19 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

19 Mayıs 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Bir Seyahatin “Notları * Macaristandaki Turizm Teşkilâtı Nasıl Çalışıyor Macarlar, Seyyahların Bıraktıkları Para İle Büyük Gelir Temin Ediyorlar ve Seyyah Ağırlam: ve Eş Budapeştedeki pa uhakkak ki turizm işi en ilerde en iyi teşkilâtlan- dırılmış memleketlerden biri de Macaristan. Hususiyle Buda- peşte umumi gelirinin mühim) kısmını seyyahların bıraktığı para ile temin ediyor. An'anevi Macar misafiseverliğinin ko - laylaştırdığı seyyah ağırlama meselesi burada ince bir sanat halinde. O kadar ki hergün Peş- teye bir çok seyyah kafilesi gel- mekte, ayni ikram ve alâka hepsine meharetle rehberlik et- mektedir. Sabah karanlığında trenimiz Peş- teye vardığı zaman, bu iş bilir zih- niyetin derhal bizi de bulduğunu gördük. Hemen manyezyümler yakıl- dı. Resimler alındı. Dostane nutuk- larla hoş geldiniz; “dörltiği. Mülmian- darlarımız, otomobillerimiz hazırdı. Hattâ taksilerin üstünde küçük Türk bayrakları.. Komuklıyacağımız Buda yâkasındaki talebe pansiyonünun ö- nünde albayrağımız dalgalanıyordu. Nezaketle yerlerimiz gösterildi. Kar- yolalarımıza birer paket içinde al-| Tanca, İransızca, türkçe şehir hak» kında lüzumlu malâmat dolu küçük broşürler bırakılmıştı. Kahvaltıları-! miz hazırlanmıştı. Macar kardeşle-| rimiz, sofraya Ay - Yıldız şeklinde francalalar koymayı da unulmamış- lar, hepimizi bu mükemmeliyetler» den dolayı âdeta teshir etmişlerdi. Hemen 6 gün, muntazam bir pro- gram dahilinde Parlâmento binasını, Turan Cemiyetini, Adliye dairesini ziyaret ettik. | Turan Cemiyeti, otuz sene evvel kurulmuş, burada milli bayramları- mızda merasim yapılıyor. Son defa Atatürkün ölümü münasebetiyle bir toplantı yapılmış. Büyük salonun ortasındaki masada Finlândiya, Es- tonya, Macaristan, Türkiye, Japon- ya, Bulgaristan gibi bütün Turan milletlerinin bayrakları dizili, Du- varlarda Atatürkün, Japon İmpara- torunun büyük kıtada portreleri, ha- ritalar. Dr. Gabor Gergelyfiy'nin izahatını alâkayla dinliyoruz: — “Turan Cemiyeti insani bir gaye ile kurulmuştur: o Macar ve 'Türk milletlerinin tarihi bağlılıkla- rıni kuvvetlendirmek. Başkanımız Hers Esso. İçlerinde pek çok profe- sörler, vekiller, tanınmış şahsiyetler bulunan imizin bütün üyele- ri bin kadardır. Haftada bir gün iki #&at türkçe dersi veriliyor. Otuz se- nedenberi devam eden bu türkçe teririsat sayesinde, Iki üç bin Macar türkçe konuşabiliyor.,, Masalarda Türkiyeden gönderi miş, seçilmiş kataloklar, sayfalarım bizim de tekdir ve hayretle çevirdi- imiz mecmualar, kitaplar göze çar- pıyor. Turan Cemiyeti, Türk ve Ma- car hükümetlerinin maddi ve mane- vi yardımı ile yaşamaktadır. (“y öleden sonra, Peştenin meşhur banıyolarından, birindeyiz. Die-| carlar bu sıhhi banyolar tekâmülü- | rü, Türklerin hâkimiyeti zamamın-| dan kalma bir hatıra olarak kabul ediyorlar. Bugün de Peştede, Türk hamamları seyyahlar tarufından rağ-| bet gören ve eskidenberi muhafaza edilen yapılardır. Macarlar, Cümhuriyet ire a En İleri Bir Sanat Halinde. tinaj sahaları ından birisinin görünüşü ne karşı büyük bir sevgi duyuyor- lar. Fakat eskiden, Osmanlı İmpa- rTatorluğu arazisinde hırs politikası güden devletler, bu masum ve temiz milleti zehirli bir din propagandası ile Türklerden soğutmağa uğraşmış- lardır. Macar milletine, Türklerle 0- lan ırk yakınlığını unutturmak için sarfedilen büyük gayretlerin delille- rini Peşte kiliselerinin ve müzele nin tablo ve heykellerinde gördü! Gellert banyosunda sun'i güneş al tında, samimi konuşmalarımız esna- sında, buna işaret eden genç Macar talebesi Sröke Istvan: “— Artık diyor, din ihtilâfının kökünden kalkmış olduğuna ne ka- dar memnun olsak azdir. Eğer tarih- te koyu taassupla gözler kararma- saydı, Türklerin Peşte'de bıraktıkla- rı 6 sayısız güzel minareler, hisarlar ve eserler, bugünde şehri bir kat daha süsliyecekti.,, Peşte'de konuk kaldığımız dört gün içinde, şimdi Naip Horti'nin o- turduğu eski Kral sarayını, taç giy- me, kilisesini, | Üniversiteyi gezdik. Bir gece Beynelmilel Klüpte danslı çaya çağrıldık. Otobüsle şehirde bir gezinti. Macaristanın bugünkü poli- tikasına işaret eden isimler: Musso- lini Meydanı, Hitler Meydam. Bir çok yerlerde Macaristandan ayrılan arazinin haritaları, 1914 — 18 mü- cadelesine ait heykel ve âbideler. Bütün dükkân vitrinlerinde Amiral Horti'nin resimleri. M argörit adlı asma köprüden ge- çerken, durup Tunayı seyre- diyoruz. Derin ve bulanık suyu ta- ribin akışı kadar heyecanlı. Coşkun ırmak, göğsünün bütün dolgunluğu ile nefes aliyor! Eski sevgili, kudret- li ve yağız delikanlı nerede? Kulak- larımda bir an, eski kahramanların uğultusunu duyuyorum: Şimşir gibi ruyu zemine taraf taraf... Saldın de- mir kuşuklı cihan pehlivanları! Etnoğrafya, Şark ve Ziraat müze- Polonyada Vaziyet Königsberg, 18 (A, A.) — Pat a- jansı bildiriyor: Şarki Prusysdaki Polonyalılar nüfus tahriri günü maruz kaldıkları muamelelerden dolayı pek (müşkül biz vaziyette kalmışlardır. Polonya aleyhtarı “Bund Deuts- cher Osten” teşekkülü, en ufak kasa- balara kadar risaleler dağıtarak Po- lonyalı olduğunu bildirenlerin vata - na hiyanet etmiş addedilerek (o ölüm cezasına maruz kalabileceklerini bil- dirmiştir. Alman Silezyasında Polonyalılar hudut harleine © çıkarılmakta veya memleket harleine sürülmektedir. Bolko kasabasında Alman maka- | matı beş çocuk babası olan Pandzayı hudut haricine çıkarmışlardır. Grudziede Franciszek isminde bir Polonyalı yedi çocuğu ile (birlikte nefyedilmiştir. Ayni kasabada Barez isminde biri de hudut haricine çıka - rılmıştır, Ezyszek de Stefanides isminde biri dört çocuğu ile birlikte memle- ket haricine sürülmüştür. -Grabinade Augustin isminde biri dört çocuğu ile birlikte memleketin. den çıkarılmıştır. Bliotnicada kalabalık bir aile rei- si olan Klinek, hududa sevkedilmiş- tir, Gasiroviçde Gömola isminde biri memleketten çıkarılmıştır. Rensta'da Polonyal: rahip Wojci- chowski'nin memleket haricine çi- , | karılması büyük bir infımlle karşı- İ lanmıştır. Memleket haricine çıkarılmaları takarrür edenlerin bir kaç sıat zar- fında evlerini terketmeleri lâm gelmektedir. Sürülenlerin aileleri, bulunmaktadırlar, Varşova, 18 (A'A.: — Hava müda- faa birliği, halkın gör maskelerile teçhizine uğraşmaktıdır, Maskelerin beheri, 17 zlotiya satılacaktır. Dün- yanın en Ucuz gaz miskeleri bunlar- dir. Londra, 18 (A.A — Almanya hü- kümeti, 25 marttan sonra Pragdaki İ İngiliz sefaretinir haricicz memle- ket statüsünden İstılade edemiyeve- gini, İngiltere hük'metine bildirmiş tir. Pragda siyasi mümesillikler bu- lunduran muhtelif memleketlere de buna mümasil tebligat yapıldığı zan- nedilmektedir. İngiltere hükümeti, bu vaziyette bulunan memlekeletin hükümet'eri- le bu hususta istişireler yapmakta- dır. 18 Yaşında Bir Kızı Tabanca İle Vurdular “Maştarafı 1 incide) yal çikolata fabrikasını gidip gelir- ken peşini bırakmamıştır. Hattâ dün bu yüzden kızın alles*, Slefan'di a- leyhine bir de duva açmağa Katar vermişlerdir. Nibayet dün akşam suat 1830 do TAN asırlardanberi Siiczyada yerleşmiş! İngiliz - Sovyet Müzakereleri (Başı 1 incide) İngiltere Hariciye nezareti merke- 2! Avrupa depattmanı müdürü o B.' Villiam Strang, Lord Holifaksa rofa-| kat edecektir. Londra ile Moskova arasındaki ihtilâf şu şekilde hulâsa olunabi- Tir: 1 — İngiltere Avrupanın şar. kında olan Lehistan ile Romanya ya leminat vermitşir. 2 — İngiltere, Rusyanın da hu devletlere teminat vermesini İs- temitşir. 3 — Romanya ile Lehistan Rus- yanın teminatmı yerine getirmek için Rus askerlerinin kendi top- raklarından geçmelerini isteme- mektedir. 4 — İngiltere bu itirazı tahfif için uğraşmaktadır. 5 — Bu yüzden iki tarafın de- minatmı uzlaştırmak icap etmek- te ve İngiliz — Fransız diploma sisi bunun için çalışmaktadır. Fransa tarafından yapılan son tek Iifin bütün alâkadarlarca kabul edi)- mesi beklenmektedir. İngiliz — Rus, Fransız birliği Lehistanın teşriki me saiye âmade olup olmadığını sors- caktır. Fransada müfrit sol cenah gazete- leri Sovyet tekliflerinin biç olmazsa bir kısmının kabulü suretiyle İngil tere, Fransa ve Sovyetler Birliği a- rasında muhakkak bir pakt akde- dilmesinde israr etmektedirler. Fransız sol gazetelerinin hepsi de Rus — İngiliz — Fransız mesai bir- liği lehindedir. Peuple gazetesinde Harmel yazı- yor: Son nutuklar ve diğer tezahürler diktatörlerin şaşkın ve hattâ endişe işinde olduklarını o göstermekledir. Hele devamlı ve füli bir şekilde İn- giliz — Fransız — Sovyet iş birliği de başarılsın, Avrupa nefes alacak- ter. Hiç şüphesiz bu kati bir hal tar- zi ve dünyayı maddi ve manevi tah- ribeden gerginliği sonu demek olmi- yacaktır. Fakat harp hali olmamık- nu geleceğine inanmak mi lacaktır. Şimal memleketlerinin Alman tek liflerine verdikleri cevap hakkında tefsiratta bulunan Donnadicu, E- pogue gazetesinde diyor ki; Almanya bir müddetten beri dip- lomatik teşebbüslerinde bahtsızlıkla karşılaşıyor. Polonya, Romanya ve Türkiyedeki (o muvaffakıyetsizlikle - rinden sonra şimdi de şimal memle- ketleri Führerin kendilerine pek â- licenabane bir surette teklif ettiği a- demi tecavüz paktını reddettiler. Finlândiya, İsveç ve Norveç şüphe- siz bu kabil anlaşmaların artık hiç bir kıymeti olmadığı kanaatinde bu- Yunmuşlardır ve haksız da değille dir. Berlin, 18 (A'A) — Yarı resmi bir surette tebliğ edilmiştir: Şimal memleketlerine yapılan a- demi tecavüz paktı teklifine Dani- marka böyle bir pakt için müzake- reye girişebileceği cevabini vermiş- tir. Norveç, İsveç ve Finlândiya bu müzskereleri faydasız addettiklerini bildirmişlerdir. Bu cevaplardan an- laşıldığına göre, dört devlet kendi- lerini Almanyanın tehdidine maruz addetmemektedi Mezkür hükü- metlerin bu mesele hakkında ayrıca birer tebliğ neşredecekleri haber ve- Tilmektedir. Ruslar bedbin İngilizler ümitli Londra, 18 (A. A.) — İngiliz -Rus müzakereleri hakkında Röyter ajan- sınm öğrendiğine göre, bugün Sov - yet büyük elçisi Maiski ile — İngiliz hükümetinin siyasi müşeviri Van Sit tard arasında yapılan konuşmadan sonra Sovyet mahafli vaziyeti çok bedbin görmektedir. İngiliz mahafili ise # kadar bed- bin değildir ve müzakerelere bir esas bulunacağı ümit edilmektedir. © e, Divrikiye İyi Su Getirtiliyor Divriği (TAN) — Sivas mebusu Naci Demirağ buraya gelmiş, istas - yonda hemen bütün halk, belediye ve hükümet erkânı tarafından karsı- lanmıştır. Naci Demirağ, üç yüz bin lira sarfiyle, buradan yirmi kilomet-| re uzaktaki Çağlayan mevkiinden ka sabamıza İyi içme suyu © getirimeğe karar vermiştir. Kendisi, mahalli er- kân ve bir çok halk, Karlık mevkii üstünde yapılacak su deposu mahal- line gitmişler, ilk kazmayı bizzaf'Na- el Demirağ atmış ve bir nutuk söyle- miştir. Buna belediye kâtiplerinden Cavit cevap vermiş, Ebedi Şefe hür- meten iki dakika susulmuştur. Cümhuriyet bayramında su Div - lerini ziyaret ediyoruz. Bilhassa bu | bermutat kızı takin etmiş ve bir ara- sonuncusu, son derece görülmeğe de- |lik tabancasını çıkararak kızım arkü- ğer. İklim ve psikoloji itibariyle bi- | sından iki el abs etmiş ve arkadan zimle benzerliği olan Macaristaın, | giren kurşunlar Evanghelianın kabur ziraat işleri, hayvan yetiştirme ve) galârında kalmış vn kiz kanint içe- çayırcılık, Türkiye için birinci dere- cede bir örnek teşkil ediyor. Müze- nin en enteresan kismi, muhtelif cins Macar atlarının tabloları, hey- kelleri ve iskeletleri bulunan geniş salondu. Burada Macaların at sevgi- si elle tutulur bir halde görülmek- tedir. Akşam, Peşte Elçiliğimizin çayın- dayız. Elçiliğimiz güzel ve mimari örneği, havuzlar ve ince bir zevkle döşeli enteriyörler. Vakur ve saygı değer Sefirimiz Bay Behiç, kordip- lomatiğin kıdemlisi.. Unutmıyacağı- mız intibalarla Elçiliklen ayrılıyo- ruz, Burada tanıştığımız milli güreşçi- lerimizden Abbas ve Ziraat tahsil e- den Vecdet ile birlikte patinaj klü- büne gidiyoruz. Neşeli, sporcu bir genç olan Abbas, beden terbiyesi tahsil ediyormuş. Macarların $por- daki mevkilerini çok tekdir ediyor. Yöğüne emeli burada öğrendiklerini Türkiyede tatbik edebilmek. Gerek Abbasın, gerek OVecdetin istekleri var: Avrupanın her tarafında oku- yan talebelerimize (Ulus gazetesi gönderildiği halde, Macaristanda 0- kuyanlar unutulmuş. . Türk gazetesi okuyamamak, onları çok müteessir risinde yere sorile'iştir. Stefanıği, hâdiseyi müteaxıp kaçmamış ve ol- duğu yerde beki'yerek gelen rolisle- re teslim olmuştur. Evanghellanm yaraları ağırır ve Sen Jorj hastanesine kaldırılmıştır. ediyor... n Patinaj klübü direktörü Kappek- meyer Frigges, büyük bir memnuni- İ yetle bizi. gezdiriyor. Buz. sahası sun'i vasıtalarla dondurulmuş bir gölün sathı, İşinden dönen veya mektepten çi- kan sporcular, akşam ve geceleyin ışıklar içinde büyük bir zevkle kayı- yorlar. Yüzlerce İnsan temiz havada bu eğlenceli sporla vakit geçirmek- te, neşe ve kuvvet kazanmaktadır. Patinaj mevsimi ikinciteşrinden, şu- batın sonuna kadar devam etmekte- dir. Klübün on iki bin âzası var, Ma- car patinaj oşampiyonlarından bir kız ve erkek, bize dikkate değer ak- robatik hareketler ve ahenktar dans- larla maharetlerini gösterdiler. Na- zik direktöre teşekkür ederek, pati- naj klübünden ayrılırken, gönülleri. tiğe getirilmiş olacaktır, — > Bartında Bir Köyiü Öldürüldü Bartın. — Melent Kurt köyünde İsmail Ünlünün hizmetçisi Zafranto unun Ulus nahiyesinden Hakkır Ki- razlı köprüsü civarındaki ormanda ağaç keserken, Geredeli Nuri oğlu Ali Can mâni olmak istemiştir. İd- 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı (Başı 1 incide) diğer taraftan her şehir ve mıntaka bu azametli hareketle mütenasip bir saha, bir stat, hulâsa Avrupanın bir çok şehirlerinde olduğu gibi gençli - ğin böyle asil tezahürlerine ve bera- berlik hareketlerine müsait (yerler ihzarına en büyük ehemmiyet ve gay- reti sarfetmektedir. Şüphe yok ki; pek yakın bir âti- de, Gençlik Bayramı milyonlarca genç Türk azminden (dokunmuş dünyanın en asil ve şanlı bayrağnın dalgalandığı mutlu ve kutlu bir gün olacak ve 19 Mayıs tarihinin yaradı- cısına, onun attığı İnkılâp umde ve zihniyetine karşı muhteşem bir say- gı ve bağlılık tezahürü olarak yaşa- yacaktır. Asil ve eşsiz milletimizin genç - likten ve sporculardan umduğu ve haklı olarak beklediği budur Mardinde Feci Bir Cinayet diaya göre Hakkı, *kak çekmekle mukabele etmiştir. Ali Can daoru silâhiyle Gidürmüştür. Şile Köylerinde Salmayı Azaltmak İçin Şile, (TAN) — Köylüyü salma yü- künden kurtarmak için bazı tedbirler ittihaz edilmektedir. Bu cümleden o- Jarak Agva köyünde armut ve elma fidanlığı, Yayinda bademlik ve ce vizlik, Teke köyünde bademlik, Ah- metlide kavaklık ve cavizlik, Gök- maslıda elmalık. Değirmen çayırında ve Şunayipli de cevızlik, Kabakozda fidanlık tesis edilmiştir. Bunlar, köy- lerin şahsiyetli ınsneviyesi namina İ- dare olunacaktır. Manisada Bir Konferans Manisa, (TAN) — İzmir kız mual. lim mektebi direktörü Rahmi Bala- miz böyle sahaların Türkiyemizde| ban, halkevimizde “Milletin yüksel- de çoğalmasını özlüyordu. mesinde ana şartlar, mevzulu bir Salâhattin Birkan | konferans vermistir. Mardin (TAN) — Omeryan köyün- den olup şehrimizin Diyarbakır kapı- si mahallesinde otuzun ve saklı pa- rasi bulunduğu söylenilen seksen ya- şında dilenci Halıl, feci surette öldü- rülmüştür. Şimdilik meçhul olan katiller, Ha- Wili biçakia ve balta ile vurarak öl dürmüşlerdir. El parmaklarının. © zik olmâsından, Halile işkence edil. diği de anlaşılıyor. Katiller, cesedi evin içine gömmüş. ler, dilencinin elbisesini de kuyuya atmışlardır. Aralama Ahatlarda Cinayet Bartın — Aralama Ahatler köyün de 12 yaşında Mehmet Kaya, akıl hastası ve 40 yaşında bir kadını tü- fekle öldürmüştür. Çocuk, üzerine yürüdüğü için korkup deli kadmı öldürdüğünü iddia eylemektedir, 19.5.9329 Anlaşmanın Akisleri Alman Gazeteleri Hayal Sukutuna Uğradılar Sofya 13 (A. A.) — Hususi muha- birimiz bildiriyor: Bulgar matbuatı” Türk - İsgiliz anlaşmasınır. ehemmiyeti mahsusast olduğunu ve Sovyetlerin bu anlaş - ».ayı tasvip etmesi ve Sovvet - İngi- anlaşmasının intaç edileceğine de- iâlet ettiğiri ve bu anlaşmanın Bu kanlarda müessir olacağını ve belki Turkiyeye Balksn devletlerini tama“ men birleştirmek için bir teşebbür* geçmesine imkân vereceğini yazmak” tadır. Bir Alman gazetesinin neşriyatı Türk - İngiliz anlaşması Alman - yayı derin bir hayal sukutuna uğrat- mıştır. Alman matbuatı bu anlaşma" nn Balkan siyaseti için bir isabetsiz Tik olduğunu isbata yeltenmekte, da” ha dün bizzat yıkmağa (uğraştıkları Balkan Antantının bu anlaşma üs tehlikeye düştüğünü yazmaktadırlar. Halbuki bütün bu neşriyat | hilâfına yukarıki telgrafta da görüldüğü veç- hile - Türk - İngiliz anlaşması ber erde olduğu gibi Balkanlarda hatti Bulgaristanda da memnuniyetle kar” şılarmıştır. Ve Antantı da kuvvetle dirmekteğir. 'Alman sukutu hayali - nin bir ifadesi olan bu neşriyat şi“ yen: dikkattir. D. N. B. ajansının bildirdiğine gö- re, Berliner Börsen Zeitung gazetesi “Balkanlarla katı münasebat,, baş Yiğı altında yazdığı bir makalede Tür“ kiyenin harici siyasetindeki değişik” liğin neticelerini tetkik etmektedir. Bu gazete, bazı Türk gazetelerinin realinin birdenbire Almanyaya kar- şı giriştikleri neşriyala cevap ver#” rek Almanların vaktile Türk toprak" larına münhasıtan Boğazları ve «ski Türk imparator.uğunu müdafaa için girmiş olduğunu yazıyor ve diyor Ki' “Şimdi bu ayni Türk memleketi: bu ayni Almın tostundar birdenbi. Te Korkmak Yüzumuna Kan öluyof Bu doşt Alman ne Suriyeyi ilpak © derek zenginleşen dost, ne de bugü" Filistin ve Iraxta bulunan dost de * ğildir. Keza, umumi yarpten soprf yorgun bir vaziyelte bulunan Türki” yenin “üzerine Komştıstımı saldırma" ya teşvik etmiş alan la o değildir. Mademki Turk “ururu, Türk mik letini Parisin bir mahallesinde cebi bir sulh muahedesile *ezlil etmek i tiyenleri affetmesini bilmiştir. Ker disini heyecan anında Tngiliz siste” minin içine atan şsyiaların “a asıl? Tığını anlamakta gecikmiyeceği ümit olunabilir. Bu sistemin hesaplarında Türkiy” Balkanların İngiliz kontrolü altın! girmesinde bir hareket noktası ol caktır, Filhakika, İngiltere Şimalde İng” liz — Polonya ahlaşması ile Bslks9 Antantınm bir âzası olen Romany? üzerine ve cenupta İngiliz — Tür kiye anlaşmasi ile Balkan Antant” nım diğer âzası üzerinde tazyikte b9 tunmaktadır. Bu emelleri ispat ede” cihet, Türkiyenin kati adımını 8” madan evvel Balkan Antantının di ğer üç âzasile istişarede bulunmas” hi İngilterenin kabul etmemiş olm#” sıdır. Halbuki Balkan paktınm ki” ci maddesi mucibince Türkiye böy!” bir istişarede bulunmuıya mecburdur günkü “Türk — İngiliz ittifakı bi tün Balkan memleketlerinin me” faatlerini alâkadar eder. Türkiye, İngiltere ile yaptığı #” laşma ile Balkanlardan ve dolay” le Avrupadan bizzat kendi kendisi" ni ihraç “etmiş olmayor mu? İşt” Türkiye kendi kendisine Mhdas eti" ği meselenin “esası... Türkiyeni” gösterdiği tesanütsüzlük karşısına” Balkan Antantı özalarnın bidayett Balkan ist'klâli için büyük ümit vermiş olan bu #ntantın eer.ebi mf“ faatler yüzünden mahvn'masına mi” ni olmak için bütün Balkan mesel” sini kati olarak tetkik etmek mech” fiyetinde kalacaklarına şünhe yok * var, ——— Bartında Kuraklık Bartm — Yağmur yağmamakt" dır. Bu senenin de kurak geçeceği” delâlet eden bazı alâmetler, çifte endişeye düşürmiye başlamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: