August 6, 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

August 6, 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 6 e Belgrad Maçları Federasyon Reisile Konuştuk Milli Takımı Muhacimi Kanaatlerini Geçen sene şehrimizde yapılan mil li ve temsili maçın rövanşını oynamak için Bolgrada giden futbolcülerimiz Gün sabah 10,30 da konvansiyonel ile gehrimize avdet etmişlerdir. Futbol. cillerimizin Belgradda yaptıkları iki maçın cereyan tarzı hakkında gaze. telerde muhtelif noktainazarlara te- sadüf edildi, Maçların çok sert oynan dığı, halkın aleyhimizde coşkun teza- hüratta bulunduğu kavgalar olduğu Ve birkaç oyuncumuzun sakatlandı- ğı da yazıldı. Bu vaziyet karşısında biz, en salâ- hiyetli bir mevkide bulunan futbol fe. derasyonu reisi ile görüşmek ve bü- tün bu rivayetlerin hakikatini öğren- mek istedik. Kendisini otelinde isti- rahot ederken bulduğumuz federas- yön başkanı Bay Sedat Rıza bize şun ları söyledi: “— Bu neticeleri gayet tabii bul- mak lâzımdır. Eğer daha fazla gol yemedi isek Türk oyuncularının kud- retlerinin üstüne çıkacak derecede gösterdikleri gayrettendir. Oyuncula- rımız bütün oyun müddetince müca- deleden hiçbir an geri kalmadılar. Milli mahiyetteki bir maçta her iki tarafın sert oynamasını tabii gör - mek lâzımdır. Iki taraftan da oyun. cuların sakatlanması kasdi bareket- ler neticesi değildi. Unutmamalıdır ki, Yugoslav fut- bolü bizim futbolden daha iyidir. Bi- zim &yenildiğimiz takım Sofyada 'Bulgarlara 0-4 yenilen takım değil dir, Peşte gibi Orta Avrupanm en yüksek futbol nümunelerine tesadüf edilen bir şehirde Macar milli takımi- le 1-i berabere kalan Yugoslavya milli takımıdır, Sofyadaki maça Yugoslavlar genç oyuncularile çıkmışlar ve bu fena ne ticeyi almışlardır. Bize karşı çıkan takımda Sofyada oyniyan ancak 3 kişi vardı. Oyuncularımızın yegâne kusuru beynelmilel müsabaka tecrübesinin azlığıdır. Biz de onlar gibi senede 6 veyn 8 demiyorum, hiç olmazsa 3 «mili maç yapabilsek muhakkak ki, derecelerimiz daha iyi olur, Yugoslavlarda santrfor, santrhaf ve müdafiler çok kıymetli elemanlar- dır. Takım halinde çok seri oynuyor. lar. Bilhassa boşluk kapatmak has. #alarını kolaylıkla elde edebilecek se- viyede oyunları kendilerini bize te- fevvük ettiriyordu. Avrupanın en iyi hakemlerinden Olan İtalyan Barlasinaya güzel idare. sinden dolayı teşekkür etmeyi bir borç bilirim: Rasih ne diyor? Milli takımımızın merkez mühaci. mi olarak bu seyahate iştirak eden ve gerek Yugoslav halkı ve matbuatı | PLİğinden Mehmet birinci, Seyfi göyled, imei elle e ve gerek Italyan hakem' tarafından | kinci Bandırmadan Mehmet üçüncü Alek İivelilti çok takdir edilen Rasih te bu maçlar | sayılmışlardır. >. hakkında şunları söylemiştir: KASTAMONUDA R “- Futbol oynayışlarından bizden | Kastamonu, (TAN) — Mi) etlet- Amerika pek çok fazla yabancı saha gördükle. | lerden olan Ateş İbrahimin gülle at- ri bariz bir şekilde göze çarpıyordu. | ma çalışmalarında gülleyi 14 metre Kupası Bilhassa müdafaa hafbek ve müha cim hattınm hep beraber hücuma geç meleri ve sıkışık vaziyette iken rakip oyuncuları marke ederek sıkışık va- Ziyetten kurtulmaları merkezi Avru. | panm en güzel takımlarında görülen meziyetlerdendir, Bizdeki W hastalığınm önüne ge. çilmediği takdirde her zaman için bü taktiği kullanan takımlara mağlübi- yetten kurtulmamız, futbol tekniğin- den fazla enerjik futbol sayesinde olabilir. Mmgilterede dahi ancak Arsenal'in Aleks Ceymis ve David Cak'ı için ku. | sına şehrimiz ve Bandırma bisikletçi İçin acısını nereden çıkarmak ve efkârı umumiye nezdindeki iyi intibalarını | tekrar elde edebilmek için Türkiye | maçlarında tahminin fevkinde feda- Kâr oynadılar, Büyük gol farkı yap- mak için çok uğraştılar. Bu yüzden oyun çok sert oldu. Fa- kat bu sertliğe kasdi bir mahiyet aldı denemez. Hâkem oyumu büyük bir vakufln idare etti, Santrhaflarını, sağ açıklarını ve iki müdetilerini çok mükemme! buldum, Bizim takım da bütün varlığile çalıştı. Çok milli maç yapan ve bu yüzden tecrübe sahibi olan Yugoslavlar karşızında şimdilik bundan daha iyi netice almamıza ken di hesabıma imkân göremiyorum Yugoslav gazeteleri ne diyorlar? Belgrad, 5 (A.A.) — Avala Ajan. sı bildiriyor: Dünkü Yugoslav matbuatı, Türk ve Yugoslav milli futbol takımları a- rasında yapılmış olan iki temas dola yısile uzun mutalealar yürütmekte. dir, Bütün gazeteler, Türklerin güzel bir futbol oynadıklarını ve fakat bey nelmilel temaslarda lâzım olan tecr. beye malik olmadıklarını yazmakta müttehittirler, Politika gazetesi, futbol mevsimi- nin bir Türk - Yugoslav maçile başla- miş olmasını meserretle kaydettikten sonra Türk takımınn gösterdiği 0- © yunla, henüz büyük Avrupa takımla rma karşı oynıyamıyacağı hakkında ki yanlış telâkkileri kâmilen izale et tiğini yazmakta ve mütaleasına şu Su retle devam etmektedir , “Türk temsili takımı, heyeti umu- n Merkez de Kendi iyor Anla ya rai Rasih Belgrad maçında milli forma ile rulan bu W sistemi bu iki oyuncunun biraz yaşlanmaları üzerine tam ideal bir gekilde tatbik edilememektedir. . | miyesi itibarile çok gilzeldir. Teknik zi Ancak sok kuvvetli bacakları olan | hususundaki zaafını canlı oyunile te. iki iç b oynanabilen W sistemi bi-| lafi ediyordu. Bu takım, Yugoslav. sim gibi amatör oyuncuların becere. | ların en ziyade müşkilâtla v i işkilâtla ve bütün bileceği bir sistem değildir. varlıklarını ortayu demek ewretfle Yugoslavlar Sofya mağlübiyetinin | yenebildikleri bir takım olmuştür.,, a Memlekette Sport Balıkesirve Kastamonuda Balıkesir, (TAN) — Spor mmtaka smın tertip ettiği atletizm müsabaka larma pazar günü General Ali Hik. met stadında devam edilmiştir. Ya - pılan yarışlarda Edremit Sporcuları telerrüt etmişler ve umumi tasnifte Edremit idman yurdu 36 puvanla bi rinci, Balıkesir idman yurdu 30 pu- vanla ikinci, Balıkesir idmangücü 26 puvanla üçüncü, Balıkesir idman birli Bi dördüncü, Bandrma İdmanyurdu beşinci, Ayvalık iman yurdu eltmeı olmuşlardır. Bu misabakalardan maada Bak. kesir, Bandırma, Balıkesir ve Bürha niye arasında yapılan voleybol müsa bakasında Bandırma idmanyurdu ta kımı diğer iki takımı yenerek minta ka şampiyonu olmuştur. Yine mınta kanın tertip ettiği bisiklet müsabaka leri iştirak etmiştir. 50 kilometre ü- zerinde yapılan bu yarış Balıkesir id mangücünden Sabri kazanmış ise de müsabaka harici olduğundan idman 41 santime attığını bildirmiştim. Res mini gönderdiğim Ateş Ibrahim gülle Nesport, 5 (AA.) “Ranger” atı, “Amerika kupası, için yedi ya- çalışmalarına devam etmekte ve spor | mr mi erekte dör kurumuna mıntaka tarafından çeki- | yarışın tüçüncüsünde de İngiliz “En- len telgrafa cevap beklemektedir. Bü | reavmur - 2" yatını geçmiştir. tün Kastamonu sporcuları bu kıy-| metli atletin Bükreş seyahatine iş.) tirak için açılan kampa davet edile- ceğini ümit etmektedir. Angelidis Müslüman Oluyor Fenerbahçe klübü birinci futbol ta. kımında #antrhaf oyniyan Anğgelidiş Gürün (TAN) — Burada bir spor | müslüman olmak için vilâyete bir is- sahası meydana getirilmiştir. Genç- | tida ile müracaat etmiştir. Verdiği is Güründe Spor Sahası ler bu sayede futbol oynamayı sıklaş- |tidada admr Ali soyadını da Aytan tırmışlardır. olarak kaydettirmiştir. AN TERRA KAHRAMAN A nkara talimgâhmdan zabit çıktığı vakit, henüz on do- kuz yaşmda idi, Genç irisi, tosun gibi bir babayiğitti. Utangâçtı. Yü- züne fuzla bakılmeca, kızarır, al al olurdu. Aldığı emirleri, yalnız Türke hâs olan bir foragatle, candan yapardı. Çok defalar mesuliyete de katlanır, vazifeyi, kendinden de birşeyler ya- Tatmak suretile, başarmıya çabalar dı, On dokuz yaşındaki Ahmet Şakir Tfendi Derse der tabur vaveri idi Tabur; yaverliği; — tehlikeli o bir sanat olduğu halde, sınıf arkadaş- ları Ahmet Şakirle alay yettiler; — Şakir! ölümü az bir vazife bul. dun! dediler, Şaka yaptılar. Fakat Şakir bunu duyunca, Kızardı, bozardı. Bu vazi- feyi kendisinin istemediğini, onu ta yin ettiklerini, anlatan hareketler yaptı; — Ben ne yapayım? dedi. Beni fırka verdi tabur yaverliğine! — Hahaha. — Iyi, gülüyorsunuz amma?,, *. — Ben de, ateş altmda bölükle- re haber ve emir ulaştıracağım diye hep ayakta değil miyim? — Kırk yılda bir görünüp kay. bolursun! Doğrudur!.. Biz cephe kuşu, sen emir kulu!.. erinde olmıyan bu şaka, Ah. met Şakiri harap etti, Şa. kir, tabur kumandanma yaivardr. Alay kumandanından istirham et. ti: — Beni bölliğe verin! diye sizlan dı, Vermediler Şakiri. O yalvardık- ça, kumandanlar sanki onu düyma- dılar, Taarruz hamlelerini seyreden Şakir, her defasında içini çekti Ar, kadaşlarının her kahramanlığını, i- çi sizliyarak seyretti veya dinledi. Içi sızladı. Çünkü onlarm ber ka- badayılığı, Ahmet Şakiri kendi gö- zürde biraz daha küçültüyor, ezi. yor, *ırpalıyordu. Arkadaşlarından noksan yeri yoktu ki... Günler böylece geçmişti, Kolları boyunlarmdan asılı, başları sarılı yaralılara imreherek baktı. Acı bir müna ile: »—— Kahramanlar! diye sessizce düşündü. S akarya muharebesi son gün- lerine yaklaşıyordu. Düş- man yılmış, küspeleşmişti. Fakat Taşlıtepe denilen çift hörgüçlü, bo- dur bir yükseklik, düşmanla bizim aramızda bir türlü paylaşılamıyor. du, Sabahtan akşama kadar birkaç kereler alıp verilen bu tepenin en yüksek yeri, düşman tarafından fevkalâde tahkim edilmis olduğu i- çin bir türlü ele geçmiyordu. Taşlıtepeye yine taarruz var. Ta- arruz even kuvvetler, ortalığı kasıp İSTİKLÂL SAVAŞINDAN SAYFALAR Tİ YAZAN: Sezai Attilâ Sarar ar rar ararlar z , , , , kavuran topçu ateşinin dumanları yalazları içinde görünmüyordu. Düş man Taşhtepeyi vermemek için, bütün inadını toplarım namlularma biriktirmiş, alabildiğine tömertlik- le harcıyordu. Bizim taarruz bir an dürdü. Har day yaydan Burmulan pamuklar gi bi yerler uçüşurköh, Tâşlıtepenin üleklerinde Mehmetçik nefes alıyor du. Duran tanrruzu Ahmet Şakir de gördü. Etrafma göz gezdirdi. Kendi bulunduğu tepenin hemen ar ka yamacında üç beş manga kadar bir ihtiyat kuvveti vardı, Heybetli duran Taşirteneye bak. tr. O tepeden daha heybetli duran htiyat mangalara baktı. Gözleri parladı Şakirin. Koştu. Mitiyatlari kaldırdı: — Benim emrimdesiniz! dedi. Kumandanınız benim. Adım Ahmet Şakirdir! Arladmız mı? — Anladık beyim! — Şimdi Taşlıtepeye taarruz €- deceğiz! ehmetlerin de gözü parladı. Şakir, mangalara taarruz €- decekleri istikametleri tarif etti, Bu taarruz Taşlıtepeyi yandan ku- caklayıcak şekilde yapılacaktı, Mangalar harekete başladı. Yata kalka ileriliyordu.. Düşman kendi karşısmdaki Türk kuvvetlerile an- cak başedebiliyordu. Yandan gelen bu cılız kuvvetin farkma varamadı. Bu kuvvet ciliz değildi, Bu kuvve yüksek dağlardan uçan bir gra parçası gibi dehşetle yuvarlandı. Düşe kalka Taşlıtepeye yaklaştı Saldırdı. Mehmetçiğin süngül de bir tuhaflığı vardır, Süngü saplamaktan pek hoşlanmaz, dip- çikle vurmasına bayılır. Taşlıtepede de öyle dövüştüler. Ahmet Şakirin tabancası elinden düşmedi. Cilız kuvvet dağları deviren bir celâdet- le yvuruştu. Portatif küreklerle, yumrukla, boğaz boğaza, gırtlak gırtlağa süvaştı. Elbiseleri paranı parça olmuştu. Yer yer gövdeleri, kılı göğüsleri görünüyordu. Bütün bir cephenin hayretle a- çilmiş gözleri önünde, Ahmet Sa- kir Efendi Dersaadet Taşlttepeyi zaptetti ve bir daha dilşmana ver- memek üzere bu tepeye yerleşti. Ar kadaşları bu taarruzunu yakından beslemek süretiyle Ahmet Şakire ve orun bir avuç kahraman Meh- metçiklerine yardım ettiler, Taşlrtepenin çifte hörgüçlerini e- le geçirdiler, üşman topçu kendi piya- desinin kaçtığını görünce, kastı kavurdu çifte tepeleri! Ah- 6.8-9037 — met Şakir, kendi celâğetinin #bĞ” 8i olan Taşlrtepede, topçu ateği paramparça oldu. o Düşman çekildikten sonra, air met Şakiri Tuglıtepeye gömdü” Arkadaşları onun hâtıra del buldu ve okudular, Bu defteri? çi gindeki sözler, hep Istanbujaa$i sevgiliye hitap eden sözlerde. *. - ri ri la de Bir bölüğe, yahüt “ kıma kumanda öğümemiş verdiği ıstrraplu Ahmet Şakir ri yazmamıştı. Defterin son sözleri cümlelerle bitiyordu: Sana bir kahraman a rak gelmek istiyordum. Fakat S5 diye kadar buna muvaffak ol dım. Kahraman olduğuma in* yi ğım gün sana müjdelerim, Sefi unutamıyorum...” Ahmet Şakir kahraman olmuşt” Sevgilisine bunu yazamadı. sevgi sincan tamnan sine yazamadı; fakat Türk ün bilgiştince gerer “olan taciiiği kaniyle yazdı. Başbaşa vererek bu hiltıre Sİ | rini okuyan arkadaşları: oy — Büyük bir kahraman ka” tik! Dediler ve başlarını eğerek ses sessiz ağladılar Ahmet Şakir Beraet Eden Orman Müdür” Borsa Orman Müdürü wi | Bilecik, (TAN) BU gi | müdürü Zühtü ile daktile *, çet hakkında Bursa mahkemesi” len hapis kararının nakaı ÜZE” yi asliye mahkemesinde yeni ye kemelerine bakılmıştır. ME ey her ikisinin de beraetlerine ie K miştir. 100 sahifeden fazla Vİ. gaf? rarın okunmamı tam bir DUS sürmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: