14 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

14 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN MEMLEKET MEKTUPLARI 14-0-936 sms Poliste Fransadaki grev Pariste bazı hâdiseler oldu 41 kişi tevkif edildi BAŞI 1 Marangoz, çilingir ve doğramacı - (arm da ya bugün, ya da pazartesiye grevden vazgeçmeleri muhtemeldir. : Demir sanayiinde uzlaşma Paris, 13 (A. A.) — Dünkü en mü- him hâdise, demir sanayii patronları ile işçileri arasında akşam üzeri saat 18 de ve mesai nazırmın teşebbüsü ile bir uzlaşmanın imza edilmiş olması - dır. Bilümum tezgâhlarda pazartesi sabahı işe başlanacaktır. Şimal eyaletinde grevciler işgal al- tında bulundurdukları 738 fabrikayı tahliye etmişlerdir. Kasap çırakları ile patronlar ara - #ındaki dava da hallolunmuştur. Pa- risteki bütün kasap dükkânları bu - gün açılacaktır. Şimalde işler başlıyor Paris, 13 (A. A.) — Şimal eyaletin- de, dün yeniden işe başlıyan işçilerin sayısı 57.000 dir. Ekmekçilerle kö- mürcüler de bugün işe başlıyacaklar- dir. Bordoda liman amelesi grev yap - mışlar ve ileretlerinin arttırılmasını İstiyerek rıhtımları işgel etmişlerdir. Amiens'de tramvaylar grev yapmış tır. Mâcon'da yedi fabrika amelesi daha greve iştirak etmişlerdir. Bununla beraber her tarafta sü- kün vardır. İngilterenin al INCIDE Kabul edilen kanunlar ayana verildi Paris, 13 (A, A.) —Blum, mebu- san meclisi tarafmdan kabul ve tas- dik edilmiş bulunan beş tane kanun lâyihasımı dilin akşam âyana takda etmiştir. Senato bu lâyihalârı hüsusi bir en- cümene havale etmeğe karar vermiş- tir, Ayın on altismda da toplanıp mü- zakere edecektir. senatoda söz asayiş ihlâl edilecek olursa, hüküme- tin bunu iade ve temine azmeylemiş bulunduğunu söylemiştir. il, grevcilerin arasına karış- bazi şüpheli unsurlara idetli tedbirler almacağını , 13 (A, A.) — Reymelmi- lel iş bürosunda, Amerika patronlar haftada kırk saat çalışma u- Amerikada işsizliğe âz çok karşı geldiği için, maliyet fiatlarında da nazari hesaplar nispetinde bir yük İselme olmadığını söylemiştir. Işçilere 2 endüstrilerde büyük bir inkişafa İlmkân vermiştir, dCağI vaziyet Eden zecri tedbirlere devam edilmiyeceğini BAŞI 1 Zecri tedbirler tarafdalarınm, başbakanı, Edene karşı yapılan Sui- kastin şefi olmakla ittiham etmek- te olduklarını bildiriyor. Çarşamba günkü bakanlar konse- yine fevkalâde ehemmiyet atfedil- mektedir. Bu konseyden evvel bakan İarm pazartesi günl fevkalâde top- Jantı yapmaları muhtemeldir. İngiliz gazetesi ve zecri tedbirler Londra, 13 (A.A.) — Gazeteler, İngiliz bakanlarından Neville Cim - berlayn'in çok mühim bir söylevi ile yeniden ortaya atılan zecri tedbirler meselesini uzun uzadıya mevzuu bahsetmektedir. Bu hususta neşre - dilen makalelerin başlıklarından bile zecri tedbirlerin nihayetleneceği tah min olunmaktadır. Times diyor ki : “Neville Çimberlayn'in söylevine verilen ehemmiyet, arkadaşlarma da nışmadan onu hazırlamış olan baka nm niyet ve maksadını herhalde aş- maktadır. Buna rağmen bu söylev, İngiliz hudutlarnın gerek dışında, gerek içinde menfi bir tesir uyandır. Maştır.,, Diğer taraftan Times gazetesinin Paris muhabiri gezetesine şunları yazmaktadır: “Fransız resmi mahafilinin'kana- atine göre, Neville Çimberlayn'in İn giliz hükümetinin Avrupenm uzak mmtakalarmda sulhün idamesi me- suliyetinden kendisini kurtarmak ve menfaatini yalnız Fransa ve Belçi- ka hudutlarmın garantisinde ara -| mak arzusunu göstermektedir.,, Daily Telegraph diyor ki: “İngilterenin o Cenevrede zecri tedbirlerin kaldırılmasını teklif et- mesi muhtemeldir. İngiltere, zecri tedbirleri gayri ameli bulmakta ve bunlarm kaldırılmasının Habeşistan ân eski vaziyetin geri dönmesi neti- cesini verebileceğini sanmaktadır. İngilterenin Cenevrede böyle bir tek lifte bulunacağı henüz katileşmiş ol- mamakia beraber kabinenin nafiz a- zalarmdan bir çoğu bunun en doğ- ru ve dürüst bir yol ol cağı kanaatindedirler. Esasen ze6- ri tedbirci memleketler cephesinin gittikçe kuvvetini kaybetmekte ol - duğu gözükmektedir. Milletler Ce - miyeti siyasetini gitmekte oldukla- rınr söyliyen birçok memleketlerde İtalyan malları gözükmeğe başlamış | li bir faaliyet gösterileceği tahmin | tır. Morning Post ise diyor ki: “Cenubi Gal eyaletinde seçileri bu İunan partilerin hepsi zecri tedbirle- rin kaldırılmasını tavsiye edecek « lerdir, Cünkü İtalyaya yanılan kö» söyliyecek INGIDE jmür ihracatınm durdurulması neti- | cesinde bu memlekette sefaleti faz- lalaştırmıştır.,, İtalyanlar Çimberlaynın nutkuna ne diyorlar ? Milâno, 13 (A.A.) — Corriere Del In Sera diyor ki: Neville Çimberlayn'ın nutku, zec- # tedhirciler cephesine vahim bir darbe indirmiştir. Italya, gayet sa- kin bir halde vaziyetin inkişafını bek lemektedir.., Gazetta Del Popolo diyor ki: “ Neville Çemberlayn açık surette Kkonuştuğundan ve yolu değiştirme zamanı geldiğini bildirdiğinden do - layı şayan: tebriktir. Bu, Cenevrenin kollektif emniyet politikasının tesir sizliği artık tamamen pratik alanda meydana çıkmıştır. İngiliz Kralının kabul ettiği diplomatlar Londra, 13 (A.A.) — Baldvin dün akşam Bukingham saraymda kral tarafından kabul edilmiştir. Kral ayni zamanda, Ramsay Mac Donald'ı, İngilterenin Ankara büyük elçisi Sir Percy Lorralne'i ve cenu- Osvald | | İbi Afrika müdufan nazırı Pirov'u da kabul etmiştir. İtalyan Bakanlar Kurulu Roma, 13 (A.A.) — İtalyan Ba- kanlar kurulu, 4 temmuz cumartesi günt içtimaa davet olunmuştur. İmparatorluğun banisi Mussolini Roma, 13 (A.A.) — Yeni müstem leke bakanı Lessana, bakanlık me - müurlarna ve ayni zamanda Trab - tus, Doğu Afrikası idarelerine bir tamim göndermiştir. Bakan bu tamiminde, İdarecile - rin büyük bir enerji ile hareket ede tek müstemlekeleri, bu müstemleke imparatorluğunun bânisi olan Muş- solini'nin istediği bir tarza getirmele rini istemiştir. kli lime Almanyada müstemleke elde etmek için çalışmalar Londra, 13 (Tan) — Önümüzdeki hafta içinde, Almanyada eski müs - temlekelerini geri almak için kuvvet | edilmektedir. 1882 senesinde kurulmuş olan Al man “Kolonial Sosiyete,.si tekrar işe koyulmuş ve bütün Almanları sosi- yeteye aza yazılmağa davet etmiş - tir. alarak, şayet | ” pe falcı kadın iş üzerinde yakalandı Beşiktaşta Haafırın gi ıkağında oturan Firdev adındaki kadınım falcılık ve büyücü- lük yaptığı ihbar edilmi , memur cürmt tesbit etmek Üzere ki dm evine gitmiştir. Fakat kadı evinde bulunmadığından kapıyı k İzi açmış ve polislere: | tanesinde doğuran Andirinanın ya nma gitti. Çocuk gayri meşru old undan onu ortadan kaybedecek, sivi demiştir. Bunun üzerine memurlar, Jar hastanesi- İ doğruca Haseki k ne gitmişlerdir. Lâkin Firdevs, dah: doğan çocuğu alarak Şehremini ni ye müdürlüğüne gitmiş ve çocuğ onlara teslir arasında buldum ve size demiştir, min İsmini yerleştirmiştir. Firdevsi hastanede sivil memur, tekrar kadı m Beşik bulmuşlardır. Bunun üzerine polisle! den biri: b “ — Fala baktırmağa geldi | iş ve İki lirayı kadına teslim et miştir, Bukacağı fala mukabil iki Vi. meşhut halinde yakalanmıştır. An dirina ve Firdevs dün adl, e veri mişlerdir. Tuzlu balıktan zehirlenmiş Ortaköyde oturan Mehmet Tufan adında biri tuzlu balık yiyerek zehir. lenmiş, hastaneye kaldırılarak teda vi altina alnmştir. Bu da şaraptan... Beyoğlunda Meşrutiyet caddesin Jozef, bir meyhanede dak şarap yüzünden zehirlenmiştir. Jozef hastaneye kaldırılmıştır. Pirzoladan zehirlenmiş ! Fatihte Horhor pi akşam yediği pirzola ve domates sa latası yüzlinden zehirlenme elâlmi görterdiğinden hastaneye ; kaldırı mıştır. F pılmaktadır. Ekmek bıçağı ile yaraladı oğlunda dudu odalar « daki francelâ fırınmda ça W Hüseyin İle lok tutuşmuşlardır. Hüseyin eline £ diği bir ekmek biçağile Mehm. mıştır. Alman Bankası Direktörü (Başı 1 inetde hi, milletlerin hayatlarını koruya cak yeni ekonomik metodların tatbi. kini istemektedir. Bu noktai nazar Almanya, ticaret siyasetinde bazı mış ve bu deği Almanya bugün, mütekabiliyet esa sı dahilinde, vaktiyle geniş; ticare' münasebâtleri idame etmediği. bi çok memleketlerle gittikçe artan bi: | ya da vardır. Yugoslavya ile Alma: bir genişlik iktisap eylemeketdir. Dünya matbustından bir kısmını! Cenubi Şarki Avrupasındaki mamen manasızdır. Belgrad'da bulunduğum lav - Alman ticaret münasebetlerin daha ziyade genişletmek arzusund bulunduklarmı büyük bir niyetle mügahade ettim, Yugosla tığım konuşmaların yeretimin hedefi yalnız. ekonomi! menfaatlere yardım met edecektir. Mançuko hududunda Koreli altı Japon zahitini öldürdük lardır, caddesinde “— Annem evde yok. Haseki has önce Hasekiye giderek gayri meşru ederek “bunu otlarm Nahiye müdürlüğü, çocuğa Ner - vererek Darülâcezeye amıyan iki taştakl evine gelmişler ve önu orada de» ra alan Firdevs, bu suretle cürmü « de Turingpalasta hizmetçilik yapan i iki bar caddesindeki 48 numaralı evde oturan Bahtiyar din disc ötrafında Yankirar va) ralamış ve kaçmak İsterken yakalan değişiklikler yap- er neticesinde ticaret münasebeti haline girmiştir. Bu memleketler arasında Yugoslav: ya milli ekonomileri şayanı memnü- niyet bir surette biribirlerini itmam etmekte ve mubadele ümit edilmedik seya- hatım hakkında yaptığı tefsirler te- müddet zarfında, her iki tarafında Yugos- memnu- devlet adamlariyle yaptığım temas-| lardan dolayi çok memnunum. Yap- hiç bir siyasi | mahiyeti yoktur ve Yugoslavyayı zi etmektir. Al manya ile Yugoslavya arasında te- âlye şeraiti hakkında yapılan anlaş- ma, karşılıklı ekonomik münasebet- lerin inkişafna büyük mikyasta hiz- Tokyo, 18 (A.A.) — Havas bildi- riyor: Mançukov hududunda dört ten sonra Sovyetler birliğine kaçmış AĞLIK —-——— —— ÖĞÜTLERİ Zikzak perhiz Boğaziçi va- | purlarmın yaptıkları gibi, bir sağa bir sola giderek yemek yiyeceksi- niz, demek istemiyorum. Zikzak perhiz, bir gün perhiz edeceksiniz, bir gün de istediğiniz yemekleri yi- yeceksiniz, demektir. Bu usulü, hemen hemen kırk yil oluyor, Viyanslı meşhur bir hekim karmış, fakat o vakiltenberi unu- tulmuştu. Çünkü perhiz yapacak hastalar hekimlerin o sözüne harfi harfine riayet ederlerdi. Bir zaman- danberi, galiba perhizi tanımak is - temiyen hastalar (o çoğaldığından, hem insaflı, hem de hastalarının ha- tırlarını hoş etmek istiyen hekim - ler bu üsulü yeniden moda yaptılar. Bu insaflı perhiz usulünü az yiye- rek zayıflamak istiyen şişmanlar, şekerliler, albüminli olanlar, midesi bozuk galnlar kendilerine tatbik ede- bilirler, Meselâ, zuyıflamağa çalışan şiş - manlar pazar, salı, ve perşembe gün- leri daha önceden âdet edindikleri yemeklerini yerler. Pazartesi, çar- şamba, cuma günleri de perhiz eder- ler. Cümartesi zaten hem iş günü, hem de tatil günü olduğunu göre, onu da isterlerse perhiz günü, ister. lerse keyif günü sayarlar. Perhiz günlerinde sabah kahvaltı. 8 şekersiz bir fincan çayla biraz y öğleyin İştah açacak deni» | len ordövr yemeklerden hangisini irse, fakat yalnız nebati ol- mak şartile; sade suda haşlanmış bir | sebze, yenileceği zaman üzerine on gram taze tereyağı, sade limonlu bir salata, bir de meyva. — İkindi kah- valtısmda yine şekersiz bir fincan bir meyva — Akşam yemeğin- | ine sude suya haşlanmış bir seb- | ze, ona dayanamazsanız, yağsız bi- raz sövüş et, üst tarafı da öğleyin vs 1 Tabiidir ki, vaktile a m gil a a u a ç rek zayıflayacağınız var- suldo de zayıflayabilirsiniz. Şekerli hastalarm zikzak perhizi daha sıkr olur: Derecesine gö- üç gün sırayle, 800 gram yeşil sebze, 400 gram salata, zeytinyağı ahul tereyağ, 60 gram, sebze haşla lâr yelişmezse şekersiz Çi kahve, iki yumurta ve glüten ek- meği. Sonra iki kitki gibi y perhiz tutmak güç olmakla beraber sonra gelecek sirayle üç gün keyfi düşününce insan buna datahammli edebilir. İ Albominli hastalar haftada iki veya ilç gün etsiz ve tuzsuz, fakat ve şekerli perhiz ederler. Geri kalan günlerde de, insafsız gitme mek sartile, her vakıt üdet edindik- leri yemetleri yerler. Midesi bozuk olanlar da bozukluk mide ekşisinin fazlalığından geliyor- sa yine gün aşırı süt ve sebze, arada kalan günlerde etli yemekler yiyebi- lirler, Barsak hastalıklarmda bir gün yalnız sebze yemekleri, birgün de et, ekmek, unlu, nişastalı yemekler, Görüyorsunuz ki, bu zikzak perhiz usulu, hangi hastalık için olursa olsun, perhizi haylice kolaylaştırır. Fakat daha iyisi, şüphesiz, sağlam olup hiç bir perhize muhtaç olma- maktır. Şayet hasta olup da bu zik- zak perhiz usulu hoşunusa giderse, için yine hekiminize da- nışmayı unutmamalısınız. Çünkü her hastalığın bu üsüle dayanamıyacak derecesi ve şekli de olabilir. oz Lokman m Filistin Komiserliğinin emirnamesi (Bağı 3 incide) tir. Yolculardan bir yahüdi ağır ya ralanmıştır. Vak'a yerine derhal bir müfreze askörle'polis kuvvetleri gön derilmiştir. İngüterenin Filistin yüksek” komi- seri bugün yeni bir emirnâme meşre derök; İngiliz eskerine kârşt hücum da bulunan, bomba atan ve Asayişi bozan kimseleri ölüm cezast ile ce - zalandırcağını bildirmiştir. İngilterenin Adisababa Elçisi mezunen dönüyor Londra, 13 (Tan) — İngilterenin Adisababa elçisi Sir Sidney Bartin ve kartsı gelecek hafta içinde mezunen Londraya geleceklerdir. Adisababadaki panik esnasında İngiliz ve yabancı tebaalarını büyük bir cesaretle müdafaa'etmiş olan elçi| gerefine bir ziyafet verilmiştir. Elçinin, Habeşistan vaziyeti hak- kında izahat vermek için geldiği söy a iç günde her ve- mek. Üç gün sirayle t ip r n| n la v k Yeşil bahçe önünden geli; İnebolu kayıkçıları “— Ieboluya gidin de biraz ka- yıkçılık öğrenin?,, Bu cümleyi bundan iki ay kadar evvel Anafarta vapuru ile Antaiya- dan Mersine geçerken Anamurda mavnaciların,kuvvetli denizden*vapu ra yanaşamamalarımı gören Mahir kaptan haykırıyordu . Iki gün evvel de Çanakkele Vapuru Filyosta #üt I k denize demirini atarkem dü- den ancak bir iki ufak mavna aheste revan yakınımız, gelebilmiş ve çıka- cak mallar da bu gekilde taşındığı! dan ancak beş saatte vazifesini ikmal edebilmişti. vari muttasıl söyleniyor: |, Nasıl İneboluluları aramam, en tehlikeli denizlerde bile dalgalar, iskelemizi aşıp geçerken, onlar gene küreklerini tempo tutturarak müşte- rilerini alırlar, malları da çıkarabilir leri Her fırsatta duyduğum İnebolu is- mi, beni gayriihtiyari bu İskeleye ve oranın kayıkçılarma fahri hemşeri yapmıştı. Pek erken demirini atma ya başlıyan (Aksı) vapurundan da- ha şehri görmeden, haylice kabarık ger sin inde ekler dam İlel Irilufaklı bir sürü kayık, vapurun et- rafını birkaç dakika içinde muhasa- ra edivermişler. Çıkan çıkmış, giren irmiş, mallar alınmış, yükler veril- miş ve bunun hepsi bir buçuk saat içine sığivermişti. Kasabanm mevcut limanı ta Vene- diklilerden temelini almış ve eski Ab- dürrahman paşada insaatmı ikmal et- miştir, Son senelere kadar harabi - yet içinde pek az istifade edilebilen Karadenizin bü ufacık köşesi, son İki sene zarfmda tamir ettirilerek daha elverisli bir iskele şekline konabilmiş- tir, * Bu çalışkan denizcilerin gayretleri- he mükâfat olarak sahilin bir kena- rında ufacik duran bu limana bir yüz metro daha ilâve edilirse, İnebolu en coşkun denizlerde bile vapur uğrağı olur ve bü Zzetiçin iskeleden her #a - man ihracat yapılabilir. İnebolulula- rm bu candan klerini gördüğüm zaman, &YDİ arzuya benimkini de ilâ- ve etmekten kendimi alamadım. Daday mmtakası dahilinde bulunan Çarşambanın Zarı taraflarında müte- hassıslarımız Karabük demir fabri- kası için Kömür ararlarken kuvvetli bir madenin hazinesine girmişlerdi Burada bulunan kömürün kardif aya- rında piril piri yanan bir cevher ol- duğunu, tesadüfen buralara kadar gelmiş nürünelerinden gördüm. Mü- tehassıslar, Havzanm pek geniş Ol - duğunu ve takriben 20 milyona yakın ton yekünunu içersinde gizlediğini söylemektedirler, Bu zengin ocak fa- aliyete gelirs& İhracatmı pacağı gibi, bir kısmı da ayni hiza- ya gelen Darphane iskelesine yarım saat mesafede bulunan! İneboludan göndereceği tahmin edilmektedir. Şu halde bu iskele .yakın bir istikbalde Zonguldak gibi, her sabah önünde de mirleyip sira bekliyen vapurların düdük sesleriyle uykusundan uyana- | caktır. Tkbaharm: sisler içinde geçiren T- nebolu, önünden gelip geçen gemilere re, görülmekle kalmamış, arkasmda- ki yükseklikte de ayni güzelliklere zam evleri, şehrin İstanbuldan uzak diğer iki cephesinde yapılmıştır. BU- tün bu yeşilliklerin ortasına gelen çarşı, sanki evvelce plân hazırlanmış gibi ve bir fasulye tarlası şeklinde biribirlerine muvazi sahile doğru in. lenmektedir. mişler. Caddeler dar, fakat güzel mağazalar vâr. Hele vükseklerde ka- karadan ya-| kayalara binmiş büyük binalariyle| çok yükseklerden bakıyor. Şehir her iki taraftanda yeşil ağaçlı bâhçele- bürünmüştür. Kasabanm, en munta- ler içerisine gömülü bir şehir: inebolu İlkbaharını sisler içinde geçiren İnebolu, p geçen gemileri kayalara binmiş binaları ile çok yüksekten bakıyor vapurun bordasında üi muttasıl çaldığı halde, sahil- İnebolunun çarşısı lan bir kahvesi Karadenizin azamas tini görebiliyor. Şehrin (Geriş) namı verdikleri tepesinde, pek yakında belediye; bli- yük bir otel yâpacak ve buraya uzak- tan yakıdan zevkini bilen herkesi et edecektir. Bu mesire mahalin- den şehre şimdiden yol açılıyor. İnebolu ticarette civar komaularr « BARLARA ER YİMENİ yukanlarden ma, ceviziçi ve kestanbyi mevsimle- rinde çok fazla dışarlara yolüıyabili- yorlar. Bütün bu kalemler arasında yalnız yumurta, İspanya çekmediği için biraz durguncadır. Fakat kapı arkadaşı Bartına nazaran daha canlı, Zaten Bartın yumurtalarmın ekserisi, Inebolu namı altında daha iyi müzte- ri buluyor ve biliyormuş. Yukardan aşağıdan biri- birleriyle ayni saatte karşılaşmış (Güneysu) (Aksu) ya mal yetiştir. mek için kasabanm sokaklarında yü» murta sandıkları ve kereste yığınl rmdan geçilemiyor. Her vesait üstü dekilerini sahile sıralanmış sandalla. ra koşturuyor ve onlar da ayni hız ile vapura ulaştırıyorlar.. Tnebolunun bu çalışkan muhitinde fazla kalamadım. İşimi bitirir bitir. mez, Kastamonuya hemen kalkmak üzere bulunan bir otomobile atladım. Biraz sonra yüksek dağlara tırman- mağa başlamıştık. Yanımızdan geçen köylüler, mahal- le goduklarmın araba diye oynadık- ları dört tekerlekli bir tahtanın ân- cak iki tekerleği üzerine birkaç tahta yüklemişler, bağladıkları iplerle çe « ; *İkerek bu bayırları kolayca indiriyor- “İlar.. Hem de, koştura, koştura... Doğrusu, bir iptidai oyuncağın bu ka- der fazla işe yarıyâcağmı ancak bu ykuşta anlıyabildim. Yanımdaki ar - kadaş, gazeteci olduğumu anlaymca, bana döndü: “ — Bütün bu keresteler, Harami, Bakacan, Yaylâ ormanlarından -geli- yor.,, “Otobüs, yorgunluktan tıkanmış bir halde, daha yükseklere tırmanıyordu. Tepenin en hükim yerine gelince, yol- cular otobüsü durdurdular: “ — Gazeteci bey, şuradan kasaba- nm güzel bir resmini alsm!” Çok aşağımızda kalan İnebolunun bu son çizgisini onlar için de, kendim için de bir hatıra olarak filmime çek- tim: Kasabadan artık tamamiyle W- zaklaşmış bulunuyoruz. Sait ÇELERİ Hal binasında yeni pavyon Kerestecilerdeki hal binasına yeni ilâve edilecek paviyonun fnşaatma ağustosta başlanacaktır. Halin ke - sif bedeli 75 bin lira olup 35 dükkânr kâvi olacaktır. Bu paviyon da yapıl Gıktan sonra bütün toptan meyve ve sebze işleri kavun, karpuz ve üzüm gibi maddeler de dahil olduğu kalde kâmilen halde muamele görecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: