2 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

2 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fenni Bah isler Türk tababeti hakkında Sovyet ilim adamlarının düşünceleri BABILARIKER Ankara Ziraat Enstitüsünün Profesör Bürde nko ve Profi ya, Altıncı Türk Tıp Kongresinde ki Sovyet Delegelerinin faaliyetleri t vermişler ve Tü: n bugün İi üzerinde bilhassa tevakkuf € lerdir Profesör Danişevski, Türk toprak- larma ilk ayak bastıkları itibaren delegeleri, laştıkları samimi dostluk ve ma havasın, iz ettirmiş ve bu- nun, Türki vyetler Birliği 81 tıp işbirliği derece kuvveti satını vermiş miştir. Bundan sonra, Tü yetinin her türlü m k r alanlarındaki b faaliyetini anlatan Profesör Di Ani - şevski, milli sıhhat koruma alanmda ki yüksek ;petler hakkında ezcüm le demiştir ki : Türkiyede bu alanda bilhassa ti - füs ile, ısıtma ve sıcak memleketler hastalıklarile, romatizma ile, züh: hastalıklarla ve trahom ile müca- dele teşkilâtma çok büyük bir ehem. t verilmektedir. Kronik roma zehirleyici m er İstima Ni iptilâsı, Altmer Türk Tıp Kongre- sinde bilhassı üzerinde durulan m selelerdendir. Türk doktorlarının bu meseleler Üzerinde cidden dikkate kal anlaş - olduğunu kaydeyle - umumi görü i değer raporları, Türk doktorlarınm | çok geniş nazari bir bilgiyi haiz ol - duklarını ve ayni zamanda hastalık- ların tedavisi ve klinik metodlar hak kında en yeni metodlarla mücehhez bulunduklarmı göstermiştir. Sovyetler Birliği tıp #leminin me- todlarma gelince, vakin romatizma bahsinde bazı Sovye elimlerinin vardıkları neticeler mev- zubahs edilmiş ise de bu ilim adam larmm en son çalışmaları Türkiyede az bilinmekte, Sovyetler Birliği delegeleri, gez- miş ve tetkik etmiş oldukları esseselefi arasmda, teknik malseme #i bakımdan Avrupanm bu alanda- ki her hangi en iyi müessesi ile ayni | seviyede bulunan ve model bir tarz- da vücüde getirilmiş olan pek gok müesseseler görmüşlerdir. Ankara - daki hâstane, Sıhhat Ehstitüleri, Sağlık Bakanlığının Enstitüleri, b tanbul Belediye Hastanesi ve birçok müesseseler bu nevidendir. Profesör Danişeveki bundan sonra, tp tedrisatmı mevzubahs etmiş ve demiştir ki Kemmiyet bakımından doktor kad tolari umum nüfusun ihtiyacma tam ! Türk Tıp kon tekabül edecek dereceyi bulmamış İolmakla beraber, Türkiyede tıp ted- salı çok yüksek bir derecededir. İs - tanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi bu bakımdan moğel ilecek bir haldedir. Bil serinde büyük b mektedir. “ele bilhassa ço; “ülşmmel bi tesir ha- İ sil eden müesse geler arasında, İstan- Idaki Has Tiemşireler mek İtebini de ayrica kaydetmek lâzımdır. Moskova Ban lar v Sağlık İstas yanlarıMerkez Enstitüsü Direktörü o n Profesör Danişevski, ayrıca, Tür dan da bahsetmiş ve bunlar!” girek keyfiyet ve gerek İkemmiyet bakımından zenginli; tebarüz &tirmiştir. Nihayet Profesör Danişevski/Türki Sovyetler Tıp işbirliğinin inkişaf | İ ve tarsınine temas ederek bu maksat | için Ankara ve Istanbula gönderil - abaktet İkiyenin banyolar ye Ankara Ziraat ensti tüsünde bir lâboratuvar nüşü gresinin toplantısı İmekte olan iki tıp kütüphanesind. başka, Türkiyenin bütün tıp müesse- rette Sovyet tıp macmualarının İrsa- line başlanacağını bildirm “idan başka Sovyetler Bi | kademisi tarafından neşredilmekte Jolan ilim mecmuasını İRusça olarak bir tıp kısmı ilâvesine çalışılmaktadır. Ayrı» Sovyet ilim adamları, Türk doktorlarının çalış- maları ve sldıkları neticeler hakkın. da Sovyet mecmualarmda izahat ve- receklerdir. Profesör Danişevskiden sonra söz alan Profesör Operat r Rurdenko, Türkiyede tıp ilim müesseselerinin yüksek derecelerini mevzubahsetmiş ve demiştir ki: — Ya.ız, Istanbul Tıp Fakülte- sinin yenileştirilmesi, bu fakültenin ve en iyi Avrupa levazımı ile zi, ihtisas için Avrupaya munta zaman talebe gönderilmesi, Türkiye Cümhuriyetinin milli sıhhat koruma işlerine verdiği çok büyük ve kıymet ii ehemmiyetinin göstermeğe kâfidir. Başlarında yüksek Mültürlü ilim a - damlarının bulunduğu ber türlü Türk tıp müesseselerini bizzat ve yakından tanımış olmakla Sovyet de legeleri, yeni Türkiyede ilmi terak- kileri ne derece seri bir surette in- kişf etmekte olduğuna kanaat getir mişlerdir. Profesör Burdenko, ayrıca, gerek Sovyet delegelerine gösterilen yük firperverliğinden ve ge son çalışmalarımın Türk operatörleri arasmda yayılmış olmasından dolayı Türkiye Cümhu - riyeti Sağlık Bakanlığına ve Türk tp âlemine teşekkür ve minnettarlı- İğini bildirmiş ve kendi son eserinin türkçeye çevrilerek basılacağını ha » | ber vermiştir. Profesör Lurya ise tıbbi çalışmalar £ çin içinde her türlü Mizumlu unsurla- SAĞLIK | ÖĞÜTLERİ Güzel endam nasıl anlaşılır ? Bir kadınım on sekiz, en son yirmi geldikten sonra endamınm artık hiç bir şey değişti. remez. Fakat her kadm kaç yaşında| olursa olsun, k endam. li sayılıp say anlamak için vücudur arasındaki amıyacağını mları İ Bunu yalnız kadınlarm kendileri değil, insanlar arasında güzel san'at ana çıktığından beri bütün ar- erdir. Bir ka 1 endamlı diyebilmek — için onun vücudundaki nisbetler nasıl ol maltdır? Hepsi bir aray lerine de ayrrca ve muntazam su -| «İhemmiyeti vardır. Arka üstü Türkçe ve | vakit gözellik kanunu de betlerin het | haylice güç bi sin tatbik ede) göstereceğim: Boyunuzu ölçmek tarzmı şüphesiz bilirsiniz: Ayaklar ve en iyisi, bütün çıplak olduğu halde dıvarın ö- nüne durursunuz. Yanınızda birisi eli- ne üç köşeli bir gönye slarak onun | Kurumuş dalla birbirine amudi olan iki (tarafından | Yânan otların içinde sarı göbekli pa birini, saçlarınızı biraz bastırarak te-| patyalar fışkırdı. Bahçelerde renk| İipenize değecek surette, başınız üze-|renk çiçekler açılıyor, kırlarda top| rinde tutar, Öteki amud! top gelincikler kızarıyor. Boğaziçi su da a tamamı tamamina larmm üstüne, mayısın gölgesi kat rir. İki tarafm dıvar üzerinde bir. İmer bir gül yaprağı gibi düştü: Ba- leştiği noktaya kurşun kalemle (bir) har bayran ta işaret eder. Sonra bu noktadan | Minareler ve mezarlıklar diyarı o - yere kadar mesafeyi ölçünce boyu. |lan Haliç bile, çamurlu dı nuzun ölçüsünü öğrenmiş olursunuz. | Zile bahar türküsünü mırılı Fakat dıvardan ayrılmadan önce, | başla iki kollarımızı tamamı tamamma düz) Bütün kış, yaslı uykularma btrü - bir istikamette gerersiniz. İki elleri- marlarına gen nizin en uzun parmağının dıvara do- dit ağaçlar gibi, kundukları iki noktaya da bire et yaptırmız, ondan sonra dıvarm ö- Arl. ninden ayrılmız ve bu sefer iki nokta) Ve dün, bu arasindaki mesafeyi mutlaka kendi. |ilk olarak kut. k niz ölçünüz. Çünkü e zin güzel | yalnız kendi yarattığımız günlerin olduğunu bildire - |) bayramını yapardık. safodir ve o mesafe herkesin kendisi) Tabiatin uyandığı gün, bayram yap lk bir sırdır. mağı, aklımıza getirmezdik. er boy | Yalnız Hidırellezd sırrmız kalacak olan o mek için, Kk sü biraz lurdu. Fakı rine uyg a endamınızm gözel bayram olduğunu anlar ve onunla iftihar ede- bilirsiniz. Vücudunuzun umumi! heye- ti mütenasip dem Bundan son muzun ayrı ayrı kısımlarındaki pisbetleri aramak kalır, Bir kere boyunuzun tam orta- si ön taraftan bacakların başladığı| O vakit en- enasip sayılır. Sonra çek boyla nisbeti aranılacak bir şeydir. Başm tepesiyle çene kemi- ğ arası kalmak şartiyle- bütün boyun n sekizde biri olursa ikta biri- baş ile boy | mütenasip demektir. Fazla kücük ya- | but fazla büyük bir yüz güzel endam:| az çok bozar. Bahara susayan gön y ler geldi. Filize bo-| ramı resmi şekilde a b ten çok uzaktı Asırl müzü hiç şaşırmıyacağız. Takv ne derse desin, bir mayıs, bizim bahar bayramımız oldu Dün, ben de herkes gibi onu, yani ktım. Havada tek yok. Köprü üstün - dığım vapur, sanki beni esrar götürecekmriş gibi içim » duyuyorum: Üsküdara gi düzel endamda belin düz veya içe- riye doğru çökük olmasının çok e- tahta | Üzerine yatıldığı vakit belin en yü- karda kalan noktasile tahta arasm- daki açıklık dört santimetreden faz- la uzaklaşırsa vücut mütenasip | #a- yılmaz. Dört santimetreden de pek aşağı olursa vücut balık sırti gibi ol- mağa yaklaşmış demektir. İler cirit oynarken, Kollar yan taraflara dümdüz bıra- kıldığı vakit parmaklarm ucu oyluk kemiklerinin tam ortasma gelirse kol bütün bedenle mütenasip olur. Güzel | endamda kolun uzunluğu, demin söy- lediğim, baş ölçüsünün üç misli olur. Ein uzunluğu çene kemiğinin ucun- ğ l arm başladığı a ii noktaya kadar mesafeye müsavi o- Tunca el de mütenasiptir. Bacakların uzunluğu da baş ölçüsünün dört mis- line pek yakındır. Bacakların dizden aşağı kısmı, yukarda kalan kısmın- dan iki santimetre kadar uzun olma» Irdır, dan Çamlıcaya ç Ayaklara gelince, ayağın uzunluğu |liğe nekadar susamış olduğunu bir ke dirsek kemiğinin ucundan bileğe ka- daha yakmdan drm. Bahar, bu| dar olan mesafeye müsavi olmalıdır güzel Anadolu yakasında taze bir çi-| ama, şimdi her biri bir güzel osan'at|çek demeti gibi, kok eseri gibi olan kadm iskarpinleri her) Rüzgâr, erken başka tür- kadm ayağını da -uzunluğu ne kadar!lü 6es, çi alanırken başka| olursa olsun- güzel bir şey yapmakta. |türlü renk, güneş patlarken başka dır. türlü Fakir, viran, bakı Lokman HEKİM | nsz Üsküdarm rm bulunduğu İN KE ASE hak kında rapor vermiştir. at Enstitülerinin çok mükemel vazi- Profesör Lurya ayrıca İstanbulda | yetinden ve başardığı büyük işler - yeni kurulmakta olan Radyoloji Ens |den de bahsetmiş ve nihaye; Türki- titüslinden de bahsetmiş ve bu mü- | ye ve Sovyetler birliği tıp adamları €ssese pek yakında m kak suret» | arasmdaki münasebetlerin daha ziya te kendi geniş sahasında Avrupanm | de sıklaştırılmasının iki memleket İ- en mühim Tıp merkezlerinden biri o- | çin de çok menfaatli olacağını bildi- lacaktır, Camiştir. İrerek sözlerine nihayet vermiştir. Profesör Lurya Ankaradaki Zira- -İççek, deniz ve mayıs 2.5.8 A HERGUN BiR ROPORTAJ Üsküdarda bahar bayrami ğaz, ayaklarımın altında ipekli “ir halı gibi uzanıyordu * Fakir, viran Üsküdarın hâlâ çatısı alta DİZ dar insanı nasıl toplayabildiğine artık $& a 1Thâlâ, çatısı altma bu kadar 1 toplayabildiğine artik Sği rum ve bir halk şairinin söylediği kim dudaklı “Ne cü büşler olur “Hele evvel bahar olsun d4 Hey gidi Usküdar! Dem bir mevsimin, bir eli Demek, Kalamış koyü. renköy, şimdi o gec den intikamın olar. gen en civeivli yeri imişsin Ayni şairin yine U dolu yakası mırıldandl parça aklıma ee “Seni Beylerbeyi, Çengi 3 Gören üftadeler Kandilli Civarı vusluna saf saf Sana Bağlarhaşı mesken, Bu yaz ey servi kame ... Tramvaya atladım sela lar, hasırlarla Bağlarbs$bi İ kalabalık ta benimle piri ya bindi. Aralarında beli koca ninelerden, ağzı sak gülü kızlara kadar kimle” Kısıklıda yine hep beğ Çamlıcaya hep beraber © ye bu Çamlıca!.. Bu art Aİ na erilmez, güzellikleri Çamlıca... Sırta henüz ki, başımın üstünde bir Bu ses dünyanın en bÜYÜĞ tadı bülbülden geliyord” İbül de, konserini düny İ tepesi olan Çamlıcada gaz, ayaklarımın altımdsi oi halı seccade gibi yatıy9 de bitiyor, gökyüzü belli değil! Bahâr ile baş başay Istanbul, uzaktan vr ce minarelerile, miz ken, bahar bu tepe çırılçıplak bana end le nekadar kaldım, rar, geldiğim imz Uğımdan bir parçayı GAR unutmuş gibiyim Salahadi”

Bu sayıdan diğer sayfalar: