2 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

2 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 74 * ibi yeri gibi, — Bak yine söylüyorum, a kızı çok şımartıyorsun. be . Tışmam. Hem Senihanın evin ir genç kızın işi bir bildiğim var ki söylüyorum. Senih Efendi, besteli bir sesle: — Üzme kendini ! Dedi. Macide Kudur- Öu ; — Kendini üzme mi? Kula Banı arkaya ver de söylenenleri — Karısının sabahki namusunu ak tam da yerliyerinde bulan Senih Efendinin içi okadar rahattı ki Ma- eldenin hırçınlığı ona şirayet edemi- Yordu. Ve karısınm se demek istediği Bi anlamak istemedi.Zaten ne anlıya- Caktı? Senihaya gidiyor diye ms hallede Melâhate ne söyliyebilirler di? Macide, Melâhatin güldüğüne in ne e kuzmuşt, onun işim me dediğini ve miyordu! Ve Senih Efen m sevici olduğunu Macidenin 1i- fından bir türlü anlıyamıyordu. Ma- gide de İstediği zaman kullanacağı #ilâhı gizliyen yumruk gibi şimdilik bu sırrın yalnız ucunu Yemekten kalktılar. Mevzusuz konuştular. Senih Efendi birdenbire karısma manalı manalı baktı, sakalını büs - bütün geniş yapan kızıl bir çizgile güldü; beyitler okudu; nihayet ka- dımı bileğinden yakaladı ve Macide #imdi yatak odasında Senih Efendi- nin olmağa gidiyor. ; a, Bih ln iki saatten ve Maci- im dakikadanberi Kim vi er beğendiği erkeği Gu k inmeli Macidenin gözlerindeki ik uyuduğu zaman büsbütün v kolunu büken san- — k yükselir. ai, Şimdi de İç odası na benziyen Macide- nin kafaşnnm her köşenin- den çıplak insan parçaları sarktı; beyninin bir tarafında bir pazı siğ- ti; öteki köşesinde bir baldır kabar- dı; gözlerinin akında yanan isteri güneşi, kadınlık alevinin tuncunu erkek kemiğinin e İng sl tunç ve taştan vücut parçalar yi dürttü; kadın, derisinçe, bir canavar ağzile uyandı; lezzeti tehevvürü içindeki katı etini, koca” sm sünger AYUÇları, pelte ayakla- rı arasında buldu; yanağının kızgın saçına kirpiğinden düşen mii sani. yelerce titredi ve başını değirmi ışığı sardı, me > ölenlerin dalgın tevekkülü ile uy ında, yaşlı ko- ta, akşam yemeğinin bubarında Fa” -aşındaydı, öteki Kızı i “ ln efendinin karısı olan Maci de — 8 aylıktı. r baza dağ yerleri gibi ye ne benziyen sefaleti de mi ablası, anası bir müddet süründü ed Dul ve yetim aylığın insa a buk ölmekten kurtaran yat . gamaşırsız, kömÜrsÜz. gökan, ye vesiz yaşadılar, durdular. Bayi 12 yl sonra Sıvasta Muallimine vardı. tene sonra bir gün bir katı tevlerinin. saldı, atacama ingir açtılar. N . Yerde yakan anasını, Mile : Halbuki” ir yıkarken Halbuki anasi, Çekaz ölmüştü; ölü kalp sektesinden heliz â hâli lıkır; köpüklerle Yatıyordu. Macideyi mutfağında sokakta urun de bir gün, K - boylu biriyle gördü- Gece aray dan, uzun boyl Ve ertesi iu kimi olduğunu öğrendi. e gün Mnclde hastalandı. yi vi kimi hastanın “. ie ne? Elbette benim de| iyi baktı; hasta iyi anlattı; ve has- talık anlaşıldı. Fakat bu sefer hekim | inat etti, tedavi etmek isteme: toydular: Macide ısrar edemiyordü. hekim de memuriyetinden korkuyor» | du. Nihayet son günü belediye he-| kimi: “Hastaya iyileşmesi lâzımgel ğini,, söyledi, kaçtı. Bu hakaretten | ei da Macide iyileşmedi; Macide» | nin kocası o gün için belediye heki-| minden söz almıştı, gene gelecekti O gün çıplak Macide beyaz geceliği ile karyolasma uzandı; kalçasından kalbine kadar bütün vücudunu göğ- sünün iki sivri ucuna topladı, bekli- yordu. Çıplak bacakları gerildi: ayak parmakları ayrılarak büküldü: kâ| furi kolları kucaklama müsveddele- Geçen seneki kayık Güneş kulübünün lik maçları ilk devre müsabakalarında Süleymaniye ile yaptığı bir müsabakada galip gel- mesine rağmen, gayri nizami bir o- yuncu oynandığı mütaleasile hük- men mağlübiyetine karar verildiği malümdur Esaslı tetkiklerden sonra federasyon, gayri nizami oynatılan, bir oyuncunun sahadaki neticeye te- #ir edemiyeceği kanaatini izhar et- miştir, O zaman Istanbul muntakası- bın itirazile karşılaşan bu hüküm, bu defa spor kurumu umumi merke- zi tarafından da tasvip olunmuş, Gü- Deş klübünün Süleymaniye ile yap- tığı maçın neticesindeki saha galibi- yeti tasdik edilmiştir. Bu vaziyet kar ısında, liklerdeki puvan cetveline 3 sayı daha ilâve edilen Güneş klübü, 33 müsavi puvanla Istanbulsporla beşinci derecye yükselmiştir. Voleybol müsabakalarının finali taka voleybol heyeti tarafı mn in edilen voleybol teşvik mü- sabakalarının finali bugün Galatasa- ray klübünde 16.30 da yapılacaktır. Tasfiye usulü ile yapılan müsaba- kalarda hasımlarını yenerek finale kalan Galatasaray - Eyüp takımları arasmdaki bu son a, teş ha hakir ein ee hekim vik maçlarının birincisini belli edeceğin- Yazan; MITHAT CEMAL ölenlerin ailelerinin, yangın biribirine berziyen sefaletleri ri yaparak gerindi; kisa kısa esnedi; çene çizgisinde karar veren bir ka - İm kemik vardı. Sokak kapısını tokmağı tek bir noktayla vurdu; Macide pike örtüyü Üstüne çekti; merdivenlerden yavaş yavaş çıkan hekim odaya dargın yüzle girince, Macidenin çene çizgisinden, demin- ki karar veren kemik kayboldu; ka- dın kocasiyle olduğu gibi hekimle de tabii yüzle kaldı. Fakat geceliğinin içinde vücudundan beska şey olmı. | yan Macideyi bugün belediye he mi fazla güzel buldu ve elğerlerini bir aralık ensesinde dinlemeye baş- lar (Arkası var) hükmen mağlübiyet kararını bozdu yarışlarından bir görünüş den enteresan olacaktır. Almanlar yüzmede yeni bir rekor yaptılar Berlin olimpiyatlarına hümmalı bir faaliyet ile hazırlanan Alman yü- gücülerinden Fischer 100 metre Kral Avrupa rekorunu 56 saniye 8/10 » indirmeğe muvaffak olarak yeni bir Avrupa rekoru elde etmiş» tir. Yine kendisine ait olan eski re- kor 57 saniye 8/10 idi, Moda Yat Kli deniz yarışları Moda Yat klübü 5 Temmuzda bü- yük deniz müsabakaları tertip etmiş» tir. Muhtelif şubeler üzerinde tertip edilen bu yarışların programı Boğaz lar komisyonu reisi Amiral Mehmet Alinin riyaseti altında toplanan bir komite tarafından hazırlanmaktadır. Tramvay Şirketi mümessili geldi Tramvay şirketinin Belçikadaki sermayedar grupu mümessili Dros - sens dün semplon ekspresile şehrimi ze gelmiştir. Brossens şirketin işleri- ni teftiş edecektir. Ankarı gitme- si muhtemeldir. TAN ER İİ FAYDALI BİLGİLE O e İ Bugünkü Program Istanbul 18: Dans musik 16,15: Çocuk w parçaları. 20: P. tarafmdan. 20,50 21,30: Son haberler Saat 28 den so gazetelere mabsus cektir, PRAG (pl8k). 19: Haberler. ti: Hikâyeler ve musiki ano solo: Robert Perahis Stüdyo orkest 110: 19405. Hafif mesiki “May” adlı Muhtelif Muhtelif; 1815 k seşriyatı; 13: Plâk; 18: Asker ; 19.18: Plâk: 20.20; Radyo orkes- 2245: Mot VARŞOVA 19: Piyano; 1925: Şarkılar; hafif hava İar: 1940: Muhtelf; 2): Serenadlar Aksa m 2145: Muhtelif; 2230 Poznan Gü İümsemesi” adlı meşriyat; 23; Orkestra 24:05: Dans, İ BUDAPEŞTE 18.50: Koro konseri; 2005 i; 23 Bayram programı (Taslât yoktur.) BERLİN 18: Piik (May havaları): 20: “Mayıs Kral adlı çoban bavalı skeç; 21.0: Şarkılı trio pi 130; Sopran | tenoi konseri; Bend). VİYANA 1640: Serenad musikisi; 1030: Halk sarkıları; 20: Haberlet: 2010: İlkbahar neşriyatı; 20 mumin; 21.25 Sesli flm. d eret; 23.10: Piyano mu sikisi; 24.05: Dans, Seçme program Prag. saat 21.10: Milöcker'in “Dubarry” » | ösimii pereti Varşova. saa Berlin, saat l 0: $ .n arr ein İ 21.25: Sesli film, dans, operet m sikisi, Kısa Dalgaler m ast Aİ aim San AA MA ASA 19 — 2335.25 öm ve İsınm İh zeki adamdı. Hikâye FS KISKANÇLIK Hergün bir İ ş, —> A 7 —— Peride CELÂL Gece bir kaç arkadaş toplanmış! heyecanlı bir bahse dalmışlardı, Her | kes grup grup olmuş dertleşiyor, biribirine aile hayatının fena taraf larmı anlatıyorlardı. Ekserisi karı- kıskançlığının aleyhindeydi Birisi: “Kadınm kınkezçlık yüzün- n yaptığı hırçınlıklar. o çekilmez di. Bir diğeri “Bu dert bütün genç mü etmemiş hiç şikây n kında birsey söy) isti. Malümat- Birdenbire söze ka ışarak: — Bence her kadın kıskanetır de- di. Zaten bu sade onlara verim bir bak deği) ki biz de kıskanmıyor muyuz? ile dinle yice yı bir kıskanclığ Arkadaşlarının alâk ni görünce koltuğu! leşip o kadar iyi ret ettiğim bir aileden ?im.,, diye, devam etti. Bundan yedi sekiz sene evvel | Ankaradan t Nimi İlkan Is tanbula geldiğim zaman M im- minde çok sevdiğim bir arkadaşım beni temiz aileler anıştırmıştı. Hele bunların içinde avukat — Şefik Beylerle çok iyi dost olmuşt fik Bey kirk beş vaslarır zel bir adamdı. Karısı Leylâ Hanim | * ndan beş altı yaş küçük fakat te zan b avruları hu garif bir kadındı. İki de » ren şey evleneli bu kadar sene geç- mesine rağmen hâlâ yeni Âşıklar gi- i0 - 1200 843 m | bi sevişmeleri idi, Hele kıskançlık 3 - asa 16 #4 m | Belki hiç kapılarını çalmamıştı KESİLER Rİ Az va KİZ e ei Bİr gn davetli vE 88 m pön On yedi yaşındaki sevimli gü- Sw 1415 — 2880 Gösteriler 2 vey | zel kızların isim günü idi. Neseli İğ En er Ae e Eiee r geçirdik. Ev sahibi sofradan li tan sonra davetlilerden mü yeter. saade İstedi. Mühim bir di İ Ari | 8 bulunmak mecburiyetinde ol- gündüz | duğunu söyliyerek, hepimize veda edip ayrıldı k Bey daha ziyade ğe eee Afa bosanma davalarile meşguldü. Bu » TORİ" dat in Kiziaıy | mühim dava da İstanbulun o güzel * YILDIZ « (Gönül Acası) ve (Derin | Serbest kadınlarından birinin koca NR dan ayrılık davasıydı Mecliste (Cürüm ve Cesa) ve (Ya; | herkes kadını tanıyor, müthiş | gü taklı Vagonda Kantrölör), inden ve o nisbette olan o kur- (Kan Lekesi) dan, ahlâksız! «m hara RA, (Sargon Güzeli Şamlı Kadan), manmada Cinayet) le) ve (Gangs erler) * ALEMDAR: (Misel Bitrogof) * MELEK : (Kleopatra) ve (Kastadi ra) * ALKAZAR * (Garb Kahramanları) (iler Şey Kazananm). * SIK : (Mentekirlo Geceleri) (Herkes Ondan Bahsediyor). HİLAL : (Mişel Strogof), MİLLİ (Meyerling Faciası) ve (Ka Tifornin Haydutlar: KADIKÖY HALE Serveti) * KADIKÖY SÜREYYA: — (Bir Aşk Böyle Biri) ve (Adalar Şarkısı) * ÜSKÜDAR HALE : (Silâh Başına) KONSERVATUVARIN TÜRK HAVA KURUMU GECESİ Pr. Amar, Rozental, Ferdi Von Siatzer, Muhiddin Sadık. Bu akşam saat 2i de Sehir Tiyatrosunda, Fiatlar o (1) Tiraya Şehir Tiyatrosunda satdır. Davetler, Toplantılar DAĞCILIK KLÜBÜNDEN : $ Mayıs pazar günü saat 15 te mevsim münasebetiyle Tenis kurtlarımız yeniden aşılacağından kllpte toplantı yapdacak ve çay verilecektir. Sayın Üyelerimizi davet ederiz. Hastane Telefonları .. (Mumyaların Cerrahpaşa hastanesi 11693 Gureba hastanesi Yenibahçe |— 23017 Haseki kadınlar hastanesi 24453 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 Kudur hastanesi Çapa ğı Beyoğlu Zükür bantanesi 3341 20510 Gülhane hastanesi Gülhane Haydarpaşa Ni Etfal hastanesi Şişli Bakırköy Akıl hastanesi bahsediyorlardı.. Epey bir müddet daha bu bahis üzerinde ko nuşuldu. Aksam üzeri davetliler da Nip ta ben de kalkmağa hazırlandı- ğın zaman Leylâ Hanım: “Yo. Sen kal bakalım küçük efendi., diye, be- ni bırakmadı. Oturdum, konuşm başladık. Söz döndü dolaştı. Kıs- kançlığa geldi. Kendimi tutamadım. “Size hayret ediyorum. dedim, Nasıl kocanız kıskanmıyorsunuz? . Baska bir kadın olsa kotasının böyle | bir- çok talak davalarım üzerine alma-| sma, hergün genç kadınlarla karşı- laşmasma imkânı yok tahammül e- demez... | Leylâ Hanım ber zamanki kibar tebessümü ile beyaz dişlerini göste- rerek güldü: — O kadar itimatsızlığa ne lüzum var, dedi. Hele Şefik gibi mühim bir tecrübeden geçmiş Insanlar için. Ve birdenbire ciddileşerek; kın bu basit hikâyeyi size anlalı- yım.,, diye, devam etti: — Şefikle evlendiğimiz zaman İki- miz de çok gençtik. Ben on dokuz Şefik yirmi altı yaşında idi. Sevişi- yorduk. Evlenmeden evvel kocam müthiş çapkın adamdı. Fükat — beni ciddi bir aşkla seviyordu. En niha. yet herkesin hayretleri arasında ev- lendik, Bir yıl sonra kocamm birkaç aydanberi beni bir artistle aldattığı. 0! gayet emin bir yerden İşittiğim zaman hayret içinde kaldım. Evvelâ kalbimi her çılgınlığı yapacak müt- hiş bir hiddet kıskançlık bürüdü. Sonra mantıkla düşünerek sükünetle hareket etmeğe karar verdim. Şe İdi. Asabiyet fik'in hana tam hakiki bir aşkla bağ. lı olduğunn emindim. Olsa olan eski arma bir an için kapılmış olabi lirdi.Ben geldiği zaman büyük bir kıs kançlık telâş, heyecan gösterirsem teskin edecek, yalvaracak, yeminler edecek ve beni yatıştırdıktan bir kaç ay sonra muhakkak bir başka gönül “#lencesine koşacaktı. Bunları düşü- ken birbirimizi vermiştik. Halbuki sen iki wi bile bredemedin, dedim.,, Bu vak'ayı nutacağımı, fakat sartla, o da cağımı gayet iyi Kocam huyumu iyi bilirdi. Gözl inde İki yıl daha zaten ufak şeylerden gürü bir kadın değildim. Fakat Ül sonra kocum bana verdiği sözü u- Butarak yeni bir metres haber alınen içimi bürüdü. Bu sef dım. Bir k m kocum çi uçlarında bü- Yürü “Beni uşuk bir m aysarı üzerime Idattın | riyerek mektubu okudu, M meçhul bir adam bir aydan beri onü yüri iye, bağırdı. ber veriyordu. Şefik'in üzerime diki» len çılgın baktşlarına gayet sakin cevap sözümü ttum ve kü kaç aydan beri nle senin de beni bol mi biliyorum aldırmıy verdim seni al rişın met bol aldattı m bu İtirafla bir arak basımı 1. Ben. sözü “Seni baş yıkılır inin arasına dedim ki; everek değ için aldattım, özümü t etmeliydin. Gi ce de söyle miştim.., ve mantomu alarak çocuk- larımı kucaklayıp evden çıktım. Bir yıl ayrı yaşadık. Fukat Şefik te ben de mahkemeye müracaat et- memiştik. Bir yıl sonra Şefik her- şeye rağmen benden ayrılamıyacağı- ar, beni haklı bulduğunu söyliyerek evime dönmemi istedi, Onun artık doğru yoldan çıkmıyacağına tama- miyle emindim. Rahat bir U kalple “bpeki,, dedim. Ve şimdiye kadar en ufak bir kıskançlık hâdisesi aramız» da geçmedi. Leylâ Hanım susmuştu. Ben gay- riihtiyarf ağır bir sesle: “Onyo ka- dar fena cezalandırmışaınız ki!,, de dim, Genç kadın beyaz dişleri | yüzünü / aydınlatarak gülmeğe başladı. Kah- kahaları durulunca: “Adeta bana kızdınız dedi. Fakat sizi bu fena te- sirden kurtarmak için söyliyeyim ki, j ben kocamı hiç bir zaman aldatma. dım. Kendi elimle yazdığım o mek- tupta kocamı cezalandırmak için © hirsla üydurduğum yalanlardan bag- ka bir şey taşımıyordu. Fakat Şefik hiddetle benim yazımı bile tanıya- mamaşlı, Birkaç sene sonra bunu kendisine söylediğim zaman mektü- bun yalan olması onu müthiş sevin- dirdi. Kemal gülümsiyerek sustu. Arka- daşları da gülüyorlardı. İçlerinden biri: “Aman Allah böyle şeytan ka» dınlara kimseyi düşürmesin, diye, söylendi. O zaman Kemal kahkaha» larla gülerek cevap verdi: — Bu sözünde biraz bana da taş var, Çünkü tahsilimi bitirdikten son- ra Leylâ Hanımın kızıyla evlenmiş- tim, Karım da kaynanam kadar 2e- kidir ve sırası geldikçe zannediyo- rum ki anasını taklitien hiç çekin. miyecektir. hak bn ki m İM hm dök ei A MİR v2 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: