22 Şubat 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

22 Şubat 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çanakkalede Bir Mektepli Yanıp Öldü isminde ta: “.— Taksimde hallesinde 'To yorum. Bir 1 şubesi ye Ölen Necip Çanakkale, (TAN) essif bir kaza olmuştur. Orta okul talebesinden Mustafa oğlu Necip, babasının tenekeci dükkânında, ben- zin tenekelerinin ağizlarını lehimle- mek İstemiş, bu esnada benzinler tu- tuşmuş ve zavallı çocuk ağır surette Burada mü- lar, kontui hibine. koşan dükkân komşula: müşler ve Necibi h çocuk öl- rafında hayet ie halde sönd #sneye kaldırmışlarsa da müştür, Muhtar İntihabında Kavga Çıktı (TAN) — Muhtar intihabı nın Çataltepe köyün- İlm, peş tashih ile meşgu dar u Bursa sırasında Burs de bir kavga © da ibrazı mümkün ar ib; çular rek ceza zaptı yaparak gitmişl bu ceza kime biliyor turatı bizzat şubeye götürüp & yapılmasını si mecburiyet peşine düş çit GiMlea sağ icüez kulin: Va henüz bu üz. Daha da ne gün mühlet Iginde kontur; edilmediği tah © OKUYUCU MEKTUPLARI e bir türlü akıl erdi” oturan Naci/ reme muz dün mat- Kadim Türk ve İslâm âyetini anlat-| yazıları mütehassısı Osman Fevzi artımanın sahibi bulunur) önce beledi ması için apartımana geli ler. İki dairedeki kiracıların kontu. ratlarını görmüşler. Yalnız bir dai- kiracım, kontu duğunu, ancak bi raz-edebileceğini &i Eyüple Yedikule arasmda İstan - atın kocasın- gün sonra ib, Y0l4 yapılması kararlaştırılmış Cüm- lemiş. Memur. |hüriyetin onuncu yıl döntimiinde te- mevcut addede.| Melatma merasimi yapılarak İnşaata dem | başlanmıştı. Aradan altı yıl geçti, Yo- Bulun ancak Edirnekapıdan Mevlane - an ev sa-| kapıya kadar olan kısmı yapıldı, san- musunuz? sonra kiracım kon-'ra inşaat nedense tatil edildi. Fakat “Jinşaata başlanmea Eyüple Yedikule; arasındaki yol tesviye edilmek, ge -| —İnişletilmek gibi sebeblerle bozulmuş, ir eskiden mevcut kaldırım sökülmüş - tü İnşaat tatil edilince eski mevcut yol da bozulmuş olarak kaldı. Eski - den Yedikuleden kalkan bir adam ©- tomobil veya araba ile Eyübe gidebi- lirdi. Fakat şimdi yaya bile gidemez Eyüple Edirnekapı ve Mevlanekapı “SP- ile Yedikule arasındaki kısım muvak- pturatın © kat bir şekilde ve adi taş kaldırıma yanlışlığı | ola: bu rak-İda gidip gelme mecburiyetinde bulu “Jnanlar araba ve otomobil gibi nakil ede ceza-| vasıtalarından sitifade imkânını bu- nin tahakkuk edeceği ihtar olunmak lacaklardır hale 5 | gerektir. Aksi hibi benim bir sürü kı | verilmiş Nazarı d ederim.” aldığı görü iş, bu vet rasında bir tr. B Hüsey zetin üzerine zeti döverlerken İzzet te bi zu yepılmış- edilmesine kızan ilerden İz- atılmışlar, sopa ile İz-| da Hü.) | a köyl kkati vE » jandar Büyük Ötedeni azıttaki İnk beri ismi hemmiyetli değildir. On Günlük Karısını İnn Kazaen Öldürdü e şehir (TAN) - On günlük bir 17 casi tarafından öldürülmüş. ât şudur: lık gördük. Bunu nin olduğun: ven, dürün verdiği ln yük şair Ab de öldüğü yatak İ YAİ rafından sile a mahallesinin Namal so. meşgul ol şında Esmi kurşun, ütü yapmak kalde, yüzlerce ev sa- aziyetime düşebilir ve | hiç olmazsa eski haline ircar zaruri- Şairin Lâzımlığı a olmu trinleri içerisindeki irk eserlerini görüp beğendik Biraz sonra içerisin bekçilerden biri- | anne izahattan anladık ki bu inden 2500 liraya İyi maksatla bozulan bu yolun Eyüp Eskiyenide: Ali Cavit #menizi rica j Göztepe Çivarının İhtiyağları işittiğimiz Be- nin Kayiş Bu yol e men tamir edilerek Gözley leripdenim. met Ziya- bir şose haline rilmiş ve bu yüzden taraleynin- arsalar hemen satılmıya ve in şaat artmıya başlamıştır. Bazı mühim ihtiyaçlar temin edildiği takdirde bu- ranın ehemmiyeti artacaktır. 1 — İçerenköyüne işliyen otobüs alen sebepsiz olarak ve hattâ yol cu almamak ve boşaltmamak üzere Bağdat caddesinden ibarile x evler Kayış- tobüsün lara mahsus kü-| deki girdiğimiz bir ve bir lâzüm- m. Halbuki mü| çim- | > te- Hâmidin beledi; a satın un en mükemmel asfalt ve şose| Müzede Şairin Garip Hatırası Kadıköyünde Cevizlikte Güneş s0-) ederiz ama, bu kağında 10 numarada bir okuyu: baamıza gelerek şu inden işletilme - Banliyö tren ıştır. Sı 8,10 Gözte- peden, akşamları da 5,10 Köprüden trenli vapur olması | 3 — Göztepenin mahalle arası pe tari hleyin zımdır. | karanlıktır. İki köşeye senelerce va- | adedilen iki ampul konması en kü - zumlu bir ihtiyaçtır. 4 — Bu civarın en mühim dertle- | rinden biri de sudur. Her ev su a-l mak ister, fakat uzaklarda olan tesi- satı kapı önüne kadar getirmek lâ- zımdır. i 4 — Hava gazına gelince, bu da öy ledir. Göztepe istasyonu ve Feneryo tundan Göztepeye doğru hava gazı vardır. Mahalle içine kadar umumi tesisatla evlere yaklaştırmak lâzim âır, No, 2 de İnhisarlardan: Müfit Ü Mh” İtesviye edilirse bu iki nokta arastn- | Yardımcı Öğretmenlerin Maaşları ıbulda orta mekt de yardımcı ö enli tiyacım v erden bi menim. Öğret- emdim, İh- ayının ortalarına unuevvel ve ımızı henüz al m geliyor manından keyfim için Şubat geldiğimiz mak kismet o diye herkesin maa evvel verirlerken bizim ma t üste birikip kalıyor. Derse bilmek için vesaiti nakliye veremez hale geldik. Biraz ins zım değil mi? Biryardımcı öğretmen larımız de pa Aranıyor Kiz kardeşim Hüsniye kaybolmuş tur. Gümrük memurlarından Meh. met Alinin kardeşi ve Mehmet Faikin kızı olan Hüsniye, amcasının ikamet J etmekte olduğu Göztepedeki Kanlı İ sokaktaki evinden 935 senesinde ay- rılarak bir daha avdet etmedi ve ya- pılan araştırmalar neticesinde de bur lunamadı, Kendisinin bulunduğu Ye- ri bilenlerin; insaniyet namma bize bildirmelerini rica ederim. Kasımpaşa Yahya Kâhya Karanlıkçeşme çıkmazında 44 numarada Mehmi — Biz ne bilel Öteki, arkadaşının koluna bir dille alay eder: — Deli mi ne? Pazar olanın küçük başlısı! Göztepe Kayışdağ caddesinde | m? Annelerine sor! girer ve sakınmıyan 22-2-939 Cep Kitapları Neşriyatınnm 18 inci Kitabı da Çıktı Zengin bir kütüphaneye sahip olmak isterseniz Cep Kitaplarına abone olunuz. Şartları: Senelik abone 8 ra, altı aylık abone #V/; lira. Senelik abonelere kücük bir kütüphane hediye edilir. İstanbul Satış Yeri Ankara Caddesi Adres: Ankara caddesi, Yeni Kalay 0 Reşidefendi hanı, birinci ir Salış Yer: Devrim Kitabevi kat, 105 Ankara Satış Yeri: Bi Akba Konya Satış Yeri: Yeni Küt Posta ktusu 97 Nik Setin Yeri: Nal Kilab Bilecik Satış Yeri: Nail Kitabevi Bursa Nafıa Müdürlüğünden : 1 — Eksiltmeye konulan iş: (Karacabey Bandırma yolunun 500 kilometresindeki Karadere köprüsünün ahşap olarak inşası) 24 dır. Keşif bedeli 12500 Jiradır. 5 3 t 16 da Bursa Nafia Mü- da kapalı zarf us pıla- kapalı zarf usn- projesi nde bi — Bu işe ait metraj, kesif, proje, fenni, htsı liyle eksiltme, Bayındırlık genel şartnameleri! Nafın dairesinde görüleceği gibi istiyenler 63 kuruş mukabilir Ter nüshalarını alabilirler 4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin 937 lira 50 kuruş mü- vakkat inat vermeleri, üçüncü maddede yazılı evrakı kabul ve imza etmeleri, bu inşantı yapabileceklerine dair ehliyet (Bu vösika eksiltme yapılacağı günden en az sekiz gün istida ile Bursa Vilâyeti makamına müracaat edilerek Nafıa Müdür lüğünden alınacaktır.) Taliplerin 1939 yılında alınmış Ticaret Odası makbuzu ile birlikte teklif mektupların 2490 numaralı kanunun hü- kümleri dahilinde rlayıp 3-3 —1939 Cuma gü at beşe kadar komisyon Reisliğine makbuz mukabilinde “vermeleri ilân olu- nur. Postada vuku bulacak gecikmeler denkmi-sdit—— —sa00x evvel bir on ei ari ve Sinai | Muhasebe Bilgileri Santral Memuresi Süleyman F. ŞAHİNBAŞ “İPEBEKİŞ » Muhasebecisi Cari hesaplar - Ticari senetler < Ticaret Şirketleri . Muhasebe - Fabrika hesapları - İmalât - Muha- sehesi ve Maliye hesapları - Bilânço 300 Sayfa 150 Kuruştur. YENİ KİTAPÇI Nail ÇAKIRHAN Ankara C 85 — İstanbul EE LA | Telefon Büyük müesseselerin telefon santralini iisre etmiş İktidarı tecrübe ile ve elindeki vesika- sabit bir bayar İş ara- İdaremizden larla maktadır. rulması, için söyleniyor. Sonra ikisi el birliğiyle kırpıntı ları yerden, koltuklardan, köşelerden (topluyorlar. Şimdi iki yepyeni dost peydahlamıştır. Bundan pek orijinal bir zevk almaktadır. Bu dostlardan birisi Hacer'dir. Ama Hacer demiyorlar'da Incekız İşitir, almaz, yürür. Çapadan geçerken canı sıki- lır, Vaktiyle burası vezirler, kibarlar semtiydi. Ab- dülhamit bu halis Türk tepesini dümdüz ettikten sonra yangın süpürdü. Keçiler bile otlamaz olmuş. Tapkapıdaki Fakirler Yurdu'na uğrar, doktor Ga- Up Hakkı ile iki lâf etmek için. Doktorla her iki ME edişten sonra ruhunda aydın bir genişlik pey“ diyorlar. Tütün İşçisidir. Ee Yeldirme ile mantomsu arası soluk bir şey giyer, Başını ince, siyah bir ku- maşla yalınkat örtüp uçlarını çenesinin o altında bağlar. İki basma entarisi vardır, biri san çizgili mavi, öbürü beyaz benekli kırmızı. İskarpinleri çift atmalıdır. Yalnız çorapları ipeklidir. İpek ço- TEFRİKA No. 47 manas kadar da romantik olamam Ayn duy» r, ayni mantıklar ve ayni samimilikleri dime bir hayat çerçevesi hazırlıyacağım. fikirlerimden zerresini feda etmiyerek şında birisini bulacağım, yat bu. Ne yazık tında bulamıyac iğım. Nitekim sen be fakat benim larınmdır. Beyoğlu sokaklarında sallana sendeleye dolaşmak salâhiyeti başkalarınındır. Cemiyetin sa- na bir sevgi borcu var ki bugünedek çekinmiyor. Senin de ona bir vazife neye imzanı düşünmüyorsun? Yazıların azalıyor, tefrikaların gevşiyor, dostla. rın dağılıyor, düşmanların çoğalıyor, ve sen, çim- şek hıziyle çöküyorsun. Benden başka hiç kimsen yok ki bunları sana söylesin. Senden başka hiç kimsem yok ki bunları ona söyliyeyim. Bütün yazdıklarımı bir cümlede hülâsa ediyo. rum: Seni daha ne kadar zaman bekliyebilirim?) Faki küçük dost Vurgun şiddetli o bir buhran içinde şu telgrafı çekti; (Hiç bir zaman!) Ve şu tel cevabını aldı: (Telgrafınızdan anladım; Dalma bekleneceksin.) ödemekten borcun var, Bu cevap Aurgun'u büsbütün kızdırdı. akamı birak bel haykırarak yatak odasına girdi ve göğsüne bir yumruk attıktan sonra döşeğe kapanıp ağlama- ğa başladı. İnce Kız ve Ötekiler köstebek gibi kuytuda, görünm an baz alıyordu. Hiç tanınmadığı olaşıyor, hiç bilinmediği semtlerde © geceliyordu. Bir gün Usküdara geçiyor; en geniş görünen sokak- larda inkılâbın sıhhat koruma kanunlarına inat ye- ni yapılan kafesleri sayıyor, not defterine yazıyor; kafeslerin takılı olduğu evlerin krokilerini çiziyor; Karacaahmedin yamrı yumruluğu içinde kaybolu- yor; öz Istanbulun üçte biri olan bu bakımsız ve sanki sahipsiz Türk beldesinin içinden, onun içyü- zünü gösteren bir roman çıkarmayı düşünüyor. Bir de bakıyor ki farkında olmaksızın o başka bir âlemin bambaşka bir diyarını andıran Kuzguncuk- tadır ve Kuzguncuğun gürültülü bir meyhanesin- de yeni bir ahbapla omuz omuza yarenlik etmek- tedir. Bir gün Aksaraydadır. Burası bir şekerci ve bak- kal deposudur, İstanbulun her tarafına şekerci ile bakkal sanki bu depodan dağıtılmıştır. Aksaray ço- cuklarımn akideyi karameli neden bu kadar çok sevdiklerini yoldan geçen iki genç kadından birine sorar, birisi sert cevap verir; da olur. Çünkü doktor insanların yanıdır, adamdır, olgun adam Doktoru bulamazsa, kapı dı hanenin kapısını bulur ya Bir gün Kurtuluştaki görülür. Sarı yaprakların ık, gözleri dalgın. İçi boş saran siluetini seyre Bürası kuş meraklılarının kahvesi de konuşulan dili herkes anlamaz. yalnız kuşlardan konuşulur. Dağdağasız, dediko $uz, snopluktan çakmıyan bir bucak. Insan rahat eder, bununla beraber kahvenin büfesinden de zehirlenmek arzusunu yerin© bilir, Klüpler ona açık ama o kendini klüple kapamıştır. Diplomatların, kibarların 0 tulumbacıvari münaks nşala diği halde çok defa sebep olari briçten nefret etmişti şektiği için pokerin bobuna kat Balolar başlamıştır. duruyor. Ortada görünmemesini İar onu hatırladıkları iç lerdir. Fakat Vurgun bunları lokma lokma parç darılıyor, yine ortalığı K Fakat ki r kahvesinin bahçesinde ğmuru altında yakaları Istanbulun gittikçe M9 bir pas demiştir. Önünde bir kaç davet kartı büyük yazmakta olduğuna hamleden iyi düşünceli insan- in bu kartları birer birer or ve karşısına dikilen Meli. nin hayaline, hayalinin kafasma fırlatıyor. M t kırpıntısına raba pek bayılır Incekız. İster sahici ipek olsun is- ter ot ipeği, Ince siyah örtü; soluk fildişi, süzme yüze öyle yakışıyor ki. Hele gözler tahrirli elâ olur- sa, bununki gibi, hiç g havuzlu mey- Incakız'ın yüzü ince, boyu ince, kolları ince, par- makları ince, ve sesi incedir. yu öksürük, ah şu İncekızın ince derili ina, i vakit vakit sarsan ince öksürük, ah şu hınzır öksürük olmasaydı ne olurdu? Yaratan san- haznesinden bir şey mi kaybederdi? Öksürüyor işte! Tütün işçisi O İncekız ince Ince öksürüyor. iştel Sanatoryomsuz ana vatan! Aman, ının başı için çabuk zengin ol da İncekız'lar, İnce delikanlılar öksürmesinler! kal Kuş dilidir ve n burada mütevazı getire — Kız! Otur şuraya! Kır şu iki yumurtayı sü içine! Iç bakayım! İç diyorum sana İncekız! rin dışma — İçim kaldırmıyor. Hiç iştabım yok B — Çarparım yumruğu kafana! İç diyorum sana ince yumurcak! Ne gülüyorsun? Şekadan bağırdı- Kımı ne biliyorsun? Sahiden ( söylüyorum işte! Iç şu sütü! Yumruk atamam ama sonra ne yaparım bilir misin? Önüne bakıp durma! Sonra, bir daha darılırsan sizi barıştırmam! Ha şöyle. Zaten seni bu tehditten başkası korkutamaz. — Öyle ama o arada bir dövüyor. — Geçen gin ben de ona iki tokat attım. bir daha incitmiyeceğine söz veri tutmamış , Hayatıma rest bir eser göndermiş- alıyor, Seni ünü boğduğu (Denamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: