17 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

17 Şubat 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ni i İ ; j 5 DEN İRİ Lu arada bir de film çevrilmiştir. Kursa muhabirimizin gönderdiği şu resimlerde Uludağın bayram kayak- gılarını görüyoruz, Bu Haftaki Mili Küme Müsabakaları Mili küme maçlarını, bu haftadan! #tibaren çok alâkalı bir safhaya gir-! miş addedebiliriz. Milli kümeye bu se | ne ilk defa girmiş olan Muhafızgü- cünün kadrosunu iki karşılaşmada iyice tetkik imkânını bulacağız. Bu suretle Ankara takımlarının bu 98 neki vaziyetlerini ve milli kümedeki şanslarını aşağı yukarı hesaplıyabil- mek için bazı ölçüler elde etmiş ola- cağız. Diğer taraftan, Beşiktaşın İzmir- de yapacağı iki maçla İstanbulun İz- mire karşı bu seneki vaziyetine dair umumi bir fikir edinebileceğiz. Geçen seneki milli küme temasla- rında Ankara takımları İstanbulda müsait neticeler almıştılar, Futbol- leri de mağlüp vaziyetlerinde dahi mücadeleyi sonuna kadar bırakmı- yan bir halde idi. Muhafızgücünün nefeslilik ve id- manlılık bakımından geçen seneki arkadaşlarını arattırmıyacağını zan- nediyoruz. Bu ilk haftaki karşılaş mada İstanbulun şu günlerde en iyi formda olan Güneşle Fenerbahçeye karşı çıkmaları, Muhafız Tutboleüle- rinin'çetin iki imtihan geçirmelerine vesile olacağı gibi kabiliyetlerini da- ha iyi ölçmemize de fırsat vermiş 0- lacaktır. Muhafızgücünün şimdiki kuvveti- ni bilmemekle beraber bu haftaki © yunların ikisinde de galip geleceğini pek zannetmiyoruz. Çünkü, Fener. bahçze takımı, Güneşe 5 - 2 yenilmiş olmasına rağmen İnsicamını, aben- gini bozmamış kuvvetli bir teşekkül dür. Bilhassa Güneş mağlübiyetinin mânevi tesiri altında behemehal ka- zanmak için oynıyacaktır. Olanca kudretile gol atmıya çalışacak bir Fenerbahçe önünde seyahatle olduk ça yorulmuş ve alışkın olduğu seyir- cilerden uzak bir misafir takımın ga- lip gelebilmesi epey güçtür, Güneş takımile olanak maça ge lince, bunun Muhafızlara, Fenerden daha zorluk verecek bir karşılaşma olması kuvvetli ihtimaller dahilinde- dir. İzmir temasları Beşiktaş takımı İstanbal lig maç larında hiçbir takıma yenilmiş olma > 4 masına rağmen, bugünlerde seyanat maçlarında üstüste iki oyun kazana- cak bir takatte görünmüyor. Maama- fih İzmir futbolünün bu seneki hali hakkında bir tahmin yürütecek ma- lümetımız yoktur. Bilhassa bu tah- min, İstanbul - İzmir futbolünün mu kayesesi gibi ortada istinat edilecek birkaç temas olmazsa... Mamafih, geçen seneki İzmir se- yahatinde Beşiktaşın iyi neticeler al madığını hatırlatmalıyız. Beşiktaş geçen seneki tecrübeden ber halde bu sene tedbirli gidecek kadar ders almıştır. Kati olmamala beraber, bu seneki İzmir futbolünün geçen seneden bi- raz daha düşük olduğu zannının İs- tanbul sporcuları arasında galip bu- lunduğuna bakarak beyaz, siyahlıla- rın İzmirden maküs ve beklenmiyen peticelerle dönmiyeceklerini de ilâ- ve edebiliriz. ——— — Almanyada Boks Profesyonel ( boksörler arasında tertip edilmiş olan entemasyonal karşılaşmalara Berlinde başlanmış - tır. Yarı ağır siklet şampiyonası tame! tir, Uludağdan bir köşe Hariçte: Yunan ve Filistin Takımları Dünya kupası için on beş bün ev- vel Telâvivde Filistin milli takımı i- le karşılaşarak galip gelen Yunan milli takımı bu karşılaşmanın revan şını bu pazar günü Atinada yapacak- tar. “Filistin milli Gakımi Yunan ri takımına vâki olan mağlübiyetten sonra takımını takviye için hariç memleketlerde bulunan futbolcü va tandaşlarını Filistine davet etmiş ve takımın kadrosunu kuvvetlendirmiş- tir. Filistin takımını teşkil eden o- yuncular, Telâvivden hareket etmiş olduklarından bugün Atinaya var- maları beklenmektedir. Yunan milli takımı bu karşılaş mayı Atinada kazanırsa 25 martta Peştede Macar milli takımı ile kar-| şılaşacaktır. Arsenal Tasfiyeye Uğradı Birçok seneler kral kupasını şeref- le muhafaza etmiş olan meşhur Ar- senal, bu seneki kral kupası maçla- rının beşinci tur müsabakalarında, lig maçlarında beşinci vaziyette bu- Yunan Preston takımına 1 - O mağlüp olmuştur. Şild maçları şeklinde ve mağlüp olanın tasfiye edilmesi ile nihayet bu lan bu karşılaşmalarda o Arsenalin mazlübiyeti çok pahalıya mal olmuş tur. Çünkü dömi final ve finale ka- lan bir klübe kral kupası maçlarının getirdiği hâsılat akıllara durgunluk verecek derecede fazladır. Arsenal bu mağlübiyet ile tasfiye- ye uğradığından bu hasılâta veda et- miştir. Bakalım İlg şampiyonluğunu alabilecek mi? Hiden Kaza Geçirdi Fransızların meşhur Rasing takı- mında kalecilik yapan eski Avus- turya milli takım kalecisi meşhur Hidenin klübünde son yaptığı maçta bir topa plonjon yaparken rakip o- yuncu tarafından kazara eline basıl- mış ve bu yüzden Hidenin parmak» larından biri .kırılmıştır. Hemen hastaneye kaldırılan Hide- ne ameliyat yapılmıştır. Doktorların tavsiyesi üzerine meşbur kaleci bir ay. müddetle futbol oynamıyacaktır. nesinde Alman Adolf Heuser Belçi- ka yarı ağır siklet şampiyonu Charles Sys'i 12 ravuntluk maçta sayı hesabiyle yenmiştir. Alman Arno Przybilski ile İtal - yan Primo Bassi arasında yapılan maçı da Alman boksör sayı hesabile kazanmıştır. Bayramda Uludağda birçok kayak sporu meraklısı toplanmış, dört gün bayram karlı yamaçlarda kaymuşlar. dır. GÜREŞ: Tecrübesiz Güreşçiler Karşılaşıyor İstanbul güreş ajanlığı tarafından tecrübesiz güreşçiler arasında tertip edilen güreş müsabakaları bu hafta başlıyacaktır. Mil takıma girmemiş! güreşçiler arasında tertip edilen bu müsabakaların birincisi Kasımpaşa ü ılacaktır. İki haftaya taksim edilen bu mü- sabakaların ikincisi Süleymaniye klü İbünde olacaktır. İ Müsabakalar sonunda birincilik İkazinmuş olanlar mütsakıp hafta milli takım © güreşçilerile kar şılaştırılacak ve yetişen güreşçiler hakkında bu vesile ile bir kanaat el- de edilecektir. Avrupa Güreş Şampiyonası Beynelmilel güreş federasyonu bu yılın Greko - Romen, Avrupa güreş şampiyonasının Estonyada yapılma- sına karar vermiştir. 23 - 27 nisan tarihlerinde Tallin- de yapılacak bu şampiyonaya milli güreşçilerimiz de davet edilmişler - dir. Yedi sınıf üzerinde yapılacak bu karşılaşmalara ber millet yalnız bir müsabık sokabilecektir. , Her sınıf Için birer müsabıkta Bene rin İkİ idarecisinin Tallinde şampi- yonanın devam edeceği 6 gün zarfın da isşe ve ibatelerini organizatör (e derasyon olan Estonyalılar tesviye ©- tan OKUYUCU Mektupları | Bir okuyucumuz yazıyor Kıymetli bir mermer sütun | Kücük Çamlıeada Nişantaşı yolu üzerin de, güzel orman çiftliğine kıvrılan döne Merin son tarafındaki tarlanm ortasında bir nişan taşı vardır, Bu taş, Osmanlı im paratorluğundan kalmadır, 5—5 metre bo yunda ve üzerinde uzun, kabartma bir yazi bulunan bu sütunun baş tarafında yine kabartma bir tura bulunmaktadır, Yazmın &n altında da bilmem hangi padişabın, bil mem hangi mesafeden, her halde ok ile, bir yumurtayı kırdığı yanıdır, Bu taşım, İ tarihi ve mimari kıymetini pek kestireme mekle beriber, değerli bir eser olduğuna kaniim, İşte bu taş, tarla sahibi tarafından birisine satılmış mermer sütanun alt kısma indirerek 9 10 parça taşmı sökmüştür, Alâkadarlarn Bazarı dikkatine koyarım. TOPLANIILAR o DAVETLER © Bugün: * Doktor Ahmet Asım Ozur, saat 17,39 da Eminönü” halkevinde “Fenni doğumun nüfus çoğalmasındaki ehemmiyeti, mevzu lu bir konferans verecektir, Hafta içinde : İ * Türk Hava Kurumu İstanbal şabesi sin her yıl vermekte olduğu büyük balo, bu sene de 26 şubatta Porapalas salonla reıda verilecektir, Kadın hekimleri toplantısı Türk Ginekoleri Cemiyeti bu aym top lantısıyı Prof, Kenan o Tevfik Sezenel'in başkanlığında yaptı, Bu celsede: Hadi ih san Gediz: Bir cromilebtte akt veridi ecvetin buğlanmasmdan ve bunun verdiği iyi meticeden bahsetti, Zeki Tektaşı Husu siyetler gösteren büyük bir pyosalpinx va kası takdim ve ameliyatla çıkardığı piyesi gösterdi, yapılan münakaşalara; Kenan Tevfik Sezenei, Ahmet Asım Onur, Hadi Dısan Gediz, Tevfik Remzi, Ali Esat Birol iştirak etti, Cemiyet gelecek aym toplantı «mı 10—3—1938 de yapacaktır, İ Darüşşafıkaya kurban gönderenler İ Ba yi Darüşsafakaya Temyiz mahkeme İ si arasından Bay Cevdet Gücün tarafından İ id, Bayan Leylâ tarafından bir, ikinci Tİ caret mahkemesi reisi Bay Ismail Hakkı ta rafından bir, Bayan Hafız Kebire tarafm dan bir, Piyade Asteğmeni Nuri Dercan ta rafından bir, Tüccar Varnalı Bay Şahabet tin tarafından bir. Kefeli zade Hacı Yusuf ve Hacı Sabri tarafından birer, Rumelihina LİR Bn erer Talip Rıza tamına bay Nizamettin. merbum | doktor. mirslay Hasen Tevfik beyin ailesi tarafından birer ve İsimlerini bildirmiyen iki zar tarafından birer karban gönderil miştir, Darüşşafa müdürlüğünden teşekkür decektir. Yol masrafları giden fede- | olunuyor. rasyona aittir, Bu müsabakaların galipleri 1938 İCEMİYETLERDE: Avrupa amatör Greko * Rumen res- mi şampiyonu unvanını alacak ve bunlara altın madalya ve diploma- lar. bundan başka iyi dereceleri alar her millete de ayrıca şeref diploma- ları verilecektir. Güreşçilerimizin bu müsabakalara iştirak ettirilmele- ri pek muhtemeldir. Köngresini Yâptı İstanbul sanayi birliği, dün saat 15 te Ticaret odasında, kongresini yap- mıştır. Hilmi Nailinin reisliğinde top lanan kongrede evvelâ idare heyeti| raporu okunmuştur. Raporda 1937 yılının İstanbul sana” yi müsaseseleri Için çek sanlı geçtiği, mahsulün bereketli olmas yüzünden Hakemler : İmtihan Kâğıtları Tetkik Ediliyor Ankara, 16 (TAN) — Futbol ha- kemliği imtihanlarına giren İstan- bul hakem namzetlerinin imtihan ev Takı futbol federasyonuna gelmiş ve tetkik edilmiye başlanmıştır. Birer birer tetkik olunan cevspla- rın neticeleri bu hafta içinde alâka- dar mıntakaya bildirilecektir. Haber aldığımıza göre, bazı sünl- lere verilen cevaplar zayıf olarak ka- bul edildiğinden bu evrakın sahip- leri ilerde yeni bir imtihana tâbi tu- Bundan sonra 1938 yılı bütçesi 10350 lira olarak kabul edilmiş ve yeni idare heyeti seçimine geçilmiş- tir. Neticede doktor Halil Sezer, Se- lim Blol, Sami Besler, Mehmet Ali, Nuri Nurkalem, Cemil, Albar Kam- bi, Halit Güleryüz asli azalıklara 86- İçilmiştir. # Sütçüler ve sucular cemiyetleri are par dün Eminönü halkevinde, terziler ce i miyeti de Beyoğlu halkevinde topla- Atletizm : narak 1938 bütçesine ait işleri karar laştırmışlardır. Ajan Tayin Edildi Bir Kamyon Devrildi Dört Kişi Yaralandı Kızılcahamam, (Tan muhabirin- den) — Odun yüklü ve birkaç yoleu- yu hâmil olarak akşam geç vakit An- karaya hareket eden şoför Cemalin (- daresnideki kamyon, yolda feci bir kazaya uğramıştır. Buraya iki kilo- Uzun zamandanberi boş durmak- ta olan İstanbul atletizm ajanlığına mıntakaca Beşiktaşlı Ali Rıza inha edilmiş ise de mıntakanın intihabı fe derasyonca tasvip edilmiyerek ikinci şahıs olarak ileri sürülen mimar Re- bi Refik ajanlığa getirilmiştir. Bay Rebii Refik. Balkan oyunları esnasında Kadıköy stadının pist ve Sair inşaatını yapan kıymetli bir genç | metre mesafede Alaybey köprüsü ci- tir. Fakat şahsi meşgalesinin çok ol-| varında sarsıntıdan bozulan drleksi- mazi ve atletizmle olun rabıtasını çok | yor işlemez olmuş, kamyon sol tara- tanberi keşmiş bulunması bize bu işi |fa doğru devrilmiştir. Şoför muavini Keza Alman Jean Kreitz İtalyan Guiseppe Combi'yi sayı ile yenmiş: kabul edemiyeceğini ve bir seneye|Ali ile diğer bir yolcu ağır surette, yakın bir zamandanberi boş bulunan | orman kâtibi Ahmet ve Teperoz kö- bu ajanlığın yine yakında boşalacağı | yünden Yaşar hafif surette yaralan- kanaatini vermektedir. mışlardır. Sanayi Birliği, Dün | o da, İnsafsız baltasını; 172-938 ULA EBA G088 GAMA GA SAMARA AABAASA, FIKA YE Gsm reasttrasnarn > abahları uyanır uyanmaz, © damın penceresini açarak, etrafı dinlemiye başlıyorum. Bah- çenin zengin yeşillikleri arasından, karşıki dağdan hazin bir şarkı 86- si geliyor. Ne kadar erken uyan- sam bile, yine sabuh havasına ka- Tışmış, çiçeklerle bezenmiş. şeftali ve İncir ağaçlarının tatlı kokuları arasında bu şarkı durmadan çınlı- yordu. Ay, Petri dağının muazzam te- pesinden esen serin rüzgâr pence- renin önüne dik ağaçların yaprak» larını yavaş yavaş oynatıyor, Bun ların hafif fısıitıları bu şarkıya in san ruhunu okşıyan bir güzellik ve riyor. Şarkının terennümü güzel değil” yeknesak ve âhenksizdir. Sesin tiz leşip inceciğini beklediğiniz “bir an, birden bire yükseliyor, keder ve ihtirasla'en pest notalarla titri- yor; kâh hiç ummadığınız anda kulak yırtici “bu haykırış, munis ve tatlı mırıltılara kadar iniyor. itrek ihtiyar bir ses sabah- tan akşama kadar, dağdan akan bir çağlıyan gibi akarak, bu şarkıyı söyler söyler. Köylüler, bu yanık şarkıyı tam yedinci sene duyduklarım bana söylediler, — Söylüyen kimdir? dedim. O zaman, altı sene evvel denize balık avına giden ve dönmemiş ko- casile iki oğlunu bekliyen deli Üm mü olduğunu anlattılar. O vakitten beri ihtiyar Ümmü evinin eşiğinde oturarak. denize ba kar ve sevgili yolcuları bekliye- rek şarkısını söyler, Bir gün onu görmiye gittim. Dar zikzaklı keçi yolundan, dağın ete- ğine yapışa kalmış alçak evlerle bahçe ve bağlar arasından geçe- rek, yukarıya çıktım ve kocaman taşlarla parlak yeşillik arasında EEE Yere YENYEYETEECEY VEYE evini gördüm. V ayla dağının bayırından kay mış taşlar arasında çınar, icnir ve şeftali ağaçları dikilmiş duruyordu. Yolunda birçok ufak şelâleler yaparak yılankavi bir şe rit şeklinde bir dağ deresi akıyor- du. Evin'damı üstünde ot, duvar- lar etrafında sarmaşık vardı. Ka- pısı denize karşı idi. Ümmü kapının önünde büyük bir taşın üstünde oturuyordu. U- zun boylu, ince, ak saçlı bir ka- dındı. Güneşten yanmış yüzünü bu ruşuklar ve çizgiler kaplamıştı. Biribirinin üstüne yıkılmış taş- lar; zamanla harap olmus ev kız. gın mavi göğün içinde Ay Petrinin koyulaşan tepesi; aşağıda, güneşin altında soğuk çelik parıltılarla 1- şıldayan deniz, - bütün bunlar ih- tiyar kadının etrafında mağmum ve sakin azametle dolu bir dekor yaratıyordu. Ümmünün ayağı al- tında, dağdan aşağı inen köy evle ri beliriyordu. ahçelerin yeşilliği gömük müş, rengârenk damlar, ku tudan dökülmüş boyalara benzi- yordu. Arasıra aşağıdan at sesle- ri, kumsala hücum eden dalgala- rın çırıltıları, kahvelere yakın pa- ÜMMÜ Yazan: Maksim Gorki — Çeviren: Nihal Yalaza Burada, yukarda, sükünet hö- küm sürüyordu. Yalnız Çağlıyanla altı sene evvel başlanmış Ümmü- nün hazin şarkısı duyuluyordu. Ümmü, bana doğru gülümsiyen yüziyle şarkısını söylemiye devam &diyordu. Yüzü bu tebessümden daha ziyade buruşmuştu. Fakat he nüz genç görünen parlak gözlerin de sabit ve muannit bir intizar a- levi yanıyordu. Tatlı gülen bakışını bir &n bana cevcih ettikten sonra yine denizin tenha ve sakin düzlüğünün seyri- ne daldı. Yanına oturdum ve şarkıyı din lemiye başladım. O ne gerip bir şarkı idi; Ümitle keder, sabırsız- lıkla derin bir yorgunluk biribiri- ni kovalıyarak kâh kesiliyor. kâh tekrar, sanki yeniden kuvvet bu- larak, yükseliyordu... elli idi ki, şarkının değişen makam ve güftelerin mâ- ması ihtiyar Ümmünün çehresi ve duruşu üzerine hiç bir tesir yap- mıyordu. Kendisi taş kesilmiş. sa- kin itimat ve ümit timsali gibi, kr pırdamaksızın duruyordu. Konuşmak istedim : — Kocanın adı nef, Saf bir tebessümle: Abdurrahim. Büyü alem Aktem; küçüğü Yunus... Nerede ik se gelecekler. Yokladırlar. İşte &- zaktan kayıklarını bile görüyo -- yorum. Biraz bekic, sende göre- çeksin, Bu, #eef”de göreceksin” sözle- Yihde, kocasım getirecek kayığın gelmesi benim için de büyük bir sandet olacağına dalr derin bir ka past vardı. Kızgın cenup güneşi altında yanmış, bir mumya gibi, kupkuru parmağile bana göğün denizle birleştiği bir koyu mavi çizgiyi gösteriyordu. Bundan sonra bekleme ve ümit şarkısını tekrar söylemiye koyul du. Ben de bu ihtiyar kadına hem bakıyor, hem: — Burun gibi ümit edenlere, bizlere kapalı olan yarından bü- yük sevinçler bekliyenlere,'ne matla! Diye düşünüyordum. mmü hafifçe sallanarak ve gözlerini kamaştırıcı parıl tılarla ışıldayan denizden ayırmak sızın hep şarkısını söylüyor söylü yordu. Sabit bir fikre bağlanmış, idrük bu fikirden hariç her şeye kapalı idi. Yanında oturan bir yabancının mevcudiyeti zahiri hayata karşı kayıtsızlığını (hlâl edemiyordu. Benden ayrı, ümitler dolu, &lem- de yaşıyan bu mahlüka karşı de- rin saygı ile gıpta bissi duyuyor dum. Bana gelince, göğün parıltıları akseden denizin durgun suları hiç . bir şey söylemiyor, hiç birşey va- detmiyordu... Ümmünün yanında uzun zaman oturdum. Sonra, kendisinin gitti- Bimin farkına varmadan. kalbime işlediği hüzünle berabör. aşağı İn dim. Arkamdan şarkı sesile dere- nin şırıltıları geliyordü. Denizin üstünde martılar ucü- guyordu: sahile yakın delfin sürü- sü oynaşarak şu fiskiyeleri püskü- tüyorlardı. Denizin üstü sakin ve boştu. İhtiyar Ümmü beklediğine hiç bir zaman ulaşmıyacak; fakat in- san kalbini yaşatan ümidile yaşa- yacak ve o ümitle ölecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: