3 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

3 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3.8-039 İRİ NN AÇ VE TAÇ Dövüşlerinden İğrenç Bir Sahne orta çağın birçok yılları haç- Ja taç arasındaki münakaşa ve mücadele ile geçmiştir. Bu de. dikoduların, bu boğaz boğaza gel. melerin kanlı safhaları olduğu gi. bi gülünç tarafları da vardır. Fa. kat her şeyden önce dikkate değer olan cihet, taçlarını-haça ezdirme- mek isteyen kralların ara sira çok dindar görünerek maksatlarını yü. rütmeleri, bazan da maskeyi yüz- lerinden atıp kiliseye cepheden hücum emteleridir. i Meselâ o Fransa krallarından Sen Lüi, başında taşıdığı tacı kay- betmemek için haçâ hizmetkâr ol. tercih etmiş ve bu politikada “evliyadan,, saydıracak kadar ileri gitmiştir. O, Hazreti İsanın bütün ömrünce çektiği ezi. yetleri - anlaya anlaya » hatırla. mak için beline gayet ağır bir kıl kemer bağlardı. Sabah ve akşanı arkasını zincirle dövdürürdü. Bu kadarla kalsa yine iyi. Tacı haça sadık göstermek”kaygusile dilen. cilerin ayaklarini yıkardı, cüzam. W adamları sofrasına alırdı ve onu doyurmadıkça kendisi ağzına bir lokma koymuazdı. Fakat her taç sahibi hi saygıyı göstermezdi. Mese Lül) nin yerine geçen ve güzel lâkabını taşıyan Dördüncü Filip, tacı haça hâkim yapmak ve hiç ol. mazsa öyle görünmek İsteyen hü. kümdarlardandı. Daha fahta çıkar çıkmaz Papa Sekizinci Boniface i. le bozuşmuş ve onunla sert birini. cadele devresi açmişti. P apanm kullandığı silâh afo. roz, güzel Filipinki ise iftira idi. Boniface daha ilk mücadek günlerinde müthiş sandığı -silâhı kullandı, Fransa kralını aforoz et. ti, Fakat bu silâh o sırada paslıy. dı, kesmek şöyle dursun incitemi. yordu da.. Onun için Filip aldırış etmedi, mükemmel iftiralarla Pa. pa aleyhinde harekete geçti. Hemen kaydedelim ki kralı so. roza karşı müdafaa edenler arasın. da Fransız papaslar ekseriyeti teş. kil ediyordu, Çünkü kral, bü 'pa- pasları Papalık mükamına karşı dâlma koruyor ve haklı haksız ce- za görmelerine engel oluyordu. Onlar da şükran borçlarını muhte, rem kral hakkında ; sadakatlerini muhafaza ile ödüyorlardı. Güzel Filipin Papay! düşürmek için intihap ve istinat ettiği adam, Nogaret adlı bir asilzade idi. Ttti, racılıkta eşi az bulunan bu asil ah. Miksiz, on dördüncü asır Hristiyan Alemin! avucu içinde tuttuğuna İ- nanan Papa Sekizinci Boniface'ı şa suçlarla itham ediyordu: 1 — Pütperestliği canlandırmek ve İsa ümmetini kendisine taptır. mâk azmindedir. Bunun için hey. keller yaptırıyor, şuraya buraya dağıtıyor. 2 — Kendinden evvelki Pâpayı - Beşinci Cölestin'i - öldürtmüştür. 3 — Ruhun ebedi olduğuna i. manmaz. Bu suretle cenneti, cehen. nemi ve «bediyeti inkâr eder 4 — Fransız olmaktan ise olmak daha iyidir, diyerek en din. dar ve pek şerefli bir milleti tah. kir etmekten çekinmez. bu (Sen B w iftiralardan her birini tev- sik için yalanet şahitler de tedarik edilmişti, Filip, dindar bir hükümdar sıfatile bu açık itham. lara alâka göstermek zorunda bü- lunduğunu (ân etti ve Papayı an- sızın hapsettirdiği gibi onün hak. kında ileri sürülen töhmetleri tet. kik için bir büyük meclis topladı. Bu meclise iştirak edecek âzala. mın kulaklarıma! “Nogaret'yi tas. YAZAN M. Turhan Tan dik edeceksin. Yoksa rersin,, deniyor ve Papanın mal kümiyeti önceden temin olunu du. Sekizinci Boniface bu darbe al. tında ezilmedi, bir yolunu bulup kaçtı, Anagni şatosuna kapandı, oradan Dördüncü Filip aleyhine a. forozlar yağdirmaya koyuldu. Fa. kat Filip te onun yakasını birak. madı; Nogartt'yi bol para ile İtal yaya yolladı, Papayı ortadan kal. dırmıya memur eti, İftira mütehassısı Nogaret avuç avuç altın dökerek bütün İtalyayı güzel Filip lehine kazanmakta güç. lük çekmedi ve Papa aleyhine ya. pılacak harekette en kuvvetli yar. dırm da Colonna adlı asilzadede buldu. Bu adamla Nogaret biribi. rini tamamlıyan iki cinayet un. suru gibi kaynaşmışlardı, tencerey- le kapak halinde birleşmişlerdi. Halk ta — para kuvvetile — Bo. nifaco'dan soğutulduğu için girişi, lecek cini teşebbüsün müsbet ne. tice vermesi pek muhtemel görü. nüyordu. Nogaret de bu ihtimali kabul et. tiğinden Colonna ile başbaşa ve. rip son müzakereyi yaptı, arkada. Şinin seçtiği on altı İtalyan baldırı çıplağına «taç için haçı» çiğnemek direktifini verdikten sonra bir gün —onlarla ve Colonna fle beraber — Anagni şatosu önünde göründü. zindana gi. diyem uyuşmak (bilmez düşmanı olan güzel Filip ta. rafından takip olunduğunu bilmek. le beraber Anagni şatosunda bas. kına uğrıyacağını tahmin e yordu. Daha doğrusu Frnsa kralı. wn — yer yüzündeşhiristiyanlığı temsil eden, İsaya ve Sen Piyere vekâlet eyliyen bir Papaya suikst tertip edecek kadar — dir bakı. mından — küstahlaşacağını um. muyordu. Onun için sığındığı köş. kün zarif bir salonunda bütün kral. ları, imparatorları kliseye köle yap- mak hulyasile tatlı tatlı oyalanır. ken karşısına silâhlı ve ağızları ka. labalık bir takım İnsanların çikti. Bini görünce şaşırdı, baygınlık ge. çirir gibi oldu. Fakat vaziyet bayılıp ayılmıya, titreyip terlemiye müsait değildi. Hizmetkârları ya hapsederek, ya kaçırarak kendi yanına kadar ulu orta gelmiş olan bu korkunç kılıklı öldürebilecek. lerini anlıyordu. O sebeple soğuk kanlılığını —iradesini zorlıyargk — elde etti. Sakin sakin ayağa kal. kıp kollarını göğsüne kavuşturdu, sulkastçilere kumanda eden Noğa. ret'e sordu: — Ne istiyorsunuz oğlum. Alla. ba ve oğluna arzolunacak bir ni. yazınız mı var? O, ve yanıbaşındaki Colonna ağ- za alınmaz küfürlerle karışık ola- rak cevap verdiler: — Seni öldürmek, namuslu bir Papa seçmek istiyoruz. Boniface gülümsedi: — İşte, dedi, boynum, işte ba- şım. Kesiniz, koparıniz. Bu, mu- hakkak ki elinizden gelir. Lâkin ne siz, ne de sizi gönderen dinsiz kral. lar beni Papa olarak ölmekten me- nedemezsiniz! adamların kendini Kose kınlarından çıktı ve kuvvetli bilekler üzerinde uavaya kaltkı Lâkin hiçbir ek yükselttiği kıhcı Papanın başına indiremedi. Nogüret" de, Colonna da, on altı ayaktaşları da Sen Pi- yerin vekilini öldürmek kuvvetini kendilerinde göremiyorlardı. Lâkin müsbet bir iş görmeden Şa. toyu bırakmak te Fransa kralına karşı ayıp olacaktı. Nogaret bü le. keden kurtulmak ve vaziyeti gü- lünç olmaktan kurtarmak için bi. raz düşündü, şu sözleri söyledi: — Hayatınızı Hazreti İsa şere. fine bağışlıyorum. Fakat seni bu. rada hapsediyörum: Nogaret, bu sözünü yerine geti- remedi, Papayı hapsedemedi. Çün- kü güzel Filipten aldıkları paraları yiyen İtalyanlar, birdenbire Papa- nin lehine dönmüşlerdi. İftira mü. tehassısı asilzadeyi kaçırmışlardı. Fakat Boniface de o baskından son- ra çok yaşamadı, öldü ve yerine güzel Filipin tayin ettirdiği Papa Fransa kralı hakkındaki aforozu kaldırdı. Lükin Nogereyi affetme- mekte ısrar ettiğinden zehir ver. dirilerek öldürüldü ve bu sefer Pa- palığa geçen Beşinci Kleman, No- gareyi affetmekle vazifesini görmi. ye başladı. Din ile dünyayı birleştirmek is. tiyenler daima bu gibi hâdiselerin kahramanı olmuşlar ve halkı din. den — haklı olarak — soğutmuş- Jardı. TAN ŞEHİRLİYİ BİZAR EDEN BİR ÂDET Klâksonlar gene Hortlıyacak mı? 5 Klâkson yasağı kalktığı zaman, bütün otomobillerin koparacağı vaveylâ, eskiden oldüğu gibi, yolcuyu büsbütün şaşırtacak ve belki de kazaların artmasına sebep olacaktır. Belediye Daimi "Encümeninin nazarı dikkatine : B undan iki üç sene evveline va- rıncaya kadar bu şehrin ba- şında büyük bir dert vardı. Dert değil. Adetâ felâket! Klâkson fe. İâketi!.: Gündüz, gece, sebepli, se- bepsiz, kulak zarlarını yirtan, u - yuyanı uykusundan, hastayı yata. Zından sıçratan, beşikteki çocuk - lari korkutan klâkson gürültüsü ve felâketi vardı. Beyoğlu ve: İstiklâl caddesi gibi en gürültülü yerler - de bile klâkson gürültüsü hepsini baştırırdı. Tramvay çanları bile işidilemezdi. İşte bu klâkson . rar” şehirin" bâğına beli edilmesi i5 çin yürüyen pröpagandanın' Şehir Dalmi Enciihen .kapisina (kadar geldiğini, klâkson yasağının kaldı. rılması için imeselenin encümene kadar getirildiğini havret, esef ve şehir namına korku fle haber al. dım P ropaganda o kadar İyi ve kur- nazca idare * edilmiştir ki, belki de bir kaç otomobileinin ke. yif ve hatırı için yedi yüz bin kişi. lik şehir nüfusuna ve şehrin mede. nİ durumuna karşı hazırlanan klâk son sirikastı “Daimi O Eneiimen” tasdikine kadar ileri götürüldüğü halde şehir halkının tekrar bası - Da gelmek üzere olan felâketten haberi bile yoktur. Klâksonün © kaldırılması için bundan üç sene evvel yazı İle ve elimden gelen her vasıta ile çalış miş ve nihayet bu maksadına nail olmuş bir klâkson düşmanı oldu « gum helde beni bile aldattılar. A. zası bülunduğum bir komisyonda, diğer bir çok meseleler arasında “Klüksyona tekrar müsaade et. mek lâzımdır.” tarzında satırları da olan bir kâğıdı bana da imza et. tirdiler. Farkında olduktan sonra “Klüksyon meselesine muhalif ol. mak şartiyle” diye imzamın altı - na şerh vermek istedim, müsaade etmediler, “Kararlar ekseriyetle | verilir. yahsan muhalif olduğunuz kısım - lar olsa bile heyeti umumiye iti. bariyle ekseriyete tâbi” olmağa mecbursunuz...” diyerek beni sus. turdular, Zaten “Daimi Encümen kararını vermek' üzeredir.” kara haberini de bu vesile ile bu mec. liste yüzüme gülerek verdiler ve söylediler, GG» şükür, gazete sütunları 2. çık. Gerek meclisteki arka- daşları ve gerek klâkson taraftarı bütün otomobileileri işte Belediye Daimi Encümen muhterem âzası. na şikâyet ediyorum: ; Üç sene evvel, klâksonların ya. #ak edilmesini gazete sütunların - da rica ederken ileri sürdüğüm se. beplerin hepsi hülâ mevcuttur. Hiç biri değişmemiştir. İşte bir kaç sa. tır tekrar edivorum: Yazan: V. BIRSON tön sonra kazalar da & yanın bir çok şehi: ile sebit olduğundan, otomo- billerin fevkalâde bir ihtiyaç hissedil- med *n hafif bir klâkson ve hattâ korra sesi bile çıkarmaları yasak edii- miştir, Klâkson yasak edilmeden ev- vel ve yasak edildikten sonra vu- kubulan I Kazalarının #8” $ak” tan sonra kazaların yarıdan fazla birimisbette azaldığı göze çar. par. Bunun böyle olması da pek tabiidir. Yalnız klâksonuna gü - "Yenmek yerine yaya halka da say- &ı göstermek meebüriyetinde ka. lari otomobilei elbette ki daha dik. katli gidecektir. Daha dikkatli gi - dince de makinesine daha hâkim. dir. Önüne çıkabilecek ( hörhangi engele karsı daha müteyakkız ve daha hazırdır. Nia Üç sene evvel demiştim ki: mobil *kullensnlar (bilirler ki kuklarında dahi Pezia sür” atle gidilmezse ne klâkson, ne korna hile bir şey 6 e pek ihtiyi setmeden « gündüz bile otomobil kul Janmak kabildir, Fakat seyrüsster ka- idelerine muhslif olarak tramvay ya- nından çok bız giğerken V aşağı motör durdurulm inerken çok ve şiddetli ki #oak ihtiyacı otomobili kullanamn © sırada vöki olabilecek herhangi kaza» ya kârşı makinesine tâmamiyle hâkim Gölmadığını, frenlerime güvenemediğini gösteren en büyük delildir... Yukardaki mülâhazayı bugün de tamamiyle tekrar etmek doğru ve yerinde bir iştir. & İcabederse ben de otomobilciyim. Memleket içinde ve yabancı ellerde, şehirde ve dışarda, düz, dağ, tepe, gündüz, gece otömebil kullanırım. İstan. bulda da en kalabalik yerlerde bi- le hiç denecek kadar az korne kul lanarak otomobil idare edilebilece ğin! arzu eden her otomobilciye ve resmi alâkadarlara göstermeğe ha. zirim, una taraflar görünen otomo. bilciler size türlü türlü #e - bepler sâyacaklar ve gösterecek - lerdir: 1 — Vâkıâ Başka memleketler « de klâkson kullanılmıyor ama orada halk da alışık, halbuki bizde?!... Diyeceklerdir. Bu iddiaya iltifat doğru değil « dir. Çünkü bizde halk: seyrüsefer kaidelerine: . diğer memleketlere nisbetle - daha az alışık ise otomo- bil sayısı da o nisbette daha azdır. Klâksonu halkın başına çeza ola- rak belâ etmektense halka seyrü - sefer kaidelerini göstermek daha çok doğru olmaz mı? Bu keyfiyet kendi kendine oluyor. Karaköyde. ki ve Köprüdeki © geçitleriyapalı ancak bir iki sene olduğu halde ge. çitten hariç yerlerde caddeden geç. mek isteyenlere rast gel iyor. Tektük rastlansa bile böyle acemi veya sersem yolculara başka meriz leketlerde tesadüf edilmediği dia edilemez. 2 — Halk, korneye aldırmıyor, bisiklet zannediyor... Diyecek » ler, Bu iddia doğru değildir; Olsa bile, yine otomobileilere hakvermez. Çür kü otomobilei halk arasında bisiklet çi gibi gitmeğe mecbur olduğunu unutuyor, Ve yalnız bunu değil şunu da wmütuyor: Klâkson yasağı kalkarsa herkes klâkson - çalacağı için halk bu Vaveylâ içinde büsbü. tün sersemlöyecek ve otomobile" daha müşkül bir mevkide kalacak. tır, Kendini işittirmek için sis za. manlarındaki cansvar düdüğünü kullanmağa mecbur olacaktır. Ve müsaade edilse kullanacakların e- peyce büyük bir sayı teşkil ede. ceklerine hiç şüphe yoktur. 3 — Bazan, bir çok resmi otama. biller istisna teşkil ederek klâk. son çalıyorlar... Diyeceklerdir. Doğrudur.İtfâiye, cankurtaran otomobilleri gibi felâket siraların- da bütün süratle koşmağa mecbur nakliye vasıtasından başka kime âit olursa olsun'diğer bütün nakli, ye vasıtalartnın ayni yasağa tâbi olmaları lâzım ve şarttır. Beledi- yeden, hükümetten asıl istenme - si, rica edilmesi ve muhakkak te. © © min edilmesi lâzım en mühim ei het budur. Hiç bir Vekil veya hen hangi büyük şahsiyet veya âmir tasavvur "edilemez ki (şoförüne memleket nizamlarına muhalif ha. Tekette bulunmak salâhiyetini ver- miş olsun. 4—Sefaretlere, ve ilh.. sit otome biller “haric ez memleket” mu. ameleye tâbidir diye istedikleri gibi klikson kullanıyorlar... Di. yecekler. # Doğrudur. Kullanıyorlar. Kul sanmamaları lizimdir. Fakat Ha - riciye Vekâleti vasıtasıyle sefirle. rin nazar; dikkati celbedilse hiç şüphe yok ki memleketin nizam ve kaidelerine uymakta zerre kadar ihmal göstermezler. Fakat onlar farkında değildir. Onların hesabi. na klâkson öttürenler (o “haricez memleket” hukukuna sahip olm « yan Türk tebaası kendi şoförleri - mizdir. Kaldı ki umumi seyrüsefer kaideleri arasında biç bir memle. kette “haricez memleket" hukuk diye bir şey yoktur. Böyle bir hak- kı olsa bile hiç bir sefir hiç, bir memlekette böyle bir hakkını kul. lanmayı aklından bile geçirmez. O Ds çok sebepler sayacak lardır. Siz iki © kelime” ile © kendilerini susturabilirsiniz:

Bu sayıdan diğer sayfalar: