16 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

16 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Mahkermelerde - Çocuğunu sokağa bırakan bir kadın mahkemede Asliye Dördüncü Ceza mahkemesi, dün yine bir sokağa çocuk bırakma davasına başladı. Polis, yemenisi ve renkli yün çoraplar bulunan çekingen bir genç kadın geçirdi. Reisin ilk kanuni suallerini titrek bir sesle karşıladı — Adım Binnaz, babamın adı Ali Osman, anamınki de Şerife. Taşköprünün Tepedelen köyündenim. İki ay evvel İstanbula gel- Dün keşif dim. Reis davanın mevzuuna ge- çerek sordu: ,-> Dün gece yangın yerinde bir küçük çocuk bulmuşlar. Bu çocuk kimin? Binnaz, gözyaşlarımı kırmızı mendiline içirerek ölgün bir sesle bir şeyler mırıldanmıya başladı. > Fakat sesini mahkeme heyetine İşittiremiyordu. Reis onu önüne ka - dar çağırdı ve dinledi : — Köyümde bir gece odamda ya - tayordum. Halamm oğlu kapımı zor - yarak içeriye girdi, gebe kalmış - tım. Sonra beni nikâhlamadı. Ben muhitimde esrkılmıya başladım. Her - kes bana fena gözle bakıyordu. İs - tanbula gideyim de bir hastanede do. ururum. Çocuğumu bir yere veririm. Kendim de bir iş bulur ve bu suretle İlâlemin kötü nazarından kurtulurum, dedim. İki ay evvel buraya geldim. Kumkapıda Arayıcı sokağında 21 numarak evde oturan bir adamla ni. ganlandım. Geçen hafta, bugün yani pazartesi günü Haseki hastanesine ittim. Orada bir kız çocuğu doğur - dum. Dün beni hastaneden çıkardı - Jar, Eve geldim, Nişanlım çocuğumu #stemedi, Ben de onu uyuttum. Bir kömür bezine sardım. Yangm yerine götürüp bıraktım. Üstüne de bir eski gaz tenekemi kapadım ve oradan ayrıldım. Evime geldim. Yattım. — Saat kaçta bıraktın! — Gece saat 7,5 — 8 aralarında, — Neye sokağa bıraktım, Darü suçlu yerine ayağında Anadolu yapıldı Müddeiumum! muavini Fehmi, dün sabah yanmda seyrüsefer mühendisi Yakup, şirket mümessili Sezsi, iki polis ve komiserle beraber şahitler olduğu halde Şehzadebaşmda Ferah sineması önünde evvelki gün Veli ismindeki çocuğun bacaklarmı kes - mek suretiyle ölümüne sebep olan tramvayın tecrübesini yapmıştır. Po. lis, vatman kâmil ve iki biletçiyi ke. faletle tahliye etmiştir. Keşif rapor - ları henüz verilmediği için tahkikst bitirilememiştir | Bir Hakaret Davası Dün asliye üçüncü ceza mahkeme. sinde Beyoğlu kaymakamı Bay Da - nişi tahirir ettiği iddia edilen Sait Paşa zade Vehbinin mahkemesine devam edildi. Müddelumumi Feridun, suçun s8 -| bit olduğunu söyliyerek Vehbinin ce-| zalandırılmasmı “istedi. Muhakeme müdafaa için başka bir güne bira - kıldı . Bir Sahtekârlık Davası Bazı icra memurlarının mühürleri, ni ve imzalarını taklit ederek bazı emlâki sattıkları ve bazılarmı da ipo- tek ettirmek üzerelerken yakalanan! duğunu sormuş. TAN Malatyada Karışık bir irtikâp davası Dün asliye üçüncü ceza mahkeme. kadar çok samimi bir şekilde devam sı bitirildi. Suçlu yerinde mevkuf ola. menni ederiz rak Şaban İsminde bir gençle Hulüsi| isminde bir zabrtai belediye memuru vardı. Müddelumumi Feridun uzun bir iddia ile tecziyelerini istediği bu suçlulara isnat edilen suç şu idi: Şaban, ağustosun 23 Üncü günü Beyoğlunda kunduracı Hayığm dük . kânma gitmiş ve karısına ayakkabı yaptırmak Üzere onu evine davet et.| miştir. Hayık saat yirmi de Taksimde| Alinin kahvehanesi önünde Şebanla karşılaşmış, selâmlaşmışlar. Şaban elinde tuttuğu bir kese kâğıdmı ciga- rasmı yakmak bahanesiyle Hayığa vermiş ve biraz sonrada belediye! ,- polisi Hulüsi yunlarma gelerek he. men kese kâğılmı Hayığın elinden al mış ve “bunun içinde eroin bulundu. ğunu haber verdiler. Buyurun kara. hu için 22 Mart Pazartesi gi öğle kola.,, demiş. namazını müteakip Teşvikiye cami- Kese kâğıdınm üstünde soğan Ve) inde mevlüd okutturulacaktır. altında da un varmış. Hayık bu bek. lenmiyen tesadüften ürkmüş ve Sa -| Gülhane Müsamereleri banın kulağına yavaşça içinde ne ol.) Gülhane sihhi müsamereleri cuma günü saat (17,5) ta Prof. Lütfi Aksu Şaban da “eroin vardı, yandık,, de-| riyasetinde yapılmıştır. miş ve böylece karakola gitmişler. i Pole Tülüsü elindeki e e sr? Mari-sismi eenehisi! Prof Sa. 'aver, komiser, Fikrinin yanına girmiş, SON.) yide giğilizi: Dr. Esat, i SHİRLEY JOHN filminde Mevlüd Tahran büyük elçimiz Bay Akaygenin kızı Jale Akaygenin ru- Enis Bayan Süreyya Sırmay İle yüzbaşı Salt Özbudağm düğünleri bu bafta Malatyada Askeri gazinoda bir çok davetliler huzuriyle icra edilmistir. sinde çok karışık bir irtikâp dava. | Saat 20 du alay komutanı Talât İlbaş tarafından açılan toplantı sabaha m m aaa Büyük maşukaların tahayyül; ettikleri tip ile Holiwud zarafet kraliçesi ROCHELLE arasında olduğu halde bu Perşembe akşamından itibaren büyüklerin beyenecekleri ve küçüklerin sevecekleri Kıvırcık Baş 3 A R A Y sinemasında görünecektir. e — RA Bugünkü progra” İstanbul: Öğle neşriyatı; 12.20 kisi; 12.90 Havadis; 13.05 meytiyatı; 14 Son. Akşam neşriyatı: 18.30 Pliklia bei sikisi; 19.30 Eminönü emye neyi e bir düğün Türk, m Pate pi munikisi ve halk şark Rıza tarafından arapça söylevi Kâmil ve arkadaşları tarafından 7 sikisi ve hali şarkıları, sant AYAİ, gedir 5 Alan iyatromu operet kısmı (8 (Lüküs hayat) birinci perdesi; 221 ve borsa haberleri ve ertesi günü "erek mı; 22.30 Plâkla sololar, opers “* parçaları; 23 Son. Günün program özü Senfonik Konserler: 21.05 Prag: Çek filharmenisi rr List, Musrargeki va); 21.30 BUN bencu'nun idaresinde senfonik KO, 4 Halif Konserler: o” 1310 Bükraşı Romen bark mas > Romen o Bükreş: Eğlenceli plâklar; ii Kora konseri; 18.15 Varşova: GS etmiştir. Yeni evlilere saadetler t8. TEMPLE BOLES HUDSON Ha isi Şrr iyano, kı; 23 Varşova; konseri, (İsviçre Yadronundan naki)! 35 Budapeşte: Çigan munikisi; Operalar, Operetler: 20.20 Varşova: “Marayka Poytavkâr rası, Oda Musikisi: op” 20.10 Viyana: Oda musikisi; Resitaller:; 18.40 Viyana: Max Reger'in eserlerini piyano konseri; 19.15 Bratislava: Piya? titali; İstanbul ikinci iflâs memurluğun- dan: Müflis Oskar Cilâciyanın masa- sına kayd olunan Hazinenin alacağı hakkında İstanbul Muhakemat Mü - dürlüğü vasıtasile Masaya gönderi - len 21-11937 tarih ve 5/1473 No. lu 2015 Paris P.T.T: O Viyolifaş al Bükre” z 1815 Roma; 20 Hamburg; 21.25 vizesi tetkerude yazılı ve Köebi katiyet o; (2020 Je03 Varyoru; 24 Viyana Gi den vergi olarak gösterilen 460 lira|ŞEHIR TİYATROSU DRAM KIS 43 kuruşun 5 nci sıraya kayd ve ka- aj Bu akşam si bulüne ve sıra defterinin olsuretle N 2030 da düzeltilmesine iflâs idaresince ka - , 0 MIT a AİLE nl a “NUMAN m eniste (31023) Türkçeye çeviref Halit Fahri KAYIP — Darülfünun Fen Fakül- cezeye versen olmaz mıydı? — Ne yapayım, bayım. Kimsesiz. dim. Bana bir skıl öğreten olmadı. Çocuğumu bırakmasam sokükta ve ve tevkif olunan eski icra memuru Kadri ile arkadaşı Ağop. Hasan ve Karlonun tahkikatı ilerlemiştir. Dün de bakkâk İsmail Hakkı çağırtılarak nin kulağına bir şey söyledikten son. ra dışarı çıkmış ve Hayığa ça meseleyi hallettim, yanında kaç ira varsa ver, ihtisas mahkemelerinde sürünmiyelim.,, demiş. ra da Şebân içeriye girerek Hulül. - 3 — Sağ hüveyzada müteaddit taş olduğu halde kilyede hiçbir tegeyyür yapmıyan bir vaka: Dr. Bürhan, 4 — Kanati şevki dahilindeki ta - tesinden 328 tarihinde aldığım tas - diknamemi zayi eyledim. Yenisini çı karacağımdan eskisinin hükmü yok- TAN ABONE BEDELİ aç kalacaktım. Bir lokma ekmeğin hatırı için bunu yaptım. Aklım o ka. darma ermedi. Ne yapayım? — Pek iyi, şimdi çocuğun nerede? — Gece Darülâcezeye götürmüş - ler... Bundan sonra hâkim Kumkapı po.! imzaları ve yazıları tetkik ettirilmiş. tir. İş yakmda mahkemeye #ksede - cektir , nm itirafmı tekrarladılar. Mahkeme, çocuğun sıhhatine ve vilcuduna bir fenalık arız olup olma. dığınm ve bıraktığı yerin vaziyetini | Hayık cebindeki 410 lirayı Şaba - tiye felci: Dr. Necmi, na vermiş. Ve sonra da dışarı çık - mışlar. Şaban polise 110 lira verdi.) 5— Şebekiye dekolmanı: Prof, Ni ğini söylemiş ve mütebaki 300 lirasını yazi İsmet tarafından arzolunmuş kendisine iade etmiştir. tur. Suçlular, bu iddiayı reddettiler. Prof. Abdülkadir Noyan, Murat ve Dava, müdafaa yapilmak Üzere tehir) Nazım Şakir münakaşaya iştirak et- banct kurşunu dolayısile etrafı süf- | tur. Ali Celâli a Türkiye Ecnebi KAYIP — 925 senesi erkek mual- kn 28 li lim mektebinde açılan muallim kur. Yi 6 Ay ri . sunden aldığım şahadetnamemi kâ- 0) a e 150. lAy 100 » yıp ettim. Yenisini çıkaracağımdan Milletlerarası Posta | ittihad eskisinin hükmü yoktur, Sultanah -| (dahil olmıyan memleketler için 16.9. 33 liradır. met Akbıyık oyuncu sokak No, 28 Melâhat Yakal Hslerinden Necati ile Burhanı şahit olarak , Onlar da en kadı. Bu sırada Çopur Emine ile karşımdaki genç ara. smdaki görüşme bir münakaşa şeklini almış. Iki işçi biribirlerini dürtüyorlar. — Iş kavgaya dökülüyor. Emine yine dayak Yi. yecek galibat, Emine ile konuşan, delikanlı kısa boylu bir şey, hem Emineden biraz da genç olacak, Bir işçi kadın yanmdakine: — Aman Yarabbi kardeş nesine bu kadının bu muhabbet! Anlamadım. Surata bak., Bir avuç leblebi atsam birisi yere düşmiyecek!., Öteki cevap veriyor: — Hem de ne pasaklı şey!, — Oğlan kara sevâeya uğramış, herhalde.. — Para veriyordur canım. — Ne parası kadının kazancı malüm günde kırk kuruş tutmaz. Çopur Emine ile yanmdaki genç arasındaki ko- nuşma gitgide daha yüksek sesle oluyor: — Arabacı Salihle görüşme dememiş miydim sa. na? — Nasri görüşmezdim yahu! Bize faizle para vermişti diyorum. Faizi istemiye geldi. — Onunla beraber ahırda işin neydi? Faizi ahır- ğa mı verdin? — Mira be gülüm!. Bağırma Allahaşkına. Çopur Emine sesini yavaşlatarak bir şeyler söy. Müyor: — Görmüşler seni.. Görmüşler onunla... Şahit ge tireceğim. — Kitaba el basarım. Ahırda gördük diyenler ya. Tancıdır. — Ben senin eğlencen değilim kahbe ben senin eğlencen değilim.. Ve müthiş bir küfür savuruyor. Demindenberi onu teskine çalışan Eminenin arkadaşları karşısın- da işittiği bu küfür kanmı herhalde başma sıçrattı. Bir elini kalçasına dayıyor ve çiçek bozuğunun en ufak bir noktasmı bile esirgemediği yüzünü ona doğru kaldırıyor: — Sus diyor, yine başlama elâlemin ağzı armut devşirmiyor, sen başlarsan ben de başlarım... Fakat tehdidi beyhude yere savurmuş oluyor. Cünkü bir tokatla sersemliye. tetkik için muhakemeyi talik etti mişlerdir. No. 5 Ve eliyle yüzünü tutarak acı, aI bağırıyor. Sabriye korku ile: — Ben bu herifin bakışmı hiç beğenmiyorum di- yor. Bu Emine de Raşel gibi bir kama altında gide- cek bizi şahitliğe yazmasınlar yine, gel içeri gire. lim. Oturan ameleler arasında bir kıpırdanış oluyor smma kimse şimdi sonsuz bir hiddetle genç kadı. nm Üstüne saldırmış olan kısa boylu adama mâni olmıya çabalamıyorlar. Iki erkek biribirine saldırdığı zaman ayırmıya teşebbüs edenler çok olur amma bir erkek kadınını döverken müdahale etmek adeta onlara adabı mu- aşerete sığmaz bir şey gibi geliyor. Kısa boylu adam Eminenin saçlarına parmakla. rını dolamış bu başı durmadan duvara çarpıyor, ve tokatlıyor: — Kahbe seni!.. — Can kurtaran yok mu öldürüyor herif beni. — Dur o arabacı Salihin de canını yakacağım, Ve kadınım başma şiddetli bir yumruk iniyor. Birden Nazlı yerinden sıçrar gibi ayağa kalkıyor, ve ceylân gibi yumuşak koşuşu ile onlarm yanına yaklaşıyor. — Hey arkadaş. Çekil bakalım buradan kabada. yılığın yeri burası değil. Kadını işinden kovdura. caksın be!.. Yere eğiliyor. Yerden kocaman bir taş alıyor: — Kafann fırlatırım it bırak kadımı!. Yüzü kıpkırmızı olmuş saçları yaptığı hareket- lerin tesiriyle uçuşuyor. Onun müdahalesini gören erkeklerde bir hareket oluyor içlerinden yaşlıları: ksdmı kovduracaksm işinden; ve onun kollarından Yazan: SUAT DERVİŞ yakalıyarak geriye çekiyorlar. Şimdi ellerini yüzüne kapamış olan Emine hün- gür, hüngür ağlıyor: — Haydi gel., Gel.. Gir içeri, Ağlıyor amma içeri girmek istemiyor. Belli ki dayağını da yese, işinden de kovulsa onunla anlaş. mak onu kaybetmemek en büyük maksadı. — Geberteceğim seni. — Vallahi ben Salihin ahırma igirmedim, Söyli. yenlerin Allah bin bir belâsını versin, sürüm sürüm sürünsünler benim arabacı Salihle ne alâkam var. Mtira ediyorlar bana, — Kahbelik senin damarlarmda. — Benim ne fenalığımı gördün? — Daha ne fenalığını göreyim senin. — Sus, Kardeşim sus. — Ne yapıyorum. Benden şikâyetin nedir? Ben hayatımı annemle kardeşime vakfetmişim, köpek gibi çalışmaktan başka ne suçum var. — Sus Allahaşkına kardeş adam pek celallan- mış maraza büyüyecek. Çopur Emine hep onunla anlaşmak istiyor: — Istemiyorsan beni o başka, eğer benden bik . tmsa bir diyeceğim yok... Amma o zaman da dün. yamı bana zindan etme açıkça fikrini söyle. Eğer hâlâ gözün bende ise Allahtan korkmaz, ne ister. sin benden; sağın, solun iftirasma ne İnanirsin? — Sus karı, bugün elimden kan çıkacak. Erkekler onu kollarmdan tutarak uzaklaştırırken kadınlar Emineye, — Sus Allahaşkma diye tekrarlıyor adamm göz. lerini görmüyor musun, kan çanağı gibi. Emineyi âdeta s#lrlikliyerek fabrikadan içeri 80 - karlarken, makinist çırağı Namık beyaz gömlekli, gümüşi pantalonlu delikanlıya iyaklaşıyor. vilp gidişi bir daha dönmeyişi oluyor. (Arkası “8 Ben sana bir şey söyliyeyim mi arkadaş, dö” yor çok fena yaptın! Bu kapının önünde çıkardığı? marazann üçüncüsüdür. Kadm ekmeğinden olaca$ * . Li Tiz bir düdük ötliyor.. Güneşin altma ince ve “ zun bir yılan gibi uzanmış olan fabrika binssrsi” kalkmış bir yılan başına benziven bacası bir ys” ıslığı gibi acı, acı ötüyor. — Haydi işbaşı.. Haydi.. Çakır Adviye kaldırımm Üstüne oturttuğu zarm dizlerine kardeşini oturturken: — Kımıldama buradan diye tenbih ediyor, Bira” dan çıkar çocuğu emziririm. Biraz evvel geçen hâdisenin tesiriyle sinirli ol? ameleler yerlerden kalkıyorlar. Ve düdük çalmen* kadar gülen, söyliyen, kavga eden ağlıyan veya 9” vinenlerin hepsi ferdi hüviyetlerini orada terk! fe Makineden bir parça olmak üzere fabrika kanısl” dan içeri giriyorlar. gile Makineler işlemiye başladı. Yağlı kayışlar df” leri, dişliler tezgâhları peşlerine taktılar, Iş başladı. 1ş başlar başlamaz atölyeye birisi girdi Galiba idare kâtibi... Süleyman ustaya yaklaştı. Ona bir şeyler itiyor, Ustabaşı başıyle “Peki, işareti yaptı. Fakat yüzü afin çizgilerinde kuvvetli bir can sıkmtımı beliriyö”” Eminenin yanma gidiyor, eğiliyor Emineye hir ler söylüyor. y E Eminenin çalıştığı tezgâh birdenbire duruyor. minenin vücudu doğruluyor. Gözlerinin içinde ©” hiş bir korku hissedenlerin perişan bakışı var.. Alçak bir sesle ustabaşıya bir şeyler söylüyor” O “ben karışmam,, der gibi kaşlarını kaldır" başmı yana çeviriyor. Omuzlarmı silkiyor, 0 Çopur Emine başmı eğiyor, Ve titriyen adımlı! atölyenin kapısma doğru ie * Müdüriyete giden Emine bir daha dönmüyor ogün akşama kadar onun tezgâhı işlemiyor ve ye günün atölyede en son hâdisesi de işte onun © 3 sö”

Bu sayıdan diğer sayfalar: