20 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

20 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mirinoslar Için Havuz Yaptırılıyor Bursa, (TAN) — Vilâyetimiz için- de koyunların merinoslaştırılmasına devam ediliyor. Uzun ve çok yumu- şak tüylü olan Merinos koyunları ça- buk kirlendiği için bunlara mahsus olarak yapılan yıkama havuzlarının ihtiyaca kâfi gelmediği görülmüştür. Bu sene de biri Geçitte, diğeri Çatal- ağılda olmak üzere Bursa merkez ka- zasında iki Karacabeyin Uluabat ve “Yenişehirin Koyunhisar köylerinde de birer yıkama havuzu yaptırılmış- e Aydın Halkevinin zehirli gaz kursundan yetişenler öğretmenleri doktor Havuzlar 80 santimetre genişliğin- Hasan Tahsin Soylu ile bir arada.. Hapishane ; Binasının Temeli Atıldı Aydın, (TAN) — Asri nin inşasına başlanmış, Özdemir Günday atmıştır. nutuk söylemiştir. Mahkümlardan Okuma Öğrenenler de, 20 metr uzunluğundadır. Hayvan ların mk girme Yerle. | GEMLİKTE: ri biraz yüksek yapılmıştır. Her ta- raflarının yıkanmasını temin eyle- mek maksadile de çıkılacak kısım. Jarı derin birakılmıştır. Bu son kısım da hayvan, havuzun kimyevi sula- rına iamamen gömülmkte ve iyice yıkanmaktadır. Merinos koyunları kendi kendile- tır. Bütün bu tesisattan diğer koyun! ve keçiler de istifade etmektedirler. Kalbi Delinen Insan Nasıl rilmiştir. Fabrikada Bir Amele Yaralandı Gemlik, (TAN) — Suni ipek fab- rine silkinerek kurunamıyacakları i. |riKaşında bir kaza olmuştur. Fabri- çin kurunma yerleri de yapteirılmış.İka bekçisi Murat Obalı Hüseyinin 16 yaşındaki oğlu makinist yardımcısı | Ziya, sağ elini çarklara kaptırmış ve parmağı kopmuştur, Zi bir halde Bursa hastanesine gönde- ———— KAYSERİDE : Cıvardaki Sular Nahiyeye Getirtilecek kında kurtulacaktır. Vekâl Kayseri, (TAN) — Hacılar nahiye- si halkı, yağmur ve dere sularını sar nıçlarda topleayıp içmek drdinden ya Civarda bulu- nan miktarı az, fakat derecesi bir o- Tan tatlı kaynak suyunun Hacılâra ge tirtilmesi kararlaştırılmış, hazırlanan keşliname ve proje Sıhhat ve Nafıa ine gönderilmiştir. Nahiye belediyesinin bu iş için biriktirdiği meselesinden kavga çıkmış ve Yo-İ8 bin Jir; lan imtihan esonunda A kısm vaffakıyet göstermiştir. etmiştir. Hapishane idaresi, davetlilere kal Bir Sütçü Dükkânında tün neş'esile gülüyor Çünkü ağzında sinir kadar Güzel dişleri var! hapishane- | sıkmış, 6 si isabet edip Bekiri öldür- temeli vali !müştür. Katil, bundan sonra hapisha- Bundan | ne jandarma karakoluna gidip teslim sonra ağır ceza mahkemesi reisi ve olmuştur. Maktul ile arasının muh. müddelumumi temele harç koymuş-| telif meselelerden çok açık olduğu- lar, müddelumumi muavini de bir|nu iddia eylemekte ve: Hapishane, Nazilli ve Bergamada- ni ER kilerin eşi olacak, 500 kişi alacaktır.) onu öldürdüm, demekledir. Aydın, (TAN) — 937 - 938 ders yı- landa hapishanede açılan ve niuallim Saip Baysal tarafından idare edilen dördüncü okuma kursu bitmi: İlk tedrisat müfettişleri tarafından yapı 48, B kısmından da 23 mahküm mu- leri Ankarada Nafıa Vekâletile şir- ve limonata ikram etmiş, bando çal- Cinayet Oldu Balıkesir, (TAN) — Şehrimizde £e- ci bir cinayet işlenmiştir. Ayşebacı köyü muhtarı Bekir Bozdemir, İzmir mahallesinde -sütçü Mehmedin dük- kâmına getirdiği sütleri satarken ay- ni köylü Celil tarafından öldürülmüş tür. Katil ve arkadaşı Ali dükkâna birdenbire girmişler, Celil 7 kürşun — Oğlu ile beni takip ettiriyordu. Beni ona öldürtecekti. Onun için ben İZMİRDE : Halkalıpınar Suvu Alınıyor İzmir, (TAN) — Halkalıpınar su şirketinin satın alınması müzaker€- Sabah, & ket murahhasları arasında yapılacak rahhasla buluşmak üzere İstanbula gitmiştir. İktisat Fakültesi Kurulacak mı? mek üezre bir ikıtsat fakültesi tesis olunması hakkında vilâyet meclisin- ce İzhar edilmiş olan temenninin na (zarı itibara alınması için vilâyetçe bir parayı mış, mahkümlar zeybek oynamışlar | Kültür Bakanlığı nezdinde teşebbüste |rilmislerdir. 1 vardır. Üç bin Jira da Be-| ve eğlenmişlerdir. bulunulmuştur. RADYOLIN kısa zamanda size de ayni parlak neticeyi kazandırabilir. e ve akşam her yemekten sonra RADYOLİN. Ağır ceza reisi, müddetmüm! yn. ri ri ar ZEArEe, ae MN avini, halkevi idare heyeti azası ve bandosu hapishaneye gitmişler, mu- vaffak olanlara vesikalarını dağıtmış lardır. Vesikaları ağır ceza reisi tov- zi etmiş, müddeiumumi muavini bir nutuk söyliyerek mahkümları okut- ” tuğundan dolayı halkevine teşekkür takbel üniversitenin esasını teşkil et-| Şirince nahiyesi belediye reisi Na- zif ve kâtibi Half tesisatı yapılmadığı halde bazı ame- İzmir, (TAN) — Şehrimizde wüp-| J€Yi DU işte Çalışmış gibi göstermek, fakir cenazeleri için kefen alınmariı- ğı halde alınmış gibi evrak tanzim eylemek ve böylece 600 zimmetlerine geçirmek iddiasiyle Ağırceza mahkemesine ve- nahiyede lâğım lira kadar 1 Yaşayabilir ? Bursa, (TAN) — Tuzpazarında fb | miştir. rahim oğlu Yaşarı kiraz sattığı esna-| Bu cipayet vesilesile, da ansızın tabanca ile öldüren kü-| hayret verici bir hâdise ile karı şük Mümin hakkındaki tahkiket bi-|mışlardır. Maktul Yaşarın cesedin tirilmiştir. otopsi yapılmış ve kurşunlardan Yüzlerce kişi arasında bu cinayeti |rinin kalbi tamamen delip geçmiş ol la ağu üm Da gr &toğulları köyündendir. Maktul de LİR e Lİ şar, Mümini dövmüş, boğmak iste-)lediyeler Bankasından borç alınacak lir. Ankaradan cevap gelince suyun doktorlar demir borularla getirtilmesine he- |men başlanacaktır. Karacabey Harasına Gittiler taa? kında buraya gelecek olan Maa- Zehirli Gaz Kursu Bitti | 4 ekinin ba mecele ie meşgul 0- Aydın, (TAN) — Memleket hasta-|lacağı tahmin ediliyor. Bursa, (TAN) — Trakyada tetkik nesi mütehassısı Hasan Tahsin Soy- Buğday Fiyatı Arttı seyahati yapan ziraat mektebimizin Hacılar nahiyesinde beş sınıfir #lk İlunun idaresi altında halkevinde a-| İzmir, (TAN) — Buğday fiyatları |son sımf talebesi şehrimize dönmüş” mektebin yapılması bitmiştir. Ancak ji gaz kursu bitmiş. |biraz yükseldiğinden, ekmek fiyatı | tür. Birkaç gün istirahat ettikten s00- e lr bir surette) sir. İmtihanlar yapılmış, zehirli gaz.|da fırlamak istidadı göstermiştir. |ra, biçim ve harman işlerinde mesle- , SR, den korunma konferansı verme ve | Belediyenin teşebbüsü ile Ziraat Ban |ki son tatbikatı görmek üzere, ame- Bünun yeniden yapılması bin lira- p kası bu istidadın önüne geçmiştir. liyat muallimlerile, beraber Karaca ya müteahhide verilmiştir. nie ln İzmir, (TAN) Rus hükümeti;| boy harasına, gitmişlerdir. çılan 2 inci zehi ne göre, Ayni kazadandır. Katil, 3 sene evvel babası Raşitle Yaşarla beraber çalışmışlardır. Bulh sırada aralarında bir çamur taşım. a | şamıştır. Evin diğer katlarını ari zaman bu papazı bulmuşlar, papaz hüviyet kâğıdını göstermekten İç- #inap etmiş, kendisi sivil kıyafette idi. Bütün deliller aleyhine idi. Bu otuz sekiz Yaşlarında bir adamdı. Şahsiyetini mütemadiyen saklıyordu. Divanı harp tarafından istievap edilmiş, idama mahküm edilmiş- ti. Onu getiren subay yanına yaklaştı: — Söyliyecek bir sözün var mı? dedi, — Evet, dedi. Söylemek istiyorum. Söylediklerime Allah şahit olsun ki, yalan söylemiyorum. Eğer beni bir faşist, bir halk ordusu düşmanı olarak öldürür. geniz, bütün kuvvetimle bunu protesto ederim. Eğer beni katolik papazı olduğum, mezhebim ve kanaa- tim için öldürürseniz, memnuniyetle ölürüm, dedi, Bunu kurşuna dizmiye memur askerler, subayın yüzüne baktılar, subay ateş kumandası verecek yer. de tüfeklerini indirmelerini emretti. Subay, papazı benim yanıma getirdi: — Eğer söylediklerin doğru ise, canını kurtarırsın, dedim. Ne ben, ne de hiçbir milis, kimsenin dini ka- naatini mahküm etmeyiz. İnsan yüzüne baktığı zaman yalan söylemediğine inanabilirdi. Papazın sözlerini isbat edecek elimizde delil yoktu. Fakat ben masumiyetine emindim. Ce- Zayı talik ettik, mahkeme evrakını bize göndermele- Fini istedik. Papazı müşahade altına aldık. Kaç gün- ler geçti, bir türlü karar veremiyorduk. Delâil onu mahküm ediyordu. Bir gün erkânı harbiye dairesine gitmiştim, ma- sanın üzerinde “sosyalist gençler birliğinin” gazetesi Bİ, masanın üzerinde gördüm. İlk sayfada heyecanlı havadisler vardi. Alman ve İtalyan sefaretanelerinin silâh depoları haline konduğu tahakkuk ettiği için, İspanya hükümeti, kırk sekiz saate kadar sefirlerin İspanya haricine çıkmasını emrediyordu. Derhal a- damlarımı, papazın tevkif edildiği eve gönderdim. Alman sefaretharlesine alt katların kilitlerini kırıp, içerisini aradılar. İçerdeki bütün mühimmat ve ve- Sâik emniyeti umumiyenin eline geçti. Bizim baraks- lara atılan makineli tüfeklerin buradan geldiği sabit oldu. Papaz bunları gözleri yaşlı dinledi. Papazın evra- kı altına izahatımızı yazdıktan sonra kendisini ser- best bıraktık. Bize eğer kendisine itimadımız varsa onu da orduya bir milis olarak kabul etmemizi söy- ledi. Arkadaşlara sormağa lüzum olmadığı için, e- vet, dedim, Neticeden herkes memnundu, bilhassa askerler. Papaz arkadaş “ona bu ismi vermişlerdi” cephe: gittiğimiz zaman onu en tehlikeli yere köymamı- zı rica etti. Daha iki gün barakalarda kaldık. Düş- — man tayyareleri her sabah b döküvordu. Papazı Bu sualin fenni cevabı “Evet!,, ol- beraber Türkiyeye gelmiş, Lülebur-|duğu halde, aksi ile karşılanılmış. gaza yerleşmişlerdir. Orada bir işte|tir. Zira Yaşar, yaralandıktan sonra taneye kaldırılmış ve iki saat Birçok Mektep Yapılıyor Kayseri; (TAN) — Develi, Karahi- İsar, Ergilet, Mumcusun nahiyelerin- de yeni ilk mektep binalarının ya- pılması bitmiştir. 17 köyde İlk mek-| mezunlire Vesikalar veriİmiştir. Bölge yatılı mektebi haline getiri- | gir. lecek olan Felâhiye nahiyesi ile Çu- kurköy ve Kızık köylerindeki mek- bu seneki, İzmir #uarına daha geniş bir mikyastâ iştirake karar vermiş- Şirince Belediye Reisi Mahkemede Talebe Sergisi Gemlik, (TAN) — Merkez okulu 18 lebesi, bir senelik çalışmalarını göt teren sergilerini mektepte açmışlar” dır. Ziyaretçiler, küçük yavruların € teplerin yapılması bitmek üzeredir. | İzı ka içinde hazırlandı. Milisler ona çizme, tüfek, bat- taniye, ve kalın bir palto getirdiler. Bir defa daha bu temiz kalpli insanlarla beraber harp etmenin zevkini duydum. Bir kaç gün sonra cepheye gittik. Milisler papaza verdikleri sözü tuttular. Emeviler ellerinde bom- balar, ağızlarında bıçaklarla, nâralar atarak geldi- ler, bunları püskürttük, bir çoklarını öldürdük. * Ikineikânunun sonu td vazife ile gelen bir mi- Dsin beni görmek İstediğini haber verdiler. Bir kaç gün $onra buluştuk. (Buluştuğumuz yeri ve saati ölünceye kadar unutmıyacağım) bir gün öğleden sonra Gastellana'nın tepesinde idi, mitralyözlerin gürültüsü rüzgârlar gibi esiyordu. Kendisini Büyük bir merak içinde bekliyordum. Bu kitabı yazmağa başladığım zaman ailemden bahsetmemeğe kurar vermiştim. Ikinci kısımda âi- leme alt meseleleri mesküt geçtiğim halde, burada bundan bahseylemekten kaçınamıyacağım. Hiç bir hâdiseyi gizlemek hakkım yoktur. Gazeteler kar. deşim Manuel'in vurulduğunu ve öldüğünü yaz- mışlard:. Ayni gazeteler karımın da öldürüldüğünü ilân ettiler. Bütün Ispanya Frankocuların cinayet- lerini cezalandırmak için ayaklanmıştır. Benim şah- si bir Intikamım yoktur. Ben yölnız vakaları hikâ- ye edeceğim. Beni bir askerin refakatinde görmeğe gelen, Valansiyadan Madrite vazife ile gelmiş bir milisti. Harbin ilk günlerinde beraber kaçtığınız or- mun müdürü, bu havadisleri bana getirmeğe onu memür etmişti. “Ben San Rafael'de yanlız değildim. Karımla ço- cuklarım yanımda idi. Kız kardeşimle kocasi da ya- nımizda idiler. Ikisi de son derece muhafazakârdı- lar, Orman müdürü geldiği zaman yanında iki kızı, — biri dokuz, biri beş yaşlarında — bir de hizmet- çisi vardı. General Mola ordularının yaklaştığı ha- beri geldiği zaman orman müdürü, karısı ve ben kaçmağa karar verdik. Orman müdürünün çocuk- ları San Rafael'dö karım ve çocuklarımla beraber kaldı, onları beraber ogötürmemize imkân yoktu. Onların asilerden korkacak bir şeyleri yoktu. İkim- bu müşkü k rı m kün değildi. Bundan başka bir hafta sonra onlara mülâki olacağımızı ümit ediyorduk. Kız kardeşim le kocası da karımı, çocuklarımı yalnız bırakmıya- caklarını temin etmişlerdi. Kız kardeşimle kocası ve bütün aile ve dost muhitimiz aralarında ben müs- tesna olmak üzere hepsi dindardılar. Bu sebeple kafamız rahat olarak ayrıldık. Ben Guadarrama'da arkadaşlarımla beraber ça- lışırken, Sierra'da da aşağıdaki hâdiseler olmuş. Ta- Jagane'den ordusuyla gelen, İki genç adam Alto de Leor'da köylüler tarafından püskürtülünce, Sierra- da şüpheli gördüklerini öldürmeğe, tevkife koyul muşlar. Karım, çocuklarım, kız kardeşimle Kocası, arkaşaşımın çocuklarile hizmetçisi EL Espinar denen iki mil ötede küçük bir kasabaya kaçmışlar. Gazete- lerde kardeşim Manuel'in öldürüldüğünü okumuş- lar. Bütün kabahati halk tarafından iki sene müd- detle belediye reisi intihap edilmesi idi. Kardeşim, dostların, Fransaya kaçınız, nasihatine 29 yaşında canlı ve vatanperver bir adam olduğu için kulak a- mamış; bu teklifi reddetmiş. “Eğer kaçarsam, mün- tehiplerim, kalbimin rahat olmadığına hükmeder- ler. Benim korkum yok, kaçamam, Beni hiç bir şey- le itham edemezler, bana zarar veremezler.” demiş. Cinayet telâkkisi olmıyan bir adam, cinayet yapan- Tarın telâkkisini anlıyamaz. Kardeşimin muhakeme- siz, cürüm ve delilsiz öldürülmesi aileme dehşet vermiş. Kötülük bazı İnsanlar için, sari bir hasta- lıktır, bu hastalığa tutulan kardeşimle kocası, kar rım çocuklarımı, dostumun çocuklarım bırakarak Burgos'a kaçmışlar. Karım çocuklarımla beraber ailesinin yaşadığı Zamora'ya gitmiş, orada bir er. kek kardeşini öldürdüklerini haber almış. Oteki kar deşini de ertesi günü tevkif etmişler. Tevkifinden üç gün sonra akrabalarından biri: — Antonlo artık yaşamıyor. Haberini getirmiş, Karım, kendisine ve çocukla- rıma Fransaya gitmek üzere pasaport almak için valiye müracaat etmiş. Karım hiç bir zaman hiç bir siyasi fırkaya mensup değildi, ailesi de kasabada eşraftan ve burjuva olarak tanınıyordu. Kardeşleri öldürüldükten sonra Fransaya gitmek üzere pasa - Kuşadası kazası! serlerini takdir etmektedirle ka her cinayette, başka dır, tenemmüv için fırsat bekler, Zulüm ve şiddet herkesten fazla zulüm ve şiddete alışkın olanları kor- kutur. Eğer karım Fransaya giderse, oradan sadık Ispanyaya geçebilir, Ispanyanın bir köşesinde gör“ düklerini, katillerin nasıl merhametsizcesine insan doğradıklarını anlatabilirdi. Valinin dsiresinde he- men kendisini tevkif etmişler. Böylece çocuklarım kimsesiz, merhamet sahibi insanların himayesinde kalmışlar. Bir ay tevkiften sonra, karıma günahla- rını itiraf için bir papaz getirmişler, sonra kabristana götürüp, orada kurşuna dizmişler, Milis, orman müdürünün çocuklarını beynelmi- İel salibishmer vasıtasile kurtardığını söyledi, ben de onlara müracaat ettim; iki ay sonra çocukları mi bana teslim ettiler, Burada bu müesseseye şah- san zavallı karımın ölümü hakkındaki vesaiki top- layan Dr. Junod of Geneva'ya teşekkür ve minnet” tarlığımı kaydetmek isterim, Karımı, kardeşleri gi- bi müşterek cepheye rey verdiği töhmetile dahi it- ham edemezlerdi. Bunlar isbatı ve mantığı olmıyan hüdiselerdir. Çocuklarımı kurtaran bu yüksek in sanlara karşı duyduğum merbutiyeti bir kaç keli- me ile ifade mümkün değildir. Bunu ifade için kul- lanacağım kelimeler, şimdiye kadar kullanılmamış, hattâ yaratılmamış olmalıdır. Bu kelimeler, iü mitler taşıyan bir ruhun bir tesellisidir. Bu cinayet, bu cinayetler, beni değişmez bir şekilde, daha sık! ve daha candan memleketime kurtuluş için çalışan halk kütlelerine, müşterek cephenin elleri toprak ve demir kokan cephesine bağladı. Bu olup bitenle- ri öğrendikten sonra, cepheye, İçimde ön saflarda kurşun sıkmak hakkım olup olmadığı endişesile git” tim. Merhametsiz bir neticeye, bana lâyık olan b© ni ebediyen acınacak bir adam olmaktan kurtera” cak bir neticeye giden bu harpte ön saflara geçme” nin iştiyakını duydum. Bu derin hislerin bir parçası da kendim olduğum için, halkın siyasi hırslerının arasında bu meseley€ dair fazla bir şey yazamıyacağım. Bu satırları ya” dıklan sonra yaralı faşisti bir daha ziyaret etöim” Onun bir gün bizim aramızda harbedeceğine emi” nim. Fakat ziyaretimin sebebi bu değildi. iğrenç cinayetlerin kahramanları bizi insanlığı" mızdan uzaklaştıramadılar. Insanları, insanlıktan çıkaran yegâne şey, etrfımızı saranlardır. Çocuklarım iyileştiler. yerleştiler, gözlerine ilâhi neşe avdet etti, ben cepheye gidiyirum. j Yakında size zaferin müjdesini vereceğim, b” | hunla beraber bu, benim için beni saran şahsi #© | vinç ve kederlerimin arasında bir zafer, değil, Dİ —oN—

Bu sayıdan diğer sayfalar: