun çıktığı ilk günden bugüne kadar görülen tekâmülât adım adım göst mekte ve radyo meraklıları için seyri çok zevkli olan bu müze radyodan anlamıyanlar için de iyi bir eğlence teşkil etmekte- dir. Çünkü sergide gösterilen makinaların! üzerlerine (ince, uzum izahat verilmiş ve her g rülen şeyin ne olduğu bildiri miştir. Müzede her akşam seri halinde gösterilmektedir. Me- set resmimizdegötien opar lör pavyonüdur. Bu pavyond radyonun ilk gününden bug! ne kadar yapılan bütün hopar- lör sistemleri görülüyor. Ikinci resim de Deutschland- sender (Berlin) radyosunda bundan 12 yıl önce ilk konulan 723 mikrofonu gösterilmek- tedir. Mikrofon o radyo stüdyo- sunda aynen görüldüğü şekilde duruyor ve sesin iyi muhafazası için de — o zaman pek iptidai tarzda olan — bezli ve uydur- ma paravan gibi bir engel bu- lunuyordu. Müzeye son yeniliklerden sa- İ yılan uzaktan cismi gösteren televizyon makinaları da konul- muştur, Üçüncü resim Almanyada ku- ilk televizyon istasiyonu- termektedir. Dördüncü resim de 1923 yr- Mnds*'sanda'iye“Ürerinde-düran ve yanında bir bâyanın pifano konseri verdiğini göstermekte- dir. Beşincisi de müzenin açılış töreninde söylev veren Alman Radyo Idaresi Genel Direktörü Öjen Hadamovski'yi gösteriyor, İ EL Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir 19.cu tertip 6.cı Keşide 11 1. ci Teşrin 935 dedir Büyük ikramiye 200.000 Liradır Ayrıca :30,000, 20,000, 15,000 12.000, 10,000 Liralık ikramiyelerle beheri (50,000) Liralık iki mükâfat vardır. SAM AAA AAA MA LANA KA AAA AA AAA Sin KIRMIZI VE SiYAH ti: Mathilde bu yolculuğun uzun sü- rebileceğini anladı. Julien kaç gündür ondan kaçıyordu; o uçuk benizli, so. murtkan o delikanlıda e bulunmıyan eziyetleri o şahıslarında o toplamış, bir zamanlar sever gibi olduğu par- lak baylar da Mathilde'i artık aldığı hüzünlü düşüncelerden kurtaramaz olmuştu. İçinden: du, bir salonda “Alelâde bir kız, diyor- herkesi kendilerine baktıran bu delikanlılar içinden biri- | ni seçip ona gönül verir; fakat de- hanın baş vasıflarından biri, bayağı insanların açtığı yolda sürüklenip gitmeğe razı olmamaktır. “Julten'in paradan başka nesi ek- sik? para da bende var; ben onun gibi bir adamın hayat arkadaşı olur- sam dalma dikkati uyandırırım, ha- yatta hiçbir zaman silik, görülmez bir insan olarak kalmam. Halktan korktukları için, atları idare edemi. yen bir seyisi azarlamaktan bile çe- kinen kuzinlerim gibi ihtilâl ha çık- tı, ha çıkacak diye ödüm patlamak #öyle dursun, bir rol oynıyacağım- dan, hem de büyük bir rol oyniya- Gağımdan emin olabilirim, çünkü seç STENDOMHAL tiğim adam bem irade sahibi, hem di hududsuz bir hırsı var. Nesi ei dostu, parası mi? ben ona her ni de bulurum.,, Fakat yine de Julien'e istediği za man kendisini sevdirebileceği, aşağı" €a bir insan diye bakıyordu. Bölüm XIX OPERA BOUFFE O how this apring of love res sembleth The uncertain glory of an April day; Wich mow shows all the besuty ol the san And by, and by a <lond takes all away! ÇI) | arası çok geçmedi, bir zamanlar ku-| u metafisik mevzuları üzerine Juli- en'le açtığı aytışmaları (münakaşa ları) bile özlemeğe başladı. Bu ka- dar yüksek düşüncelerle yorulup o- a bulmuş olduğu bahti- r hasretle © andığı ama bu hatıralar büsbütün met uyandırmadan geçmiyor, * | bazan kızın omuzlarına bir yük gidi : “Ama, diyordu, vazifeles rini ancak böyle bir değerli adam için unutmak benim gibi bir kıza ey değildir; benim onun veya ata binmek- € vurulduğum söylene- ya! ben onun, Fransa'nın gele- ceği üzerine açtığı derin aytaşmala- ta, bizim üzerimize çökecek hadise- lerin 1688 İngiliz ihtilalini andıraca- ğr hakkında yürüttüğü tikirler. Nedamet hislerini six ur- “Doğru, diyordu, ben ke: mez SHAKESPEARE | dimi kaptırdım, ama bir bebek gibi Zihni hem umduğu büyük rol ve | köndimi sadece zahiriğ Omeziyetlere ikbal ile meşgul olan Mathilde, | kaptırmadım al, (1) Ah ne kadar da aşkım baharı and “Bir ihtilâl çıkarsa Julien Sorel'in bir Roland, benim de bir madame tiyor | Roland (2) olmıyacağım ne malüm? Kararsız ihtişamını bir nisan gü. münün; | (2) Fcansız ihtilâlcilerinden; madame Ki bir baharsin gösterir bütün gü: | Roland, idam edilirken: “Ey hürriyeti selliğini güneşi Bir bakarsın bit bulut her şeyi si verir senin namına ne cürümler İşlenmiyorl, diyen kadındır. Karısı öldürüldükten sön- za Roland da kendini öldürdü. bence ona benzemek, İ Stael'e benzemekten "iyidir: ahlâka itibar etmeden yaşamak, bu asırda her işe engel olağaktır. Ben iki bir zaafa düşersem elbette beni madame de fetmezler; ben utancımdan ölürü: Msthilde'in daldığı hulyaların bep- si de, itiraf edelim ki, bu söyledik- leri ne değ Yullen'e "gizlice bakıyor, en küçük İ hareketinde bile bir zarafet buluyor- du. İ “Onun, diyordu, hak hukuk üze- rine en küçük bir fikri bile varsa, hiç şüphesiz ben onu da mahvetme- ğe muvaffak oldum, “O zavallı çocuğun sekiz gün ön- ce bana o aşk sözünü söylerkenki kederli, son derece ihtiraslı hali de bunu göstermiyor mu? doğrusu o kadar saygı, sevgi gösteren bir söze benim kızışım da pek aykırı bir şey oldu ya! Ben onun karısı değil mi- iz agi ağır düşünceler Üzeri- li ki pek şirindi. Julten beni o bitmez tükenmez konuşmalardan, se Yalan söyliyeyim? zalimlik gösterip onu eski aşk hikâyelerimle üzdüğüm o konuşmalardan sonra beni yine se yor. Benim © gençlere karşı besle- iğim geçici hisler hep içsikmtısn- dan geliyordu; Julien onları kıskanı- yor. Onların benim için, kendisi için ne kadar az tehlikeli insanlar c#lu- “ ğunu bilse! onun yanında hepsi de İ ler çiziyordu yim? O söz pek tabii ve itiraf etme- | bana sönük, gözüküyor... Mathilde © bunları elindeki kurşunkelemle, bir sayfası üzerine gelişigüzel çizgi» itirdiği resimlerden ne bakıp şaştı, son derece mem- biribirinin örneği, gibi nun da oldu: göze çarpacak bir de- vecede Julien'e benziyordu. Heye- canla: “Bunu Allah yaptırıyor! de- daha: resmini di; işte aşkın bir İarkına varmaksızın yapıyorum... Hemen odasına çekte, kapıyı kilit- ledi, böya kutusunu çıkarıp Julienin resmini yapmağa çalıştı ise de başa- ramadı; o gelişi güzel çizilmiş pro- fil, yine en benzeri idi; Mathilde bu- nu büyük aşkının pek belli bir belde- gi sayarak çok sevindi. Resim defterinin başından ancak geç vakit, marçulse onu İtalyan Öperası'na gitmek üzere çağırttığı zaman ayrddı. Bir tek düşüncesi vardı, Julicn'i bulmak ve annesini onu da kendilerile gelmeğe davete rast etmek, Julien gözükmedi ve o bayanların locasına © akşam ancak hayağı kim- seler geldi. Birinci perde kapanımcı- ya kadar Mathilde, en canlı ihtiras heyecanları ile, yalnız sevdiği ada- mı düşündü; fakat ikinci perdede, doğrusu Cimarosa'ya layık bir me lodia ile söylenen aşk üzerine deri bir söz, Mathilde'in ta içine ösledi. mucizeği onun Operada baş rolu oynıyan kadın “Onun için beslediğim bu fazla, ta- parcasına aşk için beni cezalandırma» İı; ben onu aşırı derecede seviyo- rum!,, diyordu. Bu hüzünlü, yüce havayı duyar duymaz dünyada ne varsa Mathil- söylü- de'in gözünden silindi. Söz yorlar, cevap vermiyordu; âzarlıyor, o yine aldırış etmeksi. ancak şöyle bakıyordu, Öyle bir vecd, öyle bir ihtiras coşkunluğu içinde idi ki şimdi duyduğu hisler, birkaç gündür Julien'in onun için duyduklarına bensetilebilirdi. Haline pek yaraşır bulduğu o güftenin bes- tesi olan © tanrısal denecek derece» de lâtif, büzünlü hava, doğrudan doğruya Julien'i düşündürmediği her anı kaplamıştı, Musikiye olan sevgi- si sayesinde o Mathilde, ma- dame de Rönal'in Yelien'i ber düşün- düğü saman olduğu gibi idi. Kai aşkı hiç şüphesiz hakikiğ aşktan di ha çok zekâ gösterir, fakat onun coşkunlukları geçicidir; kendini lü- zumundan fazla tahlil eder, kendi hakkında hükümler verir; dü- şönceye yolunu şasırtmak şöyle dar- sun, bilakis kendisi düşünüle düşünü. Ie kurulmustur. Eve döndükleri zaman Mathilde, Madame de La Mole'un dediklerine aldırmayıp ateşi olduğunu iddia etti |arkası vas) N. ATAÇ

Bu sayıdan diğer sayfalar: