24 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

24 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa 24-10-9386 TAN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman ( 'Tan'ım hedefi: Haberde, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmaya çalışmaktır. | Günün Meseleleri Sinek belâsı | Doktor Besim Ömer Akalın söylü- yor: “Dişi bir sinek 120-150 yumurta Bizim yaramazlar ISTERSEN AÇAYı KAPIYI GEL'AMMA TABAKTA ANLAK ÜÇ TANE ÜZÜM ERKEN GE DUN YARIM SAAT LSEYDİN Bol BOL Uzum YERD DEMİSTE. BUCUK Bort $AAT ERKEN GELDİM KABAHAT Gink Mi BENDE | id İBu Sene Adanada Tarlalara Su yumurtlar ve bir senede dokuz bat Basması Yüzünden Haşarat Çık- döl yetiştirir. Binaenaleyh bir sinek. ten bir sene içinde 7200 sinek çıkar. Bunlarm da yarısı dişi olduğuna gö- re 20 Haziranda bir dişi sinekten 483 bin sinek meydana gelir. Bu sinekle - rin de yarısı dişi olacağı için Tesamu- zun onunda 25,920,000 ve Temmuzun nihayetinde 1,535,220,000 sinek hâ- sil olur. Bu rakamı böylece uzatabi - l irsiniz. 5 Sonra yine Doktor Eesim Ömere| göre bir sineğin üstünde 250 bin ba- sil bulunabilir. Üzerinde altı milyon | mikrop taşıyan sinekler de görülmüş- | ie“ rakamlara bakarak Şisi munta, kasındaki sinek istilâsınm önümüzde- ki yaz için ne büyük bir tehlike ha- urladığını tahmin edebilirsiniz. *.. İngiltere seyirci Dikkat ediyor musunuz* Sovyetlerin ademi müdahale kom tesinden çekilme tehdidine, Belçika- nm bitaraflığını ilân etmesine ve ni hayet Berlinde İtalya Hariciye Na-| xırı İle cereyan eden müzakerelere İngiltere tamamen lâkayt ve seyirci bir vaziyet almıştır. Bütün bu meseleler İngiltereyi & - lakadar etmiyor mu? Ediyor tabii. O halde birdenbire by seyirci vaziyeti takmışınm sebebi nedir? İngiltere Avrupanm müşterek em- niyeti için uğraştı. Fakat nihayet Al manyanın propagandası sayesinde bu plânm tahakkuk etmiyeeeğine ka- naat getirince kendi selimeti İle meş- Avrupa lerinden elini ayağını çek - mek fikrinde olanlarm görüşleri ga- lebe çalmağa başladı. Bu suretle İn- giltere giinden güne eski makaddes infirat politikasma avdet edecek gibi görünüyor. İngiltere bu yola girerse Avrupa- nn mukadderatı tamamen yeni bir istikamet alabilir. Onun için İngiliz siyasetinin seyrini dikkatle takip et. mek lazımdır. , Orta Avrupanın Belçikası Çekoslovakyaya Orta Avrupanm Belçikası diyorlar. O da Belçika gibi Fransaya bağlı- dır. Orada da, Belçikada olduğu gibi, bitaraflık Gereyanları o başlamıştır. Bon zamanlarda, bilhassa Belçikanm bitaraflığını İlin etmesi üzerine, Çe- koslovakyanm da onun hareketini taklit etmesinden korkulmustu. Bir taraftan Alman hükümetinin propa - ganda ve İAZyiki diğer taraftan Çekoslovakya dahilindeki Almanlar, Çekoslovakyayı böyle bir karara yevsi Ayni endişe Romanyada da bas göstermişti. Orada da, hükümetin es- ki harici siyasetinde devam edeceğini temin etmesine rağmen, dahildeki fır. ka liderlerinden bazıları Romanyanın Almanya ile de anlaşmasını istiyor. lardı. Hele Kont Ciyanonun Berlin seya.. hati bu korkuyu arttırmıştı. Çünkü İtalya ile Almanya arasında konuşu. lan meseleler arasında Tuna devlet. leri meselesi de vardır. Ve onlarm alacağı kararlar karşısmda Çekoslo- vakyanm Kücük Antanttan ayrıla - rak Alman - italyan blokana karşı bi taraf görünmeğe çalışması ihtimal! yes Hariciye ei te Çekoslovak ae e çıkan beyanatı bul bakımdan çok mühimdir. Çekoslovak Nazırı memleketinin eski ittifakları bağlı olduğunu ve başka türlü hare- ket etmesine imkân olmadığını temin etmiştir. Demek ki şimdilik böyle bir korku yoktur. Fakat Romanya Kralı Prag'a gidi- yor. Orada milhim müzakereler ola- mıştır, Ya'nız Bu Yüzden Mem- leketin Zararı 11 Nilyon Liradır. geo İnönünün isabetli görüşü zayıf bir tarafımız üzerinde durdu: Pamukçuluğumuz... Bu mevzu üzerindeki dertleşmele- rin ve araştırmaların çok mes'ut neti- celer vereceğine şimdiden emin olabi- liriz. Çünkü bu defa iş başlangıcından tutulmu: Ik membalara gidilmiştir. Pamukçuluk, emekten başka sermaye İster; âmele ve ihtisas ister, Fertlerin başaramı; I bazı umumi işlerinde devlet kuvvet ve otoritesile tahakkuk ettirilme - sine lüzum gösterir. Şimdiye kadar pa- mukçulukta yapılan fedakârlıklarla mü - tenasip neticeler elde edilememiştir. Buna sebep, lâzım olan W- mumi şartların tas hakkukuna lâzım gel- diği kadar ehemimi- yet verilmemesi veya verilememesidir. Adana bu sene hiç olmazsa 220 bin balyalık bir mahsul bekli- yorduk. Bunun ancak yarısı elde iebildi. Bu noksandan hem fertler zarar etti, hem de milli ik- tısat zarara uğradı. Niçin? Çünkü normal imkânlar elde edilemedi. Başlıca amiller şunlardır: manlı ve iyi kaliteli pamuk vere- cek tohumları tayin etmek ve ço” galtmak, ucuz ve #eri işliyebilecek vasıtalar todarik etmak, vakit ve zamanında mutedil ücretli ve ka- hastalık» mücadele et- ve haşarat de çalışan o bir çiftçi görüşü ile bu istihsal su T şartlarınm en mühimmi olan meselesi üzerinde dura: m: Su şartlarını tanzim, yalniz su- Moda Sütunu Franx Vramont'un modellerinden TAN Parisin moda evlerinden hususi moda nimuneleri getirt- meğe başlamıştır. Her hafta bir model neşredilecektir. Bu siyah palto gümüş renaris süslüdür. ei Dikkatimizi oradan ayırmıya- Bu yılm en şık modellerinden bi- ridir eler Pamuk En Evvel Su işidir lamak değildir. Ziraatte su mese. lesi mevzuubahs olduğu Ozaman, fiyeti h yfiyeti ha j Halbuki, sulamak, davanın yalnız bir cephesldir. Iyi- ce bilinmelidir ki, az su (kurak. lik) ne derece zararlı olursa, t layı vaktinde İşlemek, vel ekmek, vaktinde çapnlamal nrnı selbeder, çok su da onul ka- dar zararlıdır. <i> Pamuk nebatının kusüsiyeti ne- tlcesi olarak, pamuk giraati umu» miyetle ovalarda, ırmaklar arasi raise arazide azami inkişa- fn göste Halbuki bu gibi arazi yakm ve- ya uzakça dağlarm düz eteklerini teşkil ettiğine göre, dağlardan İnen suların, ırmak veya nehirle- rin zaman zaman coşkun taşkın- liklarına maruzdur... İşte pamuk #iraatini tehdit eden başlıca teh- like budur. Pamuk ekilecek tarla- lar yaz aylarında derin derin kâ- zılmalı, hazırlanmalı; kânunu€v * vel - kânunusuni aylarında da ot* ların temizlenmesi için bir, müm- künse iki defa sürülmelidir. Mart, azami nisan ayı zarfında da ek” mek ameliyesi bitmiş olmalıdır. albuki ırmaklarımızın, M6 hirlerimizin yatakları inti - zamsız ve kifayetsizdir, seyirleri İ ivieaçlıdır. Kışın biraz yağmur fazla olursa sular taşar, bu su İS- tilâsı karşısında, çiftçinin elleri bağlı, beklemeden başka çaresi yoktur. Kış günleri kısa, günet İ tesirsiz olduğundan böyle su altın da kalmış bir tarla haftalarca, hattâ bazan aylarca yaş kalır, İf“ lenemez. Bu müddet zarfında rs” i tp topraklarda yetişen muhtelif muzır otların inkişafı devam €* der. En nihayet şubat sonlarında ve birçok zamanlar mart ayında kurumaya başlıyan tarlaya girik diği zaman bir yabani ot ormanı ile güreşmek ihtiyacı vardır. Böy“ le bir güreşin mağlübu da umumi yetle çiftçidir. Sular altında kalmış tarla tevr ni kaçırmıştır. Vesait veya 24 - man azlığı dolayısile biraz geciki lirse tarla çimento gibi sertleşir. Artık bu şerait tahtında ister iste- mez ekilen pamuğun atisi mukad- derdir: Masrafın yarısını bile ko- ruyamıyacak bir mahsul... /Adana şersitini gözönünde tu - k dia edilebilir er. çiftçi 5 pamuk sahasmı, normal zamandı azami bir ayda ekecek vesaite mi liktir. Lâkin bu ziyanların netice- si şu oluyor: Adanada, şubat son- larmda başlıyan ekim mayıs son- larmda, bâzan 15 mayısta ancak ikmal edilebiliyor. Bu ekimler ala öildiğine büyür, fakat çiçeklerini, elmacıklarını hep dökerler... Ada- na çiftçisinin çok manalı bir tabi- rinea bu pamuklar “delilenmiştir” ve “karaval” olmustur, B öyle, insan boyunda yüksek- lik arzeden pamuk tarlala- rinin amele toplamasma değme - yecek kadar az mahsul verdikleri Adanada çok defalar görülür. İzmir ovasınm birçok yerleri de bu sene ayni hâdise karşısında kalmıştır. Rutubetli tarlalarda ha- şarat ta çoğalır. Bunlarm zararı- Bin derecesine bakmız: Bu sene temmuz or beşinde, en İnce hesap- lara göre Adana pamuk rekoltesi (220.000) balya tahmin ediliyor. Pamuk tarlasında pamuk devşiren köylü kadınlar du. Bu haşaratın iki aylık fa ti metiomi bu rekolte 100,000 azami 110.000 balyaya inmiştir. Bir balya bedelinin 90 ilâ 100 lira olduğuna nazaran bu haşarat tahribatınm Adana ziraa bu Sene ika ettiği zarar — riyazi bir kati'yetle — on ilâ on bir milyon Bira olarak hesap edilebilir. Kıymetli Başbakanımızın büyük isabetle söylediği veçhile ferdin kazancı İle devletin kazancı muva- zi gittiğine nazaran böyle bir re- kamm azameti karşısında söyle * necek şey yoktur. Pamuğun bu haşaratma karş fen bir tek nevi haşere istisna edi- lirse, tam bir aciz içindedir. Bir tek çare: Bu haşaratı çoğali amilleri, ortadan kaldırmak, ya» nİ-durgun suların, tuğyanların önü- ne geçmektir. Pâmuk, çok sudan ziyade vak- tinde suya lüzum gösteren bir ne- battır. Tst> bunun için su şartla- rmı sıkı sıkıya o tanzime vardır. Adanada reptir ki mayıs ve temmuz ayında yağ yağmurlar mahsulü bazan yüzde elli nisbetinde arttı. rr. Çünkü o aylar, pamuğun kü- çük elmacıklarınn büyüdüğü, el - yafının teşekkül eylediği zaman- dır. Temmuzda kurt tehlikesinden de artık korkulmaz. Bu cihetle su- ların tanzimi indiği zaman, kışm fazla sulardan tahaffuz, yazın ku- rak aylarda su ihtiyscmı tam za- manında temin mek anlaşılır. Mısırın memba servetini hep bili - riz: Yağmura değil, Iska suyuna bel bağlıyan bir ziraat u meselesi, bir fert işi def dir ve olamaz. Bir devlet işidire Dünyanın her tarafında bu aa, Tarihi Medal Gorcakof ve Prens Bismark Prens Gorcakof, Çarlık Rusy nm Harleiye Nazırı idi. ri Rus 123 Herbini Prens Gorcakç? yapmış, evveliyatmı Çarlık Rusyası . nm İstanbul Elçisi İgnatiyef hazırla. maştı, 1293 te Rus orduları Aynstafanosa kadar geldiler; Abdülhamide A yasta. fanos Muahedesini imza ettirdiler. 1298 munhedesile Bulgaristan Adalar Denizine kadar iniyor, Osmanlı im. paratorluğu Rumeli | sahasından he. men silinmiş bulunuyordu. Rusyanın galebesi Lort Bikonsfild'in. işine gel. medi, Pilevnede emsalsiz bir muha. sara geçirmiş olan kahraman . Tür, ordusunun ve Türklük kahrı İngiliz. lerin kanmı başlarına sıçratmıştı, Lort Bikonsfild, galip Gorcakof hü. kümetine şiddetli ve metin bir nota verdi; Rusları Berlinde kongreye da. vet etti, Prens Bismark Prüsya Başvekili ve Alman İmparatorluğunun demir kançiları (Chancelier de fer) idi. Ruslar bir ikinci Sivastopol he zimetine o uğramak (istemediler, Tort o Bikonsfild'in teklifini ka- bul ederek o Berlinde Türk da- vasını hal ve fasledecek olan büyük kongreye kendi ayaklarile gittiler, Prens Bismark Prusya Başvekili ol. mazdan evvel Petersburg'da Elçi idi. Elçiliği zamanda da Gorcakof Çarbk Rusyasınm Hariciye Nazırı idi. Fakat Prens Bismark ile aralarmda ihtiyaç | bir geçimsizlik, bir anlaşamamazlık, bir hrçmlik var idi Lort Bikons- fild'in galip Rusları Berline çağırma- si Gorcakof'un pek gi e gitti. İçin içim inledi. Fakat sesini çıkaramadı. Osmanlı İmparat, mini resmi nota ile ya teklif eden ve bu teklifi İngilizler tarafından geri çevrilen Gorcakof'un Berline davet edilmesini yeni bir is- tihza vesilesi addedenler oldu. Fakat | 5 bununla da kalmadı. Kongreye ri- yaset eden Başvekil Prens Bismark'ın da hergün alehi taarruzlarma düçar oluyordu. Prens Gorcakof Berlin kongresine geldiği zaman pek İhtiyarlamıştı. Bir gün kongre içtimama pantalonu. run düğmeleri İliklenmemiş olarak geldi. Prens Bismark kaşlarını çatarak ve kemali istihfafla; “— Prens pencereniz açık kalmış. , Dedi, Prens Gorcakof'un cevabı şa oldu: i “— Bilmez misiniz Prens Hazretle. , Rusyada geceleri pencereler açık olarak uyurlar.., 3 Abdurrahman Adil EREN © böyle görülmüş, bi dilmiş. tr. İşte, hüküme- timiz bu-işi, ele almakla yakın bir atide halletmekle, pamuk ziraâti » mizi sarsılmaz temellere İstinat et- tirmiş olac. le hall Cümhuriyet tar, OSMAN METO Ziraat Mühendisi OKUYUCU MEKTUPLARI Fen Fakültesinin P. C. N. sınıfının bu sene yapılan imtihanları neticesi lerinden sınıfta beşer, onar kişi k dığı halde fizikten tahminen 200 ze yakın talebe kalmıştır ki, bizlerde | bunlar meyanmdayız. Fiziğe diğer dersler kadar, belki de biraz daha fazla çalıştığımıza şüp he yoktur ve fakültenin diğer ders leri ayni zorluktadır. Ancak diğer derslere nazaran büyük bir farkle az verimli olması, üzerinde durulup in- selemeye değer bir meseledir: 1 — Haziran devresinde yapılan fizik imtihanlarında mevcut 600 küle Sur talebeden tahminen 100 kadarı kazanabilmiş ve 500 zfi ikmale kal- mıştır, 2 — Bu defa yapılan imtihanda bu 500 talebeden 300 kadarı geçebil - Miş ve 200 kadarı, belki de daha faz de kimya, hayvanat ve nebalat ders | jlası kalmıştır k ir senenin veri- mi bu kadar &z olmamıştır. Sebebi: Sorularm ekserisi bilgi » imiz dahilinde meselelerdi, Ancak vak- İtin azlığı dolayisile tam cevap vere « bilmek kabil olamıyordu. Nitekim ge çen talebenin ekserisi ancak 6-7 ala bilmişlerdir. Bizler de bilgi itibarile smrfı ge- çen arkadaşlarımızdan aşağı deği - liz. İçimizde lisan, hayvanat, neba - tat ve kimyadan yüksek numara â- lanlar çoktur. Bir fizik için bizleri hayatta bir sene gibi uzun bir za. man Atıl bir halde bırakmanın ne fe. ei olacağı kolaylıkla takdir edilir Dileğimiz şudur: Rektörlük saym yönetim kurulunun hukuk talebegj hakkında yerinde ve pek âdilâne o. larak verdiği tekrar imtihan edilme. leri hakkımdaki kararın (geçen se - nelerde istisnai, vaziyetlerde ayni Fen Fakültesinde Kalanların Dileğ haklar verilmiştir) bizler da ittihaz olunması. İ Kalanlar namma: İ Büyükada Gazi Mihal 1608 M. Necip, Beyc tun M, Kılıç sokak hakkında 280 Z Makav, sokak No. 4 te lu Kamer Ha « No. 18 da, Karasinek derdi Maçkada Sait Bekir Paha al eme dir mektupta deniliyordu ki; Şinli ve Maçka tarafları ç sinekten harap bir hâle yl Oi mak, istirahat etmek imkân haricin. dedir. Sofraya her gelen yemekte muhakkak bir, iki gg sinek görülü. yor, bir iki defa yemekleri döktük. İbay Ustündağı konağında #'nek ler acaba rahatsız etmiyor mı z Bundan sonra kariimiz, nek derdine seri bir çare hi a "! ve çöplerin o taraflara dhtasaianiz. nı İstiyor ki, yer ö en yerden göke kadar hak.

Bu sayıdan diğer sayfalar: