30 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

30 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DAYANDIĞINI n sene kadar oluyor. İlk Cihan İktısadi Konfe- ransı Cenevrede toplanmıştı. Uzun müzakerelerden sonra aşağı yukarı şöyle bir karara varmıştı: ! "Gümrük bmlerinin yök- seltilmesine nihayet vermek ve kat'i bir azimle yeni bir yol tutmak zamanı gelmiştir.,, Halbuki o zamandanberi dünyanm TAN DÜNYANIN sıcaklığı İleri sür- | her yerinde bu akılıca tavsiyenin tamamiyle aksi yapılmıştır. Bugün miiletlerarasına mal alış verişine ait engelleri 1927 seviyesine indirebi- sek ne kadar ferah duyacağız! Hepi- mize şu duygu gelecek ki tam bir ti- caret serbestisine kavuşulmuştur! Londrada toplanan cihan konfe - ransı da menfi neticeler verdi, Ara- muzda bedbinler çoktur. Bunlar, mik ietlerarası münasebetlerin makul &- saslara dönmesinden ümidi kesmiş - lerdir. Böyle bir bedbirlik içinde AL man şairi Götenin Favstu gibi bağı” rıyorlar; Ümide lânet, inana lânet ve bilhassa sabra lânet!.,, Bizim Hollandada bir darbımese « limiz var; “Her gemi günün birinde bir limana varır. deriz. Bedbinlere bu darbrmeselle cevap vereceğim. endi kendine kâfi olmak ve harice ihtiyaç duymamak si- yaseti, bir memleketin maişet sevi - yesini mutlaka aşığı düşürür. Hal - buki bu seviyeyi yükseltmek arzu ve ihtiyacı, her insanın kalbinde mut - laka yer tutmuştur. Bu arzu ve ih- tiyacın günün birinde #endi kerdi - ni duyurmamasına İmkân yoktur. Acaba bu yolda bir cereyanm Uk alârietlerini ufukta görmüyor mu - yuz? Bence böyle alâmetler vardır Yazan: Dr. F. H. Fentener lara da sebep olabilir. O zaman mil. #ait mevkide olan memleketler, böy- İle bir mevkide olmıyanlarm lehine olarak bir takım yardımlar temin et- melidirler ki müsait mevkide olmr - yanlar bu sayede Iktısadi sistemleri- ni ayak üstünde tutmak imkânı bulsunlar, Çalışmak istiyen her millet, bu ça lışma için icap eden vasıtalara malik olsbülmelidir, Siyasi dostların lehine, dominyon- | Veziristanlı İpi Fakiri Veziristanlı İpi fakiri, Hindistan. daki ihtilâlin başına geçmiş bir lva imiş, Bir ihtlâlin başıma geçtiği için Api fakirini, General Franko gibi bir âsl zannetmeyin. Fakir 350 milyon Hintlinin milli kurtuluşu için, başımı koltuğunun altına ve aç sürünen bin- İerle esiri de yanına almış, asırlardan- beri yaşanan bir esaretin isyan bay- rağını ağıyor. Hindistan, 1600 senesindenberi Britanya İmparatorluğunun müstem- lekesidir. Hindistandaki servetin ilk istismar hakkını alan “Şarki Hindis- Van Vlissingen (ületler Arası Ticaret Odası Reisi) larm ve Sairenin lehine kayıtlar ve engeller konulacak olursa netice şü-| Her memleketin kendi | kendine kifayeti cereyanı kuvvetlen- dirilmiş ve milletlerarasında sulh ve huzur dairesinde bir işbiriliği ku- rulması imkân haricine çıkartmış 0- ütün iktisadi bakımdan dün - yanın mukadderatı her şey - Gen evvel iki memleketin tutacağı yola tâbidir: Amerika Birleşik Dev. letleri ve İngiltere... Bu Iki memleket, ticaret siayset- tan Kumpanyası, hukukunu muha- faza için arkasından İngiliz orduları- ni getirmiştir. O gün bugün Hindis- tan, İngiliz kralmın tacmdaki en par» lak elmastır. Büyük servetler, yerden mantar gibi türemis, İngiltere hazi- nelerine bir şelâle gibi hışır hışır ak. mıştır. Yerli Hintli, esir Hintli, altın v8 servet taşan toprağının. Üstünde taz ekmekle midesini uğusturmuştur. Bu çok eski tarihtenberi köylü, dere- beyi lordların, zengin fabrikatörlerin, tröstlerin hamiyetli köleleri gibi, &- saret zincirlerini şakırdatarak bugü" ne gelmiştir. . Hindistan, milli kurtuluşu için se. | lerini yakım bir zamanda birleştire - İnelerdir çarpışıyor. Gandi, silâhsız cek olurlarsa bundan bütün dünya için çok mühim neticeler çıkacak © Bu hususta halli icap edecek en / mühim meselelerden biri şu olacak - tır: Acaba hususi bir tercih sistemi yoliyle bir takım ticari münasebetle- ; bir Okyanus 1 her ticaret odası kendi ticaret ilemi temsil ettiği mümessllini bir » bütün dünya iktasadi 4İİİ, fi ile Melek timizin bu yolda te- ok Vardır. Hele bir tur tanbulu ancak böyle Sok kiymetli olur. rası sil heyetinin bu fikri Secirmesini dileriz. İyi ha- gİderlerse İstan. //4 # a li , | ve bunlar gayet kat'idir. Her memlekette salâhiyetli mev - kiler tutan devlet adanilarından bir , cihan iktisadi münasebetlerinin #mesine taraftar bulunuyorlar. Bunun zaruri olduğunu düşünenler temasa geçmek de.) 53Yıs1 gittikçe artıyor. Fakat bu kadarı kâfi mi? Bu mak- sada varmanın yolları hakkında da kat'i bi rkannate #ahip olmalarına ih- tiyaç vardır. İşte bu bakımdan dün. Ticaret Odasınm| ya bir yol ağzında bulunuyor. Ünyanm iktısadi münaseğet, lerinde hâkim roller oyn - zIZ İf her defa a İf ASKERLİKTE - SANAYİ Ni KURDUK ye 2 tin > Bükümeç nk etleri UTAN Muhabirin ” #skerlik kanunu. atan ça İdasine bir fikra ek-| Vermiştir. Kara, deniz, ez üre hazar ve sefer- > Meliyagç ie mühimmat, (teş t Ve sair ihtiyaçlarını tok 4, DAİ etmek ve az bir mas- Şıkarmak ve askeri fabri. mavaffak olmaları ümidi 5 yan mühim memleketlerden bir k; Senelerdenberi dünya- var, AŞI, İyilik limanı kongre-| ticaret hareketlerini mahpus bir hai, olsun toplantı yeri ol- de tutan zincirlerin kırılmasma sa - mimi surette taraftar bulunuyorlar. Amerika bu kanaatte bulunduğu . nu açıktan açığa ilân etmiştir. İa - giltere ve Fransa, cihan ticaretinde hareket serbestisine varmanın yul. larını araştırmağa, tanınmış ve kıy. metli bir iktısatçıyı memur etmişler. dir. Bu da, Belçika Bâşvekili B. Van Zeelând'dır. Oslo grubuna mensup olan hiikfmetler †kendi sahaların. da bu gayeyi tahakkuk ettirmek için Dr. Fentener filH “hareketlere geçmişlerdir. İşte bizi sevindiren alâmetler bun- lardır. Şu kadar var ki ben'kendi kendime şu suali soruyorum: — Ticaret serbestisine dünmeği samimi olarak istiyenler var.. Mü - kemmel., Fakat bu gibiler ayni 2 - manda şu mühim hakikati kavra * mışlar mıdır ki şimdiki vaziyetin devamlı bir surette iyileşmesi, her- kes için müsavi hak esasınm kabul edilmesine bağlıdır? uhtelif memleketlerin iktısa” di bünyesi hakkında malü - malımız vardır. Bunlar ne gibi İm- kânlar karşısında olduğurtu da bili yoruz. Umum! bir iktısadi siyasetin devamlı surette muvaffakiyet ka - zanması ve yerleşmesi için her mefhle kete, inkişafı, küllürü ve çalışma duygusu bakımdan hakkı olan YE gama seviyesini temin etmesi Jâzem- Tabii servet kaynakları ve nüfus için icap eden sahalar bakımından müsait bir mevkide olan veya olmi yan memleketler arasmdaki far, ———. ein ve ie örde san'atir ihtiyacını Nat mal maksadiyle | san'atkâr kula gate İstidatiı efrat çok MA ae müş ve bi maksatla A m hizmete tâbi bir “harp » kurulmuştur. Bu #mi- Sirat altı aylık talim ve > Piyade alaylarında gö- bn Bayı dan sonra mürettep ol- ha YE ank ta veya müessese. Tİ fabrikalara verilecek» —— Arazi Tahriri ie, © (TAN) — Maliye Ve- Mi Yür içinde srazi tah-! yat çı, esinin temini için bir | i arda yeniden tah kad mağ kürmıya karar ver. , viliyitlere gönder. 23 Nisan 1937 mereeeeseseseeeeeeaeeesaseeaeamesesae. Abdülhak Hâmide Gazel: Durmaz döner bu meygedenin câmı böyledir. Fecrile birleşir sonu, akşamı böyledir. Bitmiş mi, başlamış mı bilinmez teranesi; Ahenginin küşayişi ahkâmı böyledir. Her bezme böde, buse sunar, handeler döker; Sâkii şivekâri gül endamı böyledir. Fânusu köhneleşse de hep tazedir ziya; Efsane yüklü, kubbei in'amı böyledir. Çok defa mide, sine sıkar, baş bulandırır; İhsanı böyle, neş'esi, hengâmı böyledir. Yüz elli yıl da yok mu sızanlar bu peykede? Arttıkça, yük ağırlaşır, eyyamı böyledir. Durmaz, döner cihazı, içenler gider gelir, Yok başka söz. bu kıssanın encamı böyledir. NABEDİT tarihin bazı devirlerinde çok. fazla biz dereceye çıkabilir. O zaman ba farklar ziyasi gerginlikler doğurabi- diği gibi şu veya bu şekilde patlak - ri daha kesif ve daha geniş bir sevi yeye çıkarmağa mı çalışmalıyız, yok sa en ziyade müsaade gören devlet muamelesini umumileştirmek mi da- ha doğru bir yoldur? Kat'i karar vermek zamanı gelin- ce akıl tarafının galebe etmesini di - leriz. Hakiki sulh, yani iktmadi ba - kımdam devam edecek sulh ancak bu #üpetle dünya yüzünde kurulabilir ve çalışan insanlik since bu sayede çalışması mukabilinde hakkı olan mükâfata kavuşabilir. Zeyrekte Tamir Defterdarlık muhasebe direktörlü. ğü veznedarlarından Sadri Sözer ya. ziyar: “985 senesi gubat aymda İstanbul. da şuhüragelen firtma dolayisile Zey. rekte kâin Büyük kilise camiinin tg- tündeki kurşunlar uçmuş ve minare- sinin tepesi de kısmen yıkılmıştır. Minarenin bu perişan hali birkaç de- falar Evkaf müdürlüğüne bildirile - İrek emsali gibi bunun da tamiri is - tirham edilmiş ise de elyevm şimdiye kadar hiçbir netice almamadı. Cami kiliseden bozma ve asarmat- kadan olmak itibarile her an bir çok yabancının ziyaretgâhıdır.. Üstünün kurşunsuz ve açık olması dolayısile yağan yağmurlar, tamamile içeriye akmakta ve binnetice dahili de gün- den güne daha ziyade harabiyete yüz tutmaktadır. Asariatikadan olan ve ecnebilere karşı şu halile pek girkin | | bir manzara arzeden bu caminin de| bir an evvel tamiri hususunda alâks- darlarm dikkat nazarını celbetmenizi dilerim.,, . İzmitliler Soruyorlar İzmitli bi okuyucumuz yazıyor: “— İzmitte topu topu tek bir umu- mi helâ vardır. Fakat bu umumi he- lânım ne suyu, ne de ışığı vardır! Ka- İ pmun önline tavuk kümesi gibi bir kulübe yapılmış ve buraya bir adam da bekçi olarak konulmuştur. Eski konserve kutularma doldurulmuş su ile burası pek, amma pek çirkin ve geri bir manzara arzetmektedir. Sayımı, burada kat'iyyen sayılamı- yacak kadar çok olan benim gibi 0- kuyucular daima soruyorlar: Bu he- lâ ne zaman elektrik ve su yüzü gö- recek?,, OKUYUCU MEKTUPLARI e Muhtaç Cami Afyon Halkevi Müsamereleri Afyonda talebe Rüştü Kutman bi. ze gönderdiği mektupta şunları ya. mukavemetile, İngiliz emperyalizmi. nin betonarme kalesini yıkmıya çalı şıyor, Mili kongre, reis Nehru, sulh ve miisalemet içinde bu dünyanm en muhkem kalesini devirmeğe yelteni. yorlar. Milli kongre kahramanları ye. ni Esas Teşkilât kanununu reddede- rek istismar zincirlerini koparmak is çin nefesi tükenirken, İpi fakiri bir Wim kitabından değilse, tarihin tec- rübelerinden ders alarak esir ülkeles rin ancak kanla kurtulacağına inan yor, kılıç kuşanıyor. . Gandi mistik bir âlim, Nehru bir Oksford mezunu, İpi fakiri bir ümmi olabilir... Bu ihtilâl belki organize de- dildir, halk “kütlelerini arkasından ö belki bir çok ihtilâller gibi sönüp gidecektir. Fakat Hindis- tan “münakaşa, ve “müzakere, ile değil, ancak kütleye dayanan organi» 26 bir ihtilâl ile kurtulacaktır. MIM istiklâl mücadelesi olmasaydı, Tür. kiye de bugün bir müstemleke ola- caktı, AaDsız YAZICI Erzinde “. Türkiyenin bütün halkevlerin- de verildiği gibi, Afyon balkevinde de sık sık kıymetli müsamereler ter- tp edilmektedir. Fakat bu müsame- relere asıl istifade edecek olan halk ve talebeler giremiyor, çünkü müsa- mere daveliyelidir. Tanınmış zevata verilen bu davetiyelerden bizde olma- dığı için müsamerelerden istifade e- demiyoruz. Bence, halkevi toplantıla- rma davetiyesiz, talebe, köylü, esnaf bütün halk iştirak edebilmeli, gok kıymetli hizmetlerinden müstefit | Mektepten Tasarruf Kumbarası Çalanlar Sındırgı, (TAN) — Ikinci okuldan bulunan iki Tasarruf kumbarasmı ça- lan mektep hademesi Ismail ile ba- bası Mehmedin muhakemeleri bitmiğ, İMehmet 6, Ismail de yaşı hasebile 5 ay hapse mahküm olmuşlardır. İznik Gölünde Boğulan Doktor izmit, (TAN) — Şubatm 18 unda İlanik gölüne düşüp boğulan Doktor Sacidin cesedi göl kenarında yeni bu- Tunmuştur. Bu hâdise etrafında yapı- lan tahkikat sonunda motörün kap- tanı muhakeme altıma alınmıştır. Çalışmalar Erzin, (TAN) — Erzin, Osmani « yenin vilâyet olduğu sıralarda esasi İbir plânla kurulmuştur. Geniş ve üs zun caddeleri, sık ağaçlıklı bahçeler içinde güzel evleri vardır. İskenderun körfezinden Akdenizi süzen bir yık dız gibi göz alıcı manzarası vardır. Son zamanlarda belediye imar fh“ aliyetine başlamış ve bir yılda (50) binden fazla portakal ağacı dikilmiş tir, Belediye binası da ikmal eğil - mek üzeredir, Erzinde kültür ha « yatı da oldukça canlıdır. Kasabada B öğretmenli ve 35 talebeli bir okul vardır. Fakat, bugünkü vaziyete gör re daha iki okula ihtiyaç vardır. Ticaret Odası Azaları Dün Gittiler iğ İki gündenberi şehrimizde bulu 4" nan Milletlerarası ticaret odası üze» ları dün şehirde bir gezinti yapmış « küçük yavruların 30 lira 61 kuruşu| yar ve öğleden sonra tayyare ile Pr rie hareket etmişlerdir. Kız Sanat Mektepleri Açılacak Maarif Vekâleti kız sanat mektep» lerinin ve kız enstitülerinin sayısını artırmıya karar vermiştir. Gelecek tedris yılından önce muh- telif yerlerde yeniden on kadar sa « nst mektebi açılacaktır. Romen Üniversitelileri Evvelki gün şehrimize gelen Bük. rTeş üniversitelileri dün şehrin muhte lif yerlerini gezmişler ve akşam saat 15 de Taksim abidesine bir çelenk koymuşlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: