30 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

30 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30-6 -938 TAN ı ——— Başvekil Millete Hesap Verdi (Başı 1 incide) Ankara 20 (TAN muhabirinden) — Süyük Millet Meclisinin bugünkü top lantısında ruznamedeki maddeler gö- rüşüldükten sonra Başvekil Celâl Ba- yar kürsüye geldi ve şu beyanatta bu Yundu: “Sayın arkadaşlar; Çok kesif bir meşguliyetten sonra muvakkaten vatani vazifelerinize fa- sıla verirken, sizinle, memleketimizin umumi revişi hakkında bir hasbihal. de bulunmayı faydalı addediyorum, Ve bu maksatla huzurunuza gelmiş bulunuyorum. Hükümetimizin takip ettiği esas- 'lar arasında en mühim telâkki etti- ğim bir prensip, size ve sizin şahsınız da yüksek Türk milletine, programın da vadettiği şeyleri, tatbik ve icra dır. - Bravo sesleri ve alkışlar - Bütün ieraatımızda neyi vadettik, neyi yapmak istiyoruz ve hangilerini yapabildik, daima bu hesabı tutmak tayız. Beraber ve müşterek mesaimi- zin eseri olarak, bu senede dahi bu celsede dahi hayli merhale aldığımızı tahmin ediyorum. Fakat bunları, bi- Ter birer tekrar etmek suretile, sizin de bildiğiniz ve hattâ bizzat yaptığı. niz şeyler olduğu İçin, maruzatımı uzatmak niyetinde değilim, En mü- him meşgalemiz şüphe yoktur ki ma- E işlerimiz ve mali vaziyetimiz üze- rindeki kararlarımızdır. Yüksek Mec lis bu sene büdceyi, daha geniş, daha verimli olarak, hükümete tevdi etmiş tir. Hükümet bu büdeeyi eline aldığı zaman ne kadar ağır bir yiikün altın- da bulunduğunu hissetmektedir, Büdce politikamız Geçen sene, yani 1937 senesi büt- çesi 231 milyon lira olarak kapan- mıştı. Yani varidat olarak 231 mil- yon lira tahmin ve kabul edilmişti. Tahsilâtımız ayni sene içinde 159 mil yonu buldu. Tam 28 fazla veridet kayde yon Jira fazla varidat ta yine yük- sek Meclisin kabul ve tasvibi ile muh telif vekâletlere tahsis edilmiştir. 1938 mali yılı bütçesi olarak bağ ladığımız rakamlar 249 küsür milyo nu adi bütçe şeklinde ve 57. küsur milyonu fevkalâde menabiden ol - mak üzere 307 milyon liradır. Bü ra kam Cümhuriyet bütçelerinin ihti-| va ettiği enyüksek rakamdır. 1938 bütçesi, Cümhuriyetin bugüne ka- dar olan bütçelerinin içinde yalnız en yükseği değil, ayni zamanda tev- xi itibarile en çok dikkate değeridir. 1933 senesi zarfında fazla tahsisat olarak verdiğimiz rakamların en yük seğini Milli Müdafaaya tahs bulunüyoruz. Bunun emniyet nok- tasından ifade ettiği münsyı elbette takdir buyurursunuz. Milli Müdafaa Vekâletimizin 1938 bütçesindeki hu susiyetlerden birisi de, kısa bir za- manda renlize edilmek üzere kabul ettiğimiz 125 milyon liralık fevka- lde program cephesidir. Mit Mü dafaa Vekâleti bu program sürati mümküne ile ve her şeyden istifade etmek suretile büyük bir gayretle fa aliyet içerisinde, realize edecektir. Ayırdığınız tehsisatla ve bu proğ- ramın yapılmış olmasiyle, esasen kendi bünyesinde yaşıyan kudreti, teknik kuvvetlerini arttırmak ve mezcetmek suretile, kendisine mil- letin tevdi ettiği vazifeyi, daha mü kemmel bir suretle, ifa etmek küd- retini iktisap etmiş bulunuyor. (Şid detli alkışlar) Ordumuzun kahraman lığına, ordumuzun fedakârlığına, bette sesleri) Fakat bu mümtaz or- duyu 20 inci asrın en mükemmel si- her #aman olduğu gibi güveniriz. El Mâhlarile mebzulen teçhiz ettiğimiz seler vardır. Bu müesseler, dahilde temin edecekleri kredilerle ve ayni zamanda hariçten bulmakta oldukla- rı kredilerle' yeni yeni programlar tanzim ederek Sizin arzularınızı ve emellerinizi tahakkuk ettirmek az - mindedirler. Bu sene Nafia ve İktisat Vekâlet lerinden başlıyarak, elbette nazarı- nızdan kaçmamıştır, bazı tahsisatla rı bütçelerinden çikardık. Bunları İmali müesselerimizin itibanna ter kettik. Oradan tomin edeceğimiz kre dilerle memlekette yeni ve kesif bir iş hayatı yaratmak istedik (alkışlar). Adana ovasının sulanması Bunun bir misali, Adana ovasının Sulanması meselesi idi. Nafıa Vekâ letiniz bu iş üzerinde çalışıyordu. 30 milyon liralık bir tahsisata ihtiyaç vardı. Bunu bütçenin sırtından çi - ni de teşkil ettiği için Ziraat Banka sının itibarı Üzerine bıraktık. Ziraat Bankası finansmanlle Nafıa Vekâle- ti Adana ovasının iska ve irva İşini 3 sene zarfında bize temin etmiş ola caktır. İktisat Vekâletine ait büt çe tetkik edilecek olursa, görülür ki, İsisatında bir noksanlık vardır. Haki ikatte bu, noksanlık değildir. Ken - disine teminini vâdettiğiniz . miktar geçen senekinden 10 milyon lira ka- dar fazladır. Bu her İşi için ayrı ayrı vücude getirilen Bankaların kredi ve itibarından temin edilecektir, Acaba hatıra gölir mi ki devlet büd eesinden bu kabil işleri ayırıp ta iti- 'bar müesseselerine tevdi ve tahmil etmekte mali moktat nazardan bir müşkülât ve zarar vardır. Bana ka- Uırsa bunun cevabı çök basittir. Eğer bu müesseselere tevdi ettiğimiz vazi feler ve yapılmasını emrettiğimiz Iş- , | ler bizatihi menfaat verici işlerse da- va esasından halledilmiştir. Eğer men faat temin etmiyen, mukabilini ver- miyen nankör işler ise onlara büd- çede dahi yer vermemek lâzımgelir. İngiltereden yaptığımız krediler İşte bu prensiplerle mahmul ola- rak bizim büdçede verdiğiniz paralar la ve ayni zamanda teminini imkân dahilinde bulduğumuz kredilerle bi» az evvel söylediğim gibi geniş bir iş hayatı vücüde getirmek istiyoruz. Bu işlerimizi teshil eden vasıtalardan bi risi de hariçten*bulduğumuz kredi- lerdir. Dün kabul ettiğiniz kanun! İngiltere ile yapılan kredi mesel üzerinde durmak istiyorum? 16 mil yon İngiliz lirasına baliğ olan bu kre di hepinizin bildiği gibi, 100 milyon Türk lirası raddesindedir. Bunun 10 milyon İngiliz liralık miktarı sınai ve ler, 6 milyonluk kısmı askeri ihtiyaçlarımız içindir. Fakat bunun yapılış tarzında ve şeklinde diğer em saline nazaran, farklar vardır. Bura- da söz alan kıymetli hatipler, bunu tebarüz ettirdiler. Bunun istibdat dev rindeki, israfat devrindeki istikraz- larla münasebeti yoktur. Meşrutiyet devrindeki gajlara bağlı istikrazlara da benzemez. Bu kredi sadece Tür - kün imzasına, sözüne, itimad ve em- niyet edilerek yapılmıştır. (Bravo sos Jeri, alkışlar). Istimali şekli şöyle olacaktır: Ma- liye Vekâletinin vereceği bonolar is- könto edilecektir. Bunların bir kıs- mi yüzde 3, bir kısmı yüzde 5 bu- çuk faize tâbidir. Karşılıklarında, In gilterede döviz elde etmiş bulunaca- gız ve peşin para İle orada istediği - miz yerden, wtediğimiz malı satın a- latağız. Esasını, ruhunu bu teşkil et- zaman da kendimizi tamamen emni- | wektedir, Diğer bu çeşit İstikrazlar. yet altına almış görmekle, tn zevk ve bahtiyarlık duyarız. (Bra vo sesleri ve alkışlar) İmar siyasetimiz Hükümetinizin mali sahada taxip ettiği programlardan birisi de mem lekötte vücude getireceği imar hare ketlerini sadece bütçenin sırtında bı rakmamak suretile hareket #lmek- tir. Eğer ber yapacağımız şeyi bütçe nin rakamları içerisine sıkıştırmak istersek katedeceğimiz o merhalenin kisa olacağından korkulabilir. Bun- dan dolayıdır ki, memleketin dahi- linde kredi vasıtalarından istifade et mek, umumi ve milli bir iş birliği tanzim etmek gayesi takip ediyoruz. Bunun için de kabul ettiğiniz kanun lar vardır. Bu kanunlarla ayni za - manda vöcude getirdiğimiz müesse- büsbü «| la veyahut sınai kredilerle mukaye - se ettiğimiz takdirde farkın büyük olduğu derakap (anlaşılır. Şimdiye kadar temin olunan krediler, uzun vadeli, serbest bir mali kredi değil- dir. Mal kredisine inhisar ediyordu ve malı muayyen firmalardan satın İ almak şartile kredi temin edilmiş bu lünüyordu, bittabi pahalıya mal o- luyordu. Bu kredinin yapılışında kar dostluk ve emniyetimizi ifade bir nokta vardır. Eğer bu ci - heti huzurunuzda tebarüz ettirmez - sem, vazifemi noksan yapmış olmak tan korkarım. i Dost Ingiltere memleketinde, mal zemei barbiye için, serbest kredi yok tur. Millet meclislerinden çıkan bir kardık. Ayni zamanda esas vazifesi-| İReçen seneye nazaran bu sene tah-| Birinci beş yilek plân tatbik edildi Bütçede verdiğiniz tâhsisatlara, yürütmek istediğiniz işleri plânlaş - tırmak birinci beş senelik sanayi prog Tamınâ ait olan kısım, son bir iki fab rikanın da inşasına başlanmış ol - duğu için, bitmişti denilebilir. Cüm- huriyet hükümetiniz, size, hemen şimdiden, birinci beş senelik' sana - | yi programını muvaffakiyetle tat - bik etti diyebilir. (Alkışlar). Elde ettiğimiz tecrübelerle ve mali imkânlarla ikincisine başlamış bulu huyoruz. Şimdiye kadar ilân edilme miş olmasının tek seebbi, işi, maji imkânlarımızla telif etmek içindir. Bu yaz tatilinde, bununla meşgul o lacağız ve ümit ediyorum ki hepini- tin takdirini mucip olacak ve milli ekonomi hayatında memlekete yeni- den feyiz verecek eserler meydana getireceğiz. (Inşallah sesleri). Sanayi politikamız Sanayi hareketinde takip ettiğimiz gaye, milli ekonomi menfaat ve i- çcaplarını, milli müdafaa zaruret ve icapları ile telif etmektir, İkisini be- raber yürütmek istiyoruz. (Bravo ses leri) Bundan dolayıdır ki memleket müdafaasına git olan bazı maddeleri de bu tarzda, sürat ve sühuletle, yap mak imkânlarını elde ettiğimizi şim- diden ifade edebilirim. (Bravo sesle» Fİ ve alkışlar.! v Vergileri indirmek Bizim maliyemizin takip ettiği ve bize daima asarını gösterdiği için ken disine tereddütsüz iftihar payı ayıra- bileceğimiz bir prensibi vardır: Ver- gileri indirmek. Şimdiye kadar, yani cümhuriyet rejimine kadar, denilebi- lir ki, her ne maksatla olursa olsun bir vergi ihdas edildi mi, o vergi ne kadar sekat ve ne kadar ağır olursa olsun, milletin omuzunda yük olarak kalır ve bunu atmağa imkân bulun-| mazdı. Maliye Vekâletiniz takip etti! Zi mali sistemdeki mülâyim ve dal | ima memleketin menfaatini gözeten u Sullerile bu zihniyeti yıkmıştır. (Bra- vo sesleri) Bu sene ve hettâ şimdi kabul etti- ğiniz kanunlarla: hayvanlar, müvaze ne, kazanç, istihlâk, damga, sinema İve tiyatrolar, iptidai maddeler, güm- rük muafiyeti gibi kanunlarla, 10 mü yon Iria raddelerinde bir tahfif yapı!- mıştır. 10 milyon tahfif karşısında hatıra gelebilir: 10 milyonu indirme. mek'suretile diğer bir kısım daha menfaatli işlerde kullanmak imkân yok mu?. Varsa bunu tahfif etmek- te ve indirmekle ne gibi menfaati- miz vardır?. Verginin tarh, tevzi ve tahsilindek! adalet prensibi buna ko- laylıkla cevap verebilir. Bir vergi ar cak kazanana ve verene menfsat te- min etmez şartile, tarh olunabilir. Ya ni vergi veren zat. kazandığı ve yap- tığı işte menfaat gördüğü takdirde, hükümet onun menfaatine iştirak e- der, Bizim şimdiye kadar tecrübeleri. mizde herhangi maddeden vergi ten- zilâtı yapmışsak, devlet hesabına, hem biz, hem de mükellef, kazanmış- tır. Bu müsbet netice karşısında ver giyl indirmek hesabimiza ve prensibi mize uyduğu takdirde,. tereddüt et- meyiz. Ben vergi indirdiğimiz madde lerde Meliye Vekâletinizin ya doğru dan doğruya veyahut bilvasıta mut- lak kazanç temin edeceğine inananlar damm. Olabilir ki ayni sene içinde kazanç temin edemez. Fakat gelecek senelerde temin edeceğine şüp - he yoktur. (Bravo sesleri) Mali yaziyetimizin ve'mali prensip lerimizin esasları hakkında, bu maru- zatta bulunduktan sonra, size ufak bir meseleden dahi bahsedebilirim ve ondan sonra diğer kısma geçebilirim. Harici borçlar malla tediye edilecek Bu da arkadaşlar, kuponlar mese lesldir. Kuponlar meselesinin tarihi ve mazisi hakkında birihirimize söy- liyecek, zannediyroum. tek kelime yoktur, Bu, doğredan doğruya, bugün kü neslin omuzlarına yüklenmiş, bir ağırlıktır. (Bravo sesleri ve alkışlar). İsraf devrinin seyyiatını biz ve bizim neslimiz çekmektedir. Geçen seneler- de hamillerin mümessillerile konuştu ğumuz bir zamanda tediyatımızın yüz de 50 si mal ve yüzde 50 sinin döviz olarak tediye edilmesi kararlaşmıştı. O vakitten beri dünya ekonomi vazi- yeli ve döviz tedariki imkânları ds“ mik politikaya nazarağı, tediyatımızın esasını, - en nature tediye la tediye teşkil ettiğine lar meselesinde döviz vermemizin im kânı yoktur. Bunu sarahatla huzuru âlinizde ifade etmeyi vazife biliyo- rum. Yüzde yüz mal olarak tediye e- deceğiz ve memnün olurlarsa biz de memnun olacağız. (Bravo sesleri al- kışlar) Maliye Vekâletinizin, taki, yeni mali sistemin isabetli fikirlerin den birisi olmak üzere, ifade ede - bilirim ki, bu kuponlara nit olan bor cu, beynelmilel şeklinden kurtararak, dahili bir borç haline getirmek isti - yoruz. Bunu, pek yakında, müjdeli- yeceğimizi ümit etmekteyim. (Alkış- lar). İktisadi vaziyetimiz Malt vaziyetimizden sonra, memle ketin ekonomik vaziyetini, hakiki şeklile görebilmek için, Iktisadi va - ziyetimize kısa bir nazar atfetmek - te, elbette fayda vardır. 1937 senesine sit olan rakamları neşrettik ve bunun, geçen senelere nüsaran fafkım görmüş bölüyor - sunuz. Harici ticaretimizi, mezole - ketin milli bünyesinin seyri hakkın- da, salim bir fikir ve bir doküman o- larak kabul ettiğimiz takdirde, el - bette, netice müsbettir, ve ettiği, | şayanı | ve hattâ düşmanı değiliz dediğim za manda da lüzumsuz bir izahta bulun muş olduğuma zahip okuyorum. Bİ zim ancak istemediğimiz sermaye"Va gabont,, yani serseri denilen serma- ye, politik sermaye, ayni zamanda spekülâtif sermayedir. Cidât bir iş görmiyerek alacağı komisyonla ve yahut ufak bir farkla çekilip git - mek istiyenlerin temsil ettikleri ser mayedir. Fakat memleketimize nor mal şerait dahilinde gelmiş sermaye ye ve normal şerait dahilinde teessüs etmiş müesseselere karşı bizim yal- nız mihmannüvazlığımız değil hattâ yardımlarımız da olur. Mübadele etti ğimiz müesselere gelince bunlar mu kavelelerine rlayet etmiyen ve ayni zamanda imtiyaz nisbetleri kısal - mış olan miüesseselerdir. Bunlar mu kaveleleri hükümlerine göre çalış - | mak imkânından mahrum oldukları İlçindir ki, satmayı kendileri tercih İetmektedirler. Eğer bu kabil taahhü ü ifa etmiyen ye ifa temek şera- itinden mahrum olan müesseselerin satın alınışı nazarı itibare alınarak - tan bizim ecnebi sermayesi hakkın daki telikkimizin tayini buna tabi tutuluyorsa arzedeyim ki, çok yanlış! tır. Biz sermaye buluyoruz ve bük mak için müşkülâta uğramıyoruz. Dersim: meselesi muyarum. Yalnız size içinde bulun- duğumuz senenin beş aylık rakam- larından © bahsedeceğim: o Geçen senenin beş aylık ithalât ve ihracatı — ikisi birlikte — 88 milyon liraya baliğ oluyordu. Bu senenin ayni ay - larına ait rakamlarımız, 113 milyo » nü bulmaktadır. İthalât ve ihracat Thalât rakamlarımız, geçen sene ye nazaran. bilhassa fazladır ve fazla laşmaktadır. Bundan ben ancak mem nüniyet duymaktayım. Çünkü, ge - len eşya, memleket dahilinde eko - nomik cihazleanmağa yarayan mad - delerdir, makinedir ve Sesisata alt kısımlardır. Bazı istihlâk maddeleri- ne alt kısımlar da yükselmiştir. fakat onların mümasil nde istihsal olunmakta ve bu istih salât ta çoğalmaktadır. Şu halde bun İdan çıkaracağımız mana, kolaylıkla İşu-olabilir: Milletimizin iştira kabi- liyeti yükselmektedir. Harleten ge - leni, kolaylıkla satın alabiliyor ve memleket dahilinde artmakta olan istihsal maddelerini de istihlâk ede - biliyor. İhracat maddelerimizin yüzde dok sanını toprak mahsulleri teşkil eder, Şu halde ekonomimizin istinat ettiği temel, ziraattir demekte hiç müşkü lâtımız olmaz. Yeni bütçemizde zira- at vekületine sit fazla bir tahsisat olmuşsa, sizi. tatmin etmiş olmak için derhal ilâve edeyim ki, bu, zira a€ işlerini ihmelettiğimizden değildir. Ziraatimizin, devlet sinsi şubelerin- İde olduğu gibi kısmen devletleştiril mesi, yani, yaptırıcı olduğu kadar ya pıcı küvvetlerle de takviye edilmesi İesastnı prensip olarak kabul ettiği. miz için, hazırlık devresindeyiz. Ha zırlanmadan huzurunuza gelip de siz den tahsisat istemek cesaretinde bu- lunamadım. Çünkü ziraat meselesin de devamlı, müstekar, prat'k ve mem leket için faydalı ve programlı ola- irak huzurunuza çıkmak istiyorum. | Buna alt düşüncelerimiz değil, ka- rarlarımız ve tedbirlerimiz vardır. Fekat bu kerarları, nihayet memle. ketin heyeti ümümiyesini temsil e den arkadaşların reylerile tevsik et. İtikten: sonra, bir programla, büyük meelise. geleceğiz ve o vakit belki İsizden, bol tahsisat istiyeceğiz. Bu - nunla ötedenberi mevzuu bahsolan ziraat kongresine işaret etmek istedi imi elbette anlamışsınızdır. Bu kon greyi Cümbhuriyet bayramı günlerin de burada. Ankarada, toplamış bulu nacağız. Ve programlarımızı da tet- kik ettikten sonra faaliyete geçece - iz. | Ecnebi sermayesi İlğkümet nâmına, üzerinde durul ması câiz olan hususlardan birisi de ecnebi sermayesi hakkındaki telâ kimizdir. Fenebi sermayesini, hükü. metimiz nasl telâkki ediyor. Bunu bilmek için merakla beklenildiğini işitiyorum, Cümhuriyet hükümeti ec nebilerden imtiyazlı müesseseleri sa tın almaktadır. Bilhassa Nafia Vekâ letimiz ciddi esaslar dahilinde bu müesseseleri millileştirmektedir. Biz memleket dahi -! | Bu senenin dahili işleri noktasi na- |zarından size ehemmiyetle bahset - İmiye değer bir mevzu vardır. O da Dersim meselesidir. Dersimde bir 1s- lahat programımız vardır, bu prog- ram yürümektedir. Yol, köprü, kars- kol ve mektep inşası suretile. Geçen sene askeri harekât yapıldı. Bu bü- tün teferrüatile herkesin malümu - dur. Bu sene içinde bu programa gö- ire askeri harekâtın yürümesi lâzım- dır. Geçen seneye nazaran, burada bu sene, dahs fazla kuvvetlerimiz top lanmıştır, birkaç yerde de ufak te- fek müsademeler olmuştur. Dersim için tatbik temekte olduğumuz prog ramın İcabi olarak bu meseleyi su- reti kat'iyyede halletmek, Dersim de nilen işi sureti kat'iyyede tasfiye et- mek için alacağımız bir tedbir daha i vardır. Yakında ordumuz Dersim ha valisinde manevralar yapacaktır. Bu münasebetle, ordu, Dersim İçin V zife alacak ve umumi bir tarama ha İreketile tedip kuvvetlerine müzahir /olaraktan bu meseleyi kökünden sö- |küp atacaktır. (Bravo sesleri, sürek- li alkışlar) Dersim sergerdelerinin talepleri Arkadaşlar, Dersimliler ne istiyor. lar? Dersimli Kurunu vustai bir zih- niyetle, orada oturup şakavet Yap - mak İstiyor, mal çalacağım ilişmiye ceksiniz, diyor, adam öldüreceğim ka nuni takibat yapmıyacaksınız diyor, silâkla gözecöğim müsamaha edecek siniz. diyor, vatani mükellefiyetleri mi etmiyeceğim, İmtiyazli bir insan olarak hepinizin muvacehesinde dola sacağım diyor, Bilinmesi lâzim”gelen bir hakikat vardır ki, Cümhuriyet böyle bir vatandaş tanımıyor - Bravo sesleri, sürekli alkışlar - Cümhüriyet külfette ilduğu kadar imette, nimette olduğu kadar kül - fette müsavi ve seyyan muameleye tâbi İnsanlardan mürekkeptir, - Bra- vo sesleri, sürekli alkışlar - Bu hakikat o anlaşılıncaya kadar, kuvvetlerimiz orada fiilen buluna" caktır. Eğer ellerinde bulunan silâ- hi teslim ederler ve Cümhuriyetin emirlerine inkiyat ederlerse kendile Tİ için yapacağımız şey, muhabbet- le göğsümüzü açıp deraguş' etmek- tir. Bu yapılacaktır. Dersimliler sesi- mizi işitmelidir. Bu kürsüden akse- den her sadayı, kendi menfaatlerine göre, muhakeme etmelidirler. Bizim sesimizde şefkat olduğu kadar kud- rel te vardır. (Alkışlar). Bu ikisinden birisini intihap etmek kendilerine &- ittir. Bilmelidirler ki şefakatimiz de kahrımız da boldur. Torahim Demiralay (Isparta) — Bütün dünya bilmelidir. Af Kanunu Başvekil Celâl Bayar devamla — | lışmış olan insanlar, hayatımızda, ide alimizin tahakkukunu, tasavvur ede- miyeceğimiz şekilde görmüş ve baht! yarlığı tatmış bulunuyoruz. (Bravo sesleri, alkışlar). Cümhuriyet, herke- sin kalbinde ve fikrinde granitleşmi tir. Hiç bir şeyden pervası yoktur. Birtakım, vatani hizmetlerden kaç - mış, betbahtlara diyoruz ki, geliniz, görünüz, Sizin istemediğiniz yadırga diğmiz veyahut ihanet ettiği jim ne yapmıştır. Buna göğsümüzü kabartarak, iftharla ilâve edebilece- ğimiz diğer birşey vardır: eserimizi seyrederken onlara diyoruz, sizi affet tik... İnkılâpçıların yapma kudretleri nin yânında bu da, büyük bir fazilete erişir. Bu fazileti, nadir meclisler, nadir nikılâpçılar elde edebilmitler - dir. Biz emelimizde muv. “skroluy Tuz. İdealimizin tahakkuk | rüyoruz. (Alkışlar). Bun' gölgesinde ancak B. M. edebilmiştir. (Alkışlar). Arkadaşlar, af meselesinin ifade ettiği diğer bir mana daha vardır. O da memleketimizde Türk vahdetinin ve rejimin çelikleşmiş olmasıdır. Bu- nu cihana göstermek İstiyoruz. Affı- mızın bir gayesi de budur. Yoksa bir kaç betbahtı affetmiş veya etmemi- $iz bunun maddi hiç bir kıymeti yok tur. Bir de arkadaşlar, inklâbımızin bu safhasını mütalea ederken derhal şunu da ilâve etmeliyim ki, memle- ket ve inkılâp çocuklarından, daima fedakârlık ve fazilet aramakta devam edecektir. Hakiki inkılâpçı yaptığı hizmetleri, elinde bayrak yaparak 0- nun üzerinde durmaz ve İstismar et mez. İmtiyazcı ve inhisarcı değildir. Memleketin menfaatine tanllük eden herhangi bir hizmeti ifadan hiç bir zaman çekinmez. O, yalnız gayenin muvaffakıyeti için koşar, memleke - tin menfaatine göre mücadele eder. Memleket menfaatinin istilzam etti- ği şeyi yapmaktan yılmaz. İşte Türk inkılâpçıları bu zihniyetle çalışmak ta devam edecektir. Bizim Türk vahdeti üzerinde, daj- ma hassas olduğumuzu söylersem, yanlış bir telâkkiye uğramıyacağıma eminim. Kemalist rejim, bütün e - serlerile bu:mülletin kalbine nasıl bir mevcudiyet olduğunu göstermiş ve tün bir terakki 'âmili olarak bepi- izin ruhuna girmiştir. Perestiş ediyoruz, seviyoruz. İn « san perestiş ettiği herhangi bir şe- yin katşısında, onâ uymıyacak diğer bir-şeyi gördüğü zaman, en iptidat bir his olarak, hiç olmazsa kıskanır. Bunu bu suretle ifade ettikten son- mizin #idrâk ira, şu meseleyi hatırlatmak istiyo - rum. Biz Kemalizmin (karşısında, hangi memleketten gelirse gelsin, hangi manayi ifade ederse etsin, İs- ter sağ, ister sol ne istörse olsun, herhangi yabancı bir cereyanı yadır gayan insanlarız. Bizim için esas 0- lan şey, Kemalist rejimdir, Türk vah detidir, Türk miliyetçiliğidir. (Al - kışlar), Çikardığımz kanunlarla mevzuati- mıza ilâve ettiğiniz yeni müeyyide - İer rejimi korümağa matuftur. Hükü metiniz bu mesele üzerinde de çok hassastir ve hassasiyetini daima mu- hafaza edecektir. # Meydan vermemek istediğimiz. bir nokta Memlekette meydan vermemek is- tediğimiz bir husus vardır. Şu rejim şü memleket için tamamen saadet bahşedebiliş tebrik ederiz. Kendileri ne münhasır olmak şartile takdir ede tiz, Fakat huduttan çıkıp ta bizim hu dudumuza, bir gün milli Kemalist re Jim hududuna girmek istediği zaman çok büyük mukavemete uğrar ve ka fasını taşa çarpar. (Bravo sesleri, ni- kışlar). Türk milletinin vahdetini Türk milletinin terâkki hususundaki adımlarını arızaya uğratacak bir kur ret ve kuvvetin mevcudiyetini lasav vur edemiyoruz. ve böyle bir halde bunun karşısına, ilk evvelâ kanunla rımız hasım olarak çıkacak ve ondan sorira da ruhunda inkılâpçı ateşini ta şıyan insanların hücum ve savleti kar şısında eriyip gidecektir. (Alkışlar) Eğer bugün hararetle münakaşa ve kabul ettiğimiz af kanununa ve af me selesine ben de temas edersem arka- daşlarım çok görmezler sanırım... | Herkesin malümudur. Derler ki, dünyada bahtiyar addolunan insan - lar, arzu ve emellerinin tahakkuk et- tiğini görenlerdir, yani idealinin vü- kanunla bu husus bize temin edil -İha güçleşmiştir. Bizim, bugünün şe-İher zaman tekrar edildiği veçhile ee miştir. (Alkışlar). raiti içinde, takip ettiğimiz ekono- nebi sermayesinin düşmanı değiliz cude geldiğini gören insanlardır. Biz Kuvay Milliye devrinde yaşamış, ça- Hatay meselesi Arkadaşlar, şimdi, bugünün esas meselesine geliyorum. Hepinizin he - yecanla beklediğiniz Hstay meselesi. (Alkışlar). Hatay. herşeyden evvel tekrar ederim ki, Türktür, (Alkışlari. Bravo sesleri) ve Hatay, ekseriyetle, kültürüyle Türk olarak kalacaktır, (Bravo sesleri, alkişlari Hatay, daha (Arkası 10 uncuda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: