29 Temmuz 1934 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 2

29 Temmuz 1934 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa: .İ Sıhhat bahisi Demirden daha dayanıklı, fakat bir çiçek gibi nazik bü- nyemiz vardır. Sağlam ana ve babadan doğan — çocuk, dünyaya büyük bir güç sa- hibi olarak geliyor. Bu ço- cuğu kendi cürmünde demi- rden yapılı bir makine ile karşılaştırırsanız, görürsü- nüz ki, bu insan yavrusu, herhangi bir makineyi, da- yanıklıkça, geride bırakacak bir yapıya maliktir. Geliniz, bir insanın mide- #ini düşünelim; kenarları bir portakal kabuğu kadar jince içi boş bir torba gibi olan bu uzuv, bir insanın günde vasati bir buçuk kilo yiye- cek yediğini — farzedersek, insan yetmiş yaşına geldiği zaman, tahminen 50,000 ki- lo yemeği eritmiş, öğütmüş olacaktır ki bu miktar yom- ek tam orta halli 1000 ad- am demektir. Demekki yet. — mişlik bir adam, yamyam olsaydı, kendi gibi, tam 100 kişiyi yemiş olacaktır. Bu adamın yüreği, yetmi. şine gelen bir insanda tam 280 milyon litre kanı bir ya- ndan alıp, öte yana atmıştır. Bu, adam, yetmişine kadar, eğer bir soba olarak kulla- nılsaydı hemen hemen 54000 litre suyu fikır fiıkır kayna- tacak bir sıcaklığı — dışına vermiş olacaktır. Ya, bu adamın gözü kuv- vetli bir fotograf makinesi- dir bilseniz. Göz, henüz te- yide muhtaç, ve fakat umu- miyetle kabul edilmiş olan bir nazariyeye göre, tıpkı fotograf makinesinde olduğu gibi bakılan şeylerin resim- lerini alır. Bir kitap okudu. ğunuz zaman, yahut gözünü- zü etrafına şöyle bir gezdi- rdiğinizde gözünüzde çıkan ve derhal kaybolan binlerce ve binlerce resmin, nasıl olup ta bu kadar kısa bir xa- manda çıktığını — bir kere düşündünüz mü? Bu kadar hızla iş gören bir fotograf makinesi var mı? Bilirsiniz ki — ağır yükleri kaldıran bir vinç, kömürün yanmasından hasıl olan bu- har, veya elektrik kuvvetile iş görür, İnsan da kendi vü- cudunda kömür yakar, çalı- şır. İnsanda da bir vinçte de iş gören kuvvetin adına «mi- haniki kuvvet» — deriz. Bu küvvet insan ve hayvan vü- cudunda gayet idareli bir su- rette meydana gelir. Ve bu adale küvveti ne işler gör- mez” İcabında dağ devirir ve çok güç yıpranır, Ya, insan beynine ne de- rsiniz? Akıl ve fikir kaynağı olan beyin insan bayninin doğurduğu harikaları düşü- nünüz. Bu kuvvet ne mücsas- irdir. Bakarsınız birkaç keli- melik bir hitabe, bazan bin- lorce ve yüzbinlerce vo hattâ miyonlarca insan kütlesini, tek bir kaya gibi biri- birine bağlar ve yerinden oynatır. Dışardan göze görünmediği — halde, — kafa tasının içinde yanan — ve yakan, tutuşan ve tutuş- turan İinsan boyninden çı- kan bir felsefi fikir, me- î ktebinde idi ki «sıhhati koru-İz İnsan gücü münasebetile bir hekimin sağlık öğütleri. —| Yazan: — İstanbul üniversitesi prosörlerinden Kemal Cenap | selâ mabutlara inanış, mi- yonlarla insanı aynı fikir ve saynı emel etrafında toplamıyor. mu? — Hiristiyo. nlık namına yapılan — «oh- h salip - puta tapanlar» akınları, «İlâyi kelimetul- lah» namına islâm harple- ri ve bütün bu — büyük hareketler ve sarsıntılar, hep beşer fikrinin insan to- plulukları üzerindeki — seh- har tesirinden başka nedir? Eskiden beşer dimağı an- cak «dünyanın yedi aofbe. si» denilen şeyleri doğur- muüşken bugünkü sanat ve bilgi binlerce harika do- ğurmuyor — mu? Bu kadar kuvvet ve ku- ı drete malik olan insan vü- cüdu, insan azası bütün sa- nayi erbabına örnek olacak binlerce ve yüzbinlerce «işlame tarzın gösterir ki bunlara ilim dilinde «Fonk- | siyon- Fonciton» - denir. Bu | fonksiyolar © tarzda yapı Imıştır ki, bütün işlemesi | ancak hayat ışığının sönm- emesine çalışmaktır. O ışığı söndürebilecek herha. ngi bir tesir karşısında tabiat, Fonksiyonu — derhal alalım: mideniz, bağırsağınız bozulunca, kusarsınız, sürg- ün olursunuz. Bu suretle fenalıkları atarsınız. Tabiat, size verilmiş olan hayatı saklamak için — var kuvvetile çalışıyor. Yardım koşmak, sizin için faydalıdır. Daha çulışiyorsunız. İnsan aklı bu, çalışmada tabiat yardım etmek için dü- şünmeyi emreder. İlk insana bile bu fikir gelmiştir. — ve bundan gittikçe genişleyen asağlık bilgisi» meydada çık- mıştır. İlk insan, yaratıldıktan ve | kendine «Ben» dodikten 80- nra vücudundaki bu büyük kuvvetleri hissetmiştir. Ve | © kuvvetleri saklamayı dü- şünmüştür. Bundan asağlık biligisi» çıkmıştır. Demek ki — bu bilgi vo sağlık kayğısı — beşeriyet içim birşey değildir. Bu bilgi beşeriyet — ilerledikçe onunla denk olarak — ilerle- di ve bu asırda kemaline vardır. Atalarımız Türkler kendi | sağlıklarına çok ehemmiyet | verdiler. Orta Asyadan ka- Ikarak dünyanın dört yan- ına akmış olan biz Tü- rklerin ilim ve sıhhat tar- ihindeki rollerimizi bir — ta- rafa bırakalım yakın tari- hlerde yine biz Türkler da- ha Avrupada düşünülmemiş- ken geniş halk hamamları, hastaneler yaptık. Açık ha- va oyunlarına — ehemmiyet verdik, atlarda uçtuk, çirit oynadık, spora kıymet verdik, ti. Demek olur ki, sağlık dü- şüncosi yukarda da işaret ettiğimiz gibi — beşeriyetin en eski bir müessesesi- dir. Osmanlı — tarihinin — son «gerilme» devrinde kafaları- mıza asağlık bilgisine» da- ir hiç bir terbiye verilmez- di. Karabaş tecvidinden ba- şka şeye vakit bırakmazlar- dı; Meselâ ben ve benim | raftan da ( bir ü TÖRKDİLİ | neslim ancak Tıbbiye Me- | Şö"”emunmanucanacınuaaaacascANANAAKEEREEEDEN ŞEHİRVE MÜLHAKATTA mav dersleri almıya başlamı- ştık, Bir içtimai heyetin f cü ferdi kuvvetlerin hasıla- sı olduğunu bilen Cümhuri- yet zimamdarlarımız — bir taraftan topluluğun, bir ta- ferdin sağlığına lâzım gelen ehemmiyeti ve. rdi. Bu büyük işi onu salâ- hiyetle ve muvaffakıyetle başaranlara bırakalım. Azizim köylü: seninle baş başa kalalım, eski — sült- anların gerileme ve geriletm devirlerinde seni cahil bı- rakmak için elden gelen yapıldıydı. Senin aziz kafa- nı, meşgül — edip, — sana kendilerinin yaptıklarını dü- şündürmek için — kafana hurafeler doldurmağa çalışt- ıilar ve yazık ki bunda muvafak — ta oldulardı. Eğer bu hurafeler senin ve ailenin sıhhatine dok- unmasaydı belki — sadece bilgizislikten — ibaret kalırdı. Vakıa bunu — da | sana yakıştırmazdık amma yapılanlar hem sana he- mde, evine barkına, çol- uğuna — çocuğuna, — fenalık getiriyor. Bu kış, ne yan dim - bilseniz. mahallemizde | anadolunun bir gürbüz tü. rkü oturur, Bu genç ina- nıp bana — yüzlerce kile ağırlığında yükü elma se- | peti taşır gibi taşır. Günün birinde bu adamın bir ço- cuğu doğdu. Ortalık kar kıyamet. Çocuk daha haftal ik iken, açık bir arah- aya koyarak, Kadıköyünde Üsküdara bir saatlik yere çocuğun eyıldızına baktırma- ya» götürüyor. Yıldızına ba- kılan bu yavru gidiş geliş- te soğuk alıyor, — hasta. lanıyor, ve zaval - hnın hayat yıldızı. sönüyor. Buna yanılmaz mı? Hayat ve sağlık bu kadar — basit düşüncelere feda edilir mi? Köylü böyle ise itiraf et- meli ki, şehirli de boş ve hoş duruyormu? Ne gezer.. Gündüz, hayatını kazanmak için didinen, akşam olunca dinlenmesi lâzım değil mi? Evet, fakat ya balo var, ya eylnncı var, Oonu ne !lı"l- hm? Hem sonra adımız «ga- yri medeni» çıkar.... Bu hal insan için kârlı mı, zararlı mı?| Ben, hekim — olduğum için her gün görüyorum ki zara- rli. «Dünya dertlerini unutmak için» o kadar büyük iş gör- düğünü yukarda söylediğim midenize attığınız ispirtonun sağlığınızı ne kadar bozduğu-! nun farkında mısiniz? Vakıa ispirto, insana yarar mı, yaramaz mı? — Meselesi bir ilim davasıdır. Vücutta, kömür gibi yanar,az olursa faydası bile — vardır. Fakat fenalığı o kudar çoktur ki, hiç çekinmeden onun fayda- sından vazgeçiniz, demek yanlış olmaz. Alabildiğine yemek yeme- ğe ne deyelim? Bilsenin ki, buda sizi adeta zehirler, Her gün seve seve yediğimiz şe- ylerin içinde midemizin, ka- raciğerimizin uğraşıp, fena lıklklıkları düzeltemedikleri öyle zehirler var ki.. Hele etli yemekler, elinde iğne taşıyan ve size onu arasıra sokup duran hakikt dostunuz gibidir. Bu eşiveli iğnelerle uğraşan mideniz, kuraciğer- Zeytin | delenin dk safhası bitti. Vilâyetimiz zaytin mıntak- asında zeytin sineği ile ya- pılmakta olan mücadelenin birinci safhası bitmiştir. Ziraat memurlarının neza. reti altında zeytinlik sahip- lerinin ve amolej mükellefe- nin iştirakile yapılan müca- deleden eyi neticeler alınm- ıştır. Mücadelenin ikinci sa- fhası ağustus ayı içinde baş- hyacaktır. Sıla bankaca teslimalındı İnşaatı jiki ay evel biten silo bu defa ziraat bankası tarafından teslim alınmıştır. Kare atan sarhos. Kasaplar — mahallesinden bacak Hüseyin oğlu Niyazi dün gece sarhoş olarak nu- re attığından dolayı — tütül- muş ve hakkında tahkikata girişilmiştir. Küpeler Kahiyesinde bir kadın ce- çuğunu düşürürken — öldü. Iki gün evel nahiya mer- kezinde bir hâdise nlmuş,ğ Şekibe isminde - bir kadın | çocuğunu düşürmek — üzere | içtiği ilâçtan ölmüştür Hni büyüğü dört yaşında üç ço- | cuk anası ve otuz yaşında | olan bu kadının fakrü za - | ruret hasebile çocuğunu dü- | şürmek istediği fakat fazla | kan zayi ederek öldüğü anl-| aşılmıştır. Cümhuriyet müddeiumu - misi Salih Zeki bey bükü - met tabibi Dr. Faik beyle birlikte Küpelere giderek hâdise hakkında mahallinde tahkikat yapmıştır. Kıdın muayene edildikten sonra defnine ruhsat verilmiştir Kadının ilâcı nereden ve ne suretle tedarik ettiği ara- ştırılmaktadır. eaeeliğe aü Maraşal öldü. Paris, 28 (AA) — Mar eşal Yantey dün ölmüştür eee inizdir. İğaeler çoğalıran size yazık olar. Onun içindir ki eğer & hhat!| kaideleri size: 1 — Az fakat özlü ve yu- tişecek kadar yeyin. 2 — Erken yatm, kalkın. 3 — İspirtolu içkileri, ya hiç içmeyin, ya pek az için. 4 —Açık havada ve gün? neşte gezin. 5 — Yıkanın, dajma temiz olun. 9 — Neşeliolun, gam tu- tmayın, 7) — Vücudunuzu ve ka- fanızı çok yormayın diyorsam bunlara inanın ve sadeco inanmakla kalmayın | bu kaideleri tatbik edin. Unutmayın ki: Fordin sağlığı büyük mil- letimizin varlığıdır. 29 TEMMÜUZ y | Birliğin Kongresi Sineği ile yapılan müca - — Birlik kongresi hararetli görüşmeler yaptı, yüzel kar: arlar verdi, Birliğin yeni idare heyeti ve fahri reisi. İdmanbirliği senelik kon- gresini aktetmiştir. Birliğin kongresi cuma günü akşamı başlamış ve dün akşam geç — vakit bit- miştir. Kongrede idare he- yötinin — raporu — etrafında hararetli görüşmeler yapıl: mış, — külüp — azasının sa. mimiyetini — takviye — yo- lunda güzel kararlar alınmıştır. Kongre Cümhuriyet Halk Fırkası Vilâyet idare heyeti reisi Konya mebusu Tevfik Fikret beyefendiyi fahri reis, Eminittin, Ahmet Hulüsi ve muallim Ulvi bey- leri köngre — mürahhasi seçmiştir. Birlik yeni idare heyeti şu zoevattan terekküp etmekt- edir: Daimi — Vilâyet Encümeni Erdek | Köylerindeki mühadiller yal- nız Türkçe konuşacaklardır. Erdek, (Muhabirimizden) — Erdek kazasına iskân edilen mübadiller umumiyetle Girit, Kavala, Karacaova ve Bosna halkındandırlar. — Ve iskün edileli ön yılı geçtiği halde el'an Rumcs, Bulgarca, Sırpça| konuşmakta idiler. Memnuniyetle — öğrendiği- meo göre Yukarıyapıcı ve Kocabergus — köylerinde is- kân edilmiş olan yurtdaşla- rımız şimdiye kadar konuş- | tukları Bulgarca ve Rumcayı terkederek yalnız konuşmağa — karar Türkçe vermiş- | lerdir. Bu güözel karara diğer mübadillerin do iştirak ede- cekleri ümit edilmektedir. Deniz yarışları Önümüzdeki cuma günü Erdekte deniz yarışları ya. pılması — kararlaştırılmıştır. | Bütün — sporcuların iştirak | edeceği yarışların güzel ola- cağı tahmin edilmektedir. Avusturya Hâdisesi (Üt tarafı birinci sayfada mitz beyanatta — bulunarak demiştir. ki: — Çarşamba günü öğle- . den sonra polis ve Avustür- | ya askeri kıtaatına girmiş | olan tahminen 100 - kişilik iki grup, Başvekâlet — ile radyo merkezine hücum et- mişlerdir. M. Dolfas - ile M Fey ve M. Gravinskynin konferans halinde içtima et- tikleri Ballplatz — sarayına kuvvetli bir grup. müşkülâ- ta maruz kalmadan girmiş, asiler, hükümetin — bu üç azasını hapsetmişlerdir. Diğer. bir grup, radyo merkezine zorla girerek M. Dolfasun istifasını ve yerine M. Rint- elenin — gelliğini hal harbiye nezaretinda to planmışlar ve mahpus bulu- | bildiren « | yalan haberi işaa etimiştir. ç | Hükümetin diğer azası, der- ERZ B Ahmet Hulüsi bey azasından — Ahmet bey (Birinci reis), Lüt fü bey ( ikinoj reis İsmail bey (Umumi kâtip.) Şevki bey (Umumi kaptan) Ece, İbrahim ve Münir beys ler (aza).. Birliğin yeni idare hey- etine muvaffakıyet dileriz. Bisiklet Müsahakasıhavanın yağım rlu olmasından yapılamadı. Mıntaka Bisiklet — hayeti tarafından tertip edilen 93 senesi bisiklet müsabakala rıi havanın yağmurlu olima: dolayısile cuma günü yapt lamamıştır. Müsabakalar önümüzdeki sumaya yapılacaktır. Hab aldığımıza göre - bisiklet f derasyonu hiçbir kavaidi ol mıyan bu sporun heveskâ larını arttırmak ve bir di siplin dahilinde çalışmaları- ni temin için bir kitap ba zırlamaktadır. Bu - kitap mıntakamıza da gönderilec ektir. Hulüsi Torosspor- geliyor. İdmanyurdu kulübü Tor-s ©8 sporun şehrimize gelm | ek hususundaki teklifini kah etmiş bunu telgrafla Toro spora bildirmiştir. Toros sporun — perşembö günü şehrimize gelmesi ve cuma günü Yurtla karşıla; ması muhtemeldir. Bandırmalıların Bursa seyahat, Bandırma, (Muhabirimiz- den )— Bandırma mıntakâ muhteliti Bursa seyahatindi dönmüştür. Muhtelit Bursf Halkevi takımına 1-2 yenil miştir. nan nazırlarla görüşmek ü ere bir vasıta bulmak ve Avusturyada asayişin temifi için todbirler almak husu arını görüşmüşlerdir. Katos lik ve diğer — vatanper teşekküllere hazır bulunmal arı için malümat verilmi; —D0 Yurttaş! GEnAnEK! Hilâllahmeri unutmu! ıstırap çeken insanlara _.=....-=|:ı.t-d=l ...

Bu sayıdan diğer sayfalar: