30 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

30 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| —5 PO Fe Gençlik Şırıngası İçin Sporcular Neler Söylüyor ? er a e a ar ması tekarrür etmiştir. Avrupa isimlerini alacaklardır. Merkezi Avrupa takımına: “turya, Italya, Macaristan, Romanya, | Çekoslovakya ve Isviçreden oyuncu- | “Jar alınacaktır. Garbi Avrupa takımıma: Almanya, © Isveç, Norveç, Danimarka, Finlandi- © ya, Belçika ve Fransız oyuncuları alı- | nacaktır, Bu fikir etrafımda şimdiden muha- > berelerle seçilecek oyuncular hakkın- “daki kanaatlerini söyliyen mütehas- sısların seçtikleri oyuncu listelerinin gu noktalarında ittifak hâsıl olmuş-| tur: Merkez! Avrupa takımıma, üç oyun- cu Avusturyadan, iki oyuncu da İ- talyadan girecektir. Macaristandan © yalnız merkez muavin olarak Şaroşi- © gin almması muvafık görülmüştür. Sağ iç mevkii için ileri sürülen nam getler arasında Romanyalı Bodola - nin İsmi de vardır. Kaleci olarak Çe- « koslovakyalı Planiçka yahut Pariste Fransa hesabma çalışan Avusturyalı 'Hiden'in isimleri üzerinde ittifak var- dır. Merkezi Avrupa takımının en ©- © hemmiyetli elemanlarını vermek şe- > refi Italya ile Avusturyaya düşmüş- “tür. © Garbi Avrupa takımma ise, en zi- “Yade oyuncu Almanlardan almacak - “tir. Garibi şudur ki, Fransadan, Gar- 'bi Avrupa takımma lâyık görülen bir Oyuncu bulunamamıştır. MA EET Avrupa Boks Şampiyonası © Her dört yılda bir yapılan Avrupa “smatör boks şampiyonası bu sene İtalyada yapılacaktır. Müsabakala- ta Fransa ile İngiltere iştirak etme. diğinden bu sene 17 millet arasında — Ü ölacaktır. Bu karşılaşmalara Alman- ya, taya, Çekoslovakya ve Lehis- tan tam kadrolarile ve bütün arklet- lerile iştirak edeceklerini bildirmiş- lerdir. e Bu takımlar; Avus- —— i HANGİSİ YENECEK? “Merkezi Avrupaya Karşı Garbi Avrupa Futbolü | Avrupa federasyonları arasında pek arzu edildiği halde tatbik çareleri ve müsait zaman bulunamıyan mühim bir proje nihayet icra edilecek bir hale gelmiştir. Avrupa kıt'asını ii seçilecek iki temsili takımın İtalyada yahut Fransada karşılaş- Merkezi Avrupa ve Garbi tinden: Sekiz Klüp Turnuvası İ Sekiz klüp turnuvası tertip heye-| i Necip Şahin .Şırıngadan Sonra Ateş Kesilirmiş ! Necip Şahini hangimiz tanımayız. En çetin maçlar- da sahaya neşeler saçan ve girdiği oyunlarda ne ya- Pip yapıp gol çıkaran Galatasarayın eski merkez mu- hacimi bizim Necip Şahin... arı bile çoğumuzun kulaklarımızdadır. Necip Galatasaraya bir gol kazandıracak fırsatı farkeder etmez, rakip kaleciyi ve midafileri şaşırtmak, ken disi de golün zevkini çıkarmak üzere nara atarak ka- İ leye dal, Aşağıdaki sözler, işte o Necibin şırınga elesi hakkındaki kanaatleridir. Bahsettiğiniz gençlik gırmgasını imkânım olsaydı ve viicudtme bir zarar vermiyeceğini bilseydim, der- | hal yaptırırdım. Şırmgayı müteakip eski halime gel- ğim takdirde bugünkü takımlara da eskiden att Eım gibi goller atacağımı kuvvetle umarım. Fenerbahçe, şirmgalaşmış eskilerin on biri bu- günkü takımları halaç pamuğu gibi atacağı muhal kaktır. Bu gençlik şırıngasnın bir an evvel memleketimi- ze getirilmesini candan dilerim. O zaman yine Şe- hin Naimle derhal sahaya fırlardım. Bu vesile ile şunu da şimdiki gençlere tavsiye ede- yim Bu yaşta iken şırmga yaplırmiya kalkmasınlar. Çünkü şırmga yaptırılmak ihtiyacı otuz yâşindan evvel hisseden futböleünün bugünkü vaziyetini de emniyetle başaramadığı malüm olur. Bizler o yaşlara İ vardık ta mecburen şirıngadan medet umuyoruz.» (Yarmki nüshamızda Galatasarayın eski kalecisi ve bugünün hakem komitesi başkanı ve Güneş teknik heyeti azasından Adil Girayın fikirlerini neşredece- giz.) TORİ *#* LUZUMLU BİR İZAH | Gençlik Şırıngası Ciddidir Dünkü nüshamızda gençlik şirm gasına dair fikirlerini neşrettiğimiz Zeki Rızanm böyle bir şırıngann meveudiyetinden şüphe eder yollu cümleleri vardı. Biz Bay Zeki Rı- zaya da, diğer okuyucularımıza da bu şırmganm ciddiyetle mev- zwubahis olduğunu ve tesirleri İn- ili oyuncularında görüldüğünü temin ederiz, iye bölerek Vefat Etti İ yavaş yavaş dolaşmak niyetindeydik. Seyahatimiz üç ıyöjersey eyaletinin 'Trenton istâsyonun - da trenden indik. Bir garaja gittik. Uzun boylu pazarlıktan sonra 28 dolara bir Döç otomobili satın aldık. Satış muamelesini takip için bizimle be- raber belediye dairesine gelen makinist çırağı her ne kadar: — Fazla verdiniz! Tam sekiz senelik arabadır. Dayatsaydınız. 20 dolara da alırdınız!. Şimal Diyorsa da biz memnunduk. Amerikasını bin mil sürecekti. Iki arkadaşı üç bin millik bir me safede gezdirecek bir #raba için 28 dolar para mı? Cenuba doğru gidiyorduk. Her kilometre biraz daha uçuyor, her kilometrede sicakla beraber toz da artıyor, » ki akşam sonra mola verip üstümüzü başımızı kaplıyan tozları silkmek için, tam bir saat uğraşınca Jeo ile, geceleri seyahat etmeğe karar ver dik, Hiç olmazsa yakıcı güneşten kurtulacak, serin s6- rin yol alacaktık. Fabrika şehirlerini arkada bırak » mış, Misisipi havzasma girmiştik. Kolombiya şehrine yaklaşıyorduk. Bozuk yolda sallarıp dururken bir - den bire motör yavaşladı, bir iki kere sarsıldı ve ni- hayet durdu. Bir müddet tamir için uğraştık, Mümkün olma- dı. Kolombiyaya varmak için daha otuz milden fazla yol almak lâzımdı. Çok yorgunduk. Çaresiz, bekle- meğe karar verdik. Belki bir araba, bir kamyon geçer! Diyorduk. Belki bir saat, belki iki saat geçti. birden bire uzaktan bir motör gürültüsü duyuldu, Hemen doğrulduk. Otomobilin fenerlerini yaktık. 1 — Turnuvanm iki mayıs 937 ta- rihli programı aşağıya yazılmıştır. Saha; Şeref stadı. Saha komiseri: Ah met Adem Gögdün. Birinci maç: Bey koz — Hilâl, Saat 12. Hakem Feri- dun Kılıç, Ikinci maç: Istanbulspor — Anadolu, Saat 13,40. Hakem Burhan Atak. Üçüncü maç: Süleymaniye — Vefa. Saat 15,20, Hakem Halit Galip Ezgü, Dördüncü maç: Eyüp — Top- kapı. Saat İT, Hakem Ahmet Ademi Gögdün. 2 — Umumi duhuliye 15 kuruştur. lay. taziyetlerimizi merhuma mağfiret dileriz, Mili takım oyuncularından ve Güneş klübü birinci futbol takımı kaptanı maruf futbol- cilerimizden Rebiinin pederi Süleyman evvelki gün irtihal “lerek dün Edirmekapıya def- nedilmiştir, Futbolcü arkadaşımızla ke- derli ailesine bu eleminden do- sunar, Oh 1bi0z İşte uykusuzluktan kıvranan s#iniriilerin Bilmez (ükenmez dilekleri we me İstenilen salih gelmez, ber gün artan sinirliliklen gittikçe kuvvet azalır, ertesi gün insan yorgun argın, hiç bir şey yapamamak halsizliğile kalkar, Bromural -knoli- bs teliketten kurtulmak için kullanılacak ilâçtır. Asla zaran yoktur, sialre leri yatıştırır ve sikin ve sâlim bir uyke devet eder. 48 ve 0 eemprimeyi havi düp Merde eczanelerde veçele e slip © Knoll A-Ö, kimyevi maddeler fabrikaları, Ludwigshafen s/Rhin. #ki bir kamyon önümüzde durdu, Şoförün yanmdan bir adam yarı beline kadar.dışarı sarkarak bâğırdı: N — Hey ne var? Bir şey mi ol- du?. Vaziyeti anlattık. İçeri çekildi. Şoförle biraz konuştuktan sonra: — Biz de Kolombiyaya gidece - giz, amma, dedi, küçük bir işimiz var. Bir linç vakası, Eğer seyret- mek İsterseniz beraber gelin. Kal- bimiz dayanmaz derseniz, bekle - yin, dönüşte sizi buradan &lırız. Kamyona bindik. Evvelâ bizim le konuşan adam elindeki Şişeyi uzattı. Teşekür ederek aldım. Çok sert bir içki, Gırtlağımı baştan ba şa kavurdu. Hele Joe. dan 8orra uzun uzun ge sahibini bol bol güldürdü. Sorduk: — Kim linç edilecek? — Zengin bir beyaz kadma ta- arruz eden bir zenci! — Kadın genç mi?. — Ne gezer, ellilik var ferah ferah! Cirkin bir koca karı. — Ya delikanlı?. — Delikanlar da Zencivi mi sordun? On dokuz ya- yorgunuz? şınğavmış. — Taaruz ettiğini nereden ne eluvor? — Kadm söylemiş. Yalan olur mu?. Bitişik komşusuna koşmuş, İsi anlatmış, zenciyi de göstermiş. Zaten tanıyormuş.. Kendi tarlala- rmda calışanlardan biriymiş. — Demek hizmetkârı?. — Hayır gündelikçisi! Galibs kağın yevmiyelerini vermemiş. İ- şin içinde İş var amma, bize ne? 0€ düşünceli cevap verdi: — Elbette böyle bir mese le olacak! Yoksa 19 yaşmdaki bir delikanlı, bir kocs karıya hiç sa- taşır mı? Muhakkak yevmiyeleri- ni istemiştir. Kadın da iftirayı bas t. Sustuk. Konuşacak kelime bu- tamıyordum. Joe kulağıma eğil - di: — Bana bak, dedi, ne yapaca - ğır? Bu ise seyirci mi kalacağız? Oğlanın ködma bir şey yapmadığı meydanda! Joe'ye cevap vermeden şoföre Beğ em dev ta e Yazan: Martha Gellhorn Çeviren! Kemal Tahir sordum: — Kalabalık olur mu? — Elbette bütün köylere haber gönderildi, Zenci zaten hapisane - de. Orayı zorlayıp alacaklar. Bu bu mtihim bir mesele zannetme- yin. Malüm a, gardiyanlar bir zenciyi müdafaa etmezler.. Bir ke nara savuşurlar.. — İyi amma, bu zavallınm ka- dma hakikaten taarruz edip etme- diğini nereden biliyorsunuz?.. Ka- dın söylemiş, söyler a.. Bak ara- larmda bir de yevmiye meselesi yarmış!.. — Olsun! Şimdi bir beyaz ka- dın yalan söylüyor da bir zenci mi haklı? Eğer bunu böyle kabul et- sek dünyanm sonu (gelmiş olur. Bir zenci haklı ha! Saçma bir söz dive buna derler, İste.. Sözlerimize kızdikları belli... Artık veni açtıkları şişeyi bize uzatmıyorlar.. ir arak kamyon hızlandı. Bir acık otomobilin yanm ın geçtik. Otomobilde beş altı adamla bir iki tüfek gördüm. Şoför seslendi: — Merhaba Damay! Hapisane- ye mi? — Evet! — Yolun açik olsun! Meydanda görünürüz.. Biüwleek bir mevdina girivo- Tur. Gece mehtansız. amma vel - dmlar parlak. Etrafta mes'aleler yanıyor. Sekiz on otomohil, bir ke- narda, vir, vüz elli kisilik bir ka- Iabalık bir kenarda duruyor. Mev dandt bunlardan evvel nazarı dik katimizi celbeden şev, kocaman bir ağne oldu. Rir kolunu, tabit bir darağanı #ibi öteki dallarmdan ayırm boşluğa uzatmış yaşlı bir çmar., Kalahalık. dalealenrvor, belli ki icivorlar. Kahishalar duyuyoruz, Arada bir selâiğimiz solun akena doğru bakıyorlar. Bir şey bekle - niyor, Ön dakika sonra uzaktan bir motör sesi duyuldu. Kalaba bomurdandı. Demin gördüğümü açık otomobil ağacım altına geli? durdu. İçinden harçxöyleri Kesir fakat sessiz adamlar indiler. unlar ve bu kalabalık, Pİ” tün geçtiğimiz yol boyu” ca kâh yaya, kâh beygirde ve 0” mobilde rastladığımız Ameriksi çiftçilerdi. O avurtları çökük, #* kin, boş gözlü adamlar... Otomobilin döşemesine yapi * mış siyah bir cismi şiddetle seki? çıkardılar. Ağacın dibine sürüklediler,. Joe fısıldadı: — Ben de, ben de öldürmek tiyorum. Ah, bir mitralyöz. 99 kalabalığın hakkından gelecek Pİ” mitralyöz olsa. i Bu anda kalabalıktan, ahenği” hiç tanımadığım, garip bir yükseldi: — Çabuk olalım! Çabuk be! H” rif asılmadan evvel, kork! bermesin! — EVeri Nihayet zenciyi gördüm. El“ arkasına bağlı. Gömleğini yırti lar. Kalabalık sustu... Gene bir 9” tör homurdandı. Bir otomobil * ğacm altma geldi. Bir adam Ot“ İ ip mobilin Üstüne tırmandı, EV bir ip var. Sert bir hareket- boşlukta kıvranarak yüksel Ağacın çıplak dalma çarpti- asu eencinin. kafapma, doğru BT b. Yanında duranlardan biri İpi © gağı doğru çekince, asılacak ad kımıldadı. Deminki cansız he kurtuldu. Tuhaf bir İngiliz© : bağırıyor: > — Patron! Patron! Ben #a5* e. palık yapmadım. Beni yakme P* ron! Kalabalık (tekrar dal” Neden hâlâ söyletildiğine. işini hemen bitirmediklerin€ yorlar. İlmiği boğazına geçirdiler: Le feryat eden vücut, büküldü. çöktü, Ben ölü mkorkusunu * bir gölge halinde işte orads düm. “. T ekrar bir motör sesi dÜ duk, Otomobilin üstü” ki adam çoktan yere atlamı# hE öbür ucunu arabam Arkii (Arkası Sa 10 Sü 1d yan” det |

Bu sayıdan diğer sayfalar: