2 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

2 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Olacak seyler 1940 Harbi Yazan: H. G, Weliş Yüz sene evvelki gibi petrol lâmbasile oturuyoruz, harp her şeyi mahvetti, gazete yok, matbaa yok! eyi almak için iğildi. Lâmbanın odun alevi rengindeki ko» na yu ışığı beyaz saçlı, buruşuk yüz! bir çehre aydınlattı. Kelin gözlükler bile gözlerin yorgun ifadesini değiş- tiromiyordu, Ağzın çeneye doğru i »| 00 ade İ l Amerikada 86 parça harp | gemisi yapılıyor Vaşington, 1 (A.A.) — Amiral E- mery Kand, saylavlar kurulu bütçe encümeninde, yapılmakta olan deniz inşaatı hakkında izahat vermiştir. Bu isahata göre, halen 86 gemi inşa ha- İlindedir. Bu gemiler şunlardır: 3 tay- yare gemisi, 3 büyük kruvazör, 9 ha- fif kruvazör, 13 torpido muhribi, 14 küçük torpido muhribi, 16 denizaltı İgemisi ve iki topçeker, © Bu gemilerin inşaatı için 168 mil- yon dolara ihtiyaç vardır. Dünya u- mumi siyasasının icabatı neticesi o - larak bahriye dairesi önümlüzdeki se- ne de 12 torpido muhribi ve 6 deniz- | altı gemisini tezgâha koyacaktır. Amirallik bütçesi Çeviren: Nuri Mahmut Teorisine göre Ek - Zamirl Türk dilindeki erin analizi IM “Güneş - Dil teorisine göre bu ek - zamiri iki türlü analiz etmek mümkündür. Bunlardan biri, dilin bugünkü haline ve bizim İehçemize göre bu “im”i düz ve basit bir ek gibi alarak yapılan en kolay bir ana- lizdir: Malüm olduğu üzere “M” ve onun kategorisinden b vp f konsonlarile “v — ğ” olduğundan dolayı bunların yerine geçebilen “g. y, g, k, h" konsonları, doğru- dan doğruya “ego olan İ şüphe yoktur. Bu noktayı şöyle izah edebiliriz: (Ev 4 im) demek, (ev 4- men) demektir. Yani burada ayrı ayr iki mefhum vardır:: Birisi hariçte bar obje olan (ev), öteki içimizde kendi benliğimizi anlatan (ben) ve- ya (men) dir. (Ev)in (men)e ait, onun malı olduğunu anlatmak Üze- İce bu iki kelime biribirine bağlan- | mıştır. Bu hale göre (evim) kelime- İsi şöyle iki mürekkep kelimenin bir- leşmişi olmak lâzımgelir: 0 0g 8 w 1 (eğ ser (6) nen çizgileri bakanlarda çehrenin| ei teessir kadar derin bir| kedi dırıyordu. Cabal: | 5 Yarab, Passvorthy ne kadar değişmiş! diye düşündü, bu, çarmı| kök mefhümunun süje veya objesi- | ni ifade ederler. Bu halde “im” ekini basit bir ek olarak sonuna yapıştığı kelimenin “ego” ya nit ve ona bağlı olduğunu E. Soğ Hemen) En sondaki (en) elemanı da — saha manasmın burada lüzumu olmadığına göre — (eğ) yerini tut- Vaşington, 1 (A.A.) — Saylavlar İ kurulunun bütçe enetimeni Amirallik | bütçesini 531.068.707 dolar olarak İ kabul etmiştir. Bu rakam sulh zama- ha gerilmiş bir Isa yüzü! İ Cabal de değişmişti. Saçlarımın kenarları beyazlaşmaya başlamış, ai- nmda le beliriyordu. Fakat ber halde Passvorthy kadar değil! Ne rede o nikbin, şen şatır Passvorthi Nerede o terakkiye iman eden, beşe- riyetin hiçbir zaman harp gibi bir felâkete şürüklenmiyeceğine, inanan ve kelimesini ağzına alanlarla eğlenen Passvorthy. Dünyayı daimi bir bahar içinde, insanları pe Passvorthy'ye ne ol- — GE ömüştü. Onun: yerine bedbin, hayatı bir yük addeden ve bu yükü senelerce taşımaktan iki bük- İlim olmuş bir Passvorthy vardı Cabal ölen adamın harbi bir müneb- bih addetmiş olduğunu hatırladı, ve bu cesini sözle aksettirecek ol- du. Fakat bir ölünün hatırasını ya- dedip muhatabınm yarasını tekrar tazelemekten korktuğu için vazgec- ti. Passvorthy ona bakıyordu. Düşün eelerinin okumasından korkarak Ca- bal ayağa kalktı, gözlerini sadık ar- ka dikti: — Hayır dostu: düşünüyordum. Birçok şeyler. nin de tasvip edeceğin ve sevinece - ğin bir plân düşünüyordum. Dedi, Passvorthy'nin ağzımın ke- garlarındaki çizgiler derinleşti. Sırıt- — Dilştinmek ha! Demek el'an bu elimeyi unutmadım. Düşünmek ne vı Sar Darya nmek Bl — Niçin böyle söylüyorsun. Biz... —— Bak gazeteye bak. Oku, harbi kadar devam ettirme- —i basn iradesini ancak bu suretle kırmağı muktedir olabili- riz. Bütün .varlığımızla dayanmalı yaz. Okumadın mı? Tam yirmi alti senedir ayni nakareti dinliyor. Tahammül, tahammül etmeliyiz. Ne- ye tahammül edeceğiz anlamıyorum ki. Passvorthy”nin bu bedbini- li iyi anlıyordu. Son zamanla- ra kadar o da böyle hissetmiş, e düşünmüştü. Fakat o son plânı — gündüğündenberi herşeyi değişmiş görüyordu. Pasevorthy'ye © plânı - Tah etmek, çok sevdiği bu dostunu kalbine biraz su serpmek istiyordu. — Fakat dostum, biz fen adamla- m, uyumuyordun!, Sa - e ,, Rica edeli Biz fen Manet Bütün MAALESEF | Bin TEK BULAMADIK ! BIRAK GELSİN. MÜNAKAŞA | mi? Dışarda rüzgür da sanki dile gel- miş ötüyordu.. Camlar şıngırdadı, perde boyunca uzadı, gölgeler haya- ta geldiler, uzadılar, sonra birdenbi- re hepsi odaya çökÜp kapadılar, Lâmba sönmüştü. Passovrthy karanlıktan kuvvet al- miş gibi bağırıyordu: — Biz fen adamları... İşte yüz se- ne evvelki gibi gene karanlıkta, gaz lâmbasının ışığında oturmuyor mu- yuz? Edisonun kafa patlattiği elek- trik ne oldu? Evet tayyareler fabri- İ kayı bombardıman ettiler. Elektrik İ yok. Binlerce senenin i, mil. yonlarca adam hs eda ett Yaz &i ihtiralar nerede? ' İrmi, evleri” ler. Top yapmağa mermi yapmağa demir lâzım. Gece saat dokuzdan sonra limba yakmak yasak! Çalış - mak yasık! Gar (tayyarelere, harp gemilerine, tanklara lâzım demir gaz, petrol yakmak, yıkmak için lâ- zım! Mühendisler yeni tayyare, yeni harp levazımı için lâzım. Yıkılan, yakılan şeyleri tamir etmek için bi- Je demir yok, mühendis yok. Hepsi İ harp için çalışıyor. Kalanıda yık İ mak için gayret sarfediyor. Sen di ha fen adamlarından bahset. Merak etme, yakında bu evi de yıkarlar, be- nim evimi yıktıkları gibi. O zaman bir evde değil iki sile, bin aile otura- cak karıncalar gibi.. Evet, fen adam- ları biraz daha devam ederlerse bu bin aileye bir evde kalmıyacak, haz- reti Adem gibi meskenlmizin tavanı gökyüzü olacak. Fakat kalırsak! Cabal, cevap vermeden sönen lâm- bayı yakmak istedi. Işıkta arkadaşı- nm biraz sükünet bulacağını tahmin Tayyareler mevcut bütün şe hirleri bir harabeye çevirmişti felâketi başımıza getiren onlar değil | etmişti İ Masanın üzerinde kibriti a- rıyan elleri, gazeteye ilişti ve bir hi- şırtı işitildi. Bu Passvorthy'ye hücu- | ma geçmek için bir fırsat dala ver- di. — Merâk etme, biz fennimiz ile öğünürken Gütenbergin — ihtira da kısa bir müddet sonra unutulup gi- decek. Şu gazeteyi gördün ya, paçav | radan beter. Gütenbergin il kitap ondan bin kat daha iyi, yazi- ları daha okunaklı, Dört asırdanberi kademe kademe yüzlerce kişinin ona | hayatını hasretmesi ile tekimül et-| tirilen matbaacılık ne oldu? Batı - yor. unutuluyor. Elektrik yok, mü - . En İptidat usullere ricu Haydi matbaac etsm, © A aş hendis ye ttik bile. | miştir. İlngiliz müdafaa programı maziye karışan yüzlerce medeniyet alâmetlerinin arasmda matbaada bulunsun. Ne olur? Bu bir şey de- yazmayı da u - hutacağımızdan korkuyorum. Cabal artık iyice sinirlenmiş, ga - zeteyi bir kenara fırlatarak masa Ü). zerinde iki eli fle birden kibrit ara- mağa başlamıştı. Passvorthy devam ediyordu: Bu Pazar günü NOVOTNİ Bahçesi açılıyor En iyiyemekler BİRA 0) kuruş Mükemmel müzik ve şarkılar İ görüşmüş ve sabahleyin de Rozen « nı için bir rekor teşkil etmektedir. Almanyada feci bir tayyare kazası Berlin, 1 (A.A.) — Havas Ajansın dan; Bir tayyare, Ulm yakininde ye- re düşerek parçalanmıştır. Birçok i- şi ölmüştür. Tafsilât yoktur. Mati at ve propaganda nazırı, bir tebliğ İten çıkan manalar arasında “hara-| neşrederek bu kazada belli başlı ze- vattan hiç kimsenin telef olmamış ol duğunu bildirmektedir, Şimali Çindeki Japon garnizonu Tokyo, 1 ( (A.A.) — Şimali Çin-| deki Japon garnizonu kumandanlı - | ğında General Tada'ya General Ta- biro halef olmaktadır. Bu tayin im- paratorün bizzat yapmış olduğu ta- yinlerin birincisidir ve bu itibarla bu makama verilmekte olan ehemmiye - tin büyük bir delilidir. İrlandada cümhuriyetçiler Dublen, 1 (A.A.) — Son haberlere göre cenubi İrlandada polis geçen| gece 90 cumhuriyetçi şefi tevkif et- Londra, 1 (A.A.) — Müdafan prog ramının hava faslı için Avam Kama- rasından 10 milyon İngiliz liralık munzam tahsisat istenecektir. Hitler İtalyan Ziraat Bakanını kabul etti Berlin, 1 (A.A.) — Führer dün Italya Tarım Bakanı Rossoniyi ka- bul ederek yarım saat görüşmüştür. Bakan bu ziyaretetn evvel, Şaht ile berg ile General Göringi ziyaret et. miştir, Mussolini bir nutuk söyliyecek , Roma, 1 (A.A.) — Mussolini, par lâmentonun içtima devresinin açıl « ması ve müstemlekât bütçesinin mü- tükeresine girişilmesi münasebetile 1 Mayısta bir nutuk söyleyecektir. İMOPE, SANA BU KÖPEĞİ GETİRME DEME - jay £ /gizu GizLi MAMZENİN FaidES! NE OLABİLİR ? MUTLA- 'SNADA, KAPLAN ADAMLARINI MAMZENE SEVK ETTİ İ ACABA NEDEN 8U, DELİĞİ KOKLUYOR? “ MÜCEVHERLERİ KESME, VE ALTINLARI ERİTMEK HEK İÇİN MAKİNELER MAzın. DEBHAL İİ İŞE BAŞLAMALI !| anlatır bir ek diye alabiliriz. Bu halde “im” ekinin analizi, bağ” lı olduğu kelimenin etimolojik ana. lizi içinde yapılmak lâzımgelid. Meselâ “evim” ve dim” keli- melerinin etimolojik şekillerinde bu “İm” in manası şöyle tesbit olunur. 0 2 (8) 1. Evim: (eğ 4- ev -- im) (1) Eğ: Ana köktür. “Güneş” ret” ve “ateş” manalarına gelir. (2) Ev: Ana kök anlammı ken- dinde tecelli ve temessül ettiren ele- mandır. (Eğ -- ev — ev): Ateş ve harr- retin tecelli ettiği yerin adıdır. İlkel insanm içine sığınıp ısındığı yer an- lamından bugünkü manasına mul peyda etmiştir. (3) İm: Yukarıki (ev) mefhumu: na temelliik eden süjeyi gösterir. Bu süje (ego) nun kendisini gösteren mmntakada bulunduğundan söz söy- üyenin kendisi olduğu anlaşılır. 0m (2) 0 IU. Geldim: (eg <- el - ed 4 İm) (4) Eg: Ana kök yerine geçerek onu nanlamını kendinde temessül ettiren birinci derece prensipal kök- tür. “Hareket” anlamına geli (2) Ri: Kök anlamının mutlak ve gayrimuayyen bir şilmule malik ol duğunu gösterir, (Eğ 4 eli — gel) alelitlak bit ha- reket demek olur. (3) Ed: Yapıcılık, £ yaptırıcılık yapılmış olmaklık anlamile mefhu - ma dahil olur. “Gelmek” işinin ya» pılmış olduğunu gösterir. (4) Im: Gelmek işinin yapılışına temellük eden, yani bu işi yapan sü- teyi gösterir ki, (ego) mmtakasında bulunuşundan yine söz söyliyenin kendisi olduğu anlaşılmaktadır. İm - Men Şimdi bir de bu “fm” ekinin dilde- ki asl kaynağını aramağa çalışa Um: Doğrudan doğruya sözü söyliyen kimsenin adı yerine geçen zamir “ben” dir, Bu “ben” birçok Türk lehçelerinde “men” diye de telâffuz olunur, Dillerdeki eklerin hep tam mana- U birer kelimenin aşmarak küçül mesinden doğduğu artık dilciler ara- sında bir “mütearife” hükmündedir. Bu hale göre şu “im” ekinin bu İsmen” sözlinden aşınma olduğuna İHALOVELİ HİÇ BULAMAYACAĞIZ! w yü-| muştur. Şu halde (evim) in tam eti- molojik şekli: (001 mn mw 8 6 leğ -- ev - eğ 4 em 4 eğ) olur. Baştaki ana kök kendisini temes- | sül ettiren elemanla ve ortadaki (3) İnumaralı (eğ) süjeyi gösteren ele- manla kaynaşarak ve sondaki (eğ) de düşerek kelime son morfolojik ve fonetik şeklini alır: Evim, Demek oluyor ki analizin en son kaddinde (im men) olarak ekin doğrudan doğruya manalı kelime şekli elde edilmektedir. Eski eserlerde “gelirim” yerine 'gelirmen” gibi sözler çoktur. Mev- lâna'nn: Hem men deyiş bilirmen Hem men kopuz çalarmen musramda bu şekilleri görüyoruz. (Arkası var) U.N, DİLMEN Türkkuşu »lânörleri geldi 1 ineid yeler hakkında kendisile görüşen bir muharririmize şunları söylemiştir: “... Gümrükten yedi plânör teslim alımmış, bunun üçü Istanbul Türkku. su müessesesi için burada alıkonular rak ikisi Bursaya, diğer ikisi de İz - mire gönderilmiştir. Yakında bir plâ- nör daha çıkarılncak, bu da İstanbul emrine verilecektir. Türkiyede, Istanbul, Izmir, Kayse- ri, Adana ve Bursada olmak Üzere beş vilâyet merkezinde Türkkuşu açılma- sı kararlaştırıdmıştır. Bunlara, en az, orta mektep mezunu olan gençler İdevam edebilecektir. e Müdavimler, Türkkuşlarında tayyareciliği motör» süz tayyare (plânör) lerle öğrenecek, plânör uçuş safhasının başlangıcı için İ icap eden malümata sahip olacaklar- dır. Türkkuşlarında tedrisat Hazirana kadar sürecektir. Talebe, bu tahsil İ müddetini bitirdikten sonra imtihan Jedilerek Inönü uçuş sahasına gönde- İrileceklerdir. İnönü uçuş sahasında İplânör uçuşunun mivazene, rule ve kısa sıçrama talimleri yaptırılacak, ayrıca bu uçuşlara mit nazari ders ve umumi bilgiler, mütehassıs muallim - ler tarafından verilecektir. İnönünde ki nazari tedrisat orada kurulacak 0- lan kampta gösterilecektir. Hazirana kadar yapılacak tedrisat, burada ya Halkevlerinde, yahut üniversite der » nelerinden birinde yapılacaktır. Tedrisat, talebelerin mekteplerin « deki ders saatlerinin haricinde ve onu ihlâl etmiyecek zamanlarda grup grup ifa edilecektir. Şimdilik 12 şer kişilik 3 grup çalışmaya başlıyacaktır. Faz- In namzet olursa, tedrisat, bir sabah, bir akşam olmak üzere çifte yapıla » caktır, Yaptığımız tetkikler neticesinde Be yazıt kulesi, paraşüt tecrübelerine uy gun ve elverişli görülmüş, bu husus - ta hazırlanan rapor umumi merkeze verilmiştir. Ancak, kuleye bir asan » ma yapılması da zaruri görülmekte « | Buraya konulacak olan bir paraşüt için de bâzı teknik tertibat almması zaruridir. Paraşütün tepesinden kule- ye bağlanması ve her türlü tehlikeyi önleylel tedbirlerin derpiş edilmesi lü- zumlu görülmüştür. Kulenin içinde de | bazı değişiklikler yapılacak ve icap ederse içerdeki merdiven kaldırılacak tır. İzmirde ve Ankarada yapılacak olan muazzam paraşlit kulelerinin ra por ve projeleri hazırlanmıştır. ,, Mp nm mm ni Yunanistanın deniz programı Atina, 1 (Tan) — Yunanistanm hazırladığı deniz programının bes se ne İçinde ikmal edilmesi için müza- kereler yapılmaktadır. Yeni ısmarin- nacak gemilerin mikdarı ve teçhizat- larının derecesi tahsis edilecek para- ya göre yapılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: