21 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

21 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fikir ve düşünceler | İstanbul sebzeciliği nasıl kurtarılır? olduğu buhranm sebeplerini söylemiş- tik (1). İstanbulda üç sebze mmtaka- & vardır. Her mmtaka senelerdenibe- ri; kendi topraklarma, sularmın mik- tarma, ve alıştıkları cinslere göre seb. xe yetiştirirler. Bizde sebze. yetiştiricilerin ekserisi rençberlikten Sıraklıktan, veya babadan görme es- ki usulleri aynen tatbik ederek yetiş. miş adamlardır. Bostancı denilen bu! adamların geceli gündüzlü durmaksı. | zan çalıştıkları, çoluk ve çocuklarım da bütün bahçe İşlerile uğraştıkları | gözönüne getirilirse; sebze yetiştiri cilerin çiftçilerden daha ağır şerait al. tmda uğraştıkları tahmin edilebilir. Bebzecilerimizin senelerdenberi yetiş. tiregeldikleri sebze nevileri değişmiş değildir. Her sene damızlığından alı. nan tohumlar ertesi senenin mahsu- Tünü yetiştirir. Halbuki fenni bir bil- giyi kazanamamış bostancılarm yal. nız görgülerile, ameli sahadaki alış - kanlıklarile, pişkin isçiliklerile geniş bir rekabet karşısında dayanabilme- lerine imkân olamaz. Buradaki reka- bette sermayenin de çok ehemmiyeti vardır. Halbuki sebzecllerimizin he - men hepsi denilebilir ki, borçludurlar. Borçları ödemekten sarfı nazar, bah gelerinin kiralarını bile veremiyorlar. Şu halde vaziyet acıktır: Borçlu, ser- mayesiz, bilgisiz bir esnaf kütlesinin halini ve istikbalini kurtaracak ted - birler almak ve İstanbulun çok ehem- miyetli, hayati bir meselesi olan seb- >eciliğini öldürmemek lâzımdır. Ah - nacak tedbirlerin başında: Bilgili seb- zeci yetiştirmek gelir. İstanbulda ye- fiştirilen sebzelerin bir kısmı dejenere olmuştur. Bunlarm cinslerinin ls - baü dağlı öl iin tiştirilen neviler elde edilmiştir. Bu 'neviler arasında çok turfanda yeti - genler vardır. Yer camekânları, cam- h kasalar, portatif seralar gibi büyük maye gördü. Bugün fidanlığı, mekte- TA Ağustos ayından itibaren Eylül sonuna kadar yapılan durgun güz aşılarma Ağustos aşısı derler. Bu aşı daha ziyade meyva ağaçlarile, gül lere, limonlara, ve yapraklarını dö Aşının Ağustostan itibaren yapılma» sm sebebi, yaz sonu olmasi itibari- le nebat kanı dediğimiz Nüsgün de- veranın yavaş yavaş azalmaya baş laması ve aşı güzünü boğamıyacak kadar kuvvetinden kaybetmesidir. istifade edemiyenler için kaçırılmaz bir fırsattır. Gerçi ilkbaharda yapı. lan aşılardan güzler çabuk sürer ve hemen bir iki ay içinde cicek bile ve- rirlerse de Ağustos aşısmda da Ey- lâl ve Birinelteşrinde havalar müsait giderse aşı güzleri canlanır ve bazı ları çiçek verebilirler, eğer havalar müsait gitmezse o zaman canlanma ve çiçeklenme ilkbahara kalır. Aşılama Aşılamaya başlamadan evvel ana- çı hazırlanması lâzımdır. Anaçların hazırlanması için fidanları (gözden geçirmeli, diplerinden, ( gövdelerin- den sürmüş olan filiz ve sürgünle- ri kesip temizlemeli, aşılanacak dah Aşı gözünü böyle çıkarımı temizleyip uçlarmı budamalı ve Ağ Jayıncaya kadar” fidâhlâri “Haftada lmacak dalların kuvvetli o yetişmiş. güzleri sağlam bulunmalıdır. Aşı alı- nacak dal üzerine tırnakla basıldığı vakit kabuğu zedelenmemelidir. Her idalın alt tarafındaki güzler en iyile- ridir. Günde kaç fidan aşılanacaksa onlara yetişecek miktarda güzü olan dil kesmeli ve serin bir yerde su içinde muhafaza etmelidir. Uzak bir yerden aşı kalemi tedarik edilmişse kalemler gelir gelmez hemen su içi ne koyup 3 — 4 saat islak tuttuktan sonra kullanmalıdır. Aşı yapmaya başlamadan evvel aşılanacak ağaç- larm adedini, yerini, aşı kaleminin çeşitlerine göre etiketlerini * tesbit etmelidir. Aşılanacak anaçın kabuğu aşı çakısının ucu ile yırtılmaksızın kolüyca kalkabilirse anaçın aşılan - maya müsait olduğu anlaşılır. buna “anaçm suyu vardır. deri? Şayet kabuk kolay kalkmıyor veya yartılı- yorsa buns “anaçm suyu çekilmiş. -İtir, deriz. O zaman iki üç akşam fi- danlara bol su vermek kâfidir. Dör- düncü günü sabahı aşılamaya başla- nabilir, Tatbikat kanlandırıcı biricik gıda seb. zedir, Sebze sarfiyatınm gittikçe art. makta. olması mutfaklarda Aşı için iyi bir aşı çakısı ile bir makas ve biraz da Rafya sazı lâzım- dır. Çakmın bir tarafı kemikten düz bir ucu hamil bulunmalıdır. Rafya azı yerine ıhlamur elyafı veya yün iplik kullanılabilir. Evvelce kesilen Aşı dalımın üzerindeki gözlerden çı- karmak için, her gözün üst ve altm- fazla yer verilmeğe başlan | dan birer santim uzunluğunda fakat M3 bulunmasındandır. Bu ili başar. | yalnız kabuğu kesebilecek derinlikte Mak için - İstanbulda bir sebzecilik | birer çizgi yapılır. Bunün için — dalı enstitüsü açılmalıdır. İstanbulun da- | sol ğmı bağını çamlamak, köylerini mey- valandırmak nekadar lâzmsa, şehir halkına da senenin her mevsiminde| raftaki ol ele ve çakıyı sağ ele alarak çizgi- Yi yaptıktan sonra; yine çakı ile üst çizgiden başlıyarak alt ta- çizgiye doğru ve kalıp halin- bol ve temiz sebze yedirebilmek on-| de çıkarılmak üzere gözü çıkarmalı. lardan daha ziyade lâzımdır. Etten|dır. Her göz çıkarırken altındaki sehzeve doğru başlıyan dönüs hare -| ince öz kısmı da beraber çıkarılma- ket sehir Hall sehit Hiharile | masama mn Şok hayırlı bir istir. Kendi kendine baslryan bu döntisi takviye etmek. İyi hir cereyanln kuvvetfi neticeler ve Tebilecek olan bu yürtiyfisii bilgi çer- | hi söylemiş ve Sevesine alarak, esası hir prorram- la idare etmek en mlihim memleket İslerinden biridir. Büyükdere Meyva Enstitüsü yanında, Beykozda Arpacı- da müsait yerler vardır. Olmazsa; e a be, erde tartan veb: zecilik mektep yapılabilir. Biz bunu Ankara Ziraat kongresinde da- kongreye kabul ettir. miştik. Üstündağın, bu sebze işini de üstün gözü İle görerek başaracağını ümit ederiz. Lütfi Arif KENBER Kartalda, yahut Maltepe, Kücükyalr | 4514'ye.» Cilek. ve. bahçe sayfası AGUSTO ken ağaç cinslerine yapılmaktadır. | Ağustos aşısı ilkbahar güz aşısmdan | 1 2 defe boler sulemehdır. Aşra-| gevşetilir. Tutrmıs olan amm —göZ S d- i Yerleştirilmiş ve Aşı gözünün ka- sazla © bağlanmış buk altına yer-| göz aşım leştirilmesi dır, Odun kısmını çıkarmaya Yüzüm | | yoktur. Eğer göz özsüz çıkmış ise bir | ise yaramaz çünkü”aşıyı * tutturacak | odur. Gözler çıkarılmea hemen aşıla- | malıdır. ğer bir mecburiyet © Bebe-| | bile aşılanamıyacak olursa bir iki su- at içi nsu İçinde muhafaza etmelidir. İki saat sönra gözler bozulabilir. A-| İnaçlar hazırlanmış izeler bir taraf- tan da onlarla işlenmeye başlanılır. Ayni çakı ile aşılanacak dal üzerine T harfi şeklinde ayni derinlikte yas) tak yeri çizilerek çakmm kemik ucu ile kabuk açılarak kaldırılır ve bura- ya evvelce hazırlanmış olan aşi gözü yerleştirilir. Kabuk aşı gözünü-kapa- | yacak surette örtülür. Yukarıdan a- şağıya doğru sazla bağlanir. Bu bağ- lama gevşek olmamalı fakat gözü| boğacak kadar da çok sıkı yapılmalı- dır. Gözlü tersine yani baş aşağı koy- mamaya ve kabuğu çizerken odun | ktsmmı yaralamamaya dikkst etme- lidir, Bu nevi aşılar anaçın hem dal larında hem gövdesi üzerinde yapıla- bilir. Ancak her ikisinde de aşi yata- ğı olarak açılacak ve yapılacak çiz- gileriri boyu aşı gözünün boyu kadar olmalıdır kiz Netice Aşılamadan bir hafta sonra fidan- lar muayene olunur, Gevşemiş. bağ: lar tekrar bağlanır; Çok srkt'olanlar İ kasmı daimi rengini Muhafaza öder, Şayet tutmamış İse * sararmiya © ve kurumaya başlar. Aşılama işi çok İdikkat istediğinden sık sık fidanları gözden geçirmeli, aşının kaynaması İ başlamadan bağları çözmemelidir. A şının anaçla kaynaşmış olması gözün sürmeye başlamasile anlaşılır. O za- man hemen aşının üst tarafında'bı- Ziraat yetiştiriciliğinde, iki neba- tın biribirine aşılanarak, iyi cins mahsul #lmak usulü herkesçe ma Tümdur. Bu usul bir buçuk asırlık Aşı nazariyesi değişecek N il Anız yakmak 1935 senesi lodoslu havslarla gir- mişti. Bu sene kötü bir kış beklenir. | ken, bahar gibi ılık havalarla marta kadar kış görmemiştik. Kışsız ziraat. te, karsız ekinde bereket olmaz der- ler. Hakikaten bu sene tarlaların, bağların, bahçelerin mahsulleri hep bozulmuştur. Bu bozukluğu bir de; böceklerin, tırtılların, kelebeklerin yaptıkları tahribat ile baş gösteren| birçok hastalıklar takip etti, Ekin-| leri daha fena bir mevkie koymuştu. Kış sert ve devamir olursa; ekinler de ona göre kendilerini alıstırırlar, çabuk büyümezler. Ayni zamanda toprakta, şurada burada yumurtala- rını bırakmış böceklerin yumurtala- rı, uyuşmuş tırtılları, sürföleri dona- rak mahvolurlar, Ekinlerimiz de za- rarlı düşmanlarından kurtulurdu. Bu Sene böcekler artmıştır. Tırtıllar ço- Zalmıştır. Ziraat mücadelelerine rağ men bu çoğalış tesirini göstermiştir. | Böceklerin hayatı, yaşayışı, çoğal - maları pek gariptir. Hepsi de yumur talarını zarar verdikleri ağacın, fi - danın üzerine veya yanmdaki otlar üzerine yapıştırır yahut toprağm sat hma bırakırlar. Eğer önümüzdeki bahar ve yaz mahsullerini bu tahrip- kâr böceklerin hücumundan kurtar. mak isterseniz hemen yağmurlar başlamadan, fırsat buldukça tarlalar da anızları, çayırlarda kuru otları, yakmız. Tabii çayırlıklara dokunma- yıniz, Fakat dere kenarı, bağ ve bah çe kenarı gibi böcek yataklarını mah vetmek için oraların otlarını yakmak faydalıdır. Bu umum! bir çaredir. Bütün cifteilere. bağ ve bahçe sahip- lerine tavsiye ederiz, rakılmış olan dal kısmı (aşıdan 2 santim üstten) makasla kesilir. Ve aşmın altından üstünden sürecek di- Zer anaç gözleri körletilir. Ağüstosa kadar çiçek açan süs a- Zaçları ile çicekleri kurumaya — baş- yan ortancalarm kurumuş çiçekleri. budanır. Bazı ağaçlar vardır ki çiçek lendikten sonra budanirlar, bu usul ile onların kiş gelmeden yeni ve genç dallar sürmesi temin edilir. Ağustos- ta çiçek açanlardan hatmi, ağaç Kle- matis, Budlea, kabuksuz ağaç deni» len Sarjestremya ve Klerodendran'- ları budamalıdır. aşılamıştır. Bunun gibi daha birçok nebatların aşılanması kabil olmuş - tur. Eğer Profesör Giadkov odun » taşan nebatların da odunlaşmıyan aştı nazariyesinin tatbikatı idi, Na zariyenin esası da şu idi: “Bir fasile içinde biribirine benziyen âile çeşit- lerinin fertleri biribirine aşılanabi - lirler, Ayrı ayrı ailelerin çeşitleri ve ya fertleri biribirine aşılanamazlar. san vo hayvanlardaki kan yakm- , nebatlarda da vardır. Aşmm tutması için mutlak iki çeşidin de ayni aile fertlerinden olması lâzım- dır.” Nebatlardaki nüsg yakmlığnı tetkik ile uğraşanlar eski nazariyede ısrar etmişlerse de Rus âlimlerinden İ Gladkov, yaptığı birçok tecrübelerle aşı nazariyesini tamamile çürütebi - lecek pratik neticelere varmıstır. Jladkov'un yaptığı tecrübeleri Fran- isız Profesörü L. Daniel teyit etmek- tedir. Danlel, fasile değişmesinin ag) Üzerinde bir tesiri olamıyacağını Is- pat etmiştir. Bünyeleri az çok ayni Yapılışta olan nebatların biribirleri- le de aşılanabileceğini ortaya kayan Gladkov ise, Moskovada Timirasef Enstitüsüne verdiği raporda tecrübe ettiği usulün müvaffakıyetli netice- sini göstermiş ve aşıladığı nebatları da enstitüye göndermiştir, Bu nebat ların işinde herkesin kolaylıkla tanr- yabileceği ve ayrı ayrı fasilelerin fertleri olanlar da vardır. Meselâ do- mates Üzerine (patlıcaniye fasilesi), senelik krizantem (mürekkebeden) aştlamığtır. Ağaçgileği (verdiyeden) zerine senelik krizantem, domates | üzerine apsent denilen pelin (mürek- kebeden), senelik krizantem üzerine de bakla (bakliyeden) ve hançer ve- ya lâtin çiçeği denilen kâpusin (Je- ranyase), tütün (patlıcaniye) - Üze- rine zinya veya cinya (mürekkebe) ve sakları haşişi (ot gibi) olan ne - batlar gibi her istenilen nev'i bir di. gerile aşılamaya muvaffak olursa, eskisaşı nazariyesi tamamen değiş- mekle beraber ziraat yetiştiriciliğin- de de büyük bir inkılâp olacaktır. * Meyva hastalıkları Bima ve armutların meyvaları Üze- rinde, yapraklarının üstünde husule gelen çok zararlı bir hastalık vardır. Buna benekli hastalık (tavelur) der- ler. İstanbul bahçelerinde her sene elma ve armutları çürüten bu hasta- hğm mevsimi ağustostur. Bunun için biri ağustosun on beşinde, diğeri eylülde iki defa olarak elma ve ar- mutları ilâçlamak lâzımdır. Ayni a- Zaçlar üzerinde meyva mildiyusu de- nilen bir hâstalık daha vardır. Bu iki hastalık ta parazit birtakım mantar- lardan meydana . gelir. Bunun için de ağaçları eylâl bidayetine kadar onar gün aralıkla üç defa ilâçlama- lıdır. Kullanılacak ilâç Bordo bula - macıdır. Bu ilâç iki kilo göztaşı ile iki kilo sönmüş kirecin yüz litre su İçinde eritilmiş bir mahlütudur. Okuyucularımıza Ziraate ait suallerinizi an ziraat muharriri,, adresine gönderiniz 1— Süallerinize cevap almak için Münevver “ Birçok sosyetelerde Bahçelerinde yüksek palmiyelerin şemsiye açtıkları, gül ve yasemin gi“ bi güzel kokan çiçeklerin biribirine dolandığı villâların önünden bir oto- mobille geçtim. Şimdi büyük bir zev- ki selimle döşenmiş sevimli bir evin içinde ve en iyi br ev kadmı ihtima- mile hazırlanmış bir dost sofrasında- yım... İki üç gündür biraz hasta olmaklı- ğına rağmen şayanı hürmet bir an- nenin riyaset ettiği bu samimi sofra- da âdeta yavaş yavaş kendimi iyile- $ir hissediyorum, Yağmur heniz dinmiş, pencereler yarım açık. Dışarda taze bir toprak kokusu perdeleri şişire gâşire içeri giriyor. Evin genc sahibi Bayan Leman Dura değerli bir varlık olan Kültür! mecmuasında”tercümeler neşrediyor. 'Erkeklerimiz iki eski arkadaş. On- İarın İstiklâl hârbine sit beraber ya- şanmış bir sürü hatıraları var, On- ları bu masada biraz başbaşa bırak- mak yerinde bir nezaket olacak.. Bu- İmun için de bizim başbaşa kalmamız lâzım, Esasen kıymetli . anneleri de bir kenara çekildi. İZMİRDEN RÖPO İzmirli münevver. kadına — göre İzmir: —— RTAJLAR Yazan: SUAT DERVİŞ kadın için izmir sonsuz çöldür kare, ful, floş ve blöf seslerinden başka br şey işitilmez!,, Leman Dura söylüyor: Aonba Istanbul Konservatuarı senede bir keve İzmire gelemez mil yatı vücuda getiriyor ve bu sahada istidadı olanların inkişafına yardım ediyor. Resim hakkında hiç bir şey söyliyemiyeceğim. Zira İzmirde re « sim hakkında en ufak bir hareket bile görmedim. Tiyatro. Yok! — Siz İzmirin münevver bayan » ları konser, konferans ve tiyatro ih- tiyaçlarınızı tatmin edebiliyor musu- nuz? — İzmirde tiyatro yoktur. Senede bir kere Şehir Tiyatrosu gelir. O da ekseriya hafif beş on eser temsil &- der, gider. Hepsi bu kadar. Konser ihtiyacma gelince; Halkevlerinin ve müzik severlerin verdikleri konser. ler tabil daha ziyade amatör san'at- kârlarm iştirakile oluyor, Acaba İs- tanbul Konservatuarı senede (bir kere İzmire gelip bir iki konser ve- remez mi?.. v vam 93 Kitap ihtiyacı — İzmirde zengin bir bütçesi ol. mıyan ve kitaba fazla bir şey ayira- mıyan münevver kadınm kitap oku » mak ihtiyacmı karşılmacak ucuz ve ya bedava bir kütüphane bulunabilir mi? Biz de yavaş, yavaş kocalarımızın muhaverelerinden sıyrılıyoruz ve a- vamızda könuşmağa başlıyoruz: İzmirde münevver kadınlar — İzmir şehri beni çök alâkadar ediyor. Hele bilhassa buradaki kadın hayatını öğrenmek için büyük iste- gim var. İzmirde münevver bir ka- dın nasıl vakit geçirir, münevver bir muhit bulabilir mi? Muhatabım acı, acı gülümsiyor: — Münevver bir kadm için, inanı- nız bana, İzmir sonsuz bir çöldür. Sonra İzmirlileri gücendirmekten çekiniyor mu, bilmiyorum, her ne dense: —Belki de ben yarılıyörüm, “di. yor, İzmirde belki milnevver bir ka- dınm, vakit geçirebileceği bir muhit mevcuttur, Lâkin ben İzmirde geçen yedi senelik ömrümün içinde böyle bir muhite girmek saadet ve şerefine mazhar olamadım. Pek parlak ümit- lerle içme sokulduğum birçok yüksek sosyetelerde kulağım, Kare, Ful, Floş, ve Blöften başka bir kelime i- şitmedi.. Poker İzmirde bazı bayan- ların hem kesesini, hem de sıhhatini kemiren azgın bir hastalıktır. , Yazı, musiki, resim — Yazı yazan veya müsiki, resim istidadı olan kadınların bu istidatları- nın inkişaf edebilmesi için lâzım gö- len sahayı bulmalarına imkân var mi- 4r?. — Yazıya istidadı olan ve yazan Kadmlar için bu-saha vardir. Gazete- ler ve bilhassa çok değerli ellerin çı- karmakta olduğu Kültür - mecmuası yazı yazmak istiyen kadıların yazı- Tarımı memnuniyetle alryorlar. Musi kiye gelince; Halkevinin verdiği kon- serler ve az çok müzik bilen ve se venlerin konser mahiyetindeki top- ulukları oldukça İvi bir müslki ha- 2— Cevaplar sırasile çiftçilik say- | “Hasında verilecektir 3 — Acele istenilecek cevaplar için posta pulu gönderilmelidir. — Mili kütüphane çok zengindir, Sonra da Halkevi okumak istiyenle. re kapilarmı açmıştır. İstiyenler hiç bir ücret vermeden kitap alabilirler. Yalnız müdavimler arasmda bayan- lara rastgelmek biraz güçtür. — İzmirli genç kızlar münevver olarak mr yetiştiriliyorlar, hayat" mücadelesine hazırlanıyorlar mı? İz- mirli kız en fazla'ne seviyor? — İzmirli kızlar hayat ve ekmek mücadelesine hazır yetiştirilmiyor - lar. Onlar daha fazla ev kadmı ola- rak yetişiyorlar. Evida- resinin en İnce teferrüatı - nf bilen, güzel yemek pişirdiği dere- cede, şık blüzlar ve danteller ören, elinde filesi çarşıya, pazara gidip, güzel dikiş diken, mükemmel hamur açan sayısız genç kızlar gördüm. İz- mir kızlarının kısmı azamı orta tah- sille iktifa ediyorlar. Münevverler arasında — İzmirde münevver insanlar 8- rasında bir topluluk yapmak imkânı var mıdır? — Şüphesiz bu imkân her vakit için vardır. Ancak 'bu ihtiyacı pek candan duymuş olan ve böyle toplu- luklara susamış bulunan münevyer- lerin; kızmadan, küsmeden elele ğa- lışmaları lâzım. Bundan beş altı se- ne evvel “Cemiyeti Edebiye,, diye bir şey yapılmış, fakat nedense bu cemiyetin ömrü ancak birkaç toplan- tı kadar sürmüştü. Şimdilik en ufak bir hareket bile yoktur. Kızil tırnakir beyaz ve güzel eliyle pek yüklü kitap raflarını gösteren Bakan Leman Dura: — İzmirli münevver kadm kitap- larmn ve kafasmm yarattığı âlemin İçinde kendi kendini tatmin etmeğe çalışarak yaşamağa mahkümdur, di. yor. -— Bu'da iyi-bir âlem değil mi? diyorum. Acaba samimi miyim?.. Yoksa de- gerli meslekdaşımı teselli etmek mi istedim?

Bu sayıdan diğer sayfalar: