16 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 11

16 Ocak 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16/1/ 1937 Ekonomi baknımız B.C.Bayar şeker endüstrisinin çalışma şartlarını anlattı (Başı 1. inci sayfada) kındaki kanun projesinin müzakeresin- den sonra şeker istihlâk ve — gümrük resimleri hakkındaki 2785 sayılr kanu- 'nun bazı maddelerinin değiştirilmesine 've bu kanuna bazı hükümler ilâvesine dair olan projenin görüşülmesine baş- Tanmıştır. Söz alan Hüsnü Kitaber — İzmir — Bu proje ile tenzili teklif edilmekte o- Yan mikdarın kilo başına bir kuruş beş santim olduğunu ve bununla hazinece yapılmakta olan fedakârlığın bir milyon Tiraya varacağını söyliyerek yalnız bina ve tesisat itibariyle 22 milyon liradan fazla bir paranın bağlanmış bulundugu şeker sanayıinın yaşatılmasını mali bur yazife sayaığını ve lüzum — görüldüğü zaman icab eaen tedakârızktan kaçılma- Sına imkân olmadığını takat esbabı mu- cibede istenilen bu tadilâtın luzumunu Zaruri kılan kazi sebeoler görülmediği- ni ilâve etti. iyice bir tetkikten geçi vek üzere layıhanın tekrar alaxadar encümenlere verilmesini istedi. Remzi Çinar — Sivas — Fabrikaların| fazla kalacak kârları nisbetinde şeker fiyatının ucuzlatılması ve bu. süretle geker istihlâkı artukça şekerin ucuzlar masına ve ucuzladıkca istihiâkın artma- sına imkân verilmesi sayesinde şekerci lerimizin ve pancar ekimimizin inki- şafının temin edilmesi düşüncesinde bu-| dundü. Büdee encümeni reisi B. Mustafa Şe- ref Özkan, B. Hüsnü Kitabçı tarafından ileri sürülmüş olan mütalcaların lâyiha- nn encümende müzakeresi — csnasında gözden uzak tutulmadığını ve bunların her biri üzerinde israrla durulmuş oldu- iğanu alâkadarlardan icab eden izahatın alındığını söyliyerek şeker istihlâk ve gümrük resmi kanununun kabulü esna- #sında şekerin esas maliyet Hatinda ya- pılmış olan hesablarda hatâ olmadığın: yalnız nakliye masrafları ile kredi faizi Hin bidayette yapılmış olan hesablara oymadığını 12 milyonluk bir kredi kul- Janılacağı tahmin edilmiş iken 18 milyon diralık bir kredi kullanılmasında, zaru- et hasıl olması yüzünden yüksek faiz verilmesi icab eylediğini kaydetmiştir. İğevam ederek “Bu yüzden fabrikanın kazancı azalmıştır. Ve bu fark bilançodu yazılmış olan mikdara - tevafuk ediyor. Bu noktalardan encümenler hesabları vakıaya uygun bularak hakikatte geçen seneki besablarda isabet edilmediğini görmüş ve o suretle fabrikaların meşru olarak kazanmaları lâzım gelen mikdar- da tenezzül olduğunu - tesbit etmiştir.” Demiştir Encümen reisi kanun lâyihasının en cümene iadesinde bir lüzum görmede. #ini ilâve ederek sözlerini bitirmiştir. “Tekrar söz alan B. Hüsnü Kitaber fikrinde israr etmiş ve kanumun encüme- 'ne geri verilmesini istiyen bir takrir ver- miştir. Ekonomi Bakanımızm izahları Bundan sonra ekonomi bakanımız B. Celâl Bayar söz almış ve mesele etrafın- da şu izahlarda bulunmuştur: İktisad vekili Celâl Bayar (İzmirz) — Arkadaşlar; şeker meselesi mevzuubahs olduğu zaman aklıma bir şey geliyor. Acaba bu şeker meselesinde talihsiz olan benmiyim, yoksa şeker sanayü midir? Kendime aid olan kısm böyle hülâsa e- det Bazı arkadaşlarımın çok şiddetli ar- Zularına rağmen şeker sanayünin mena- füni, milit menafüimizle telif ederken buzurunuzda açık bir kalple ve samimi- yetle müdafaatta bulunuyorum. Bulun- mağa mecbur oluyorum. üstrimiz nasıl liyor? 'i: şeker sanayüinin esas İamuluşunda'acaba Di hata mek ÜĞ0 Gdur? şeker sanayii idare e- dilirken teknik itibarile aciz mi gö güküyor?. Yahatıa, bazı arkadaş: larımızın dediği gibi, şeker sana yiinde israf mı mevcuttur. Bu da ayfıtü tetkik edilmek no! çok lüzumlu bir şey olmakla bera- ber, bunun böyle olmadığını yaki- 'nen bildiğim halde, benim üzerim. de bir istirab yaratıyor, Şeker sa: aayiinin normal tarzda — işle- lemediğini ve idarenin her- hangi bir Avrupa memleketin: de, idaresinde olduğu gibi medeni, linin arzu ettiği derecede hazırız. bunu ne şekilde ar- zu ediyorsa kendisine bu emniye- ti vermek için hükümet aynı - za- manda bugün millileşmiş olan şe- ker şirketini emirlerine âmade bu- Tundurmaktadır. Niçin bu kanun- la huzurunüza gelmiş bulunuyo- ruz. Ben burada söz söyliyen arka- daşlarım kanaatlarına - hürmetkâ- rım. Kendilerinin sadece milii men- faat için söz söylediklerinde hiç şüphe ve tereddüdüm yoktur. Fa- kat tetkiklerinin noksan olduguna kaniim. Meseleyi bir cepheden mü- talea ediyorlar. İki cepheden tet- kik ettikten sonra ve mütehassıs- ların bu mesele hakkında bidayet- ten şimdiye kadar hazırladıkıarı raporları esaslı suretie okuduilan sonra vasıl olacakları kanaat ue burada konuşmıyorlar. Bana isti- rab veren nokta budur. Arkadaşla- rımın samimiyeti hiç şüphe gölür- olduğu için kendilerinden bir ricada burunacağım. Teşrif etsin- ler, kendilerini mütehassıslarla te- masa koyayım. Başıdan sonuna rın hepsi gül pembe değildir rinde pek acı venkitler vardıı noktaları ayrı ayrı göstermişlerdir. Ondan sonra kanaatlerini buraya gelip heyeti muhetremeye — daha açık bir surette ifade etsinler. Biz hiç kimseden hiç bir şeyi gizlemek niyetinde değiliz. Milletin ne ka- dar fakir olduğunu ve satılan her hangi bir maddeyi ne kadar ucuz- latırsak onun milli menfaate o de- rece yardım edeceğini ve ettiğini bilenlerdeniz. Fakat bunun karşı- sında olan bir mesele vardır. O da, kurulmuş olan, şeker sanayünin tek- nik esaslarına göre idaresine icabe-) nı vermek keyfiyetidir. Biz| üz çin burada bir çok tenkitleri- nize maruz kalacağımızı da bile- rek, sizin adâletinize, vicdanını- zza müracaat etmek ve meseleyi serin kanlılıkla ve bitarafane ola- rak tetkik etmenizi ve ettirmenizi hassaten ben de rica ediyorum. Şeker endüstrisi bir ele verildikten sonra... Şimdi asıl mescleye geçiyorum: şe- ker sanayü, malüm olduğu üzere, hususi sermayenin de iştiraki ile mütcaddid yerlerde teşekkül etmiştir. Bunun bir el de toplanılması, hesablarınm kontrol e- dilmesi, satışlarının ucuzlatılması mese- desi hakkında biliyorsunuz - geçen sene buradan bir kanun geçti. Ve o kanunda bir barem yapıldı. Sadece pancar zürrar fedakârlığa davet edilmedi; hükümetle bu işe sermaye koyan müesse- seler arasında nevema bir akid oldu. Ve bu meclisi âliden geçmek süretiyle — kesbi katiyet etti. Çok sevdiğim muhterem - Kitaber arkada- Şşam o akid üzerinde israr ile durmakta- dır. Diyeceğim İktisad vekili sıfatiyle © zaman buradan geçip her iki tarafın menfaatini telif eden mütekabil şartları, her iki tarafa verelim. Çünkü fabrikalar bugün kendilerine o zaman vadedilen karşılıklı şart ve menfaatin dunundadır. Şu halde o zaman vadettiğimiz şerai- te göre Üo 9 temettü vereceğiz, avans olarak kullandıkları para için 99 faiz he sab edeceğiz. Bunları verdiğimiz takdir- de mesele kendiliğinden halledilmiş ol Fakat fabrikalar onun dununda bize hü- kümetin vadettiği menfaati elde edeme- diklerinden şikâyet te etmiyorlar, Vazi- yet ne oluyor? Fabrikalar ciddi ve haki ki bir tehlike karşısındadır. Fabrikaları. mız diğer medeni memleketlerdeki em- sinin asgarisini ele almışızdır. Kendiler giz. Buna r; n hiçbir zaman şvu_ı- darı ayni 96 9 u bulmamıştır, onun dü- nundadır. Bu kantın kabul edildiği tak- dirde vereceğimiz teminatla dahi yine Ge 9 a yaklaşamıyacaktır. Demek olu- yor ki fabrikalarımız diğer memleketler. de işliyen emsali gibi işlememektedir. Şeker endüstrimizin değeri Arkadaşlar, şeker sanayii 22 milyon diralık muazzam bir sermayeye dayan- maktadır. Şeker sanayii memleketimiz- de diğer sanayie nazaran birinci ve ilk deta kurulmuştur. Nihayet şeker sana- 'yü büyük bir zürra kütlesini alâkadar ettiği için memleketin malıdır. Bunda teknik zayıflığı bulunacak olursa, her- hangi bir sürpriz karşısında ayağı kaye dığt takdirde, ben huzurunuzda bugün bunu müdafaa etmezsem o zaman sizin karşaıza nasıl çıkarım, Ve bunun zabta geçmesinden kendi menfaatim, yani âtideki mesuliyet namı- 'a menlaat görmekteyim. Ne istiyorlar? Nakliye masralında, naküye şeraitinde geçen seneye nazaran fark vardır. Nak- liye ne demektir? Şimendülerlerin, va- purların tarifeleri değişmemiştir. Böyle kabul edelim. Şu halde niçin bizden pa- yorlar. Bi fabrikaları İstanbul- da fabrika fiati üzerinden mal satmıya mecbur ettik. İstanbulda satışlar çoğal- dr, nakliyat fazla oldu. Bunun farkı bun-| dan ileri gelmektedir. İkincisi geçen de- faki baremde, Hat takdirine aid olan ba- vemde 12 milyon lira kredi hesab edil- miş, bu sene 18 veya 20 milyona çıkarıl amış. Bunun cevabı gayet sarih ve basit- tir. İş böyle icabetmiş. Ve işin icabı da budur. Geçen sene neden yanlış hesab e- dilmiş? — Fakat yanlış hesab edilebilir. Çünkü fabrikalar ayrı ayrı ellerde idi ve herkes kendi hususiyetine göre finanse etmekte idi. O zamana aid olan hesab yanlış da yapılabilir. Faiz yüzde 6,5 ğa indirilmiştir. Netice itibariyle ne oluyor? burada geçen sene fabrikalara bir barem veren mukavelede ve yahud şartnamede, bir isim veremiyorum bir isim bulamadı- Bim için affınızı rica ederim, kendileri. 'e bulunacak avanstan dolayı ©e 9 faiz vadedilmiştir. Halbuki faiz 96 6.5 a ine dirilmiştir. Kitapçı arkadaşıma şunu da im ki o vakit ki beyanatı izin indirileceğini söylemişimdir, ben ha. tarlamıyorum, fakat kendileri doğru söy- Tüyorlar, ben de kabul ediyorum. Bizim Faiz ucuzlamıştır. 969 dan 96,5 ga in- dirilmiştir. Fakat bu Merkez banasının dütfü ile olmuştur. Her hangi bir müce- sesenin bulduğu kredinin 959 dan?ç6,S faize inmiş olmasının ne demek olsuğunu iş sahibi kimselerin insafına müracaat e- derek kendilerine sorarım. Bunun paha- bliğr neresindedir? Pait meseles'ni de biribirine karıştırmamak şartiyle ikiye a- yırmak lâzımdır. Bu arzettiğim 12, 18 milyon lira faiz fabrikaların jestiyonuna aid faizdir. Fabrikanın bu kadar kredi- ye, avansa ihttiyacı vardır. Satış vukua gelinceye kadar bu kadar paraya ihtiya- € olduktan sonra bankalardan bilhassa Merkez bankasından istikraz etmek su- retiyle işini yürütüyor. Maliye Vekâletinin verdiği faiz Maliye vekâletinin vadettiği faize ge- hince; bu büsbütün başka bir şeydir. Ma- hiye vekâleti şirkete demiştir ki: 65.000 tondan fazla istihsalât yapmıyacaksınız. Bundan fazlası hariçten - getirilecektir. Bunun sebebi tamamen malidir. Gizle- meye lüzum yoktur. Maliye vekâleti bu işi yaparken hariçten şeker getirmek ve gümrük resmi almak şörtiyle bir muva- zene ayırıyor. Memleketin her hangi bir zamanda şeker stokuna ihtiyacı olabilir. Bu stok 30.000 ton olarak tesbit edilmiş zannediyorum. Şirket, buna mecbur de #ildir, siz hariçten şeker getiriyorsunuz, gümrüğü tahsil ediyorsunuz. - Binaena- leyh bunü yapamam, diyor. Maliye ve kâleti bu stokların yapılması mukabilin. de faizi kabul ediyor. Pancarlarda hastalık. 3 Üüncüsü, hastalık meselesidiri Üze- rinde ehemiyetle dürulacak ve ehdişe e- dilecek esefli bir mevzudur. Bazı mem- deketlerde 'bu hâstalık o memleketteki geker sanayüni kökünden silip süpür- Mmüştür. Tedavi ile, mücadele ile önüne (Başı 1. inci sayfada) İki devlet adamının - yaptıkları İ kinci görüşmelerde İspanya meselele tetkik edilmiştir. B. Göring ve Mu- #olini müşterek politikayı takib hu- Susunda uyuşmuş oldukları söylen. mektedir. Bununla beraber hiç bir kar arın alınmamış olduğu temin olun- maktadır. İi devlet adamı, hâdiselerin Şimdiki şekli ve Fransanın henüz ka- Tarsız olan vaziyeti karşısında, bâdi- selerin ne şekilde tecelli - edebileceği hakkında — tahminlerde — bulunmaktan başka bir gey — yapılamıyacağında itti- fak etmişlerdir. B. Göring ve Musolini hakkındaki son italyan notas his mevzuu etmişlerdir. ss Roma, 15 (A.A.) — Politika mah- ingiliz - italyan itilâfına benzer lâfın Almanya ve İngiltere ara- sında da aktedilmesine tavassut edece- İ şaylasını ne- tekzib ne de teyid et mektedir. PARİS GAZETELERİNİN DÜŞÜNCELERİ Paris, 15 (A.A.) — Paris gazeteleri- min başyazıları “B. Göring İtalyayı kati surette is- gönüllüler da ba- Ankara mağazalarındaki tezgâhtar. dar bir cemiyet kurmak için vilâyete müracaat etmişlerdi. İcab eden —müsa- 'ade verilmiş olduğundan ilk toplantı- dantıda cemiyetin maksadları anlatıl. mış, nizamnamesi okunarak kabul edil. idare heyetine de Hilmi Çankaya, Ziya, M. Mestçi, M. Erler, Tahsin At- das, Albert Morhaym, Nuri Çelke - sex gilmiştir. Şehrimizde, yardımcı ve- çıraklar hariç olmak üzere 300 kadar tezgâhtar vardır. Faaliyete geçmiş olan cemiyeti muhtaç tezgâhtarlara yardım, işsizlere iş bulmak ve ilerde bir kooperatif kur- mak gayeleriyle teşkil edilmiştir. Halkevindeki - toplantıda söz âlan tezgâhtarlar bilhassa yerli malr sürü- münde, en mühim vazifenin kendi ü- zerlerinde bulunduğunu da- ifade et- mişlerdir. geçilmesi müşkül müthiş bir âfettir. Bu sene hastalık Trakyada görüldü. Hasta- lık havalar yağışlı gittiği zaman baş gös- teriyor. Bunun pancarlar üzerindeki te- Biri nedir? Bu hastalık pancarın sikleti- ni değil, içindeki şekerin nisbetini azaltı- yor. Fabrikalar ayni/ siklet üzerinden para veriyorlar, fakat az şeker alıyorlar. Bunun maliyet fiati üzerinde olan tesiri bilmem münakaşa götürür mü? Bu üç sebebten dolayı şirket zararla- tını ortaya atmıştır. Bunu, maliye vekâ- tetkik et- mişler ve girketin zararlarının telâfi e- deti hükümet ve encümenler dilmesi lâzım geldiği kanaatine varmış- dardır. Bendeniz de huzurunuzda bu ka- 'naati mildafaa ediyorum. Kabul veya a- demi kabulü sizlere aiddir.” Bundan sonra reye konulan B. Hüs- 'nü Kitabemım takriri kabul edilmemiş projenin maddeleri okunarağ.kabul edil- Kamutay pazartesi günü toplanacak- Romada yapdmakta olan görüşmelere dair tahminler Ankara mağzalarında çalışan tezgahtarlar için cemiyet darını Halkevinde yapmışlardır. Top- - —— | panyol harbine sürüklemek içim Roma — Ya geleiştid, “Alman: matbuatının tekrar fransız aleyhtarlığına başlaması Mosolini - Gör ting konuşmalarınım ilk neticesidir., İşte B. Göring'in Romayr ziyareti Paris gazetelerine bu mevzularda yaztı Jar ilkam etmiştir. Övr gazetesi yazıyor. “Bütün alman matbuatnın şiddetli — yazılarının mevzuu şudur: “Fransız hü- — kümetinin işleri başından aşmıştır. —— Perpignan'da bir sovyet - fransız cumu huriyeti kuruluyor., Bu yazılar Almamı “yanın İngiltereye vereceği cevabın bir. başlangıcıdır. Berlin demek istiyor kiş “Fransa ispanyol hududunu kontrol etmeğe muktedir değildir. Bundan dole yi Almanya'da Kondranın - gönüllüler Meselesi hakkındaki teklifini kabul et- miyecektir., Humanite yazıyor. “Berlin ve Roma, Parise karşı İm, giltere ve bilhassa / ispanyol meselesi Hakkında bir emniyetsizlik hissi tevlid etmek arzusiyle hareket ediyorlar,, Le Pöpl gazetesi iki faşist devletin. Öteygün Bir toplantı “yapan tezgühtarlar En soğak yer Erzurum, ensıcak yer Adanadır Meteoroloji Enstitüsünden aldığır — mız malümata göre dün Ankarada sıfr rmn altında $ dereceye düşen suhunet öğleden sonra sıfırın üstünde 1 dere- ceye kadar çıkmıştır. Dün Marmara ve Karadeniz Sahilleriyle Doğu Anadolu. su ve Orta Anadolunun şimal kısme yak Bışlı geçmiştir. Yağış Karadeniz kaya Tariyle Yalovada yağmur, diğer yerler. de kar şeklinde olmuştur. En çok yar Btş Zonguldakta olup metre murabbar mma 29 kilogram — su birakmıştır. Dün hava suhuneti iyurdun bemen het tarar fında evelki günkü vesiyetini muhar faza etmiştir.. Dün en düşük suhunet. ler sıfirm alışnda - Edirnede S, İspare ieda 7 Bırajia &, Mide va Cuelrie 9. Erzurum 've Karsta 11 derece Şükmek sahunetler gee M G mak üzere Antalya ve Adanada 13 de recedir. Aksarayda şiddetli soğuklar Konya Âksarayı, 15 (A.A.) — Üç gündür deVam eden kar fırtınası sebe- biyle kasaba içindeki kalınlık elli san- timi geçmiştir. Civar kazalarla olduğu gibi köylerle de münakalât durmuş. tur. Mutad postalar gelmemiştir. Esar sen odunu, kömürü kıt olan kazada fi atlar birden fırlamış ve yakacak teda- riki çok zorlaşmıştır. Bununla beraber göçmenlerin kışlık mahrukat ihtiyaç- darı iskân umum — müdürlüğünce vak- dağıtılmıştır. e mektebler bi tinde satın alınıp detli — soğuklardan hafta tadil edilmiştir. Zirat bir konferans Dün yüksek ziraat enetitüsünde proe fesör doktö Dix TTürkiye ziraatinin vazifeleri intözuu ctrafında bir kunle- rans vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: