26 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

26 Ocak 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAĞTIK BİLGİLERİ: Karaciğer zehirieri nasil Vücud makinesinin en ehemmiyetli ve nazik uzvu kara- tasfiye deposudur. Vücude muhtelif suretlerle giren zehirleri zararsızlaştırır, Karaciğer, en mühim — uzuvlar. dan biridir (1) Ehemiyet - ci hetiyle — kalbden sonra ikinci sayı. dabilir. — Midesiz yaşayan mahlük. Jar vardır. ve bun- Jar on beş gün için yimeden yaşaya - bilirler; fakat memeli hayvanlar karaciğersiz. ola. Tak yalnız bir kaç gün yaşar; hattâ bazen yirmi dört sa. aaten evvel ölürler. Karaciğer: tasfiye merkezi Midemize, bağırsaklarımıza birçok geyler alıyoruz; bunlar şırınga edilmiş olsalar bizi öldürürler yahud çok şid- detli zehirlenme alâmetleriyle — hasta- Janmamıza sebeb olurlar. Ağız yoluyla alındıkları için zarar vermiyorlar; bu da karaciğerden geçmeleri - sayesinde oluyor; Çünkü yediğimiz yemekler ba- Şırsaklarımızdan herhalde karaciğere altında yapışık olan veridibab, kalın siyah kan damarına oradan kara- ciğere geçerler; zehirler bozulur, rarsız maddeler olur. Yılan ” oynatgn hindlilerin hali bu işte güzel bir mi- saldir. Yılan ilk ısırdığr zaman yılan- €t hemen zehiri emer, midesine indirir. Yılan zehirine bu yolda / yavaş yavaş #lışarak muafiyet kazanır. Zehir, ka- raciğerden geçtiği için zarar vermez bir hale gelmektedir. Birçok zehirler karaciğerde tabia- tini değiştirirler. Lâboratuvarlarda hay. vanlar üzerinde yapılan tecrübelerle nikotin karıştırılmış kan karaciğerden geçirilmiş ve geçen kanın terkibinde nikotin bulunmamıştır. Bu mühim keşiften sonra — yapılan irçok tecrübelerde karaciğerin istirik- nin, atropin, Hiyosiyamin, kinin, mor- fin, kürar gibi duğu mey r zehirleri de boz- İ arsenik maddesine karşı da muhafa: Za eder. Bu cihetten karaciğerleri hasta olanlarda arsenil ik ol namaz. Zayıflığa karşı kakodilat ve a- zenal gibi arsenikli şırıngalar yapılır. ken hekimler karaciğere dikkat eder- der. Mikroplar ve bunların toksin adını verdiğimiz kuvvetli zehirleri sebebiyle karaciğerin — mukavemeti - azalırsa da mikrop öldürücü (antiseptik) - hassası da ispat olunmuştur. Kanın temizlenmesi Bu hassalar karaciğerin nescinde et kısmında yani bu güddenin - dokuma- tedavisi tat KN Karaciğer bir buçuk, iki kilo vez- ninde ve bedenin tahminen 36 da biri mis- betinde en büyük guddesidir. Günde bir kilo kadar safra yapar, bağırsakla ya akıtır. ciğerdir. Karaciğer, bi hattâ onlara vücude faydalı bir hüviyet te verir. Karaciğerin yorulması ve hastalanması; b makinesini atalete sevkeder ve en kötü hastalıklara yol açar. Karaciğeri korumak sıhati korumak ve hayatı uzatmak demektir. #sındadır. Karaciğer veridi bablarla ken. dine gelen kandaki mikrobları ve ze. hirleri yaptığı safra ile bağırsaklara dö- kerek kanı temizler. Hayvanlar, muafiyet - kazandırmak için enjeksiyonla yılan zehirine alıştı- rılırken hali tabilde oldürücü mikda- 'Tın on beş misli fazlasına kadar zarar vermeden çıkılabilmektedir. Bu hay- vanların safrasında yılan zehirine kar- gt bir panzehir bulunmuş ve yılan sok- malarında tedavi için muvaffakiyetle kullanılmıştır. Safrada bazt zehirli maddeler ve kuvvetleri azalmış bir halde mikroplar bulunduğu ve bunların panzehir tesi gösterdikleri ispat olunmuştur. Şu hal üzerine bağırsaklardaki kok- muş maddeleri safranm nasıl tadil et- tiğini öğrenmiş oluyoruz. Yalnız bakteriler (2) dej ğerimizin bozduğu birçok zehirler saf- 'Ta ile tardolunmaktadır. Safranın su- yunun bağırsaklara serbestçe akması- 'nın bir hikmeti de buradadır. karaci- Karaciğer: maden deposu Karaciğer, demir, bakır ve daha çok tehlikeli olanı kurşun, crva, arsenik ya- hud antimuan gibi madeni maddeler i- sin depo hizmeti görür. Zehirli madenler ve alkalidler (3) ciğerin nescindeki (proteid) albüminli maddelerle imtizaç haline girerler. Çok beslenmiş olan hayvanların bu zehirlere mukavemeti zi ade olur; se- bebi de karaciğerlerinin terkibinde al. bominli maddelerine glikojenin (4) çok olmasıdır. Karaciğer mide ve - bağırsakların hazmr esnasında ve bedendeki temes- IZ) Bakteri mikrop manâsına kulla: zulmaktadır. D Alkalcide - şibih kalevi —nebat- Jardan çıkan birçok müessir maddeler- dir ki (kaleviler) gibi hamızlarla im- tizaç ettikleri için kimyada şibih kale- vi adını alırlar. (Morfin, kodein, kinin ve diğerleri). VA Glikojen - glikoz yapan manâsı- 'a glikozun iptidai bir şeklidir. Su ile birleşerek glikoza tahavvül eder. Kara- ciğerin başlıca vazifelerinden biri gliz kojeni tutarak lüzumuna göre sarfetme- sidir. Glikojen yenilen gıdalardan ha Sıl olur. (şeker, nişasta, yağı.. gibi.) —— Yazan: Dr. Şükrü Şenozan bozar? tün vücud Sül(5) sebebiyle husule gelen birçok zehirli mahsullere karşı da vücudumu- zu muhafaza eder. Bunların en mühimi amonyak tuz- Jarıdır; eğer bu tuzları karaciğer üre- 'ye tebdil ederek bi miş olsa halimiz harabdır. Ne kadar çok albüminli gıda alınırsa bu amon- yak tuzları o nisbette ziyade — busule ge Albominli maddelerin zararsızlaştırılması iğerin vücud zehirlerini zararsız hale getirmekte diğer bir hizmeti de albüminli maddelerin vücudda iş gör- mesinden husule gelen son zehirli şe- kildeki terkiblerini —hamızı - kibritle birleştirmesidir. Bunlardan bedene hiç zararı olmayan kükürtlü - eterler (6) doğar, İdrarda — kükürtlü eterler çok mikdarda mevcuddur. ve vücudumuza zararı dokunmadan çıkmıştır. r bizi bedende — hasıl olan muhafaza etme- za eder. Karaciğer çalışmazsa zaman hasıl Hamızların çoğalmasından zuhur e- den tehlikeli asidoz — (7) halini çok mikdarda idro - karbon (8) (günde 100 gram kadar) yemekle karşılıyabiliriz. Fakat bunu veridi babdan geçmek üzere almalıdır. Yani yemek suretiyle, tahtelcild değil. Karaciğerin mide ve bağırsaklar - dan çok yüksek mikdarda zehirler ala- Tak onları başka zararsız şeyler haline getirdiğini yahud bozduğunu gördük. İ Hazmolunan — maddelerin kanla hücrelere giderek hücre tarafından ka- bul olunması ve hayati şekle girmesi hususuna temessül denilir. 16) Eter isminde bildiğimiz çok 'nak, hafif, çok uçucu bir madde var- dır. İspirto ile yarı yarıya karıştırılın. iz iülâç olur. maddenin kimyevi — terkipçe benzerlerine eteri “maddeler - denilir. Kimyakerlerce yüzlerce cinsi malüm- dür. 17 Asidoz şeker hastalığı, hazımsız- lık ve tifo gibi hastalıklarda kanda ek- şiliğin artması ile hasıl olan ihtilat. 18 Şekerler nişastalar cinsinden o- dan birçok gıdalar (karbon ve müvel. didülmalı gıdalar - maiyati karboniye.) Karaciğer yorulursa... Çok çalışan herhangi — bir uzuvda olduğu gibi karaciğer de mütemadi zor- Jama neticesinde yorulabilir ve tolsin- lerin çokluğu, uzun tesirleri sebebiyle ciğerin nescini bozabilir. Bu hali, mide ve bağırsak hastalık- larında, hususiyle yağ hâmızlarının (9) pek yüksek mikdarda husule geldiği zamanlar i sebebiyle karaci- in yüzde yirmi üç vakada büyüdüğü görülmüştür. (10) Bundan da anlarız ki mide ve bağırsak hastalıklarının ne- ticesi olan yağ hâmızları karaciğerden uzunca bir zaman geçerse uzvun nazik nescini tahrib ve tahriş edebili Hayvanları süd, yağ, sirke hamız. Jariyle - beslemekle — kara: z) hastalığı geldiği — görülmüş- tür (11). Karaciğer sağlam — kaldıkça uzun müddet toksinlerin hücumuna da- yanır ve onları daha zararsız maddeler halin vuku'u yalnız ciğerin ne talığa tutulursa mesele değiş man ürenin azaldığını ve amonyağın çoğaldığını görürüz. Şükür ki böyle bir halin vuku yalnız ciğerin nesci ve de- tagayyürlerinde olur. — Hayvanlar- da da karaciğerin nesci bozukluğunda amonyağın çoğaldığı, ürenin azaldığı görülmüştür. Karaciğerin hastalıkları Yaş ilerledikçe nesçi munzam (12) 'az veya çok ziyadeleşerek karaciğerin mühim unsurlarını bozar, müzmin si- roz hastalığında olduğu gibi o nisbet- te üre mikdarı azalır. Karaciğer hastalandığı “zaman bir- gok zehirlerin böbreklerde teşeki derek tardolundukları da müsbettir. Karaciğer hastalığma — tutulmuş - lan ve böbrekten mustarib bulunan has- taların idrarlarr tabit idrardan çok ze- hirli olur. Bahsettiğimiz tecrübelerle anlaşıl- mıştır"ki nesci bozulmuş karaciğer ze- hirleri hali tabilde olduğu gibi tahrib edemez. Sunt lâboratuvar tecrübeleriy- le hücreleri bozulmuş bir ciğer istrik- nini hali tabilde olduğu gi mıştır. Az gıda, fena gıda Gıdadan mahrum olmak, fena gıda almak, karaciğerin hayati kudretini ve antiseptik kuvvetini azaltmaktadır. hüsüle bozama- 19) Yağ hamızları - Tereyağı, bay- yan yağları, akıcı yağlar ve mevaddı şahmiye, yağ maddeleri deriz. Bunlar gliserin eterleri ile ya bamızlarının birleşmesinden husule gelir. Her yağın hamızı başka başkadır. Hamızı bütirik, hamızı stearik, margarik gibi - birçok çeşidleri vardır ki çıktıkları — yağlara göre isim alırlar. (10) Mide tevessüü şifası mümkün olmayan mühim bir hastalıktır. Bizler- de (mide tevessüü) tabiri yanlış ol: rak bergün kullanılır. Bir hekim haki- kİ mide tevessünü hayatında pek az gö- rür. Bizim konuştuğumuz mide temed- düdüdür ki tadil ve ıslahr mümkün o- Jan bir şekildir, ve hemen çok kimseler- de mevcuddur. UT) Kaarciğerin sertleşerek — kırmı: ir renk almasiyle - teşemmu'ı kebed adr verilmi şolan bir hastalıktır. VI2) Nesci munzam birleştirici nesiç Merhum Hayrettin için Bundan birkaç gün evel, değeTİDİT bankacımızın, daht memlekete birçok bizmetler vadettiği genç bir yaşta ha yata gözlerini kapadığını, tecssürlerle yazmış, kendisine yapılan . son teşyi Töceninin vemini aati Cümhuriyet / Merker — Bankasının Umum Müdür Muavini merbum Hay- rettin, mülkiye mektebinden 1322 ve> nesinde aliyülâlk derece İle çıkmış, Pa: rie Üniversitesinde ve Almanyada ll tısad, hukuk ve felsefe tahsil etmişti. Türk matbuatına tercüme sahasında büyük hizmetler etmiş olan “Beybala" “Hasan Bedreddin” in küçük kardeşi olan bu değerli bankacımız ana dilin. den başka fransızca, almanca, ingiliz- ce ve rumca konuşur, okur, yazardı. ik memriyeti Babislüü mübimme — kalemi kitabeti ile 1329 senesinde dev Tet hizmetine girmişti. Billkare / mec. Tisi mebusan sabrt kitabetinde ve mü: eyyisliğinde dulunmuş ve ticaret ve ziraat nerareti sanayi müdüriyeti v mamiyesi mülkiyeti sınsiye ve desri. 'ye şubesi müdürlüğünde ve hükümeti milliye zamanında İstanbul — vilâyeti — sanayi müdürlüğünde ve İktrsad Vekâ- — Teti sanayi ve mesel müdiri emumllk. ğinde ifayı hizmet ettikten sonra 341 — Senesinde Sanayi ve Masdin. Bankası Teüdürü Umumi Muavinliğine ve bi 'ahare 927 senesinde aynı bankanın U mum Müdürlüğüne tayin olunmuştu. 929 senesinde İktısad Vekâleti maden umum müdürlüğüne ve Merker Ban kasının teşekkülünde meelisi Mare aa lığına ve sonra İktısad Vekâleti teftiş heyeti reizliğine makleemiş ve B90 'ver nesi nihayetinde Merkez - Bankası U mum Müdür Musvinliğine tayin olun. aruştu. Merhum Hayrettinin bu vakitsiz ufulü karşısında teessür duyan Tekir. dağı mebusu Faik Öztrak — tarafından yazılmış bir yazıyı dercediyoras: 'Onunla müşterek ve masum hatıra- — darımuzdan hangisini anayan? Onun hiç beklenmiyen bu ebedi ayrılışma 2asd ağlayıa yeayant. 'Daha dün denecek kadar yakın bir zamanda, mülkiyenin - son yıldönümü toplantısında bazr arkadaşlarla beraber Bir masanın etrafında İdik. Sınıfımız. dan kaç kişihin hayatta olduğumu sor maş, gönterdiği erru üzerine. ellmime saaaanmm öztimde - Yren . elalerdei birer tane aldık ve ikimiz de bin üg yüz yizmi T senesi memlanedn ği Z örkemti; | Zefrika, No:2. MaÇaKzı Yazan: Puşkin Muhitiyle kendisi arasındaki zıddiyet Bi çe “cüyordu. V verilen 700 Tubleyi maaş değil, sürgünde bulunanlara gi verilen bir para telakki ettiği hicviyelerle izhar ediyordu. için resmi işi- ni de ihmale başlamıştır. Vorontsse'a boyun €ğmek, ondan himaye dilenmek ağrına gi- diyordu. Ona karşı beslediği kini, yazdığı da monoton bir hayat başlamıştı. Annesiyle, babasiyle bile kendini emniyette hissetmi- yordu. Dadısr Arina ona, uykusuz geceleri kısaltan tatlı hikâyeler anlatıyordu. gün ata biniyor, etrafındaki gi Ppeyzajı gördükçe, ruhi bir rahatlık hissedi- yordu. Doymak. bilmeden kitab okuyor, ar- kadaşlarına yazdığı mektublarda, onlardan boyuna kitab istiyordu. Lise arkadaşlarının beklenmiyen bir zamanda ziyaretine gelme- leri, onu biran için inzivadan kurtarmıştı. Komşusu Madam Osipova'nın da ona çok faydası dokunmuştu. Bu kadın şair için bir anne şefkati besliyordu. Bir oğluyla beş kı- zı ve güzel yeğeni, şairle çok çabuk anlaş- Her sakin çi hali nanlar arasırıda sevdi ğu için, onu bilhassa telâşa düşürdü. Genç imparatorun suçluları affedeceğini umuyor, bir taraftan da her hangi bir tehlike ile kar- şılaşmamak için bazı notlarını ve yazılarını yokediyordu. İhtilâl hareketine karışmamış olduğu için, martta payitahta dönmek üzere yaptığı talebi yeniledi. Bu işe tavassut eden Jukovski'ye, siyasi kimseye bahis açmıyacağını ve kurulu niza- ma, günün lüzumlarına ve ihtiyaçlarına mu- hareket etmiyeceğini Fakat o sırada polis, birçok ihtilâlcilerin kâ- gıdları arasında onun şiirlerini buldu ve ta- lebi gene neticesi mışlardı. Aşıkane bir dostluk havası iki ma- likâneyi birleştirmişti. Onun için, Puşkin- de çabucak ve yeniden çalışma zevki uyan- dı. O yılın ilkteşrininde Oniegin'in üçüncü babını tamamladı ve Çingeneler adındaki eserini yazmağa devam etti. İlkkânunda Boris Godunov'u yazmağa başladı. Boş zamanlarını çalışmakla geçirmesi 'ne rağmen Puşkin payitahta dönmek isti yor, fakat yaptığı teşebbüsler neticesiz ka- liyordu. 14 ilkkânun 1825 ihtilâli, yakala- Vaziyet çabucak kötüleşmeğe başlamı; t Vorontsov, bu disiplinsiz memurdan kur. tulmak çarelerini araştırıyordu. Nihayet, içinde Puşkin'in rafizılik dersi almakla öğün düğü bir mektubu ele geçti ve hükümet Vo- rontsov'un arzusunu yerine getirmek bunu bahane ittihaz etti. Puşkin işinden çı: karılarak babasının Mihailovskoie'deki çitt liğine gönderildi. Şair için orada, babasının nezareti altın- takdim olundu. hafta sonra tosta Moskovaya çağırıldı ve 8 eylülde, taç giyme merasimi esnasında Çar Nikola I e Hükümdarın şairi karşılayış tarzı ona o kadar hayırhahane göründü ki, Puşkin bir müddet, kendisiyle pazarlık, müzakere edi- len bir kuvvet olduğunu tahayyül etti. Üç jandarma olan Kont Benkendorf imparatorun arzula- rını ona tebliğ etti ve dini - fikirlerinden vadediyordu. kaldı. Nihayet 28 ağus- S Nitek kuvvetlerinin şefi Muharrir her defasında dostlar da bulundu- izin almak şartiyle Sen Petersburg'a gide < bilecekti; istidadını, maharetir ve şerefini gelecek nesillere intikal ettirmek yolunda kullanacaktı; hakkında eserler yazacak ve ayrıca, yazdıklarını yalnız o sansür edecekti. . Hükümet, Puşkin hakkında beslediği şüpheyi her vesile ile izhar ediyordu. Andre Şenye adir eleji'sinde ilkkânun ihtilâlcilerie ni metheti ü misyonunda vakra kendir kat verdiği cevabların serbestliği yüzündeni polis kendisiz durmağa başladı. Başına gelen bu aksiliklere rağmen, mun- tazam bir şekilde çalışmağa devam ediyore du. Oniegin'in yedinci babiyle, başlamıştı. Büyük Petro'nun Zencisi adını taşıyan bu romanda, dedesi Hannibal'le vüfe tiz babasından bahsediyordu. İnkılâpçr Çae rın kudretli şahsiyeti, şairi teshir ediyordu. 16 ateşli destanivl ilâh meri.besise'yi i, vatanın şanı gençlerin terbiyesi itün imparatora verecek, bunlar Tahkikat kos tebriye etti, fa - ldü. i gizli nezaret altında bulun « bir romana 8 de, Poltava adlı kısa, fakat Biyük Petro'yu âdeta bir seltti. var) | (Sonu

Bu sayıdan diğer sayfalar: