23 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

23 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEMLEKETTE TAN Kadın Yüzünden Üç Kar- deş Birden Katil Oldu Safranbolu (Ozel aytarımız bildiriyor) bağlı Şeyhler köyünde kol gezen jandarr âni nahiyesine ralar, yol üstünde bir ce- set bulmuşlardır. Cesedin Şeyhler köyünde 20 yaşlarında Şaba - na ait olduğu ve ayni köyden üç kardeş tarafından öldürüldüğü anlaşılmıştır. Katil kardeşler derhal yakalanmı tin bir tarla ve bir kadın meselesi yüz tadır. şlardır. Cinaye- wen olduğu anlaşılmak - Ağaç Kurtları ile Mücadele Adana, 17 (Özl aytarımız bildiriyor) — Krizomfalos kurtları ile savaş şi önemle devam etmektedir. Tarım direktörlüğ reken bütün tedbirleri almıştır. Son ir hafta içerisinde mücade- le memurları tarafından 8404 ağaç ilâçlanmıştır. Elekirik Tesisatı Genişletiliyor Karaman 18, (Özel aytarımız bildiriyor) — Uray, elektriğin kifayetsizliğini gözönünde tutarak yeni bir proje hazırlamıştır. Mevcut fabrika, yeni tesisat ilâve edilerek genişletilecek ve kuvveti artırılacaktır, libayirk projeyi Bayındırlık Bakanlığı - na göndermiştir. Irmakta Boğulan Adam Adana, (Özel aytarrmız bildiriyor) — Şafak kahvesi önünde, Mehmet Süleyman isminde biri boğulmuştur. Bu adamın kurta rılması için etraftan yetişenler ırmağa atlamışlarsa da maalesef Mehmet Süleymanı kurtaramamışlardır. Hükümet doktoru cese- di muayene etmiş ve gömülmesi için rühsat vermiştir. Bartın Elektriğe Kavuşuyor | Erkek elbisesi Giyerek pasta Satan kadın Tokadınmeşhur pastacısı Sebile Tokat, (Özel) — Tokatta erkek , Bartın (Özel aytarımız bildiriyor) — Belediye meclisi fevka- lâde olarak bir toplantı yaparak Bartının elektrik işini görüş - müştür.Şimdilik bu iş için 33 bin lira kadar bir para tahsis edilmiş tir. Şehrin diğer i raçlarından evvel elektrik meselesi halledile cektir. Belediye, alınacak malzeme ve saire için bugünlerde bir münakasa açacaktır. Bartın yakında elektriğe kavuşuyor. inegöl Ortaokulu Bu Sene : 42 Mezun Verdi Inegöl, (Ox8l ağtârımız"hildiriyor) — Bn dere; yalı başında dördüncü yaşına girecek olan ortaokulumuz "işleri ipt bir başdık la ilerliyor. Geçen yıl üçüncü sınıfında okuyan oniki talebenin hepsi bu yıl da gene üçüncü sınıfın mevcudu olan kırk iki tale - benin kırk ikisi de imtihanda muvaffak olarak orta okul tahsi- ini bitirmişlerdir. Orta okulumuz yüzlerce yurt çocuğunun ilk tahsilden sonraki müşkül durumlarını karşılayarak Onları ku - caklamaktadır. Son sınıf talebesi grup halinde... YOSMA! Etem İzzet BENICE Sizinki kazanç değil, voli. Bir partide yüz binleri birden kazanıyorsunuz. Her işi elinizde tutuyorsunuz. Büyük payları al- dıktan sonra artıklarını da geri- ye kalanlara bırakıyorsunuz. On İarm kazandıkları böylelikle raktığınız yüzde onlar, yüzde yirmi veya otuzdurlar. Gözümüz yok ama, göze batıyor. Yosma'nın yarı sarhoş, yarı hınç dölü bir göğsün taşırdığı bu sözleri karşısında Tufan birden ürktü, şaşırdı. Bunlar kulakla- rında dinamit gibi patlıyan hiç alışmadığı sözlerdi. Dili ağzı- nın içinde bir yulaf yaprağı gibi gerilmiş, takırlaşmış, katılmıştı. Titrek, ürkek bir sesle: — Neler söylüyorsun böyle yavrucuğum. Bizim ne zengin - liğimiz, ne paramız var ki? ecek oldu. Genç ki bis | İ ğe çalısıyorsunuz. Şurada bura- ni sıka srka kaldırdı, birden ağ- | zına boşalttı ve onun mayhoş içiminin ağzına verdiği keskin, buruk tad ile birden boşaldı: — Ben demin çok hafif konuş- tum. Siz herkesi kör, yahut ta sersem sanıyorsunuz ?. Deği ve içten gelen bir taşma ile sözünü sürdürdü: Hepinizin omilyonlarınız | var. Adeta size bakanların yok- sunluğu ile alay eder gibisiniz. Kendi keselerinizin şişmesinden, midelerinizin dolmasından,kafa larınızın içki, kadın, kumar, eğ- lenti ile dumanlanmasından baş- ka bir şey düşünmüyor, daldığı- nız para ihtirası, sefahet âlemi- ni ayılmak istemediğiniz uzun bir rüya gibi boyuna sürdürme- da yer yer yükselen köşkleriniz, hergün sıralanan apartmanları- nız bile sizin bütün korunma haklarınızı kaybettirecek kadar kuvvetli belgelerdir. Sizlerin servetleriniz çalışmakla, kafa yormakla, alınteri dökmekle, bü İ dürülm İ değil, birçok kereler yük sermayeleri terketmekle e- dir Hava elbisesile seyyar pastacılık yapan Se- olduğunu herkes bil- yaşında olan bu kadın, Er- #urumun Muratpaşa mshallesinden İ Zülâl oğullarmdan Mustafanm kızı » dır, Babasını görmemiş, büyük baba- s1 da ölünce anasile yalnız ve kimse- siz kalmış. Umumi harpte henüz 14 yasında iken Erzurumun Tebriz ka- pısı başında Gürcü Mehmet mahalle- sinde Aptullah oğlu Ibrakimle nişan. Ishrarş, nişanlısı o harpte şehit dü - sünce yasama zarureti bu kadını ev- den çekerek meşru kazanca, didinmi- ye atmış, erkek elbiselerile ve biraz sermaye İle Atpazarında öteberi tel- İliği yapmış, bir müddet sonra ana- sile Erzurumdan çikarak Erzincan, Trabzon, Samsun, Sıvasta kalarak ba- r sene evvel Tokada ge ir. Postacılıkla, dayısı- iki idam talebi Adana, (Ozel aytarımız. bildiri- yor) — Ağrı dağı isvanma katılmak tan suçlu 91 kişi hakknda ağır ceza mahkemesinde müddelumumi iddia - namesini okumuştur. Bunlardan iki kişinin idamı istenmiştir. Mahkeme kararını 2 Birinciteşrinde © verecek» tir. Tarlasında ö'dürülen htvar köv'ü Bartın, (Tan) — Muratbey köyün- de Murat bey oğullarından Halil oğ- Iv Eyüp adımda 50 yaşlarımda bir köy Hi, gece tarlada iki kişi tarafından öi- . Cinayeti yapan Şahin, katil âleti olarak av tüfeği ile beraber yakalanmıştır. Katilin arkadaşı da a- sanmaktadır. KUÇUK TELGRAF | HABERLERİ | * Gaziantep, (Tan) — Halkevi 600 | sayfalık bir broşür meşretmiştir. Bu broşürde Ayintap hakkında çok gü- zel ve kıymetli malümat vardır. * Ceyhan, (Tun) — Adana saylav- ları, inübap dairelerinde tetkikler yapmak üzere buraya geldiler. Say- avlar vilâyet, belediye, parti başkan- ile,dalavere ile,nüfuzla, hatırla; arada bir korkutarak, arada bir de o ellerinizden düşmiyen eldi- veninizle okşryarak,yumşatarak kazanıyorsunuz. Haklı olmıyan hudut aşırı kazançların bazan insanlar için en azılı düşman kadar kötü- lük ettiğini bilmiyecek kadar ze- ki olmadığını zannetmiyorum. Anlaşılan, hırs birçok zamanlar zekâyı söndürecek kadar kararı- yor, fikri boğacak kadar zalim- İeşiyor! Genç kadının trampet ateşini andıran bu sözleri Tufan": sarar- | tıyor, sarsıyor, titretiyor ve ku- lağında bir uğultuyu birleştiri » yordu: — O değil, halk böyle söylü- yor. Bu uğultu, bu cümle onu bü- tün bütün titretti; halk... Bu bü- yığın, onun öcü, onun hıza onun silkinişi, onun bir yumruk olup tepeye inişi gözle- rinin önüne geldi, korktu, boğu- la boğula: , — Ofyeter artık, Bu sözleri bitirelim sevsilim. KISA PARTİLER No. 7 — “Legal'in matı” Aklar Karalar Kermuy de Legal 2. Pf1-c4 “Taşlarınızı 47 çıkınız?” d 7 - d 6 oynaması daha doğru idi oynamak ta iyi bir şeydi. 2 Agi-t3 4 Abl-ec3 S.AfixesTir Aklar bufada ferzi feda ederek da vetli bir ağ örmüş oluyor. 8 p sir paytak noksanla mücadeleyi gö ze alarak F g 4 - e 6 oynânmalıydı & Pe4x(7 7.Ac3»d 5 kiş ve mat Deschappelles, Philider, La Bour- donnais gibi şatrançılardan evvel ye- sampiyonu idi. Bu üstadın bulduğu bu mat pra- tikle tekrar edilebilir. No 8 — Baskın (Bu parti 1933 te Pariste oynan- tmş avantalı bir partidir. Aklar b 1 hanesindeki atı çıkararak oynamış. tır.) Aklar Silbert 1224 2Agi-F3 3e2€3 4.FİI - c$ $.Vdi-b3 Fgixi3?? 6 Fedxt7 * Şes - e7 7Vb3.e 6 kiş ve mat No. 9 — Yıldırım (Bu parti 1899 da Viyanada oynan- mıştır.) Aklar Hambiseh Le2.04 d2-d4 Ff1.c4 Agı-f3 Pe4xf7411 AL3-gs No, 19 — Felâket (Bu parti 1912 de Amerikada oynanmıştır ) Siz Sehiroeder 1. Agi-f3 1. 02-4 3. AB -g 5 4. Abi-c3 5. Vdi « ez 6. Ag5xet 7. Ae7-d6 kiş ve mat 7 vd) . (3 kiş ve mat No, 11 — Altın zaferi (Bu parti 1911 de o Alımanyada Ko- Karalar T 07-5 d7-d6 Fed - g4 AbS - 47 Karalar a 4 4 $, 6. Aklar Muelock .e2.e4 Agli3 , File , Al3xe5? VAeSxl7 5 Rhi - fi . Fe -e2 Kostiteh «7-65 AbS-c6 Acö-d4 Vd8-g5! Vg3xg2 Vg2--c4 Ad4-f3 kiş ve mat # yaparak, hel - yacları üzerinde konuşmalara başla- mışlardır. © Bartın (Tan) — Bundan dört ay kadar evvel, Çeşme köyünde Ha- san adında genç bir kahveci, pence - elen meçhul bir kurşunla 8i- İmüştü. Zabıta, uzun araştırma- sonra, Hasanın katilinin Tur. köyünde Murat isminde — bir kıpti olduğunu meydana çıkarmıştır. fırladı, si- nirli sinirli Odanın içinde dolaş- tı. Sonra, birden geldi yeni bir şişe patlattı ve o mantar çatırdı- $ı arasında fışkıran şampanyayı “yine kadehlere boşalttı: — içelim ve düşünmiyelim! Diye haykırdı. Bu sessiz, kor- kak, güvensiz, Yılgın, arkaya öne bakmaktan çekinen, sakım- gan bir haykırıştı. Genç kadın kadehini kaldırdı; — içelim. Dedi ve ilâve etti; — İçiyoruz. Fakat, gözümde sun?. Bilmezsin.. Çünkü, göre - mezsin. Onu benim gözlerim gö- rüyor. Bu göz karşıdan ve uzak- tan bakanların gözüdür! Tufan'ın esmer yüzüne yeni, koyu bir sarılık çöktü, Siyah, sı- rım gibi siyah üzerine çöken ka- ranlık bir sarı! Bu renk ona ikin- ci haykırışını yaptırdı: — Sus diyorum!, Fakat, bu haykırış deminki gibi sessiz, sinik, korkak haykı- rış değildi. Kıyar bir tonu vardı. Ki, onu da yine en iyi genç ka Bir amatör Ve2-e4 e7-e5 de prensibine göre karaların ikinci hamlede fili < 5 hanesine gelmesi ve ondan sonra Hatta atı £ 6 veya atı 6 hanesine Fc8-g4 47-g62 ba kuvvetsiz üç taşla mat için kuv- Fg4şd1? Karalar tehlikeyi görmiyerek ve. rilen hediyeyi kabul ediyor. Halbuki ŞeB-e7 tişen (de Legal) zamanının Fransa | nasıl gözüküyorsun biliyor mu- | 23-9-935 KROKİLER # Denize ana baba hasreti çeken insanlar vardır. Üç dört günlük tren veya otomobil seyahatini göze alarak denize kavuşabilmek için tatil günlerini iple çekenler vardır ve İstanbulda doğup, İs- tanbulda büyüyüp te denize kü- çük parmağımı sokmadan ölen insanlar da vardır. Size İstanbu- lun deniz kenarında bir memle- ket olduğunun farkında olmıyan bu insanları değil, Salıpazarın- daki ufacık plâjr anlatacağım. Bu plâj kaç kişi alabileceğini iti- raf eden bir tramvay kadar ufak- tır. Fakat işin tuhafı Galata rıh- tımından Bebeğe kadar uzayan sahil boyunun biricik plâjıdır. . Tabiat, keskin bir bıçak ucu ile Karadenizi Marmaraya bir- leştiren parçayı ikiye böldüğü zaman Boğaz sahillerine bir par- ça kum serpmeği unutuvermiş! yince Boğazda plâj kurmak isti yenler kilo ile kum satınalmağı çok hesapsız bulmuşlar. Ve bu yüzden Boğaz sahilleri kumsuz ve İstanbul halkı plâjsız kalmış. Denizle kum arasmda sıkı bir münasebet görmiyenler yalılar- da oturmuş ve evlerinin önünden yeçeli sokağa, kedilerine alıştık- ları kadar denizle dost olmuşlar. Elim size bir yalı sabahı Boğaz sularmın tavanda dokudukları Deniz Kum Ve Şeftali Çekirdekleri ışık ve renk sarmaşıklarını yaz- mağa gidiyor. Halbuki ben size Salıpazarındaki plâjı ve plâjn sayılı kum taneleri arasında rast- ladığım sayısız şeftali çekirdek- leşini anlatacaktım. Her dem karnı acıkan sakinlerinin müte- madiyen kuma gömdükleri kâ- gıt, meyva artıkla.r, ilâh ile her saat bir parça daha toprak- laşan bu nazlı plâj “umunu ka- rıştırdıkça elime (şeftali çekir- dekleri geliyordu. Bu şeftali çe- kirdekleri her şeyden evvel bu sene İstanbulda şeftalinin su ka- dar ucuzladığnın hatırasıydı. Yarabbi!. Bu sene İstanbulda nekadar şeftali vardı. İstanbula bu kadar şeftali gönderebilmek için kaç bin fidan büyük bir işta- ha ile çiçek açıp meyva vermişti! Susuz dudakların bir bardak su- ya sarılırcasına ısırdığı iri şefta- liler bu sene her köşe baş m m ERLER, Şan bir şey oldu. Gelelim şe çekirdeklerine: Salıpaza- rında plâjın kumlarını toprak yapmakla tehdit eden şeftali çe- kirdeklerine ben plâja gitmiyeli bir o kadar daha ilâve edilmişse gelecek sene bu ufacık ve sevim- li plâjın yerinde pembe kadife dudakları her cinsten şeftaliler vadeden çiçeklerle dolu bir şcf- tali fidanlığı türeyecek. Bedri RAHMİ BUYUK HAFTALIK MECMUA Resimli HERŞEY'i YETER İİİ Adres: Alyanak han No. 21, Aşir elendi caddesi İstanbu BANA KANKAM 02002001 6000 A 1D AGA LAMA — Sesin çok dik çikiyor. Ko- nuşarak susturamamak daima korkutarak susturmağı getirir. Sen de bana şimdi sus.. diye hay- kırıyorsun. Sen ve senin gibile- rin hepsi her vakit böyle yaptı- İ lar. Fakat, kaybeden yine kendi İleri oldu. Konuşan yaşıyan, ölen susandır, Onun için hoşu- na bile gitmese, kaybma bile ol- sa konuştur, susturma.. Tufan baktı ki genç kadını susturmak ta, konuşturmak ta güç. Lâkırdıyı alaya döktü: — Sevgilim biz eğleneceğiz. Onun için buradayız. Hem sen kadın kadıncık başınla böyle lâflar etme. Ağzıma bile yakış- mıyor. Dedi, güler, şen bir tavır al- dı. Deminki krizi geçirdiği bel- Wi idi. — Düşüneceğin başka şey yok mu? Benim milyonlarım, onun | milyonları, nihayet hepimizin milyonlarıdır. Aldırma sen bun- lara.. Diyerek kadehini kaldırdı: Havdi ği ai anda en " Türkiyenin en çok se muharrirleri hazırlıyor Siz de “HERŞEY, in okuyucusu olmağa hazırlanın Yakında Çıkıyor ALANA KARA SAA EE a fakat yarı tasarlanmış, hazırlanmış ve bir küçük gramer oyunu yapa rak; — Mademki senin milyonların benim milyonları. Öyle ise bâ- na bir apartman al, © Dedi, ilâve etti: — Doktor Fazıl Taksim'deki o meşhur çift apartmanlarını Sa- tıyor. İki, tanesini değil ama hiç olmazsa bir tanesini bana al. Bü senin için bir voli armağanı olabilir, Fakat, benim için anla- mu bütün bütün başkadır. Ve gençi kadın kelimelerine sesinin bütün ahengini, söyleyi- şine yaratılışmın bütün civelek- liğini kata kata devam ediyordu: — Ben bir kadınım. Ve genç bir kadınım. Şimdilik güzelim. Benimle karşı karşıya oturmak- tan, konuşmaktan, içmekten zevk'alıyorsunuz. Fakat, kadın- lar: çiçeklere ( benzetenlerin çok hakları var. Onlar da tıpkı çiçekler gibi koklanıyorlar, seviliyorlar, sonra porsuyorlar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: