27 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

27 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 6 SE U.N Galatasaray idarecilerine yeni açık mektup | ir zamanlar içinizde idim, dayanamayıp yazdığım şeyler için beni kapı dışarı ettiniz. Şimdi kapmın zaten dışında olduğum- dan ayni âkıbetle karşılaşamıyacağım bir mü- nakaşaya başlıyorum. Yine yanlış anlaşılma- YAZA EŞREF ŞEFİK sm; bu seferki sözlerimde de hüsnüniyet var- dır, Fikirlerimiz için boğuştu- gumuz gürleri arkamızda bi- Taktık. Aradan aylar geçti, hiddetlerimizi, münakaşaları- mızı unuttuk. Senelerce bera- ber yaşamış olanların, dönüp dolaşıp karşılaştıkları zaman- lardaki hasretli bakışlarla bi- ribirimizi! görüyoruz. Yanlış telâkkilerle dolan kanaatleri- miz de değişti. Zannetmem ki, Şu yazacağım şeylerden şüp- helenesiniz artık... Hoş şüphelenseniz de beni bir daha kapıdışarı etmek imkânı ol- madığmdan bu seferki sözlerimi uslu uslu dinlemiye mecbursunuz... i BB: maçlarından iki hafta evvel, bayramda 1 - 1 bera» bere kaldığınız Fenerbahçeye 1 - 4 mağlüp olmuştunuz. Hem ogün, müdafaanın esaslı unsuru olan Lüt fi de oynuyordu. Bayram maçla- rında herkes büyük farkla Fenere yenileceğinizi tahmin ettiği bir sı- Tada berabere bir maç çıkarmıya muvaffak uldunuz. Hem bu sefer- ki maçta Lutfi olmadığı gibi, sağ açık Necdet te yoktu. Takımın boş yerlerini hernen hemen el yur- 'damile tamamlamış olarak çıkmış- tmiz, Büna rağmen İyi bir netice aldınız. İşte benim, sizlere anlatmak is tediğim şeyin can damari buradan başlıyor. Fenerbahçe ile beraberliği, içi- nizde bulunduğum zamanlardaki zihniyetle muhakeme ederseniz Ga- Jatasaray takımı iki sene daha ye- rinde saymış olur. Bene, Galatasaray takımının çok eksik bir kadro ile Fenerle be- rabere kalışı, bazı genç oyuncula- fm oyun tazrlarma ve tiplerine uy- , gun gelecek mevkilerde oynamala- rından ileri gelmiştir. O oyuncü- Jar da, ok ve taşla muharebe edil» diği zamanlardaki gibi gözlerini mızraktan esirgemiyen çocuklar değillerdir.Cesaretleri, atılganlıkla. Fi, şuurlu ve ölçülüdür. Bizim 28- manrmızdaki tabirle “gayretli” bile denilemez. G alatasaraym bugünkü takı- mında gördüğümüz bazı parlak istidatların oyun tarzlarm- dan anlıyoruz ki, yeni o gençlerin futbolü kavrayışları asrileşmiştir. Bir forvetin, bir hafbekin, bir be- kin modern futbolü nasıl oynama» ları icap ettiğini anlamış oldukla” rmı içlerinden gelen manevralarla bize de gösteriyorlar. O çocukların en iyi oynıyabile- cekleri, istidatlarmn en uygun Ş€- kilde inkişaf edebileceği yerlere şimdiden konulmaları lâzımdır. In- sayt mevkiinde muvaffak olan bir oyuncuyu, Icabmda muavin eksiği- ni doldurmıya veya karşı tarafın falânca tehlikeli oyuncusunu tut - mıya memur edersek, o çocuğu ken di kabiliyetine en uygun'gelen bir mevkide tam manasiyle oldurama» dan ihtiyarlatmış oluruz. B ugünkü futbolde mütearife haline gelmiş bazı tarifler yardır. Onları her hangi bir düşün- ce ve kanaâtle yıkmak mümkün değildir, Oyuncuların bedeni ve ru- hi istidat ve kabiliyetlerine naza» ran taksim edilebilecekleri yerleri biç şaşırmamalıyız. Meselâ, bir yan müavinde, aranı- an atletik evsa? arasmda, sür'at Son. Fener — Gülatasaray maçı biHiği zaman utayah münakoşayı “Eh. İşte bu kadar,la kısa kesen Boy Muslih oyuncular > arasında en başta gelir. Galatasarayda yan muavin olarak başlıyan Ve orada tecrübesi arttıkça daha kıymetlen. mesi beklenen Salimi merkeze al - makla vakit kaybettiğinizi sanıyo - rum. Hem o çocuk ortada yavaş yavaş kavruluyor, hem de Galata» saray merkez muavine adam arâ- yacağına, yan musvine adam a Hakiki şampiyonu galip Orta siklet dünya şampiyonluğunun Fransızlarla Amerikalı- lar arasında paylaşılamadığını evvelce yazmıştık. Fransızlar | haklı olarak kendi şampiyonları Marcel Thil'i dünya şampiyo- nu addetmekte idiler. Amerikalılar da o sikletin cihan şampi- yonluğuna lâyık boksörün Freddie Steele olduğu kanaatini 1s- rarla muhafaza ediyorlardı. Geçende Pariste yapılan dünya orta siklet şampiyonluğunu ortaya koyan maçta Fransizlarin şampi- yonu Marcel Thil Kanadalı rakibi- ne, hakem heyetinin acaip bir ka rariyle g“lip sayıldıysa da, Fran- sız boksörü maçı kaybed. bafaza ettiği bir şampiyonluğu ta- şımak İstemedi, Ve bokstan çekil. diğini İlân etti. Bu suretle Avru- palılar orta siklet dünya şampiyon- Yuğunun kendilerinde olmadığını kabul etmek mecburiyetinde kaldı- lar. Vasat siklet dünya şampiyonlü- ğuna Amerikalılarca lâyik görülen ve hakiki şampiyon addolunan Freddie Steele en tehlikeli rakibi Babe Risko ile Nevyorkta yaptığı 25 devrelik bir müsabakayı kaza- narak şampiyonluğa hakikaten lâ- yik olduğunu bir daha isbat etmiş- tir. Şimdi Amerikalılar, Fransız şam piyonu İle Pariste dövüşen Kana- delı Lou Broviblard ile Amerikalı Freddie Steele'i karşılaştırarak or- ta sikletin dünya şampiyonluğu hakkındaki tereddütleri tamamen ortadan kaldırmak istiyorlar, Dünyanm en İyi orta siklet bok- sörleri olduklarını maçlariyle gös- teren Amerikalı ile Kanadalmm karşılaşması ilkbaharda Nevyork- ta yapılacaktır. Güreş ve Boks Maçları Beşiktaş Halkevi spor komitesi tarafmdan kidemsiz amatörler ara» sında tertip edilen güreş ve boks müsabakalarına bu akşam saat 20 de Beşiktaş Jimnastik klübü s1- Jonlarında devam edilecektir. rek mu- * ramak gibi bir halaya düşmüş o- lüyor. Bu gibi hatalar bir takimin hayatında bir sene fark yapar. ç forvetliği en iyi kavrıya- İ cak kabiliyette olan Eşfak ta az kala yan haflığa feda edili- vendn Rereket versin, bu son maç- ta onun İlerde o - luşuyla Galatasa - ray müdafaasının daha rahat ettiği l ve hücum hattının daha iyi işlediği gö züktü de Eşfak ka- zanıldı. Ya bu bayram maçlarnayni Fene- re karşioynanma saydı ne olacak - ta? ” Vakia” “Kömşu - Muh'laVUĞE, kom - güya: horoz görünür” gibi bir süz vardır, Bu darbımeselin; *'yazaca- ım gençler için yeri'yoktur: Eliniz de olan istidatlardan; bir Hâşim, te: bir Eşfak, bir Salimin yerleri iyi in. tihap'edilmek şartile şleri az bu- lunur gençler olduğunâ"'ekiin olu- nuz. “Onları gedik dörlurmak üze» te kıymayıp takımın diğer eksikle- rini “evel Allah, sonra gayret” sis- TAN teminde oynamıyanlarla tamamlar- sanız gelecek seneki Galatasaray takımı daha kuvvetli olur. Aksi takdirde işiniz yine “gayret dayıya kalır” dostlarım... * Dünya Orta sıklet dünya Tomliybaloğuna lâyık olduğunu İspot eden Amerikalı | Freddie Steble RÜSTEMİN DESTANI (Burhan Felek)in hazırla» dığı müsabakeli bir spor hi- köyesidir. 2 Morfta bu sü- tunlarda okuyacaksınız. İstanbul ve İzmir Futbol Ajanları Ankara, (Tan muhabiri den) — Istanbul ve İzmir ftubol ajanları, salı günü akşamı burada yapılacak milli küme görüşmesinde bulunmak üzere Ankaraya davet e- dilmişlerdir. Almanya ile iktısadi münasebet- lerimiz için ciddi tedbir alınıyor (Başı 1 inetde) Herkes şu noktada birleşi- yor ki, Türkiye ile Almanya- nın iktisadi bünyeleri biribi- rini ikmal edecek yoldadır. Bizim ham maddelerimiz için Al. manyada hudutsuz bir mahreç var. dır. Diğer taraftan biz de uzun sene. ler Alman mamul mallara iyi bir müşteri olabiliriz. Fakat bu yolda bir münasebe- tin iki tar, i devamlı bir inkişaf geçirm, bugüne kadar elde e rübeleri gözönüne getirmeğe ve alınan derslerden tam bir surette istifade etmeğe ihtiyaç vardır. Son seneler içinde Almanların Türk mallarına gittikçe fazla rağbet gös- terd'klerini gördük. Malmı kim sat. mak istemez. Biz de Almanlara hatır- lı bir müşteri müamelesi ettik. Hele majlarımıza dünya piyasasmdan yük. sek fiyatlar vermeleri pek hoşumuza gitti. Fakat günler geçtikçe işin mahzur- lu tarafları birer birer meydana çık- mıya başladı. Çeşit, çeşit mark Türk — Alman klering mukavele- si mucibince takas muamelesi iki ta- rafm milli parası üzerinden cereyan eder. Hesaplarda tatbik edilecek kurs ta iki tarafın Devlet Bankasının kur- sudur. Halbuki Rayişbankın resmi kursu bir Türk lirasına mukabil 1,80 ilâ 1,90 marktır. Böyle bir mark ise yalnız kâğıt Üzerinde mevcuttur. Al manyada muhtelif maksatlar için türlü türlü marklar ihdas edilmiştir. Bunlardan bazıları markm Almanya. | iştira kudretini temsil e- kat resmi mark iştira kudreti ölçüsü olarak katiyyen mâna ifade etmez. .Türk piyasasında başka olıcılar Bu cihetle Almanlarm bazı mallarımız için dünya piyasa- sından biraz fazla para verir gibi görünmeleri ancak zâhiri bir faydadır. Almanlar bize aldıkları mal mukabilinde lira başma 1,80 veya 1,90 üzerinden mark ve. riyorlar. Bu markın iştira kud- reti pek çok inmiş olduğu için memleketimizin eline geçen para dünya piyasası fiyatların. dan fazla değildir. Hakikatte « bundan çok noksandır. Biz AH man malını, hesabımıza yatırı- lan iştira kudreti düşük mark- la satın aldığımız için her şeyi pahalıya alıyoruz. Gerek Türk müstehliki ve gerek hükümet Alman kleringinin hâkim va» ziyeti dolayısile Alman malını âdeta inhisar şeklinde alıyor ve kalite üzerinde ısrar edeme- | İde tutmak lâzımdır ki Almanvays ve meksizin bu mallara dünya Pi- yasasından kat kat yüksek be- del ödüyor. Almanlar bir taşla dört kuş vuruyorlar: a — Kendi mallarını rakip- sizce çok pahalıya satıyorlar. b — Fiyat farkından olan istifadeleri dolayısile (bizim malımızı yok pahasına alıyor- lar. & — Piyasamızda ne mal varsa başka rakiplerin alamı - yacağı fiyata kapatıyor lar. Sonra bizim malımızı daha ucuz bir fiyata müşterilerimize kendileri yorlar. Bize ge lecek dövizi böylece kendi ka- salarına indiriyorlar. d — Bugünkü dünyanın her tarafında ham eşyaya talep vardır. Almanlar bundan isi fade ederek bizim bütün mü: terilerimizi ve mahreçlerimi ele alıyorlar. Bir piyasa ile iş görmek bir itiyat meselesi ol- duğu için eski müşterilerimiz yavaş yavaş bizimle iş görmek itiyadını kaybediyorlar. 4 — İşin acı bir siyasi tara- fı vardır. Bizim hariçle bütün temaslarımız kapanmca ve ik- tısadi münasebetlerimiz yal nız Almanya vasttasile cere- gü Türk, AL yan edince memleket iktısadi istiklâlini kaybetmiş ve tama- mile Almanyanın vasıtalığına bağlanmış bir hale düşmüş olur. Alınan tecrübelerin netices'ne göre vaziyet düzelmezse iş şura- ya varabilir; Almanya bir taraftan müstem- leke, müstemleke diye bağırır. ken Türkiyede ve Balkanlarda öy- le bir vaziyet kurmuş oluyor ki, bir sınai memleketin müstemleke- den bekled ği bütün inhisar şari- larını camidir. Fakat uzak, uzak müstemlekelerin masraf ve kül- fetlerinden âzadedir. Bize gelecek dövirler Bu sene piyasamızda çok dikkate değer vaziyetler olmuştur. Almany& İzmir piyasasından on yedi milyon Li. rahk tütün almıştır ki bunun bir kıs. mı yalnız Holandada, diğer kısmı yal- niz Amerikada geçen bir maldır. Böy. leve Holanda, piyasamızdan alacağı tütünü daha ucuz bir fiyatla Alman. Ya vasıtasile almış, diğer taraftan Ho landa parası burada birikmiş, Holan- da kleringi işlemez bir hale gelmiştir. | Amerikaya gölihüe» Amerikaya Bizim ? satacağımız tütün Almanya vaarlasi. | le satılmış, dolarları Almanyaya git. miştir. Bundan başka senelerden beri bizden tütün alan Amerika sirketleri, kendi memleketlerinde Türk tütünü- nü Almanya vasrtasile daha ucuza te. darik edecekler ve yavaş yavaş piya. samızdan el'çekmiye mecbur olacak- lardır. Yapağı ihracatındaki zoror Bü sene Amerika piyasamızdan bi. yük miktarda yapağı alacak iken Al. man firmaları son dakikada araya girmiş ve bir, iki kuruş fazlasına ma- lı kapatmışlardır. Ayni mal hiç şüp - hesiz Almanya vesrtasile Amerikaya #atılmış, dövizi oraya gitmiş, mem: ketimiz hesabına da Almanyada çi rük bir mark hesabi açılmıştır. Avusturya ve eskiden beri müşte- rimiz olan diğer bazı memleketler! vardır ki bize mal satamıyorlar. çün- | şısındadır. Muvakkat bir iktısadi büh| ran bile göze almak lâzım gelsğ bu meselenin kökünden halledğmeği mut Bir tarafta memleketin ve isuklâh bulunduğu a İle olan iktisadi mü masebetimizi düzeltmek hususunda gö 2 alınmıyacak hiç bir tedbir ve im - kâr tasavvur edilemez. Çok şükür ki mart pazartesine bırakmıştır. Suriyeden gelen haberler, bugün ayni tahrikçi havanın. hâkim old: yaklaşan ve mukadder olan iştikili baltalamak hayalinin hâlâ yaşı göstermektedir. Suriye Başvekil ve Dış Bakan“ beyanatı, bu zihniyetin bariz BÖ delili olarak telâkki ediliyor lardır. Bu yola da Konseyin kari hiçe sayarak ve sanki halen topl” makta olan mütehassıslar heyetin Kararlaşmış istiklâi sayı ve statüyü hazırlamak için de istiklâl veya Suriyeye ilhakı korU şulacakmış gibi bir vaziyet taki“ mak... "nn ki beyanat, Ankarada bu zihniyeti açık bir ifadesbplarak telâkki yor. sadan borç para alarak silâhlanmi” kararında olan Vatanilerin bugün P yola sapmaları ve bir taraftan ö Hatayda tazyik siyasetine devam #“ meleri, son kozlarının oynandığı his sini vermektedir Zzâkereleri büy siyetle takip naat, anayasanm ve statünün anes bugün bütün ham mallarm para etti- Bi bir devirde bulunuyoruz. Dünya pi yasası fiyatlarma satmıya razı olduk- tan sonra müşteri bulmıyacak malı. mız yoktur. Şunu da dalma göz önün- tiee itibarile dünya piyasasmdan çok noksanma, mark mukabilinde mal sat tiğrmiz için dünya piyasası fiyatlerı- na döviz mukabilinde mal satmak kat İyyen zarar değildir. Müsa't bir devre Meselenin diğer bir müsait tarafı! da mahsulümüzüün tamamile satıldığı Ve yeni mahsulün pazara çıkmasma #peyce vakit olduğu bir devrede bu - lunmamızdır. Bunun için esaslı tedbir ler almıya vaziyet müsaittir. Almanlarla o münasebetlerimizin düzelme yolları basit ve aşikârdır: 1 — İki memleket arasmdaki münasebet ancak Iktısadi olmalı, hiç bir siyasi nüfuz iddiasına mey. dan bırakmamalıdır, 2 — Türk eşyasınm bedeli için! Rayişbankın resmi kursu kabul e. | dilmiyerek markın Almanyadaki iştira kudretine muvafık bir kurs tesbit edilmeli ve bu kurs vakit vakit değişmelidir. 3 — Almanyanm bizim müşteri- lerimize mal satarak dövizini ken- di alması şeklindeki gayritabii va- ziyetin tamamile önüne geçilmeli ve Türkiye müsterilerile ve mah. reçlerile doğrudan doğruya temas ederek araya vasıta diye başka bir memleketin girmesine meydan bi - rakmamalıdır . Bu son nokta yalnız bir döviz me selesinden ibaret değildir. En esaslı Kamutay fevkalâde olarak toplanti)* disesinde niye hâdiseleri dolayısile, tevkif edi” dür, delerde bulunanlar hâkim tarafndi? hakarete maruz kalmakta ve şehi leri kabul edilmemektedi yor ki bu meseleyi büyük bir hassa yetle ele almıştır. Eğer Almanlar” iktisadi alış veriş ise iki hükümet * tısadi menfaatlerimizin ve iktisadi istiklâlimizin bir icabıdır. ruh içinde ile Hükümetimizin son tedbiri gösteri. | neticeler vereceğine şüphe etmiyoru” ye 21.2.0987 f e B'r gazeteye tuhaf beyanatfa ek nan Suriye Başvekili Cemil Mürdü” Hatay Görüşmesi (Başı 1 incide) ni bir hafta kadar talik ederek Yine Tahrik Ankara, 26 XTan Muhabirinden)” ağ” mu ve Hatayın anayasası ve statifi şülmiye başlandığı bugünle” La Tribün de Nasyon gazetesin” Vataniler, yeni bir yol tutturmuf lin vetskası La Tribün da Masenn m Dün hiçbir şey yapamazlarsa, Fr#9 Ankarada Cenevrede cenup mü * bir dikkat ve has” yor. Buradaki kararlaşmış olan tam istiklâl pı bi üstünde kurulabileceği merkezi * dedir, Eğer müzakerelerin şekli, bu çef* cevenin dışma çıkacak olursa, KARİ kararlar almak üzere hükümet, def” hal tedbirler alacak ve icap çağrılacaktır. Nihayet Pransanm biz bir müşkü lâtla elde edilen ve çok vazıh olan 4 laşmayı yine Suriyenin ve kendir” müttefiki olarak, bir takım sergi zeştçiler tarafından gelen tahrikleri# bozmıyacağı anlaşılıyor. Reyhaniye, 26 (Hususi) — Ref haniyede Türklerin evlerin günde 3” 4 defa arandığı halde diğer unsur” ra azami serbesti verilmektedir. B” unsurlar, siyasi ve içtimai faaliyeti re istedikleri gibi devam imi maliktirler. Bilhassa Reyhaniye kalı gayri Türkler, men serbest bırskılmışlardır. Adalet Hokkabazlığı Reyhaniye, 26 (Hususi) — Reyh*” len Türklerin muhakemesi hâlâ başl!” mamıştır, Sulh hâkimi heniz miktsf* 100 geçen ve sureti mahsusada Af tırılan şahitleri dinlemekle meşgul “ Bu şahitlerden Türkler lehine 1 arzusu umumi prensipler dairesind? rasmdaki müzakerelerin dostane bi iyeceğine ve mi

Bu sayıdan diğer sayfalar: