11 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

11 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yugoslavya ordusunun muh telif sınıflarına ait objektif (o akisleri.. Yukarda madalyonda Kral Dostumuz Yuğoslavya- nın kudretli ordusu “Tan,, objektifinde Bütün Balkan Yarımadasının şi- Malinde, geniş bir arasi üzerinde yer- leşmiş bulunan Yugoslavya Krallığı Mükemmel bir devlet karakteri can- landırmaktadır. Orta Avrupa ile Bal- kan Avrupası arasmda Otoriter bir faslı müşterek olan Yugoslavya bu- Rün Avrupa siyasi müvazenesinde Muhakkak ki esaslı bir sulh unsüru- dür. Türkiye He dostluk ve ittifak Münasebetlerine sahip bulunan Yu - Boslavya bugün her bakımdan kuv - Vetli ve kudretli bir orduya da malik ulunmaktadır. Memleket müdafaası Bin olduğu gibi siyasi icapları yeri M€ getirmek noktasından da Yuğos -| lavya ordusu tam münasile teçhiz €- dilmiş bir müdafa ve harp elemanı- dir. Şuradaki resimlerde bazı karak- ristik parçalarını gösterdiğimiz Yu &vslavya ordusu yirmi kolorduya tak *İm edilmiştir. Bilgili kumandanlart, #skerlere istinat eden bu ordu, un koruyucusu olduğunu seneler- *n beri isbat etmektedir. Bu ordu silâh ve vasıtaları bakımından en modern ve sağlam silâhları e- Nd6 bulundurmaktadır. Yugoslav pi desi icabında çok atılgan bir taar- Personelinin kütleleşmiş ifadesi vaziyetindedir. Sevk ve idare, talim ve terbiye bakımından, bu ordu ve » rilen emri başarmak hususunda yüz“ de yüz bir harp kabiliyetini nefsinde muhafaza etmektedir. Mütehassızla- rın fikrine istinad ederek söylenebilir ki Yugoslavya piyadesi bütün elinde bulundurduğu modern silâhların tam tesirini vermek hususunda kelimenin tam manâsile olgunlaşmıştır. İ Yugoslavya topçusuna gelince, en yeni toplar lizerinde dost ve mütte- /fik Yugoslavya ordusu hayli talim ive terbiye görmüştür. Hava kuvveti | bakımından da bu ordu yüksek hava mâlzemesi elinde bulunduruyor. Şu verdiğimiz kısa izahat, öyle s8- mıyoruz ki dost ve müttefik Yugos- lavyanm kudretli ordusu hakkinda okuyucuların gözleri önüne kâfi ma lümat koymaktadır. Şimdi şurada resimler hakkmda birkaç kelime ilede izahat verelim: Her iki sirada yukardan aşağıya doğru Yugoslav piyadesi, topçuları 'Tankları ve projektor müfrezeleri görülmektedir. Dostumuz ve müttefikimiz Yuzos sulh unsuru olarak görüyoruz. LAN Bi EL 3 lavya ordusunu Avrupada esaslı bir Yukarda: Yugoslavyanın Kral NaibiPrens Pol birkaç gün evvelki milli bayramda... Altta: Yugoslavya ordusunun — kumandanları Ömer İnönü işlerinin arasında boş lerle birkaç saat Başvekil Ismet Inönünün biribi - rinden sevimli ve biribirinden terbi- yeli üç çocuğu var. Bunlardan ikisi minimini birer delikanlı ve üçüncü- sü pek yaman bir küçük kız... Gali-| ba babası da kendisini biraz fazla seviyor. - Sofrada babalarına en büyük bir samimiyetle: “Babacığım... Babaet - ğwm,, diye hitap eden bu. yavrular İ- çinde bu küçük kara gözlü kızm be- basma öyle bir nazlanışı ve öyle tat- I, tatlı konuşuşu var ki, yemek salo- nunda daima gözlerimi üstüne çeki- yor... Kestane rengi bükleleri arasın daki kırmızı kurdelâsını sallıya, sal- lıya başmı bir yara eğiyor ve babasi» na henüz rıları teliffuz edemiyen #€- vimli konuşuşu ile durmadan bir şey | ler anlatıyor ve onu dinli; retıyor, İsmet İnönünlün iki oğlu, ter- biye ve nezaketin birer nümunesi. 'Bu İyi yetiştirilmiş çocuklar uzun pantalon giyiyorlar ve kulaktan göz Mik takıyorlar. Bu kıyafet onlarada | ha fazla bir ciddiyet veriyor. Artik, | babalarına nazlanacık yaşı geçmiş ler, Ve bunu müdrik oldukları da r.... Vapura girdiğimizden- p kendilerile konusmak isti- yorum Fakat onları öyle güzel ve tatlı, tatlı oynarken görüyorum ki, oyunlürnı bozmaya gönlüm razı ol - | miyor. l Ömer İnönü anlatıyor Vapur İzmire tam yaklaşırken 1s- İmet Tnönünün iç sevimli çocuğunun İen büyüğü olan Ömer İnönünü kama- İrasından çıkarken gördüm ve âdeta İ yolunu keser gibi yanma yaklaştım. İ Çünkü bu fırsatı kaçırmak istemi - yordum: — Çocuğum, dedim, ben Suat Der işim.. Bilmem ismimi hiç İşittin Son zamanlarda Tan gazetesin-| mi? |de çocuklarla mülâkat serisi yap - mıştım belki okumuşsundur. l Zeki bakışlı küçük delikanlı yüzü- | me baktı ve: — Okudum, efendim. Dedi ismi - nizi biliyorum. | — Konuştuğum çocuklar arasında senin de bulunduğunu istiyordum. Pa | kat muvaffak olamamıştım. Vâkıa| zamanımız pek der ama, belki bana| bir iki söz söyliyebilirsin. Bunu da| o seriye bir ilâve yaparız. — Peki efendim. Bana ne sormak istiyorsunuz?. — Söyle bakayım bana... Sen ba - banı çok sever misin? — Evet, Ben babamı pek çok se - verim, — Babanı neden çok seversin? Bu nu tahlil ettin mi? Baban olduğu İ- çin mi7. Büyük bir asker olduğu İ- çin mi?.. Çok milktedir bir devlet a- damı olduğu için mi? Velhâsıl İsmet İnönü olduğu için mi seversin?. İnce çocuk gülümsüyor: — Ben onu babam olduğu için #e- verim. Hiç öteki cihetleri düşünme - İdim. — Ya o da sizi yani çocuklarmı çok sever mi?.. — Evet o bizi çok sever. Hem pek çok sever. Babam iyi bir devlet a - damı olduğu kadar ve İyi bir asker olduğu kadar, iyi de bir babadır... “Babam, hiddetlenmez,, — Peki, bu büyük devlet adamı, acaba, hususi hayatında en fazla ne- daklarında neşeli gülümsemeler ya-| , az Başvekil İsmet Inönü ve çocukları ile mülâkat “Babamın en çok hoşlandığı şey, “büyük | kaldığı zamanlar biz- geçirebilmektir" ,, —————> Başvekilimiz, tayyarede refi kaları ve çocukları ile bir arada ye hiddetlenir?. Küçük Ömer İnönü, hiç etmeden: — Benim «babam hiç hiddetlen- mez, diyor, fakat eğer bir iş yapar » ken onu düşünmezsek çok üzülür. — Baban hususi hayatmda en çok neden zevk duyar, bunu söyler mi « sin? — En çok neden mi zevk duyar?. Bir an düşünüyor sonra: — En çok zevk duyduğu şey gali“ ba büyük işlerinin arasında bir par- ça boş kaldığı zaman bizleri etrafıs toplamak, bizlerle birkaç seat geçirebilmektir. Babamın en fazla bundan zevk duyduğunu zannediyo « rum. Diye cevap veriyor: — Sen büyüdüğün zaman ne ol « tereddüt ker, ya mü lacağım fakat bundan h edeceğimi henliz bilmiyorum, — Alâ, diyorum; o-halde, bunun, ikisini tetif eğiverir ve fen zabiti o « Iursun. Mesele hallolur. — Bunu ben de düşündüm. Her « halde öyle yapacağım galiba! — Ya erkek kardeşin, o ne yapa cak? Onun niyeti nedir?. Küçük Ömer Inönü gülüyor: — Onun hiçbir fikri yok.. O tama mile bana de o olacağım,, diyor. Kendisile daha fazla konuşmamı - za İmkân yok.. Vapur İzmire pek yaklaştı. Vapuru karşılamaya gelen tayya; rin sesini işitiyoruz. Küçük Ömer İnöntinden ayrılıyorum ve gii- verteye çikiyorum. Daha evvel oyu- nunu bozmaya kıyamediğım için şim dik kendi kendime hiddetlenmekte « yim, Kimbilir onunla daha neler ko nuşabilecektik.!.. Suat DERVİS Tabanca ile oynarken... Küçük bir çocuk kaza neticesinde öldü Ödemiş, (Hususi muhabirimiz « den) — Buraya bağlı Kiraz nahiye- sinin Umurcalı köyünde Abdullah oğlu on Üç yaşındaki Mehmet, bir tabancayı kurcalarken çıkan kurgün lardan birinin başma isabetile yara- lanarak ölmüştür. Dayaktan mı ölmi İsmir, (Hususi omuhabirimiz « den) — Değirmendere tahiyesinde genç bir kadınım bazı kimseler tara- fından döğüldüğü ve yediği dayağm tesirile öldüğü müddelumumiliğe şi kâyet edilmiştir. Kadınım cesedi dün 'Değirmenderedeki mezarlıktan çi « karılmıştır. Memleket hastanesin. de otopsi yapılacaktır. Verem dispanseri açılıyor Vörem Mücadele Cemiyetinden: İstanbul veremle mücâdele esmiye tinin Eyüpte inşa ettirdiği verem dis- panserinin resmi klişadı yarınki Cu- martesi günü saat 16 da İcra edile » cektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: