7 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

7 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

maz 710-935 JÖzel aytarımız bildiriyor) Ankara, 8 h Kanunu projesini inceleyecek re Mazhar Aydın, Kâzım Nami plan kamutay muhtelit komisyonu ya sın sabah onda ilk toplantısını yapa- caktır» Bu toplantıda Ekonomi Baka- rı Celâl Bayar da bulunarak komis- yona projenin esasları hakkında iza- hat verecektir. Memleketimizin sos - yal ve ekonomik hayatında müessir bir rol oynayacağına şüphe edilmiyen bu projenin bir an evvel kanun haline satladır ki komisyon haftada üç gün toplanarak devamlı çalışma yapacak ve nihayet bir ayda projeyi kamutay genel heyetine vermeğe gâyret ede- cektir Komisyonun başkanı Dr Hakkı Şinasi (Istanbul), mazbata muhürriri Dr. Rasim Ferit (Nide), sekreter Is- mail Müştak (Siirt) tir. Üyelerin isimleri “de şanlardır* a Dr. Mazhar Germen (Aydın), Nu- ri Göktepe (Aydın), Mithat (Bolu), Mustafa Şeref Ozkan (Burdur), Atıf Akgöç (Bursa), Dr. Refik Güran (Bursa), Fuat Sirmen (Erzurum), in 5 -tişehir), Hakkı gelmesi arzu edilmektedir. Bu mak- Yusuf Kemal, Salâh Cimcoz , Kömür Depoları Kuruçeşme Kömür Tozun- dan Ne Vakıt Kurtulacak ? , Belediye depolarm kaldırılması kararında m Kuruşeşmeden kaldırılmaları len kömür depola a ya depolarının kaldırılma- Jerde ileye si mahkeme kararı, bugün Ge va eilere resmen tebliğ edilecek» kli işi polar başka bir vere pakli işi şimdiden içi ir ilgisi olmadı le beraber bazr istekte serdi da kararlaştırmışlardır. By a9mAğI lerce önce, Kuruçeşmede “yz, #ene- depoları kurulduğu zaman p r. Belediyenin verdiği tesmi saade üzerinedir ki, depolar iz de kurulmuştur. Sosyetelerin Dektal nazarma göre, kömür depolarının K, i ruçeşmeden kaldırılması kararı bu tepheden belediyenin verdiği resmi Müsaadeye temas etmektedir. v Zararı belediye mi ödeyecek Görüştüğümüz bir ibi bususta diyor ki? depo sahibi bu “— Bu işte bizim hiç bi Premier Kidman i€şme sahillerine yığmamız içim mi, iadeyi veren belediyedir. Bugün 7 it edilen mahzur senelerce önce ge mevcut olduğuna göre, bize “burada tömür deposu tesis edilemez, başka yİr yer seçiniz!” demesi lâzrmgelirdi. Binaenaleyh, mes'ul vaziyette olan velediyedir. Ve depoların başka yere aşınması için harcanacak nakil ve te. isat masrafını belediyenin ödemesi zap eder... Belediye hiçbir mesu. iyeti kabul etmiyor Belediye ise, son kararm hiç bir ci- etten kendi; alâkadar etmediği anastindedir. Belediye erkânından İri dün bir muharrimize bu hususta kendi hesahma hirbir alâka duvmuvor mahkeme kararı ile tesbit edi- rına bir bakış... “— Belediye, kömür depolarınm mutlaka Ki e kurulması lâ- zımgeldiği hakkında hiç bir karar al- madığı gibi, başka yerlerde kurulma- sına da mâni olmuş değildir. Eğer sosyeteler bunu nazarı itibara alarak depolarını bir başka yerde tesis et- miş olsalardı, hiç şüphesiz, bugünkü vaziyet meydana gelmezdi. Ve bu işin mesuliyetini belediyenin Sırtma yük- lemek gafletini göstermezlerdi.,, Bu iki görüş farkının, depolar için yeni yer seçilmesini de güçleştireceği anlaşılmaktadır. Sosyetelerin yer bul- makta serbest bırakılması, depoların kurulacağı yeni mmtakanın da günün birinde değişebileceği ve belediyenin bunu garanti edemiyeceği şeklinde tefsir edilmektedir. Diğer taraftan, bugün Kuruçeşme depolarında bir bayli kömür mevcut- tur. Bu kömürlerin yalnız sarfedilme- si için en az bir sene geçmesi lâzm- gelecektir. Yeni depolarm yeri belli olduktan sonra, gelecek partiler artık Kuruçeşmeye konulmıyacaktır. Bu ih tilâflı vaziyet, nakil kararının tebliğin den sonra kat'i bir sonuç verebilecek- tir. a 20 ilkteşrin Pazar Genel Nüfus Sayımı Sayım günü, sayım işinin bit- tiği ilân edilinceye kadar çocuk- larınızı sokağa bırakmayınız. İ Küçük çocuklarım sokağa çek- babaları ! j mâlarından ana ve mes'ul) tutulacaktır. Başvekâlet Tstatistik Umum Müdürlüğü anları söylemiştir: O el Kr TAN — moi YATLAR 3 Kanunu projesinin bugün müzakeresine başlanıyor Muhtelit Komisyon Bir Ay Içinde Incelemelerini Bitirip Kanunu Kamutaya Verecek Tarık Us (Giresun), Ibrahim Dalkı- hç (Kütahya), Mehmet Somer (Kü. tahya), Muttalip Okre (Malatya) Kâni Akeken (Manisa), Kâzım Nami Duru (Manisa), Rıza Erten (Mar- Muttalip, Mustafa Şeref din), Cevdet Kerim İncedayı (Sinop) Hulüsi Oruçoğlu (Sinop), Yusuf Ke. mal Tengirşçuk (Sinop), Mithat Şük rü Bleda (Sivas), Nâzım Poroy (To- kat), Yaşar Yazıcı (stanbul), Sadri Maksudi Arsal (Giresun), Tahir Hi. tit (Manisa), Omer Küntay (Kars), Salâh Cimcor (İstanbul), Halil Men- teşe (İzmir), Baha Öngören (Kars), Süleyman Demirezen (Kayseri), Züh tö Akın (Kırklareli), Nedim Bozatık (Kocaeli), Ali Rıza Türel (Konya), Dr. Lütfi Kırdar (Kütahya). Telefon Sosyete sine taksitler nasıl ödenecek Bono mu, Tahvilmi ? TÖzel stânbul Telefon, sosyetesinin ma rün le e senelik taksitle. rin masıl ödeneceği kararlaştırılmamış olduğundan tediye usulünü kararlaş- tırmak üzere hükümet adıma Finans Bakanlığı müsteşar: Faik ve Sosyete adıma da sosyetenin eski direktörü Henderson hakem seçilmişlerdi. Her iki hakem bu hususu bir hal suretine bağlayama- dıklarından hükümetle sos- yete bir üçüncü hakem seçilmesi. ne karar vermişlerdir. Şirketle hükü- met bu iki hakemin Türkiye Cümhu- riyet Merkez Bankasile diğer İki ec- nebi banka tarafından seçilmesini karar altına almışlardır. Her üç ban- ka bugünlerde hakemi seçecekler ve hakem, sosyeteye ödenecek taksitler için tahvil mi, yoksa bono mu veril. mesi icâp edeceğini kestirecektir. Ye- ni hakemin vereceği karar her iki tarafça kabul edilecektir. Tarih Kurulu erkânı döndüler Ankara, 6 (Özel aytarımız bildiriyor) — Cuma günü akşa- mı tarihi. tetkiklerde bulunmak üzere şehrimizden Yozgat ve Kayseriye gitmiş olan Türk Ta rih Kurumu erkânı bugün şehri- mize dönmüşlerdir. Heyet geç- tiği yerlerde tarih bakımından birçok mahalleri tetkik etmiştir. Çankırıda yer Deprentisi Çankırı, 6. A.A. — Bugün saât 9 da şehrimizde bir yer deprentisi ol- du. 10 saniye kadar süren bu depren- mede zârar yoktür. Boluda şiddetli bir depreme oldu aytarımız Bolu, 6. A.A. — Bu gece sabaha karşı saat 4,30 da Batıdan Doğuya doğru şiddetli yer deprimi oldu. 3 saniye süren bu depremin şiddetin- den bütün şehir “halkı uykudan W- yanmışdı. Zarar yoktur. Portekizde Polonya elçiliği binası taşlandı Lisbonne, 6. A.A. — Gösteri ya- pan Hzr kimseler, Polonya elçiliği binasnı taşlamışlardır. Polis gösteri- cilerin bazılarını yakalamıştır. IV İtalyan saldırışı ve Habeş korun » ması sürüyor. İtalyanların, bugüne kadar doğu Afrikasına topladıkları kuvvet 250 bin kişi olarak tasınlanmaktadır.. A- şağı yukarı 11412 tümenlik ve ikişer tümenli altı kolorduluk bir otdu de- mektir.. Ancak bu orduyu, her halde gittikçe artırmak gerekecektir. Dengeyi (siklet merkezi) (Eritre) de, ikinci derecedeki bir kuvvet de, İtalyan somalisinde olmak Üzere iki- ye bölünmüştür. Anayurda, en yakın; ve bundan 5- türü geriden beslenmesi, ve berenme si, Somalideki orduya nisbetle daha kolay olacak olan yer (Eritre) dir. Bu 6 kolorduluk İtalyan ordusu - nun, ancak 2 kolordüsunun Somalide eriye kalan 4 kolordunun da (Erit ET ÜS iükanisasi ari Ancak (Eritre) ve Ebi. rinden hava hattile 1000 kilometre ve deniz yolile 3000 kilometre uzak - tır.. Bu sebepten buralardaki ordula- rın elbirliği yapabilmeleri hemen he- men imkânsızdır. Buna karşı, Habeş liler ortalama durumundadır . İç hat lar üstündedir. İtalyan ordusuna nis betle daha kolay elbirliği yapabilir. . İtalyanlar, harekete geçmiş olmala rmâ rağmen acele ve çabuk İlerile. yemezler.Çünkü adım adım ilerleme- ğe ve her ilerleyişten sonra ele geçir dikleri yerlere iyice yerleşmeğe, ve oraya kadar yol yapmağa, halkı ya- tıştırmağa, sağına soluna kuvvet ayı rarak, yanlarını korumağa, ondan sonra ikinci bir ilerleyiş daha yapma ğa çabalamak suretile harekete zorağ dırlar, (mecburdurlar). , Bu, neden böyledir? Sebebi: Ha beşistanın, bayındırsal, tarımsal, eko nomik ve coğrafik durumu, bunu ge rektiriyor ; .8 — İlk önce Habeşistanda yol diye, Fransız Somalisinden geçen tek demiryolundan başka, insan eli değ- MİŞ yol yoktur. yol, patikalardan, ke $i yolarından ibarettir. Onlar da bir denbire boşanan yağmurlarla seller altimde kalır ve kaybolurlar. b — Habe , modern bir or- dunun askeri için, barınılabilecek ve hayvanları koruyabilecek | (yiyecek) ve giyecek gibi hayati ihtiyaçları içi ne doldurulahilecek silâh ve cebe yer leştirip yığılabilecek, depo olabile - e Ge em Şehir Me cik yeri bi n(Adisa- kiüiricik yeri baş gehir olanı( < — Habeşistan, toprağı ber tür- Mü tahil Yale “elveriş- li olmakla betaber bugün modern bir ordunun askeri içir yiyecek olarak, #v Ve ev hayvanlarından başka bir $<y bulunmaz. Maheşlilerin . biricik besini olan arpayı da yalnız kendile- rine yetecek kadar eker ve biçerler o kadar. Su da derslerdeki pis sular dan ibaret... s d — Habeşistanda iklim, şartları da çök değişi Soğuk. orta, sr - cak iklimlerin hı üçünü de bir arada toplamış bir ülkedir. Nisandan tem - muz ortalarma, temmuz sonlarından eylül sonlarına kadar yağmurlarla ge şer, büyük seller yapar. Her türlü geliş - gidiş durür. , , Bu suların büyük kısmı Tana gö - lü havzasında toplanır. Bunun Mrs- çi Mai için önemi büyüktür. ün! göl mavi Nilin kaynağıdır. Bu, Habeşİstanın bu çevrelerinde İn- gilterenin neden bu kadar ilkilendi - italya - Habeş italya-Habeş Harbini Hangi Taraf Kazanacak ? Bugünün Bütün Şartları Italyan Ordusunun Aleyhindedir ! yz rsi e em Habeş imparatoru muntazam Habeş ordusunu teftiş ediyor. (sl e) Ge — ğini gösterir. . e — Habeşistan, (çiçek). (tifüs), (malarya) (Atrika hümması), (di- zanteri) gibi hastalıkların çok sürül düğü bu gibi hastalıkların mikrop kaynağı olan Bir yerdir. Sıcak iklim lerdeki sömürge seferlerinde döğü - şürken vurulup ölen veya yaralanan lardan daha çok insan kaybettiren, tehlike asıl yam Böyle, makineleştirilmiş modern bir ordunun tekerlekli taşım ve döğüş araçlarının yürüyebileceği yolu, mo - dern bir ordunun askerini barındıra- bilecek yapısı, besliyebilecek tahılı, içebilecek suyu ya hiç yok veya yok denecek kadar kıt alan, üstüne Üs - Tük iklimine alışmamış insanlar için, ü , kurşunundan, . güllesinden i olan bulaşık hastalık - ların kaynağ rolan bir ülkede, modern bir ordunun sömürge harbi yapması, tarihte birçok örnekler olduğu üze- re, hem çok zamana, hem çok eme- ğe, hem de çok paraya ve çok insa - na mal olur, , — Burada döğüşen ve doğüşagek İtalyan ordusu, iğneden, ipliğe, kop - çadan düğmeye ayakkabından başka bina kadar yüz binlerce insan için gerek olan donatayı (teçhizatı) cehe- yi (cepaneyi), silâh, giyeceği ve yiyeceği ve hattâ suyu bile anayurt HELE KÖRLÜK BAHSİ Acıklı şeydir. Tanrı kimseye ver- mesin. Göz nuru kadar dünyada kıy- metli ne olabilir? Bügün sayın oku- yuculara işte bu acıklı faslın bazı rakteristik o yani sivrilen çizgilerini gizeceğim. Bursadaki o okuyucularımdan K. Lâlci'den bir mektup aldım, Bu mek- tup gerçi kendi başına bir acıdan ya. np yakılmaktadır. Bursanın susuz- İ loğu hakkında kendisine yapılan bir şikâyeti belediye | azalığıma seçilmiş olan birisi dinlerken, “Ne yazık ki; halktan değilim. Yoksa bağırır, çağı" rır, bunu meydana vururdum” demiş. Okuyucuma nazaran bu zihniyet ay- kırı bir şeydir. Bana sorarsanız ha- yır. Bizde böyle seçilmiş olanların ğu seçili; il ayrılmıştır. Ay. Sike reka cikan milena satmı kaybederler. Bu nokta üzerinde pek durmadan geçelim. Bursalı kari- imin mektubu ile bana gönderdiği ikinci mektuba: (Mektuplar biraz ka- rıştr ama o kusura bakmayın. Hâlâ o mektup!) Efendiciklerim. Melüm ola ki; Bur. sada akar su muslukları, yolları, bo- ruları vardır. Suyu yoktur. Hele yağ» mur yağınca su kesilir, Bunun hikme- tini anlatmağa hacet yok. Size ikinci mektâbun kopyesini yazıyorum: “Aslanım; mektubunda oturduğun memleketle oturduğumuz memleketi — yani Bursayı — (sula ve susuz) diye ayırmışsın. Bak sana mukayese. li bir misal ile mukabele edeyim: Kör olduğunu, gözlerinin” kapalı ve içeri doğru batık oluşundan anladığım bir insana şüphesiz acırsın, Fakat güzel, gürbüz ve gözleri açık bir adamın ba- karkör olduğunu öğrenirsen bu a iki kat olur. Senin oturduğun yer za ten çorak bir yerdir. Susuzluk pek © kadar acı gelmez. Fakat su memleke- ti olarak tanınmış olan Bursa bakar. köre benzemez mi? Geçende (Bursa Sesleri) gazetesine şöyle bir fıkra yazdırdım: İki memur bayan görüşü“ yor: — Ah kardeşim! O kadar rahat kil Eski Babıâli efendileri gibi sabahle- yin saat dokuzda ıslık çalarak (1) işi- nin başına geliyor. Akşam dört bu- çuk oldu mu şapkasını başıma geçi yine sslık çala çala paydos edip gidi yor. Vallahi bizim kocalarımızdan da» ha rahat ve bahtiyar. — Kimden bahsediyorsunuz? — Kimseden değil, Bursanın sula» rıodan.. Vaziyet aynen böyle. Sabahleyin | yataktan kalktık mı işin yoksa mus- | İnk başında su bekle. Bak dahi İ şeki komşu da yıkıyacakmış. Islat- | muşlar, Camaşırcıyı çağırmışlar. Tam o sıra yağmur yaj başlamış. Su. inr da alimin; AERO Bizle elle rinde teneke, oluk altlarından yağ» mur suyu toplamağa mecbur olmuş» lar.. Komşunun ise yağmur. oluğu yokmuş. Hava da hep yağmurlu gi- diyor. Yağmur yağınca da Bursada su akmaz. Çünldü yağmur yağınca su- lar kumlu olurmuş. Depoda süzgeç te yolamuş. Kumlar su yolumu tıka- masın diye suları kesiyorlarmış.” Allah Bursalıların yardımcısı ol tan getirmek zorağındadır.. Nitekim, bugün buradaki İtalyan askeri, İtalyan gelen un makarna ve dana ile beslenmektedir. Bunun için 5000 kilometrelik bu uzun ve tek de- niz yolunun hiç aksamadan, düzgün işlemesi şarttır.. Süveyş (kanalından geşen bu deniz yolunda bu şartın varlığına İtalyanlar ne dereceye ka- dar güvenebilirler2. Bunu kestireme- yiz. Ancak bunun ne kadar önemli bir iş olduğunu anlıyabilmek için bir öl- gü olarak şunu kaydedelim. Bugün Doğu Afrikasındaki 260 bin kiş ilikmedern İtalyan ordusunun yalnız bir günlük insan ve hayvan yi yeceğinin tutarı 750 tondur!! (Cebe), (silâh), (giyecek) ve do - aatr ihtiyaçları bunun dışındadır! Bir ölçü daha: Bu 750 tonu, kara da 25 kilometre (birgünlük) uzak ve dağlık bir yere günü gününe mekkâ- Te ile ulaştırmak için: tam 25.000 hay van ve 12.800 insana ihtiyaç vardır. Bunların bir günlük yiyeceği de: 137 tön eder!! İtalyan ordusu, Habeşistan topra- ğında ilerledikçe her 25 kilometre &- çin geri hizmeti işlerine aşağ ryuka- rr bu kadar hayvan ve insan daha ilâve etmek gerekir.. Var kıyaset. Bu şartlar altında yapılan ve çok üzün süreceği şüphesiz olan sörnür - ğe harbinden İtalyanın ne halde ve ne durumda çıkacağını kestirmek çok güçtür. . Bunun sonu Habeşlilerin dayanık ığma, enerjilerine ve iyi veya kötü m bağli bir iştir. Ha - liler alışık oldukları iklimde elbir- liği yapabilirler ve “ya ölüm ya kur- tuluş!,, düsturunu parola edinebilir- ler ve iyi güdülebilirse, partiyi ka- zanırlar, h A. Rıza EREM (9) TL. TH üncü yazılar, 24, 26 eylül ve 6 ilkteşrin sayılarımızdadır. (x) Dünkü yarıda Habeşlilerin güdebilecekleri döğüş sistemi (geri lâ) olacağı yerde elâ dizilmiştir. Doğrulturuz. . sun. Bunu öğrendikten sonra artık Buran, bakarkör ve güzel bir adam görmüş gibi acıyarak bakacağım. Şimdi gelelim ikinci körlük bahsi- ne: Londrada, her yerde olduğu gibi körler vardır. Lâkin onların atölyele- ri ve işleri de vardır. Orada kör! çoğu sepet örerler, Halk gider seyre- der ve yardım eder, Bizde gözlüri gö- ren, fakat yürekleri kör birtakımları vardır ki; sepet örmezler, âlemin ba- şma çorap örmeğe yeltenirler. Bunla- rı da halk görür fakat acımaz ve yar» İ dem etmez. Cünkü bunlar yürek göz- lerini mahsus körletmiş mahlüklardır. İ Iyiyi, temizi ve güzeli görmemek icin. Böylesine acınır mı? B. FELEK Altıncı Türk Tıp kurultayı bu- gün açılıyor Ankara, 6 (Özel aytarımız bil diriyor) — Cumur Başkanı Ata- türkün yüksek himayelerindeki Altıncı ulusal Türk tıp kurulta- yı yarın saat on birde Halkevin- de Başbakan İsmet İnönünün bir söylevile açılacaktır. Kurul- tayın Başkanı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı. Doktor Refik Saydandır. Kurultay dolayısile sergi evinde hazırlanan sağlık sergisi de yarın öğleyin açıla « caktır, Sergiyi sabahtan akşa- ma kadar halk gezebilecektir. Üç gün devam edecek olan kurultayın yarınki programında Dr. Mazhar Osman ve Fahret- tin Kerimin Türkiyedeki alko- lizm meselesi hakkındaki tezle- ri vardır. Bundan başka göz frengisinde ateş tedavisi, gözde kemik teşekkülleri, kısırliğın modemi teşhis ve tedavisi İle alkolün besleyici rolü var mrdır gibi tezler vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: